• Sonuç bulunamadı

Başlık: KEDİ VE KÖPEKLERDE PYOMETRAYazar(lar):DOĞANELİ, M. Zeki;AKKAYAN, C.Cilt: 15 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001886 Yayın Tarihi: 1968 PDF

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Başlık: KEDİ VE KÖPEKLERDE PYOMETRAYazar(lar):DOĞANELİ, M. Zeki;AKKAYAN, C.Cilt: 15 Sayı: 2 DOI: 10.1501/Vetfak_0000001886 Yayın Tarihi: 1968 PDF"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Doğum B. ve ]inekoloji Kürsüsü Prof. Dr. Hüseyin Erk

KEDt VE KÖPEKLERDE PYOMETRA

M. Zeki Doğaneli*

Giriş

C. Akkayan**

Genel olarak pyometra "Kronik purulent endometritis" (I, 14) diye tarif edilirse de pyometra deyiminden uterusta purulent bir içeriğin toplanmas} anlaşılır (4, 5, iı). Pyometraya kedilerde, özellikle köpeklerde çok rastlanılmaktadır. Tipik pyometra vakalarında uterus duvarı çok kalınlaşmış, içerisi irinle dolmuş olan uterus boğum boğum ampullalar teşkil etmiştir. Bu tipik pyometrayı karın duvarıdan palpasyonla tespit etmek mümkündür. Atipik pyometrada uterus duvarı çok ince olup boşluğu muntazam bir şekilde genişlemiştir (ı). Benesch (I) e göre bazan pyometra tek kornuda şekillenmiş olur, doğurmuş olanlarda görüldüğü gibi doğurmamış olanlarda da mey-dana gelebilir. Bazı hallerde mastitis yayılarak pyometraya sebep olabilir (7). Pyometralı hastaların ovariumlarında daima corpus luteum . vardır (I, 4). Bazan hem corpus luteum hem de polikist ovariumlarda aynı zamanda bulunabilir, dolayısiyla pyometra ile birlikte uterusun kistik hiperplasisi de aynı zamanda meydana gelir (3). Bazan ute-rustaki irin karın boşluğu na dökülerek yaygın peritonitise sebep olur (8, ıo). Pyometra irinindeki mikroorganizmaların virulansı fazla olmadığı için oviduct veya bir yarıktan karın boşluğuna çıkarlarsa meydana gelecek peritonitisin antibiotiklerle tedavisi kolay yapılır (I). Pyometrada çoğu zaman irinli bir akıntı yerine kanlı bir akın tı görülmektedir (I, ıo). Bu kanın canalis cervicis' ten menşe aldığı bildirilmektedir (ı). Pyometrada iştiha bozulur, susama hissi artar, beden ısısı yükselir (I). Çok düşük beden ısılı ve 40o C üzerinde beden

ısısına sahip hastalar inoperabl kabul edilir (I ı). Pyometra genellikle • A.D. Veteriner Fakültesi Doğum B. veJinekoloji Kürsüsü Doçenti Ankara-Türkiye •• A.D. Veteriner Fakültesi Doğum B. ve Jinekoloji Kürsüsü Dr. Asistanı

(2)

Kedi ve Köpekle Pyomelra 177

kızgınlığın sona ermesinden sonra görüldüğü için anemnezin teşhiste önemli yardımı vardır (I 2). Spy (ı 5) kızgınlıktan hemen sonra veya 3-4 hafta sonra köpeklerde pyometra müşahade ettiğini bildirmiştir.

Pyometranın karın duvarından palpasyonla teşhisi oldukça zor ise de röntgen, hematolojik ve ürolojik muayeneler teşhisin konulma-sını kolaylaştırır (2, 9, i I, ı6).

Az muvaffakiyet veren ve aneak yetiştirieilikte kullanılacaklar da tavsiye edilebilen konservatif tedavide önee uterus üstrogen'le (ı-3 mgr.) hassaslaştırılır, 24 saat sonra (s-ıo u) hypophysin birkaç gün aralıkla iki üç defa enjekte edilir, bu arada antibiotikler de kul-lanılır. Spy (ı 5), yaşlı köpeklerde narkoz tehlikeli olduğundan, tes-tosteron propionat'la tedaviyi tavsiye etmekte, iyi sonuçlar aldığını bildirmekte (25 mgr haftada iki defa üç hafta süre ile), fakat bazı vakalarda tedavinin zahiri olduğuna da dikkati çekmektedir. Tedavi-den sonra köpeğin anöstrüste tutulmasını öngörmektedir. Bütün yazarlar pyometranın tek rasyonel tedavi şeklinin "Total hysteree-tomie" olduğunda ittifak ederler (ı, 3, 5, 8, 9, iI, 12). Benesch (I) pyometra hallerinde hysterectomie ile ovariectomie'nin birlikte yapılmasını tavsiye eder, aksi halde ovaryumlarda gelişecek kistik folliküllerin, corpus uteride kalabilecek irinli mukozadan irinli bir poş (Stumpfyometra) meydana getireceğine dikkati çeker. Operasyon nekadar erken yapılır ve hastanın genel durumu nekadar iyi ise prog-noz o kadar iyidir (I ı). Hayvan kusuyorsa genel durumu kötüye gidiyor demektir (8). Freudiger (6) operasyon sonu derecenin düş-mesinin yükselmesinden daha tehlikeli ve öldürücü olduğunu müşa-hade ettiğini bildirir. Yaşlı, kondisyonu iyi olmayan hastalar operas-yona dayanamazlar (I o, 13).

Materyal Ve Metod

Vakalarımızı 1955- ı 967 yılları arasında kliniğimizde teşhis ve tedavileri yapılan "I I" kedi ile "ı3" köpek teşkil etmektedir. Kli-niğimizde yabancı ülkelerdeki gibi mÜ,kemmel narkoz cihazları ol-madığından özellikle köpeklerde narkoz karşımı:~a herzaman için bir problem olarak çıkmakta ve bu sebepten dolayı da pyometralı hasta-ların önce ilaçla tedavileri tecrübe edilmektedir. İlaçla tedavide günlük doz olarak 5-10 mgr Östrogenin verildikten sonra hipofiz arka lobu hormonu (Hypophysin, pituitrin, oxytocin) ve orasthin (günlük doz olarak 2-5-10 ui) enjekte edilmektedir. Buna ilaveten parenteral antibiotik tedavisi de yapılmaktadır. Bu arada köpeklerde vaginal yolla antibiotik ovuller'le de tedaviye yardımcı olunmıya gayret edilmektedir.

(3)

178 Z. Doğaneli -C. Akkayal1 o bs " r va syn nıa r TABLO i. Köpekler ---Tedavi Operatif

ı---i

Hysterectomie

i

Obs. no. i. 2. 3. 4. 5. 6.

Tedaviden önceki durum

Daha önce ovariectoınic yapılmış. Laparatomie yapıldığında sol cornu uteride bol irinle birlikte masere olmuş yavru, sağ cornu uteride seröz sıvı vardı (Şekil I).

Gencl durumu bozuk, uterus irinle -dolu.

Daha önce ovarieetomie yapılınış, kanlı irinli akınt!.

Uterus dolgun.

Kanlı irinli akıntı, uterııs dolgu n ve her iki cornuda ceviz büyüklüğünde ınasere olmuş yavru sağ ovarıumda kıstık fnllıkül.

Kanlı irinli akınt!.

Wıçla

i~--+ Hysterectomie H ysterectomie H ysterectomie Ovarin-hyste rectomie. Ovario-hyster. Şifa Öldü LI Şifa Öldü Şifa Öldü

Ovario-hyster. Şifa 7. 8.

Kanlı irinli akıntı, uter us dolgun. Kanlı irinli akınt!.

Kanlı irinli akıntı, uter us dolgun. Radyografide uterus ka lınıaşmış, laparatomie'de tipik pyn metra (şekil

2) i + Ovario-hyster. Şifa Şifa Şifa 12. 13.

Kanlı irinli akıntı, cornular kalın-laşmış ve dolgun bol irinle birlikte yavru zarları parçaları var. Kanlı irinli akıntı, daha önce ovarıo hysterectomie yapılmış, laparatomie de corpus uteri bölgesinde içi irinle dolu poş.

Daha önce ovario---hysterectomie yapılmış, iki aydır kanlı akıntı gel-mekte, genel durum bozuk. Lapa-tomic de karın boşluğunda kanlı irinli bir içerik ve ovarium kıstı vardı. + + Ovario-hyster. Öldü Cervi" arkasından

i

lıgatür konu

larak Poş ekstirpe i Şifa

edilvi.

1---Cervix arkasına ligatür konularak, i yırtılıp içeriği

i

boşalmış olan . pnş ekstırpe Şifa edildi. 1

(4)

Kedi ve Köpekte Pyometra

TOBLO 2. Kediler

179

Obs. Tedaviden önceki durum no.

Tedavi liiıçla Operatif

i Sonuç

2 . Daha önce hysterectomie yapılmış, irinli akınlı geliyor. Laparatomie'de corpus uleride poş.

i . İrinli akıntı, uıerus dolgun.

3. Irinli akını!, uterus koyu irinle dolu duvarlar kalınlaşmış.

---I

ova_r.i_o_-_h_ys__.te_r_.

--I

Şifa__ Cervix'in

arkası-na ligaıür konu- i larak poş eksıirpe i Şifa edildi.

Ovario-hysıere. Şifa

9. Uter us dolgun, gencl durum bozuk. i

--

Ovario-hysterec. 10. Vulv adan irinli akınt!, uterus \

dolg un.

i

- Ovario-hyster.

-ll. Uler us dolgun, İrinli akıntı. - Ovario-hyster. 8. . Irinli akıntı, devamlı zayıflama,

pal-pasyonda uterus dolgun.

.'i . Daha önce ovariectomie yapılmış, . kanlı irinli akıntı, palpasyonda

yav-ru hissedildi. Ekstirpe edilen uıerus-şekil I'e benziyordu.

4.

6.

7.

Irinli akıntı. Uterus içinde masere olmuş yavru zarları ve bol irin.

İrinli akıntı, ıılerus dolgun Kanlı irinli akıntl, ııl~rus dolgun

+ Ovario.-hysıerec.

i

Ovario-hyster. Ovario-hyster. Ovario-hysterec. Ovario-hysterec. Şifa i Şifa

i

Şifa Şifa ----Haber alına-madı. , Öldü. Şifa Şifa

Pyometrada en rasyonel tedavi şekli olan "Ovario-Hysterec-tomie" için köpeklerin narkozu ilk zamanlar " chlorale hydrate" sonraları "Evipane Sodique" ve halen de "Nembutal" kullanılmak suretiyle yapılmıştır ve yapılmaktadır.

Operasyon çok azı linea albadan olmak üzere, hemen daima fossa paralumbalisten yapılmıştır. Uterusun total ekstirpasyonunda corpus uterı cervix'in hemen arkasına konan ligaturun önünden kesilmiş ve ligatürün önünde kalan parçanın mukozası tamamen disseke edilmiştir. Ether sürülerek buranın antisepsisi sağlanmış ve bol miktarda antibiotik ve sulfamid tozları dökülmüştür. Operas-yonda ligatür ve deri dikişi için keten ipliği, kas dikişleri için de catgut kullanılmıştır.

(5)

180 Z. Doğaneli - C. Akkayan

Sonuç ve Tartışma

Vakalarımız onüç köpek ve onbir kedi olmak üzere toplam olarak yirmidört adettir. Onüç köpekten dört tanesi, onbir kediden bir tanesi ölmüş ve bir kediden de haber alınamamıştır, ölüm oranı yüzde yirmibeştir. Köpeklerden üç tanesi önce ilaçla tedaviye gayret edilmiş bilahare operasyon yapılmış olanlardandır. Bir tanesi kliniğimize geldiği zaman genel durumu çok bozuktu. Yalnız ilaçla tedavi edilen iki vakada ise hastalık çok hafif seyrediyordu. Bütün yazarların "Kö-pekIerde pyometranın tek rasyonel tedavisi ovario-hysterectomie'dir" tarzındaki bildirilerine bizim müşahadelerimiz tam bir uygunluk göstermektedir. Kanaatimize göre total hysterectomie esnasında corpus uteriden hiçbir parça bırakmadan, cervix'in hemen cauda-linden kesilmesi uygundur. Zira yerinde kalan ufacık corpus uteri parçası dahi ilerde içi irinle dolabilen poş'un (Stumpfpyometra) şekil1enmesine sebep olabilir. Nitekim bizim i 2 ve 13 no.lu vakala-rınuzdaki köpekler daha önce ovario-hysterectomie yapılmış, corpus uteride kalmış olanmukoza parçası poş şekillenmesine sebep olmuştu. Bu köpekleri n birinde aynı zamanda bir ovarium kisti de mevcuttu.

Kedilerde iki numaralı vakada da tipik bir Stumpfpyometra mevcuttu.

Köpeklerin i no.lu vakasıyla kedilerin 5 no.lu vakası çok karak-teristik birer tablo arzediyorlardı. Her ikisinde de mihanikiyetini izah edemediğimiz gebelik şekillenmiş (sol cornuda) ve gebeliğin oldukça ileri devirlerinde yavrular masere olmuştu. Bu cornular masere olmuş yavru ve irinle dolu idiler. Diğer cornular, yani sağ cornular, içleri berrak sıvı ile dolu birer kör kese teşkil ediyorlardı.

Üç no.lu vakadaki köpekte, kliniğimizde ovariectomie yapıldıktan üç ay sonra, pyometra şekillenmişti. Bu sebepten bilhassa köpeklerde ovaİ'İectomie'nin total hysterectomie ile birleştirilmesi ve hysterec-tomie'nin cervix'in hemen gerisinden yapılması, çok uygundur.

Kedilerden biri genel durumu çok bozuk olarak geldiği için operasyondan hemen sonra öldü. Başka bir tanesinde ise uterusun Tecrübi Patoloji K.de yapılanmuayenesinde Tb. tespit edilmişti, operasyondan sonra sahibinden hilgi alınamadı. Diğer kedilerde pyometra teşhisi konulur konulmaz hemen operasyon yapıldı ve hepsi de tam şifaya kavuştular. Kedilerde narkoz kolay ve tehlikesiz olduğu için hastalar hemen operasyona tabi tutulmuş ve iyi sonuçlar alınmıştır.

Köpeklerde narkoz oldukça tehlikeli olduğundan hastaların önce ilaçla tedavisine gayret edilmiştir. Fakat tecrübelerden edindiğimiz

(6)

Kedi ve Köpekte Pyometra ISI

kanaata göre, operasyon nekadar erken yapılırsa başarı okadar fazla-dır.

Operasyon sonrası ölümlere operasyondan sonraki ilk 24 saat içersinde rastlanmıştır.

Onüçüncü vakadaki köpekte Stumpfpyometranın purulent içeriği karın boşluğuna dökülmüştü, buna rağmen antibiotikler yar~ dımıyla operasyon şifa ile sonuçlandı.

Operasyonlardan sonra hiçbir dikiş açılması, herni ve evant-rasyon müşahade edilmedi.

ÖZET

Kedi ve Köpeklerde PyoIDetra

Kliniğimizde 1955-1967 yılları arasında teşhis ve tedavileri yapılan i i kedi ve i3 köpek pyometra vakası takdim edilmiştir.

Teşhisler gelen olarak klinik muayenelerle ve bazan radyogra-fiden faydalanılarak konulmuştur.

Onüç köpekten dördü, onbir kedid~n biri ölmüş ve bir kedinin sahibinden operasyon sonrası hiç bilgi alınamamıştır. Ölümler ope-rasyon\) takip eden ilk 24 saat içersinde meydana gelmiştir.

Operasyon en rasyonel tedavi şekli olarak kabul edilmiştir. Operasyonun "ovario-hysterectomie" şeklinde yapılması ve operasyon esnasında corpus uteriden hiçbir parça bırakılmaması tavsiye edilir. Ovariectomie operasyonlarının, bilhassa köpeklerde, hysterecto mie ilc tamamlanmaları tavsiyeye şayandır.

SUIDIDary

PyoIDetra in Cats and Dogs

From i955 to 1967 thirteen dogs and ı ı cats were presented to our elinic suffering from pyometra. Diagnosis were mainly based on physicalexaminations and in same cas es radiography. Four dogs out of i3 and 2 cats ou t of iıdied. Postoperatoire death occured wi thin 24 hours.

According to our opinion surgery is the most radical treatement of pyometra. Our recommendation is that the operation should 'be performed as "ovario-hysterectomy" and care taken for not leaving any piece of uterus.

(7)

182 Z. Doğaneli - C. Akkayan

LtTERATÜR

i - Benesch, F. (1967): Lehrbuch der tieraertz!. Geburtslıilfe und Gy-nakologie, Urban-Sscwanzenberg, München, pp. 799-804. 2 - Christoph, H. J. (I96I): Betrachtungen über einige haematologische Untersuchungen bei der pyometra der Hündin, Kleint.- prax. 6, i i[-I 14.

3 - Derivaux, J. (1958): Ph)'sio-pathologie de la reproduction et inse-mination artificietle des animaux domestiques, Vigot -Frere ediL, Paris, pp. 255-257.

4 - Doğaneli, M. ([966): Kliniğimide ineklerde rastlanan chronic pu-mlent metritislerin sebepleri ve bazı antibiotiklerle (intrauterin) tedavileri üzerinde çalışmalar, Ank. Üni. Vet. ve Zır. Fak. Basım., Habili-tasyon tezi, Ankara.

5 - Erk, H. (1965): Evcil hayvanların genital organ hastalıkları (Jine-koloji), Ank. Üni. Basım., Ankara, pp. 38-39'

6 - Freudiger, U. ([959): ,(ur Behandlung hormonal bedingter Gebaer-muttererkrankungen der Hündin, Wien tieraertzl. Mschr., 46,9-16. 7 - Grainger, K.

1.

-Jones, R. S. (1960): A case of pyometra associated

with gross hypertrophy of mammary glands in the cat, V ct. Rec., 72,

7°°.

8 - Pallaske, G. (196i): Rückwirkungen der pyometra auf der Gesam-torganismus in pathologischanatomischer Sicht, Bere.-M ünch. tieraertz1. Wschr., 74, 74

9 - Richter, J.-Götze, R. (1960): Tiergeburtshilfe, Paul-Parey, Berlin, p. 2 I3.

10 - Rieck, G. W.(1958) :Spontanperforation bei Ryometra, Ber1.-Münch. tieraertz1. W schr.; 7I , I18- [20

11- Ritter, G. (1965): Die Beurteilung der Leitungsreserven des Orga-nismus im Hinblick aul der Verlauf der Postoperativen phase bei der Dysfunktionellenpyometra der Hündin, Diss., Giessen.

12 - Rüsse,

1.

(1960): ,(ur Diagnostik und Therapie der Endometritis und pyometra der Hündin, KleiL-prax., 5, 103.

13 - Schulze, W. (1955): ,(ur Pyometra der Hündin, Dtsch. tieraertz\. \""schr., 62, 504.

14 - Sengir, E. (1953): Özel patoloji IL, Ank. Üni. Basım., Ankara, pp. 67-68.

15 - Spy, G.M. (1966): The results of testosteron propionate treatment in ten cases ol pyometra in the bitch, Vet Rec. 79, 28 [

16 - Ullrich, K. (1961): ,(ur Differentialdiagnose zwischen Schrumpf-niere und pyometra, KleinL-prax., 6, [10-1 iı.

(8)

Kcdi "c Köpcktc Pyometnı 183

Şekil i. Vaka i deki köpeğin uterusu şematize edilmiş.

Fig i. This schematic picture iııııstrates a pyometra with a rnaserated Fetus ın the lefı horn and a poıısh fiııed with a translucent liquid at the opposit side in place of

the lIterine horn.

Şekil :i. Vaka LO daki köpekte ıipik pyoırıeıra. Fig 2. A typical iJyomeıra ın a biıeh.

Şekil

Şekil i. Vaka i deki köpeğin uterusu şematize edilmiş.

Referanslar

Benzer Belgeler

Araştırma sonucunda, hijyen değişkenlerinin broiler verimliliğini önemli ölçüde etkilediği ve ölen hayvanların uzaklaştırılması, kümes çevresinde başka tür, ırk ya

Bu araştırmada, kolostrum IgG se- viyeleri bakımından, uygulama ve kontrol grubundaki inekler karşılaştmldığında, aşı uygulaması yapılan grupta kolostrum IgG

Triclıuris ovis, sıgırlann l4'ünde (% 28) riastlanmış (Tablo 1), erkek ve dişi sıgırlardaki enfeksiyo~ı oranları benzer bulunurken, genç sıgırlardaki enfeksiyonl oranının

Nitekim bu çalışmada gerek araştırmada kullanılan sığırlardan (41 adet) ilk aşılama zamanında sağlanan, ge- rekse Grup lI'de bulunan aşı uygulanmamış sığırlardan

Özet: Bu araştırma, mısır ve soya küspesine dayalı rasyona değişik oranlarda enzim ve probiyotik katılmasının Japon bıl- dırcmlarında canlı ağırlık artışı,

Sonuç olarak, broyler rasyonlanna humat (far- magülatör dryTM) veya probiyotik (proteksin™) ilavesinin canlı ağırlık artışı, yem tüketimi, yemden yararlanma oranı ve

saatte, RBC, HCT, Hb, WBC, PC02 ve total protein değerleri sağaItım öncesi de- ğerlerine göre önemli (p<0.05) düşüşl~r gösterdi. Bu de- ğerlerdeki düşüşler 24. saatte

Beş günlük tedavi süresi sonrasında; her üç grupta da gerek istirahatta iken kolda hissedilen ağrı, gerekse hareket ve/veya palpasyonla ortaya çıkan ağrı