• Sonuç bulunamadı

Faik Ali için

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Faik Ali için"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

TT- 5? 3 i o l

F A İ K ALI İÇİN

Dün sabah gazeteleri el al­ dığım zaman beynimden vurul­ muşa döndüm. Yaşının bir hayli ilerlemiş olmasına rağmen onun öleceği bir türlü aklıma gelmezdi.

Ozansoy soyadını bihakkın a l­ mıştı. Dedesi İbrahim Cehdi E- fendi, babası Diyarbakırlı Said Paşa, büyük biraderi Süleyman Nazif ve amca veya halazadesi Ziya Gökalp edebiyatımıza fer vermiş şahsiyetler olduğu gibi büyük oğlu Munis Faik Ozansoy da aruz veznini ilhanıma râm et­ miş hisli bir şairdir.

Kendi şahsına gelince (Edebi­ yatı Cedide) nin Fikretle ve Ce­ napla beraber en büyük bir şairi de o sayılırdı. Manzumeleri üstad kuyumcu elinden çıkmış birer ce­ vahirdir.

Dostlarına gösterdiği aynı ve­ fakârlığı maziye de gösterirdi.. Giyinişte, yaşayışta, hattâ duy­ gularında ve eserlerinde bile o pek ileri adam dostluklarında muhafazakârdı. Hâmid’den, Re- caizadeden, Sami paşazade Seza- iden bahsederken onlara karşı hürmetini, minnetini âdeta belli ederdi.

Ölümünden duyduğum bu derin acıyı hangi (fâni tesellilerde a- vutacağız, büyük ve aziz dos­ tum?

Son Posta: 3.10.1950

(Faik Âli’nin ölümü karşısında

Ercüment E . Talu

Faik Âli, Edebiyat’ı Cedide ha­ reketine karıştığı zaman genç bir Mülkiye talebesi idi; O, bu edebî mektebin ne başlangıcıdır, ne de haslarındandır; fakat senelerce Edebiyat-ı Cedide havası içinde yazıp yayınladığı şiirlerle bu ha­ reketin inkişafına ve kuvvetlen­ mesine sistemli bir surette hiz­ met etmiştir.

Edebiyat-ı Cedide hareketi i- çinde yazı yazmağa başlayan­ lardan sonraları yaşamış olanla­ rın çoğu, seneler geçtikçe he­ men hemen bu edebî mektepten uzaklaşmış gibidirler. Faik Âli gerek ifade, gerek tahassüs ve şiir tarzı bakımından Edebiyat-ı

Cedide havasına son güne kadar sadık kalmış, bu yüzden hattâ hayatın gerisine çekilmeyi tercih etmiştir.

Edebiyatımızın muayyen bir devrinde mühim ve faydalı bir harekete karışarak bir hizmetin görülmesinde tesirli olmuş, mu­ vaffakiyet kazanmış ve devrini yapıp bitirmiş bir sanatkârdı; zamanın şartları içinde mütalâa edilince edebiyatımıza olan hiz­ meti hiç de küçümsenmemeli.

Edebiyatçılarımızı kısa bir za­ manda yıpratan ve yeni nesiller tarafından anlaşılmaz, bu se­ beple de daha sağlıklarında unu­ tulmuş hale getiren Türk dilinin bir zamandan beri zarurî olarak geçirmekte olduğu tasfiye ve millîleşme hareketidir; böyle lü­ zumlu, fakaı amansız bir hare­ ketin arifesinde gelmiş olmaları Faik Âli için de, bütün Edebi- yat-ı Cedide nesli için de büyük bir talihsizliktir. Yoksa dil bir yana bırakılarak muhteva bakı­ mından incelenecek olursa görü­ lecektir ki bu adamlar pekâlâ istikbale kalabilecek, güzel ve özlü şeyler de söylemişlerdir.

Faik Âli gene eski bir şiirinde: Yere batsın bütün mesâfe, cihât; Büsbütün ben sen olmak

istiyorum! demişti. Ölümünden sonra ne ol­ duğunu bilmiyoruz; arık maddî ve fâni hayattan sıyrılmış olan şair, gönül ister ki bir kaç gece­ dir büyük ve ebedî güzelliğe büs­ bütün kavuşup karışmış ve ar­ zusuna erişmiş olsun.

Cumhuriyet: 4.10.1950

(Kaybettiğimiz Millî Değerler)

Refik Ahmet Sevengil

Bizim nesilde yaş en büyük teşrifat unsuru olduğu için üstat ile ülfetimiz olamazdı tabiî... F a­ kat onu tanırdık, daima saygı- J miza muhatap olurdu; eserlerine . itinası için olduğu kadar şahsı­ na olan itinası için de hayran­ lığımızı tahrik ettiği uzun bir devri daima hatırlıyacağız. Fakat son yıllarını bir hayli üzülerek

geçirdiğini bildirdiğimiz üstadı, Edebiyatı Cedidenin büyük kıy­ meti olarak hatırlıyanlar arasın­ da, acaba kaç kişi, imparatorlu­ ğun en zarif mutasarrıfı olduğu­ nu da hatırlamışlardır ve hatırlı- yacaklardır ?

Onun, devleti Beyoğlu idare bölgesinde temsil ettiği günlerde İstanbul dünyanın en kibar şehir­ lerinden biri ve Beyoğlu semti bir zarafet sergisi gibi idi. Bu semtte en büyük idare âmirinin temas ve ülfet etiği muhit ise elbette pek büyük bir ihtişam ifade ederdi. Fail Âli, bu muhi­ tin içinde taklit edilemez bir za­ rafet nümunesi olarak, saygı ve sevgi toplayarak boy verirdi. Allah rahmet eylesin.

Son Telgraf: 3 Ekim 1950

Nizanıettiıı Nazif

Edebiyatımızın problemleri, he­ nüz dünyanın ve memleketin zevk ve fikir tarihini kavrıyan büyük bir anlayışın eliyle çözülmediği i- çin, Faik Âli de, geçici, sathî, sallapati ve karmakarışık tenkid hükümlerinin curcunası içinde ke­ sin ve belirli bir not alamadan git­ ti. Daha evvel kendisinin galiba “Marmara” adında çıkan bir mec­ muada ve daha sonraları seçkin oğlu Munis F aik ’in dergisinde rastladığım bazı şiirleri cidden güzeldi. F akat tesadüfe bağlı hu­ susî dikkatlerden başka alâka bu­ lamamıştı. Tenkidsiz bir memle­ kette her sanatkârın nasibi bu- dur, yahut nasipsizliği.

Ulus: 18.10.1950 Peyami SAFA (Faik Âli Ozansoy)

IHI I S A İR

Fikir, Sanat, Edebiyat Dergisi

AYDA B İR ÇIKAR

Sahibi:

M E H M E T Ç I N A R L I Mes’ul Müdürü: İ L H A N G E Ç E R Abone Şartları: Yıllığı 3 Lira

6 Aylığı: 170 Krş. Adres: Posta kutusu: 356, An­ kara. Geçmiş sayılarımız Ulus Meydanı Cebeci durağında Gaze­ te Bayii Yakup Karakaş’ta, Yeni Sinema altında Ali Tümen’de ve

idarehanemizde bulunur.

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Önerme’de, mükemmel sayı dediğimiz, kendin- den küçük bölenlerinin toplamı- na eşit olan sayılar için verdiği for- matı hiç cebir ve sembol kullanma- dan, yalnızca

kaynaklar›n› kendilerine ve çocuklar›- na yat›rabilecek, fiziksel olarak güçlü, iyi birer baba olabilecek, maddi olarak aileyi refah içinde yaflatabilecek özel-

Yakın dönem batı resminin pentür değerlerini özümleyen ölçülü bir görüşle çoğu yaşadı­ ğı çevreye, Paris sokaklarına, ev içlerine

N igar’ın cenazesi, bugün , Bebek Cam ii’nde kı­ lınacak namazdan sonra, Aşiyan’da, Nigar ailesinin mezarları ya­ nında toprağa

Paris’teki College de France’da Stanislas De- haene yönetimindeki bir grup araflt›rmac›ysa, ilkel toplumlarda daha az araflt›r›lm›fl olan geometri bilgisini

Bundan sonra içine ilâç doldurulan te ker­ leklere, herkesin gözü önünde, çe­ kiçle 10-15 santim uzunluğunda çi­ viler çakılmış, lâstiklerde en ufak bir

In the first regiments, chlorella (0%,1%, 5% and 10%) was added to the high fat and high cholesterol diet at the same time for feeding normal rats, and prevention of hyperlipidemia

İçten yanmalı motor kullanılan araçlar çok sayıda karma- şık sisteme ihtiyaç duyulduğu için elektrikli araçlara göre da- ha ağırdır. İçten yanmalı motorlu