• Sonuç bulunamadı

Yem bezelyesinde farklı dozlarda uygulanan glutamik asitin verim ve verim unsurlarına etkisi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Yem bezelyesinde farklı dozlarda uygulanan glutamik asitin verim ve verim unsurlarına etkisi"

Copied!
49
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T.C.

SELÇUK ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ

YEM BEZELYESĠNDE FARKLI DOZLARDA UYGULANAN GLUTAMĠK ASĠTĠN VERĠM

VE VERĠM UNSURLARINA ETKĠSĠ

Sadettin ÇAKIR

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

Ağustos-2019 KONYA Her Hakkı Saklıdır

(2)

TEZ KABUL VE ONAYI

Sadettin ÇAKIR tarafından hazırlanan “Yem Bezelyesinde Farklı Dozlarda Uygulanan Glutamik Asitin Verim ve Verim Unsurlarına Etkisi” adlı tez çalıĢması

27/08/2019 tarihinde aĢağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LĠSANS TEZĠ olarak kabul edilmiĢtir.

Jüri Üyeleri Ġmza

BaĢkan

Prof. Dr. Ercan CEYHAN ………..

DanıĢman

Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI ………..

Üye

Dr. Öğr. Üy. Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ ………..

Yukarıdaki sonucu onaylarım.

Prof. Dr. Mustafa YILMAZ FBE Müdürü

(3)

TEZ BĠLDĠRĠMĠ

Bu tezdeki bütün bilgilerin etik davranıĢ ve akademik kurallar çerçevesinde elde edildiğini ve tez yazım kurallarına uygun olarak hazırlanan bu çalıĢmada bana ait olmayan her türlü ifade ve bilginin kaynağına eksiksiz atıf yapıldığını bildiririm.

DECLARATION PAGE

I hereby declare that all information in this document has been obtained and presented in accordance with academic rules and ethical conduct. I also declare that, as required by these rules and conduct, I have fully cited and referenced all material and results that are not original to this work.

Ġmza

Sadettin ÇAKIR Tarih:

(4)

iv

ÖZET

YÜKSEK LĠSANS TEZĠ

YEM BEZELYESĠNDE FARKLI DOZLARDA UYGULANAN GLUTAMĠK ASĠTĠN VERĠM VE VERĠM UNSURLARINA ETKĠSĠ

Sadettin ÇAKIR

Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı

DanıĢman: Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI

Yıl, 2019 Sayfa 42

Jüri

Prof. Dr. Ercan CEYHAN Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI

Dr. Öğr. Üy. Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ

Tam kontrollü bitki serasında kurulmuĢ olan araĢtırmada 4 adet tescilli (ġahin, Emirbey, Gölyazı ve Özkaynak) bezelye çeĢidi materyal olarak kullanılmıĢtır Denemesi faktöriyel düzenlemede Tesadüf Parselleri Deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülmüĢtür. Birinci faktörü sulama dozları (%100 (kontrol), %75 ve %50), ikinci faktörü farklı glutamik asit konsantrasyonları (0 (kontrol), % 0,5, % 1, % 1,5 ve % 2) ve üçüncü faktörü ise yem bezelyesi çeĢitleri oluĢturmuĢtur. Ekim iĢlemi 20 Eylül 2018 tarihinde her bir saksıya 8 adet tohum olacak Ģekilde yapılmıĢtır. ÇıkıĢlar tamamlandıktan sonra Her saksıda 5 bitki olacak Ģekilde seyreltme iĢlemi yapılmıĢtır. Hasat zamanına kadar gerekli bakım iĢlemleri yapılmıĢtır. Varyans analizi sonuçlarına göre glutamik asit uygulamaları arasında incelenen tüm özelliklerde istatistiki olarak önemli tespit edilmiĢtir. Deneme sonucunda glutamik asit uygulamalarına göre bitki boyu 72.00 (%0,5’lik uygulama) ile 104.17 cm (% 2’lik uygulama), bakla sayısı 20.38 (Kontrol) ile 23.38 adet/bitki (% 2’lik uygulama), baklada tane sayısı 5.17 (%0,5’lik uygulama) ile 5.59 adet (Kontrol), bitkide tane sayısı 148.98 (%0,5’lik uygulama) ile 163.48 adet (%2’lik uygulama), yüz tane ağırlığı 14.25 (Kontrol) ile 15.25 g (%2’lik uygulama) ve tane verimi 24.78 (Kontrol) ile 28.43 g (%2’lik uygulama) arasında değiĢim göstermiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına göre sulama x glutamik asit uygulaması interaksiyonunda yem bezelye bitkisinde tane verimi ve bazı tarımsal özellikler üzerine etkilerinin olumlu olduğu tespit edilmiĢtir Bu durum sulama ve %2’lik glutamik asit uygulaması ile tane verimini önemli derecede arttırılabileceğini göstermektedir.

(5)

v

ABSTRACT

MS THESIS

EFFECT ON YIELD AND YIELD CHARACTERISTICS IN FIELD PEA VARIETIES OF GLUTAMIC ACID APPLICATION AT DIFFERENT LEVELS

Sadettin ÇAKIR

THE GRADUATE SCHOOL OF NATURAL AND APPLIED SCIENCE OF SELÇUK UNIVERSITY

THE DEGREE OF MASTER OF SCIENCE IN FIELD CROPS

Advisor: Assoc. Prof. Dr. Mehmet Ali AVCI

Year, 2019 Pages 42

Jury

Prof. Dr. Ercan CEYHAN Assoc. Prof. Dr. Mehmet Ali AVCI Assit. Prof. Dr. Medine ÇOPUR DOĞRUSÖZ

In the research, which was established in a fully controlled plant greenhouse, 4 registered pea (ġahin, Emirbey, Gölyazı and Özkaynak) were used as pea material. The first factor was irrigation doses (100% (control), 75% and 50%), the second factor was different glutamic acid concentrations (0 (control), 0,5%, 1%, 1,5% and 2%) and the third factor was forage pea varieties. Planting on September 20, 2018, 8 seeds were sown in each pot. After the plants in each pot have been diluted, 5 plants were diluted. According to the results of variance analysis, differences in all properties examined in the study between glutamic acid applications were statistically significant. Following values were detected; 81.63 (%0,5 dose) – 91.81 cm (%2 dose) for plant height, 20.38 (Control) – 23.38 (%2 dose) total/plant for number of pod, 5.17 (%0,5 dose) – 5.59 (Control) for number of seed per pod, 148.98 (%0,5 dose) – 163.48 (%2 dose) for number of seed per plant, 14.25 (Control) – 15.45 g (%2 dose) for one hundred seeds weight, 24.78 (Control) – 28.43 g (%2 dose) for seed yield, respectively. Therefore, %2 application dose of glutamic acid may enhance the seed yield.

(6)

vi

ÖNSÖZ

Bu konuyu tez olarak bana veren ve tez çalıĢmam boyunca beni yönlendiren, araĢtırmamın her aĢamasında bilgisi ve önerisi ile yardım eden ve benim bu konuda yetiĢmeme ve kendimi geliĢtirmeme katkıda bulunan tez danıĢmanım olan hocam sayın Doç. Dr. Mehmet Ali AVCI’ya çalıĢmamın istatistiki analizlerinde büyük yardımlarını gördüğüm ve bana çalıĢmamın her aĢamasında destek veren Tarla Bitkileri Bölüm BaĢkanı Prof. Dr. Ercan CEYHAN, Doç. Dr. Rahim ADA ve Öğr. Gör. Serdar KARADAġ hocalarıma ve çalıĢmamın her aĢamasında bana maddi ve manevi destek veren sevili eĢim ve aileme teĢekkürü bir borç bilirim.

Sadettin ÇAKIR KONYA-2019

(7)

vii ĠÇĠNDEKĠLER ÖZET ... iv ABSTRACT ... v ÖNSÖZ ... vi ĠÇĠNDEKĠLER ... vii 1. GĠRĠġ ... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ... 3 3. MATERYAL VE YÖNTEM ... 11 3.1. Materyal ... 11 3.2. Yöntem ... 11

3.3. Denemede Yapılan Gözlem ve Ölçümler ... 13

3.3.1. Dal sayısı (adet/bitki) ... 13

3.3.2. Bitki boyu (cm) ... 13

3.3.3. Bakla sayısı (adet/bitki) ... 13

3.3.4. Bitkide tane sayısı (adet/bitki) ... 13

3.3.5. Baklada tane sayısı (adet/bakla) ... 14

3.3.6. Biyolojik verim (g/bitki) ... 14

3.3.7. Tane verimi (g/bitki) ... 14

3.3.8. Hasat indeksi (%) ... 14

3.3.9. Yüz tane ağırlığı (g) ... 14

3.4. Verilerin Değerlendirilmesi ... 14

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA ... 15

4.1. Dal Sayısı ... 15 4.2. Bitki Boyu ... 16 5. SONUÇLAR VE ÖNERĠLER ... 35 5.1 Sonuçlar ... 35 5.2 Öneriler ... 36 KAYNAKLAR ... 37 ÖZGEÇMĠġ ... 42

(8)

1. GĠRĠġ

Yapılan hesaplamalara göre ülkemizde meralar hayvan beslemesi için yeterli olmamaktadır. Bu nedenle hayvanların beslenebilmesi için gerekli kaba yem ihtiyacını karĢılamak gerekmektedir. Bu ancak tarla tarımı içinde yem bitkileri üretimiyle ve üretimde yer alan yem bitkilerinin verimlerinin artırılmasıyla gerçekleĢecektir (Bilgili ve Açıkgöz, 1999). Önemli yem bitkilerinin baĢında da yem bezelyesi gelmektedir. Yem bezelyesi tek yıllık bir baklagil yem bitkisi olup, otunun besleme değeri oldukça yüksek ve lezzetlidir. Ayrıca otu hemen hemen tüm hayvanlar için oldukça lezzetli ve besleyicidir. Yem bezelyesinin tam çiçeklenme döneminde biçilen kuru otu, yaklaĢık %20 ham protein içermektedir. Yem bezelyesi taneleri de yem olarak kullanılır. Taneler %20-30 arasında ham protein özellikle lysine içermektedir. (Manga ve ark., 1995). Yem bitkisi olarak yeĢil ve kuru otundan aynı zamanda tanelerinden faydalandığımız yem bezelyesi bunlara ilaveten mera bitkisi ve yeĢil gübre olarak da kullanılır (Özkaynak, 1980). Bunların yanı sıra yem bezelyesi köklerinde yaĢayan bakteriler (Rhizobium leguminosarum L.) sayesinde havanın serbest azotunu toprağa fikse etme kabiliyetine sahiptirler. Bezelye bitkisi yetiĢtirme süresi boyunca yaklaĢık olarak toprağa 5- 15 kg arasında azot bağlamaktadır (ġehirali, 1973). Fakat yem bezelyesinde, büyümeyi ve verimi etkileyen en yaygın çevresel streslerden biri olan kuraklık stresi, bitkinin yapısında birçok değiĢikliğe neden olmaktadır. Kuraklık; stresin Ģiddetine, süresine, diğer stres türleri ile etkileĢimlerine, strese maruz kalan bitkinin genotipine ve geliĢimine bağlı olarak değiĢmektedir.

21.yüzyılda dünyada yenilenebilir doğal enerji kaynağı olan su, stratejik kaynaklar arasında ilk sırayı almaktadır. Kuraklık, yağıĢın uzun yıllar ortalamasından daha az gerçekleĢmesi ile ortaya çıkan, herhangi bir zamanda ve bir yerde meydana gelebilen bir doğal afettir. Günümüzde dünyanın karĢılaĢtığı en önemli doğal afetlerden biri olan kuraklık, doğal çevreyi, kentsel yaĢamı, kalkınmayı, ekonomiyi, teknolojiyi, tarımı, gıda üretimini, temiz suya sahip olmayı ve sağlığı olmak üzere yaĢamın her alanını etkilemektedir (GTHB, 2008). Su sorunu 2000’li yılların baĢından itibaren Türkiye’nin birçok bölgesinde görülmeye baĢlamıĢtır. Artan gıda ihtiyacını karĢılamak durumunda olan tarım sektöründe bu sorun daha çok hissedilmektedir. Türkiye de sürekli kuraklık tehlikesi ile karĢı karĢıya bulunmaktadır. Özellikle Ġç Anadolu, Ege ve Marmara Bölgeleri’nde Ģiddetli kuraklık yaĢanmıĢtır. 2006-2007 Tarım Yılı

(9)

yağıĢlarında normale göre en fazla düĢüĢ % 44 ile Ege’de yaĢanmıĢtır. DüĢüĢ oranı Marmara’da % 33, Ġç Anadolu’da % 22, Akdeniz’de % 14, Güneydoğu Anadolu’da % 8 olmuĢtur (ġimĢek ve Çakmak, 2010).

Bitkilerde ıĢık ve nem oranı düĢük ve sıcaklık ve tuz konsantrasyonu yüksek olduğunda stomalar küçülür (makro ve mikro besinlerin emilimi düĢer) fotosentez, terleme ve solunum artar (karbonhidrat yıkımı) kapalı olduğunda stomalar kapalıdır. Bu durumda bitkinin metabolik dengesi olumsuz etkilenir. L-glutamik asit "bekçi hücreleri" sitoplazmaya osmotik ajan olarak davranır. Böylece stomaların açılımını teĢvik eder (Çakır, 2017).

Amino asitler bitkisel hormonları ve büyüme düzenleyicileri uyaran ve aktive eden aktivatörlerdir. Glisin ve glutamik asit bitkisel doku ve klorofil sentezi oluĢumu sürecinde temel metaloitlerdir. Bu amino asitler, bitki fotosentezi için yüksek derecede önemli olan klorofil konsantrasyonunu artırmada yardımcı olmaktadır. Bu sayede bitkiler yemyeĢil hale gelirler. methionine etilen ve büyüme faktörleri uyarıcısıdır. L-triptofan, oksin sentezi için uyarıcıdır. L-triptofan bitkilerde sadece L- formu kullanılır. L-arginin, çiçek ve meyve ile ilgili hormonların sentezini teĢvik etmektedir. L-proline polen kalitesine yardımcı olur. L-lizin, L-methionine, L-glutamik asit, tozlama için esansiyel amino asitlerdir. Bu amino asitler kullanıldığında, polen çimlenmesi ve polen tüpü uzunluğunu artırırlar (Çakır, 2017).

Bu araĢtırmada kuraklık stresine karĢın glutamik asit uygulaması ile bezelye bitkisinin verim ve verim unsurlarına etkisi belirlenmiĢtir.

(10)

2. KAYNAK ARAġTIRMASI

GeniĢ adaptasyon yeteneği, dengeli ve yüksek verimi ile yarı-yapraklı çeĢitlerdeki dik geliĢme yeteneği, bezelyenin AB ülkelerinde hızla geliĢmesine olanak sağlamıĢtır. Bezelye bir serin iklim bitkisi olması nedeni ile tüm kıyı bölgelerimizde kıĢlık olarak ekilebilir. KıĢlık bezelye kolay ve ucuz bir Ģekilde üretilerek tahıllara iyi bir alternatif bitki ve gelir kaynağı olabilecektir (Sayar, 2007).

Tek yıllık bir baklagil yem bitkisi olan yem bezelyesi otunun beslenme değeri yüksek ve lezzetlidir. Tanelerinde de protein oranı yüksektir. Kırıldıktan sonra kaba yemlerle karıĢtırılabilir. Bugün Avrupa’da yetiĢtirilen yem bezelyelerinin hemen tamamı beyaz çiçekli, sarı veya yeĢil renkli tohumu olan çeĢitlerdir. Tüm Avrupa’da bu çeĢitlerin tohumları yem sanayinde protein yemi olarak kullanılmaktadır. Uygun dönemde biçilen yem bezelyesi kuru otunda % 20 dolaylarında ham protein bulunmaktadır. Aynı Ģekilde daneleri de % 20 ile % 30 arasında değiĢik oranlarda ham protein içermektedir. Bezelye daneleri mükemmel bir protein kaynağıdır. Yem bitkisi olarak hem yeĢil ve kuru otundan hem de danelerinden yararlandığımız yem bezelyesi aynı zamanda mera bitkisi ve yeĢil gübre bitkisi olarak da kullanılmaktadır (Özkaynak, 1980; Açıkgöz, 2001). Adaptasyon yeteneğinin geniĢ olması; dengeli ve yüksek verimi ile yarı-yapraklı çeĢitlerdeki dik geliĢme yeteneği; tarımında fazla azotlu gübre kullanılmaması, toprağa 5-15 kg/da arasında azot bağlaması ve kendisinden sonra gelen bitkiye temiz bir anız bırakması nedenleri ile bezelye önemli bir serin iklim bitkisidir. Özellikle tohumunun protein oranının ve enerji değerinin yüksekliği; amino asit içeriğinin soyaya yakınlığı, lysin oranının yüksek olması ve herhangi bir alkoloid içermemesi bezelyenin ekim nöbetindeki önemini de arttırmıĢtır (Acikgoz ve ark., 1985; McKenzie ve Spaner, 1999; Açıkgöz, 2001). Kuraklığa dayanıklı olması nedeniyle de diğer birçok yem bitkisine göre avantajlı hale gelmektedir.

Dünya üzerindeki kullanılabilir alanlar stres faktörlerine göre sınıflandırıldığında doğal bir stres faktörü olan kuraklık stresi % 26’lık payıyla en büyük dilimi içermektedir. Bunu % 20 ile mineral stresi ve % 15 ile soğuk ve don stresi takip etmektedir. Bunların dıĢında kalan diğer tüm stresler % 29’luk bir pay alırken, yalnızca % 10’luk bir alan herhangi bir stres faktörüne maruz kalmamaktadır (Blum ve Jordan, 1985; Kalefetoğlu ve Ekmekçi, 2010). Bu durumda, kuraklık stresi büyümeyi ve verimi etkileyen en yaygın çevresel streslerden biri olup bitkilerde birçok fizyolojik, biyokimyasal ve moleküler cevabı indüklemekte ve buna bağlı olarak bitkiler, sınırlı

(11)

çevresel koĢullara adapte olmayı sağlayacak tolerans mekanizmaları geliĢtirebilmektedirler (Arora ve ark., 2002). Sarkozin, glisin, taurin glutamik asit gibi organik ozmolitlerden bir amino asit olup hücrenin ozmotik dengesinin ayarlanması, savunma sistemlerinin harekete geçirilmesi gibi birçok metabolik olayı katalize eder ve kuraklıkla birlikte miktarı artar (Yancey, 2005). Hücrenin protein hidrolizi sonucu ortaya çıkan NH4+’u, sentezlenen prolinin yapısına katarak, hücre içinde bu iyonun serbest halde depolanmasını önlemeye yönelik bir adaptasyon da sağladığı düĢünülmektedir (Levitt, 1980). NH4+ iyonunun bu aminoasitin yapısına girmesi konusunda glutamik asit anahtar rol oynamakta, sitrik asit döngüsünün bir ara metaboliti olan e-ketoglutarik asite NH4 +’un katılmasıyla glutamik asit sentezi gerçekleĢmektedir (Gözükara, 1994).

L-Triptofan bitkilerde bitki büyümesini teĢvik edici oksin olarak toprağa uygulamasının birkaç bitkide verim üzerine etkileri araĢtırılmıĢtır. Kucharski ve Nowak (1994a) L-Triptofanın tarla fasulyesinin kök ve toprak üstü verimini etkilemediğini tespit etmiĢlerdir. Diğer taraftan Sarwar ve Frankenberger (1994) ve Chen ve ark. (1997) ise L−tryptophan amino asidinin mısır ve lahana bitkisinde verimi olumlu yönde etkilediğini belirtmiĢtir. Liu ve ark. (2005b) tarafından turp bitkisinde yapılan çalıĢmada Alanin, beta-alanin, asparagin, aspartik asit, glutamik asit, glutamin ve glisin içerikli yaprak uygulamasının kontrole göre hem taze hem de kuru ağırlığı artırdığı saptanmıĢtır.

Kucharski ve Nowak (1994a) saksı denemesinde 1kg toprağa uygulanan 0.3 ve 3.0 mg L-Triptofanın fasulye bitkisinde verimine ve kimyasal bileĢenine etkisini araĢtırmıĢlardır. Ayrıca bu araĢtırmada L-Triptofanın kök hücrelerinden izole edilen Rhizobium leguminosarum hücrelerinde dehidrogenaz aktivitesi, toprak dehidrogenaz

aktivitesi ve farklı sistematik veya fizyolojik gruplardan mikroorganizma sayıları üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. L-Triptofanın etkilerini 1 kg toprağa 0.2 mg ve 1 dm3 saf su ile 20 mg indol-3-asetik asit (IAA) uygulaması ile karĢılaĢtırmıĢlardır. Denemeyi mikroorganizmalar olmaksızın, Azotobacter sp. uygulaması ve Rhizobium

leguminosarum biovar. vicia uygulaması olacak Ģekilde üç faklı kurmuĢlardır. L−

triptofan amino asidinin ve indol-3-asetik asit (IAA)’in fasulyede hem kök ağırlığını

hem de toprak üstü organ miktarını etkilemediğini, makro besin konsantrasyonuna etkilerinin direkt olarak olmadığı ancak besin maddesi ve deneme serilerine bağımlı olduğu bulmuĢlardır. L-triptofan ve oksinin kök nodüllerinden izole edilen Rhizobium

(12)

dehidrogenaz ve üreazın aktivitelerinin üzerine etkileri ise L-triptofana oranına bağlı olduğunu bildirmiĢlerdir. L-triptofanın bazı mikroorganizma gruplarının sayısını olumsuz etkilediğini bildirmiĢlerdir.

Ceyhan ve ark. (2005) Konya ekolojik Ģartlarında yürüttükleri araĢtırmalarında, bezelyede bitki boyunun 20.5–115.3 cm, dal sayısının 1.8–10.3 adet/bitki, bakla sayısının 22.0–109.5 adet/bitki, bin tane ağırlığının 99–194 g arasında olduğunu bildirmiĢtir. AraĢtırmada yılların ortalamasına göre bezelye genotiplerinin bitki boyları 34.0 cm (PS9830F011) - 72.3 cm (B11), dal sayıları 3.8 adet/bitki (PS9830S523) - 7.8 adet/bitki (B6), bakla sayıları 18.3 adet/bitki (PS9830F011) - 38.3 adet/bitki (B6), bin tane ağırlığı 101.2 g (PS9630177) - 236.3 g (B8), biyolojik verimleri 461.2 kg/da (B11) - 762.0 kg/da (PS9530726) ve tane verimleri 112.5 kg/da (B11) - 242.5 kg/da (B6) arasında değiĢim gösterdiğini belirtmiĢlerdir.

Ceyhan ve Avcı (2007) yaptıkları araĢtırmada, üç yıllık ortalama verilere göre yemeklik bezelye genotiplerinin bitki boyunun 36.6 cm (Bolero)-75.8 cm (PS53), dal sayısının 3.7 adet/bitki (PS49)-5.6 adet/bitki (PS53–1), bakla sayısının 12.3 adet/bitki (Jofs)-23.3 adet/bitki (PS21), baklada tane sayısının 4.9 adet/bitki (PS29 ve PS37)-7.7 adet/bitki (PS23), bin tane ağırlığının 87.1 g (PS29)-183.1 g (PS31) ve tane veriminin 72.0 kg/da (PS31)-144.3 kg/da (PS57) arasında değiĢtiğini belirlemiĢlerdir.

El-Ghamry ve ark. (2009a), yaptığı bir araĢtırmada bakla bitkisinde amino asit ve hümik asit etkilerini ve onların büyüme, kimyasal bileĢimi, klorofil içeriği, Botrytis leke hastalığı ve pas hastalığı üzerinde etkilerini belirlemiĢlerdir. ÇalıĢmada aminoasit (AA 2000ppm) ile birlikte hümik asit (HA 2000ppm) uygulamasının bakla bitkisinde bitki boyu, bitkide dal, yaprak sayısı, bitkide bakla sayısı, yüz tane ağırlığı, yapraklarında ve tohumlarında N, P, K ve klorofil içeriğini önemli bir Ģekilde arttırdığını tespit etmiĢlerdir. Ancak baklada tane sayısı bu uygulamalardan etkilenmemiĢtir. Sonuç olarak hümik asit ve amino asit gübrelerinin yapraktan uygulanması ile bakla bitkisinde büyümeyi ve mineral madde içeriğini geliĢtirmek mümkün olacağını ve aynı zamanda Botrytis leke hastalığı ve pas hastalığı zararının azaltılabileceğini belirtmiĢlerdir. Tüm bu avantajlarından dolayı çevre güvenliği ve uygun maliyeti için tavsiye edilebileceğini söylemiĢlerdir.

Zahir ve ark. (2010b) Rhizobium ve farklı seviyelerde L-Triptofan (10-3, 10-4 ve 10-5 M) uygulamasının maĢ fasulyesinin (Vigna radiata (L.) Wilczek) tane ve geliĢimi üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. Rhizobium ve L-Triptofan tek baĢlarına uygulandıklarında maĢ fasulyesinin tane verimini ve geliĢimini kontrole göre

(13)

arttırmıĢlardır. Bununla beraber Rhizobium ve 10-5

M’luk L-Triptofan uygulaması bitki boyunda, bitkide nodul sayısında, baklada tane sayısında, bitkide bakla sayısında, tane verimi ve yüz tane ağırlığında kontrole göre sırasıyla %28, 80, 77, 46, 54, 57 ve 17’lik artıĢlar meydana getirdiğini tespit etmiĢlerdir. Bitki boyunu 55.25 (Kontrol) - 72.5 cm (Rhizobium + L-Triptofan (10-5 M)), bitkide bakla sayını 29.45 (Kontrol) – 52.15 adet (Rhizobium + L-Triptofan (10-4 M)), baklada tane sayısını 7.0 (Kontrol) – 10.2 adet (Rhizobium + L-Triptofan (10-4 M)) arasında değiĢim gösterdiğini bildirmiĢlerdir.

Shehata ve ark. (2011) Mısır’da iki kıĢ sezonunda amino asitlerin ve yosun özünün, kereviz bitkisinin büyümesi, kimyasal bileĢimi, verimi ve kalitesi üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. Denemede kontrol (saf su) ve 500 ve 750 ppm'lik amino asitler ve 1000 ve 2000 ppm'de deniz yosunu ekstraktı olmak üzere beĢ muamele dozu kullanılmıĢtır. Deneme tesadüf blokları deneme deseninde 3 tekerrürlü olarak kurulmuĢtur. Sonuç olarak amino asit ve deniz yosunu ekstraktı uygulamaları kontrole göre bitki boyunu, yaprağın taze ve kuru ağırlığını yüksek oranda arttırmıĢtır. Amino asit uygulamaları yapraktaki azot oranını önemli derecede arttırmıĢtır. Amino asit ve deniz yosunu ekstraktı uygulamalarının her ikisi de yeĢil (yaprak) verimini ve toplam Ģeker içeriğini arttırmıĢtır.

Avcı ve Ceyhan (2012), ÇalıĢmada materyal olarak PS3029-B, PS3048, PS3053,

PS3055, PS3057, PS4021, PS4023, PS4028, PS4053-B bezelye hatları ile Bolero ve Utrello tescilli çeĢitleri kullanılmıĢtır. Denemede, bitki boyu (cm), bakla sayısı (adet/bitki), baklada tane sayısı (adet), bitkide tane sayısı (adet), bin tane ağırlığı (g) ve tane verimi kg ha-1 incelenmiĢtir. AraĢtırma da iki yıllık ortalamalara göre bitki boyu 94.67 cm (PS3048) - 31.83 cm (PS3055), bakla sayısı 9.83 adet (Bolero) - 20.17 adet (PS3053), baklada tane sayısı 3.25 adet (Utrello) - 5.00 adet (PS3029-B), bitkide tane sayısı 35.50 adet (Utrello) - 83.83 adet (PS3053), bin tane ağırlığı ise 117.83 g (PS4053-B) - 303.33 g (Utrello) arasında değiĢiklik göstermiĢtir. AraĢtırma sonucunda yeni geliĢtirilen hatların Ģahit olarak kullanılan ticari çeĢitlere göre birçok özellik yönünden üstün olduğu ancak farklı lokasyon ve yıllarda bu çalıĢmaların devam ettirilmesinin uygun olacağı sonucuna varılmıĢtır.

Kasraie ve ark. (2012) su eksikliği durumunda tanelik mısırdaki (Zea mays L. var. TWC647) verim ve verim unsurları ile bazı fizyolojik özelliklerine amino asit püskürtme zamanının etkilerini araĢtırmıĢlardır. AraĢtırmayı tesadüf bloklarında bölünen bölünmüĢ parseller deneme deseninde üç tekerrürlü olarak yürütmüĢlerdir. Denemede, ana parseller 3 seviyede su eksikliği içerdiğini: vejetatif dönem su kesilmiĢ

(14)

(S1), çiçek açma döneminde su kesilmiĢ (S2), tane dolum döneminde su kesilmiĢ (S3). Alt parsellere ise 3 kademede amino asit uygulamıĢlardır: Amino asit uygulaması yok (Kontrol) (AA1), su stresinden önce amino asit uygulamıĢ (AA2) ve su stresinden sonra amino asit uygulamıĢlardır (AA3). Varyans analizinin sonuçlarına göre su eksikliği ve amino asit püskürtülme zamanı etkilerinin, koçan baĢına düĢen sıra sayısı, sıra baĢına tane sayısı, tane ağırlığı, tane verimi, biyolojik verim, hasat indeksi, protein verimi, protein yüzdesi ve prolin özelliklerinde %5 düzeyinde önemli olduğunu tespit etmiĢlerdir. Bununla birlikte, amino asit yaprak uygulama zamanı muamelesiyle su stresindeki bitkilerde; metrekare baĢına düĢen bitki ve bitki baĢına düĢen koçan sayısı arasındaki farklılıkların istatistiki olarak önemsiz olduğunu belirlemiĢlerdir. ÇalıĢmada; vejetatif dönemde su kesintisiyle su eksikliği stresinden önce amino asit yaprak gübresiyle, maksimum tane veriminin (740.61 kg/da), metrekare baĢına bitki sayısının, bitki baĢına düĢen koçan sayısının, koçan baĢına sıra sayısının, sıra baĢına tane sayısının, 1000 tane ağırlığının, prolin miktarının, hasat indeksinin elde edildiğini bildirmiĢlerdir. Su eksikliği miktarı arttıkça tohum protein oranının arttığını belirtmiĢlerdir. En yüksek tane verimi çiçeklenme döneminde su kısıtlamasıyla aminoasit kullanılmayan parsellerde (225.86 kg/da) ve en düĢük bin tane ağırlığının ise yine aynı muamelede (183.4 gr) elde edildiğini bildirmiĢlerdir.

Moraditochaee ve ark. (2012b) Ġran’da yaptıkları çalıĢmada azot uygulaması ve yapraktan amino asit uygulamalarının börülce bitkisinin verimi üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. Denemeyi Tesadüf Bloklarında Faktöriyel Deneme deseninde üç tekerrürlü olarak yürütmüĢlerdir. AraĢtırmada faktör olarak iki farklı amino asit dozu (AA1: Kontrol (saf su) ve AA2: 2 g/l amino asit) ve dört farklı azot dozu (N1: 0 kg/da, N2: 2.5 kg/da, N3: 5.0 kg/da ve N4: 7.5 kg/da N) uygulanmıĢlardır. Varyans analizi sonuçlarına göre azot ve amino asit uygulamalarının incelenen tüm özellikler arasındaki farklılıklar istatistiki olarak %1 seviyesinde önemli bulunmuĢtur. Azot ve amino asit interaksiyonunun tane verimi ve bitki boyu üzerine %1 seviyesinde ve bitkide bakla sayısı üzerinde ise istatistiki olarak %5 seviyesinde önemli bulmuĢlardır. En yüksek tane verimini azot, amino asit ve azot x amino asit interaksiyonun da sırasıyla 136.0 kg/da, 116.7 kg/da ve 173.6 kg/da olarak bulmuĢlardır.

Ceyhan ve ark. (2013b) araĢtırma; konservelik bezelye genotiplerinin Konya ekolojik Ģartlarındaki performanslarının belirlenmesi, tane verimi ve bazı agronomik özelliklerinin saptanabilmesi amacıyla yürütülmüĢtür. AraĢtırmada deneme materyali olarak 4 konservelik hat (3053, 4021, 4028 ve 4053B) ve 3 çeĢit (Bolero, Reyna ve

(15)

Ultrello) olmak üzere 7 yemeklik bezelye genotipi kullanılmıĢtır. Deneme 2013 yılında “Tesadüf Blokları” deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuĢtur. AraĢtırma sonuçlarına göre dal sayısı hariç incelenen tüm özellikler bakımından genotipler arasında istatistikî olarak önemli farklılıklar tespit edilmiĢtir. Genotiplerin ortalaması olarak tane verimi 242.52 kg/da olmuĢtur. En yüksek tane verimi (325.73 kg/da) 3053 genotipinden elde edilmiĢtir. Sonuç olarak; tane verimi ve bazı tarımsal özellikler bakımından ilk sıralarda yer alan 3053, 4028 ve 4053B genotipleri, Konya Ekolojik ġartlarında, yapılacak daha farklı araĢtırmalarda ve bezelye tarımına en uygun genotipler olarak belirlenmiĢtir.

Ceyhan ve ark. (2013a) araĢtırma; melezleme yoluyla geliĢtirilen yemeklik bezelye genotiplerinin Konya ekolojik Ģartlarındaki performanslarının belirlenmesi, tane verimi ve bazı agronomik özelliklerinin saptanabilmesi amacıyla yürütülmüĢtür. AraĢtırmada deneme materyali olarak 5 hat (3029B, 3048, 3053B, 3055 ve 3057) ve 2 çeĢit (Bolero ve Reyna) olmak üzere 7 yemeklik bezelye genotipi kullanılmıĢtır. Deneme 2013 yılında “Tesadüf Blokları” deneme desenine göre 3 tekerrürlü olarak kurulmuĢtur. AraĢtırma sonuçlarına göre dal sayısı, baklada tane sayısı ve bitkide tane sayısı hariç incelenen tüm özellikler bakımından genotipler arasında istatistikî olarak önemli farklılıklar tespit edilmiĢtir. Genotiplerin ortalaması olarak tane verimi 236.92 kg/da olmuĢtur. En yüksek tane verimi (284.84 kg/da) 3029B genotipinden elde edilmiĢtir. Sonuç olarak; tane verimi ve bazı tarımsal özellikler bakımından ilk sıralarda yer alan 3029B, 3055, 3048, 3053B genotipleri, Konya Ekolojik ġartlarında, yapılacak daha farklı araĢtırmalarda ve bezelye tarımına en uygun genotipler olarak belirlenmiĢtir.

Zewail (2014b) Mısır’da iki yıl süre ile yürüttüğü çalıĢmada kontrol, üç farklı deniz yosunu ekstraktı (1 ml/l, 2 ml/l ve 4 ml/l deniz yosunu), üç farklı amino asit (2 ml/l, 4 ml/l ve 8 ml/l amino asit) ve deniz yosunu ekstraktı (2 ml/l) + amino asit (4 ml/l) uygulamıĢtır. Deniz yosunu ekstraktını ve amino asiti fasulye bitkisi 25 günlük olduğunda baĢlamak üzere 10 gün arayla üç defa yapraktan uygulayarak yapmıĢtır. Ġncelenen tüm özelliklerde her iki deneme yılında altmıĢ beĢinci gün uygulanan deniz yosunu ekstraktını ve amino asit uygulamasında en yüksek verimleri verdiğini aynı zamanda en yüksek verim komponentlerini de bu uygulamada belirtmiĢtir. Deniz yosunu ekstraktı ve amino asit uygulaması beraber uygulandığı zaman daha etkili olduğunu belirtmiĢtir.

Pranckietiene ve ark. (2015) su eksikliği durumunda farklı dozlarda amino asitlerin yazlık arpa yapraklarındaki azot, fosfor ve potasyum dinamikleri üzerine ve

(16)

tane verimi üzerine etkilerini belirlemek amacıyla yürütmüĢlerdir. Deneme faktör A - farklı amino asit çözeltileri konsantrasyonları: kontrol, su ile püskürtülen, mikro elementler ile % 0.5, 1.0, 1.5, 1.5 püskürtülen ve % 2.0 amino asit çözeltisi; faktör B - amino asitler ile birlikte gübreleme zamanı: BBCH 21-23 ve 26-29 büyüme evrelerini içermektedir. BBCH 21-49 evrelerinde topraktaki nem içeriği % 14.5'ten % 8.7'ye düĢmüĢtür ve bu nedenle su stresi olarak kabul edilmiĢtir. BBCH 21-23 veya 26-29 aĢamalarında su stresi altındaki yazlık arpa gübrelemesi için kullanılan farklı konsantrasyonlarda amino asit çözeltileri, BBCH 26-29 ve 32-35 aĢamasında su püskürtülmeyen kontrol bitkileriyle karĢılaĢtırıldığında bitkilerdeki azot, fosfor ve potasyum içeriğinin önemli ölçüde artığını bildirmiĢlerdir. Bitkilere saf su püskürtülmesinin azot alımını amino asitler uygulamasıyla aynı oranda uyardığını tespit etmiĢlerdir. BBCH 21-23 safhasında yazlık arpaya % 1.0 amino asit çözeltisi konsantrasyonu ile gübrelendiğinde önemli bir verim artıĢı (150 – 470 kg/da) elde etmiĢlerdir.

Sadak ve ark. (2015) kurak ve yarı kurak bölgelerde tuzluluğun verimi azalttığını bildirmektedirler. Amino asitlerin, bitki büyümesi ve verimi üzerinde olumlu etkilere sahip olan ve abiyotik streslerin yol açtığı yaralanmaları önemli ölçüde azaltan biyolojik uyarıcılar olduğunu belirtmiĢlerdir. Bu nedenle, yaptıkları çalıĢmada, deniz suyu tuzu stresinde büyüyen fasulye bitkisinde amino asit uygulamasının etkilerini araĢtırmıĢlardır. Morfolojik ve biyokimyasal parametrelerin iyileĢtirilmesi için bir amino asitler karıĢımı kullanılarak fasulyedeki tuzluluk zararının azaltılması ve böylece bitki veriminin seviyesinin yükseltilmesi test etmiĢlerdir. Deniz suyu tuzluluğunun fasulye üzerindeki zararlı etkilerini azaltmak için Giza 843 fasulye çeĢidine farklı konsantrasyonlarda (0, 500, 1000 veya 1500 mg/l) amino asit karıĢımları yaprağa püskürterek saksı denemesi yürütmüĢlerdir. 3.13 ve 6.25 dS m-1

değerine sahip deniz suyu ile fasulye bitkisinin sulamasının, kök uzunluğu, bitki baĢına yaprak sayısı, köklerin taze ve kuru ağırlıkları, fotosentetik pigmentler, toplam karbonhidratlar, polisakkaritler ve fasulye yaprağı içeriğindeki nükleik asit DNA ve RNA'larında önemli azalmalara neden olduğunu tespit etmiĢlerdir. Deniz suyu tuzluluğu, fasulye bitkisinde Na+ ve Cl- içeriklerinin artmasına ve K+, Na+, Ca2+, Mg2+ ve P3+ içeriğinde ise azalmaya neden olduğunu bildirmiĢlerdir. Fasulye bitkisinin farklı tuz içeriklerine sahip deniz suyu ile sulanmasının musluk suyu ile sulananlara kıyasla tohum veriminin ve bitki baĢına toplam kuru ağırlıklarının azaldığını tespit etmiĢlerdir. Ayrıca, tohumlarda toplam karbonhidratlar ve toplam protein içeriği artan deniz suyu tuzluluk seviyeleri ile

(17)

azaldığını bildirmiĢlerdir. Yaprak gübrelemesi olarak amino asit uygulaması, deniz suyunun strese bağlı olarak azalan parametrelerin değerlerini önemli ölçüde arttırdığını bildirmiĢlerdir. Bununla birlikte, 1500 mg l-1

amino asitinin en yüksek seviyesi, deniz suyu tuzluluk stresinin zararlı etkisinin azaltılmasında en güçlü etkiyi gösterdiğini tespit etmiĢlerdir.

Wahba ve ark. (2015) yürüttükleri tarla denemelerinde ısırgan otu (Urtica pilulifera L.) bitkisine yapraktan farklı dozlarda (0, 50, 100 ve 150 ppm) amino asit uygulamalarının (triptofan, tirozin ve glutamik) kimyasal bileĢiminin yanı sıra büyüme ve verim parametreleri üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. Sonuç olarak, tüm amino asit formları uygulamalarının bitkilerde ve bitki tohumlarında belirlenmiĢ parametreler (bitki boyu, dal sayısı, bitkinin taze ve kuru ağırlığı ve tohum verimi) ve ayrıca kimyasal bileĢimler (toplam karbonhidrat, toplam lipid içeriği ve toplam kafeik asit türevleri) kontrol bitkileriyle karĢılaĢtırıldığında önemli ölçüde arttırdığını tespit etmiĢlerdir. Yaptıkları bu araĢtırmada en etkili uygulamanın 100 ppm dozdaki triptofan uygulaması olduğunu bildirmiĢlerdir.

Sahu (2016) çeĢitli amino asit temelli büyüme maddelerinin soya fasulyesinin (Glycine max (L.) Merrill) fizyolojik parametreleri, kuru madde oranı, verimliliği ve kalitesi üzerine etkilerini araĢtırmıĢtır. Soya fasulyesi bitkilerin çiçeklenme baĢlangıç sürelerinin 37.00 (amino asit uygulaması) ile 46.92 (Kontrol) gün, % 50 çiçeklenme sürelerinin 53.61 (amino asit uygulaması) ile 56.38 gün (Kontrol), bakla oluĢumu 48.92 (amino asit uygulaması) ile 50.92 gün (Kontrol), vejetasyon süresi 92.75(amino asit uygulaması) ile 97.77 gün (Kontrol) arasında değiĢim gösterdiğini bildirmiĢtir. Soya bitkisinde amino asit uygulaması ile bitki boyu (51.52 cm), dal sayısı (4.95 adet/bitki), bakla sayısı (46.33 adet/bitki) ve tohum sayısı (95.66 adet/bitki) en yüksek elde edildiğini tespit etmiĢtir. Verim ve verim unsurları arasında, amino asit uygulanan bitkilerde en yüksek tohum verimi (11.06 g / bitki ve 131.7 kg/da), biyolojik verim (23.37 g / bitki ve 300.86 kg/da), 100 tane ağırlığı (7.70 g) ve protein içeriği % 38.40 elde edildiğini tespit etmiĢtir.

(18)

3. MATERYAL VE YÖNTEM

3.1. Materyal

Tam kontrollü bitki berasında kurulmuĢ olan araĢtırmada 4 adet tescilli bezelye materyal olarak kullanılmıĢtır (Çizelge 4.1). Sera denemesin de çeĢitlere ait tohumların ekimi için 3.7 litrelik olan saksıların tabanına önce 3-4 mm çapında dört delik açılarak, saksılar saf su ile yıkanmıĢ ve daha sonra sterilize edilmiĢtir. Her bir saksıya 3 kg olacak Ģekilde 1/3 toprak + 1/3 kum ve 1/3 torf içeren karıĢım doldurulmuĢtur. Daha sonra bu toprak su ile doygun hale getirilip 24 saat askıda bekletilmiĢ ve toprak zerrelerinin yerçekimine karĢı tuttuğu su miktarı tartılarak belirlenmiĢtir. Denemede belirlen su miktarı esas alınmıĢtır. Bu belirlenen su miktarına göre %100 (kontrol), %75 ve %50 tarla kapasitesi seviyeleri tespit edilmiĢtir. Daha sonra ise belirli aralıklarla, eksilen miktar kadar su saksılara eklenerek hasat zamanına kadar saksılar belirlenen tarla kapasitelerinde tutulmuĢlardır (Özel ve ark., 2016).

Çizelge 3.1. AraĢtırmada kullanılan yem bezelyesi çeĢitlerinin tarımsal özellikleri

ÇeĢit Tarımsal Özellikleri

ġahin Ortalama 70-90 cm boylanır; kırmızımsı mor çiçekli, erkenci, gri ve yuvarlak taneli olup, 1000 tohum ağırlığı 150-200 gramdır.

Emirbey Ortalama 70-100 cm boylanır; kırmızımsı mor çiçekli, erkenci, açık yeĢil ve yuvarlak taneli olup, 1000 tohum ağırlığı 150-200 gramdır.

Gölyazı Ortalama 60-80 cm boylanır; beyaz çiçekli, yuvarlak taneli olup, 1000 tohum ağırlığı 130-170 gramdır.

Özkaynak Ortalama 60-80 cm boylanır; kırmızımsı mor çiçekli, gri renkli ve yuvarlak taneli olup, 1000 tohum ağırlığı 100-150 gramdır.

3.2. Yöntem

Sera denemesi faktöriyel düzenlemede Tesadüf Parselleri Deneme desenine göre üç tekerrürlü olarak yürütülmüĢtür. Birinci faktörü sulama dozları (%100 (kontrol), %75 ve %50), ikinci faktörü farklı glutamik asit konsantrasyonları (0 (kontrol), % 0,5, % 1, % 1,5 ve % 2) ve üçüncü faktörü ise yem bezelyesi çeĢitleri oluĢturmuĢtur. Ekim iĢlemi 20 Eylül 2018 tarihinde her bir saksıya 8 adet tohum olacak Ģekilde yapıldıktan sonra çıkıĢ sonrası her saksıda 5 bitki olacak Ģekilde seyreltme iĢlemi yapılmıĢtır.

(19)
(20)

Ekimi yapılan saksılar, 25 ºC sıcaklıkta, % 40-50 nem koĢullarında tam kontrollü serada ekimi izleyen 7 gün boyunca üstleri kapalı olarak tutulmuĢtur. Her çeĢide ait tohumların tamamı çimlendikten sonra üstleri açılmıĢtır. Sulama dozları %100 (kontrol), %75 ve %50 olarak ayrılmıĢlardır. Her bir gruptaki bitkilere ait saksılara tarla kapasitelerine göre su miktarları verilmiĢ ve kuraklık stresi uygulanmıĢtır (ġekil 1).

Glutamik asit uygulamasına bitkiler yaklaĢık 15-20 cm olduktan sonra baĢlanmıĢ ve uygulama iĢlemleri arası 10 gün olacak Ģekilde 4 defa yapılmıĢtır. Glutamik asit uygulama dozları 0 (kontrol), % 0,5, % 1 % 1,5 ve % 2’lik olacak Ģekilde 5 farklı dozda yapılmıĢtır. Hasat zamanına kadar gerekli bakım iĢlemleri yapılmıĢtır.

Bitkileri hasat iĢlemine 27 Temmuz 2019 tarihinde her saksıda yer alan 5 bitkilerin % 90’nının olgunlaĢtığı zaman baĢlanmıĢtır. Hasat elle yapılmıĢ olup her saksıda bulunan 5 adet bitki ayrı ayrı hasat edilmiĢtir. Bitkilerin harmanlanması iĢlemi de elle yapılmıĢ ve harmanlama öncesi ve sonrası gerekli ölçümler ve tartım iĢlemleri aĢağı da belirtilen metotlara göre yapılmıĢtır.

3.3. Denemede Yapılan Gözlem ve Ölçümler

3.3.1. Dal sayısı (adet/bitki)

Hasat döneminde her parseldeki tüm bitkilerde dallar ayrı ayrı sayılarak dal sayısı adet olarak kaydedilmiĢtir (Ceyhan, 2003).

3.3.2. Bitki boyu (cm)

Hasat tarihinde her parseldeki tüm bitkiler bir ölçme çubuğu ile bitki boyu toprak seviyesinden gövde ucuna kadar ölçülerek cm cinsinden kaydedilmiĢtir (Ceyhan, 2003).

3.3.3. Bakla sayısı (adet/bitki)

Hasat öncesinde her bitki üzerindeki baklalar sayılmıĢ, bir bitkideki bakla sayısı adet olarak kaydedilmiĢtir (Ceyhan, 2003).

3.3.4. Bitkide tane sayısı (adet/bitki)

Hasat öncesinde her bitki üzerindeki tohumlar sayılmıĢ, bir bitkideki tane sayısı adet olarak kaydedilmiĢtir (Ceyhan, 2003).

(21)

3.3.5. Baklada tane sayısı (adet/bakla)

Hasat döneminde her bitki üzerindeki tohumlar sayılmıĢ ve bakla sayısına bölünerek bitki üzerindeki baklaların her birisinde oluĢan tane adet olarak belirlenmiĢtir (Ceyhan, 2003).

3.3.6. Biyolojik verim (g/bitki)

Her parseldeki bitkiler ayrı ayrı hasadı yapıldıktan sonra bakla ve saplarıyla birlikte 0.01 g duyarlı terazide tartılarak belirlenmiĢ ve g olarak kaydedilmiĢtir (Ceyhan, 2003).

3.3.7. Tane verimi (g/bitki)

Her parseldeki bitkiler ayrı ayrı harmanı yapıldıktan sonra bakla kabuklarının alınmasından sonra geriye kalan taneler 0.01 g duyarlı terazide tartılarak belirlenmiĢ ve g olarak kaydedilmiĢtir (Ceyhan, 2003).

3.3.8. Hasat indeksi (%)

(Tane verimi/Biyolojik verim) x 100 formülüne göre hesap edilmiĢtir (Ceyhan, 2003).

3.3.9. Yüz tane ağırlığı (g)

Tek bitki verimlerinin bitkide tane sayısına bölünmesi ile tek tohum ağırlığı belirlenmiĢ bununda 100 ile çarpımından yüz tane ağırlığı g olarak hesaplanmıĢtır (Ceyhan, 2003).

3.4. Verilerin Değerlendirilmesi

AraĢtırmada yapılan gözlem ve ölçümler önce üç faktörlü Tesadüf Parselleri Deneme desenine göre varyans analizine tabii tutulmuĢ ve arasında % 1 ve en az % 5 önem seviyesinde varyans bulunan özellikler üzerinde LSD analizi ve gruplandırmaları yapılmıĢtır (Yurtsever, 1984; DüzgüneĢ ve ark., 1987). Bu analiz ve hesaplamalar JUMP paket programlarında yapılmıĢtır.

(22)

4. ARAġTIRMA SONUÇLARI VE TARTIġMA

4.1. Dal Sayısı

Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin dal sayılarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.1’de, ortalama değerleri ise Çizelge 4.2’de verilmiĢtir. Dal sayıları bakımından glutamik asit uygulaması, sulama uygulaması ve çeĢit x glutamik asit interaksiyonundaki farklılıklar istatistiki olarak %1 ihtimal sınırında (p<0.01) önemli olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.1).

Çizelge 4.1. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin dal

sayılarına ait varyans analizi

VK SD KT KO F Değeri

Toplam 239 262,650

Tekerrür 3 4.483 1.494 2.972

ÇeĢit 3 3.950 1.317 2.618

Glutamik Asit (GA) 4 52.358 13.090 26.027**

Sulama 2 87.325 43.663 86.818** ÇeĢit x GA Ġnt. 12 15.175 1.265 2.515** ÇeĢit x Sulama Ġnt. 6 1.175 0.196 0.389 GA x Sulama Ġnt. 8 4.967 0.621 1.235 ÇeĢit x GA x Sulama Ġnt. 24 4.200 0.175 0.348 Hata 177 89.017 0.503 **: p<0.01

Dal sayısı çeĢitler arasında en fazla 4.07 adet/bitki ile Emirbey çeĢidinde tespit edilirken, bunu azalan sırayla 3.97 adet/bitki ile Gölyazı çeĢidi, 3.95 adet/bitki ile Özkaynak çeĢidi ve 3.72 adet/bitki ile ġahin çeĢidi takip etmiĢtir. Bu özellik üzerinde araĢtırmalar yapan Lejeune-Henaut ve ark. (1992); Ceyhan ve Önder (2001); Ceyhan (2003); Ceyhan ve Avcı (2005); Ceyhan ve ark. (2008); Ceyhan ve ark. (2012) bizim sonuçlarımıza benzer sonuçlar elde etmiĢlerdir.

Glutamik asit uygulaması bakımından çeĢitlerin en yüksek dal sayısı 4.58 adet ile % 2’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. Bunu azalan sıra ile 4.35 adet ile % 1,5’lik glutamik asit uygulaması, 3.77 adet ile % 1’luk glutamik asit uygulaması, 3.54 adet ile % 0,5’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. En düĢük dal sayısı 3.38 adet ile Kontrol uygulamasında tespit edilmiĢtir.

(23)

Sulama bakımından en yüksek dal sayısı 4.69 adet ile tam sulamada elde edilmiĢtir. Bunu azalan sıra ile 3.88 adet ile % 75 sulama ve 3.21 adet ile % 50 sulamaları izlemiĢtir. AraĢtırmada su tresine bağlı olarak bitkide dal sayısı azalmıĢtır.

ÇeĢit x Glutamik asit interaksiyonu bakımından en yüksek dal sayısı 5.17 adet ile Özkaynak çeĢidinde % 2’lik glutamik asit uygulamasında elde edilirken, en düĢük dal sayısı 2.92 adet ile yine Özkaynak çeĢidinde Kontrol uygulamasında tespit edilmiĢtir.

Çizelge 4.2. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin dal sayılarına ait ortalama değerleri

ÇeĢitler Sulama Dozları Glutamik Asit Dozları

Kontrol % 0.5 % 1 % 1.5 % 2 Ortalama ġahin % 50 2.75 2.75 3.00 3.25 3.25 3.00 % 75 3.00 3.50 3.25 4.00 4.75 3.70 % 100 3.50 4.25 4.25 4.75 5.50 4.45 Ortalama 3.08 ıj 3.50 ghı 3.50 ghı 4.00 c-g 4.50 bc 3.72 Emirbey % 50 3.25 3.00 3.50 3.50 3.75 3.40 % 75 3.75 3.75 4.00 4.50 4.50 4.10 % 100 4.25 4.00 5.00 5.25 5.00 4.70 Ortalama 3.75 e-h 3.58 ghı 4.17 b-f 4.42 bc 4.42 bc 4.07 Gölyazı % 50 3.25 3.25 3.00 3.25 3.50 3.25 % 75 3.50 3.50 3.75 4.50 4.25 3.90 % 100 4.50 4.25 4.75 5.25 5.00 4.75

Ortalama 3.75 e-h 3.67 fgh 3.83 d-h 4.33 bcd 4.25 b-e 3.97

Özkaynak % 50 2.50 2.75 3.00 3.50 4.25 3.20 % 75 2.50 3.00 3.50 4.75 5.25 3.80 % 100 3.75 4.50 4.25 5.75 6.00 4.85 Ortalama 2.92 j 3.42 hıj 3.58ghı 4.67 ab 5.17 a 3.95 ÇeĢitlerin Ortalaması % 50 2.94 2.94 3.13 3.38 3.69 3.21 c % 75 3.19 3.44 3.63 4.44 4.69 3.88 b % 100 4.00 4.25 4.56 5.25 5.38 4.69 a Ortalama 3.38 c 3.54 bc 3.77 b 4.35 a 4.58 a 3.93 4.2. Bitki Boyu

Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bitki boylarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.3’de, ortalama değerleri ise Çizelge 4.4’de verilmiĢtir. Bitki boyları bakımından çeĢit, glutamik asit uygulaması, sulama uygulaması, çeĢit x glutamik asit interaksiyonu ve çeĢit xsulama

(24)

interaksiyoundaki farklılıklar istatistiki olarak %1 ihtimal sınırında (p<0.01) önemli olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.3).

ÇeĢitler bakımından en yüksek bitki boyu 94.27 cm ile Özkaynak çeĢidinde tespit edilirken, azalan sırayla 91.72 cm ile Emirbey çeĢidi, 80.73 cm ile Gölyazı çeĢidi ve 75.82 cm ile ġahin çeĢidinde belirlenmiĢtir. Daha önce yapılan çalıĢmalarda bazı araĢtırıcılarda benzer sonuçları belirlemiĢlerdir (Lejeune-Henaut ve ark., 1992; Sarawat ve ark., 1994; Ceyhan, 2003; Ceyhan ve Avcı, 2005; Ceyhan ve ark., 2008; Ceyhan ve ark., 2012).

Çizelge 4.3. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bitki

boylarına ait varyans analizi

VK SD KT KO F Değeri

Toplam 239 44895.733

Tekerrür 3 249.233 83.078 3.273

ÇeĢit 3 13915.100 4638.367 182.757**

Glutamik Asit (GA) 4 3741.275 935.319 36.853**

Sulama 2 18383.958 9191.979 362.174** ÇeĢit x GA Ġnt. 12 2125.025 177.085 6.977** ÇeĢit x Sulama Ġnt. 6 938.275 156.379 6.162** GA x Sulama Ġnt. 8 306.625 38.328 1.510 ÇeĢit x GA x Sulama Ġnt. 24 743.975 30.999 1.221 Hata 177 4492.267 25.380 **: p<0.01

Sulama bakımından en yüksek bitki boyu 96.30 cm ile % 100 sulama seviyesinde belirlenirken, bunu azalan sırayla 85.74 cm ile % 75 sulama seviyesi ve 74.86 cm ile % 50 sulama seviyesi izlemiĢtir. Sulama seviyesi azaldıkça bitki boyu azalmaktadır.

Bitkilerde kurağa dayanıklılık bakımından toprak üstü bitki kütlesinin toleransı toprak altına göre daha düĢüktür. Bu çalıĢmada da bitki boyu sulama seviyesine bağlı olarak azalmıĢtır. Bitkilerde su eksikliğine bağlı olarak hücre bölünmesi, büyüme ve fotosentez gibi birçok faktör azalıĢ göstermektedir. Buna bağlı olarak ta bitkilerde vejetatif büyüme azalmaktadır (Özel ve ark., 2016). Kuraklık stresi bitki boyunun azalmasına neden olduğu birçok araĢtırıcı tarafından bildirilmektedir (Gallardo ve ark., 2003; Ceyhan ve ark., 2012; Özel ve ark., 2016).

Glutamik uygulaması bakımından çeĢitlerin bitki boyları en yüksek 91.81 cm ile % 2’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. Bunu azalan sıra ile 88.75 cm ile

(25)

% 1,5’lik glutamik asit uygulaması, 83.02 cm ile Kontrol uygulaması, 82.96 cm ile % 1’luk glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. En düĢük bitki boyu 81.63 ile % 0,5’lik glutamik asit uygulamasında tespit edilmiĢtir. Diğer bitkilerde Zewail (2014a) yaptığı çalıĢmada fasulyede, El-Ghamry ve ark. (2009b) baklada yaptıkları çalıĢmada ve Moraditochaee ve ark. (2012b) ise börülcede benzer sonuçlar saptamıĢlardır.

Çizelge 4.4. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bitki

boylarına ait ortalamaları

ÇeĢitler Sulama Dozları Glutamik Asit Dozları

Kontrol % 0.5 % 1 % 1.5 % 2 Ortalama ġahin % 50 67.25 65.50 69.50 69.50 71.00 68.55 h % 75 72.25 75.00 76.75 76.25 80.00 76.05 g % 100 83.75 81.25 84.75 81.00 83.50 82.85 e Ortalama 74.42 ghı 73.92 hı 77.00 fgh 75.58 ghı 78.17 fg 75.82 d Emirbey % 50 74.25 79.25 78.75 78.25 83.00 78.70 fg % 75 83.25 83.50 97.25 98.50 100.00 92.50 cd % 100 99.25 99.50 107.75 106.25 107.00 103.95 b Ortalama 85.58 e 87.42 e 94.58 bc 94.33bc 96.67 b 91.72 b Gölyazı % 50 71.00 66.25 65.50 77.00 76.00 71.15 h % 75 78.75 75.50 69.25 87.25 88.25 79.80 ef % 100 89.25 85.50 81.25 99.75 100.50 91.25 d Ortalama 79.67 f 75.75 fghı 72.00 ı 88.00 e 88.25 e 80.73 c Özkaynak % 50 83.25 79.00 74.25 83.50 85.25 81.05 ef % 75 92.25 89.00 88.75 98.00 105.00 94.60 c % 100 101.75 100.25 101.75 109.75 122.25 107.15 a Ortalama 92.42 cd 89.42 de 88.25 e 97.08 b 104.17 a 94.27 a ÇeĢitlerin Ortalaması % 50 73.94 72.50 72.00 77.06 78.81 74.86 c % 75 81.63 80.75 83.00 90.00 93.31 85.74 b % 100 93.50 91.63 93.88 99.19 103.31 96.30 a Ortalama 83.02 c 81.63 c 82.96 c 88.75 b 91.81 a 85.63

ÇeĢit x glutamik asit uygulaması ortalaması olarak en yüksek bitki boyu 104.17 cm ile Özkaynak çeĢidinde % 20’lik glutamik asit uygulamasında belirlenmiĢtir. En düĢük bitki boyu ise 72.00 cm ile Gölyazı çeĢidinde %10’luk glutamik asit uygulamasında tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.4).

ÇeĢit x sulama interaksiyonu ortalamalarına bakıldığında en yüksek bitki boyu yine Özkaynak çeĢidinde 107.15 cm ile % 100 sulama seviyesinde elde edilirken, en düĢük bitki boyu ġahin çeĢidinde 68.55 cm ile % 50 sulama seviyesinde belirlenmiĢtir (Çizelge 4.4).

(26)

4.3. Bakla Sayısı

Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bakla sayılarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.5’de, ortalama değerleri ise Çizelge 4.6’da verilmiĢtir. Bakla sayıları bakımından çeĢit, glutamik asit uygulaması, sulama uygulaması, çeĢit x glutamik asit interaksiyonu ve çeĢit x sulama interaksiyonu ve çeĢit x glutamik asit x sulama interaksiyonundaki farklılıklar istatistiki olarak %1 ihtimal sınırında (p<0.01) ve glutamik asit x sulama interaksiyonundaki farklılıklar istatistiki olarak %5 ihtimal sınırında (p<0.05) önemli olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.5).

ÇeĢitler bakımından en yüksek bakla sayısı 25.45 adet ile Emirbey çeĢidinde tespit edilirken, azalan sırayla 21.80 adet ile ġahin çeĢidi, 20.70 adet ile Özkaynak çeĢidi ve 19.80 adet ile Gölyazı çeĢidinde belirlenmiĢtir. Bitkide bakla sayısını inceleyen Lejeune-Henaut ve ark. (1992); Sarawat ve ark. (1994); Ceyhan ve Önder (2001); Ceyhan (2003); Ceyhan ve Avcı (2005); Ceyhan ve Avcı (2007); Ceyhan ve ark. (2008); AvcI ve ark. (2012); Ceyhan ve Kahraman (2013)’nın bulguları ile bu araĢtırma sonuçları arasında büyük oranda benzerlikler bulunmaktadır.

Çizelge 4.5 Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bakla

sayılarına ait varyans analiz

VK SD KT KO F Değeri

Toplam 239 2796.063

Tekerrür 3 6.946 2.315 2.573

ÇeĢit 3 1107.413 369.138 410.142**

Glutamik Asit (GA) 4 290.625 72.656 80.727**

Sulama 2 744.375 372.188 413.531** ÇeĢit x GA Ġnt. 12 273.442 22.787 25.318** ÇeĢit x Sulama Ġnt. 6 67.825 11.304 12.560** GA x Sulama Ġnt. 8 14.500 1.813 2.014* ÇeĢit x GA x Sulama Ġnt. 24 131.633 5.485 6.094** Hata 177 159.304 0.900 *: p<0.05, **: p<0.01

Sulama bakımından en yüksek bakla sayısı 24.06 ile % 100 sulama seviyesinde belirlenirken, bunu azalan sırayla 22.00 adet ile % 75 sulama seviyesinde ve 19.75 adet ile % 50 sulama seviyesinde elde edilmiĢtir. Kuraklık stresi bitkide bakla sayısının azalmasına neden olduğu daha önce yapılan çalıĢmalarda bildirilmiĢtir (Gallardo ve ark., 2003; Liu ve ark., 2005a).

(27)

Glutamik uygulaması bakımından çeĢitlerin bakla sayıları en yüksek 23.38 adet ile % 2’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. Bunu azalan sıra ile 22.90 adet ile % 1,5’lik glutamik asit uygulaması, 21.90 adet ile % 1’luk glutamik asit uygulaması, 21.15 adet ile % 0,5’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. En düĢük bakla sayısı 20.38 adet ile Kontrol uygulamasında tespit edilmiĢtir. Amino asit uygulamalarının Zahir ve ark. (2010a), Zewail (2014a) fasulyede, El-Ghamry ve ark. (2009b) baklada ve Moraditochaee ve ark. (2012a) ise börülcede bitkide bakla sayısını etkilediği belirtmiĢtir.

Çizelge 4.6. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bakla

sayılarına ait ortalamalar

ÇeĢitler Sulama Glutamik Asit Dozları

Kontrol % 0.5 % 1 % 1.5 % 2 Ortalama ġahin % 50 18.00 17.75 19.75 20.25 22.50 19.65 fg % 75 22.50 21.00 22.75 22.00 23.00 22.25 d % 100 22.75 23.75 23.50 23.00 24.50 23.50 c Ortalama 21.08 fgh 20.83 gh 22.00 de 21.75 ef 23.33 bc 21.80 b Emirbey % 50 20.50 22.00 22.75 23.75 23.00 22.40 d % 75 22.75 23.50 27.25 26.25 26.75 25.30 b % 100 25.00 26.50 30.25 30.50 31.00 28.65 a Ortalama 22.75 cd 24.00 b 26.75 a 26.83 a 26.92 a 25.45 a Gölyazı % 50 16.50 17.00 17.25 18.25 19.00 17.60 h % 75 17.25 18.50 17.50 23.25 23.25 19.95 ef % 100 17.75 19.75 19.75 26.25 25.75 21.85 d Ortalama 17.17 j 18.42 ı 18.17 ı 22.58 cd 22.67 cd 19.80 d Özkaynak % 50 18.00 19.75 19.75 19.50 19.75 19.35 g % 75 21.00 21.25 20.25 19.75 20.25 20.50 e % 100 22.50 23.00 22.00 22.00 21.75 22.25 d Ortalama 20.50 h 21.33 efg 20.67 gh 20.42 h 20.58 gh 20.70 c ÇeĢitlerin Ortalaması % 50 18.25 h 19.13 g 19.88 f 20.44 ef 21.06 e 19.75 c % 75 20.88 e 21.06 e 21.94 d 22.81 c 23.31 bc 22.00 b % 100 22.00 d 23.25 bc 23.88 b 25.44 a 25.75 a 24.06 a Ortalama 20.38 e 21.15 d 21.90 c 22.90 b 23.38 a 21.94 Glutamik asit x sulama interaksiyonu bakımından en yüksek bakla sayısı 25.75 adet ile % 20’lik glutamik asit uygulaması ile birlikte %100 sulama seviyesinde elde edilirken, en düĢük 18.25 adet ile Kontrol uygulaması ile birlikte % 50 sulama seviyesinde belirlenmiĢtir.

ÇeĢit x glutamik asit uygulaması ortalaması olarak en yüksek bakla sayısı 26.92 adet ile Emirbey çeĢidinde % 2’lik glutamik asit uygulamasında belirlenmiĢtir. En

(28)

düĢük bakla sayısı ise 17.17 adet ile Gölyazı çeĢidinde Kontrol uygulamasında tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.6).

ÇeĢit x sulama interaksiyonu ortalamalarına bakıldığında en yüksek bakla sayısı yine Emirbey çeĢidinde 28.65 adet ile % 100 sulama seviyesinde elde edilirken, en düĢük bakla sayısı Gölyazı çeĢidinde 17.60 adet ile % 50 sulama seviyesinde belirlenmiĢtir (Çizelge 4.6).

ÇeĢit x glutamik asit x sulama interaksiyonu ortalamaları incelendiğinde, en yüksek bakla sayısı Emirbey çeĢidinde 31.00 adet ile % 2’lik glutamik asit ve % 100 sulama uygulamasında tespit edilirken, en düĢük bakla sayısı Gölyazı çeĢidinde 16.50 adet ile Kontrol ve % 50 sulama uygulamasında belirlenmiĢtir (Çizelge 4.6).

4.4. Bitkide Tane Sayısı

Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bitkide tane sayılarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.7’de, ortalama değerleri ise Çizelge 4.8’de verilmiĢtir. Bitkide tane sayıları bakımından çeĢit, glutamik asit uygulaması, sulama uygulaması, çeĢit x glutamik asit interaksiyonu, çeĢit x sulama interaksiyonu, glutamik asit x sulama interaksiyonu ve çeĢit x glutamik asit x sulama interaksiyonundaki farklılıklar istatistiki olarak %1 ihtimal sınırında (p<0.01) önemli olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.7).

Çizelge 4.7. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bitkide

tane sayılarına ait varyans analizi

VK SD KT KO F Değeri

Toplam 239 81777.796

Tekerrür 3 119.713 39.904 1.228

ÇeĢit 3 38944.146 12981.382 399.564**

Glutamik Asit (GA) 4 6615.692 1653.923 50.907**

Sulama 2 16333.908 8166.954 251.377** ÇeĢit x GA Ġnt. 12 7002.375 583.531 17.961** ÇeĢit x Sulama Ġnt. 6 2086.692 347.782 10.705** GA x Sulama Ġnt. 8 964.883 120.610 3.712** ÇeĢit x GA x Sulama Ġnt. 24 3959.850 164.994 5.079** Hata 177 5750.538 32.489 **: p<0.01

ÇeĢitler bakımından en yüksek bitkide tane sayısı 177.45 adet ile Emirbey çeĢidinde tespit edilirken, azalan sırayla 158.43 adet ile ġahin çeĢidi, 148.23 adet ile Özkaynak çeĢidi ve 144.67 adet ile Gölyazı çeĢidi takip etmiĢtir. Denemeden elde

(29)

ettiğimiz araĢtırma sonuçlarımızla Ceyhan ve Kahraman (2013)’nın bulguları uyum içerisinde yer almaktadır.

Sulama bakımından en yüksek bitkide tane sayısı 166.89 adet ile % 100 sulama seviyesinde belirlenirken, bunu azalan sırayla 157.98 adet ile % 75 sulama seviyesi ve 146.73 adet ile % 50 sulama seviyesi takip etmiĢtir.

Çizelge 4.8. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin bitkide

tane sayılarına ait varyans analizi

ÇeĢitler Sulama Glutamik Asit Dozları

Kontrol % 0.5 % 1 % 1.5 % 2 Ortalama ġahin % 50 135.00 128.50 150.25 152.25 149.25 143.05 g % 75 170.25 153.25 164.75 166.25 159.00 162.70 d % 100 171.75 171.25 168.25 172.25 164.25 169.55 c Ortalama 159.00 ef 151.00 hı 161.08 def 163.58 de 157.50 fg 158.43 b Emirbey % 50 161.50 158.25 168.50 169.25 167.75 165.05 d % 75 172.00 160.00 182.50 182.00 188.50 177.00 b % 100 185.00 174.75 190.00 198.75 203.00 190.30 a Ortalama 172.83 c 164.33 d 180.33 b 183.33 ab 186.42 a 177.45 a Gölyazı % 50 125.50 130.50 133.00 140.25 148.25 135.50 h % 75 134.50 132.50 136.50 151.75 169.25 144.90 fg % 100 149.50 139.25 139.25 166.00 174.00 153.60 e Ortalama 136.50 k 134.08 k 136.25 k 152.67 h 163.83 d 144.67 d Özkaynak % 50 142.25 151.75 143.75 135.75 143.00 143.30 g % 75 146.25 145.50 154.25 142.50 148.00 147.30 f % 100 153.50 142.25 165.00 162.25 147.50 154.10 e Ortalama 147.33 ıj 146.50 ıj 154.33 gh 146.83 ıj 146.17 j 148.23 c ÇeĢitlerin Ortalaması % 50 141.06 h 142.25 h 148.88 fg 149.38 fg 152.06 ef 146.73 c % 75 155.75 de 147.81 g 159.50 cd 160.63 c 166.19 b 157.98 b % 100 164.94 b 156.88 cd 165.63 b 174.81 a 172.19 a 166.89 a Ortalama 153.92 c 148.98 d 158.00 b 161.60 a 163.48 a 157.20 Glutamik uygulaması bakımından çeĢitlerin bitkide tane sayıları en yüksek 163.48 adet ile % 2’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. Bunu azalan sıra ile 161.60 adet ile % 1,5’lik glutamik asit uygulaması, 158.00 adet ile % 1’luk glutamik asit uygulaması, 153.92 adet ile Kontrol uygulamasında elde edilmiĢtir. En düĢük bitkide tane sayısı 148.98 adet ile % 0,5’lik glutamik asit uygulamasında tespit edilmiĢtir. Bizim araĢtırma sonuçlarına benzer sonuçlar fasulye bitkisinde Zahir ve ark. (2010a) ve Zewail (2014a) tarafından tespit edilmiĢtir.

Glutamik asit x sulama interaksiyonu bakımından en yüksek bitkide tane sayısı 174.81 adet ile % 1,5’lik glutamik asit uygulaması ile birlikte % 100 sulama seviyesinde

(30)

elde edilirken, en düĢük 141.06 adet ile Kontrol uygulaması ile birlikte % 50 sulama seviyesinde belirlenmiĢtir.

ÇeĢit x glutamik asit uygulaması ortalaması olarak en yüksek bitkide tane sayısı 186.42 adet ile Emirbey çeĢidinde % 2’lik glutamik asit uygulamasında belirlenmiĢtir. En düĢük bitkide tane sayısı ise 136.50 adet ile Gölyazı çeĢidinde Kontrol uygulamasında tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.8).

ÇeĢit x sulama interaksiyonu ortalamalarına bakıldığında en yüksek bitkide tane sayısı yine Emirbey çeĢidinde 190.30 adet ile % 100 sulama seviyesinde elde edilirken, en düĢük bitkide tane sayısı Gölyazı çeĢidinde 135.50 adet ile % 50 sulama seviyesinde belirlenmiĢtir (Çizelge 4.8).

ÇeĢit x glutamik asit x sulama interaksiyonu ortalamaları incelendiğinde, en yüksek bitkide tane sayısı Emirbey çeĢidinde 203.00 adet ile % 2’lik glutamik asit ve % 100 sulama uygulamasında tespit edilirken, en düĢük bitkide tane sayısı Gölyazı çeĢidinde 125.50 adet ile Kontrol ve % 50 sulama uygulamasında belirlenmiĢtir (Çizelge 4.8).

4.5. Baklada Tane Sayısı

Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin baklada tane sayılarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.9’da, ortalama değerleri ise Çizelge 4.10’da verilmiĢtir. Baklada tane sayıları bakımından çeĢit, glutamik asit uygulaması, çeĢit x glutamik asit interaksiyonu, çeĢit x sulama interaksiyonu ve çeĢit x glutamik asit x sulama interaksiyonundaki farklılıklar istatistiki olarak %1 ihtimal sınırında (p<0.01) ve glutamik asit x sulama interaksiyonundaki farklılıklar istatistiki olarak %5 ihtimal sınırında (p<0.05) önemli olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.9).

ÇeĢitler bakımından en yüksek baklada tane sayısı 5.44 adet ile ġahin çeĢidinde tespit edilirken, azalan sırayla 5.43 adet ile Emirbey çeĢidi, 5.42 adet ile Gölyazı çeĢidi ve 5.25 adet ile Özkaynak çeĢidi izlemiĢtir. ÇalıĢmadan elde ettiğimiz araĢtırma sonuçlarımızla Ceyhan (2003); Ceyhan ve Avcı (2005); Ceyhan ve Kahraman (2013)’nın bulguları büyük oranda benzerlik göstermektedir.

(31)

Çizelge 4.9. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin baklada

tane sayılarına ait varyans analiz

VK SD KT KO F Değeri

Toplam 239 46.122

Tekerrür 3 0.264 0.088 0.774

ÇeĢit 3 1.467 0.489 4.298**

Glutamik Asit (GA) 4 4.596 1.149 10.095**

Sulama 2 0.527 0.263 2.314 ÇeĢit x GA Ġnt. 12 6.133 0.511 4.491** ÇeĢit x Sulama Ġnt. 6 2.580 0.430 3.778** GA x Sulama Ġnt. 8 1.917 0.240 2.106* ÇeĢit x GA x Sulama Ġnt. 24 8.494 0.354 3.110** Hata 177 20.143 0.114 *: p<0.05. **: p<0.01

Çizelge 4.10. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin baklada

tane sayılarına ait ortalamalar

ÇeĢitler Sulama Glutamik Asit Dozları

Kontrol % 0.5 % 1 % 1.5 % 2 Ortalama ġahin % 50 5.28 5.00 5.55 5.55 4.85 5.25 cd % 75 5.83 5.40 5.50 5.75 5.15 5.53 ab % 100 5.80 5.55 5.48 5.78 5.08 5.54 ab Ortalama 5.63 abc 5.32 d-g 5.51 bcd 5.69 ab 5.03 h 5.44 a Emirbey % 50 5.93 5.43 5.65 5.45 5.58 5.61 a % 75 5.75 5.10 5.25 5.43 5.55 5.42 abc % 100 5.83 5.08 5.00 5.20 5.25 5.27 cd Ortalama 5.83 a 5.20 e-h 5.30 d-h 5.36 c-f 5.46 b-e 5.43 a

Gölyazı % 50 5.20 5.35 5.38 5.50 5.73 5.43 abc % 75 5.48 5.00 5.53 4.83 5.60 5.29 cd % 100 6.15 5.03 5.05 4.83 5.20 5.25 cd Ortalama 5.61 abc 5.13 fgh 5.32 d-g 5.05 gh 5.51 bcd 5.32 ab Özkaynak % 50 5.70 5.68 5.28 4.93 5.25 5.37 bc % 75 5.05 4.95 5.65 5.23 5.35 5.25 cd % 100 5.05 4.48 5.68 5.55 4.93 5.14 d Ortalama 5.27 d-h 5.03 h 5.53 bcd 5.23 efgh 5.18 fgh 5.25 b ÇeĢitlerin Ortalaması % 50 5.53 ab 5.36 b 5.46 b 5.36 b 5.35 b 5.41 % 75 5.53 ab 5.11 cd 5.48 ab 5.31 bc 5.41 b 5.37 % 100 5.71 a 5.03 d 5.30 bc 5.34 bc 5.11 cd 5.30 Ortalama 5.59 a 5.17 c 5.41 b 5.33 b 5.29 bc 5.36

Sulama bakımından en yüksek baklada tane sayısı 5.41 adet ile % 50 sulama seviyesinde belirlenirken, bunu azalan sırayla 5.37 adet ile % 75 sulama seviyesi ve

(32)

5.30 adet ile % 100 sulama seviyesi takip etmiĢtir. Diğer özelliklerin aksine bu çalıĢmada baklada tane sayısı kuraklık stresi ile azda olsa artıĢ göstermiĢtir.

Glutamik uygulaması bakımından çeĢitlerin baklada tane sayıları en yüksek 5.59 adet ile Kontrol uygulamasında elde edilmiĢtir. Bunu azalan sıra ile 5.41 adet ile % 1’luk glutamik asit uygulaması, 5.33 adet ile % 1,5’lik glutamik asit uygulaması, 5.29 adet ile % 2’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. En düĢük bitkide tane sayısı 5.17 adet ile % 0,5’lik glutamik asit uygulamasında tespit edilmiĢtir. Bizim araĢtırma sonuçlarına benzer sonuçlar fasulye bitkisinde Zahir ve ark. (2010a) ve bakla bitkisinde ise El-Ghamry ve ark. (2009b) tarafından tespit edilmiĢtir.

Glutamik asit x sulama interaksiyonu bakımından en yüksek baklada tane sayısı 5.71 adet ile Kontrol uygulaması ile birlikte % 100 sulamada elde edilirken, en düĢük 5.03 adet ile % 0,5’lik glutamik asit uygulaması ile birlikte % 100 sulamada belirlenmiĢtir.

ÇeĢit x glutamik asit uygulaması ortalaması olarak en yüksek baklada tane sayısı 5.83 adet ile Emirbey çeĢidinde Kontrol uygulamasında belirlenmiĢtir. En düĢük baklada tane sayısı ise 5.03 adet ile ġahin çeĢidinde % 2’lik glutamik asit uygulamasında ve Özkaynak çeĢidinde % 0,5’lik glutamik asit uygulamasında tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.10).

ÇeĢit x sulama interaksiyonu ortalamalarına bakıldığında en yüksek baklada tane sayısı yine Emirbey çeĢidinde 5.61 adet ile % 50 sulama seviyesinde elde edilirken, en düĢük baklada tane sayısı Özkaynak çeĢidinde 5.14 adet ile % 100 sulama seviyesinde belirlenmiĢtir (Çizelge 4.10).

ÇeĢit x glutamik asit x sulama interaksiyonu ortalamaları incelendiğinde, en yüksek baklada tane sayısı Gölyazı çeĢidinde 6.15 adet ile Kontrol ve % 100 sulama uygulamasında tespit edilmiĢtir. En düĢük baklada tane sayısı Özkaynak çeĢidinde 4.48 adet ile % 0,5’lik glutamik asit ve % 100 sulama uygulamasında belirlenmiĢtir (Çizelge 4.10).

4.6. Biyolojik Verim

Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin biyolojik verimlerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.11’de, ortalama değerleri ise Çizelge 4.12’de verilmiĢtir. Biyolojik verimleri bakımından çeĢit, glutamik asit uygulaması, sulama uygulaması, çeĢit x glutamik asit interaksiyonu ve çeĢit x

(33)

sulama interaksiyonundaki farklılıklar istatistiki olarak %1 ihtimal sınırında (p<0.01) önemli olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.11).

ÇeĢitler bakımından en yüksek biyolojik verim 77.30 g/bitki ile Emirbey çeĢidinde tespit edilirken, azalan sırayla 69.91 g/bitki ile ġahin çeĢidi, 58.42 g/bitki ile Gölyazı çeĢidi ve 57.42 g/bitki ile Özkaynak çeĢidi takip etmiĢtir. Bu çalıĢmada elde ettiğimiz araĢtırma bulguları ile Sarawat ve ark. (1994); Ceyhan (2003)’nın bulguları büyük oranda paralellik içerisinde yer almaktadır.

Sulama uygulaması yönünden biyolojik verimi en yüksek 73.35 g/bitki ile % 100 sulama seviyesinde elde edilirken, azalan sırayla 66.47 g/bitki ile % 75 sulama seviyesi ve 57.48 g/bitki ile % 50 sulama seviyesi takip etmiĢtir. Kuraklık stresi arttıkça bitkinin biyolojik verimi azalmıĢtır.

Bitkilerde su eksikliğine bağlı olarak hücre bölünmesi, büyüme ve fotosentez gibi birçok faktör azalıĢ göstermektedir. Buna bağlı olarak ta bitkilerde vejetatif büyüme azalmaktadır (Özel ve ark., 2016). Bu çalıĢmada olduğu gibi bitkilerde kuraklığa bağlı olarak toprak üstü bitki kütlesinin azaldığı birçok araĢtırıcı tarafından bildirilmektedir (Gallardo ve ark., 2003; Ceyhan ve ark., 2012; Özel ve ark., 2016).

Çizelge 4.11. Farklı dozlarda glutamik asit ve sulama uygulaması ile ekilen bezelye çeĢitlerinin biyolojik

verimlerine ait varyans analizi

VK SD KT KO F Değeri

Toplam 239 29453.175

Tekerrür 3 12.852 4.284 0.547

ÇeĢit 3 16430.547 5476.849 698.792**

Glutamik Asit (GA) 4 707.558 176.890 22.569**

Sulama 2 10137.969 5068.985 646.752** ÇeĢit x GA Ġnt. 12 409.150 34.096 4.350** ÇeĢit x Sulama Ġnt. 6 206.210 34.368 4.385** GA x Sulama Ġnt. 8 22.610 2.826 0.361 ÇeĢit x GA x Sulama Ġnt. 24 139.024 5.793 0.739 Hata 177 1387.255 7.838 **: p<0.01

Glutamik asit uygulaması bakımından çeĢitlerin biyolojik verimi en yüksek 67.72 g/bitki ile % 2’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. Bunu azalan sıra ile 67.39 g/bitki ile % 1,5’lik glutamik asit uygulaması, 66.14 g/bitki ile % 1’luk glutamik asit uygulaması, 64.16 g/bitki ile % 0,5’lik glutamik asit uygulamasında elde edilmiĢtir. En düĢük biyolojik verim 63.41 g/bitki ile Kontrol uygulamasında tespit edilmiĢtir.

Şekil

ġekil 1. Sera denemelerinden görünüĢler
Çizelge  4.1.  Farklı  dozlarda  glutamik  asit  ve  sulama  uygulaması  ile  ekilen  bezelye  çeĢitlerinin  dal  sayılarına ait varyans analizi
Çizelge  4.2. Farklı  dozlarda  glutamik  asit  ve  sulama  uygulaması  ile  ekilen  bezelye  çeĢitlerinin  dal  sayılarına ait ortalama değerleri
Çizelge  4.3.  Farklı  dozlarda  glutamik  asit  ve  sulama  uygulaması  ile  ekilen  bezelye  çeĢitlerinin  bitki  boylarına ait varyans analizi
+7

Referanslar

Benzer Belgeler

Mutasyon sonucunda genetik yapıda meydana gelen değişiklikler ana canlının fenotipinde gözlenemez, ancak bu canlının yavrularında ortaya çıkabilir.. Yüksek sıcaklık (45°C

Sevsay, on yıl sü­ rekli öğrencisi olmuş, ölünceye dek onunla mektuplaşmış, tıp doktoru oldu­ ğu için biryönden de Cemal Bey’in has­ talıklarıyla ilgilenmiş,

Başta sağlık personeli olmak üzere hastanedeki tüm personelde aşırı yorgunluk, stres, yabancılaşma, çatışma ve tükenmişliğin artması sonucunda hastaların

Çizelge 4.1 Tuz stresi altında yetiĢtirilen kavun genotiplerinden ve bunların kontrollerinden elde edilen fide yaĢ ağırlığı ortalamaları (g),

Hedef Genlerin mRNA Ekspresyonun Optimizasyonu ve Analizi: Elde edilen cDNA'lar kalıp olarak kullanılarak, antikor sıra analizi sonrasında 2 kat ve üzeri çıkan

Genel olarak kısa dönem Phillips eğrisi analizinde, işsizlik oranı ile enflasyon arasında negatif yönlü bir ilişki olmasına rağmen uzun dönem analizinde iki

Aksine Ebû Bekir Mâlikî, onun Maliki fıkhını benimsediğini, ancak kendisinin doğru olduğunu düşündüğü meselelerde zaman zaman Irak ehlinin görüşlerine (ehl-i

Bununla birlikte Şah İsmail’in İmam-ı Zaman’ın vekili olduğu, İmam’ın dönüşünde devletin sahibine teslim edileceği, dolayısıyla devletinin de hak ve meşru