Erol Akyavaş ve sanatı

KİM 16 — 22 ŞUBAT 1966

SAYFA 15

Nisan 1964 ayının ikinci yarısında­ ki, Türk-Alman Kültür MerkezindeJu sergilemesiyle ilk defa Yurdumuzda resimlerini düzenleyen Akyavaş, bu kerre Fransız Kültür Merkezinde i- kinci sergilemesini açmış bulunuyor. Bu serginin arkasından Ankara Baş­ kent Güzel Sanatlar Galerisinde de bu sergilemeyi daha geniş bir şekilde ve yeni yapıtlarile de açarak Yeni Dün­ ya Amerika yoluna koyulacak böyle-

c t .

Önceleri Ankara Siyasal Bilgileri Fakültesine devam ediyor, arkasından felsefe öğrenimi yapmak üzere Ame­ rika Birleşik Devletlerinde Clewland’a giderek felsefe öğreniminin yanısıra Mimari eğitimi görüyor ve ünlü mi­ mar F. F Loyd Wright’in yanında bir süre çalışıyordu. Yirmi sekiz, yirmi dokuz yaşlarında yıllardır üzerine e- ğildiği ve bunda karar kıldığı bir dünyasiyle birdenbire ve Chicago’dan başlamak üzere resimlerini sergile­ meğe başlıyordu. Ve Akyavaş adı böylece önce Yenidünyadan yayılı­ yordu resim dünyasına- Mimarlık mesleğinin yanındaki bu hobi denile­ bilecek olan eğiliminin böyle birinci plânı almasını 1960 yılında New-York tâki sergilemesindeki, bu kentte 4 ser­ gileme yapmıştı iki önemli kişi şöy- lece kaleme almakta en ufak bir te­ reddüt göstermiyordu: The New York Times Eleştiricisi; «Erol bu hafta a- çılan 46 sergi içinden en ilgiç olanla­

rından biri. Bir kaligrafi düzenini böylesine ressamca kullanmak bu ka­ dar genç bir ressam için çok şaşırtı­ cı. ince pastel renkler ve tonlar usta bir doku yapıyor. Modem Türk Sana­ tının iyi bir temsilcisi, her ne kadar kendisi Amerikada ise de. Büyük kol­ eksiyonlara girmeğe yeterlj resim­ leri kendilerini kabul ettireceklerdir » Ve Cleveland Sanat Müzesi yetkilile­ rinden Edward B. Henning'de «Erol, boya kalitesine açık seçik bir duyar­ lılık ile eğilen, zamanımızın bir kaç ressamından biridir. Hareketin, ya da resim yapma hareketinin (aksiyon resmi) bütün diğer mülahazaları bas­ tırm ış göründüğü şu günlerde, zera- fet ve nüansın alttaki sağlam yapıya Erik bir kontrpuan yaptığı bu tuval­ leri görmek ve keşfetmek gerçekten bir zevk oluyor. Kaba bir kuvvet de- »1. ince ve sağlam bir kuvvet var. Sa­ natçı malzemesini çok iyi anlıyor ve şeffaf tonları ve ince ince boylan

Ru-resim

______

L

____

görülen bir ustalıkla kullanıyor. As­ lında, bu işleri tarif için Yeni-Barok demek yanlış olmuyor. Şenvetli par­ lak tonlar,çırpıntılı çalkantılı biçim­ ler, heyecanlı bir satıh, bunlar hep 17 inci asnn yeniden bulunuşu. Bunun­ la beraber, Türk olan Erol incelik ve innuendo ile Barokta ekseriya gö­ rülen bu kaba kuvveti eritip yola getiriyor. Stil bakımından Erol’un iş­ lerini bir tasnife sokmak zor, zira, bemen ekseriya müstakil bir yol takip ediyor. Belki Bonnard, Villon ve Mi- ro’ya şöylece uzaktan bir selâm ve gene yoluna devam, hepsj bu. Bu yol­ da onu, göze cazip ama çok sağlam bir inşaatı olan olgun bir usluba gö­ türmüş.» sözleriyle şaşırtıcı resmin değerlemesine katılıyorlardı.

t Yeni Dünyanın Chicago, New-York, LosAngeles, San-Francisko, Mexico- City, ve Batının Stockholm ile Lond­ ra'sında sergilemeler yapan, New- York Modern Sanat Müzesine ilk Tür Sanatçısı olarak, Gugenheim Mü­ zesine, Chicago Art İnstitut’a giren, Paris Modern Sanatlar Müzesine de üç resmiyle giren; ayrıca çok seçkin özel kolleksiyonlara dahil olan Erol Akyavaş bu kerre bu sergisinde 2S yapıtını sergilemektedir. Bu resimleri­ ni dört kesimde görmek ve takip et­ mek her halde yerinde olurdu; 1964 yılından dönen bir «Kadmlar»ı mari­ er yönünden doyurucu ve pek zen­ gin olmakla beraber, gelişmesinin

EflOL AKYAVAŞ, PEYZAJ

yolgöstericisi bulunması yönünoeu — ayrı bir değer ve plâstiktir. Üç peyzaj daha silik rank ve dokunun yansıması sı olarak ele alınıyor. Yedi adede va­ ran ve geometriyle, doku yönünden biç bir ustayla karşılaştırılması müm­ kün olamayacak olan resimlerinde Akyavaş yeni bir Kaos’un peşindedir

adedj tutan ve kabuklarla sera­ mik arası anlatıyı hatırlatan katkı!» düzenlemelerinde 1964 yılma inen tek- mik arası anlatıyı hatırlatan katkılı yutlamasımn yeni kalıplamalarını ak. settiren yağlıboyaları geliyor. Ve böy­ lece bir tüme varışın büyüklüğü orta­ ya çıkıyor.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi