• Sonuç bulunamadı

Mısırda aynı genetik tabandan gelen tek melez, üçlü melez ve çift melezlerde tane verimi ve bazı agronomik özelliklerin karşılaştırılması

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Mısırda aynı genetik tabandan gelen tek melez, üçlü melez ve çift melezlerde tane verimi ve bazı agronomik özelliklerin karşılaştırılması"

Copied!
193
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

MISIRDA AYNI GENETĠK TABANDAN GELEN TEK MELEZ, ÜÇLÜ MELEZ VE ÇĠFT

MELEZLERDE TANE VERĠMĠ VE BAZI AGRONOMĠK ÖZELLĠKLERĠN

KARġILAġTIRILMASI Ġslam AYGÜN YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

KONYA-2012 Her Hakkı Saklıdır

(2)
(3)
(4)

IV ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

MISIRDA AYNI GENETĠK TABANDAN GELEN TEK MELEZ, ÜÇLÜ MELEZ VE ÇĠFT MELEZLERDE TANE VERĠMĠ VE BAZI AGRONOMĠK

ÖZELLĠKLERĠN KARġILAġTIRILMASI Ġslam AYGÜN

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Prof. Dr. Süleyman SOYLU 2012, 182 sayfa

Jüri : Prof. Dr. Bayram SADE Prof. Dr. Süleyman SOYLU Prof. Dr. Zekeriya AKMAN

Bu araştırma; tek melez, üçlü melez ve çift melez mısırların tane verim potansiyellerinin ve bazı agronomik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla 2009 ve 2010 yıllarında Bursa Mustafa Kemalpaşa ilçesi ekolojik koşullarında yapılmıştır. Çalışmada, yurt dışı kökenli kendilenmiş hatlardan geliştirilen, çiçeklenme süreleri benzer ve birbiriyle kalıtsal ilişkileri bilinmeyen 6 at dişi mısır hattı ve bunlardan elde edilen 4 Tek Melez, 16 Üçlü Melez ve 6 Çift Melez mısır genotipleri incelenmiştir. Ayrıca anaçlar ve F1‟lerden elde edilen veriler kullanılarak oransal heterosis ve heterobeltiosis değerleri hesaplanmıştır. Araştırmada; çiçeklenme gün sayısı, bitki boyu, yaprak sayısı, ilk koçan yüksekliği, bitki görünümü, koçan görünümü, koçan uzunluğu, koçan çapı, koçanda sıra sayısı, sırada tane sayısı, koçanda tane sayısı, koçan ağırlığı, koçanda tane ağırlığı, bin tane ağırlığı, tane/koçan oranı, tanede nem, hektolitre ağırlığı ve tane verimi özellikleri incelenmiştir.

Araştırma sonucunda tek, üçlü ve çift melezler için yapılan birleşik varyans analiz sonucunda; çiçeklenme gün sayısı, yaprak sayısı, ilk koçan yüksekliği, koçan uzunluğu, koçan çapı, koçanda sıra sayısı, sırada tane sayısı, koçanda tane sayısı, koçan ağırlığı, koçanda tane ağırlığı, hektolitre ağırlığı ve tane verimi değerleri arasında istatistiki olarak % 1 düzeyinde, bitki boyu ve tanede nem değerleri arasında istatistiki olarak % 5 düzeyinde farklılık bulunmuş, bin tane ağırlığı ve tane/koçan oranı değerlerinde ise istatistiki olarak önemli bir fark bulunmamıştır.

Araştırmada ortalama tane verimleri; tek melezlerde 1178 kg/da, üçlü melezlerde 1070 kg/da, çift melezlerde ise 1067 kg/da olarak bulunmuştur.

Tane verimi için elde edilen heterosis ve heterobeltiosis değerleri ise sırasıyla; tek melezlerde % 124,16 ve % 103,27, üçlü melezlerde % 25,22 ve % -9,04, çift melezlerde ise % -9,33 ve % -13,98 olarak bulunmuştur.

Araştırmada tek melezler daha verimli olurken, üçlü melez ve çift melezlerin ortalama verimleri birbirine yakın olmuştur. Araştırma sonucunda gerek tek, çift ve gerekse üçlü melez kombinasyonların oluşumunda anaçların seçiminin çok önemli role sahip oldukları tespit edilmiştir.

(5)

V ABSTRACT

MS THESIS

COMPARISION OF GRAIN YIELD AND SOME AGRONOMIC TRAITS OF SINGLE, THREE – WAY AND DOUBLE CROSSES CORN DERĠVED FROM

THE SAME GENETIC BASED

Ġslam AYGÜN

SELCUK UNIVERSTY GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCĠENCES

DEPARTMENT OF FIELD CROPS

Advisor: Prof. Dr. Süleyman SOYLU 2011, 182 Pages

Jury : Prof. Dr. Bayram SADE Prof. Dr. Süleyman SOYLU Prof. Dr. Zekeriya AKMAN

This study was conducted to determine grain yield potential and some agronomic properities of single cross, three way cross and double cross of maize at Mustafa Kemal Paşa in Bursa during 2009 and 2010 growing period. At the study 6 dent corn lines that had international origins developed from inbread lines were used. Lines have similar flowering times and had no genetic relations with each other. 4 single, 16 three way and 6 double crosses were investigated. Heterosis and heterobeltiosis proportional values were calculated according to values were obtained inbred lines and hybrids. At this study following properities such as days to tasseling, leaf number, first ear height, ear lenght, ear diameter, number of ear lines, number of seeds in lines, ear weight, seeds weight in ear, weight of hectoliter and grain yield values were investigated.

As a result of the variance analysis days to tasseling, leaf number, first ear height, ear lenght, ear diameter, the number of row on ear, number of kernel per ear, ear weight, kernel weight per ear, weight of hectoliter and grain yield values were found important 1% level. There have been found the significant statistical differences in the 5% level amoung the values of plant height and grain moisture and not found any significant differences amoung the values of thousand kernel weight, ratio of kernel/ear.

Avarage grain yields were found 1178 kg/da for single cross, 1070 kg/da for three way cross and 1067 kg/da for double cross. Heterosis and heterobeltiosis values were calculated according to grain yield, 124,16 % and 103,2 in single cross, 22,5% and -9,04% in double cross, -9,33% and -13,98% , single cross effects detected more efficient than average of three way and double cross.

As a result the selection on inbreds has very important role to developed knowlegde of single, double and three was cross combinations.

(6)

VI ÖNSÖZ

Tek melez, üçlü melez ve çift melez mısırların tane verim potansiyellerinin ve bazı agronomik özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen bu araştırmanın her aşamasında yardımlarını esirgemeyen ve bilimsel bir eser haline gelmesini sağlayan danışman hocam Prof. Dr. Süleyman SOYLU‟ya, deneme süresince bilimsel katkılarından dolayı Prof. Dr. Bayram SADE‟ye teşekkürlerimi sunuyorum.

Hatların temininde yardımlarını esirgemeyen “Davachi Broyler” ASC firmasındaki Üretim Müdürüm Sefa VARTANLI‟ya, arazi temini, denemelerin kurulması ve bakım işlerinde yardımlarını esirgemeyen başta babam Mustafa AYGÜN ve annem Remziye AYGÜN olmakla beraber tüm aileme ve Güllüce Köyü ahalisine, yazım aşamasında desteklerini esirgemeyen Öğr. Gör. Burak GÜRBÜZ ve Zir. Müh. Metin ŞANLI‟ya teşekkürlerimi sunuyorum.

İslam AYGÜN KONYA-2011

(7)

VII ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ...IV ABSTRACT ...V ÖNSÖZ ...VI İÇİNDEKİLER ...VII 1. GİRİŞ ... 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI ... 3 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 21 3.1. Materyal ... 21 3.2. Yöntem... 21 3.2.1. Gözlem ve Ölçümler ... 23 3.2.1.1. Çiçeklenme gün sayısı (gün) ... 23 3.2.1.2. Bitki boyu (cm) ... 23

3.2.1.3. Yaprak sayısı (adet) ... 23

3.2.1.4. İlk koçan yüksekliği (cm) ... 23

3.2.1.5. Bitki görünümü (1-5) ... 23

3.2.1.6. Koçan görünümü (1-5) ... 24

3.2.1.7. Koçan uzunluğu (cm) ... 24

3.2.1.8. Koçan çapı (mm) ... 24

3.2.1.9. Koçanda sıra sayısı (adet) ... 24

3.2.1.10. Sırada tane sayısı (adet) ... 24

3.2.1.11. Koçanda tane sayısı (adet) ... 24

3.2.1.12. Koçan ağırlığı (g) ... 25

3.2.1.13. Koçanda tane ağırlığı (g) ... 25

3.2.1.14. Bin tane ağırlığı (g) ... 25

3.2.1.15. Tane/koçan oranı (%) ... 25

3.2.1.16. Tanede nem (%)... 25

3.2.1.17. Hektolitre ağırlığı (g) ... 25

3.2.1.18. Tane verimi (kg/da) ... 26

3.2.2. Elde edilen verilerin değerlendirilmesi ... 26

3.3. Deneme Yerinin İklim ve Toprak Özellikleri ... 31

3.3.1. Deneme yerinin iklim özellikleri ... 31

(8)

VIII

4. ARAŞTIRMA SONUÇLARI VE TARTIŞMA ... 36

4.1. Hatlar ... 36 4.1.1. Çiçeklenme gün sayısı ... 36 4.1.2. Bitki boyu ... 37 4.1.3. Yaprak sayısı ... 38 4.1.4. İlk koçan yüksekliği ... 39 4.1.5. Bitki görünümü ... 40 4.1.6. Koçan görünümü ... 40 4.1.7. Koçan uzunluğu ... 41 4.1.8. Koçan çapı ... 41

4.1.9. Koçanda sıra sayısı... 42

4.1.10. Sırada tane sayısı ... 43

4.1.11. Koçanda tane sayısı ... 44

4.1.12. Koçan ağırlığı ... 45

4.1.13. Koçanda tane ağırlığı ... 46

4.1.14. Bin tane ağırlığı ... 47

4.1.15. Tane/koçan oranı ... 48 4.1.16. Tanede nem ... 49 4.1.17. Hektolitre ağırlığı ... 50 4.1.18. Tane verimi ... 51 4.2. Tek Melezler ... 53 4.2.1. Çiçeklenme gün sayısı ... 53 4.2.2. Bitki boyu ... 54 4.2.3. Yaprak sayısı ... 54 4.2.4. İlk koçan yüksekliği ... 55 4.2.5. Bitki görünümü ... 56 4.2.6. Koçan görünümü ... 57 4.2.7. Koçan uzunluğu ... 57 4.2.8. Koçan çapı ... 58

4.2.9. Koçanda sıra sayısı... 59

4.2.10. Sırada tane sayısı ... 59

4.2.11. Koçanda tane sayısı ... 60

4.2.12. Koçan ağırlığı ... 61

(9)

IX

4.2.14. Bin tane ağırlığı ... 63

4.2.15. Tane/koçan oranı ... 64 4.2.16. Tanede nem ... 65 4.2.17. Hektolitre ağırlığı ... 66 4.2.18. Tane verimi ... 67 4.3. Üçlü Melezler ... 68 4.3.1. Çiçeklenme gün sayısı ... 68 4.3.2. Bitki boyu ... 70 4.3.3. Yaprak sayısı ... 71 4.3.4. İlk koçan yüksekliği ... 72 4.3.5. Bitki görünümü ... 73 4.3.6. Koçan görünümü ... 74 4.3.7. Koçan uzunluğu ... 74 4.3.8. Koçan çapı ... 75

4.3.9. Koçanda sıra sayısı... 76

4.3.10. Sırada tane sayısı ... 78

4.3.11. Koçanda tane sayısı ... 79

4.3.12. Koçan ağırlığı ... 80

4.3.13. Koçanda tane ağırlığı ... 81

4.3.14. Bin tane ağırlığı ... 82

4.3.15. Tane/koçan oranı ... 83 4.3.16. Tanede nem ... 84 4.3.17. Hektolitre ağırlığı ... 85 4.3.18. Tane verimi ... 86 4.4. Çift Melezler ... 88 4.4.1. Çiçeklenme gün sayısı ... 88 4.4.2. Bitki boyu ... 89 4.4.3. Yaprak sayısı ... 90 4.4.4. İlk koçan yüksekliği ... 91 4.4.5. Bitki görünümü ... 92 4.4.6. Koçan görünümü ... 92 4.4.7. Koçan uzunluğu ... 93 4.4.8. Koçan çapı ... 93

(10)

X

4.4.10. Sırada tane sayısı ... 95

4.4.11. Koçanda tane sayısı ... 96

4.4.12. Koçan ağırlığı ... 97

4.4.13. Koçanda tane ağırlığı ... 98

4.4.14. Bin tane ağırlığı ... 99

4.4.15. Tane/koçan oranı ... 100

4.4.16. Tanede nem ... 101

4.4.17. Hektolitre ağırlığı ... 102

4.4.18. Tane verimi ... 103

4.5. Tek Melezler, Üçlü Melezler ve Çift Melezlerin Birleşik Analizi ... 105

4.5.1. Çiçeklenme gün sayısı ... 105 4.5.2. Bitki boyu ... 107 4.5.3. Yaprak sayısı ... 110 4.5.4. İlk koçan yüksekliği ... 113 4.5.5. Bitki görünümü ... 115 4.5.6. Koçan görünümü ... 117 4.5.7. Koçan uzunluğu ... 118 4.5.8. Koçan çapı ... 120

4.5.9. Koçanda sıra sayısı... 123

4.5.10. Sırada tane sayısı ... 126

4.5.11. Koçanda tane sayısı ... 128

4.5.12. Koçan ağırlığı ... 130

4.5.13. Koçanda tane ağırlığı ... 133

4.5.14. Bin tane ağırlığı ... 135

4.5.15. Tane/koçan oranı ... 137 4.5.16. Tanede nem ... 139 4.5.17. Hektolitre ağırlığı ... 141 4.5.18. Tane verimi ... 143 4.6. Heterosis ve Heterobeltiosis ... 147 4.6.1. Çiçeklenme gün sayısı ... 147 4.6.2. Bitki boyu ... 149 4.6.3. Yaprak sayısı ... 151 4.6.4. İlk koçan yüksekliği ... 152 4.6.5. Koçan uzunluğu ... 154

(11)

XI

4.6.6. Koçan çapı ... 156

4.6.7. Koçanda sıra sayısı... 157

4.6.8. Sırada tane sayısı ... 159

4.6.9. Koçanda tane sayısı ... 160

4.6.10. Koçan ağırlığı ... 161

4.6.11. Koçanda tane ağırlığı ... 163

4.6.12. Bin tane ağırlığı ... 164

4.6.13. Tane/koçan oranı ... 166 4.6.14. Tanede nem ... 167 4.6.15. Hektolitre ağırlığı ... 168 4.6.16. Tane verimi ... 170 5. SONUÇLAR VE ÖNERİLER ... 172 KAYNAKLAR ... 174 ÖZGEÇMİŞ ... 182

(12)

1. GĠRĠġ

Dünyada, 161.821.251 ha ekim alanı ve 521.78 kg/da verime sahip mısır bitkisi 844 milyon tonluk üretimi ile tahıl üretiminde ilk sıralarda yer almaktadır. Mısır ülkemizde 593.552 hektar ekim alanı, 726.1 kg/da verimi ve 4.310.000 ton üretim miktarı ile, buğday ve arpadan sonra üçüncü sırada yer almaktadır. Son 20 yılda yaklaşık olarak dünya mısır ekim alanı % 20, üretimi % 71, verimi ise % 42 oranında artış gösterirken, Türkiye'de ekim alanı % 16, üretimi % 112, verimi ise % 97 oranında artış göstermiştir (Anonymous, 2012). Bu verim artışının başlıca nedenleri arasında; yetiştirme tekniklerinin geliştirilmesi ve yüksek verim kapasitesine sahip melez çeşitlerin ekiminin yaygınlaşması sayılabilir.

Ülkemizin tüm bölgelerinde yetiştirilebilmesine rağmen, Akdeniz, Karadeniz ve Marmara Bölgelerinde yaygın olarak üretilmektedir. Mısır, içinde bulundurduğu zengin besin maddeleri nedeniyle insan ve hayvan beslenmesinde ve ayrıca Nişasta Bazlı Şekerler ile nişasta, yağ ve yem sanayinin ham maddesi olarak önemli bir üründür. Ülkemizde üretilen mısırın tamamına yakını yurtiçinde tüketilmektedir. Ülkemizde entansif hayvancılığın gelişmesi ile paralel gelişme gösteren yem sanayi mısıra duyulan talebi artırmış, hibrid tohumluk kullanımının yaygınlaşması sonucu üretimde artış kaydedilmiştir.

Mısırın değişik kullanım olanaklarına sahip olması, günümüzde talebinin fazlalaşması bu ürünün önemini gittikçe artırmaktadır. Ülkemiz üretiminin talebi karşılayamaması bu bitkinin birim alan veriminin artırılması için gerek yetiştirme gerekse ıslah çalışmalarına ihtiyaç gösterdiğini açıkça belirtmektedir. Yabancı döllenen bir bitki olan mısırda kendilenmiş mısır hatlarının melezlenmesiyle elde edilen F1 döllerinde yüksek melez azmanlığı elde edilmektedir. Bu konuda çalışan araştırıcılar heterosis oranının tane veriminde %-2.0 – 235.2 arasında değiştiğini belirlemişlerdir (Cerit, 2006; Altınbaş, 1995; Ünay ve ark., 1999).

Son yıllarda ülkemizde mısır ekilen alanlarda kullanılan mısır çeşitlerinin hemen hemen tamamı tek melez mısır çeşitleridir. Bilindiği gibi, tek melez mısır çeşitlerinin genel verim düzeyleri, üçlü ve çift melezlere göre daha yüksektir. Buna karşılık, genetik olarak homojen bir yapıya sahip olan tek melezlerin değişen ve olumsuz çevre koşullarına duyarlılığı genetik olarak heterojen bir yapıya sahip olan üçlü ve çift melezlere göre daha fazladır. Diğer bir ifadeyle; tek melezlerin stabilitesi, üçlü ve çift melezlere göre daha düşüktür (Weatherspoon, 1970; Eberhard ve Russel,

(13)

1969; Hallauer ve Miranda, 1981; Weiss, 1981; Ülger, 1986; Ülger ve Becker, 1989). Bu nedenle; çeşit seçiminde, “özellikle tek melez çeşitlere öncelik verilmeli, bunu sırası ile üçlü melez ve çift melez çeşitler izlemelidir. Tek melezlerin hem tane hem de yeşil ot verimleri üçlü melez ve çift melezlere göre daha yüksektir” düşüncesi hakimdir (Cerit, 2006).

Mısırda verimin arttırılmasında tohumluğun önemi büyük olup, üretiminde kullanılan tohumluklar melez, sentetik, kompozit ve açıkta tozlanan çeşitlere ait tohumluklardır (Leonard ve ark., 1963). Ülkemizde mısır veriminin düşük olmasının en önemli nedenlerinden biri üretimde özellikle Karadeniz bölgesinde verim potansiyeli düşük olan açıkta tozlanan popülasyonların yaygın olarak kullanılmasıdır. Türkiye‟de mısır üretimini artırmak için yapılması gereken çalışmaların başında üretimde hibrit çeşitlerin oranını artırmak gelmektedir (Belen, 1999).

Mısır ıslah programlarında ticari üretim için iyileştirilmiş melezlerin geliştirilmesi en başta gelen amaçlardandır. Ülkemizde mısır tarımı giderek gelişmektedir, fakat ülkemizde tarımı yapılan çeşitler bölge ekolojik şartları dikkate alınmadan geliştirilen çeşitlerdir. Ülkemizde kullanılan çeşitlerin büyük kısmı tek melez çeşitlerdir. Ülkemizin çok değişik iklim koşullarına sahip olması, çeşitlerin stabilitesi konusunda sıkıntı yaratmaktadır. Bir bölgede yüksek performans gösteren bir çeşit, diğer bölgelerde çok düşük değerlere sahip olabilmektedir.

Bu çalışmada aynı genetik tabandan gelen çeşitlerin tek, çift ve üçlü melez hibritlerini üreterek bu çeşitlerin adaptasyon ve verim potansiyellerinde değişiklik olup olmayacağının araştırılması amaçlanmıştır. Çalışmada yabancı orjinli kendilenmiş hatlardan ve bunlardan daha önce elde edilmiş olan tek melezlerden, çift melez ve üçlü melez tipleri oluşturularak mevcut uygulamaya alternatif bir durumun olup, olmayacağı konusunda bilgi üretme imkanı olacaktır.

Araştırma ile, ülkemiz ekolojik koşullarında kendilenmiş mısır hatlarının farklı tip melez tohumluklarının performanslarının karşılaştırılması, melez türlerinin heterosis değerlerinin belirlenmesi ve ülkemize uygun hibrit çeşit geliştirme çalışmalarına ışık tutulması amaçlanmıştır.

(14)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

Rojas ve Sprague (1952), tek melezlerin iki diallel setindeki değişim özelliklerini incelemek amacıyla üç yıl süreyle yürüttükleri çalışmalarında elde ettikleri bulgulara göre, tek melezlerin özel kombinasyon yeteneği x çevre interaksiyonun, genel kombinasyon yeteneği x çevre interaksiyonundan daha büyük ve yine özel kombinasyon yeteneği x yıl interaksiyonun, genel kombinasyon yeteneği x yıl interaksiyonundan daha büyük olduğunu saptamışlardır.

Baumen (1959), epistasi etkisini belirlemek amacıyla 2 yıl süre ile 2 farklı bölgede yürüttüğü araştırmada çok sayıda tek ve üçlü melez mısır çeşitleri kullanmıştır. Sonuç olarak, koçan yüksekliği, koçanda tane sayısı ve verim değerlerinin oluşumunda epistasinin etkili olduğunu belirtmiştir.

Lonnquist ve Gardner (1961), mısırda heterosis değerlerini belirlemek amacıyla 21 mısır hattı ve bunlara ait yarım diallel melezler ile 2 yıl ve 2 lokasyonda yürüttükleri çalışmada, melez gücü değerlerini belirlemeye çalışmışlardır. Elde ettikleri bulgulara göre, tane veriminde heterosis oranını % 108.5 heterobeltiosis oranını ise %102.8 olarak saptamışlardır. Ayrıca bu özellik bakımından eklemeli gen etkisinin, dominant etkiye göre populasyonda hakim olduğu sonucuna varmışlardır.

Moll ve ark. (1962), heterosisin ortaya çıkış nedenlerini araştırdıkları çalışmalarında, farklı coğrafik bölgeden alınan çeşitlerde mümkün bütün kombinasyonlarda melezleme işlemini gerçekleştirmişlerdir. üç yıl ve 2 lokasyonda yürütülen çalışma sonucuna göre, atalar arasındaki genetik farklılık arttıkça hibritlerdeki heterosis değerinin arttığını ortaya koymuşlardır.

Eberhart ve Hallauer (1968), tek, üçlü ve çift melez hibrit mısırların tane verimleri için genetik etkileri belirlemek amacıyla yürüttükleri çalışmalarında, 3 set ve bu setlerin her birinde 4 adet hattın yer aldığı mısır hatları ile tek, çift ve üçlü melezler hibritler elde etmişlerdir. Çalışmalarında verim bakımından, üzerinde çalışılan materyalde epistatik etkinin önemli role sahip olduğunu vurgulamışlardır.

Troyer ve Hallauer (1968), melez gücü değeri, genel uyum yeteneği ve özel uyum yeteneği değerini belirlemek amacı ile 10 erkenci sert mısır hattı ile yaptıkları çalışmalarında, tane verimi bakımından, anaçlar ortalamasına göre heterosis değerini % 72, heterobeltiosis değerini ise % 43 olarak saptamışlardır. Ayrıca araştırmada, anaçlara ait genel uyum yeteneği etkileri ile melezlere ait özel kombinasyon etkileri istatistiki olarak önemli bulunmuştur.

(15)

Eberhard ve Russel (1969), on iki lokasyonda iki yıl süreyle 10 saf mısır hattında tek melez ve çift melezlerin verim stabilitesini belirlemek amacı ile yürüttükleri çalışmada elde ettikleri bulgulara göre, melezlerin verim seviyeleri 300 - 978 kg/da arasında değişmiştir. Genellikle tek melezlerin çift melezlerden daha az stabil olduğunun, fakat bazı tek melezlerin çift melezler kadar stabilite gösterdiğini vurgulamıştır. Yine aynı çalışmada tek melezlerin, melez x yıl interaksiyonu çift ve üçlü melezlere göre daha yüksek bulunmuştur.

Weatherspoon (1970), tek melez, çift melez ve üçlü melez mısırların tane verimleri ve çeşit x çevre interaksiyonunu karşılaştırmak için yaptığı çalışmada, olum süreleri birbirlerine benzer ama birbirleriyle ilişkisi bilinmeyen 9 kendilenmiş hat kullanmıştır. Tek melezlerin ortalama tane verimleri üçlü melezlerin ortalama tane verimlerinden 310 kg/da daha yüksek, üçlü melezlerin ortalama tane verimleri ise, çift melezlerin ortalama tane verimlerinden 179 kg/da daha yüksek bulmuştur. Aynı çalışmada tek melezlerin çeşit x çevre interaksiyonu kareler ortalaması çift melezlerin yaklaşık iki katı bir değerle en yüksek bulunmuştur. Üçlü melezlerin kareler ortalaması ise tek melez ile çift melez arasında bir değer almıştır. Ayrıca aynı çalışmada, tek melezlerin melez x yıl interaksiyonu kareler ortalamasının, çift melezlere göre dört kat daha fazla bulunduğu ifade edilmiştir (Spraque ve Federer, 1951).

Johnson (1973), kendilenmiş mısır hatları ile oluşturulan 15 tek, 30 üçlü melez ile oluşturduğu popülasyonda gen etkilerini belirlemeye çalışmıştır. Araştırmanın sonucuna göre, popülasyonda tane verimi bakımından eklemeli gen etkisinin hakim olduğunu bildirmiştir.

Knight (1973), tarafından melez gücü ile genotip-çevre arasındaki ilişkinin detaylı olarak incelendiği bir araştırmada, melezlerin tepkilerinin anaçlardan herhangi birine yakın veya eşit veya onların altında veya üstünde olabileceği belirtilmiş ve melezlerdeki bu tepkinin genotipin yanında çevre şartlarından da kaynaklandığı ortaya konulmuştur.

Genter ve Eberhard (1974), 13 mısır popülasyonunu diallel melezleyip, 9 kontrol melezi ile 17 çevrede 2 yıl değerlendirmişlerdir. Sonuç olarak, bazı melez popülasyonların verim değerlerinin orijinal popülasyonlardan daha yüksek ve melez popülasyonların heterosis değerlerinin istatistik olarak önemli olduğunu ortaya koymuşlardır. Bu durum melezi oluşturan popülasyonlar arası varyasyon ile açıklanmaktadır.

(16)

Kovacs (1976), beş generasyon boyunca kendilenmiş yirmi sekiz hat ve üç baba hattın (İllionis Syn A, İllionis Syn B ve IHP) LinexTester melezlenmesi sonucu heterosisi; koçan uzunluğunda % 144.1, tane veriminde % 223.4 olarak belirlemiştir.

Gama ve Hallauer (1977), tek melez mısırlar ile kendilenmiş hatların bitki ve koçan özellikleri arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yürüttükleri çalışmada, kendilenmiş hatların tane verimleri ile tek melezlerin tane verimleri arasında 0.09 ile 0.11 arasında değişen oranlarda, çok küçük korelasyonların hesaplandığını, kendilenmiş hatların bitki ve koçan özelliklerinin, tek melezlerin performansı için iyi bir indikatör olamayacağını ve kendilenmiş hatlardaki morfolojik özelliklerin görsel seleksiyonunun, yüksek verimli tek melez hibrit elde etmeyi garanti etmeyeceğini ortaya koymuşlardır. Ayrıca kendilenmiş hatlar ile melezlerinin bitki ve koçan özellikleri arasındaki ilişkileri belirlemek amacıyla yapılan farklı çalışmalarda ilişkilerin farklı bulunmasını; çalışılan materyalin genetik yapısına, popülasyon büyüklüğüne, melez tiplerine, çevresel etkilere ve elde edilen verileri değerlendirme yöntemlerinin farklı olmasına bağlamışlardır.

Spargue (1977), heterosisi, F1 bitkilerinde verim ve diğer özelliklerde görülen üstünlük olarak tanımlamış ve heterosisin, dominantlık, süper dominantlık ve epistasi nedeniyle ortaya çıkabileceğini bildirmiştir. Ancak, heterosis dominantlıktan kaynaklanıyorsa, özelliklerde dominant genlerin fazla olacağını, heterosis overdominans (üstün dominans) veya overdominans epistasiden kaynaklanıyorsa, incelenen özelliklerin heterozigot olacağını bildirmiştir. Yapılan bir çalışmada, heterosisin dominantlık hipotezine dayandığı belirtilmiştir (Hallauer ve Miranda, 1988). Benzer şekilde Altınbaş (1991)‟da 1983, 1984 ve 1985 yıllarında İzmir Bornova‟da kimi bitki ve koçan özelliklerinde heterosisin genetik öğelerinin tahmin edilmesi için yapmış olduğu çalışmada, incelenen özelliklerde heterosisin en büyük öğesini çoğunlukla dominant etkilerin oluşturduğunu, ancak heterosisin belirmesinde istenmeyen duplicate tip epistasinin verim öğeleri için söz konusu olabileceğini bildirmiştir.

Balko ve Russell (1980), kırk saf hat ve yirmi tek melezin azot kullanım etkinliklerini araştırdıkları bir çalışmada; tane verimi için azot etkisinin tüm hatlarda ve çevrelerde önemsiz bulunduğunu, tek melezlerde ise önemli bulunduğunu bildirmişlerdir. Agronomik özelliklerin incelenmesi sonucunda da; verim ile hatlar, çiçeklenme süresi ile tozlanma (polen yayma) süresi, koçan uzunluğu ve kalınlığı, tane derinliği ve protein yüzdesi aralarında önemli bir korelasyon tespit edilmiştir.

(17)

Mısırda azot uygulamalarının ve yılların heterosis oranı üzerine etkisinin araştırıldığı bir çalışmada, protein oranının heterosis göstermediği tespit edilmiştir. Genellikle heterosis oranının uygun olmayan çevre koşullarında daha yüksek olduğu belirlenmiştir. Heterosis; çiçeklenme gün sayısı için % 7-10, bitki boyu için % 50-106 ve koçan yüksekliği için % 74-101 değerleri arasında tespit edilmiştir. Heterosis değerinin tane verimi için ise 1983 yılında % 112, 1984 yılında % 736 olduğu belirtilmiştir (Ülger ve Becker, 1989).

ABD, Yugoslavya ve Latin Amerika‟dan sağlanan yedi elit mısır popülasyonunda genetik parametreleri belirlemek için yapılan bir çalışmada; en yüksek heterosis değeri BS11(FR)C7 popülasyonunda görülmüş, ancak düşük homozigot ve heterezigot değerleri nedeniyle en düşük tane verimi yine bu popülasyonda belirlenmiştir. En yüksek verim ve en yüksek özel kombinasyon yetenekleri BS11(FR)C7 x BS16(S2)C3 ve BSSS(R)C7 x ZPEP melezlerinde tespit edilirken, BSSS(R)C7 x ZPEP melezinin en yüksek ortalama heterosis etkisine sahip olduğu belirlenmiştir (Misevic, 1990).

CIMMYT orijinli mısır popülasyonlarının on altı farklı çevre koşullarında subtropik ve ılıman bölgelere uygun mısır gen kaynaklarının heterosis ve kombinasyon yeteneklerinin araştırıldığı bir çalışmada; Popülasyon 34, 42 ve 47‟de verim bakımından önemli ve olumlu genel kombinasyon yeteneği gözlenmiş, Popülasyon 42xPopulasyon 47 melezi verimde ilk sırada yer almıştır. Popülasyon 33xPopulasyon 45 melezi, verim için önemli ve pozitif özel uyum yeteneği göstermiştir. Aynı çalışma, Amerika‟da adaptasyon ve geç ekimlerden dolayı daha düşük verim vermiştir. Ancak araştırıcılar Pool 41 ve Populasyon 42‟nin ılıman bölgeler için ıslah programlarında önemli bir potansiyele sahip olduklarını belirtmişlerdir (Beck ve ark., 1991).

Kim (1985), yapmış olduğu bir melezleme çalışması sonucu elde ettiği F1

popülasyonunda tane verimi ve verim öğelerine ait heterosis değerlerini incelemiştir. Tane verimi özelliği için belirlenen heterosis değeri verim öğeleri için belirlenen değerden daha yüksek olmuştur. Ayrıca F1‟lerin çoğunda protein oranı anaçların

protein değerlerinin arasında olmuştur. Verimde gözlenen heterosisin kaliteyi aynı şekilde etkilemediğini açıklamıştır.

Lamkey ve Hallauer (1986), verim için seleksiyona tabi tutulan hatların performanslarını belirlemek ve hatların kendi performansları ile hibrit performansları arasındaki ilişkiyi incelemek amacı ile yaptıkları araştırmalarında, 247 kendilenmiş

(18)

materyal içerisinden seçilen 24 adet yüksek verimli ve 24 adet düşük verimli kendilenmiş hat kullanılarak 48 adet yüksek x yüksek (YY), 96 adet yüksek x düşük (YD) ve 48 düşük x düşük (DD) kombinasyonundan oluşan 192 tek melez hibrit elde etmişlerdir. Bu üç grup arasında tane verimi bakımından önemli fark belirlenmiş ve verim sıralaması YY> YD> DD kombinasyonlar şeklinde olmuştur.

Ülger (1986), Stuttgart-Almanya‟da 16 tek melez ile yürüttüğü bir çalışmada; en yüksek heterosis oranının sırasıyla tane verimi, yaprak alanı indeksi, bitki boyu, hektara protein verimi özelliklerinde saptandığını bildirmektedir.

Ferhatoğlu (1987), Şanlıurfa koşullarında denenen TÜM-82-2, TÜM-82-6 ve TÜM 82-7 Türk üçlü melez çeşitlerinin verim potansiyellerinin diğer melez tipleriyle rekabet edebilecek düzeyde olduğunu bildirmektedir.

Hallauer ve Miranda (1987), mısır üzerinde yapmış oldukları 99 çalışmanın ortalaması olarak verim için 0.187‟lik bir kalıtım derecesi belirlemişlerdir. Buna karşılık bitkide koçan sayısı, koçan uzunluğu ve koçan çapı gibi karakterlerde kalıtım derecesinin verimin hemen hemen 2 katı kadar yüksek değere sahip olduklarını belirlemişlerdir. Ayrıca seleksiyondaki başarının, seleksiyon yapılan karakterin kalıtım derecesine bağlı olarak değiştiğini ve olgunlaşma gün sayısı karakterine ilişkin yapılan seleksiyonlar, genellikle etkin sonuçlar verirken, tane verimine yönelik yapılan seleksiyonların daha az etkin sonuç verdiğini bildirmişlerdir. Ayrıca aynı çalışmada kendilemenin, mısır bitkisinde tane veriminin azalmasına ve çiçeklenmede de gecikmeye neden olacağını belirtmişlerdir. Kendileme depresyonunun, bitkide kendileme yapıldığı sürece ortaya çıkacağını ve kendileme depresyonunun oranındaki değişikliğin ise pek önemli olmadığını, ancak geliştirilmiş populasyonlardan çekilen hatlardaki kendileme depresyonunun, geliştirilmemiş populasyonlardan çekilen hatlardaki kendileme depresyonuna göre daha düşük olacağını ifade etmişlerdir.

Sade (1987), Çumra ilçesi sulu şartlarında 13 melez mısır çeşidinin önemli zirai karakterlerini belirlemek amacıyla yürütülen bir araştırmada, çeşitlere göre tane verimleri 1123 kg/da (Virtüs) - 1427 kg/da (Ventur), bitki boyları 228 cm (Virtüs) - 228 cm (Zingara), 100 bitkide koçan sayıları 103 adet (Virtüs) - 112 adet (Ventur), bitkide yaprak sayıları 13.85 adet (TTM-813) - 15.60 adet (Vesuvio), koçanda tane sayıları 540.5 adet (TÜM 82.2) - 761 adet (Silcon), bin tane ağırlıkları 288.5 g (Rondo) - 357.9 g (TÜM 82.2), koçan çapları 4.71 cm (TÜM 82.2) - 5.30 cm (Silco), koçan uzunlukları 19.29 cm (Zeta) - 20.88 cm (TTM 813), ham protein oranları ise % 8.2 (Rondo) - % 11.4 (Ventur) arasında değişmiştir. 1985 - 1986 yıllarında yapılan bu

(19)

araştırmada TTM 813, TTM 81-19 ve Ventur çeşitleri Çumra ekolojik şartlarında yetiştirebilecek mısır çeşitleri olarak tavsiye edilmiştir.

Ülger ve ark. (1987), Stuttgart-Almanya‟da 16 tek melez ve 16 çift melez ile yürüttükleri bir çalışmada; tek melezlerin verim düzeyinin çift melezlere göre yüksek olduğunu, ancak çift melezler içerisinde tek melezlerin yerine önerilebilecek verim düzeyine ulaşan bireylerin bulunduğunu ortaya koymuşlardır.

Falconer (1989), genel ve özel kombinasyon uyuşmasının kantitatif genetik ve bitki ıslahı alanlarında önemli olduğunu ve genel kombinasyon uyumunun eklemeli etkiyi, özel kombinasyon uyumunun ise dominant etkiyi ifade ettiğini bildirmiştir.

Ülger ve Becker (1989), Stuttgart-Almanya‟da 16 tek melez ile yürüttükleri bir çalışmada; en yüksek heterosis oranının sırasıyla; tane verimi, koçanda tane ağırlığı, koçanda tane sayısı, yaprak alanı indeksi, bitki boyu ve koçan yüksekliğinde görüldüğünü bildirmişlerdir. Ayrıca, heterosis oranlarının farklı azot dozlarında ve farklı yıllarda değişebildiğini açıklamışlardır. Yine, tepe püskülü çiçeklenme süresi, bitki boyu, koçan yüksekliği, yaprak alanı indeksi, yaprak açısı, bitkide koçan sayısı, tanede kuru madde oranı, tanede protein oranı ve kök kuru madde ağırlığı özellikleri için anaçlar ile F1‟ler arasında sıkı ve pozitif korelatif ilişkiler bulunduğunu, tane verimi, koçanda tane ağırlığı, koçanda tane sayısı, bin tane ağırlığı ve hektara protein verimi özellikleri için bu ilişkilerin önemli bulunmadığını ortaya koymuşlardır.

Nevado ve Cross (1990), mısır ıslahında melezlemede kullanılan anaçların geliştirilmesinin ıslah çalışmalarının en başta gelen amacı olduğunu belirtmişlerdir. Genel ve özel kombinasyon kabiliyeti tespitinin kendilenmiş hatların potansiyelini belirlemede önemli bir gösterge olduğunu ifade etmişlerdir. sekiz anaç ile yürütülen diallel çalışmada, GKK/ÖKK oranını çiçeklenme gün sayısı, bitkide koçan sayısı ve verim için 1‟den küçük bulmuşlardır.

Eyherabide ve Hallauer (1991), 2 sentetik mısır popülasyonu ve buna ait melezler ile yaptıkları çalışmada eklemeli ve dominant gen etkilerinin verim üzerine katkıları belirlenmeyi amaçlamışlardır. Araştırma sonucuna göre, popülasyonlardan birinde eklemeli, diğerinde ise dominant gen etkilerinin hakim olduğu tespit edilmiştir. Ordas (1991), İspanya ve Amerika mısır kuşağının sıcak bölgelerinde, dört erkenci Amerika mısır kuşağı popülasyonu ve beş İspanyol popülasyonunu, heterotik etkileri belirlemek amacıyla diallel melezleyerek iki lokasyonda 3 yıl denemiştir. Araştırıcı farklılığın belirlenmesinde verimdeki heterosis oranını kullanmış ve Amerikan mısır kuşağı, Kuzey ve Güney İspanya olmak üzere üç popülasyonun

(20)

varlığını belirlemiştir. Kuzey İspanya‟da bir germplazmlı (EPS6 melezi), Güney İspanya‟da iki germplazmlı (EPS7 melezi) iki bileşik ortaya çıkmış, EPS6 melezi için tane verimi % 10.4, EPS7 melezi için tane verimi % 9,4 olarak bulunmuştur. Ebeveynlerin ortalamasına göre heterosis oranı beklenenden (% 17.7) daha yüksek (% 32.7) bulunmuştur.

Yüce ve Turgut (1991), üzerinde çalıştıkları melez popülasyonda bitki boyu ve bin tane ağırlığı bakımından eklemeli genlerin hakim olduğunu bildirmişlerdir. Bitki başına tane verimi bakımından özel kombinasyon yeteneği etkisin genel kombinasyon yeteneği etkisinden daha büyük bulunmuş olup, bu karakterin idare edilmesinde dominant genlerin yada eklemeli olmayan gen etkilerinin hakim olduğu belirtilmiştir.

Vasal ve ark. (1992), CIMMYT‟de geliştirilen tropik ve subtropik mısır hatları arasındaki uyuşma yetenekleri ve heterosis oranlarını belirlemek için yapmış oldukları çalışmada, altı tropik ve beş subtropik mısır popülasyonunu melezlemişlerdir. Otuz melez ve on bir ebeveyn altı çevre koşullarında denenmiştir. Tropik ve subtropik çevrede genel uyum yetenekleri tane verimi için önemli bulunmuştur. En iyi üç melez olan Popülasyon 43xPopulasyon 42, Popülasyon 32xPopulasyon 44 ve Popülasyon 22xPopulasyon 47, en yüksek heterosis göstermiştir. Tropik germplazmlardan popülasyon 43, subtropik germplazmlardan Popülasyon 42 ve 44 pozitif genel uyuşma göstermiştir. CIMMYT orijinli erkenci mısırların sıcak ve subtropik bölgelerde uyum yetenekleri ve heterosis değerlerini belirlemek için yapılan bir çalışmada, verim sıcak bölgelerde subtropiklerden daha yüksek bulunmuştur. Subtropik koşullarda Pop 48xPool 27 melezinde en yüksek verim elde edilmiş, heterosis % 9.9 olarak tespit edilmiştir. Verim için özel uyum yeteneği sadece sıcaklık koşullarında önemli bulunmasına karşın, genel uyum yetenekleri her iki sıcaklıktan da etkilenmiştir.

Verim için Amerika‟da yapılan başka bir çalışmada, heterosis % 2.2 ile % 22.5 arasında değişim göstermiştir (Widstrom ve ark., 1993).

Güneyli ve ark. (1993) Çukurova Bölgesi‟ne adapte olabilecek yeni çeşitleri belirlemek amacıyla Çukurova Tarımsal Araştırma Enstitüsü deneme arazisinde yürüttükleri çalışmada TTM. 81-19 ve TTM. 815 tek melezlerini ana üründe, TTM. 813, TTM.81-19 tek melezlerini ve TÜM. 82-2 üçlü melezini, ikinci üründe ümit var çeşitler olarak belirlemişlerdir.

Pixley ve Bjarnason (1993), protein bakımından üstün 5 popülasyondan geliştirilmiş mısır kendilenmiş hatlarından 4 adet diallel set oluşturmuşlardır. Çalışmada 1. set 8, 2. set 7, 3. set 10, 4. set ise 9 hat içermiştir. Tane verimi

(21)

bakımından 1.,3.,4. setlerde genel kombinasyon yeteneği etkileri önemli bulunurken, sadece 2. sette hem genel hem de özel kombinasyon yeteneği önemli olarak değerlendirilmiştir. Araştırmacılar, sadece bir sette özel kombinasyon yeteneği etkilerinin önemli olmasını, diğer setlerde yer alan hatların dar bir genetik tabandan gelen bireylerden oluşmuş olabileceği şeklinde ifade etmişlerdir. Tanedeki protein oranlarının da incelendiği bu araştırmada; 1., 2. ve 3. sette genel kombinasyon yeteneği önemli bulunurken, özel kombinasyon yeteneği çalışılan diallel setlerin hiçbirinde önemli bulunmamıştır.

Vasal ve ark. (1993) Uluslararası Mısır ve Buğday Araştırma Merkezi (CIMMYT)‟in kaliteli protein içeren mısır gen kaynaklarının Quality Protein Maize (QPM) heterotik modellerini ve kombinasyon yeteneğini belirlemek ve aynı zamanda melez ıslahı için üstün kaynakları tanımlamak amacıyla yürüttükleri araştırmada, 10 anaç (4 QPM havuzu, 5 QPM popülasyonu, çeşit Pioneer 7737) arasındaki diallel melezleri 8 lokasyonda denemişlerdir. Çalışmada çiçeklenme tarihi, bitki boyu, endosperm sertliği ve tane verimi gibi karakterler üzerinde durulmuştur. Genel kombinasyon yeteneği etkileri bütün özellikler için önemli, özel kombinasyon yeteneği etkileri sadece tepe püskül gösterme zamanı ve bitki boyu için önemli bulunmuştur.

Pal ve Prodhan (1994), verim ve verim unsurları yönünden kombinasyon kabiliyetleri ve gen etkilerinin incelendiği çalışmada, verim ve verimle ilişkili kantitatif karakterlerin pek çoğunda eklemeli ve dominant genlerin birlikte etkili olduğunu, özellikle verim yönünden, dominant gen etkilerinin daha önemli olduğu belirtmişlerdir.

Sedhom (1994), mısırda verim ve verim komponentleri yönünden kombinasyon kabiliyeti yetenekleri ve gen etkilerini incelediği çalışmada, verim ve verimle ilişkili kantitatif karakterlerin pek çoğunda eklemeli ve dominant genlerin birlikte etkili olduğunu bildirmiştir.

Altınbaş (1995), ikinci ürün koşullarında erkenci ve yüksek verimli mısır genotipleri geliştirme olanaklarını araştırmak amacıyla, 6 kendilenmiş mısır hattının yarım-diallel melezlerinde bitki başına Tane verimi, koçan püskülü çıkarma süresi, bitki boyu ve koçan yüksekliği için heterosis ve kombinasyon yeteneklerini incelemiştir. Bitki verimine ve bitki boyuna ilişkin genotipik varyansın çoğunluğunu heterosis oluşturmaktadır. Melezler arasındaki varyansın büyük bir kısmının genel kombinasyon yeteneği etkilerinden ileri geldiği çiçeklenme süresi ve koçan

(22)

yüksekliğinde eklemeli genetik etkilerin daha önemli olduğunu tahminlemiştir. Heterosis oranı bitki başına tane veriminde % 72.0 ile % 140.7, çiçeklenme süresinde % 2.4 ile % 18.0 arasında değişmiştir. Ayrıca çalışmada bitki boyu, koçan yüksekliği ve verim bakımından pozitif, çiçeklenme gün sayısı bakımından ise negatif yönde heterosis belirlenmiştir.

Mısırda özellikle verim yönünden, dominant gen etkilerinin daha önemli olduğu vurgulanmıştır (Mathur ve Bhatnagar, 1995).

Turgut ve Yüce (1995), 9 kendilenmiş mısır hattı ile oluşturdukları kombinasyonlarda verim ve verim öğelerine ait özelliklerin kalıtımını Jinks-Hayman yöntemine göre incelemişlerdir. Çalışmada koçanda tane sayısı, bin tane ağırlığı ve bitki başına tane verimi özelliklerinde hem eklemeli hem de dominantlık etkilerinin hakim olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca koçanda tane sayısı ve tane veriminde dominantlık etkisinin genetik varyansa katkısının eklemeli etkiye göre daha fazla hakim olduğu belirlenmiştir. Bitki başına tane veriminin kalıtımında en az 4 gen grubunun sorumlu olduğu sonucuna varılmıştır. Bin tane ağırlığı ve bitki başına tane verimi için tam dominantlık kalıtım tipinin var olduğu bulunmuştur. Popülasyonun erken generasyonlarında verim öğelerinden koçan uzunluğu ve koçan çapı için uygulanacak seçimlerin etkili olabileceği sonucuna varmışlardır.

Yıldız (1995), altı at dişi mısır saf hattının tam diallel melezlenmesi sonucunda popülasyonun genetik yapısını incelemek, uygun anaç ve melez kombinasyonlarını belirlemek için yapmış olduğu çalışmada, bitki boyu için ortalama % 30.66, koçan yüksekliği için % 31.12, sap kalınlığı için % 4.35, koçan uzunluğu için % 26.56, koçan kalınlığı için % 11.38, tane verimi için ise ortalama % 223.72 oranında heterobeltiosis olduğunu tespit etmiştir.

Altınbaş (1996), Bornova-İzmir koşullarında kendilenmiş mısır hatlarından elde edilen 15 tek melez kombinasyonunu anaçları ile karşılaştırmıştır. Araştırmada mısır hatları ve onların yarım diallel melezlerinden oluşan popülasyonda bitki başına tane verimi ve bin tane ağırlığı bakımından ebeveyn hatların ortalama değerleri, genel kombinasyon yeteneği etkileri ve melezlerin melez gücü düzeylerinin melez performanslarının tahminlenmesindeki etkinlikleri basit korelasyon (r) ve determinasyon katsayıları (r2) ile tahminlemiştir. İncelenen bütün özellikler bakımından 15 tek melezin gözlenen ortalama değerleri ile heterotik sapmalar (iki kendilenmiş ebeveyn ortalamasına göre melez gücü değerleri, (F1-MP)) ve ebeveynlerin genel kombinasyon yeteneği etkilerinden tahminlenen, beklenen

(23)

ortalama değerleri arasında pozitif ve önemli korelasyonlar saptamıştır. Ayrıca koçan uzunluğunda melezlerin gözlenen değerleri (F1) ile iki ebeveyn ortalaması (MP) arasında pozitif ve önemli bir ilişki (r = 0.735xx) olduğunu belirtmiştir. Basit determinasyon katsayıları (r2) bitki başına tane veriminde heterotik sapmaların (F1-

MP), dört verim öğesinde de ebeveynlerin kombinasyon yeteneği etkilerinin, melez

performanslarının tahminlenmesinde daha etkili olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada incelenen tüm karakterlerde atalar ve kombinasyonlar arasında % 1 düzeyinde fark olduğu belirlenmiştir. Genel ve özel kombinasyon yeteneği bitki başına tane verimi özelliğinde önemli olarak belirlenirken bu özelliğe ait en yüksek heterosis % 89.4 olarak belirlenmiştir.

Echandi ve Hallauer (1996), sekiz farklı ekolojik koşulda dört mısır kuşağı hattı (BS10(FR)C10, BS11(FR)C10, BSSS(R)C12 ve BSCB1(R)C12) ile dört tropik mısır hattının (BS16(I), BS27, BS28 ve BS29) melezlenmesiyle yaptıkları çalışmada, Amerikan mısır kuşağına ait hatlar ve melezlerinin, tropik mısır hatları ve melezlerinden önemli düzeyde yüksek tane verimine sahip olduklarını belirtmişlerdir. En yüksek verim BS10(FR)C10xBS29 ve BSSS(R)C12 x BSCB1(R)C12 melezlerinde 788 kg/da olarak tespit edilmiştir. En yüksek heterosis % 20.3 ile BS16(I)xBS28 melezinde bulunmuştur. İki mısır kuşağı arasında yapılan melezlerde heterosis tane verimi için % 25.7, bitki boyu için % 4.8 ve ilk koçan yüksekliği için % 5.5 oranında belirlenmiştir.

Samancı (1996), kendilenmiş hatlar ile onların tek melezlerinin çeşitli agronomik özelliklerinin tane verimi performansı üzerine etkisini belirlemek amacıyla Antalya koşullarında yürüttüğü çalışmasında, kendilenmiş hatların bazı özelliklerinin melezleri ile aynı olmadığını ve yüksek tane verimine sahip kendilenmiş hatların melezlerinin de yüksek tane verimine sahip olamayacağını vurgulamıştır. Ayrıca melezlerin tane verimleri ile çiçeklenme süreleri arasında çok önemli ve pozitif yönde korelasyon (r=0.78) olduğunu saptamıştır. Melezlerin çiçeklenme sürelerinin, tane verimi ve tane nemi üzerinde önemli etkisinin olduğunu belirtmiştir.

Sfakinakis ve ark. (1996), tarafından yapılan bir çalışmada, mısırda özellikle verim yönünden, dominant gen etkilerinin daha önemli olduğu açıklanmıştır.

Spaner ve ark. (1996), verim ve verim komponentleri yönünden uyum yetenekleri ve gen etkilerinin incelendiği çalışmalarda, verim ve verimle ilişkili kantitatif karakterlerin pek çoğunda eklemeli ve dominant genlerin birlikte etkili olduğunu belirtmişlerdir.

(24)

Aguerre ve ark. (1997), Arjantin‟de farklı orijinli mısır popülasyonlarının üç farklı çevre koşulunda, uyum yeteneklerinin belirlenmesi için yaptıkları diallel çalışmasında, ortalama heterosisi verim için % 19 olarak belirlemişlerdir. Araştırmada 36 melezden 30‟unda yüksek heterosis tespit edilmiş, 4 melezde (847.1 kg/da ile 794.3 kg/da) en yüksek verim belirlenmiştir. Sadece B73 ve CDB hatlarında pozitif ve önemli genel uyum yeteneği belirlenmiştir. B73 melezlerinin 10 tanesinden 6 tanesinin en yüksek verim değerlerine ulaşıldığı bildirilmiştir.

Belen (1999), Tokat ekolojik koşullarında yaptığı çalışmada, 13 adet tek melez, 10 adet üçlü melez, 7 adet popülasyon olmak üzere toplam 30 adet cin mısır genotipinin verim ve kalite özelliklerini araştırmıştır. Araştırma sonucunda cin mısır genotiplerinin çiçeklenme süreleri 66 – 87 gün, bitki boyları 224 – 297 cm, koçan uzunlukları 13.4 - 19.6 cm, koçan çapları 31.4 - 38.8 mm, koçanda tane sayısı 481 – 701 adet, tane iriliği 51 – 70 adet, bin tane ağırlığı 151 – 195 g, tane verimi 239 – 642 kg/da arasında değişim göstermiştir.

Konak ve ark. (1999), 6 kendilenmiş hattı ve 4 tester ile oluşturdukları melez popülasyonda bitki boyu hariç incelenen koçan yüksekliği, çiçeklenme gün sayısı, bin tane ağırlığı ve tane verimi özelliklerinde GKY/ÖKY oranını 1‟den küçük bulmuşlardır. Çalışmada heterosis ve heterobeltiosis oranları sırasıyla; bitki boyunda % -0.3 - % 36.03 ve % -17.75 - % 208, koçan yüksekliğinde % -10.27 - % 69.15 ve % -21.26 - % 59.5, çiçeklenme gün sayısında % -11.03 - % 96.11 ve % -14.65 - % 6.69, bin tane ağırlığında % -1.34 - % 22.58 ve % -8.25 - % 15.61, tane veriminde % -5.07 - % 235.2 ve % -17.75 - % 208.0 değerleri arasında değişmiştir.

Ünay ve ark. (1999), 7 mısır genotipi ve bunlara ait 12 F1 melezi ile Aydın‟da ana ürün koşullarında yürüttükleri araştırmada, bitki boyu, koçan yüksekliği, koçanda tane sayısı, bin tane ağırlığı bakımından GUY/ÖUY oranı 1‟den büyük bulunmuştur. Buna karşılık popülasyonda tane verimi bakımından eklemeli olmayan gen etkilerinin hakim olduğu belirtilmiştir. Melez popülasyona ait heterosis dağılımı; bitki boyunda % 6.19 - % 30.56, koçan yüksekliğinde % 11.43 - % 47.59, koçanda tane sayısında % 2.48 - % 19.37, bin tane ağırlığında % 2.39 - % 22.87, tane veriminde ise % 90.47 -% 294.52 bulunmuştur. Heterobeltiosis dağılımı ise sırası ile; % 5.47 % 29.2, % 1.53 -% 33.90, -% -13.26 - -% 8.53, -% -13.97 - -%20.47, -% 34.40 - -% 217.85 olarak belirlenmiştir.

Smith ve ark. (2000), mısır kuşağında yaygın olarak kullanılan „Stiff Stalk Synthetic‟ ile „Lancaster Sure Crop‟ heterotik gruplarını temsil eden B73 ve Mo17

(25)

kendilenmiş hatlar kullanılarak birbirinden uzak tabandan gelen heterotik gruplara ait anaçlar arasında yapılan melezleme işlemi sonucunda elde edilen melezlerde her zaman yüksek heterosis değerinin elde edilip edilemeyeceğini belirlemeye çalışmışlardır. Çalışmanın sonucuna göre, heterotik grupları ayırmada kullanılan hatların heterosis değerinden kısmen sorumlu lokuslar ile ilişkili olabileceği gibi bu hatların kullanımını sınırlayabilecek etkenlerden birinin de fonksiyonel genlerle doğrudan ilişkili olmama ihtimalinin olduğunu belirtmişledir. Ayrıca bu araştırmada tane verimi bakımından atalar ortalamasına göre % 89.5 oranında heterosis değeri elde edilmiştir.

Sürmeli (2000), 6 kendilenmiş mısır hattı ve diallel melez dölleri ile oluşturduğu popülasyonda; çiçeklenme gün sayısı, bitki boyu, koçan yüksekliği, koçanda tane sayısı, bin tane ağırlığı, tane verimi özellikleri bakımından kombinasyon yeteneklerini araştırmıştır. Araştırmada, tane verimi dışındaki karakterler genel ve özel kombinasyon yeteneği etkileri bakımından önemli olarak değerlendirilmiştir. Tane verimi karakterinin kalıtımında dominant gen etkisinin önemli olduğu anlaşılmıştır.

Gökmen ve Sakin (2001), farklı cin mısırı genotiplerinde verim, verim unsurları ve bazı kalite özelliklerinin belirlenmesi üzerine yaptıkları araştırmada, 4 adet populasyon, 6 adet tek melez, 5 adet üçlü melez, 11 adet bu melezlerin F2

generasyonları olmak üzere toplam 26 genotip incelemişlerdir. Araştırma sonucunda, koçanda tane sayısı tek koçan verimi, tane verimi en yüksek populasyonlarda görülmüştür. Araştırmada genotiplerin koçanda tane sayısı 477 - 668 adet, tek koçan verimi 67 - 101 g, bin tane ağırlıkları 153 - 204 g, tane verimleri 439 - 829 kg/da arasında değişim gösterdiği belirlenmiştir. Popülasyonların genellikle koçanda tane sayısı, tek koçan verimi, bin tane ağırlığı, tane verimi ve patlamayan tane oranı bakımından yüksek değer verdiğini saptamışlardır. Bununla birlikte, tek melez ve üçlü melez genotiplerinin patlama hacimlerinin popülasyonlarınkinden daha yüksek olduğunu ifade etmişlerdir.

Dede ve ark. (2001), 7 ebeveyn hat ile bunların 21 F1 melezini içeren bir diallel mısır popülasyonunda verim ve verim bileşenlerini genel ve özel uyum yeteneklerini ve melez popülasyonlardaki heterosis değerlerini belirlemek için yapmış oldukları çalışmada; ele alınan bütün özelliklerde ortalama heterosisi önemli ve tepe püskülü çıkış süresi hariç pozitif yönde belirlemiş, melezlerin veriminin ebeveynler ortalamasından % 88.56 oranında daha fazla olduğunu saptamışlardır. Koçanda tane sayısı ve sırada tane sayısında da yüksek heterosis gözlenmiştir.

(26)

Stresli ve stresli olmayan koşullar altında mısır tane veriminde heterosisi belirlemek için yapılan diallel melezleme sonucunda, stresli koşullarda ve düşük azot uygulanan yerlerde, stresli olmayan yerlerden daha yüksek heterosis tespit edilmiştir (Betran ve ark., 2003).

Fan ve ark. (2001), 10 kendilenmiş hat ve 45 yarım diallel melez ile yaptıkları çalışmada, tane verimi bakımından anaçlara ait genel kombinasyon yeteneği etkisini istatistiki olarak önemli, melez kombinasyonlara ait özel kombinasyon yeteneği etkisini ise önemsiz olarak değerlendirmişlerdir.

Kara (2001), mısırda altı ana hat (line) ve üç baba test edici (tester) ile bunların 18 F1 melezi verim ve verim komponentlerine ilişkin, genel ve özel kombinasyon

kabiliyetlerini incelemek ve melez popülasyonlardaki heterosisi saptamak amacıyla, bir araştırma yürütmüşler ve elde edilen sonuçları line x tester analizi uyarınca incelemişlerdir. Varyans analizi sonuçları, incelenen bütün özellikler yönünden F1

melezleri ve ebeveyn hatlar arasındaki varyasyonun önemli olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada ele alınan bütün özelliklerde ortalama heterosis önemli ve tepe püskülü çıkarma süresi hariç pozitif yönde olup, melezlerin birim alan tane verimi ebeveynler ortalamasından % 79.8 oranında daha fazla olmuştur. Ebeveynlerin genel kombinasyon kabiliyetleri etkilerine göre, YUZ P709 ve FR 64A hatları birim alan tane verimi ve diğer verim komponentleri yönünden en uygun ebeveyn olarak belirlenmiştir. Kombinasyon kabiliyetleri analizi, genel kombinasyon kabiliyeti etkilerinin incelenen bütün özelliklerde; özel kombinasyon kabiliyeti etkilerinin ise koçan çapı, koçan yüksekliği ve birim alan tane veriminde önemli olduğunu göstermiştir. Koçan yüksekliği ve birim alan tane veriminde özel uyum yeteneği varyansının, genel kombinasyon kabiliyeti varyansından yüksek olması, bu özelliklerde eklemeli olmayan gen etkilerinin, karakterlerin kalıtımında daha önemli rol oynadığını ortaya koymuştur.

Turgut (2001), Bursa koşullarında 6 mısır hattı ile yaptığı melez çalışmasında, anaç ve kombinasyonlara ait genel ve özel kombinasyon yeteneklerini, incelenen bitki boyu, koçan yüksekliği ve bitki başına tane verimi özellikleri için % 1 olasılık düzeyinde önemli bulmuştur. Kombinasyona ait melez gücü değerlerinin de incelendiği çalışmada üstün ebeveyne ve standart bir mısır çeşidine göre yapılan melez gücü değeri hesaplamasında en yüksek melez gücü değeri sırasıyla bitki boyunda % 32.7 ve % 10.3, koçan yüksekliğinde % 51.4 ve % 10.1, koçanda tane sayısında %

(27)

237.5 ve % 30.4, bin tane ağırlığında % 61.2 ve % 6.3 bitki başına tane veriminde % 410.7 ve % 15.6 olarak belirlemiştir.

Pixley ve Bjarnason (2002), 8 adet açıkta tozlanan, 18 adet tek melez, 18 adet üçlü melez ve 18 adet çift melez mısırların protein kalitesi, endosperm değişimi ve tane verimi stabilitesi üzerine, 13 lokasyonda yürüttükleri çalışmada, genotip x çevre interaksiyonu bakımından tane verimi ve protein içeriği için en az stabiliteyi sırasıyla, tek melezler, üçlü melezler, çift melezler ve açıkta tozlanan çeşitlerin gösterdiğini tespit etmişlerdir.

Özkaynak ve Samancı (2003), 15 kendilenmiş cin mısır hattı ve onlardan elde edilen yoklama melezlerinin verim ve verimle ilgili özellikleri belirledikleri araştırmada, yüksek verimli hatların melezlemelerinden elde edilen hibritlerin yüksek verimli olmadığını bildirmişlerdir.

Soengas ve ark. (2003), Kuzeybatı İspanya‟da 10 sert mısır hattıyla 4 farklı lokasyonda yapmış oldukları resiproksuz diallel çalışmada, melezlerin verimlerini ebeveynlerden % 30 daha yüksek belirlemişlerdir. Gallego x Basto/Enano Levantino ve Basto/Enano Levantino x longfellow yüksek oranda heterosis ve tane verimi gösteren melezler olarak tespit edilmiştir.

Turgut (2003), Bursa‟da yürüttüğü bir çalışmada; 5 ana 3 test edici babaya ait 15 F1 meleziyle oluşturduğu mısır popülasyonunda bitki boyu ve tane verimi karakterlerinde genel ve özel uyum yeteneği etkilerini önemli olarak belirlemiştir. Araştırmada heterosis değerlerini; tane verimi için % -5.1 ile % 120, bitki boyu için % -1.1 ile % 28, koçan yüksekliği için % -1 ile % 41.9, koçan uzunluğu için % 3.7 ile % 39.8, koçan çapı için % 3.7 ile % 29, koçanda tane sayısı için % 20.7 ile % 138.5 arasında belirlemiştir.

Turgut ve ark. (2003), Bursa koşullarında 2000 ve 2001 yıllarında kendilenmiş mısır hatlarının yoklama melezlerinde heterosis değerlerini belirlemek için yapmış oldukları çalışmada, bitki boyunda % 29.4, koçan yüksekliğinde % 44.1, koçanda tane sayısında % 75.6, bin tane ağırlığında % 42.1, tane veriminde ise % 128.1 heterosis oranı tespit etmişlerdir. Araştırmada melezlerde tane verimi 882.2 - 1521.2 kg/da, bitki boyu 142.9 - 183.3 cm, koçan yüksekliği 79.1 - 101.3 cm, koçan boyu 15.8 - 22.7 cm, koçanda tane sayısı 428.7 - 693.3 adet arasında tespit edilmiştir.

Başal ve ark. (2004), 9 kendilenmiş mısır hattı ve bunların 36 F1 melez

(28)

koçan uzunluğu ve koçanda tane sayısı için dominant, koçan çapı ve bin tane ağırlığı

için ise hem dominant hem de eklemeli gen etkilerinin önemli olduğunu belirtmişlerdir.

Sing ve ark. (2004), 10x10 diallel melezleme çalışması sonucunda elde ettikleri F1 bitkilerini 3 farklı ekim zamanında ekmişler ve heterosis değerlerini

incelemişlerdir. Melezlerin çoğunda tane verimi yönünden belirlenen heterobeltiosis pozitif ve önemli olmuştur. Erken, normal ve geç ekim tarihleri için tek bitki tane veriminde belirlenen maksimum heterobeltiosis değerleri sırasıyla; % 50.94 ( Raj 3765 x HD 2285), % 121.08 (PBW 373 x HD 2329) ve % 93.96 ( PBW 373 x HD 2329) olmuştur. Tane veriminde heterosis gösteren melezlerde belirlenen heterotik etkinin incelenen diğer verim özelliklerinin hepsinde aynı şekilde ortaya çıkmadığı belirlenmiştir.

Tollenaar ve ark. (2004), mısır tane veriminde heterosisin temel fizyolojisini belirlemek için 2000-2002 yılları arasında Elora Araştırma İstasyonu‟nda yürüttükleri çalışmalarında, üç yılın ortalamasında oransal heterosis değerleri, tane veriminde % 167, hasatta kuru maddede % 85 ve hasat indeksinde % 53 olarak belirlenmiştir. Elde ettikleri bulgulara göre, tane verimi için heterosisi (i) çiçeklenme öncesi yaprak alanın yükselmesine bağlı olarak oluşan kuru madde birikimine, (ii) tane doldurma döneminde yaprak alan indeksinin maksimuma çıkmasına bağlı olarak yükselen kuru madde birikimine ve (iii) hasat indeksine bağlamışlardır.

Turgut ve Duman (2004), 8 geççi ana hat ve 3 test edici baba ve bunların 24 meleziyle oluşan mısır popülasyonunda genetik yapıyı incelemek ve heterosis değerlerini belirlemek için yapmış oldukları çalışmada, heterosis değerlerini; tane verimi için % 72.1 ile % 139.1, bitki boyu için % 1.6 ile % 38.1, koçan yüksekliği için % -0.9 ile % 73.8, koçan uzunluğu % -17.7 ile % 60.2, koçan çapı için % 1.2 ile % 32.4, koçanda tane sayısı için % -14.1 ile % 173.4 arasında belirlemişlerdir.

Ünay ve ark. (2004), Aydın koşullarında 2000-2001 yıllarında mısırda tane veriminin heterosis oranını belirledikleri bir çalışmada, heterosisin % 46.10 ile % 573.12 arasında değiştiğini belirtmişlerdir.

Cengiz (2006), Sakarya ekolojik koşullarında farklı olum gruplarındaki 8 kendilenmiş hattan elde edilen 28 melez kombinasyonlarında diallel analiz yöntemini uygulayarak genotiplerin genetik yapılarını tanımak, uygun anaç ve ümitli kombinasyonları seçmek amacıyla yaptığı çalışmada, sırasıyla anaçlar ve melezler için; çiçeklenme gün sayısını 66 - 83, 56 - 76 gün, bitki boyunu 153.30 - 236.70 ve 206.70 - 320.0 cm, koçanda sıra sayısını 12.00 - 17.30 ve 14.00 - 18.00 adet, sırada

(29)

tane sayısını 22.70 - 33.30 ve 36,70 - 51.00 adet, bin tane ağırlığını 196.00 - 323.4 ve 297.30 - 420.70 g, tane verimini ise 510 - 878 ve 834 - 1898 kg arasında belirlemiştir. Melezlerde incelenen özelliklere göre sırasıyla ortalama heterosis ve heterobeltiosis değerlerini; çiçeklenme gün sayısında % -15.40 - % -1.10 ve % -23.20-% -1.40, koçanda sıra sayısında % -6.70 - % 26.80 ve % -12.50 - % 17.40, sırada tane sayısında % 28.50 - % 107.10 ve % 18.40 - % 96.40, bin tane ağırlığında % 25.70 - % 98.20 ve % 2.60 - % 81.10, tane veriminde ise % 54.20 - % 151.80 ve % 34.90 - % 148.70 arasında belirlemiştir.

Cerit (2006), Çukurova ekolojik koşullarında dört atdişi mısır homozigot hattından elde ettiği tek, üçlü ve çift melezlerin tane verimi ve bazı agronomik özelliklerin saptanması için yaptığı çalışmada, tek melezler için; çiçeklenme gün sayısını 62.25 - 65.25 gün, bitki boyunu 198.50 - 237.25 cm, ilk koçan yüksekliğini 82 - 107 cm, koçan uzunluğunu 18.00 - 21.45 cm, koçan çapını 41.00 - 46.75 mm, koçanda tane sayısını 516 - 660 adet, koçanda tane ağırlığını 146.80 - 198.55g, bin tane ağırlığını 291.25 - 342.75 g, tane verimini ise 980 - 1238 kg/da arasında bulmuştur. Üçlü melezler için çiçeklenme gün sayısı 62.00 - 66.25 gün, bitki boyunu 195.50 - 241.25 cm, ilk koçan yüksekliğini 82.25 - 118.50 cm, koçan uzunluğunu 18.65 - 20.60 cm, koçan çapını 44.50 - 46.85 mm, koçanda tane sayısını 551 - 677 adet, koçanda tane ağırlığını 173.85 - 194.45 g, bin tane ağırlığını 306.25 - 337.75 g, tane verimini ise 944 - 1362 kg/da arasında bulmuştur. Çift melezler için çiçeklenme gün sayısını 62.75 - 63.50 gün, bitki boyunu 219.75 - 230.25 cm, ilk koçan yüksekliğini 92.75 - 101.25 cm, koçan uzunluğunu 19.65 - 20.55 cm, koçan çapını 44.70 - 46.25 mm, koçanda tane sayısını 555 - 665 adet, koçanda tane ağırlığını 158.90 - 202.65 g, bin tane ağırlığını 279.25 - 338.00 g, tane verimini ise 1150 - 1270 kg/da arasında bulmuştur. Tek melezlerde incelenen özelliklere göre sırasıyla ortalama heterosis ve heterobeltiosis değerlerini; çiçeklenme gün sayısında % -3.01 ve % -4.18, bitki boyunda % 26.64 ve % 19.23, ilk koçan yüksekliğinde % 22.95 ve % 11.98, koçan uzunluğunda % 25.88 ve % 23.48, koçan çapında % 9.67 ve % 1.35, koçanda tane sayısında % 28.45 ve % 15.13, koçanda tane ağırlığında % 72.49 ve % 33.84, bin tane ağırlığında % 23.51 ve % 15.43, tane veriminde ise % 103.68 ve % % 67.47 olarak bulmuştur.

Konuşkan (2006), Çukurova ekolojik koşullarında 6 kendilenmiş mısır hattı ile bunların 30 F1 melezini içeren tam diallel melez mısır popülasyonunda verim ve verim

(30)

güçlerini belirlemek için yapılan çalışmada, anaç ve tek melezlerde sırasıyla; bitki boyunu 115 - 212 cm ve 196 - 245 cm, ilk koçan yüksekliğini 64 - 110 cm ve 98 - 129 cm, koçan uzunluğunu 15.00 - 19.90 cm ve 16.90 - 21.60 cm, koçan çapını 35.00 - 46.50 mm ve 37.80 - 50.80 mm, koçanda tane sayısını 280 - 489 adet ve 402 - 812 adet, koçanda tane ağırlığını 56.70 - 132.80 g ve 69.60 - 214.80 g, tane/koçan oranını % 78.00 - 84.00 ve % 76.20 - 88.20 ve tane verimini 403 - 737 kg/da ve 575 - 1424 kg/da arasında bulmuştur. Tek melezlerde incelenen özelliklere göre sırasıyla ortalama heterosis ve heterobeltiosis değerlerini; bitki boyunda % 24.30 ve % 13.70, ilk koçan yüksekliğinde % 33.40 ve % 19.50, koçan uzunluğunda % 23.80 ve % 20.40, koçan çapında % 18.20 ve % 7.30, koçanda tane sayısında % 49.50 ve % 31.50, koçanda tane ağırlığında % 78.60 ve % 50.50, tane/koçan oranında % 3.00 ve % 1.10, tane veriminde ise % 60.90 ve % 40.80 olarak bulmuştur.

Lee ve ark. (2006), sister – lines (kardeş hatlar AxAx) kullanılarak elde edilen modifiye tek melezler (AxAxXB) ile tek melez (AXB) hibrit mısırların tane verimlerini karşılaştırmak amacı ile 6 lokasyonda yürüttükleri çalışmalarında elde ettikleri bulgulara göre, 180 hibrit mısır içerisinde tane verimleri bakımından modifiye tek melezlerin çoğunluğu (% 72 - % 83) ile tek melezler arasında önemli bir fark bulunmamıştır. Bu sonuçlara göre özellikle hibrit mısır tohumluğu üretiminde modifiye tek melezlerin tek melezlere benzer şekilde yüksek verim verebileceğinden sister lines (kardeş hatların) kullanımında avantajlar olduğunu vurgulamışlardır.

Vartanlı (2006), tarafından Ankara koşullarında 12 melez mısır çeşidinin verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi amacıyla yürütülen çalışmada, çeşitlere göre; çiçeklenme gün sayısı; 59 - 67 gün, bitki boyu 288.5 - 320.0 cm, yaprak sayısı 13.25 - 15.40 adet/bitki, koçan uzunluğu 21.75 - 27.00 cm, koçan çapı 5.30 - 5.79 cm, koçan ağırlığı 387.8 - 546.3 g, koçanda sıra sayısı 13.8 - 18.9 adet, tane nemi; 21.15 - 28.60, tane verimi 1577 kg/da (BC 566); 1903 kg/da (OSSK 602) ve hektolitre ağırlığı; 65.43 - 73.53 kg değerleri arasında değişmiştir. 2005 yılında yapılan bu araştırmada BC 566 ve BORA çeşitleri Orta Anadolu koşullarında hektolitre ve nem oranı bakımından üretimi avantajlı çeşitler olarak tavsiye edilmektedir.

Tezel (2007), Konya ekolojik koşullarında 9 kendilenmiş mısır hattı arasında (6 x 3) 2005 yılında çoklu dizi (Line x tester) yöntemine göre mısırda verim ve verim unsurları için kalıtım parametrelerinin belirlenmesi amacıyla yürüttüğü çalışmada, anaçlarda ve melezlerde sırasıyla; çiçeklenme gün sayısını 75.67 - 77.67 gün ve 73.00 - 77.00 gün, bitki boyunu 218 - 257 cm ve 252 - 327 cm, ilk koçan yüksekliğini 79 -

(31)

140 cm ve 113 - 155 cm, koçan uzunluğunu 11.47 - 19.67 cm ve 15.83 - 22.90 cm, koçan çapını 37.44 - 45.53 mm ve 37.64 - 54.60 mm, koçanda tane sayısını 332 - 574 adet ve 385 - 811 adet, koçan ağırlığını 99.58 - 148.28 g ve 109.58 - 314.24 g, koçanda tane ağırlığını 78.05 - 124.95 g ve 95.49 - 267.46 g, bin tane ağırlığını 221.10 - 335.54 g ve 252.87 - 414.97 g, tane/koçan oranını % 78.42 - 87.15 ve % 80.79 - 87.19, tane nemini % 16.10 - 25.67 ve % 16.60 - 23.17, tane verimini ise 365.10 - 484.70 kg/da ve 458.80 - 1462.60 kg/da olarak bulmuştur. Tek melezlerde incelenen özelliklere göre sırasıyla ortalama heterosis ve heterobeltiosis değerlerini; çiçeklenme gün sayısında % -1.51 ve % -2.13, bitki boyunda % 25.25 ve % 21.54, ilk koçan yüksekliğinde % 28.16 ve % 21.52, koçan uzunluğunda % 41.98 ve % 32.02, koçan çapında % 20.14 ve % 17.00, koçanda tane sayısında % 69.17 ve % 65.18, koçan ağırlığında % 118.95 ve % 116.92, koçanda tane ağırlığında % 120.54 ve % 117.38, bin tane ağırlığında % 30.08 ve % 23.59, tane/koçan oranında % 1.39 ve % 2.77, tane neminde % 3.37 ve % -3.90, tane veriminde ise % 163.33 ve % 155.34 olarak tespit etmiştir.

(32)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Bu çalışmada, yurt dışı kökenli kendilenmiş hatlardan geliştirilen, çiçeklenme süreleri benzer ve birbiriyle kalıtsal ilişkileri bilinmeyen 6 at dişi mısır hattı ve bunlardan elde edilen 4 Tek Melez, 16 Üçlü Melez ve 6 Çift Melez mısır genotipleri materyal olarak kullanılmıştır.

Kendilenmiş hatların genel özelliklerine ilişkin değerler Çizelge 3.1‟de verilmiştir.

Çizelge 3.1. incelendiğinde, hatların çiçeklenme süreleri 64 - 73 gün, bitki boyları 206 - 246 cm, ilk koçan yükseklikleri 62 - 103 cm arasında değiştiği görülmektedir.

Çizelge 3.1. Hatların Genel Özelliklerine İlişkin Değerler Anaç Adı Çiçek. G. S. (gün) Bitki Boyu

(cm) Ġlk Koçan Yüksekliği (cm) Sömek Rengi Tane Rengi Anaç-1 64 246 91 Kırmızı Sarı Anaç-2 65 234 91 Kırmızı Sarı Anaç-3 70 206 62 Kırmızı Sarı Anaç-4 73 226 89 Kırmızı Sarı Anaç-5 71 239 103 Kırmızı Sarı Anaç-6 64 223 83 Kırmızı Sarı 3.2. Yöntem

Bu araştırma Bursa Mustafa Kemalpaşa ilçesinde 2009 ve 2010 yıllarında, birinci ürün şartlarında iki yıl süreyle yürütülmüştür.

Çalışmanın 1. yılında; planlanan 16 üçlü melez ve 6 çift melezleri elde etmek için kendilenmiş hatlar ve 4 adet daha önce elde edilmiş tek melez (TM-1x2, TM-3x4, TM-5x4, TM-5x6) mısır çeşitleri eş zamanlı tozlaştırmayı sağlamak için 25 Nisan‟dan başlayarak 10 „ar gün ara ile üç farklı zamanda dört sıralı olarak ekilmiştir. Bitkilerin çiçeklenme döneminde, önce ana olarak seçilen kendilenmiş hatların ve melez mısır çeşitlerinin koçan sürgünleri parşömen kağıdından yapılan torba ile koçan püskülü çıkmadan izole edilmiştir. Baba olarak ekilen kendilenmiş hatların ve melez mısır çeşitlerinin tepe püskülleri kraft kağıt torba ile polen dökmeye başladığı zaman izole edilmiştir. İzole edilen baba hatların polenleri izole edilen ana hatlara koçan püskülü

Şekil

Çizelge  3.1.  incelendiğinde,  hatların  çiçeklenme  süreleri  64  -  73  gün,  bitki  boyları  206  -  246  cm,  ilk  koçan  yükseklikleri  62  -  103  cm  arasında  değiştiği  görülmektedir
Çizelge  4.1‟de  görüldüğü  gibi,  hatların  çiçeklenme  gün  sayısı  değerleri  arasındaki farklılık % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur
Çizelge 4.3‟te görüldüğü gibi, hatların bitki boyu değerleri arasındaki farklılık
Çizelge  4.5‟te  görüldüğü  gibi,  hatların  yaprak  sayısı  değerleri  arasındaki  farklılık % 1 düzeyinde önemli bulunmuştur
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Genç bir kimsenin, yetişkinlere özgü toplumsal değerlere-bu değerleri kişisel olarak be­ nimsemeden veya onaylamadan-uyması, herhalde değerlerin nesnel olarak ele

Jürinin verdiği bütün isimleri rapten gön­ deriyorum, bunları okuyunuz, bu husustaki mütalâanızı bana bil­ dirirseniz çok memnun olurum.

Başkan : İhsan Solaroğlu Sekreter : Feridun Acar Muhasip : Y.Şükrü Çağlar Veznedar : Volkan Etuş Üyeler : Emel Avcı. Tanju Uçar Gökhan Bozkurt Hakan Seçkin Ömer

Fatma Varol Tafl ve arkadafllar› bir çocuk psikiyat- risi poliklini¤inde dikkat eksikli¤i ve afl›r› hareket- lilik yak›nmas› ile de¤erlendirilen hastalar›n psiko-

Aşağıdaki tabloyu verilen ifadelere uygun olarak doldurunuz ( 15 puan ).. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri tamamlayınız. kıvrım bölgelerinde deprem

In this case report, the intra-/extraoral findings of a 25-year-old male patient, who was diagnosed as recessive dystrophic type EB immedi- ately after birth, are presented..

İ stanbul Teknik Üniversitesi ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi Elektrik Tünel Tramvay İşletmeleri arasında ortaklaşa geliştirilen “İstanbul’daki Dizel Motorlu Toplu

Araştırmada, mısır ve soya bitkisinde; bitki boyu, bin tane ağırlığı, yaprak klorofil içeriği, yaprak alanı indeksi, tane verimi, mısırda ilk koçan yüksekliği, koçan