• Sonuç bulunamadı

Colette'in tiyatro tenkitleri ve münasebetle

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Colette'in tiyatro tenkitleri ve münasebetle"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

C o l e t t e ’ i n tiy a tr o te n k itle ri ve o m ü n a seb etle

C o l e t t e baklandaki hayranlı­ ğımı bundan yıllarca evvel yazı hayatı­ mın ilk ayları içinde söylemiştim. W i l l y ismini taşıyan ilk kocasının meşki altında vücude getirdiği ilk ro­ manlarına onun da imza atmasına mu­ vafakat mecburiyetiyle bir zamanlar bu adamın şanına hizmet eden, bir zaman müzikhol sahnelerinde görünen, sonra pek çabuk gelen büvük muvaffakiyet ve şöhreti müteakib bir müddet bir nazır karısı olan ve Belçika’daki Fransız lisanı akademisinin yegâne kadın uzvu bulunan C o l e t t e , Fransız nesrinin bugünkü en büyük iki üç üstadından biri ve belki de bunların birincisidir. Heınan bütün eserleri roman olmakla beraber roman tekniği bakımından bi­ rer şaheser irtifaına erişmeyen eserle­ rinde üslubu, adeta mestîbahş kokular neşreden, elle dokunulsa lemsi raşelere gark edecek kadar yumuşak ve inşa nı nefis bir kadın kahkahası kadar adeta okşayıcı ve çıldırtıcı üslubu harikulade­ dir. Henüz hiçbir mütercimimizin tercümesine cesaret edemediği ve bazı tarafları matbuat kanunumuzun hoş gör- miyeceği kadar cür’etli açıklıkları muh­ tevi - romanlarından başka, madam C o- 1 e 11 e tiyatro tenkitleri de yazar. S i­ yah camlı dürbün serlevhası altında ve cilt halinde topladığı bu tenkitlerin bu def’a intişar eden dördüncü cildini oku­ dum. Cildi terkib ve Paris’in 1936 ve 1937 yıllarındaki tiyatro hayatına ait

(2)

intibaları hikâye eden bu makalelerden bir kaçını, ilk intişarları sırasında da görmüştüm. - Hepsini birden toplu bir halde okurken üslubun ayni kudret ve fü- sunkârliğile beni yeniden teshir etti. Ve düşündüm ki, K o 1 e’ııin kalemile bahs­ edilmek saadet ve şerefini kazandıkları için bir takım değersiz müellifler ve ak­ tör ve aktrisler de ebediyen unutulma­ mak imkânlarına artık mazhar bulunu­ yorlar. Yani aynı zamanda, C o 1 e 11 e, nin yazıları biraz da tiyatro tenkidi ka­ idelerinin yan bakacakları mahiyette ya­ zılıdır. Edibe tamaıııiyle şahsî intiha­ larını anlatmakla kalmayarak hattâ eseri ve oyunu, söylemek istediği şeyleri söylemek üzere bir vesile ha­ linde kullanıyor, ve bazan sahnedeki aktör ve aktris sanki bir romanındaki bir mahluk sıfatını alarak sesini ve uzvî hüviyetini ebediyen unutamayacak bir satır içinde tasvir ediliyorlar.Bu itibarla C o 1 e 11 e emin bir tiyatro münekkidi değil, fakat tiyatro tenkidi bakımından belki fantezilerle dolu olan ve herşeye tam haltlarını vermeyen eserde, en müş­ külpesent antolojilere girecek nefasette parçalar da var. C o 1 11 e tarafından bahsedilmiş muharrir ve san’atkârların hepsine de ne mutlu!

Ve tm a fia m İ M tl» -

bizim tiyatro müelliflerimiz ve sahne san’atkârlarımız için en büyükjbahts**-- lıklardan biritTetürkçenin büyük ustad- larından hiç birinin tiyatro tenkidi sa- lıasında yazı yazmamış olmalni'idrfrDün- kü türk sahnesinde oynamış bulunan­ lardan ve ıııedhodilenlerden 0 1 h e 11 o K â m i l i görmemiş olanlara - ki ma- elesef ben de onlardanım - bir cümlede fakat kudretle tasvir edecek bir edibi­ miz bulunsaydi, bu bedbaht san’atkâr hafızalarda hayatını temin etmiş olmaz- mıydı ? Üslubcularııııız ve ediplerimiz tiyatroya pek nadiren gider ve intihala­ rını asla yazmazlar. Alkış sesleri altın­ da tiyatronun inlediği ve saltanatın ken­ di temellerini sarsacak kadar bu alkış­ ları tehlikeli bularak böyle alkışlanan ( Vatan y a hut S ilistre) eserinin mu­ harririni zindana yolladığı Abdülaziz

(3)

zamanından bugüne kadar, tiyatro ten­ kidi edebiyatının ehemmiyeti ve cazibe­ si büyük kalemlerin hiç birini teshir edüp kazanamamış, hatta bu sahada ya­ zı yazan hiçbir muharririmiz yazmış olduğu tenkitleri müstakil bir cilt teşkil etmeğe lâyık görmemiştir.

Ve lâalettayin muharrirlerden gelişi güzel neler intihap edilip tem im e ve neşredildiği halde C o 1 e 11 e’ in bu nefis cildini işte hiç kimse tercüme ve neşretmeği hatrına bile getirmiyecektir.

VM

MI (

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Hedeflenen sermaye: 1,200,000$ Toplanan sermaye: 1,200,000$ Destekleyici sayısı: 14 Destek türü: Sermaye (kar/zarar) ortaklığı Bağış Yoluyla Fonlama – Herkese Açık

Bir görüşe göre, 1951 tarihli Cenevre Sözleşmesi’ndeki zulüm kavramının nedenleri genişletilmeli ve iklim olayları sebebiyle menşe ülkelerini terk etmek zorunda

新聞稿 臺北醫學大學 100 學年度碩士班暨碩士在職專班招生入學考試 生理學試題 本試題第1頁;共1頁 (如有缺頁或毀損,應立即請監試人員補發) 注 意 事

METHODS: Forty patients with perioperative hypertension randomly divided into two groups were treated with intravenous calcium entry blocker, nicardipine, or vasodilator,

Tabloda görülebileceği üzere, RAM’da görev yapan psikolojik danışmanların olumsuz mükemmelliyetçilik düzeyi aritmetik ortalamalarının Ram kıdem yılı

Alanda bizden sonra araş- tırma yapan arkadaşlarımız da çok az noktada kelebeği göz- lemleyebildi.. Bu da onun ne denli nadir bir canlı olduğunun

zarı ve Türk dostu Pierre Loti’den alan bu kahve, Eyüp’te Haliç’e bakan yüksek bir tepenin üzerinde bulunuyor.. Açılış tarihi ke­ sin olarak

yılını kutladığımız bu müzik kuru- munda yetmiş yıl önce böylesi bir kaynaşma yaşanırmış, Ce­ mal Reşid Rey gibi bir Batı kül­ türü temsilcisi ile