• Sonuç bulunamadı

Büyük Neyzen ve ağabeyi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Büyük Neyzen ve ağabeyi"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T 7 t S / Û 3 o >

G E R Ç E K

B İ R H A Y A T H İ K A Y E S İ

Neyzen Tevfik

BU HİKÂYE BİR ROMANDA GEÇSEYDİ; YAZARININ MUHAYYİLE GENİŞLİĞİNE VERİLİR, BİR FİLME KONU OLSAYDI, BÖYLESİNE TESADÜFLER BİR SİNEMA MÜBALÂĞASI OLARAK KARŞILANIRDI BELKİ... FAKAT NE OLURSA OLSUN; ROMANDA DA FİLMDE DE YİNE HOŞA GİDERDİ.

j ~ v u hikâye aslında bir gerçeğin ta kendisidir. Bu bakımdan

g l hepsinden daha hoş ve hep­ sinden daha güzeldir... Bu hikâye geçtiğimiz yılın temmuz ayında dergimiz sahibi Emil Elâ- göz'e gelen bir mektup ile başla­ mıştı. Mektup, Ankara'nın Küçük- esat samtinde oturan ŞEFİK KO­ LAYLI beyden geliyordu.

«Bir ahbabıma gelen Pirelli dergi­ sini okuyorum. Çok enteresan bir dergidir. Sîzleri tebrik ederim...» diye başlıyor ve mektup sahibi Sa­ yın Şefik Kolaylı şöylece devam e- diyordu: «Bu mektubumu yazmak­ tan maksadıma geçiyorum. Bende­ niz 1923 senesinde Pendik Bakteri­ yoloji Enstitüsü Müdürlüğüne tayin edildiğim zaman, Pendik'te istasyon yakınında Cavirpaşa sokağında Ke- pekçi Vasil'in evini kiralamıştım. Karşımdaki evde, Osmanlı Banka- sı'nda memur olan Bay Elâgöz adın­ da bir zât vardı. Gerek Bay Elâgöz ile ve gerekse hanımı ile çok iyi komşuluk ettik. Bunların Emil adın­ da bir oğulları vardı...»

Emil Elâgöz, bu satırları okuduğu zaman birden duygulanıvermişti. Tatlı bir heyecan içinde mektubu okumaya devam etmişti. Mektubun her satırı bir başka anı ile doluydu âdeta. Sayın Şefik Kolaylı «Pirelli mecmuasında Murahhas Aza Emil Elâgöz kelimelerini okuduğum za- mandanberi acaba bu Emil Elâgöz, benim çocukluğunu tanıdığım Emil Elâgöz müdür diye olan merakımdan kurtulamadım. Bu sebeple bu mek­ tubumu sizi mutlaka bulsun diye taahhütlü gönderiyorum...» diyordu. Sonra biraz kendisinden bahsediyor ve şu satırlarla son buluyordu: «Siz­ den istirhamım, bildiğim Emil Elâ­ göz iseniz cevap veriniz. Şayet sor­ duğum Emil Elâgöz değilseniz,

lût-LAYLI ile ELÂGÖZ, tesadüfün bir başka güzel cilvesiyle, yine Pen­ dik'te buluştular 45 yıl sonra. Ara­ dan geçen 45 yıl içinde Pendik çok değişmişti. Fakat onlar birbirlerini Pendik'ten çok daha fazla değişmiş buldular şüphesiz ki. ELÂGÖZ «Şe­ fik bey amca...» diyerek elini öptü; KOLAYLI ise «Oğlum Emil» diye onu kucakladı. Diz dize oturup saat­ ler boyu tatlı tatlı sohbet ettiler, es­ ki günleri andılar...

Sayın ŞEFİK KOLAYLI, büyük şair ve heccav NEYZEN TEVFİK'in ağa- beysiydi. Ve Koca Neyzen'in vefa­ tından sonra bir ağabey olarak onun eserlerini toplayıp bir araya getirme­ yi kendine bir vazife ve ölümsüz kardeşine karşı bir borç edinmişti. Bunun için tam beş yılını harcamış­ tı seve seve. Büyük Neyzen'in bir çoğu yayınlanmamış tam 6.964 mıs­ ra muhammes'ini, 173 parça kıt'ası- nı, 104 parça beyitini toplamıştı. Ayrıca bunlara Neyzen Tevfik hak­ kında başkalarının yazdıkları 411 mısra, 19 kıt'a ve 66 makale eklemiş ve ayrıca Neyzen'in espri dolu tam 89 hâtırasını da bir araya getirmişti. Sayın KOLAYLI bunu, bir mektu-fen ona da iki kelime ile karşılık

vermenizi çok rica ederim. Taciza- tımdan dolayı affınızı istirham eyler, saygılarımın kabulünü rica ederim.» Emil Elâgöz derhal kaleme kâğıda sarıldı. Derhal bir mektup yazdı Sa­ yın Şefik Kolaylı'ya. Olanca hissi­ yatını ve heyecanını döktü kâğıda. «Muhterem Büyüğüm,» hitâbını «Çok kıymetli mektubunuzu göz­ yaşları ile okudum. Sizi ve aile ef­ radınızı hiçbir zaman unutmadım..» cümleleri izliyor ve şu satırlarla son buluyordu: «Mütevazi neşriyatımın tatlı vesilesiyle sîzlere

kavuşması-Şair ve Heccav Neyzen Tevfik

Büyük Türk şairi Heccav Neyzen Tevfik'in ağabeyi Şefik Kolaylı.

nın sevinci içindeyim. Tekrar tekrar saadetimi izhar eder, sonsuz hür­ metlerimle ellerinizden öperim efen­ dim.»

Bu mektuba da derhal cevap geldi. Sayın Şefik Kolaylı bu kez mektu­ buna «Oğlum Emil Elâgöz beyefen­ di» hitâbıyla başlıyor ve söze şöyle giriyordu «11 haziran 1971 tarihli mektubunu aldım. Vefakârlığından ötürü gözlerim yaşardı. Nasıl müte­ hassis olmam ki, elimde büyümüş gibi alâkam olan gençlerden dahi senin gösterdiğin ilginin hiçbirini görememekteyim. Var ol, sağ ol. A l­ lah seni daima korusun yavrum. Gö­ rülüyor ki aile terbiyenizin bu husus­ ta büyük rolü vardı. Rahmetli ba­ banla, ananla uzun boylu ve devam­ lı bir komşuluğumuz olmadı amma o zamanki hâdiseler birbirimizi iyice bağlamıştı. Kimbilir sen de yaş iti­ bariyle ve simaca değişmişsindir. İnşallah görüşmek nasip olur. Ma­ lûm ya, yaşım 85'dir artık; gün ga­ rantisi verilmez. Ankara'ya gelince seni mutlaka beklerim...»

Mektuplar birbirini izledi daha son­ ra. Sayın Şefik Kolaylı, yazın İstan­ bul’da yine Pendik'te kalıyordu.

KO-BUYUK NEYZEN

ve

12

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

meteoroloji kitapları maksi­ mum sıcaklığı sıfır dereceden aşağı olan günler çok donlu, yalnız minimumu sıfır derece­ den aşağı olan günler az donlu

Suppurative acinetobacter baumanii thyroiditis with bacterem ic pneum onia: C ase report and review.. A Case of Botulism due to an infected traumatic

Gonartroz, hemipleji, lomber disk hernisi, Gullian Barré sendromu, omuzun sıkışma sendromu, lomber spondiloz, servikal disk hernisi olan hastaların yaşam kalitesi

[r]

Görüntü işleme ve doğal dil işleme teknikleri- ni kullanan DALL-E adını Salvador Dali adındaki ünlü ressam ve WALL-E adındaki animasyon robottan almış.. DALL-E

Yatışından 1 hafta sonra sol parotis, sol submandibuler ve sol servikal bölgede ağrı- sız lenf nodlarında büyüme, ödem, hiperemi gelişti (Resim 1).. Yapılan

Birliğinden Natürmort' Bedia

T ¿¡tün işçilerine ve ekicilerine bir ders ye­ rine geçen bu tsöylev ve de­ meçle, sayın Bakan, tü tü ­ nün mükemmeliyeti için to­ hum şeklinden denk