Yaşamnı ritm i günceler
Tomur Atagök’ün ‘Günceler’ başlıklı sergisi Mine Sanat Galerisini’nde
D U Y G U D U R G U N ______________________
Yaşam yolculuğuna tanıklık eden birer bel gedir günceler. Geçmişten geleceğe uzanan bir köprüde kişinin bugün nerede ve nasıl durdu ğunu, gelecekte hangi yönlere doğru yol ala cağını gösterir. Ama en çok da kişinin yaşam denen o gemiyle çıktığı sayısız yolculuklardır günceler.
Tomur A tagök de çıktığı yolculukların, o yolculuklardan kalan anıların güncesini tut muş kendisi için ve şimdi bu anı parçacıkları nı küçük boyutlu kolajlar halinde Mine Sanat Galerisi ’nde 9 aralığa dek sergiliyor. Atagök, yolculukları sırasında eline geçen her türlü ob jeyi değerlendirmiş. 1991 yılından bu yana bi riktirdiği dokümanlardan oluşan bu sergide tren biletleri, çukulata ambalajları, pullar, film ler kolajların ham maddesini oluştururken bun ların akrilik ve yağlıboya ile bütünleşmesi
‘Günceler’i ortaya çıkarmış. Atagök’e göre yolculuklar, yaşamın ritmi ve bu ritim içerisin de geçmişi, şimdiyi, geleceği aynı anda yaşa yabiliyor insan. “ Benim burada yaptığımı dün yanın öbür ucunda bir başkası da yapıyordur belki. İşte bu yüzden ben hemen hepimizin yol culuklarını ve anılarını bir araya getiriyorum”
diyor Tomur Atagök. Günceler’in oluşumun da yalnız Atagök’ün değil, başkalarının da pa yı var: “Mısır’a, Almanya’ya, A BD ’ye giden ar kadaşlarım da bana çeşitli malzemeler verdiler. Böylelikle başkalarının yolculukları da devre
ye girdi.” Sergiyi gezerken, Almanya’da gezi len bir sanat merkezinin giriş bileti, Paris, Londra ya da dünyanın herhangi bir kentinin herhangi bir ‘cafe sinde yenilen bir çukulata- nın ambalaj kâğıdı gibi, yolculuklarda rastla nılıp da hoşa giden, atılmasına kıyılamamış değişik türden objelerle karşılaşıyorsunuz. Yol culuklar... Yaşam boyu hemen hepimizin çık tığı yolculuklar bunlar...
Farklı ülkelerden, farklı nedenlerle bir ara ya getirilmiş bu anı parçacıkları bugün onlar dan apayrı bir mekânda izleyiciyle buluşuyor. Malzemelerini küçük boyutlu sunmayı yeğle miş Atagök. Bunun nedeni de “ izleyicinin dik katini, izlediği yapıtın küçük boyutlu olması du rumunda, daha bir yoğunlaştırması”. Bir ba kıma, “ Büyük, dikkat çekicidir” kanısını da çürütmüş olduğunu söylüyor Atagök. “ İzleyi ciler, böyle küçük boyutlu yapıtlar karşısında daha bir meraklı, daha dikkatli oluyor”. Obje lerin birbirini izler biçimde yerleştirilmesi, ser giye sinematografik bir anlam da kazandırıyor.
“Sinema ile A BD ’deki öğrencilik günlerimde il gilendim. O zamanlar çok düşündüm sinema ile uğraşmayı. Ama zamanla oradaki teknik yönün bende olmadığını anladım” diyor Ata gök. Yolculukların en büyük keyfi, onlardan kalan anılar değil mi? “Anılar dünü, bugünü ve geleceği bir noktada buluşturuyor. Onları birer malzemeye dönüştürm ek ise en büyük keyif. Ben, zaten yapıtlarımı hep keyif alarak ortaya çıkarıyorum.”
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi