• Sonuç bulunamadı

Turkish Journal of Geriatrics

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Turkish Journal of Geriatrics"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Sayın Editör,

'YAŞLI İMAJI' ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME ....

Tüm canlılar her biri kendine özgü ve aşağı yük an belirlenmiş bir yaşam uzunluğuna sahiptir. Yaşam uzunluğunun oluşumu evrimsel olarak, çevre koşullarına uyum ile bağlantılıdır ve ister istemez 'yaşlanma' kavramım çağrıştırmaktadır. Düğün ulaşılan bilgiler ışığında, 'yaşlanma' kalıtsal programımızın son evresine karşılık gelmektedir. Biyolojik olarak, merkezi sisteminin oluşumu yaşam uzunluğunu kısıtlayan bir faktör olup. insanı insan yapan temel işlevlerden bellek ya da öğrenme becerisinin insanoğluna kesilmiş, faturası ya da bu becerilerin bir bedelidir (Demir- soy, 2002). Sağlık ve sosyal koşullardaki iyileşmeye paralel ola-rak geciktirilebilse bile halihazırda kaçınılmaz bir son olaola-rak gö-rülmektedir.

Yaslanmayla beraber bilişsel (bellek, kavrama, öğrenme, so-yut düşünme, hesaplama, sözel yetenekler vb.) becerilerimizde gerileme olduğu bilimsel araştırmaların ortak sonucudur. Hatta yaşam ömrü kuramsal olarak sonsuza kadar uzatılacak olsa, enin-de sonunda herkesin Alzheimer hastası olabileceği iddia edilmek-tedir. Diğer bir deyişle, yaşlanmayla beraber sadece fiziksel değil, bilişsel yıkım da insan için kaçınılmaz bir sondur.

Yukarıda söz edilen bakış açısı saf biyolojik bir gerçekliğin ifadesidir. 'Geriatri' ve özellikle de 'Gerontoloji' gibi disiplinlerarası disiplinler, yukarıda sözü edilen biyolojik yaklaşımı yadsımaksızın ve/veya ona paralel olarak toplumsal anlamda 'yaşlılık imajı'nın oluşturulmasına yönelik girişimler olarak değerlendirilmelidir. Topluma sunulacak 'yaşlı imajı'nın belirlenmesi açısından önemli bîr misyonları ve sorumlulukları vardır. Bu disiplinlerin farklı ilgi ve uğraş alanları ile farklı teknolojileri olsa da nihai hedefleri ve temel felsefeleri, yaşlıları 'bakım isteyen başkalarına bağımlı ya da statü kaybına uğramış pasif insanlar' imajından kurtararak, 'topluma kendi becerileri ölçüsünde katılım gösteren, deneyimlerinden faydalanılacak insanlar' imajını yerleştirmektir.

Bu hedefe ulaşabilmek uygulama söz konusu olduğunda, ku-ramsal bağlamda olduğundan çok daha zordur. Çünkü Geriatri ve Gerontoloji alanlarında çalışan uzmanların yaşlılara ve y aşlanma-ya karşı öncelikle kendilerinin sahip olduğu toplumsal ve bireysel engelleri ve/veya sınırlılıkları ortadan kaldırabilmeleri ve bu ko-nuda ciddi ve samimi bir içgörü kazanabilmeleri gereklidir. Psi-kolojik ve bilişsel anlamda böyle radikal bir değişim olmadığı müddetçe, yaslanma konusuyla ve yaslılarla ilgilenen bilim adamlarının bilgi ve deneyimlerinin ya da yerleştirmeyi hedefle-dikleri 'yaşlılık imajı'nın gerçek yaşamla bütünleşmesi, kurum ve kuruluşlar ile toplumun tüm katmanlarına yaygınlaştırılması

mümkün olmayacaktır. Farklı bir ifadeyle Geriatri veya Geronto-loji, ülkemizdeki diğer pek çok örneği gibi popüler bir 'trend'in ülkemize ithalinden öteye geçemeyecek, bunlar adları varolan an-cak içi doldurulamayan kavramlar olarak literatürdeki yerini ala-caktır.

Hepimizi bekleyen kaçınılmaz sondan bir önceki yaşam evre-sini, bir sorun ya da kriz olarak kabul etmek bazen kasıtlı olarak bir politika haline getirilebilir. Bu tür politikalar özellikle sağlık, zindeliği gençlik, güzellik ve uzun ömürlülük hatta ölümsüzlük vaad eden bir ürün pazarı tarafından destek görmekte ve beslen-mektedir. Bu tür ekonomik baskıların yaşlılık imajını 'sorun' olarak ortaya koymayı tercih edeceği gözardı edilmemelidir (Bramstead. 2001). Bu bağlamda Geriatrist ve Gerontologların yaşlılığın bir sorun olarak sunulması tehlikesine karşı duyarlı ve tetikte ol-maları, pazarlama ve tüketim politikalarının sağlık ve tıbbi tekno-lojilerden ayrı tutulmasını sağlamaları ve bu yaklaşımın benim-senmesinde etkin rol oynamaları gerekmektedir.

Öncelikle bilim insanı, daha sonra içinde yaşadığımız toplu-mun bireyi ve en nihayet geleceğin yanlıları olarak. Birleşmiş Milletler tarafından (Troisi,2002) da öngörüldüğü gibi, toplumun kaynaklarını, hak ve sorumluluklarını paylaşırken yaş grupları arasındaki eşitliği her platformda (eğitim-öğretim, sağlık, siyaset, hukuk, ekonomi, aile ve toplumsal yaşam) desteklemeliyiz . Çün-kü yaşlı ancak böyle bir psiko-sosyal ortamda sağlıklı ve başarılı yaşlandığını hissedebilir.

Yaşlılık sorunuyla savaşın yerini yaşam ömrünü kaliteli bi-çimde uzatma savaşma bırakması dileğiyle...

Dr. Banu Cangöz

Hacettepe Üniversitesi Psikoloji Bölümü Beytepe Kampüsü Ankara, e-mail: anucan@hacettepe.edu.tr

KAYNAKLAR:

1. Breamstead K. A. Scientific breakthroughs: Cause or cure of the aging 'problem'. Gerontology 2001; 47:52-54.

2. Demirsoy A. Ölümün evrimsel öyküsü. Geriatri 2002 Sempozyum Kitabı 2002. s.26-43.

3. Troisi J. Aging in a changing world: Older pearsons as a re-source. Geriatri Sempozyum Kitabı 2002; s. 1-8.

GERİATRİ 2003, CİLT: 6, SAYI: l, SAYFA: 45

EDİTÖRE MEKTUP-1

Referanslar

Benzer Belgeler

Materials and Methods: A total of 15851 victims who were admitted to Bursa Branch of the Council of Forensic Medicine of the Ministry of Justice between 01/01/2011 and

Cinsel istismar olgularında çocuk ile görüşme; diğer istismar türlerine göre çok daha fazla önem taşır (10).. Ço- cuk ve ergenlerin maruz kaldığı cinsel istismar

From the Table 1.2 it was revealed that 8.1% of the respondents said that strategies for improving teacher’s motivation to enhance pupils’ academic performance in public

Cilt 2· Sayı 2· Mayıs 2018 Journal of Early Childhood Studies Volume 2· Issue 2· May. Hattie,

Internal examination at the autospy revealed multiple injuries caused by the cardiac massage: rib and sternum fractures, massive intraperitoneal bleeding, liver laceration

Araştırmada çocuk gelişimi ve okul öncesi öğretmenliği bölümünde okuyan öğrencilerin çocuk hakları bağlamında katılım hakkı ile ilgili görüşlerini belirlemek

Bizim olgumuzda da çok nadir görülen perimembranöz ve musküler VSD birlikteliği bulunmaktaydı ve musküler VSD’nin cerrahi olarak kapatılmasındaki güçlükler nede-

Yine Gong ve ark.’nın yayınladıkları 5048 hastayı kapsayan meta-analizde stapler ile ileostomi kapatılan hastalarda ince bağırsak tıkanıklığı elle anastomoz