• Sonuç bulunamadı

Çarhacı Ali Paşa ve Kadı Tahir Efendi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Çarhacı Ali Paşa ve Kadı Tahir Efendi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TARİHTEN

______________ -rT-S »H

h

VT

YAPRAKLAR^

Çarhacı Ali Paşa ve

Kadı Tahir Efendi

1807 senesiydi. Yeniçeriler Alemdar Mustafa Paşanın barut deposunu ateşle­ mek suretile ölümüne sebeb olan müthiş ihtilâlden zaferle çıkmışlardı; padişah bile korkuyordu. Hatta arife ve cuma olan bir günde Zeyneb Sultan camiine giderken bu lıaydudlardan bir takımı birikip padişahın

karşısına çıkmağa, Silâh tarağa gibi ba­ zı yakınlarının idam edilmelerini isteme­ ğe karar verdiler; ye daha ileri gitmeleri şüphesizdi; fakat ye­ niçeri ağası ve za­

bitleri padişahın gelmesinden evvel ye­ tiştiler; söz geçiremiyecekleri için bir kurnazlık yaptılar; dediler ki:

— Ne duruyorsuz be yoldaşlar! Ramiz Paşa ve Kadı Paşayı takımlarile Silivri tarafında tutup götürmüşler, aman bir ayakevvel Etmeydanmdaki kazıklara urasız.

Bir av bekleyen azgın canavarlara bir kemik göstererek savdılar.

O devrin devlet siyaseti de aşağı yu­ karı buna benzeyen tedbirlerle yürüyor­ du.

Sadrıazam Memiş Paşaya «uzun kuy­ ruklu sadrıazamlık elbisesi» fazla uzun geliyordu. Büyük bir kargaşalıktan son­ raki böyle bir devirde bir kısmı yeniçe­ rileri bir kısmı da padişahı tutmakta o - lan heyecanlı halk kütlelerini idare et­ mek için tedbirli bir adam lâzımdı. Me­ miş Paşa azledildi, dalavere çevirmeme­ si için o zamanın âdeti veçhile Sakız adasına sürüldü; mührü hümayun giz­ lice Haleb Valisi Ziya Paşaya gönde­ rildi; Çarhacı Ali Paşa da yeni Sadrıa- zam gelinceye kadar işleri görmek üzere "kaymakam yapıldı. Mührün gizli gön­ derilmesinin de büyük (!) bir hikmeti vardı: Yeniçeriler ve halk bir müddet:

— Acaba kime gönderildi?

Diye düşünceye, tahminlere dalacak­ lar; fikirler yatışacaktı.

Çarhacı Ali Paşa ise sadrıazam olmak istiyordu; hem o kadar hırsla istiyordu ki bu uğurda herşeyi yapmağa hazırdı. İlk günlerde bu mevkie kendisinin geti­ rileceğini sanmıştı; lâkin sonradan müh­ rün Ziya Paşaya gönderildiğini öğre­ nince canı sıkıldı.

— ihtilâl esnasında saray ve hoca - larla Yeniçeri ocağı arasında mekik dokudum, ben olmasam hayır ile bit­

mezdi!

Diyor; adeta sadareti kendisinin sa­ rih bir hakkı olarak elde etmeğe ha­ zırlanıyordu. Bunun için de Yeniçeri­ lerin Ziya Paşayı Sadrıazam olarak kabul etmediklerini göstermek kâfi gelecekti. Gizlice İstanbulun bir çok mahallelerinde evlerin kapılarına, dük­ kânların kepenkleı-ine bu manada ya­ zılar yazdırdı; Yeniçeri ortalarının a- lâmetlerinin resimlerini yaptırdı; a - randı ise de yapan bulunmadı. Bir sa­ bah ise saray ve Babıali kapılarında bir takım düzme yaftalar görüldü; Ali Paşa, adamlarının yanında telâş gös - tererek işi büyüttü; yeni bir ihtilâl çı­ kabileceğini söyledi; buna sebeb ola­ rak da sadaretin Ziya Paşaya verilmiş bulunması olduğunu hissettirdi. İstan­ bul Kadısı Tahir Efendi Mecliste işin aslını sezdi:

— Ocaklu, devlet işlerine karışma - maya yemin etmiştir; yeminlerinden dönmezler; bunlar bir bozguncunun düzmesidir.

Dedi. Ali Paşa fena halde kızdı: — Bundan ocaklunun mutlaka ha - beri vardır; bana da telmih etmişlerdi, Ziya Paşa buraya yaklaşınca işi açığa vurdular. Eğer geri dönüp gitmezse fitne yeniden patlar. Bunu Padişahı - miza bildirip Sadrıazamı değiştirmek çaresizdir.

Tahir Efendi cesur, sözünü sakın - mıyan, akıllı bir a-

damdı:

— Bu madde o kadar telâş edecek şey değildir. Sahte olması ihtimali ga- libdir. Çünkü o - caklu Babıaliye ge- !üp de istida ver­

mekten veya maksadlarmı söytemekten korkmazlar; imzasız yaftalar asmağa tenezzül etmezler. Tahakkuk etmeden Sadrıazamı değiştirmek gibi mühim bir işe kalkışmak hatadır; hele ocakluyu

itham etmek daha fenadır; Padişahı gücendirir ve Padişahla Yeniçeriler a- rasına fesadlık girer. Ecnebi devlet - lere karşı gösterilen bunca rezaletler henüz hazmolunmadı; bir vehim yü - zünden bir Sadrıazamı yarı yoldan ge­ ri çevirmek dost ve düşmana karşı pek çirkin bir harekettir. Belki de sizin haberiniz olmaksızın sadarate vesile olmak için yapılmış şeyler olabilir, bir defa iyice tahkik buyursanız!..

Bu sözler üzerine Ali Paşanın yü - zünün rengi uçtu, mosmor oldu; ye - rinden fırladı; şuursuz bir takım ha­ reketler ve işaretler yaparak abuksa- buk söylenmeğe, bağırmağa başladı. Tahir Efendi baktı ki lâf anlamıyor, meclisten kalktı; artık tek söz söyle­ meden, hatta selâm bile vermeden evi­ ne gitti.

Sultan Malımud Ali Paşayı beğenmi­ yordu; lâkin bir kaç gün için kayma­ kam değiştirmeğe de lüzum görmüyor­ du, yahud çekiniyordu. Bununla be - raber kendisi de açık konuşan bir a - dam olmadığı, iki defa Yeniçeriler elin­ de ölüm tehlikesi atlattığı için Tahir Efendinin cesaretini de beğenmemişti

Bunun için düzmecilik eden Ali Paşa mevkiinde bırakıldığı halde cesur ve hamiyetli Tahir Efendi azledildi, Miha- liç kasabasına sürüldü.

O sırada Seyyid Ali Paşa Derya Kap tanı bulunuyordu. Zorbaların ileri ge­ lenlerinden Kandıra İl tarafından sürgün olduğu yerde çağı­ rılmış, kendi kendi

ne kaptanlık mevkiine oturmuştu. Bu vazifeye lâyık olan ciddiyetten mahrum- | du; hiç olmazsa ondan sonra vakur ol­ mak lâzım geldiği halde zorbalarla dü- ı şüp kalkıyor, tersanede inzibatı temin i

edemiyordu. Bu hal devletin şerefine dokunduğu cihetle azlolundu, yerine Çarhacı Ali Paşa getirildi. Ancak Sadrı âzam gelinceye kadar kaymakamlık va- j

zifesinde devam edecek, vekâletini de Tersane Emini İsmail Ağa yapacaktı.

Ziya Paşa İstanbulun karışık olduğu­ nu duyduğu için ayak sürümüş, ancak padişahın ısrarı üzerine gelebilmişti; Ali Paşa ise bir türlü Sadrıâzamlık sevda­ sından vazgeçemiyor, ortalığı iskandil ediyor; Ziya Paşanın gözüne batıyor­ du. Her halde ikisinin birlikte devletin en mühim mevkilerinde bulunmaları caiz değildi. Kısa bir zaman sonra pa­ şalık rütbesi alınarak Limni adasına sü­ rüldü.

«Mâni gidince memnu avdet eder» fehvasınca eski İstanbul kadısı Tahir Efendi de affedildi, İstanbula döndü, Hak yerini bulmuştu ama kadılık elden gitmişti.

Doğru sözün de yeri ve zamanı var­ dır; «yalan dünya» yalansız olmaz.

İstanbul Şehir Ü niversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

記者 周文凱/台北報導

Benliğiyle ilişki kuran insan Tanrı’ya karşı olan sorumluluğunu yerine getireceği için benliğini oluşturamamanın günahı olarak ortaya çıkan umutsuzluk ortadan

萬芳醫院皮膚科楊庭驊醫師榮獲「第 9 屆臺灣服務業大評鑑服務尖兵個人獎」 由《工商時報》主辦的第 9 屆「臺灣服務業大評鑑」於 2020 年

The consistency of responses about tobacco-use behavior was also assessed using another item related to smoking frequency, item 3 (During the past month, on how many days did you

While hyperintensity is seen in medial thalamic and periacuaductal gray matter on T2 and FLAIR sequences of cranial Magnetic Resonance Imaging (MRI) in acute cases, atrophy

Background/aim: The aim of this study was to evaluate and determine the relationships (if any) among pain, depression levels, fatigue, sleep quality, and quality of life in

1980'lere kadar üç beş olan galeri sayısı, 'resim. piyasası'nm oluşmasıyla

Ancak kişisel olarak kanım odur ki; günün koşulları içeri­ sinde uğraşılması, halledilmesi gereken bir sü­ rü sorun bizi beklerken bu hususun gündeme