V A T A N ir r + m
D e m o h ra sin in te m e l şu rtla rtn d u n b ir i s
İdarenin tarafsızlığı meselesi
Anglo
Büyük küçük bütün memurlarımızın ve bütün idare cihazımızın iktidardaki tebeddüllerden asla mü teessir olmıyacak bir vaziyette bulunmasını, mem leketin selâmeti ve yarınki demokrasimizin muvaf
fakiyeti namına birinci derecede ehemmiyetli görüyoruz.
YAZAN:
Prof. Ör.
F u ad K ö p r ü lü
emleketimizde
S akson demokrasileri tipinde, yani, başlıca iki büyük siyasî partiye dayanan muvaze neli, ahenkli ve istikrarlı bir demokratik rejim kurabilmek için temini icap eden başlıca şartlar, hertürlü siyasî tesirle rin üstünde kalabilecek bir «adalet cihazı» ile gene ayni mahiyette bir «idare cihazı» ku rabilmektir. Burada «idare ci hazı» tâbiriyle ifade etmek is tediğimiz şey, geniş mânasıyle, âmme vazifelerini görmeğe me mur hükümet teşkilâtıdır. Bir memlekette iktidarın değişmesi yani umumî seçimler neticesin de ekseriyeti kazanan partinin iş başına geçmesi, ne adalet ci hazında ne de sair hükümet teş kilâtında hiç bir esaslı değişik liği mucip olmamalıdır ki o memlekette ahenkli ve istik rarlı bir idare mevcut olabil sin; ve âmme vazifelerini gören her memur, en büyüğünden en küçüğüne kadar, kanunun ken disine çizdiği salâhiyet daire sinde huzur ve emniyetle çalış mak imkânını bulabilsin.
Yirmi beş yıllık tek parti devrinin kötü an’anelerinden ve iptidai zihniyetinden henüz
kurtulamadığımız şu sıralarda, yukarıki satırların biraz mev simsiz hattâ hayalî bir düşünce olarak karşılanacağını bilmi yor değilim. Gazetelerde hele şu son günlerde sık sık rastla dığımız resmî tekziplere rağ men, yüksek idare makamların da bulunan birçok kimselerin kendilerini C. H. Partisinin sadık mensuplan gibi telâkki ettikleri, yahut, haklarındaki teveccühü kaybetmemek için öyle görünmeğe çalıştıkları herkesin malûmudur. Hükümet makinesini iktidar partisinin basit bir âleti sayan tek parti zihniyetinin dört senedenberi hiç olmazsa zâhiri bir değişik lik göstermeğe başladığını in
kâr etmemekle beraber, bu zih niyetin kökünden yıkılması için henüz çalışmak icap ettiğini de unutmamalıyız. İşte ben bü sa tırları sırf bu düşünce ile yazı yorum; ve memleketin düşüne bilen insanlarını ve bilhassa mes’uliyet mevkiinde bulunan vatandaşları bu mevzu üzerinde düşünmeğe davet etmek istiyo rum. Önümüzdeki umumî se çimlerden sonra memleketimiz de bugünkünden çok farklı şart ların meydana çıkacağını ve herhalde şimdikinden daha ile ri bir demokratik hayata kavu şacağımızı muhakkak sayabili riz. Bu itibarla, demokrasimizi sağlam ve temiz an’aneler üze rine kurmak için, muhalif, mu vafık, tarafsız bütün vatandaş ların bunu gerçekleştirebilecek şartlar üzerinde ciddiyet ve ehemmiyetle durmaları icap eder kanaatindeyim. Bilhassa bugün iktidarda ve mes’uliyet mevkiinde bulunanlar, şimdi nasıl tohumlar ekerlerse yarın ancak onu ölçebileceklerini bir an bile unutmamalıdırlar. İpti daî düşünce ve dar bir görüşle harekette ısrarı bugün için ken dileri hesabına faydalı gören ler, bunun ne yanlış ve ne za rarlı bir hareket olduğunu ya kın bir gelecekte mutlaka an layacaklardır. Fakat, memleke tin menfaati hesabma olduğu kadar kendi hesaplarına da en doğru ve en faydalı hareket, daha şimdiden bu hakikati id rak etmeleri, gaflet ve dalâlet yoluna sapmamalarıdır.
Siyasî cereyanların tamamıy- le dışında kalan bir idare ciha
zına malik memleketlerde ve
m eselâ İngilterede, iktidardaki
partinin değişmesi bu makine
di mevkiinden ve istikbalinden emindir. Kanunların kendileri-) ne verdiği salâhiyet dairesinde, mes’uliyetlerini tamamiyle müd rik olarak vazifelerini görürler. Her idarenin muntazam işleme si için mevcudiyetleri şart olan, mütehassıslar, bilgili ve tecrü-l beli memurlar bu sayede yetiş-l tirilir. Ve böylece istikrarlı,, ahenkli, hususî an’anelerine sa-| hip, dürüst bir hükümet ciha-' zı, âmme hizmetlerini tam bir- intizamla görür. Bunun, demok-J ratik bir rejim için ne kadarJ büyük bir istiııatgâh olduğu ve memleket hesabına bundan ne büyük menfaatler elde edilece ği meydandadır.
Buna mukabil, idare cihazı siyasî partilerin o y u ıreu hük münde olan bazı memleketler de, iktidarın değişmesiyle bü tün memur kadrolarında ve bilhassa yüksek memurlar ara sında toptan değiştirmeler ya pıldığı göze çarpar. Böyle mem leketlerde mütehassıs, tecrübe li, dürüst bir memur sınıfının vücuda gelmesine imkân ol maz; idarede hiç bir zaman ahenk ve istikrar temin edile mez. Hayat ve istikballeri par tilerin değişmelerine bağlı, her türlü kanuni teminattan mah rum memurlarla âmme hizmet lerinin dürüst ve muntazam bir şekilde görülmesine imkân ol madığını herkes kolayca teslim eder zannındayız.
İşte memleketimizdeki idare cihazının bu iki sistemden bi rincisine benzer bir şekilde tan zimini, yani büyük küçük bü tün memurlarımızın ve bütün idare cihazımızın iktidardaki tebeddüllerden asla müteessir olmayacak bir vaziyette bulun masını, memleketin selâmeti ve yarınki demokrasimizin mu vaffakiyeti namına birinci de recede ehemmiyetli görüyoruz. Eğer bugün iktidarda bulunan partinin mes’uliyet mevkiinde- kl salâhiyeti! idarecileri de bu görüşe iştirak ederlerse, ve se çimlerden evvelki şu son hafta larda olsun hareket hatlarını samimî olarak bu görüşe göre tanzim ve tatbik ederlerse, bu ümidin kolayca ve süratle ger çekleşmesine hiç bir mâni kal mayacaktır.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği üzeriıidö’ hiç bir tesir yapmaz.