• Sonuç bulunamadı

Kardiyoloji Dışı Bölümlerin Kardiyak Sorun Düşünülen Hastaya Yaklaşımı = Approach of the Disciplines Other Than the Cardiology to The Cardiac Patient

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Kardiyoloji Dışı Bölümlerin Kardiyak Sorun Düşünülen Hastaya Yaklaşımı = Approach of the Disciplines Other Than the Cardiology to The Cardiac Patient"

Copied!
3
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi

100

Kardiyoloji Dışı Bölümlerin Kardiyak Sorun Düşünülen Hastaya Yaklaşımı

Approach of the Disciplines Other Than the Cardiology to The Cardiac Patient

Alim ERDEM *, Mehmet Birhan YILMAZ *, Okan Onur TURGUT *, Ahmet YILMAZ *, Kenan YALTA *

ÖZET

Bu çalışmada, Kardiyoloji dışı tüm klinik branşlardaki asistan hekimlerin kendi servislerinde yatan hastalara, kardiyoloji konsültasyonu isteme sebeplerini ve kardiyak yakınmalara yaklaşımlarını inceledik. Farklı dallardan talep edilen ardışık 60 konsültasyon istemi değerlendirildi. Konsültasyonu yapan hekimle yüz yüze görüşüldü. Kardiyoloji konsültasyonu istenmesinin primer nedeni sorulduğunda en sık yanıtlar; koroner arter hastalığı öyküsü olması (%35), hastanın anesteziyoloji bölümü tarafından değerlendirildikten sonra Kardiyoloji’den görüş istenmesinin bu konsültasyonda bildirilmesi (%26.7) olarak belirtildi. Konsültasyonu isteyen hekimlere “Göğüs ağrısı olduğunu söyleyen hastanıza nasıl yaklaşırsınız?” diye sorulduğunda %88.4’ü “Sorgularım, EKG çektiririm ve konsültasyon isterim” şeklinde yanıt verdi. Katılımcı hekimlerin %78.3’ü “Kardiyak sorunu olan hastaya Kardiyoloji konsültasyonunun hangi hızda ulaşmasını istersiniz?” sorusuna “mümkün olduğunca hızlı” yanıtını verdi. Katılımcıların sadece % 15’i kardiyovasküler hekimlik ile ilgili bilgi düzeyini “iyi, yeterli” olarak tanımladı. Kardiyolojik problemlerin kardiyoloji dışı branş hekimlerini değişen derecelerde ürküttügü bundan dolayi istenen konsultasyonlara yeterli duzeyde objektif yaklasimda bulunulmadigi fark edildi. Sonuç olarak; yerleşik korkuların giderilmesi için daha fazla konsültasyondan ziyade, Kardiyoloji dışı branşlar için kardiyolojik konularda mezuniyet sonrası eğitimin arttırılması gerektiğini düşünmekteyiz.

Anahtar Kelimeler: Kardiyoloji, Konsültasyon, Klinik

yaklaşım

SUMMARY

This study was devised to investigate the conditions for which the cardiology department is consulted most commonly and also to ascertain the comments of the doctors from various departments on cardiac symptoms.

Cardiology consultation forms from various departments were evaluated, and the doctors who had filled in those consultation forms were interviewed. The two leading causes for consulting cardiology department were as follows: The presence of history of coronary artery disease (35%), the cardiology consultation recommendation (26.7%).

The doctors were also investigated with regard to their general attitude towards chest pain: 88.4% converged on the need of immediate cardiology consultation following the brief examination of the patient and the patient’s ECG while 78.3% emphasized the emergency of the consultation. Only 15% of the doctors interviewed as they regarded themselves as competent in cardiovascular clinical practice and experience. It may be inferred that even the most trivial problems about cardiovascular medicine is regarded as complicated and confounding and it is usually exaggerated, leading to huge numbers of unnecessarilly filled-in cardiology consultation forms.

In conclusion, to decrease instead of inappropriate cardiology consultations, post-graduate education programmes about cardiovascular medicine must be established for appropriate and comprehensive understanding of the seemingly complicated cardiovascular problems.

Key Words: Cardiology, Consultation, Clinical

approach

C. Ü. Tıp Fakültesi Dergisi 28 (3): 100 – 102, 2006

(2)

Erdem ve Ark.

101

GİRİŞ

Koroner arter hastalığı yaygın bir sağlık sorunudur. Türkiye’de toplam nüfus içerisinde 65 yaş üzeri nüfus 1990 yılında %4.3 iken, 1998 yılında %5.9’a ve 2003 yılında ise %6.9’a yükselmiştir. Paralel olarak yetişkin ve yaşlı nüfusta kronik dejeneratif hastalıklar daha sık görülmektedir (1). Yaş, hiperkolesterolemi, hipertansiyon, diabetes mellitus, obesite, sigara, stresli yaşam tarzı, fazla karbonhidrat alımı, düzenli fiziksel egzersiz yokluğu ve hormon replasman tedavisi, koroner arter hastalığı (KAH) için risk faktörü olarak kabul edilmektedir (2). TEKHARF calısmasında, 1990 yılında, Türkiye’de KAH prevalansı kadınlarda %3.5, erkeklerde %4.1 olarak saptanmıştır. Kırk yaşından önce koroner arter hastalığı prevalansı %2.0, 40-49 yaş grubundaki erkeklerde %3.0, 50-59 yaş grubundaki kadın ve erkeklerde %8.0 sıklığında görülmektedir. Altmış yaşını geçen grupta bu prevalans %12.0 dolayında bulunmuştur. Non-kardiyak terapötik veya tanısal işlem planlanan hastalar sıklıkla bu risk faktörlerinden bir veya birkaçını taşıdıklarından bu hastalara işlem öncesinde Kardiyoloji konsültasyonu istenmektedir. Altı yıllık tıp eğitimi esnasında farklı dönemlerde göğüs ağrılı hastaya yaklaşım hakkında ayrıntılı bir eğitim verilmektedir. Tıp eğitimi sonrası uzmanlık eğitimi için tıpta belli alanlarda özelleşen tıp doktorları, bu en önemli soruna uzak kalmaktadırlar. Hekimlerin bilgi, eğilim ve davranışlarının, hekim ve hastaların ilgi ve paylaşım derecesinin, klinik başarıyı arttırdığı bilinmektedir (3). Biz bu çalışmamızda, Kardiyoloji dışı tüm klinik branşlardaki hekimlerin konsültasyon isteme sebeplerini ve kardiyak yakınmalara yaklaşımlarını inceledik.

YÖNTEM

Ardışık 60 konsültasyon istemi değerlendirildi ve konsültasyonu isteyen hekimlerle yüz yüze görüşüldü. Kardiyoloji konsültasyonuyla ilgili bilgi ve beklentileri sorgulandı. İstatistik değerlendirme, “SPSS-PC versiyon 13.0 for Windows” istatistik paket programı ile yapıldı, kategorik değişkenler için ki-kare testi kullanıldı.

BULGULAR

Görüşülen hekimlerin %71.7’si (n=43) asistandı ve konsültasyon formlarının %95’i (n=57) asistanlar tarafından doldurulmuştu. Kardiyoloji konsültasyonu istenmesinin primer nedeni sorulduğunda en sık yanıtlar; koroner arter hastalığı öyküsü olması (%35), hastanın anesteziyoloji bölümü tarafından değerlendirildikten sonra Kardiyoloji’den görüş istenmesinin bu konsültasyonda bildirilmesi (%26.7), elektrokardiyografide anormallikler (%18.3) olarak verildi. Konsültasyonu isteyen hekimlere “Göğüs ağrısı

olduğunu söyleyen hastanıza nasıl yaklaşırsınız?” diye sorulduğunda %88.4’ü “Sorgularım, EKG çektiririm ve konsültasyon isterim” şeklinde yanıt verdi. %5’i sorgulayıp sonrasında konsültasyon isteyeceğini belirtirken, % 1.7’si doğrudan konsültasyon isteyeceğini ifade etti. Sadece %5’i isteyeceği ek tetkik ve anamnez sonucunda hastayı değerlendirerek konsültasyon isteyeceğini ifade etti. Katılımcı hekimlerin %78.3’ü “Kardiyak sorunu olan hastaya Kardiyoloji konsültasyonunun hangi hızda ulaşmasını istersiniz?” sorusuna “mümkün olduğunca hızlı” yanıtını verdi. Katılımcıların %11.7’si ise bu soruyu “Acil” şeklinde yanıtladı. Katılımcı hekimlerin %11.7’si kardiyolojik problemi olan hastanın takibinden korkacağını belirtirken, % 60’ı kardiyolojik problemi olan hasta takibinden etkileneceğini ama hastanın sorununu çözme konusunda üstüne düşeni yapacağını bildirdi. Katılımcıların sadece %15’i kardiyovasküler hekimlik ile ilgili bilgi düzeyini “iyi, yeterli” olarak tanımlarken, %63’ü “orta” , %20’si ise “az, yetersiz” olarak tanımladı. Katılımcı hekimlerin % 36,7’si kardiyoloji konsültasyonu sonucu ilgili konudaki bilgi düzeyinin arttığını ifade etti. Katılımcı hekimlerin %98,3’ü kardiyoloji konsültasyonlarının değerlendirmelerine genel olarak güvendiklerini bildirdi.

TARTIŞMA

Kardiyolojik problemler kardiyoloji dışı branş hekimlerini değişen derecelerde ürkütmektedir. Bu nedenle, istenilen konsültasyonlar çoğunlukla dikkatli bir değerlendirme yapılmadan istenilmekte, dahası, aciliyet ayrımı yapmadan konsültasyona hızlıca yanıt verilmesi beklenmektedir. Dikkate değer husus ise, Kardiyoloji konsültasyonu sonunda, Kardiyoloji dışı bölümlerde çalışan hekimlerin kardiyolojik sorunlara dair bilgi düzeyinin olumlu yönde iyileşmesidir. Sürekli Tıp Eğitimi (Continuing Medical Education) ileri ülkelerde özümsenmiş ancak ülkemiz için henüz yeni sayılabilecek bir eğitim kavramıdır. İçinde bulunduğumuz bilgi çağında bilgiler o kadar hızlı değişmekte ve gelişmektedir ki, mezuniyet öncesinde edinilmiş bilgilerin mezuniyet sonrası çalışma döneminde mutlaka zaman zaman yeniden gözden geçirilmesi, yeni bilgi ve yöntemlerin meslek sahipleri tarafından sürekli takip edilip belirli bir eğitim disiplini içersinde öğrenilmesi gerekmektedir. Özellikle gelişmiş ülkelerde “Mezuniyet Sonrası Tıp Eğitimi” ne (Postgraduated Medical Education) çok önem verilmekte ve bunu organize edecek özgün statüde “Sürekli Tıp Eğitimi Kurumları (Continuing Medical Education Centers)” faaliyet göstermektedir.(4) Ülkemizde ise Tıp Fakülteleri ve bazı eğitim hastanelerinde zaman zaman mezuniyet sonrası

(3)

Kardiyoloji Dışı Bölümlerin Kardiyak Sorun Düşünülen Hastaya Yaklaşımı

102

eğitim organizasyonları yapılmasına rağmen, sadece mezuniyet sonrası, ya da sürekli tıp eğitimi organizasyonu ile yükümlü özgün kurumlar henüz bulunmamaktadır. Bundan dolayı yerleşik korkuların giderilmesi için daha fazla konsültasyondan ziyade, Kardiyoloji dışı branşlar için kardiyolojik konularda mezuniyet sonrası eğitimin arttırılması gerektiğini düşünmekteyiz.

KAYNAKLAR

1. Koç İ, Hancıoğlu A. Hane halkı Nüfusu ve Konut

Özellikleri. Hacettepe Üniversitesi Nüfus Etütleri Enstitüsü. Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2003. Hacettepe Üniversitesi Hastaneleri Basımevi, 2004. 17-32.

2. Burns DK, Kumar V. The Heart. Eds.: Kumara V, Cotran

R S, Robbins S L. In: Basic Pathology. 6th edition.

Connecticut: WB Saunders Company 1997; 308-340.

3. Harrington J, Noble L, Newman S. Improving patients’

communication with doctors: A systematic review of intervention studies; Patient Education and Counseling, 2004; 52.

4. Viniegra L. The challenge of evaluation in the

postgraduated courses in medicine. Rev Invest Clin 1978;30: 369-78.

Yazışma Adresi :

Alim ERDEM

Referanslar

Benzer Belgeler

Zaten -flu dok- torlar sigara içmese, flu ö¤retmenler sigara içmese, hele ana- babalar sigara içmese benim körpecik yavrular›m niye sigara iç- sinler ki.. Sigara içme

Evaluation of right ventricular functions using myocardial performance index in patients with asymptomatic mitral stenosis. Koroner kalp hastalığı ve hipertansiyonu

Her ne kadar yardımcı ilaç tedavisi ACLS’nin halen bir parçası olsa da, 2005 de ileri yaşam desteğinde (ALS) vurgu temellere döndü, ne çalıştığı bilinenler üzerine

Üç yüz on beş hastayı kapsayan ARBITER-6 HALTS çalışmasın- da (Arterial Biology for the Investigation of the Treatment Effects of Reducing Cholesterol 6: HDL and LDL

Hemodinamik olarak stabil olan hastalarda oldukça güvenli olmakla birlikte, ventrikül fonksiyonlar› bo- zuk olan ya da hipovolemik hastalarda s›kl›kla kan ba- s›nc› ve

Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul Amaç: Serum B-tipi natriüretik peptid (BNP) düzeylerinin konjenital kalp hastalıklarının şiddeti-..

Department of Cardiology, Kartal Koşuyolu Yüksek İhtisas Training and Research Hospital, İstanbul.

Nazif Aygül, Kurtuluş Özdemir, Meryem Ülkü Aygül, Mehmet Akif Düzenli Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı, Konya Amaç: Kronik kalp