• Sonuç bulunamadı

Gülnur ve Mert Sandalcı'nın "Belgelerle Türk Eczacılığı" kitabı, yüzyıllık bir bellek ırmağı: İşgal İzmiri'nden Sansaryan Han'a

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Gülnur ve Mert Sandalcı'nın "Belgelerle Türk Eczacılığı" kitabı, yüzyıllık bir bellek ırmağı: İşgal İzmiri'nden Sansaryan Han'a"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Gülnur ve M ert Sandalcı’nın “Belgelerle Türk Eczacılığı” kitabı, yüzyıllık bir bellek ırmağı

îşgal İzmiri’nden Sansaryan Han’a

Gülnur ve Mert

Sandalcı’nın

hazırladığı kitapta

neler yok ki!

Necip ve

Cemil Akar

biraderlerin

Sansaryan Han’ın

bir odasında

kurdukları

Radyolin Diş

Macunu

Fabrikası’ndan

Eczacı Moraitis’in

İskenderiye’ye

uzanan serüvenine

kadar herşey

1

940 ve 1950’lerin bazı ay­dınları, Sirkeci’deki Sansar­ yan Han’ı bir sorgu ve iş­ kence evi olarak anımsar­ lar; sonradan bu kasvetli hana birer aylığına “konuk” gide­ cek olan 1960’ların kimi aydınları da. Oysa 1930’ların başında, San­ saryan Han’ın adı henüz Sanasar Han iken, Necip A k ar’ın ünlü Radyolin Diş Macunu Fabrika­ sının çekirdeği bu koca yapının bir odasında oluşturulmuştur. 1930’la- rın sonuna doğru valilikçe Ermeni

Sanasaryan Vakfı’ndan alınıp Em­

niyet Müdürlüğü’ne verilen hanın gerçekten de müthiş bir yakın tari­ hi vardır. Neresinden baksak afal­ latıcıdır: Dişlerimizin “inci gibi” olması için üretilen bir diş macu­

nunun fabrikası, çok geçmeden in­ sanların bir yumrukta dişlerinin döküleceği bir han odasında kurul­ muştur. 1957’de Sivriada açıkların­ da bir deniz kazası sonucu ölen Necip A kar’ın trajik sonunu da içerebilecek Sansaryan Han’ın bu dehşetengiz tarihi, belki de Puslu Kıtalar Atlası ve Kitab-ül Hiyel ya­ zarı ihsan Oktay Anar’a yakışabile­ cek akıllara durgunluk verici bir romana kaynaklık edebilecek nite­ liktedir.

Bakın, o yıllarda, Necip ve Cemil

Biraderler’in Radyolin D iş M acu­

nu Fabrikası’ndan Haseki Kadınlar Hastanesi Nisaiye Mütehassısı Dr. Bay Ratip’e gönderilmiş bir mek­ tubun zarfının bize sunduklarına!

Gülnur ve Mert Sandalcı’nın on yılda oluşturdukları eczacılık ko­ leksiyonunu içeren Belgelerle Türk Eczacılığı’nın (Dr. Nejat F.Eczacıbaşı Vakfı Yayınları) ilk cildi bile, hemen her meslek tarihi gibi eczacılık tarihimizin kuytula­ rında da yaşanmış hayatların artık geçmişin uzak erimlerine gömül­ müş gizlerinin yattığını söylüyor, bir yanıyla. Beş ciltte tamamlana­ cak olan çalışmanın, Osmanlı ve Cumhuriyet eczacılığının 1840- 1948 arasındaki yüz yılının “matbu evrak”ını kapsayan ilk kitabı, mo­ dern eczacılık ve ilâç sanayiimizin kökenini oluşturan yitik bir dünya­ nın belge ve görüntülerini kör ku­ yulardan günışığına taşıyan bir bel­ lek ırmağı. Bir başka mektup zarfı. 1922’de İzmir’in Hükümet Cadde- si’nde Kemal Kâmil Aktaş’ın açtığı Hilâl Eczanesi’nden, Tayyare Pi­ yangosu Müdüriyeti’nde İş Banka­ sı Murakıbı Sayın Bay Sezai’ye gönderilmiş bir mektubun zarfı. Kemal Kâmil Bey, kadınlar için hazırladığı kozmetik

preparatlarıy-istanbul’da işgal yıllarında görevli bir Ingiliz subay’ın çektiği fotoğraftan Halep Ecza Deposu (üstte) ve Moraitis’in taşbaskısı zarfı /solda)

la ünlü. O günlerde İzmir’de ya­ yımlanan Ahenk gazetesinde bir haber: Kemal Kâmil’in “hayattaki en büyük arzusu” gerçekleşmiş; anlı şanlı Kemal Kâmil Bey gökku­ şağının altından geçerek kadın ol­ muş! Bir süre kadınlar âleminde yaşayan İzmirli eczacı, yeniden gökkuşağının altından geçerek er­ kekliğe geri dönmüş! Haberin yu­ karısında, mevzun vücutlu bir ka­ dın fotoğrafı; kadının başının ye­ rinde ise Kemal Kâmil’in başı! Bu dâhiyane reklam dan sonra, hiç kuşku yok ki, Kemal Kâmil Bey kadınların gereksinim duyduğu kozmetik preparatları eskisinden de mükemmel biçimde hazırlayabi- lecektir! Ne de olsa, kadınların his­ siyatını yaşayarak öğrenmiştir! Ke­ mal Kâmil Aktaş’ın yazmayı seven bir kişi olduğu biliyor, ama belli ki düşgücü kanatlı biriymiş aynı za­ manda...

Koleksiyonunun en alımlı

mek-tup zarflarından biri, G. Morai­ tis’in İzmir’de Frenk Sokağı’ndaki eczane ve ecza deposunun taşbaskı zarfı. Yunan işgalinin ilk yılının sonlarında, Fransız Postanesi’nden dönemin İsviçre’deki ünlü labora- tuvarı Institut Sero Sherapique’e gönderilmiş. Moraitis’in eczanesi­ nin, o sıralar, Frenk Mahallesi’nde Etniki Eteryacılar’ın karargâhı ol­ duğu söylentisi yaygın. Nitekim, İz­ mir’in kurtuluşu sırasında yaşanan karışıklıkta Moraiti Eczanesi yerle bir edilmiş. Moraitis hayata sıfır­ dan başlam ak zorunda kalmış. Ama çok geçmeden, İskenderi­ ye’de açtığı eczaneyle ününe ün katmış...

Belgelerle Türk Eczacılığı, ecza­ cılığımızın tarih sermayesine, za­ mana dayanıklı belgeleri yorumla­ yarak değer kazandırırken, yakın tarihimizin hayatla iç içe bir kesi­ tinden paha biçilmez ipuçları da sunuyor, okumayı bilene...*

Referanslar

Benzer Belgeler

Başta III harfi olsaydı ıdu,§ at(ı)m a, yani "ey kutsal adım!" diye okuyup anlamak mümkün olurdu. Ne var ki ilk harf /Dldir ve bundan önce de bir III harfi yoktur. Bu

Bir veya birkaç sürekli birinci büyük azı dişi ile birlikte sürekli keser dişlerinde etkilenebildiği, etiyolojisi tam olarak bilinmeyen, ameloge- nezisin olgunlaşma

Rûhuma bir acı, sessiz, garip elem duyurdu Etrafında gördüğüm o baldıranlar, o katır Tırnakları, o kamışlar, o çalılar... bir ağır Hasta gibi hepsi sanki baygın

Burada yaşayan Kırgızların derdiyle dertlenmiş, bütün hayatı boyunca onlar için yaşamış Rahmankul Han’ı millet olarak kendi bakış açımızla değerlendirmenin

Yüksek ve havadar tepelerin ormanlık ve yeşillik yamaçlarından biri üzerinde binası dü- şünülen bu hanın arkasından birbirinde uzak iki büyük şehri yekdiğerine

~rkabilmesine yol a~maktadrr.Vakalarrn %86'srnda tam h ipofiz yetmezligi, %14'0nde ise krsmi hipofiz yetmezligi gelmektedir(2,5,6). Sheehan sendromlu hastalarrn b ir

‹flte bu nedenle kablosuz a¤lar, veri iletiflimin- de WEP (Wired Equivalent Privacy-Kablolu Eflde- ¤erinde Gizlilik) ad› verilen bir flifreleme yöntemi kullanarak iletiflim

Bugün dilerseniz, Ağacamii yanındaki Sakı- zağı sokak (onlara cadde diyorlar) üstündeki vitrininde, kavanozlarda kompostoların turşula­ rın, tabaklarda güzel