• Sonuç bulunamadı

Yurda getirilen Doğan Nadi'nin cenazesini toprağa veriyoruz

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yurda getirilen Doğan Nadi'nin cenazesini toprağa veriyoruz"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Öğretmen Okullarının

büyük bir ihtiyacını

kargılamRk amacıyla

hazırlanmış olan:

LfTPt ÖFTABAĞ’ın

E Ğ İ T İ M

S O S Y O L O J İS İ

adlı eseri çıktı. Fiyatı 7.5 TL

Toptan siparişlerde İndirim yapılır.

RKMZİ KİTABEYİ

tlflncılık: ... /123Ö7

46. yıl, sa y ı: 16240

Kurucusu: FÜNUS NADİ

Telgraf re mektup

adresi:

Cumhuriyet İstanbul - Posta Kutusu: tstanbuJ No 246

Telefonlar:

22 42 90 - 22 42 96

- 22 42 97 - 22

42

98 - 22

42 99

12 Ekim Pazar 1969

YAYINLARI SUNAR

'İKTİSADİ POLİTİKA ÜZERİNDE

DÜŞÜNCELER

YAZAN:

P R O F. A Y D IN Y A L Ç IN

Bu

kitapta, herkesin büyük bir

ligiyle

izlediği ve ciddi olarak merak ettiği iktisadi konular, t açık bir dille izah edilmektedir.,

^ K İT A P Ç IL A R D A ve A K B A N K j Ş U B E L E R İN D E

Dağıtım

: BATEŞ

Saat 17’ye kadar propaganda yasak

Vatandaş sandık

başında

OLAYLARI ÖNLEMEK İÇİN

YURT ÇAPINDA TEDBİR ALINDI;

POLİS İZİNLERİ KALKTI

ANKARA,

(Cumhuriyet Bürosu)

I

Y.T.P.

TÜWTWB0« METİSİ

ö

m

M.H.P.

ik*4fii»p p*sr*sı

Ö

m

T.I.P.

;uşç. PMT.S*

O

C.H.P.

T. MU METİSİ

Ö

m □ F i

f i

B.P.

A.P.

G.P.

M.P.

«Al* MtTı$ AÜALIT ftumsl «0»u »una 1MUİT »Afittil

Q

ö

Q

Ö

--

----

z z z z z z z : z

Bııgiin kullanılacak müşterek oy pusulasında partiler yukarıda belirtilen

Ierden birine verecek seçmenler partilere

a y r ı la n

bölümdeki

yuvarlağın içine «EVET* mührünü basacaklardır.

sıraya göre yer almıştır. Oyunu siyasi partt-

N asıl oy verilecek ?

27 M ayıs 1960 D evrırm nden sonra halkoyu ta ra fın d a n kabul edilen A nayasam ızın 69 uncu m addesine göre, d ö rt yılda b ir iek rarlan m ası g e re k e n M illet Meclisi «»çim lerinin üçü n cü sü b u g ü n y a p ıla c a k tır. Oy v erm e işi y u rd u n h e r y erin d e sa a t 08*

de başlayacak, akşam sa a t T7'de sona erecek tir.

V atandaşın kendi te m s ilc ile ­ rin i, b a ş k a b i r d e y im le, m ille t­ v e k ille rin i s e ç m e k için b u g ü n Randık b a ş m a gid erek ö y k u t­ la n m a la r ı b ü y ü k b ir y u rtta ş lık g örevidir. Bu görevin yerine

getirilm esinde d ik k a t edilecek h u su slar ve y ap ılm ası gerekli işlem ler «Y üksek Seçim K u ru ­ lu* n un y ay ın lad ığ ı bildiriyle soyleoe ö zetlen m iştir :

N erede kullanılacak?

O H er seçm en hangi sandık

çevresinin seçm en listesinde y a ­ zılı ise yalnız o san d ık ta oy k u llan ab ilir. H içbir seçmen, listesinde yazılı olm adığı bir san d ık ta oy k u llan am az. Seç­ m en k ü tü k le rin in yazıldığı sı­ ra d a seçm en k ü tü ğ ü n e yazıl- (A rk ası Sa, 7, Sü. 6 da)

liııslar,

«Uzay Atölyesi

»

kurmaya çalışıyor

İçinde 2 kozmonot

bulunan Soyuz-6

Uzaya fırlatıld ı

DIŞ HABERLER SERVİSİ

MOSKOVA — U zayda b ir denem e istasy o n u k u rm ak istediği an laşılan S ovyetler Birliği, dün, içinde ik i astro n o t bulunan So- yuz-6 aracını, K azakistan'daki B av k o n u r'd an uzaya fırla tm ıştır. S o v y etler Birliği nin, bugün ve y arın , iki araç d aha fırlatm ası

b ek len m ek ted ir.

KADASTRO

MBMURLARlNI

SOYDULAR

• Olay

sırasında

me­

mullara, «Siz köylüler­

den rüşvet alıyorsunuz,

biz sizden» dediler

BİTLİS, (H A ) — A h lat ilçe­ sinin O vakışla bucağına bağlı K ırıkkaya köyünden d önm ekte olan Tapu K adastro m e m u rla rı ilçeye gelirken, kim liği b elirsiz d ö rt şaki tarafından silâh te h ­ didiyle d u rd u ru la ra k soyulm uş­ lard ır.

Geç saatlerd e m eydana gelen olayda K adastro m em u rları ile İlçeye gelm ekte olan K ırık k a- ya köyünden 20 köylü de bu a- rad a so yulm uştur. Olay sıra sın ­ da köylülerle m em urları a y ırt eden sanıklar, .«Eller yukarı» dem iş ve «Siz k öylülerden rü ş­ v e t alıyorsunuz, biz de sizden alalım » dem işlerdir.

K ırıkkaya köyünün k ad astro ­ sunu y apm aktan dönen m em ur C elâlettin G iray, Fen m em uru N iyazi Kaleni ile MalımUt Köse ve yanında b u lu n an 20 k ö y lü ­ den sekiz ad et saat ile 2.200 lira p a ra y ı alan soyguncular daha sonra kaçm ışlardır.

S oyulanlar jan d arm ay a v er­ d ik leri ifadede, soyguncuların göğüslerinde ay*yıldızlı arm a ve ellerinde A lm an tüfekleri ol­ duğunu söylem işlerdir. J a n d a r ­ m a bölgede m eydana gelen ü- çüncü soygun olayına el koya­ rak dağlarda araştırm ay a b aşla­ m ıştır.

D enem enin am acı, y akında hem b ir lâ b o ra tu v a r, hem de füzelerin m onte edilebileceği b ir atelye o larak k u llan ılacak bir yörünge p lâtfo rm u m eydana g etirm ek tir.

Deneme, 1969 ocağında ıkı «Şovuz» kabininin ilk y ö rü n g e­ sel istasyonun çek ird eğ in i m ey- dana getirm ek için uzayda b ir- I leşmesiyle sonuçlanan denem e- j. nin b ir devam ı m ah iy etin d ed ir. : Bu son üç kabinin, y örüngede, şim diye k ad ar denenm em iş b ir ' usulle kenetleneceği san ılm ak ­ tad ır.

Denem eye katılacak 6 uzay a- dam ı, ik işer ikişer uzaya gide­ c e k le rd ir Bu 6 kişiden en az ! birinin, uzay adam larının m ey- i d ana g etird ik leri plâtform u de- ;

Arkası Sa. 7. Sü. 4 de

UZAY TULUMU GİYMİYORLAR — Dün, b aşarılı b ir uçuşa başlay an «Soyuz - 6» Sovyet uzay gem isinin ko m u tan ı .84 y a ­ şındaki A lbay G eorgi Shonin, D onanm a pilotu iken, özel b ir eğitim le kozm onot y etiştirilm iştir. M oskova Radyo - T ele­ vizyonu, S h o n in ’le uçuş arkadaşı sivil m ühendis K u basov’- un, Soyuz - 6'nın k abininde uzay tu lu m u giym ediklerini, s ırt­ ların d a gayet ra h a t y ü n lü elbiseler bulun d u ğ u n u söylem iştir. R esim de; Shonin, eğitim sırasında... (R adyofoto: U Pİ - BBA)

16 yılda en çok

soğan

,

en az

kadın çorabı

fiyatları arttı

İstan b u l Ticaret O dası'nın ya­ yınladığı istatistiklere göre, 1953 yılından bu yana devam eden fi­ yat artışları, en çok yüzde 767,4 ile soğanda, en az ise yüzde 92,1 ile kadın çoraplarında görül­ m ü ştü r.

On altı yıl içindeki fiyat a rtış­ la rın ın diğer bazı m addelerdeki o ra n la rı, şöyledir: K adın terzili­ ğinde yüzde 583.3; pirinçte 517,9; sığır etinde 512,4; beyaz peynir­ de 482; çocuk ayakkabısında 472,2; koyun etinde 468; k u ru fa­ sulyede 461,3, zeytinyağında 437,7; sütte 433,3; meyvada 432,3; içme suyunda 416,7; ekmekte 360; saç kesmede 446.1: defter - kalem de ise yüzde 413,8.

Doğan Nadi için

Cumtaurivet’ in İlâvesi

Bugün gazetemizle birlikte müvezzilerden isteyiniz

Bütün yurtta bugün

milletvekili seçimleri ya­

pılacaktır. Siyasî parti­

ler dün propaganda için

son

toplantılarını

ve

son radyo konuşmaları­

nı yapmışlardır. Dün sa­

at 18’de propaganda ya­

sağı başlamıştır. Propa­

ganda yasağı oy verme

günü olan

bugün saat

17’yc kadar devam ed e­

cektir.

Seçim sırasında çıkm ası m u h ­ tem el olayları önlem ek am acıy­ la yıırjhır» h e r y erin d e güvenlik te d b irle ri alınm ış, poliste izinler k ald ırılm ıştır. Siyasi h avanın gergin olduğu bazı ilçe ve köy­ le re de ja n d a rm a gönderilm iş­ tir.

R ozet takm ak bile

yasak

Dün sa a t 18’de başlayıp bugün saat 17’y s k a d a r sürecek olan proî& ganda yasağı sü re si içinde radyolarda h erh an g i b ir p ro p a ­ ganda y a p ıla m ıy a c a k tır. A yrıca ilân, b ey an n am e, genelge, açık m ektup, m atb u a dağıtım ı y a ­ saktır. R ad y o lar ve yayın o r­ ganları bugün saat 18’den önce seçim sonuçları ile ilgili h e r­ hangi b ir y ayında bulunm ıya- cak la rth r.

Öte y andan Y üksek Seçim K urulu B aşkanlığının aldığı b ir (A rkası Sa, 7, Sü. 1 de)

îaîî — l

DEĞ ERLİ YAZAR. SEVGÎLt ARKADAŞIMIZ DOĞAN NADt’N İN DÜN LONDRA'DAN UÇAKLA GETİRİLEN CENAZESİ, YEŞİLK ÖY HAVA ALANINDA.»

Yurda getirilen Doğan

Nadi’nin cenazesini

toprağa veriyoruz

L ondara’da «akciğer tümöründen» tedavi edilm ek­ teyken vefat eden sevgili arkadaşımız, gazetemiz sa­ hip ve yazarlarından Doğan N adi’nin cenazesi, dün sa­ at 16.20’de uçakla yurda getirilm iştir.

Sevgili arkadaşım ızın cenazesi ile tedavisi süre­ sinde hastanede yanından ayrılm ayan eşi Bayan Mary Elizaheth Nadi, Yeşilköy Havaalanında; dostlan, a r­ kadaşları, okuyucuları, y akınlan ve çeşitli temsilci­ ler tarafından karşılanm ıştır.

Doğan Nadi’nin cenazesi, daha sonra doğruca «Cumhuriyet» e getirilerek, «Bir» ve «Yedi Dakika» larını yazdığı odasında, hazırlanan özel bölüm e kon­ muştur. Burada, sevgili arkadaşım ızın ruhuna okunan duadan sonra, arkadaşları, y ak ın lan Ve dostlan İle kuruluş temsilcileri, kendisine saygı görevini ifa e t­ mişlerdir.

Sevgili arkadaşımızın cenazesi, bugün saat l l ’de «Cumhuriyet» ten alınarak, Beyazıt Camiine getirile­ cektir. Öğle namazını takiben de cenaze. Edim ekapı Şehitliğine götürülerek, ebedî istirahatgâhm a tevdi edilecektir.

I

ı

J

!

)

J

Bir “ Teknik hata,,nın sonucu

j

I

I

Dostlarından,

|

arkadaşlarından,

okurlarından

gelen

tâsiyet

mesajları

GÖKÇEKAYA BARAJININ

ÇEVİRME TÜNELİ ÇÖKTÜ

Bakırköy Lisesinde

tek ders Fizik sınav

kâğıtlarına elkondu

«Bakırköy Liscsi»nde. Tek ders sınavına giren 26 öğrenciden yal­ nız 5’i sınıflarım geçince, kalan öğrenciler, kendilerine «Okıınıa- ılıkları yerden soru sorulduğu» iddiasıyla Fizik Öğretm eni Nüz- het Tüzün hakkında soruşturm a açılm asını istem işlerdir.

21 öğrencinin, velileriyle birlik te topluca yaptıkları şikâyet, üze­ rine harekete geçeri Millî Eğitim M üdürlüğü, A nkara'dan m üfet­ tiş istem iş; bu arada, sınav kâ­ ğıtları ile ders defterlerine el konulm uştur. M. Eğitim Müdürü Ali Yalkın, «İddia yerimle görü. Kirse, smav yenilenebilir» demiş­ tir.

TUSLOG’A AİT

MALLARI SATAN

AMERİKALI 2 ZENCİ

ASSUBAYLA 2 TÜRK

TUTUKLANDI

T u slo g ’a ait, bazı giyecek ye yiyecek m ad d elerin i, dışarıda satm ak ü zere ç ald ık ları iddia edilen iki A m erikalı assubayla suç o rtağ ı iki T ü rk , 3. A ğır Ce­ za M ahkem esi tara fın d a n tev ­ kif ed ilm işlerd ir.

C harles F. Galze ve Walter R. W eston ad ların d ak i A m eri­ kalı zenci assu b ay larm , Işık V akliyat Ş irk e ti sahibi İbrahim M ahm ut ve İsm ail Ö z k u rta r ile ınlaşarak, T uslog’a ait 20 b ir 'ira lık m alzem eyi kaçırdıkları. \m e rik a lı y öneticilerin yaptığı -ayım sonucunda o rtay a çık­ m ıştır. N ak liy at Ş irk eti sahibi M ahm ut, deposunda b u lu n an gi­ yim eşyası, deterjan, çocuk ma­ ması, bisküi ve bazı gıda m ad­ delerinin, başka b ir y ere gön­ derilm ek iirere kpndisine tes­ lim edildiğini söylem iştir. A m e­ rikalı assu b ay lar ise. bu eşya la- ) rı, A n k a ra ’daki şubeye gönde­ rilm ek Üzeıe n ak liy at am barına v erd ik lerin i öne sü rm ü şlerd ir.

ANKARA, (C u m h u riy e t B ürosu) — İn şa a tı 3 yıldan beri d e - e vam eden E sk işeh ir G ökçekaya B arajın ın çevirm e tüneli çökm üş, . çalışm alar d u rm u ştu r.

B ir İtaly an firm ası ta ra fın d a n inşa edilmek(p. olan G ökçekaya * B a ra jın ın çevirm e tü n eli, te k n ik h a ta la r y ü zü n d en önceki gü n | beklenm eyen b ir şekilde çökm üş ve b araj sah asın ı su la r b asm ıştır. I

V erilen b ilg ilere göre çökme, m tü n e l in şa a tın d a eksik çim ento ve d em ir ku llan ılm ası yüzünden m eydana g elm iştir. Z a ra rın 80 m ilyon lira civ arın d a olduğu öğrenilm iştir.

Öte y an d an , G ES-ÎŞ S en d ik a­ sı B aşkam O sm an Soğukpınar, çökme y ü zü n d en in ş a a tta çalışan j işçilerden 700’ü n ü n işine son ve-1 rildiğini sö y lem iştir. İş v e re n le " Sendika, tü n e lin y en id en i n ş a - , sınılan so n ra b u n la rın işe alm - I m aları için b ir p ro to k o l İm z a la -J y acaklardır. •

1

TREN KAZASI

I olay | içini

Önceki gece. T nprakkale’ıle (Adana) ç a r d a n yolcu treni ile m arşandizin, ka­ zadan biraz sonra alm an fotoğrafı... G iinyazı İstasyonunda m eydana gelen olayda, m akinist ile ateşçi ölmüş, 10 kişi de y aralan m ıştır. Bu, Adana’ya bağlı istasyonlarda b ir hafta içinde m eydana gele« SUtıeü tren kasasıdır. (Foto; HA)

Fsenfepe’de bir kız.

sarkıntılık yapan |

evli adamı vurdu j

Fsentepe’de kendisine sarkıntı- (ık yapan sabıkalılardan S a d ık ! Davulcu’yu babasının tabanca- * siyle kurşun yağm uruna tutan - genç bir kız, yanlışlıkla annesini I de kolundan yaralam ıştır. 16 y a - I şmdaki Zahide Koyun, olaydan sonra, elinde tabancası olduğu halde, babasiyle karakola giderek teslim olm uştur.

Ağır şekilde fBfttünden yarala­ nan Davulcu, evli ve 2 çocuk ba­ basıdır.

Vefatı y u rt çapında üzüntü uyandıran Doğan N adi’nin ha­ tırasını taziz etm ek ve oaşsağ. lığı dilem ek üzere dostları, a r ­ kadaşları, y akınlan ile çeşitli k u ru lu şlar dün de telgraf ve m e­ sa jla r gönderm işlerdir. Bu s t a ­ da Doğan N adi’yi sevenlerden büyük b ir kısm ı da şahsen ve­ ya telefonla üzüntülerini b ildir­ m ektedirler. Telgraf ve m ek­ tu p la m esaj gönderen kişiler şu n lard ır:

K enan Esengin, R eşit • Ülker, A lparslan Türkeş .Muammer Yahya Islâm cıoğlu, K emal Sa- tır. Prof. Besim Ü stünel, N ihat ’ E rim , H aşan Işık, Aydın Ka­

zancı, Necmi Ökten. Em in Ka­ lafat, M ucip Ataklı, Tayfur Sök- m en\ Suphi G ürsoytrak, Sanıl Küçük, Ahmet H aindi B aşar, Sam i Kalaycıoğlu, Sadi Eldem , Hıfzı Oğqz B ekata, Sarım E r­ m an, P rof. D r. K âzım İsm ail G ürkan, F eridun E rkin, H ikm et B irand, R efik Tulga, Suphi Ka­ ram an, E k re m Özden, Sadi Ko- caş, Ahmet Yıldız, O sm an Kök- sal, Ali Ş akır Ağanoğlu, Ali Ka- rahan, D r. İb ra h im Ö ktem , Ce- vat Dıırsunoğlu, Sam et Ağaoğ- lu, F ik ret E kinci, K âm il K ara- velioğlu, Cemal Madanoğlu, N erm in ve T u rg u t Menemenci- oğlu, Zeki Rıza Sporel, Salâhat tin Cizrelioğlu, Salih Tanyeri, Fevzi Lûtfi K araosm anoğlu. Fe­ r i t Melen, İsm ail R üştü Ak­ sal, O rhan Kabibay, Âmil Ar- tüs, O rhan E ralp , Japon Baş­ konsolosu H ikoichi S hiojiri, A. B.D. İstan b u l Başkonsolosu Douglas H eek, İngiltere B aş­ konsolosluğunda K onsolos J. P. B. Hyde, S.S.C.B. İkinci K âtibi Leonid M anjossine, A m erikan K ü ltü r M erkezi Basın İşleri Mü d ü rü Donald E. Reilly, Federal Almanya Basın Ataşesi Dr. Um- lauff, Yabancı Basın Türkiye M uhabirleri Cemiyeti, F aruk GiiventUrk, N ecip Ali K üçüka, M ebrure Aksoley, Ö m er Lütfi Hancıoğlu, Ahmet Ercan, Ke­ mal SerhatU, Dr. Suphi Bay- kam, Kenan O nat, Mukbil Öz- yörük, Seyyid M uham m ed -ü l H ak, Y aşar K urtoğlu, Nazif Çağatay, Amiral F ahri K orutlirk, Dilâver Argun, Ekrem Rize, F ahrettin Ulaş, Ahmet Toyde. m ir, Fazıl H üsnü Dağlarca, Mü ■ ' Sa. 1, Sü. t de)

I

(2)

SAHÎFE Ííd

12 Ekim 1969

CUMHURİYET

1 3 atı A lm anya’da yapılan seçim lerden

M 9 sonra politik ve ekonom ik a la n la rd a önem li kabul edilecek sonuçlar ve k a ra rla r alındı.

M arkın; diğer yabancı p a ra la ra olan de­ ğerini suni olarak düşiik tu tab ilm ek için Batı Alm anya hüküm eti çeşytli ted b irlere b aşv u rm ak ta idi. B u n ların b aşın d a: (1) Di­ ğer önemli p a ra la rın (D olar, Sterlin, ve kıs­ m en F ra n k 'm ) alıcı ve satıcısı olarak M ark’- ın dış değerini etkilem ek (2) ihracat ve it­ halât vergi h a d lerin i bu inaksalla a y a rla ­ m ak gibi te d b irle r y e r alıyordu. Bu te d ­ birler Batı A lm anya dışındaki ülkelerin a l­ d ık ları te d b irle rin te rsin e b ir yöne sah ip b u lu n m a k ta ve p arasın ın değeri düşük, ih­ raç sık ın tısı çeken ekonom ileri S zendİnnek- te idi. B atı A lm anya M arkın değerini düşük tu tm a k için D olar ve S terlin satın ald ığ ı h a l­ ler olduğu gibi yine ayni m ak satla ihracatı k ısıtlay ıp ithalâtı teşvik etm ek gibi çarele­ re b aşvurduğu da o lm u ştu r.

S

adece M ark’ın değerini göz önünde b u ­lunduran b ir ik tis a t politikası Batı Al­ m anya içinde olduğu k ad ar d ışarıda da ba­ yı sorunların o rta y a çıkm asına sebep olm uş­ tu r. Batı A lm anya ekonom isinin k a lk ın m a ­ sı ihracatın çoğalm asına bağlı b u lu n m a k ta ­ dır. Bu sebeple ih racatı kısıtlay an te d b irle r ihracatçıları hoşnutsuzluğa sev k etm ek te ve gelir artışın ı y a v a şla tm a k ta d ır. B una k

arşı-MARK SEBEES!

Prof. Dr. Ahmet KiLIÇBAY

lık h ırla gelişip yüksek gelir seviyesine u la ­

şan B atı A lm anya’da ith alât a rtışı hızını y a ­ v aşlatm ış ve b e r hangi b ir İktisat p o liti­ kası m üdahalesinin bulunm adığı h allerd e ih ­ racatın altın d a kalm ak eğilim ine sahip b u ­ lu n m u ştu r. Bövlece Batı A lm anya dış alem e karşı, daha çok satan ve d aha az satın alan b ir ülke olm aya nam zet b ir d u ru m a u laşm ış­ tır. Çok zay ii kim selerin şişm anlığa heves etm eleri gibi, ödem eler bilançoları kronik olan, açık olan ü lk e le r için A lm an y a’nın hu hali özenilecek b ir hal olabilir. F ak at fazla ^ayıflık gibi fazla şişm anlık da za ra rlıd ır, ö d e m e le r bilançosu fazlalık veren A lm anya ih ra c a tı ith a lâ tı aştığı m üddetçe döviz sto k ­ la rı b ü y ü m ek te ve bn iç talep le b ir artışı m eydana getirerek enflâsyon teh lik esin i o r­ tay a çık arm ak tad ır. M arkın d eğerinin a şın derecede yüksekliği bizzat b ir h astalık de­ ğil Iehie gibi görünen b ir dengesizliğin so­ nucudur.

u k arı doğru yeniden değerlem eyi (re - *- vatüasyoııu) red dederek M ark ’m değe­ rini uzun b ir sü re su n ’î olarak dü şü k tu taıı eski B aşbakan K iesinger, hem en seçim ler so­ n unda M arkın aşağı yönde desteklenm esini sağlayan döviz alim ini ve hem en onun a rk a ­ sından ih racat ve ihracat te d b irle rin i k a l­ d ırm ıştır. B öyirce M ark serbest k a la ra k k en ­ di değerini bulm ak üzere «yüzen para» h a ­ lini alm ıştır. H em en ilk günlerde “«5 - *«6 arasında değer kazanan M ark ’ın ilk etkisi A vrupa p iy a sa la rın d a k i spekiilâtif fa a liy e t­ leri d u rd u rm a k olm uştur.

Sonuç

M

a r k ’m serb est bırakılm asının sonunda o rta y a çıkan «spekülatif fa a liy e tle rin durm ası» olayı b ir bakım a yan te s ird ir, ö - nem li b ir yan te s irin ark asın d a gerçek tesir B atı A lm anya ekonom isinin iç ve dış d en ­ geye kavuşm ası için gerekli şa rtla rd a n

ö-nem llılnln o rtay a çıkm asıdır. «Flüt rcyaltt- âsyon» diyebileceğim iz bu d eğer artışı (M ar­ kın diğer p a ra la ra göre değer kazanm ası olayı) önleyici diğer ş a r tla r doğm adıkça ih­ racatı kısm en azaltıp ih racatı teşvik edebi­ lecek tir. Bunun sonunda A lm anya T icaret B ilançosunda denkliğe ulaşabileceği gibi bu sebeple m evcut olan enflâsyon teh lik esin i de o rtad an k a ld ıra c a k tır. Bu te d b irle rin diğer ü lk eler üzerindeki etkisi, ülkenin yapısına göre fark lı o lacak tır. Ancak b u n u n la Alman ya ile tic a re t yapan ülkelerin de dengeye k av u şacak ların ı um m ak g erek çek çilik ten u- zaklasm ak olur. Z ira dıs tic a re t alanında sıh h atli, kısıtlayıcı te d b irle ri k ald ırm ış b ir A lm anya karşısında zayıf ekonom iler v a r­ dır. K ısıtlayıcı te d b irle re sahip ü lk elerle ge­ niş ölçüde ekonom ik serb estliğ e kavuşm uş ülkelerin dıs tic a re t dengesine ulaşm ası güç olaca k tır. Bu seheple A lm anya ile k ısıtlay ı­ cı te d b irle re b aşv u ran ü lk e le r arasın d ak i ılış ekonom ik ilişkilerin ahenge kavuşam a- m ası, sıhhatli h ir ekonom iye sahip olduğu halde A lm anya’yı da sık ın tıy a sokabilir.

O

rta k P azar çerçevesi içinde, A vrupa ü l­ k eleri arasında ve n ih ay et D ünya M il­ letlerin in dış ekonom ik ilişkilerinde ekono­ m iler is tik ra ra kavuşup m illetlerarası ödem e ve m illetlerarası likidite so ru n ların a günün ş a rtla rın a uyan hir yön verm edikçe, şu v eya bu ülkede, revalüasvon ve çok defa d e v a lü ­ asyon k a ra rla rın ın alındığını d u y m ay a d e ­ vam edeceğim iz şüphesizdir.

< m n n ı |

E le k f rik g e ç ir e n

p lâ s t ik

Bugüne k ad ar plâstiklerin elek­ trik geçirm edikleri b ilin ir ve elektrik geçmemesi isteni­ len yerler plâstikle kaplanırdı. Niha­ yet, elektrik geçi­ ren b ir cins plâs­ tik keşfedilm iştir. Bugüne kadar bili­ nenin aksini isp a t eden yeni cins plâs­ tiği bulan Dr. H. I.tıpinskl, yeni cins plâstiğin b ir çok tatb ik at saltası bu­ lacağını belirtm ekte dir. Resimde siyah bantlar halinde gö­ rünen plâstiklerden geçen elektriğin yak tığı lâmbayı seyre­ den Dr. Lupinski görülüyor.

Fezada

3,5

saat süren bir

parlama oldu

H A Z 1 R L I Y A N :

Vecdi KiZILDEMIR

AYIR

Bir

seçmenin

anıları

Bir sandık sizi bekliyor bugün. Sabahtan akşam a k ad ar du­ racak olduğu yerde: Bir okulda, b ir cami avlusunda, b ir dükkân köşesinde, ya da bir apartım anln giriş yerinde.- Sessiz, tehlikesiz b ir sandık. B ir yanda yığın yığın oy puslaları. Çeşitli şekiller, resim ler... Gideceksiniz, alacaksınız kâğıtlardan birini, o parti işa­ retlerinden birinin üzerine m ührü basacaksınız, İş olup bitecek. Y urttaşlık görevini yapm anın huzuruyla evinize döneceksiniz. S onra bekleyin akşam olsun, oylar sandık sandık sayılsın, ra d ­ yolar ilk sonuçları vermeye başlasın!..

1946 seçimini hatırladım birden. Ne gürültülü b 'r H aziran gü­ nüydü! Belki de yalnız bizim sokaktaydı o gürültü! H astaydım , g ünlerdir yatıyordum . O sıcak Haziran gününü ateşli b ir h asta­ nın bulanık izlenim leriyle yaşıyorum yeniden. Fatihin b ir arka sokağıydı. K arşım ızda küçük b ir kahve vaTdı. Akşamın İlk ka­ ranlığıyla birlikte davullar çalm aya, zurnalar ötmeye başladı. Bir sevinç, bir bayram havası! M ahalle halkının tuttuğil b ir p arti ka­ zanm ışm ış meğer! G üçlükle kalkıp pencereden bakm ıştım . Elele tu tuşm uş ovnıvanlar, ho ra tep en ler vardı. K adınlar da katılm ıştı cüm büşe.

Sonra 1950 geldi çattı, tik kez o yıl oy kullandım . Ankaradav- dık. A tatürk Lisesindeydi benim sandığım . G ittim karm a b ir lis­ te yaptım uzun uzun. Daha akşam dan kararlaştırm ıştım kim lere ov vereceğimi. H er partiden adaylar vardı benim listem de. İçim ­ de çocuksu bir heyecan vardı. O k arm a listenin b ir etkisi ola­ cakm ış gibi! 14 Mayıs 1950 gününün akşam ını unutam am . Kızıl­ ay'da bir boy dolaşm ıştık arkadaşlarla. Ama kim se kim seyle ko­ nuşm uyordu. Sanki bir şey bekleniyordu. Umulımyan b ir şey.

1954 de Arnavutkoyde kullandım ovıımu. Denize, vapurlara baka baka. Akşam olunca duydum ki havaya gitm iş benim oy! 3957 de de ayni şey!! 1961 de biraz farklı oldu. Nısbî tem sil yü­ zünden benim oyum da b ir işe yaradı. 3965 de oy kullanam adım , y u rt dışındaydım. Seçmen olarak yenilmek acıdır. Oy verdiğin kişiler seçilince b ir m utluluk duyulur. Ama o .kişiler senin um ut­ larını kırarsa ö zaman seçm en olduğunuza, oyunu onlar için kul­ landığınıza binlerce kez pişm anlık duyarsınız. Ya durm adan ye­ nik düşenlere oy verm işseniz! Seçm en olarak yenilgiyi içinize sindirm işseniz! O da bam başka b ir üzüntü, b ir bezginlik, bir yıkıntı...

Bir sandık bekliyor beni de şimdi. Bir cam inin kitaplık oda­ sında. Kitap falan yok ya. adı öyle, cami kitaplığı! Gideceğim, o- yum u atacağım . Bu kez iş kolay, alacaksın b ir kâğıdı mühürliye- çeksin, o kadar. Adam seçm ek yok, partilerin işaretleri yetiyor m ührü basm aya... Sonra akşam ı iple çekeceğim. Ne kadar aldı­ rışsız, ilgisiz görünsem de. Yenik bir seçmen mi olacağım, yoksa kazanm ış b ir seçm en m i? Bunun heyecaniyle... Gideceğim sandı­ ğımın başına, oy sayıhşını izliyeceğim, sonra öteki m ahallenin sandığına. En sonra da gece yarısına, belki sabahın ilk saatlerine k adar radyo başında da bekliyeeeğim. Kolay değil, söz konusu hepimizin geleceği. Sandıktan ne mî çıkacak? D ört yıllık alın ya­ zımız. Hangi biçimde?.. Göreceğiz b ir kez daha...

A

stronomlar geçen

lerde tarihte gö­

rülmedik bir olaya şa­

hit oldular. «Canis Mi-

noris» adı verilen cüce

bir yıldızda şiddetli bir

parlama ve radyo ener­

jisi meydana

geldigi

görüldü. Üç buçuk sa­

at müddetle adı geçen

yıldızın her zamankin­

den on iki misli daha

fazla ışık ve radyo e -

t )

îıerjisi

yaydığı tesbit

edildi. Bu parlama ilk

defa Kırım'da bir Sov­

yet rasathanesi tara -

fmdan görüldü. Daha

sonra İngiltere'nin .Tod-

rell Bank Rasathanesi

olağanüstü kuvvetteki

radyo sinyallerini tes -

bit edebildi.

Üç buçuk saat

A

ynı anda Kuzey Irlandada op

tik b ir teleskoptan faydala­ nan A rm ağh R asathanesi de yıldızdan gelen p arlak ı ş ı u te s­ bit edebilm işti. Daha sonra S ili’­ de «Cerro Toloîo» Rasathanesi yıldızın ışığını sonünceye k adar izleyebilm iştir. Dolayısiyle üç bu­ çuk saat devam eden bu beklen m td ik -olay biitün dünyadan iz- Jenebilm iştir. Bu olay, h e r şey­ den önce astronom i sahasında uluslararası sıkı b ir işbirliğinin kıym etini o rtaya koym uş b u lu n ­ m aktadır. B ütün astronom ların, topladıkları bilgileri, kıym etlendi rip İn g iltere’de çıkan «Nature» adlı bilim sel dergide yayınlam a­ ların a k a d a r b ir İıayli zatpan geç iriştir.

Güce yıldızlar

K

ırm ızı cüce yıldızlar sık sık görülm ekte ve yıldız olarak

nitelikleri herkes tarafm dan- tü m m ek ted ir. B ir cüce yıldızın kırm ızı ışık saçm ası öm rünün so nuna geldiğinin belirtisidir. Bu durum daki bir yıldız beyazdan kırm ızı renge geçerken içindi hâ ’-5 helium gazına dönebilecek hid rejen bulunur. A stronom lara gö­ re. kırm ızı cücs yıldızların hepsi tam am en yanm akta ve söğuk bi­ re r yıldız şekline girm ektedir.

Bu yıldızların daha d a buruşup n ö tro n yıldızlar şekline girm eleri de ih tim âl dahilindedir. Bu gibi yıldızlarda m adde o kadar sıkış tın lm ış tır ki, atom lardaki elek t­ ron ve protonlar n ö tro n denilen şarjsız b ire r cüz haline gelm ekte dir. Bugüne k ad ar kesin şekilde hiç b ir «nötron» yıldız bulunam a rruştır, fakat birçok astronom , 1967’de tesbit edilen ve sinyal yeren radyo yıldızlarının «nöt­ ron» yıldızlar olduklarına in an ­ m aktadırlar.

p arlam a olm aktadır. Buna sebep «nova»ları faaliyete geçirebilecek kadar se rt, fakat menziline ula- şam ıyacak kada zayıf bir karga­ şalıktır. Eğer durum hakikaten bu ise, yeniden m eydana gelmesi m uhtem el aynı olayların cereyan şekillerinin incelenm esi sayesin­

de, astronom lar b ir yıldızın no- va haline gelmesi olayı hakkında yeni bilgiler elde edebilecekler­ dir. Bu parlam anın nedeni ve izah şekilleri ne olursa olsun, bugüne k ad ar rastlanm adık bir olay olm asa dahi önem ini ve il­ ginçliğini o rtay a koym aktadır.

Parlamalar

K

ırm ızı yıldızlar aynı zamanda

«Novae» denilen bir cisim şeklinde infilâk da edebilm ek ted irler. A stronom lar YZ Canis M inoris yıldızının patlamaya- ça ba sarfeden fakat başaram ıyan b ir yıldız olm ası ihtim ali üzerin­ de de durm aktadırlar. Yıldızlar üzerinde sık sık p arlam alar gö­ rülm ekte İse de, bu ışık lar tıisoe ten hafif olup, ancak yüzeylerin­ de görülebilir. Ancak YZ Canis M inoris’de göze çarpan p arlam a­ la r bam başka b ir olay teşkil e t­ m ektedir.

Şok dalgası

B

u ışıklar ve sesler, daha zi­yade yıldızın bünyesi içinde

cereyan eden kargaşalıklar­ dan m eydana gelmekte olup, yal nız yüzey kısm ına inhisar etm e­ m ektedir. Kuvvetli b ir ihtim alle yıldızın bünyesi içinde m eydana gelen dev b ir şok dalgası, yüze­ yine aksetm iş ve bu da cüce yıl­ dızın norm alin üstünde ışık ve radyo sinyalleri yayınlam asına yol açm ıştır. Olay bugüne kadar, şiddet oranında kaydedilen b irim lere göre norm al b ir p arlam a ile nova arasında tesbit edilen ilk

Yılan sokmasına

karşı panzehir

Y

ılan ısırm alarına k arşı kesin bir m uafiyet kazandıran b ir aşı keşfedilm iş bulunm aktadır.

Aşıyı bulan Amerikalı D oktor Clifford C. Snyder, şim ­ diye k adar yapılan denem elerde aşının b ir yıllık m uafiyet sağladığım bildirm iştir.

Y ılanlardan alınan tabii zehirlerden İmal edilen aşırı kullanılabilecek hale getirm ek için özel bazı usullerden fay­ dalanılm aktadır. Yılan zehiri önce zehirleyici özelliklerinden tem izlenm ekte, bundan sonra a tlara zerkedilerek serum ha­ line getirilm ektedir.

K

linik araştırm aları için yeni bulunan aşıdan 15 köpeğe zerkedilm iş, sonra hu hayvanlara zaman zam an hakiki yılan zehiri verilm iştir. H ayvanların hepsine de hiç bir şey olm am ış, sadece hafif bir m ide bulantısı hissetm işlerdir.

i r

V E F A T

SevglH büyüğüm üz

H Â M Î T

KULAKSIZOĞLU

1010.69 Cum a günil v e fa t e t­ m iştir. Cenazesi 11-10.69 Cu - m artesi günü A ltınova aile kab­

rista n ın d a toprağa v erilm iştir. A kraba ve d o stlarım ıza d u ­ y u ru ru z . A İLESİ

sigorta

ifadesHir

C um huriyet — 12323 . '• • • • • ■ • • ■ • • • • t ıa • a • • •••••••a ı ••••••* •••••<

IM IllItM IIM I

Nimbáis

F

w •■ *■ ■ •••••••••• • • • • • ■ • • ■ • • • • • • • • • ■ • • • • • • • ■ • • • • • • • ü Î Î Î Î Î Î Î

IBMS3I I *****■■■■■■«■■••■■•■■••■••■•••••••• • • • • • • •î**îS2222

.•••■ •••■ •••■ •*■ *■ •*••••■ ••••••■ ■ ■ •••■ •••■ ■ ••»■ ••••••■ •■ ••••'

*

İ L A N

Avcılar Belediye Başkanlığından:

1 — Belediyemizde münhal bulunan 600 lira­

lık maaşlı kadroya Belediye Başkâtibi alınacak­

tır.

2 —• Belediyelerde çalışanlar tercih olunur.

3 — Taliplilerin engeç 25/10/1960 tarihine ka­

dar müracaatları ilân olunur.

(Basın: 23596/12318)

Vatan Caddesinde Satılık Kıymetli Arsa

Vatan

Mimar.

Mühendislik

Okulu bitişiğinde

307 Ada, 220 Parsel sayılı 10 000

metrekarelik,

12.5

metre irtifada inşaata müsaadeli arsa üçde bir fiya­

tına 14/10/1969 tarihinde saat 10 da Adliye Sarayın­

da 10 uncu îcra Dairesinde satılacaktır. D. 969/308

Cumhuriyet — 12321

Çorum Belediye Başkanlığından:

1 — Şehrimiz halkının ihtiyacı için

tahsis

olunan 3000-4000 ton kömürün Alpağut linyit iş­

letmelerinden Çorum’a nakli ile ihtiyaç sahiple­

rine tevzii işi kapalı zarf usulü ile eksiltmeye ko­

nulmuştur.

2 — Bir ton kömürün nakliye ücreti 25.— lira

olup geçici teminatı 6250.— liradır.

3 — Buna ait şartname her gün mesaî saat­

leri dahilinde Yazı îşleri Kaleminde

görülebilir.

4 — Eksiltme 20/10/1969 Pazartesi günü saat

10.00 da Encümen huzurunda yapılacaktır.

5 — 2490 sayılı kanuna göre hazırlanacak tek­

lifler ihale saatinden bir saat öncesine kadar En­

cümen Başkanlığına makbuz mukabili verilecektir.

Postada vâki olacak gecikmeler nazara alınma­

yacaktır

(Basın: 23327/12312)

Tek başına mutluluk

• T ek başına m utluluk m üm kün değil. İnsan toplum sal yara î tık., m u tlu lu ğ u da b ir başına olam ıyor. Y aşantılarım ızda apaçık 1 g ö rü n ü r bu,,. K aslarsınız b ir dostunuza, yüzünde apaçık bir hüzün :

— H ay ro la, neyin var?

— Sorm a, en sevdiğim arkadaşım ı k a y b e ttim -— Başın sağolsun !

Sevdiğini k aybeden İnsan m u tlu o lab ilir mi? K ardeşlerim iz, anam ız, babam ız, çocuklarım ız bizden b ire r p arçad ır sanki V ücudum uzun n eresin e b ir iğne b a tırılsa canım ız acır. S evdik­ lerim ize b ir şev oldu mu canım ız acır. Kişi, sevdikleriyle b ir­ lik te m utlu olabilir. Eıı hayağı aşk ro m an ların d a hile m u tlu lu ­ ğu b irb irin in d a v ra n ışla rın a bağlı b irk aç kişi b u lu n u r. Hiç ol­ m azsa h ir erk ek ile h ir kadın arasın d a d ö n en ir o lay ... Genç k ı­ zın srvdiği e rk ek le a ra s ın a k a ra kedi mi girm iştir? Yoksa ya­ kışıklı d elik an lı u m u tsu z h ir sev d av a mı tu tu lm u ştu r? Beyaz perd en in k a h ra m a n la rı p iy asa ritim lerinde çoğu zam an m u tlu ­

luğu iki kelim enin tılsım ın d a a ra r la r S — Seviyorum seni..

C evap :

— Ben de seni seviyorum ., olursa, b a şla r m u tlu lu k . O lm azsa, m u tsu zlu ğ a açılır k a p ıla r.

Ne v a r kİ m u tlu lu k , zam anla bağdaşm ış b ir şeydir. İnsan kim i zam an m u tlu , kim i zam an m u tsu z olabilir. H avatın cilve­ si ve çilesi bitm ez ölünceye dek Siz «m utlu son* la b iten filim- iere ve ro m a n la ra aldanm ayınız. R om anın son say fasın d an son­ ra da devam e d e c e k tir rom an.,, Işık la r y a n d ık ta n son­ ra da sü re c e k tir filim .. S evdiklerim izle b irlik te h a y a tın dalga­ ların d a kulaç a ttık ç a , nice d u y g u la n vasıvacağız Kimi zaman m utsuz hissedeceğiz kendim izi, kim i zam an m u tlu ...

tn s a n - e ğ er u y g a r in san sa - ailesinin sın ırla rın ı aşan bir m u tlu lu k k a v ra m ın a doğru bilinçlenir. İçinde vasadığı çevreye d aha sıkı b ağ larla b ağ lan ır M illetiyle b irlik te m u tlu olur, milletiyle, b irlik te m utsuz.. İn s a n lık la h irlik te m u tlu olur, in ­ san lık la b irlik te m utsuz. B ir adam düsiiniin ki, sokaklarında dilencilerin siİTÜndüâü, h astan e k an ıların d a h a s ta la rın canver- diği. b a ta k h a n e le rin d e yoksul çocukların satıldığı b ir kentte, m u tlu lu ğ u n d an geviş g etiriy o r. Ç ünkü m ily o n ların ü stü n e özci b ir m n tlu lu k k u rm u ştu r. Y oksul sem tlerd e h alk susuzluktan k ırılırk e n geniş bahçesindeki vesil çim leri bo! hol su la n m a k ta ­ dır.. Yoksul çocukları besinsizlikten gelişem ezken, ç o c u k la rın a A m erika’dan m am a gelm ektedir.. Ç evrenin m u tsu zlu ğ u alabil- I dlğine y o ğ u n laşırk en o, gün geçtikçe k ey iflen m ek ted ir...

Bövle b ir İnsana İnsan d iy e b ilir m isiniz?

Ç ağım ızın insanı için çevre, m ille t k a v ram ın ı da asm ış, tüm | insanlığı kan sam ıstır. V ietn am ’da çarp ışan larla, P ra g ’da mev- | d a n la ra d ö k ü len lerle, A m erik a’da zenci v iirü v ü sü v le, B iafra - ! dakî açlıkla, H in d istan ’daki k ıtlık la ilg ilid ir yirm inci yüzyılın I insanı Yerviîzü v u v arlağ ın d ak i biitün denizlerin ve k a ra la rın i vedi iklim ve d ö rt cihanın o lay larıy la ilgilidir. V aktiyle rain iz ' şa irle re özgii oian bu d u y a rlılık , çağım ızda b ü tü n insanların ı m ezhebi oim ava d ö n ü şm ek ted ir.

I

T ü rk iy e ’de de gittikçe k u v v e tle n m e k te d ir bu akım .. D oğu’da sefalet çeken köylüyle b irlik te m utlu, ya da m u t­ suz olm ak.. E ge'de sö m ü rü len tü tü n c ü n ü n derdini d e rt e d in ­ m ek.. Ç u k u ro v a ’da ezilen ırg a d m acısını duym ak.. Ç u k u rc a il­ çesinde açlığa düsen v a ta n d a ş için zengin k e n tle rin so k a k la rın ­ da p ro testo b a y ra k ta rın ı d algalandırm ak., ö ld ü r ü le n ü n iv e rsi­ teli genein ked erin i ciğerinde duym ak..

Ve m illetle b irlik te m u tlu , m illetle b irlik te m u tsu z olm ak İs te m illiyetçilik d u y g u su n u n özü b u d u r.

Y oksa m illetin sefil, ezik, h orlanm ış, söm ürülm üş yığınla­ rının m u tsu z lu k la rın a s ırt ç e v ird ik te n sonra bu m utsuzluğu d i­ le getiren y a z a rla ra :

— K om ünistler., diye h o m u rd an m ak değil.

Ailem izle b irlik te m u tlu olabiliriz, d o stlarım ızla birlikte m u tlu o labiliriz, çevrem izle b irlik te m u ttu olabiliriz, halkımız la b irlik te m u tlu olabiliriz, m illetim izle b irlik te m u tlu olabili­ riz, in san lık la b irlik te m u tlu olabiliriz.

T ek

başııla

m u tlu lu k y o k tu r d ü n y ad a...

L

Boru ressamı aranıyor

İzmir rafinerisini İnşa eden şirketimize, asker­

lik görevini yapmış, 20-30

yaşlarında

tecrübeli ve

tercihan İngilizce bilen boru ressamları alınacaktır

Taliplerin İzmir - Aliağa’daki şantiyemiz

Personel

Müdürlüğüne müracaatları rica olunur.

BA DG ER

T U R K EY

LİM İTED

Cumhuriyet — 12320

YÜKSELİŞ KOLEJİ

ANA OKULU

★ Yeni binamızda modern tesisler, oyun yerleri,

★ Tecrübeli terbiyeciler nezaretinde bütün yıl eğitim.

★ 15-20 öğrencilik gruplar (sınıflar)

★ Çalışan annelerin iş saatlerine uygunluk,

★ Her ay için ayrı ödeme kolaylığı

★ Öğretmen nezaretinde

yemek kuşluk ve

ikindi

kahvaltısı,

★ EVDEN ALIP EVE BIRAKAN ÖZEL NAKtL ARACI

0

) « «

(HAS: 3753/12319)

Gliven Sinorta bir iktisadi devlet teşekkülüdür

Karaköy. Bankalar Caddesi Telefon; 49 49 10

Yılmaz Reklâm: 12/12332

ASİSTAN ALINACAK

Tatbiki Güzel Sanatlar Yüksek Okulu

Müdürlüğünden:

Beşiktaş - İstanbul

Okulumuz Grafik Sanatları Bölümü (Serbest

Grafik ve İllüstrasyon)

dalma 1 asistan alına­

caktır.

Sınav 3 Kasım 1969 günü yapılacaktır.

İsteklilerin 1 Kasım 1969 gününe kadar Okul

Müdürlüğüne müracaatları ve tamamlayıcı

bilgi

almaları duyurulur.

(Basın: 23539/12310)

LİSAN BİLİR MEMUR

ALINACAKTIR

Başmüdürlüğümüz

Milletlerarası

Servisinde

çalıştırılmak üzere Fransızca veya İngilizce lisan

bilir bayan memur alınacaktır.

Aşağıdaki nitelikleri taşıyanların

Personel

Amirliğine müracaatları ilân olunur,

tST. TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ

1 — En az ortaokul mezunu olmak.

2 — 18 yaşından küçük, 35 yaşından büyük olma­

mak.

3 — Verilecek ücret 900-1250 liradır.

(3)

CUMHURİYET

12 Ekim 1969

i

S A I I İ F E Ü Ç

D ış H a b e r l e r

DÜNYADA

B U G Ü N

Ağbey

S İ Z İ

gözlüyor mu?

G

EORGE Orwell’in adı, T ür­ kiye’de nedense Jules Y em e­ den aı bilinir. Halbuki Or­ well, özellikle «1984» isimli romanı ile, geleceğin dünyasına İlişkili en büyük kehanette bu lu ­ nan yazardır.

1984’iin dünyasında, sadece üç büyük devlet kalmıştır. Bu dev­ letlerin vatandaşları ise, bir tü r­ lü uy allamadıkları kâbusun içinde yaşarlar.

Bugünkü Amerika, İngiltere ve Afrika’yı sınırları içinde bulundu­ ran devletin vatandaşı, «1984» ro­ manının kahram anıdır.

«Barış savaştır» gibi ilkeler ara­ sında, geçmişi unutm uştur. Ve «Ağbey» vardır 1984’te... Nereye gitse, ne yapsa, «Ağbey» hep onu gözler.

Komanın kahram anının yaşadığı ülkede, vatandaşlar, «parti üyeleri» ve «Proleterler» olmak üzere ikiye ayrılmıştır.

Proleterlere fazla önem veril­ mez. Düşünmeleri ve okum aları bile önemsenmez.

Ama parti üyeleri, ülkeye yön verdikleri için, «Ağbey»in daima göz hapsi altındadırlar. Odalardan meydanlara kadar her yerde, elek­ tronik gözler vardır.

Yazımızın başında, Ju les Verne İle Orwell’in kehanetlerini m uka­ yese etmiştik.

APOLLO uçuşları ile Ay’a giden insanlar, nükleer denizaltılar ile Verne'nin «Nautilus»uııu geıçek- leştirenler, birinci yazarın kehanet­ lerini doğru çıkardı.

Ama «1984»iin gelip çatmadığını kim iddia edebilir?..

Kişilerin özel hayatlarına ait bilgi ile dolu elektronik beyinler­ den kurulu bankalar için hazırla­ nan tasarılar var ortada.

Elektronik beyinleri unutsak bi­ le, meşhur «Fişleme» usulü bütün geçerliliği ile durm uyor mu?..

«Daily Express» gazetesinin ünlü savunma uzmanı Chapman Pincher , son yazısına şöyle bir başlık a t­ mış:

«Ağbey bu defa kendi kölelerini gözlüyor..»

Pinchcr’e göre, İngiliz H üküme­ ti, polise gizli bir talim at vermiş. Devlet emrinde çalışan bütün me­ m urların fişlerinin gözden geçiri­ lip, yenilenmesi emrediliyor. Elde edilen bilgiler değerlendirilip, M.15 ve diğer istihbarat teşkilâtlarına

devredilecek.

Tabii, bu talim atı öğrenen sen­ dikalar kıyameti Kopartmış im a, faydası yok. Fişler üzerindeki ça­ lışmalar devam edlybrrtrtış'. * * "

Sonra ne olacak acaba?.. Fişler dolacak, m em urlar yine çalışacak.

Fakat «Ağbey», yani devletin asıl hâkimi, onların üzerindeki m ülki­ yetini daha da sağlamlaştıracak.

Bütün mesele bu «Ağbey»in kim olduğunu bilmek değil midir za­ ten?..

Mehmet BARLAS

LONDRA

• TEKLİF — Dünyada ilk kalb nakli ameliyatını gerçekleştiren Güney Afrikalı Dr. Christian B arn ard , Amerikan Uzay ve H a­ vacılık İdaresinin kendisine iş teklifinde bulunduğunu, ancak bu görevi kabul edip etm em ek hususunda henüz b ir k a ra r ver­ mediğini açıklam ıştır.

NEW YORK

• BAĞIŞ — Birleşm iş M illetler 1970 kalkınm a program ı için 98 ülke 131,5 milyon dolar taahhüt etm işlerdir. Program ın başlıca destekleyicisi AK.D., henüz ne k ad ar bağışta bulunacağını bil­ dirm em iştir.

MOSKOVA

• SCHUMANN — Sovyetler Bir­ liği Başbakanı Aleksi Kosigin Moskovayı ziyaret etm ekte olan Fransa Dışişleri Bakanı Maurifce Schum ann ile 85 dakika süren

b ir görüşm e yapm ıştır. CENEVRE

• PAMUKLU — G üm rük ta ri­ feleri ve ticaret genel anlaşm ası (GATT) pamuklu dokum a kom i­ tesi, sanayileşmiş ülkelerin pa-- m uklu dokuma ithalâtının ta h ­ d it edilmesini öngören uzun va­ deli anlaşm anın yenilenmesi ko nusunda bir karara varam adan dağılm ıştır.

AMSTERDAM

S UYARI — Ispanya hüküm eti, halen Cebelitarık civarında de­ mirli bulunan Holânda savaş ge­ mileri için Holândayı ikaz etm iş ve Cebelitarık konusunda İs­ panya - İngiliz anlaşmazlığının alevlendiği b ir sırada Molanda savaş gem ilerinin varlığından duyduğu hoşnutsuzluğu bildir­ m iştir. YILDIZ ve UĞUR RKLGER O ğulları AHMET SEYM ENiıı doğum unu ak rab a ve d o stların a m üjdelerler. 10 Ekim 1969 İZMİR

“P lâ s tik

S n„

adı verilen

bir

madde

dünyayı

Venüs’e

döndürecekmiş

B

Haknrios: «Türkleı

uzlaşmaz bir

tulum içinde!»

LONDRA, (a.a.) — ir A m erikalı bilgiç, İngiliz Fen D ergisinde çıkan yazı­ sında, çok zararsızm ış inti­ ham ı uyandıran b ir ad altında yeni im âl edilen b ir m addenin, yer yüzünde hayatı yok edebile­ ceğini ih tar etm ektedir.'

Dr. F rank Donahoe’un «Poly- w ater* adı verilen m addeyle il­ gili bu görüşüne dev «Unilever* şirketin sözcüsü k arşı çıkm ış ( ve elimizde «P olyw ater’den çok az b ir m ik tar var, fakat b iz im , uzm anlarım ız bu m addenin en ufak b ir tehlikesi olmadığım söy­ lüyor» dem iştir.

A m erikalı Prof. Donahoe, İn ­ giliz «Nature* dergisine gönder­ diği m ektubunda, P olyw ater’in dünya üzerindeki en tehlikeli m adde olduğunu ve b ir kaza e- seri norm al suyla karıştığı ta k ­ dirde dünyanın Venüs gibi kayna yan ve üzerinde hayat eseri b u ­ lunm ayan b ir gezegen haline ge­ leceğini ileri sü rm ü ştü r.

İngiliz Fen dergisi yetkililerin­ den biri, Polyw ater’i elde etm e­ nin son derece güç b ir kim ya­ sal işlem olduğunu söylem iştir. M adde b ir tüy inceliğinde cam tü p ler içinde m eydana getiril­ m ektedir. P o ly w ater’in kimyasal bileşim i norm al suyunki ile ay­ nıdır, fakat P o ly w ater'd e mole­ küller b irb irle rin e uzun bir zin­ cir halinde bağlanm akta ve fi­ ziksel nitelikleri plâstiğe benze­ yen elâstikî b ir m adde ortaya çıkm ak

tadır.-LEFK O ŞE, (a.a.) —

K

ıb rıs C um hurbaşkanı Başpis­ kopos M akarios, A d a’da yü­ rütülm ekte olan cem aatler- arası görüşm elerin «T ürklerin uzlaşmaz tutum u ile k arşılaştı­ ğını ve sonucun cesaret verici olmadığını» ileri sü rm ü ştü r.

Batı K ıb rıs’ın Baf bölgesinde Millî Muhafız T T eşkilâtı K.ği- tim M erkezinde k onuşan Başpis­ kopos, K ıbrıs R um larının her ihtim ali göze a larak «Hazırlıklı bulunduğunu» söylem iştir.

B aşpiskopos, ask eri eğitim gör m ekte olan K ıb rıslı Rum genç­ lerine hitab en yaptığı Konuşma­ da «Şerefli b ir b arış istiyoruz fakat h e r ııe pahasına olursa ol­ sun b arış değil» dem iştir.

K ıb rıs Rum yönetim inin başı, T ürkiye ile Y unanistan arasında ikili b ir görüşm e veya beşli b ir kon feran sın kendileri için kabu­ le şayan b ir ro l olmadığım söy­ lem iştir.

H atırlanacağı gibi, B aşpisko­ pos M akarios geçen haftadan b eri «Rumların hiç bir tâviz ver­ meyeceğini» tekrarlam aktadır.

Ho’nun yokluğunda

Vietnam değişmedi

P

ARtS'teki Vietnam Barış Kon feransında Kuzey Vietnam heyetine başkanlık eden fakat Ho Şi Minh’in cenaze törenine ka­ tılm ak için 4 Eylül’den beri ü l­ kesinde bulunan Ksuan Thuy, Pa­ ris’e gelişinde, O rly Havaalanında bir demeç vermiş ve Ho Şi Minh- ’in öiüm ünün «Kuzey Vietnam’ın iç ve dış siyasetinde hiçbir deği- lik meydana getirmediğini» söyle­ miştir.

Riad: "larring daima arada bulunmalı,,

Mısır, İsrail ile doğrudan

görüşmeğe asla razı değii

B

İDARECİ VE TEKNİK ELEMANLAR

ARANIYOR

BÜY’ÜK BİR TÜRK FİRMASINDA ÇALIŞTIRILMAK ÜZERE, AŞAĞIDA EVSAFI YAZILI ELEMANLAR ARANMAKTADIR. 1) ELEKTRİK MÜHENDİSİ

2) MAKİNA MÜHENDİSİ 3) AMBAR ŞEFİ

4) GECE İDARE ÂMİRLERİ

5) ÜCRET TAHAKKUK MEMURU

6) LİSE MEZUNU ELEMANLAR

Asgari 5 yıl iş tecrübesi ve- e- lektronik bilgisi olan, iyi A l­ manca bilen.

Asgari 3 yıl iş tecrübesi olan ve iyi Almanca bilen.

Ambar sevk ve idaresine vakıf# bu görevi büyük am barlarda deruhte etmiş ve am bar m uha­ sebesi bilgisi olan.

Vardiya usulü çalışacak ve özel sektörde bu görevi asgarî 2 yıl ifâ etmiş.

İş K anunu, Sosyal Sigortalar ve mali mevzuata vakıf, bu görevi büyük çapta deruhte etmiş.

7) ZİRAAT TEKNİSYENİ

» Anadolu’da seyahat edebilecek ve tanınmış İstanbul Tüccarla­ rından 2 kefil gösterebilecek, t Z iraat veya Teknik Bahçıvanlık .... O kulu m elunu, meyvecilik ko­

kusunda tecrübeli.

---- Mü[»o»«-»»kipi««inin «skerVik* görevini yapmış olmaları şarttır. Taliplerin, «ELEMAN» rüm uzu ile P.K. 138 K aıaköy - İSTAN­ BUL adresine bir fotoğraf ve kendi el yazıları ile hâl tercüm elerini göndermeleri rica olunur. (Reklâmcılık: 3512 -12329)

Amerikan - Kızıl Çin

temasları başlıyor

WASHINGTON, (H.A.)

A

m erika D ışişleri Bakanlığı sözcüsü Cari B artch , Kızıl Çin ile B irleşik Amerika arasında görüşm elere yeniden başlanacağına

dair yeni işaretler olduğunu açıklam ıştır. A m erika ile Kızıl Çin tem silcileri ilk defa 1968 yılında Polonya B aşkenti Varşovada b u ­ luşm uşlar ve konuşm alara b ir sü re devam etm işlerdi. Bu g ö rü ş­ m elerden sonra gene V arşovada 1969 Şubatında buluşulm ası k a ra r­ laştırılm ış, ancak son anda Kızıl Çin hüküm eti bundan vazgeçmişti.

M üzakerelerin başlam ası için ortaya çıktığı belirtilen yeni i- şaretle rin ne olduğu yolunda so­ ru lan b ir soruya, D ışişleri Ba­ kanlığı sözcüsü, «Kesin b ir istek geldiğini söyllyemem. F akat, A- m erikan hüküm eti yetkilileri çe­ şitli zam anlarda Pekin ile iyi ilişkiler kurm ak arzusunu orta­ ya koyan beyanlarda bulunm uş­ tur» dem iş ve insiyatifin Ameri- kadan geldiğini b elirtm iştir.

New Y ork Tim es gazetesi İse, geçenlerde, Pekin’dekl yabancı elçiliklerde Kızıl Çin idarecileri­ n in A merika ile yeniden konuş­ m alara başlıyabileceklerine dair ü m it veren ra p o rla r alındığım yazmıştı.

D ışişleri Bakanlığı sözcüsü, New York T im es’in yazısının Pe­ kin m akam larınca yalanlanm adı­ ğım da sözlerine ek lem iştir.'

A merika hüküm eti, geçen yaz A m erikalıların yabancı ülkelerde 100 dolar kıym etinde Çin m alla­ rım satın alaabilm elerine izin verm işti. Sözcü, bunun da Ame­ rikanın K ızıl Çine karşı olum lu b ir davranışı olduğunu söylemiş­ tir.

üstün İ

iera

tekniği

bir kere d a h a

işbaşında

• • •

R e L u x e

S t P E R M A T İ R "1

çamaşır makînası

f f

$

S

â

s

tu t hö* ı s e s M S * ® * » * * Cumhuriyet — 12334

5

1

e.

3 C 2

a

m E

I

E n ü s fü n ç a l k a l a m a v e k u r u t m a te r tib a tı i l e m ü c e h h e z o l a n D e lu x e s ü p e r m a f i k -

A -

S t E R A ’nın e n y e n i m o d e l i d i r . İ l e r i - g e r i d ö n ü ş le r l e s u y u k a b a r t a n ç a l k a l a y ı c ı , ç a m a ş ı r ı n s a b u n l u s u d a r b e l e r i ile y ı k a n m a s ı n ı s a ğla r. K u r u l m a ka z a n ın d a ö z e l h o r t u m la su a k ıta r a k , d u r u l a n a n ç a m a ş ı r l a r santrifüj d e 2 d a k i k a y a k a d a r ü tü y e h a z ı r h a le ge lir.

3 ,5 kilo

ç a m a ş ı r y ı k a r

IERA

Genel »atıcın: Arşımidia Müeeeeseai T.A.Ş. Tel: 4 4 7 4 6 0

Am erikalı Parlâm ento üyeleri, gazeteciler, öğretm enler, üni­ versite profesörleri, öğrenciler, ilim adam ları ve hekim lere Kızıl Çine gitm eleri için otom atik o- larak p asap o rt verilm esinin de A m erikanın Pekin ile iyiilişki- le r kurm a yolundaki niyetini o r­ taya koyduğu, sözcü tarafından belirtilm iştir.

Vücut ısısını

her dakika kontrol

ettiği için

kocası bosuyor

K

Radar « e k lto : İÜ1A/..UÖ24

BONN, (HA) — OCASI ile cinsî münasebette bulunurken dahi koltuğunun altından termometreyi çıkar­ mayan bir Alman kadınını, Karls ruhe’deki mahkemelerden biri bir celsede kocasından boşamıştır.

Soyadları açıklanm ayan çift, uzun süreden beri evli oldukları halde çocukları dünyaya gelme­ miş, bu arada 38 yaşındaki Anne­ liese. yakınlarından, vücut ısısı­ nın en düşük olduğu anlarda cinsî münasebette bulunan kadınların kolaylıkla hâmile kaldıklarını du­ yunca. termom etreyi gece-giindüz koltuğunun altından çıkarmaz olmuştur. Her fırsatta vücudünün ısısını kontrol eden ve ısıyı dü­ şük gördüğü anda kocasına m ü- nasebette bulunm ayı teklif eden kadının bu davranışı çok geçme­ den adamda bıkkınlık uyandır­ m ıştır. Cinsî m ünasebet sırasında dahi termometreyi bırakmayan ve ateşini kontrol eden Annelie- se’yi nihayet bir süre önce kocası boşanmak üzere mahkem eye ver­ m iştir.

43 yaşındaki koca mahkemede yaptığı açıklamada, eşinin bazı geceler, olur olmaz saatlerde cin­ si m ünasebette bulunm ak için kendisini defalarca uykudan u- yandırdığım , sonra da «vücudum ısındı» diyerek bundan vazgeçti­ ğini ileri sürmüştür. Mahkeme kocanın şikâyetini haklı görerek b ir celsede boşanma kararı ver­ m iştir.

Uzay Federasyonu

Kongresi sona erdi

MAR DEL PLATA (A rjantin) (a.a.)

B

eş günden beri A rjantinin

M ar Del Plata kentinde top­ lanm ış olan H avacılık ve U- zay U luslararası Federasyonu 20 nci kongresi, h araretli tartışm a­ lard an sonra dün çalışm alarım tam am lam ıştır.

«Sputnik’lerin babası» Sedof, füzelerin öncüsü A m erikalı Ma- lina ve Drapper, «NASA» m n «Apollo» program ı M üdürü Dr. George Mueller gibi tanınm ış şahsiyetlerin katıldığı kongrenin son oturum larında da çeşitli so ru n la r ele alınmış ve bu ara ­ da A m erikalı uzm anlar ile Ce­ nevre A raştırm a M erkezi üyesi W. Siegfried, yüksek ısının mey­ dana getirdiği karm aşık sorun­ ları ve bunların uzay adam ları üzerindeki etkilerini, söz konu­ su etm iştir. «NASA» üyeleri de tecrit edici madde araştırm ala­ rın d a gittikçe daha başarılı iler­ lem eler kaydedildiğini b elirtm iş­ lerdir.

Kongreye paralel olarak dü- ’ zenlenen «Uzay H ukuku U luslar­ arası Kollokyumu» da çok yönlü çalışm alar yapmış, «uzay cisim- terinin hiç b ir ulusa a it olm a­ ması» ilkesinden, uzaya gönderi­ len a ra ç la rd a bütün ulusları tem- sü eden b ir am blem in bulunnm a. sına k a d a r çeşitli konuları ta r­ tışm ış ve son olarak da gelece­ ğin uzay hukuku üzerinde çalışa­ cak u lu slararası b ir ajans ku ru l­ m ası konusunda bütün üyeler m utabık kalm ışlardır.

K ongrede ise, beş günlük ça­ lışm alar sırasında, yeni itiş güç leri, uzay fizyolojisi, uçuş ro ta ­ ları, uzay yörünge istasyonların­ da enerji üretilm esi, uyduların kullanılışları gibi çeşitli

konu-im4» US iısjM otaiamwiiwfc

A pollo-ll ile Ay’a inen ekibin kom utanı Neill A rm strong, P a­ ris ’i ziyareti sırasında, b ir hay­ ranının elinden k u rtarılıy o r. Solda d u ran A rm strong, im za­ sını alm ak isteyen F ran sız’ın yaka-paça götüriilüşünü hayret içinde seyrediyor...

Tifo Avrupa

Konferansına

taraftar

Y

ugoslav Devlet B aşkanı Ma­reşal Tito, Avrupa konferan­ sı fik rin i desteklediğini açık lam ıştır. Yugoslav K om ünist P artisinin ellinci yıldönüm ünde konuşan M areşal Tito, bu kon­ feransa B irleşik A m erika ile Ka- nadanm da katılabileceklerini be. lirtm iş ve «katılm alarım önliye- cek b ir engel düşünem iyorum » dem iştir.

K A H İR E, (a.a.) — irleşm iş M illetler Genel Ku- ru lu ’n d a B irleşik Arap Cum­ huriyeti heyetine başkanlık eden D ışişleri Bakanı Mahmut Riyad, New Y o rk ’tan K ah irey e dönüşünde, ülkesinin, «İsrail ile doğrudan m üzakerelere girişm e­ yi hiçbir zaman kabul etmiye- ceğini, bunun A rapların mahvı dem ek olduğunu ve İs ra il’in de bunu istediğini» söylem iştir.

M ahm ud Riyad, «Temaslar» dem iştir, «G ünnar J a rrin g aracı­ lığıyla yapılm alıdır.»

A m erika B irleşik D evletleri­ nin O rta Doğu so ru n ları k arşı­ sındaki tu tum unda hiçbir deği­ şiklik görem em iş olduğunu da belirten M ısır Dışişleri Bakanı, sözlerine şunları eklem iştir:

«İsrail’in yayılma em elleri ve İşgal ettiğ i to p rak lard an çekil­ meyi reddetm esi sebebiyle dün­ ya kaınu oyunda bu ülkeye k a r­ şı b ir değişiklik m eydana gel­ m ektedir. İsrail B aşbakanı ile so ru m lu ların ın harcadığa b ü tü n çabalar. İs ra il’in tutu m u n u haklı gösterm eyi başaram am ıştır.»

«EL AHKAM» RODOS FORM ÜLÜNÜ DE K ABUL ETM İYOR...

Öte yandan y a n resm î «El- Ahram » gazetesi, dün sabahki sayısında «Birleşik A rap C um ­ huriyeti, is te r Rodos form üliine, - isterse d aha başka form üllere uysun - İs ra il ile doğrudan ya da dolaylı h er çeşit m üzakereyi reddetm ektedir» diye yazm akta ve M ısır’ın, 22 K asım 1967 ta r ih ­ li G üvenlik Konseyi k a r a n çer­ çevesi dışında hiçbir m üzakere­ yi kabul etm iyeceğini b elirterek şu n ları eklem ektedir:

«Birleşik A rap C um huriyeti yalnız bu k a ra ra ve k ararın , tes- b it edilen sıra içinde uygulan­ ması gerektiğine inanm am akta­ dır.»

WASHINGTON

• TANIDI — Amerika hüküm e­ ti, geçen Eylül ayının 26 sm da kansız b ir darbe ile ik tid arı eli­ ne alan Bolivya G enelkurm ay B aşkanı Alfredo Ovando Candia hüküm etini resm en tan ım ıştır.

19 yaşında

bir delikanlı

dokuz kız

arasında

«Ktralice»

seçildi

î

P H İL A D E L P H lA , (H A ) — em pje Ü niversitesinde öğren­ ci kızlar arasın d a düzenle­ nen b ir güzellik yarışm asını, 19 yaşında, sarışın, bıyıklı iri yarı b ir erkek öğrenci kazanm ış­ tır. 9 kızın arasın d a 1098 oy’un 606’sını alarak birinci seçilen ve takm a adı «Margo» olan Marc F raııtz adlı genç birinci seçildik­ te n sonra çevresindekilere «Do­ kuz güzel kızın arasında birinci olm ak gerçekten büyük b ir şe­ ref» dem iştir. Yeni erkek güzel­ lik kıraliçesinin göğsü ve kalçası 106 cm. beli ise 89 cm .’dir.

Bonkör olmak da

kolay değil!...

PARİS, (HA) —

Y

ILLAR boyu biriktirdikleri 25 bin lira değerindeki frank’ları valizlerine doldurup macera aram aya çıkan 80 yaşındaki iki Fransız kadınının bonkörlüğü baş­ larına dert açmış, zengin nineler iki geee karakolda sabahlamak zorunda kalm ışlardır.

P aralarını valize doldurduktan sonra yola koyulan madam Odet- te Em ard ile madam Colette Gi- rard, Paris yakınında, Juvisy İs­ tasyonunda trene binm işlerdir. 300 kilometre kadar yol aldıktan sonra Batı F ransa’da Poitiers ad­ lı şehirde trenden inen iki zengin nine, karşılaştıkları b ir gençten iyi bir lokanta sorm uşlardır. Lo­ kantanın adresini aldıktan sonra madam Odette, gence teşekkür e t­ miş ve nazik ilgisine karşılık ken­ disine 100 frank (yaklaşık olarak 300 Hra) lık b ir banknot arm ağan etm iştir. Parayı alan delikanlı, kadınların bonkörlüğünden şüphe ederek durum u polise bildirm iş­ tir. İk i kadm daha sonra karako­ la getirilm işler ve hırsız olmadık­ larını anlatm caya kadar iki gece karakolda sabahlam alardır.

BU SON FIRSATTIR

İSTANBUL’UN YASAMA ŞARTLARI EN UYGUN İLÇESİ

YALOVA’NIN

EN MERKEZİ YERİNDE, SON DAİRE SATILDIKTAN SONRA

ŞİMDİKİ FİATLARDAN %70-% 100 DAHA YÜKSEK BEDEL­

LE BİR DAİRE SATIN ALMAK MÜMKÜN OLAMAYACAKTIR

ZAFER PIAJ StTEShflK

DAİRELER KERGİİN SATILMAKTA, AZALMAKTADIR

İŞTE SİZE SIHHATİNİZİ KAZANDIRACAK AĞRILARINIZI DİNDİRECEK DÖRT UNSUR

GÜNEŞ, KUM, DENİZ ve KAPLICALAR

Kadıköyden, Kartaldan, Cumartesi

günleri alışverişe gelinen;

ucuz, tem iz, gıda ve meyva

satılan meşhur

YALOVA PAZARINA YÜRÜYEREK 10

DAKİKADIR.

• DÜNYACA MARUF YALOVA

KAPLICALARINA, TER M A L OTELİ

T ESİSLE R İN E DOLMUŞLA 10

DAKİKADIR.

• HEM ASFALT, HEM SAHİL

BİRARADADIR,

e BELEDİYE SUYU, ELEKTRİK,

TELEFON SİTENİN İÇİNDEDİR.

• VAPUR İSKELESİNE YÜRÜYEREK

10 DAKİKA MESAFEDEDİR.

• YAZLIK, KIŞLIK SİNEMALARA,

GAZİNOLARA, BÜYÜK

ÇARŞIYA ve Adalardan,

İstanbuldan,

F İ A T L A R ;

MOTEL TİPİ 2 ODA, MUTFAK, DUŞ-TUVALET, BALKON, BAHÇE, KUMLUK

(D ) BLOK ZEM İN KAT Tapu harcı d a h il 2 7 .5 0 0 lira d ır. 14 K A S IM 1 9 6 9 akşam ına kadar % 2 0 te n z ilâ tla 2 2 .0 0 0 lira d ır. 2 fo to ğ ra f, n ü fus kâğıdı ile gelenlere ta p u d e rhal v e rilir.

(D ) BLOK ÜST KATLAR Tapu harcı d a h il 3 1 .25 0 lira d ır. 14 K A S IM 1969 akşamına kadar 1o2 0 te n z ilâ tla 2 5 .0 0 0 lira d ır. 2 fo to ğ ra f, n ü fu s kâğıdı ile gelenlere tapu derhal v e rilir.

(E -F -G -H ) BLOKLARDA ZEM İN KAT Tapu harcı dahil 2 5 .0 0 0 lira d ır. 14 KA SIM 1969 akşamına kadar °'o 2 0 te n z ilâ tla 2 0 .0 0 0 lira d ır. 2 fo to ğ ra f, nüfus kâğıdı ile gelenlere tapu derhal v e rilir. Ü S T K A T L A R Tapu harcı dahil 2 8 .7 5 0 lira d ır. 14 KASIM 1969 akşamına kadar % 20 te n z ilâ tla 2 3 .0 0 0 liradır. 2 fo to ğ ra f, nüfus kâğıdı ile gelenlere tapu derhal v e rilir.

YALOVAZAFER PLAJ SİTESİNDE KİRAYA VERİLECEK BİR DAİRE EN A Z % 2 0 SAĞLAM GELİR GETİRİR

1968 senesinde 426.000 yerli, yabancı turist Y A L O V A ’ DA ikâmet etmiş, 3.5 milyon kişi Y A L O V A ’YI ziyaret etmiştir. 1969 senesinin yalnız 3 aylık turizm sezonunda 529.292 yerli, yabancı tu rist İkâmet etmiştir.

• ŞİMDİ, DİREKT EKSPRES VAPURLA YALOVA'DAN KÖPRU’YE 90 DAKİKADA GİDİLMEKTEDİR.

9 YARIN, Y A L O V A ’ DAN B E Y O Ğ LU ’ NA D O LM U ŞLA 9 0 D A K İK A D A G İD İLEC E KTİR . Zira, Y A L O V A - İZM İT asfaltı tamamen bitmiş olup, Izmite 35 dakikada varılmaktadır. Tamamlanmak Lizero olan İZM İT- ÜSKÜDAR EKSPRES Y O LU ile Usküdara 35 dakikada ulaşılacaktır. Boğaz köprüsü tamamlanınca, Üsküdar Beyoğlu arası 20 dakika olacaktır. 15 dakika yavaş gitme ve zayiat payı düşünülürse, otomobilden hiç inmeden, Y A L O V A 'D A N B E Y O G L U ’ NA dolmuşla azami 1 saat 45 dakikada gidilebileceği aşikârdır.

• Y A LO V A Türkiye’nin her tarafına asfalt karayolları ile bağlanmıştır. Ankara 4,5 saat, Bursa (Uludağ) 1 saat mesafededir.;

İSTANBUL’UN

YAZ-KIŞ

HUZUR İÇİNDE

YAŞANILAN

İLÇESİ

YALOVA’DIR

Y A L O V A

İNSANI, GENÇLEŞTİRİR, DİNÇLEŞTİRİR, GÜZELLEŞTİRİR.

ZAFER PLÂJ SİTESİ

V A L O V A , G A Z İP A Ş A C A D N O 7 3 T E L : 2 5 6

Referanslar

Benzer Belgeler

[r]

Ayrıca kist du- varında normal tiroid dokusunun yanında geniş papiller yapılar oluşturan, vakuole sitoplazmalı, veziküle, geniş ve oluklu nükleusları olan atipik

Ancak burada, bağlılık noktasında bir kapsam sınırlamasından bahsedilecekse, önce peygambere itaat ve bağlılığın bir ölçüsünün olup olmadığını veya söz

Anadolu kestanesi odununun liflere paralel basınç direnci değeri 581.913 kp/cm 2 dir. Anadolu kestanesi odunu liflere paralel basınç değeri büyük olan odun türü

Çizelge 4.13.’den görüldüğü gibi bitkilerde en az meyve tohum sayısı 0,44 adet ile korunga bitkisinde en fazla meyvede tohum sayısı ise 2,97 adet ile yonca bitkisinde

Ülkemizde endüstriyel faaliyetler sonucu atık olarak oluşan ve ilk kez tarafımızdan aktif karbon üretiminde kullanılan yenidünya çekirdeklerinin, bundan elde edilen

Anadolu ağızlarında aynı anlam ve görevde ünlü uyumuna uygun olarak kullanılmaktadır.. –Ģ/-iĢ/-uĢ/-üĢ: ÇeĢitli fiillere gelerek hareket isimleri

Bu çalışmada humik asitin topraktan ve yapraktan birlikte uygulamasının bitki boyu ve ana sap sayısı üzerine çok önemli, topraktan humik asit uygulamasının