s
( iKtxoas 1 9 urcum • nazın rnajıruıcur.j
Aihenayorastn A yasofyayı
ziyareti
Rum Ortodoks Patrikî Athenagoras Ayasofya Müzesi mü- dürü Muzaffer Ramazanoğlunu makamında ziyaret etmiştir. Bu hâdise gazetelerimizde akisler uyandırmıştır. Beş yüz yıldan- beri Ayasofyayı ziyaret eden ilk Patrik Athenagoras olmuş tur. Fethin üzerinden henüz bu kadar zaman geçmediğine gö re «beş yüz senedenberi» dediğimize belki hayret etmişsiniz dir. Fatih Sultan Mehmet hazretleri 29 mayıs 1453 de İstan- bulu fethettikleri zaman Rumların Patriki yoktu. Bazı müver rihler her ne kadar Patrikin maktuller arasında bulunduğu nu yazarlarsa da doğru değildir. Çünkü bu makam iiç sene- d enberi münhaldi. Batrikhane umuru, ruhbanlardan mürekkep b!r heyet tarafından idare olunuyordu. Bunun sebebi 1439 da Ferrara ve Floranse’ de şark ve garp kiliselerinin birleştiril, mcsi için toplanan dini konferanstaki kararın Rumların ek. seriyeti tarafından kabul edilmemesinden ileri geliyordu.
Fatih Sultan Mehmet, 1 haziran 1453 de yani İstanbulun fethinden sonraki ilk cüma günü Ayasofyada muhteşem bir hutbe okutmuş, böylelikle kiliseyi camie tahvil etmiştir. Bun dan sonra da tabiatiyle hiç bir patrik camie girememiştir. Ayasofya, Büyük Konstantinin halefi Konstantius tarafından yaptırılmış, 15 şubat 360 da merasimle açılmıştı: Kırk beş yıl sonra bir yangında harap olmuştur. 8 ekim 415 de yeniden inşa edilmiş, fakat 13 ocak 532 de tekrar yanmıştır.
İmparator Jüstinian, kiliseyi yangınlardan korumak için bu defa taş malzeme ile yapılmasını sağlamıştır. Mimar An- themios ile İsidoros binayı kısa zamanda ikmal etmişlerdir. 27 ocak 537 de küşadı yapılmıştır. Ancak yirmi yıl sonra 7 mayıs 558 de fazla cür’ etkârane inşa edilmiş olan kubbe birdenbire çökmüştür. Bunun üzerine yeniden bir kubbe yapılmış ve dört sene sonra tekrar açılmıştır. Bugün gördüğümüz Ayasofya işte bu tarihten kalmadır. 1388 yıllık bir eserdir.
İkinci Andronikos zamanında 1317 de geniş bir şekilde tamirat yapılmış, bina yan diyarlarının dış kısımlarına yap tırılan büyük dıvar dayaklarıyle takviye edilmiştir. Fatih Sul tan Mehmet, bu muazzam âbideyi korumuş, tasvirleri söktür-
meyip üzerine hafif bir badana geçirtmiş, mukavemetini ço ğaltmak için de şark cihetine bir dıvar dayağı yaptırmıştır. Kanunî Sultan Süleyman, Mimar Sinana dıvar dayanaklarını tekrar inşa ettirmiş, cenubu şarki köşesindeki muvakkat tahta minare yerine tuğladan bir minare oturtmuştur. Gelip geçen bütün padişahlar Ayasofya için aynı himmeti göstermişler, âbideyi ayakta tutabilmek, onu güzelleştirmek için ellerinden gelen herşeyi yapmışlardır.
Ayasofyayı beynelmilel ilmi araştırmalara açmak İsteyen lâik Cumhuriyet Hükümeti, 24 şubat 1934 de İcra Vekilleri Heyeti karariyle camii müze haline getirmiştir.
★ ★ ★