SAHİP ATA ARAŞTIRMASI BULUNTULARI
Ömer YÜRÜKOĞLU
— Sahip Ata KülUyesi Selçuklular devrinin güzide eserlerinden olup halen türbe, hanikâh ve değişikliğe u ğ r a m ı ş biraz da küçülmüş olan camisi ile komp leks halindedir/ Buraya Lârende Mes cidi de denir. (Fotoğraf 1)
— Camiin etrafı bir duvarla çevri lerek giriş portaline her i k i yanında bağlanmış böylece camiin Doğu, Batı, Kuzey ve Güney^batısında bahçe meyda na getirilmiştir. Hafriyattan önce bah çede 16 ağaç, bir ü z ü m asması, uzun za mandır ekilmekte plan etrafı çitle çev r i l i sebze bahçesi bulunmakta i d i . A y rıca, bahçede küçük köşeli bir havuz et-rafmda sekiz musluklu arklı çeşme gru bu ile bir de çok derin kuyu bulunmak tadır.
Araştırma 500 m-' y i bulan bu bahçe içerisinde aşağı y u k a r ı 180 m- kapsayan uzunlamasına, (U) şeklinde yapıldı. 4-20 Eylül 1974 tarihleri arasında çalışıldı.
(Plâna bakınız.) Aynı sahada daha ön celeri İlâhiyat Fakültesi'nden Profesör Dr. Halûk K a r a m a ğ a r a l ı uzunlamasını sondajlar şeklinde çalışmış eski temel lerin bir kısmını tesbit edip plânını paf ta üzerine çıkarmış i d i . B u paftanın eli nizde bir fotokopisi olduğu için araştır mayı sayıları azalıp çoğalan ortalama sekiz işçi ile çok hızlı bir şekilde y ü r ü t tük (Fotoğraf 2)
— Küçüklü b ü y ü k l ü yüzlerce eski eser ve p a r ç a l a n ele geçti. Yağdanlık parçalan, kendliler, testi, cam bilezik parçaları, fildişi saç tokası, saç ayaklan, seramik parçaları, kâse parçaları, para lar, yüzlerce çanak çömlek p a r ç a l a n ,
gülleler mezar ve kabartmalı mezar taş ları vs. (Fotoğraf 3)
Ş u n d i ö n e m l i k ü ç ü k b u l u n t u l a r ı g ö z d e n g e ç i r e l i m :
Bu buluntular arasında essiz örnek ler mevcuttur. Örneğin, fildişi saç to kası bulunduğu anda bile parlaklığını, figür hatlarını muhafaza etmekte idi. Uzunluğu 8 cm. en kalın yeri 1,5 cm. halen teşhirde fildişi bir eser yoktur.
G e n i ş g ö v d e l i i l â ç v e y a y a ğ d a n l ı k ş i ş e l e r i :
Bu toprak şişe parçalarından bolca ele geçmiş olup motifli, motifsiz, kaba ralı örnekler mevcuttur. Kabartma mo tifli olanların halen Selçuk devri ben zerleri arasında mütesna bir yeri ola cağından hiç şüphe yoktur. En zengin Selçuk eserlerinin bulunduğu Karatay ve Koyunoğlu Müzelerinde bile bu bu luntuların kabartma benzerlerinden sa dece 5 adet mevcut. Halbuki biz 12 de ğişik motif bezemeli örnekler ele geçir miş bulunuyoruz. Bilhassa bunlardan bir tanesi çinilidir. Karatay Müzesi'n-de Müzesi'n-de daha küçük ve fakat tam olarak ele geçmiş ünik bir parçaya teşhirde zenginlik kazandıracaktır. (Fotoğraf 4)
K a n d i l l e r :
Dört kandil bulunmuştur. Bunlar dan ikisi üzerinde çini mevcut fakat çi nileri tutmadığı için diğer çinisiz i k i ta ne kandil ile birlikte çöplüğe atıldığını
1) Doç. Dr. Ş e r a r e Yetkin, Anadolu'da Türk Çini Sonatının Gelişmesi İstanbul 1972, Sahife 73-82
218 ÖMER YÜRÜKOĞLU
•.ahmin ediyoruz. Bu kandillerden biri başka yerde üçü de bir testi ile birlikte çöpiükte yan yana bulunmuştur.
Çok iri emzikli olan bu kandiller
aynı kalıptan çıkmadır. (Fotoğraf 5)
Bilezik Parçaları:
Ham maddesi camdır. Rekli, renk siz, boyalı olanlardan vardır. Bilezik parçalarının hiç biri tam olarak ele geç memiş bulunduğu yerde ve yakınların da da kırık diğer izlere
rastlanamamış-tır.
Lüleler :
Sağlam olarak ele geçeni olmamış tır. Kırmızı renkli olanının sadece ağzı kırıktır. Boz topraktan olanın da borusu kırıktır. Üzerlerine kabartma ve çizile rek çok güzel motifler, şeritler işlenmiş tir.
Kâse Kırıkları:
İki adet yeşil ve yeşil tonunda ya rım kâse parçası ile emziği, kulpu ve kaidesi kınk kısmen sağlam kap ile üzeri eşsiz renk ve motif dolu kâse par çalan vardır. Hakim renkler patlıcan moru, kırmızı ve krem rengidir.
Ayrıca daha yüzlerce kâse kırıkla rı bulunmuş olup hiç bir tasnife tabi tutulmamıştır. Tek renk olarak çizme, skrafiato, lüster, sır altı, sır üstü basit motifler vardır.
Üç Ayak (saç ayağı) Örnekler: Bunlardan yüze yakın kırık ve 15 kadar da kısmen sağlam örnekler ele geçti. Ayaklar merkezden 2 ilâ 5 cm uzunlukta olup 075 ilâ 2 cm genişlikte dir. Yere temas eden ayaklar üç kısım larda olup çinilidir. Umumiyetle tek, bazılarında iki renk vardır. Bu üç ayak larında ikinci bir çeşidi ise üstü diğer leri gibi düz, yere temas eden kısım ise merkezden ayağın bitimine kadar bıçak ağzı gibi keskindir. Her iki çeşit üç a-yakta aynı gaye için kullanıldığı üzerin deki izlerden anlaşılmaktadır. Kullanıl
dığı yerlerin ise a — Kalıptan çıkan eş yaları üzerine koyup kurutmada b Boyanacak seramiklerin yerle temasını engelleyerek boyamada kolaylık için, c — Fırınlanan seramiklerin fırının ta banına yapışmaması için seramiklerin altına koymada.
Bu üç hususu üç ayakların üzerin deki izlerden teşhis etmekteyiz. (Fotoğ raf 6)
Buluntular arasında son derece za rif ince cidarlı, kulplu, geniş karınlı, geniş ağızlı, geniş ve düz kaideli, çini-siz bir testi vardır. Yukarıda bahsi ge çen dört kandilden üçü ile birlikte ele geçmiştir. Ağız kısmı çok az kırıktır.
Bakır Sikkeler:
Umumiyetle Camiin Doğu kısmın da bir kaçı da Kuzeyde ve Batıda ele geçmiştir. Daha araştırmanın başında kazının ehemmiyeti ortaya çıktığı için sikkelerin temizlenmesi tam olarak ya pılamadı. Sadece bir tanesi Örnek ma hiyette tuz asidi ile tam olarak temiz lenince Selçuk devri parası olduğu an laşıldı. Bahçede bulunanlar sebze k ö k leri ağaç kökleri ve sulamalar dolayısiy-le çok kalın bir pas bağlamış, sikkedolayısiy-lerin üzerinde yer yer erimiş bakır noktaları meydana gelmiştir. Toplam 41 adet sik kenin 40 tanesinde paslarından limon ve tuzruhu ile temizlenip parafinle ci lalanıp hava ile irtibatı kesildikten son ra yazıları kısmen belli olmuştur. Sik kelerin hiç bir muntazam kalınlıkta ve genişlikte değil; baskıları ise çoğunluk la kenarlara isabet etmiş, sikkenin ta mamını kapsayan baskı bir iki adettir. Duvar ve Minare Çinileri ile Mozaik Çiniler:
Araştırmanın her yerinde tek veya ikili, üçlü duvar ve minare çinileri ile mozaik çini parçaları ele geçmiştir. Bunların bir yüzü sırlı olup 1 cm. den 10 cm. ye kadar uzunlukta, 1,5 ile 5 cm genişlikte 1,5 cm kalınhktadır. Sır
dı-SAHİP ATA ARAŞTİRMASİ BULUNTULARI 219
ş m d a kalmlığı temin eden hamur kireç ve kumdur.- Daha başka malzeme ve terkiplerde olabilmektedir. Renkleri umumiyetle patlıcan moru, gök mavi si, ve siyahtır.
K ü ç ü k ebatta olanlar mozaik çini olarak desenler hazırlanması için alçı larla yapıştırılıp istenilen görünüşler elde edihyor. Minare veya duvarlara tespit ediliyor. İri olanlar ise bir yapış tırıcı ile istenilen yere tesbit edilir.
Duvar çinisi buluntuları arasında üç ünik parça daha vardır. Bunlardan biri Kubadabat ve Alaaddin Camii çini leri kadar güzel, figürlü, çok renkh, ve sıraltı tekniğindedir. Diğer ikisi de ajur tekniğinde siyah renkli bordür parça larıdır.
Çinili ve Çinisiz Pişmiş Toprak Ç u b u k l a r :
Üzerleri kabartma çinili üç renkli kalın ç u b u k l a r ile çinisiz pişmiş toprak çubuklardan 15 kadar tam ve k ı n k paı-çalar ele geçmiştir. Çoğunluğu batı son dajlarında küllük ve çöplük yakınların da bazı çanak, çömlek kırıkları ile yan-yana i d i . Bu çubukların çini fırınların da testi veya kulplu seramikleri asmak için askılık olarak kullanıldığını tahmin ediyoruz.
Kırık Parçalar :
Bine yakın san, yeşil, mor ve bu renklerin değişik tonlarında parçalar ile toprağın kendi renginde kırmızı ve ya boz seramik parçalar ve ensize, be yaz astarlı olup henüz fırınlanmamış parçalar b u l u n m u ş t u r . Bunlar i r i veya küçük kâse, tabak, kandil, testi v.s. par çalarıdır. Bulundukları anda tamamla nıp t a m a m l a n a m a m a s ı hususunda gay ret edilmiş ise de bu kırıkların birleşti rilmesine i m k â n olmamıştır. Kırılan yerleri kontrol edildiğinde kırıkların yeni olmayıp daha başlangıcında topra ğa bu şekilde atılmış olduğu ortaya çık maktadır. (Fotoğraf 7)
Gülleler :
Camiin Doğu ve Batı tarafındaki araştırma sırasında zaman zaman cü ruflara tesadüf ediyor bunları çini bo yası cürufları zannediyorduk. Doğu ya nındaki sondajlar derinleşinci yuvarlak demirlere tesadüf ettik. Her birini ye rinden oynatmadan tehlikesi olup ol mayacağını araştırdık. Cami imamı da ha öncede bu güllelerden bulunduğunu söylemesi üzerine sökülmesine başlanıl dı. 5 ile 30 cm. çaplarında 0.500 ile 35 kg. ağırlıklarında içi boş ağzı delik ve bu beliğin her i k i yanın kupları vardır. Mancılıkta kullanılan gülleler olduğu daha i l k bakışta belli olmaktadır. (Fo toğraf 8)
S o n u ç :
Aralıksız 20 gün süre araştırma Ra mazan ayının yaklaşması ile işçi sıkmtı-sma düşebileceğimiz düşünülerek çok • hızlı bir şekilde yürütüldü. Büyük bir tesadüf eseri tek bir esere dahi kazma, kürek isabet etmedi. Hepsi de insutu va ziyette tahribatsız olarak ele geçirildi.
Araştırma yapılan yerlerde toprak görünüşü i k i farklı husus arzediyor. B i rincisi, zeminden 70 ila 100 cm. ye ka dar dolgu toprak olarak başka yerden getirilmiş olduğu, toprağın taşlı, kumlu, kırık gelişi güzel parçaların olmasından anlaşılıyor. İkinci hususta, temel için açılan çukurdan çıkan toprağın bir kıs mının tekrar temehn etrafına doldurul duğu bu dolgunun da önce belirttiğimiz karışık topraktan sonra 70 - 100 cm den 350 cm.'e kadar indiğini gördük. Yaptı ğımız üç ayrı sondajda bu fikrimizi kuv vetlendirdi. Bazen temelin etrafı doldu rulurken toprağın i y i sıkıştırılmamasm-dan dolayı meysıkıştırılmamasm-dana gelmiş boşluklara tesadüf ettik. İlk anda mezar olabilece ğini düşündük.
Camiin Doğusunda bir mezar ve iki de kabartmalı mezar taşı bulduk. Me zar zeminden 3 m. aşağıda idi. Kaba
220
ÖMER YORÛKOĞLUtaşlarla örülmüş kapak taşları ile örtü lü Doğu-Batı istikametinde basit bir Sel çuk mezarına benziyordu. Mezarda tah ta izleri ve iskelet vardı. (Fotoğraf 9)
Mezar taşlan ise 60 x 125 cm. eba dında 8 - 10 cm kalınlıkta sille taşı deni len taştan yapıhmş. (Bu taşlara Anka ra taşı da denir. Aslı Andezit nevinden-c^r.)
Mezar taşlan ile ilgili olduğu anla şılan üç düz kapak taşı da kireç ile ka bartmalı mezar taşlanna yapışık idi. Kabartmalarda ise şematik insan figür leri, iri çiçek rozeti, şamdan, alem ve kutsal bir yer tasvir ediliyordu. (Fotoğ raf 10-11)
Mezar taşlannm bir metre ilerisin de 18 X 18 ebadında 3 cm kahnlığında pişmiş toprak kırmızı karolar bulunu yordu. Muntazam bir şekilde örülmüş döşeme intibaı veriyordu. 5° lik bir eğimle oluşu ve karoların az oluşuna bir manâ verilemedi.
Seramik buluntulann bol, parça parça, çinili, çinisiz, bazılannm pişmiş, bazılarının kurutulmuş oluşu iki üç metre uzunluğunda çöplük ve küllüğün oluşu karşısında kendi kendimize bazı soruları sonnaya mecbur olusroruz.
1 — Burada bir seramik veya çini fırını mı vardı?
2 — Sahibi Ata çinileri bina yakı nında bir yeröe mi yöpıldı?
3 — Umumiyetle seramik atelyele-ri ve fınnlannda kullanılan üç ayak (Saç ayağı) 1ar ne maksaitla buralara serpilmiş.
Bu ve daha bir çok sorular hafriya tın daha da genişletildiği zaman cevap
bulacağına inanıyorum; kesin karar ver mek için vakit henüz erken. Ş i m dilik buluntular Selçuk eserlerinin zen-ginleşm^ine yardımcı olmuştur. B u zenginliği de o zamanın çöplüğüne b o r ç luyuz. Bana göre bu çöplüğün b u l u n ması define bulunmasından daha i y i d i r .
(Fotoğraf 12-13)
Buluntular arasındaki bir saç toka sı da aklımıza bazı sorular getirmekte. Acaba türbeyi ziyaret sırasında t e s a d ü fen mi düşmüştü. Yoksa adak eşyası ola rak konulupta sonraları türbe y a k ı n ı na mı düşmüştür?
Ele geçen seramik ve diğer bulun tulann yamnda veya yakınında üzeri yazılı paraların bulunması da b ü y ü k bir şanstır. Eserlerin hepsinin S e l ç u k l u lara ait olması şeklinde bir iddia ileri süremiyoruz. îlerde eserler üzerinde ya pılacak çalışmalar sırasında p a r a l a r ı n tarihlemeye çok yardımı olacaktır, ve
nihaî karar o zaman verilecektir. Araştırma sırasında dört ağaç sö küldü. Beş ağaçta kökleri zedelenmek ve koparılmak sureti ile daha fazla k ö k sahnası önlenip kurumaya terk edildi. Sebze bahçesi içinde de ekim yapılma ması için imam, müezzin ve cami bek çisi tembihlendi.
Buluntular da Konya Arkeoloji ve Karatay Müzeleri asistanlarına bir t u -tunakla teslim edildi.
Araştırma boyunca ilgilerini esir gemeyen Arkeoloji ve Karatay müzele ri görevlilerine ve makalenin yazılması
sırasında yardımlarını gördüğüm. Dr. Zafer Bayburtluoglu, Filiz Oğuz'a te şekkür ederim.
YÜRÜKOĞLI
1*^
Resim: 1 Sahip Ata Camii giriş portalinden
4
5 *
Resim: 2 — Araştırılan yerlerdeu fair yûrmu ve bir g ö r ü n ü ş
Y U K U K O G L U
Resim : 6 - Üç ayaklar {saç ayağı)
W
1^
-4
& 4 ,
Resim: 4 — Geniş gövdeli İlâç veya yağdanlık parçalarından motifler
r
* 1 • % ^ .
Resim : 8 — Güllelerin topluca görünüşü
TÜRBE HANıKAH
[
CAMII ®İl
I I 1 I I I I I A .J
a
P L A n 1/200 Ö L Ç E KŞeilll: 1 — Mahmut Akok'un Sahip Ata külliyesine alt rölcve prcleslnden 1/2 oranında küçültülerek çizilmiş, araştırma sahamızda taranmok suretiyle gösterilmiştir