Yeni Türk y. 3, S. 6, 2011. s. 193-218
SU
UNSURLAR,
ANAÖRGELER
VE
Mahfuz Zariç*
Özet: Hüseyin Su, Cumhuriyet dönemi "Yeni Gelenekçiler"
bugüne kadar Tüneller, Ana Yemeni ve Halleri dört öykü toplam yirmi yedi öykü-sü Bu makalede öykülerinde yer alan yol, arama, dö-yeniden ve ölüm mitlerini; ritüeller ve anaörgeler/leitmotivleri; hayal, mektup, gül, kitap, muska ve güvercin gibi sembolik olan
edebiyatta çerçevesinde ele inceledik.
Anahtar Kelimeler: Hüseyin Su, öykü, mitik unsurlar, leitmotiv, motif.
MYTHCAL ELEMENTS AND LEITMOTIVS IN THE STORIES OF SU
Abstract: Hüseyin Su is mentioned among the "Neo-Traditionalists" in the republican Turkish storytelling. The author has a total of 27 stories published in his four story bo-oks titled Tüneller, Ana Yemeni and Halleri. In this article it is analyzed how the author workes through such myths as road, search, return/rebirth and death; rituals and leitmotivs; and such elements of symbolic value as dreaming, let-ter, rose, crate, book, talisman and pidgeon within the conception of adherence to tradi-tion in literature.
Keywords: Hüseyin Su, story, mythic elements, leitmotiv, motif.
Hüseyin Su, Cumhuriyet dönemi 1960
"Yeni Gelenekçiler'' veya "Yeni Dönemi" olarak
lan hikaye güçlü temsilcilerindendir.1 Hüseyin Su,
mo-dem tekniklerinin tüm modem
öykülerinin deneme, inceleme ve da
bugüne kadar Tüneller, Ana
Gül-Yemeni ve Halleri dört öykü yer
top-lam yirmi yedi öyküsü
öykü-lerini dikkate alarak onun öykü zengin anlam katmanla-mitler, motifler, ritüeller gibi sembol ve
nesneler-den "Yeni gözler
önüne sermeye bu makalede büyük ölçüde "Hüseyin Su Hayah, Sanah ve Eserleri"2 tezden
Yazar kaleme pek çok makalenin iki
de lisans tezi Hüseyin Su üzerine en
kap-biri birçok akademisyen ve yazar
kaleme bir araya Ömer Lekesiz ve
Ke-mal Aykut Hüseyin Su
da gibi kitap, edebiyat dergisinin
"Hüse-yin Su yer alan tamamlayan
ma-kale ve albüm bölümlerinden Mehtap
ait bir da Hüseyin Su 'na
Hüseyin Su bir araya makalelerde Nurullah
Çetin, hikayelerinin belirgin özelliklerine dikkatleri
çek-öykülerde tematik ilgilere öykü de
tematik "(Hüseyin Su) bilge bir hikayeci
liyor ... kötülükleri, çirkinlikleri
sergilemek-ten çok, çözümü, iyiyi, ve güzeli ve
iyimser bir hikayeci; bir yönüyle gerçek bir Anadolu ve kasaba
hikayeci-si. "4 tespitlerinde Hilmi Uçan, Yoksul Bir
Ana" Hüseyin Su'nun "Ana
öy-küsünü göstergebilimsel bir dört temel alhnda
ele metindeki eyleyenler modeline göre çözümle-.
Öyküler yahut Hüseyin Su'nun
Gül-Yemeni Öykülerde makalesinde;
"Bir edebiyat eserinde dört bulunabilir: bilgi (fikir)
pratik ekonomik ve estetik hareketle
Hüseyin Su öykülerini de bu
tas-nife göre tematik olarak Fikret Uslucan, "Modern
Ha-yahn Göremedikleri yahut
Dedelerimi-zin Sakal Hüseyin Su'nun
TÜRK
SU
UNSURLAR,ANAÖRGELER VE
Çok kabul edilen edebi metinleri anlamak için
okuma yöntemleri gibi edebiyat
incelemele-rinde dört temel Bunlar, eseri dönem ve
sosyal çevreyle eseri izaha
eseri okurla bir de edebi metnin
kendisini merkeze alan metin merkezli Esere dönük
inceleme ve XX. ilk sonra Rus
Yeni
ötesi gibi edebiyat günümüze kadar
Bu kuramlara göre, sanat eserini
dan özellik, eserin kendi düzeninde bulunur.6 Söz konusu
dört edebi merkeze alan biçimci "Yeni
esere öncelikle estetik belirtmek, esere birlik
ögeleri saptamak, simgeleri yonunlamak ve eserin derin
bulup güder. Yeni sanat
anla-göre okumaya romanlar, öyküler dünya
da, hayat dönem ve insan
gerçekleri Sanat eserleri bize
ve bu gerçeklerden ötürü Kendi kendine
ye-terli olan edebiyat eserinin için gerekli bütün
veri-ler eserin kendinde var metnin ve
olmayan ölçütlere gereksiz ve yersizdir.
Yeni metin, dil ögeleri ele ve
metinde bu ögeler incelenir. Metin, eserin
tema-olay ör-güsü, imgeler, ton ve simgeler incelenir. Bunlar teknikle
ilgili eserin kendine özgü meydana
ge-tirir. bu gibi ögelerin eserin içinde
oy-rolü, bütüne eserin ilk fark
edilmeyen yönlerini, ince zenginliklerini ortaya maya
Her eserin malzemesinin bir halinde
yollardan yeni sanat eserlerine
uygulana-cak bir anahtar bulunmaz. Yeni romana zaman
da ona daha çok dramatik bir gibi
imge-lerine, simgeimge-lerine, tekrarlanan motiflerine bu metnin zenginliklerini ve belirtmeyi hedefler.8
Sonuç olarak, Yeni esere estetik
belirtmek, esere birlik ögeleri saptamak, simgeleri
yo-rumlamak ve eserin derin bulup güder.
Motif, leitmotiv, sembol gibi edebi terimler için veya
ben-zer pek çok S. Kemal
ca kökenli motif için; "Kompozisyon konusu, bir eseri ortaya
temel istek. Konuluk; konu olarak fikir. Eserlerde küçük
farklarla yahut aynf tekrarlanan ... "9 derken halk
bi-limi S. Thompson; "Motif bir masaldaki en küçük unsur
olup, bu unsur gelenekte sürekli bir var gücüne sahiptir. Bu güce
sahip olabilmek için bu unsur ve bir sahip
ol-mak "10 der ve kötülük eden anneyi"
mo-tif örnek olarak gösterir. Gürsel Aytaç ise; "(Alm.
Mo-tiv, Lat. Harekete geçirici neden Edebiyat eserlerinde tipik
hale bu nedenle de gösterir. Mesela zengin
yoksul ya da iki kalan erkek."11
getirir.
Anaörge/leitmotiv için Nurullah Çetin; "Anaörge
[leit-motive, motif, ana motif, gong ifade] belli yerlerinde ana
ya da yan iletileri üzere tekrar edilen simgesel
deki kelime, ifade, cümle, gibi dil "12 demektedir.
Simge/ sembol, ise özellikle sembolist
kelime-ye yüklemek istedikleri anlamlar yüzünden adeta namayacak bir kelime olarak
"Simge: Simge, 'sembol', 'timsal', demektir. 'Temsili ve temsili istia-re'ler de birer simgedir. Simge unsurlar, olgular ve
olaylar sezgiye, akla, zekaya benzerlik,
ve ilgiler kurmakbr."13 "Üzerine soyut bir anlam, bir
somut bir Anlam yükleme bir topluluk, bir çevre adeta
or-bir gibi Bu nedenle simge bir tam
imgeden ya da yola onun duyularla
görüntü-sünün yatan genel anlam yönelir."14
Hikayenin gayesi ve üzerine Mehmet Kaplan; "Hikaye
tahlillerinin gayesi, bu hikayelerde tasvir edilen içinde
ya-zaman, mekan, sosyal çevre, duygu ve ortaya
koy-bu unsurlar, hikayenin de
kil ederler. Burada hayat ile sanat adeta Hikayeci ne kadar
derinden kavrasa, eser de o kadar zengin ve güzel olur. "15 der.
TÜRK
cek imajlar, benzetmeler, leitmotivler, göndermeler ve sembol
nes-neler ele bu unsurlardan estetik
bü-tünlük içinde gözlemlemekteyiz.
Hüseyin Su, söz konusu eserin
bütünü-ne için edebi birer malzemesi olarak
kullan-"Eser, 'malzeme'den vücuda
getiren 'malzeme' öykülerdeki bu türden
malzemelerin de kendilerinden gibi öyküdeki
biçimlerinden ve üstlendikleri de
kaynaklan-1. UNSURLAR
Yol ve Arama Miti
Edebi eserleri olarak incelerken üzerinde durulan unsur-lardan birisi de mitik
"Mit, öteden beri zaman, tarih, bilim, felsefe, alegori veya hakikat'in
olarak Mitin edebiyat teorisi önemli olan
taraf-lan bir imaj veya tablo sosyal tabiatüstü (gerçek veya
tahkiyeli bir veya hikaye karakteri
ve-ya evrensel zamana olmayan ideallerimizin zaman içerisinde ge-çen gibi sembolik bir temsili, bir program veya öbür dünya-daki hayatla ilgili mistik 17
Hüseyin Su, öykü türünü ve kendi öykücülük
anla-anlahrken yolculuk söylemektedir:
"Kendi içimizden sorumluluk yüklü uzun bir katarla, bir ucu bilinmeyen içinden; tünellerden, ova-lardan, gecelerden ve gündüzlerden geçerek kendi izimizi sürmek,
insa-mahrem
nnda huzur bulmak, duru bir sesiyle
bulan-bdan, bungudan kurtulmak. Öykü, yazmaktan çok, yeniden ku-rarak
Bu arama miti ile de Hüseyin
Su'nun birçok öyküsünde öykü bir içindedir.
bir genç ölüm olan
köye giden bir genç veya
uyum-lu gibi gözüken çift, Hüseyin Su öykülerinin içindeki
lerindendirler. bu öykülerinin sonunda
konusu Berna Moran, "arama ve mitlerini"
mo-dem romanda bir "iç olarak
nitelemekte-dir.19 Hüseyin Su, bir de; "Ben, hep bir iç
yolculuk-tan, iç ve iç örgüsünden söz ederim öykülerim üzerinde
kendi içinde yalmzca
kapa-bir odada bir parkta, bir deniz olabilir. "20
demektedir.
"yol ve yolculuk" ile kendini bulur, kendisi olur. Çünkü
kez yol ve yolculuk koruyucu
kadar gizleyici/ engelleyici olabilen aidiyet,
men-subiyet ve bireyin halini ortaya
Yol; mesafe, süreklilik ve da
"Ana yol hem bir hem de bir motif.
Öykü-deki ailenin sonu gözükmemektedir ve öykü
büyük oranda bu yolculukta Bilinç
özet ve biçiminde geriye gibi modern
teknikleriyle okuru bilgilendirme de bu yol
Öyküde yolun sonu ihtiyaç duyulan una ve güvenli
bir eve sonunda unla birlikte
ev-de bekleyen dört geri dönülecektir. Okur
zi-hinde, hatta gönülde kalacak bir öykü yol
Hüseyin Su, öykü 'anne'nin
sayesinde geleneksel biçimlerinden birini günümüz
öyküsüne olur.
bir yolculuk
tas-viriyle Hiç iki otomobille
saatlerce süren yolculuk, son demlerini
evine Önceki öykü "Ana
si"nde bir anne ve yolculuk Yolda bir
Bu öyküde ise bir genç
ve gencin birazdan ölecektir.
Yol-culuk sayesinde mutlu ilk geri
dönü-"Tüller'' de de yol ve yolculuk motifi Öykünün
sahnelenen evde çay ve ailenin tek
ço-evlerden birine ödünç almaya
bildi-rilir. Yine yol sayesinde öykü iç
ru bir oluruz. Çocuk daha önce de
ödünç Ödünç istemeye her
YENi TÜRK EDEBiYAT!
yolda zamanlardaki ile ve
bu-nun da Bu yol
bo-yunca gözlerini ayak Çocuk eve
içeriye bir gölge gibi sessizce
gi-geçerek ayakta ve
terleye terleye söyleyeceklerini bir bir
"Aydan Yüzleri"nde öykü Ahmet ve üç arka-· "kurtulsunlar ve diye bir
büyük okumaya gitmektedirler. gittikten,
tehlikesiyle sonra ise gençler arzusu içine
dü-Onlar köylerine/ dönmekle
temizleyebileceklerine Öyküde arzusu;
zonklayan
farelerin korkusuyla bölünen ellerimize
ve dolayarak gecelerden, gündüzlerden, gözlerden ve
saçla-ellerden kucaklara
so-nunda sevecen dizlere
koymak için kaçmak, kaçmak ve kaçmak isterdik." sözleriyle dile
geti-rilmektedir.
"Bir da köyü ve köylüyü temsilen
seçti-öykü her arkada gitmektedir. Bu
ölmeye benzetilir. Öykünün bir ölüyü zihinlerde maya yönelik tasvirler de bu amaca hizmet etmektedir.
ru yol alan öykü geçen bir köy zihninde
bir bir O sel Sel tarla mahsulü
ile da telef
"Ütü Günler" de öykü terzi
gitmektedir. Çocuk yol boyunca göz-lemlerde bulunur ve birlikte
içinde kurar. "Rahvan" da öncü
kendisini da gelebilecek bir yolculuk ve
söz konusudur:
"Masmavi bir habire
Alttan bir ipi kolayca
kulaç-layarak gidiyordu. inen
bulutla-bir tül giysi gibi Yeryüzü kat kat her yönde.
tutunuyordu ipe. Elleri parçalansa, gibi bölük bölük bölünse
bi-le Ellerini bile geçirmek istemiyordu.
Bir
elini yalayarak yeniden kayboldu
"Girdaplarda" öyküde bir kömür "Size
gel-dim, öyküsünü geldim." demektedir. Kömür
so-bir ürperti vermektedir. Kömür "hayata
yü-reklerinde ne varsa soyunup, bir giysi gibi oraya
dikle-mesine yer anima mitini, cenknamelerde kuyunun
dibindeki devi öldürmek için yedi gün yedi gecede yer inen
Hz. Ali'yi Bir farkla ki kömür öyküsünde
gali-biyet umudu yoktur, ödül "sonrakilerin esaretini de sürdürmek pa-"Damarlarda Kan Gibi".de öykünün kendisini ev-den atar ve gecenin gezinir, "daha sonra ana
yo-lu geçerek, kentin içine pek sollu eski
bir bir ne de olsa kentin içi
lenlerin kenar mahalleler ise daha
As-kendisini idealist genç, öykünün
sonunda yine gözden kaybolur.
Anneye ve Yeniden Miti
Yürek "arama, anima ve mitlerinin
öyküsüdür. Öykü evden yol boyunca
"dünün ve bugünün çömelip durmakta ve sen hangisini
seçmekle bilemiyordun" diye itiraf
eder. Kalbinde ve dört mevsimi art arda Öykü
"hayata bir kez, gerçekten dokunabilse adeta külle-rinden fark etmekle" Zümrüdüanka'ya gönderme yapar.
Gece boyunca camlan, de
an-dövüp adeta.
dirilmeyi, bereketi bir kelimedir. da böyle
bir gecenin sonunda iç durulacak,
nacak, dirilecek, kendine ve annesine
"Yüzündeki Deniz anima miti söz konusudur.
Öykü yuvaya ve annesine Vaktiyle
annesi-nin istememesine burnunun dikine giderek kendi
la evlenen genç bir süre sonra ve anne evine geri döner.
Bu genç kendine dönmesi
gel-mektedir.
"Kolum Yol Uzun" da; akasya
istasyondan kasabaya dek uzanan yola girdi."
Anla-YENi TÜRK
yol boyunca; "Kendisi ile içinde püfür püfür esintiyle
yürüdü. Esintinin mevsimler
Karlar eridi, buzlar çözüldü, buzlar yürüdü." örneklerindeki
Öykü yolculuk ve dair bir
ce
yerlilerinden daha çok her ve yaz
ge-celeri yürüdükleri bu istasyon caddesinin yolculuk ve
duygu-sunun her kasabada
"Sen Gelmezsen Güvercinler Küser" de hastane
güver-cinleri yolunu gözlemektedir. birlikte
sevgili hem güvercinleri hem de öykü -gönüllerini bes-lemek suretiyle- sevindirmektedir. Sevgili, güvercinleri
maddeten olur. sevgilinin gelmemesi
halinde güvercinlerin aç Öykü gibi
sevgilinin gelmemesi, sebebiyet verecektir.
Ölüm Miti
bir olan ölüm olgusu da Hüseyin Su'nun pek çok öyküsünde bazen bir vaka unsuru, bazen bir motif
olarak Mehmet Kaplan, bir araya
de her zaman güzellik duygusu üç unsurdan söz eder: tabiat ve ölüm." Hüseyin Su'nun bütün öykülerinde bu
un-en az ikisi mutlaka yan
"Ana temel karakter yetimli dul anne,
vak-tiyle köyde nice zorluklara katlanarak
büyüt-meye ölümü üzerine kendisi
bakmak zorunda Bu öyküde ölüm, çaresizlik ve yoksul-luk Arkada kalanlar için zorlu bir hayat mücadelesi
Yemeni" de birlikte, askerde
için yemenileri
genç verir. Genç yemenileri ucuyla
tutuve-rir. genç bu hediyeleri; "Hepsi de
diye-rek küçümser. Bu sahneden sonra ev ölümü
arzulayacak biri olarak pencere önüne teslimiyetin ifadesi olarak elleri
Uzab.yordum öyküde genç
ölüm köylerine yol Köye gidilir. Baba okunan Yasinler ruhunu teslim eder. Burada
ölüm, için vesile gibi ona
meç-hul bir gelecek için de aralar.
Kerbela facia Ehl-i
Beyt'i sudan mahrum 11
içildikçe susatan bir suy-la gelen ölümü" haber verilerek okurun su serpilmek
iste-nir. Öyküde, çöl ve sudan
mahrum Ehl-i Beyt'in "Su, su!" diye
Diller, damaklar dudaklar gözler kan
haline "Geriye de göndermediler onu." cümlesi tarihi
vaka-çözülemeyen Hz. Hüseyin'i
ku-Yezit "Gözleri, ve kalpleri
mühür-Görmüyor, duymuyor, cümleleri ile bir ayete
gönderme yapar. Yazar, Kerbela vazgeçilmezi, cennet iki nehrinden biri olan da olur:
tamk görmek gibi
sanki. Aa o gün En öndekini, sesini bu
so-nucu aynen tat diye .. bir tozu dumana katarak arka-bir toz bulutuyla gelip ona. ölüme, ölüm de insanlara
yola
Gül" de genç iki
süren sonucu ikinci yapan dedesinin ve
babaan-nesinin öyküsünü Babaanne bu karar üzerine evi terk edip
torununun evine da bir daha
mayan babaanne ancak ölümünden birkaç saat önce -o da
mek için- birkaç söz Bu öyküde ölüm sayesinde
geleneksel affetme özellikle iç
yan-görürüz.
"Beri Dön Güzel de Yüzün Göreyim"de Ali
ölümü ve ölümün
gün, kendisi ve cüz
bitirenler için verilecek mevlitleri ve dile getirir.
Bura-da Bura-da ölüm geleneklerin için bir olur.
11
Giden Gün Ömürdendir" öyküsünün finalinde Hüseyin Su'nun öykülerinde en fazla zaman dilimi olan "bir fak vaktinde" ve Nafiz Bey'in de bir zamanlar üyesi
ol-uzun ve Nafiz Bey'in evinin önünde
YENi TÜRK EDEBiYAT!
kimileri de üçer gruplar halinde ayakta,
seslerini yükseltmeden bütün
camileri-nin minarelerinden sala sesleri yükselmektedir. Nafiz
Bey'in bildirmez. Öyküde ölüm de
ölü-nün da Öyle ki ölünün
dan feryatlar bile sahnelenirken
radan" nitelendirmektedir. Burada da ölüm sayesinde
ge-leneksel olur.
da insandan bir
hareket halinde devinen bir tasviri su yürür, tomurcuklar patlar, meyveler
kurda yem olur, olur, pestil olur.
insa-na Tabiat, bitkiler arzusu;
gö-nüllerine, gözlerine güzel görüntüler sunar. Hayat-ölüm döngüsü
devam eder. Ölüm gelmekte, her gün bir
yaprak Kimi varmadan kuru bir kütük gibi
ta-sürüklenerek sürgününü
2. ANAÖRGELER /
Burada yazar öyküde zevk/yarar
Wel-lek'in "Bir edebiyat eseri, zaman bu zevk ve
ya-rar nitelikleri sadece yan yana fakat olarak
bulunacak-Hüseyin Su öyküsündeki
dik-kati çekmek istiyoruz.
Duyusal Leitmotivler: ''
na" öyküde "rüzgar, serinlik, gece,
oto-mobilin bunaltan içi ve bunu
önlerinde uzayan tepeler, tepelerin ufkun
... " gibi birer leitmotiv olarak
Öy-küde koku unsuru da ", .. toprak kokusu, bitki kokusu, ot kokusu, meyve
kokusu her ... Hemen anne kokusu, terli baba
kokusu, ilaç kokusu! ... " cümleleri ile bir leitmotiv
öyküde san renk de önemli bir leitmotivdir. Elma ayva
otomobi-lin ölüm adan:un
okunan Ölüm Kaymak
An-yüzü soluk "beyaz Kabak gülleri de le-itmotiv olarak metinde birkaç kez tekrar
Olgusal Leitmotivler:. "Tüller"de öykü
çocu-evlerine gelip ve
önün-de, kaba sergileyerek isterler. Bu sahne iki kez
gerçek-Bu sahnelerde ve leitmotiv olarak
sayfalar-da tekrar edilen "Bir tül az." cümlesi öyküde pa-ragraf olarak yer ve bu cümle Nuri Pakdil'in dilini ha-"Tüneller" de de leitmotiv olarak ve sonda olmak üzere "tül" nesnesi "Tül perdesinin ucu sarkar ...
Tül, süzülüyor." cümleleriyle söz konusu
edilmektedir.
"Kolum Yol Uzun" da dinamik bir tren zamanda leit-motiv olarak da
Duygusal Leitmotivler: 11
Aydan Yüzleri"nde
öykü-nün sahnesini sunduktan sonra II
leitmotivi üzerinden ve hüzünle özetler. O anda kendisi de
genç için bütün bir köy birlikte,
hep sadece öyküyü leitmotiv
tekni-söylenenleri en sonda tekrar eder: 11
Gündüzlerimiz ...
Mustafa, Mehmet, Mahmut ve Ahmet (yani ben) gecelere ve sabahlara
birbirimizin ne zaman sökecek, diye
hep sabahlara sabahlara!"25
"Sen Gelmezsen Güvercinler Küser" de hastane
çekidüzen vermek, temiz giysiler ve çiçekler getirmek için
kendisi-ni her gün ziyarete gelen iç sesiyle öykünün
yerlerinde iki defa II
Sonra da çekip gideceksin. Ama çekip
gitme-yeceksin." demektedir. ayak seslerin" ve
. ayak seslerin" sözlerini de bir leitmotive
Leitmotivler: "Ütü Günler" de final sahnesi bir
dükka-YENi TÜRK EDEBiYAT!
na olarak küçük talim
amaç-Öykünün finali de
unut-tum birden. Elimdeki ... 11
sözleridir. öykünün sonunda geri verin
çöl-ler ey!" da bir leitmotiv olarak ikinci ve üçüncü kez tekrar
edilir. Yürek öykü genç,
annesi-nin leitmotiv olarak tekrar eder: bu
de, yerler mühürlenmeden evde 11
ise mutlu son gelir: "Elin annenin avucunda, yürüyordun evinize 11
Leitmotiv
Leitmotiv kimi öykü
öykü-bir ele Ya Ona Gücüm
Yetmi-yor" öykünün olunan "Yüzündeki Deniz
Durulu-henüz ve annesinin
ça-da
"Aydan Yüzleri"nin genç Ahmet, "Ana si"nin yedi sekiz küçük Ahmet'ini
Küçük Ahmet annesiyle köye
de-vam ettirmek için ödünç un almaya giderler. Genç Ahmet de
oku-yup kurtarmak için gitmek
"Kolum Yol Uzun"un idealist genci ile
den Yürek annesiyle ve durulmaya karar verip
kendini sorgulayan genç öykü adeta
"Bir da, "Ana anne,
metinlerara-örnek gösterilebilecek bir
nu, gidiyordu o. çocuklu
dul da,
sel." cümleleriyle
3. NESNE VE ANLAM DÜNYASI
Ritüeller
"Ana anne ödünç un almak için
yolculu-yol üstündeki mezarda yatmakta olan ruhuna lami bir ritüel olarak "bir okur. Annenin,
döktük-leri bereketlensin de bir gün sonra bitsin
di-ye da muhtemelen yoksulluktan kaynaklanan geleneksel bir
öyküde köy birlikte inançlar da sahnelenmektedir. Ge-leneksel ahlak uyku için, mezara konan ölüler gibi
yana Ölüm baba da muhtemelen
ce, göstergesi bir dinf görev olarak
Leitmotiv olarak Yasin baba
üze-rine okunanlar, baba üzeüze-rine çekilen yorgan ve sahnedeki lam-öykü atmosferini tamamlar, okuyucuyu sürükler.
"Ba-bam Yasin okurdu." cümlesindeki ritüel leitmotiv olur. Sanki
tek bir okuyucu de bir cemaat Yasin'le
gelen güller serinlik verir, onu ellerinden tutar, çeker.
"Gül duru damlalar olurdu. Tavandan güller
üzerimize. Birbirlerine havada güller.
Ba-bam, 'Yasin' okurdu. Bir gülcengi odada.
in-dirirdim; güller dökülürdü üzerime; yüzüm, gözüm, boynum gülle
elindeki Kitab' gül
gül kendimi gül
serin-gül Güller, ellerimden tutup çekerdi
"Tüller" de öykü çocuk, sahnesinde
evde görür, onu bu halde daha önce de Bir
leitmotiv olarak 'iki damla tekrar
ka-yar. Ak kayboluverir. 'öztürkçe
ifade-lerle' yere koyar, ve her
defa-ulular. Yazar ilk öykülerinde dinf terminolojiyi
kul-lanmaktan adeta imtina için, kimin öyküde
belir-tilmez.
Dedemin Sakal iftar öncesi vakit
ni bir huzurun biçiminde tasvir edilir. "Sessizlik
gü-yemekleri öyküde iftar
serilmesi, sofradakiler ve geleneksel
ahlak örnek gösterilmek üzere
gizli gizli annemin, da babaannemin gözü üzerim-de olacak; çok su içersem yemek acele edersem üzerime
döke-üflersem mekruh olacak. .. "27
öyküde iftar ne zaman
kimse fark -veya ironiyle bunun
önemsenme-bir ifadesi gibi pek çok güzel yer
TÜRK .EDEBiYAT!
gibi güzel ve estetik bir bir
gerçektir. Burada öykülerinde gibi
da dikkatlerden kaçmaz.
göre güzellik, eserin ahenkli ve muvazeneli bir tarz-da düzenlemekle göre güzellik, çokluk içinde birliktir. En
çok olan sanat eserindeki organik birlikten
ileriye süren "Organik birlik" kökünden kastedileni, basit ola-rak anlatabiliriz: Organik birlik, malzemenin öylesine bir düzen-lenmesidir ki bu düzenin bütün olarak idraki, kendisini meydana getiren par-idrakinden önce gelir ve bu izah edilemez. Sanat eserindeki düzende her parça, her unsur kendi zaruri yerini
bul-eserin bozar." 28
"Sanat eserindeki güzellik, tabii sanat eserinin ken-dine has mükemmeliyetidir."29
Hayal
"Hayal unsuru", Hüseyin Su'nun yirmi yedi öy-küsünde önemli bir yer tutmamakla birlikte alh sahnede belirgin-dir. "Damarlarda Kan Gibi" de öykü merkez toplumla
prob-lem idealist bir Bu genç, evinden
an-nesiyle isteyip de ancak hayalinde iç
sesiyle Dedemin Sakal
ri" nde öykü merkez çocuk ile. dedesi
çocu-orucu üzerine hayale
Pazar-dede, cep saatinin trenden hayali öy-küler türetmektedir. "Sen Gelmezsen Güvercinler Küser" de
hasta-nede yatan kendisini ziyarete gelen
haya-linde takip eder. "Beri Dön Güzel de Yüzün Göreyim" de öykü
mer-kez bir Ali amca Kadillak bir
'hayal Ali amca onu ancak hayalinde
ve Ali hayalinden
"Ütü Günler" de çocuk,
olarak terzihanede günleri, öncesinde
bu yeni dair
ha-yaller kurar. gibi bu öykülerde hayal kuran kahraman-erkektir. Hayal kurmadan ziyade "Suya Vuran gan Suret'' te genç içinde bir istek duyar.
bir anda
örgü ören annesinin tülbendi, bir çocuk gibi
Mektup
"Mektup" motifi öykülerinde ilk olarak "Aydan Yüzleri"nde görülür. Öykü "en ve sonu da en"lerle bitirilen gibi kimi eksiltili mektup cümlelerini " .. . deru-dilden ve can ü gönülden pek .. . / sellerinizden bir gül destesi gibi
incit-meden ... " sözleriyle kaleme Bu
ya-bir sonraki öykü yer alacak olan çocuk
bir Hüseyin Su öyküsü Dedemin Sakal
müj-decisi mektuba
"evlerimiz burnumuzda tütüyor
köpeklerimiz kedilerimiz severken batan ve
annelerimizin kaçarken süpürgeler odunlar
oklavalar tavalar
söküklerimiz ... "30
ile birlikte mektubu ne amaçla ve
na-kaleme da bir üslupla dile getirir.
mektup sözlerinden sonra üzerine bir el resmini, resmin orta yerine Fadime Ana'run gözünü "iki damla
da sonra kaçamak biçimde biraz da ... diye
bir bir
olarak mektup motifi Toprak''
öy-küsünde geçmektedir. Muhtemelen olan öykü
ücra kasabada tutan tek okudukça
biti-okudukça ve özgörevini daha
da derinden ... " öncü tahmin edilebilecek
bir mektuptur.
Üçüncü mektup motifi da
kar-mektup yazan öykü bilincini mercek
Öykü mektubu tamamlamadan
Arka-gerinir. Sandalyenin tik ilk kez
basarak durdurulan bir gibi bilincini sektirir. Bu durgunluk, iç muhasebeye sürükler. Bu muhasebede
ve kendi muhasebesi
ya-dostluklar özlenir. "Rahvan" da öncü
onu dinleyen için "gölgeler bilendiler" ifadesi sözlü bir bildiriyi akla getirir.
TÜRK
Gül, Kitap, Muska ve Nesneler
"Sembolik bir ifade, 'zahiren görülüp hlilde, delil ve ispat
hemen hemen herkes mevcut kabul edilen bir
bulunabil-mesini o en iyi formül' olarak kabul edilen ifadedir. "31
öyküde
11 gül" sembolü geleneksel edebiyattaki gibi Hz. Peygamber için
bir mazmun
baba-kendisine gibi kez gül nerde bitti baba?"
soru-sunu Sorunun Hz. Peygamber kastedilerek
"O'nun damlayan terin yerden" Güller
genç için ömürdür, sevgidir, beslemektedir. Gül
kendisini bir de içindeki
kucak kucak güller
okurken evlerinde bir gülcengi
ara-leitmotiv olarak tekrar edilen güllerle büyülü ve bir atmosfer
"Güllerin görürdüm erken saatlerinde. Göbekli bahçe
gülleri olurdu tüm çitlerinde. onlar
git-mezdi vaktine Kalburlarla gülleri. kabak
güllerini, bahçe güllerini kalburlarla; kalburlar
ku-Tomurcuklar, pembeye Bir de, bir gün önce ve
dökülmeye yüz güller.
Güller, yollara güllerle
dolun-caya dikenleri ellerimize bata bata, katlana katlana. Gül
dolu pencerelerin önlerinde ... Ömürdü, sevgiydi güller
bi-zim için. solmak bilmeyen güllerle beslenirdi. Yorgam
çe-ker, gaz süzülen islimlerini izlerdim. içindeki
gül kesilirdi az sonra. Babam 'Yasin' okurdu her gün yatmadan önce. Duvarda güller
biter, Her zaman gibi kim bilir kez
ay-soruyu ve o da bunu bile bile, kaybolan belirsiz bir
tebessümle
kez, gül nerede bitti baba?'
gül gibi kat kat. ve
çitleriyle.
'O'nun damlayan terin yerden."'32
11 Aydan Yüzleri" öyküde gençlerin mendillerinin
kö-birer gül gençlerin yüzleri ay ile Metinle "gül" ve II ay" da Divan
Seleme eteklerine
ve bunlar kan haline gelince, iki birisinin
solaca-söyledi. Dizlerinin çözüldü Seleme denilen
öyküde sözü edilen "iki reyhan" Hz. Peygamber'in Hasan ve Hüseyin' dir ve bu benzetmenin bir hadistir.
öyküde
an-baba evine yol ilk
ki elmalar, ayvalar, bakraçlarda bekleyen kaymaklar; tavanda
olan hevenkler, bürüyen elma ve ayva olur.
Mutlu en etkili nesnelerinden olan bir "san-annesinin eliyle ve koynundan bir
anahtar-la tasvir ederken bir mücevher
söz eder gibidir. Çocukluk döneminin hazine ise elma ve
içinde unutulmaz bizim için unutulmaz ama bun-lar, hazinelerinizi kimseler için de unutulmaz Orada
ve bir gelecek Ve böylelikle kasa, girmeyecek kadar eskide haline gelir. "33
nesnesi, Yemeni" öyküde de
öykü ölen
kal-ma hazine yemeniyi, kehribar tespihi ve bir
çerçeve gibi bir Tabii bu
san-kilitsizdir, gönlü gibi zamanda
savun-Gül"de dair masumane
Yemeni" de ve Ya Ona Gücüm Yetmiyor" daki-ne benzer biçimde "muska" ile
"Kitap" terimi Hüseyin Su'nun
ve "Tüneller'' öykülerinde Kur'an kelimesi yeri-ne "Damarlarda Kan Gibi" de annesi, ait ev-deki muhtemelen siyasi içerikli kitaplar için "Yak sat hepsini!
Kurtul!" der. Bir de öyküde çayevinde konmadan- masaya
ya-bir dergi söz konusu edilmektedir.
"Suya Vuran Suret"te öykü romanlardan, psikoloji ve test söz eder. "Yüzündeki Deniz
Duru-annesi, anne evine geri dönen
sak-YENi TÜRK EDEBIYATI
Ya Ona Gücüm Yetmiyor'' da üniversite öykü kitaplardan hareketle girdikleri felsefi yer verilir.
Gönül Ezgisi" öyküde, göre
olan genç
kitaplar-dan olumsuz netice verecek bir birikim elde
"Kolum Yol Uzun" da öykü bir gün gücünün
tü-takatinin dönüp
ni, kendisini mektuplarla, kitaplarla, dergi ve gazete kesikleriyle
yüreklendiren ucuna bile
getir-söylemektedir.
"Aydan Yüzleri"nde deri
eski, tozlu, yasak kitap suçlu duygularla."
demektedir. "Sen Gelmezsen Güvercinler Küser" de
has-ta defteri, defterinin üzerinde onun
üzerinde de kalemi
Tüller", "Giden Gün Ömürdendir" öykülerinde öykü babalar münasebetiyle;
Dedemin Sakal
Gül" de babaanne; Yemeni" de hala; Yürek
"Suya Vuran Suret"te anne ve son olarak "Beri Dön Güzel de Yüzün Göreyim"de Ali amca ile "seccade" nesnesin-den söz edilmektedir.
Gül" de
kar-babaannesinin "tülbendini" sevgiyle ve haylaz-"Suya Vuran Suret" teki genç hayalinde geriye yapmak istediklerini yapar.
An-nesinin tülbendini haylaz bir çocuk olarak
Yürek genç öykü da
haya-linde annesinin "tespihini" kolye boynuna o namaza
önüne seccadesini
toplayabilme-yi arzular.
"Suya Vuran Suret"te genç annesiyle bir-likte teknolojik olmaktan öte nostaljik sahip olan "radyo" nesnesi, bir de "Sen Gelmezsen Güvercinler Küser'' de
an-öykülerinde ismi zikredilen ise ve "kavaklar"
Gül" de babaannenin harman yeri tas-virleriyle az da olsa köylünün
oluruz. "Ana yiyecek olarak sadece ekmek, un, otlu peynir ve pekmezden söz edilir. Uzabyordum
öyküde bahsi geçen "kaymak, ayva, hevenk ... " gibi yiyecek ve nesneler okura köy
"Suya Vuran Suret" ve "Yüzündeki Deniz
içecek olarak nar "Bir
Bula-nesneler zengin ve çok
bir metindir. Öykü köy dair pek çok terim ve
nesne
öykülerinde yer bulan "sigara" nesnesi de daha çok "köylü olarak tabir edilen türdendir. "Tüneller" de
önünde bekleyen çekingen köylü erkekler köylü
sigara-içmektedir. Dedemin Sakal
çocu-dedesi iftar olarak sigara
yordum öyküde gencin
amca-yol boyunca sigara içmektedir. "Ütü Günler" de
ço-cuk, yolculukta önünde sigara içen
kimi tasvir eder. "Girdaplarda" öyküde kömür
le paydosunda sigara Öykünün de
ye-re tütününü ezmektedir. "Damarlarda Kan Gibi" de
çayevin-de bir sandalyesinin üzerine tütün
Ya Ona Gücüm Yetmiyor" da Ali amca ise gelincik sigara-içmektedir.
için ellerinde dilden bir
araçla-da yoktur. Bu anlamaraçla-da hem dili kullanmak hem de onu
gibi bir "34 Bu sözde edilen dili
dan biri de kelimelerden sembol ve motifler
nesne-lerin zaman içinde derin Maddi
lerin, sanayinin, teknolojinin neredeyse esas ölçütler
günü-müzde giyilen bir ile izlerini
li bir yemeninin anlam ve
li Yemeni" deki yemeni ve bir çerçeve gibi sembol sahip
unsurlar da bu ele ..
gelene-veren biri için herhangi bir "marka" ile
bir yemeni dahi kabul
et-mez nesnelerdir, Nostaljik olmak
kaynaklan-Fakat bir edebi eserde yapmak veya
nostaljik tek esere edebi
Hüseyin Su, Yemeni" de genç
öy-TÜRK EDEBiYAT!
künün merkezine Öyküdeki gerilim, olay ve
bu nesneyi daha da Yemeninin
"yü-zük, yedi kat muska misali sevgi, çeyiz
kehribar bir tespih, kundak, pencere akide bohça ve fo-bir çerçeve" öykünün zengin nesne ve anlam
dünya-"Siyah beyaz bir tren, menzil, meczup, ezan, yol, mektup,
ayak izleri, duvar, mahkum ... " gibi unsurlar "Kolum Yol
Uzun" öykünün zengin sembol ve nesne
sürükleyen bu siyah beyaz ve solgun sayesinde "daha önce trenle defalarca seyahat
edip heveslerini oyun
gi-bi kasaba ince da yer
Güvercin
"Sen Gelmezsen Güvercinler Küser" de öykü gibi
"güvercinler" birlikte sevgilinin yolunu gözetleyen
mo-tif Güvercinler sevginin,
katin, usulca uzun uzun dem çekmenin sembolüdür.
Bazen kumru da kitap
güvercinler bu öyküde önemli bir Sevgilinin her
gün gelip hastane penceresini kendilerine
bekleyen güvercinler
anla-çenesi yan oda sayesinde
Güver-cinlerin bir bir söyleyen
ve "bunlar kitaplarda diyen güvercinler
hak-pek çok ilginç ve güzel bilgiler vermektedir:
bir ruh ve bir gönlü kadar hafif, ferah ve temiz
güver-cinler. Bizde güvercin beslemenin diyecek oldum,
yok onlann, elini arkaya Ben, gönlü' deyiminin
onun hiç de o sözlerinin hikmetlerini
rek sürdürdü. Benim hep sendeydi. Pencereden yolu gözlüyor,
onun için kessin istiyordum. Kendisini dinlemek
konu-gönül sevinci, iç duygusu ve cennet
hu-zuru güvercinler yerlerde.
Hiç hiçbir güvercin K.ihe'ye konmaz ve üzerinden de
Hira örümcek üzerine yuva yapan o güvercinler de,
Nuh'un, gemisinden ''36
Hüseyin Su öykülerinde yer alan hayvanlardan "Ana si"ndeki ile "Tüller" deki köpek, öykü yol
olma "Rahvan" öyküde özgürlük ve
öte-insanla "sinek" figürü bir de "Damarlarda Kan Gibi" de Öykünün idealist genç
çayevinde ve halktan
in-sanlara; söyleyin. Hepimiz, rüzgar sinekler gibi
yere olarak demektedir.
ve Dinginlik
"Ana öykü merkez anne,
köyden un almak üzere bir Bu
yolculuk-ta ve de bu
sayesinde bir geriye içlenir. Bu öyküdeki
"evlerinin cam ibaret
pence-re" ve mekan ötesinde sembol
de bir yönüyle de geleneksel ahlak ve
"Damarlarda Kan Gibi" öykünün merkez zaman
gibi kentin gidecektir. gecenin o
saa-tinde "bol koygun bir deniz gibi" uzun uzun izleyecektir. "Geride Gönlün" de evliliklerinden olmayan bir çift, iç seslerinde olarak evlerini mezara ve kafese benze-tir. seslerde içerisi mezar gibi gergin ve sessiz, gömülen
ise içinde göz uzanan kavaklarla
çevrili bir 37 Öyküde mezara, ürperti vermenin tersi bir
anlam Mezar, bir yönüyle de sembolü
ol-makla göstergesidir.
"Dingin" kelimesinin Hüseyin Su' da ve Hüseyin Su öykülerin-de özel bir yeri Bu kelime adlarla da olsa yazann ne-redeyse öykülerinin geçmektedir. Dinginlik adeta bir öyküler leitmotiv olarak "Dinginlik"
öykülerinde tasavvuftaki "nefs-i mutmain"in, bir tür Dinginlik, Mustafa Kutlu'nun Hüseyin Su'dan da zi-hinlerde kalan en belirgin öykü örnek
kahramanla-da neredeyse Yürek
süzüldükçe süzülür." gibi ya dingin
YENi TÜRK
dir. Hüseyin Su, öykülerinde "dingin" yeri geldikçe hem insana hem de yüklemektedir:
" ... dingin, serin topraga dayamak istercesine sanki. "38
" ... göz götürürdü Az biraz dinginliffene
se-herin. "39
"Mutmain bir yüzle herkes gözlüyordu."40
"Ara'ya giydiffeni pek bilemeden, kendisini
ka-buldu. birden"41
güçleniriz. "42
Su, Toprak ve
"Aydan Yüzleri"nde gelenek ve
amaayla "toprak ve kandan, irinden
dol-bir imgesi Toprak, "dingin,
gü-venli, serin" "Bir da bir leitmotiv olarak
yer "Bir da küçük bir dokundurma, bir
sos-yal tenkit de Köylünün toprakla derdi, olsa bir
tür-lü olmasa türlü cinsindendir. Toprak var
ye-terince besleyememektedir. toprak bir yandan da ele güne kadar
hiçbir yerde söylenerek
ola-rak Kerbela ekibin ve
efsa-"kan, kum, çöl ve su" gibi unsurlar
Su, testi, tas, mürit, gül, nefes, çoban,
vb. öykünün tasavvufi sembol de olan
zengin anlam
öyküde dikkatli bir "testi"
tas-viri toprak içindeki su Bir
piri adam, tasa" suyu Su,
nn içindeki "coss" diye bir ses söndürür. bir yönüyle de hayat olur. "Su" bu öyküde manevi ifade etmektedir. Öykünün piri, de bir ziyade bir çizgidir, bir Yazar için geriye
larsak Nuri Pak.dil, Sezai Karakoç, Necip Ahmet Hamdi nar, Peyami Safa gibi isimlerden yüzlerce bir maziye uzanan bir silsileyi ifade eden bütün bir "gelenek"tir.
Nuri Pak.dil' de ve Hüseyin
res-mindeki on iki defa On
ni yazardan Hüseyin Su'nun da Yemeni' de sekiz
ve Halleri'nde öyküyle, bir anlam yüklemek
iste-de
SONUÇ
Öykücülük gelenek ve günümüz teknikleri
üzerine eden Hüseyin Su, bilinçle, özenle ve estetik
gö-zeterek gelenek ifade eden birçok unsuru
öykü-lerinde motif / simge ve anaörge olarak Hüseyin Su, öykülerinde anlam son derece zengin olan güvercin,
mek-tup, gül, akide muska, yemeni, çerçeve,
testi, rüzgar, toprak, kar, yol, yolculuk gibi nesne ve kav-ramlardan birer motif olarak
Hüseyin Su'nun "Damarlarda Kan Gibi", "Tüneller", "Rahvan",
"Aydan Yüzleri", Yürek "Suya Vuran
Suret", "Yüzündeki Deniz öykü kahra-sürekli bir içinde ve sonuçta annelerine veya kendilerine dönmeleri arama, ve anima mitlerinin
gü-nümüz ve örneklerindendir.
Yazar, öykülerinde bir kelime, kelime grubu veya cümleyi leitmotiv olarak Yazar, üslup ve anlam
leitmotivlerin ritüellerden de
öykülerde ölüm olgusu geride kalanlar için bazen çaresizlik,
yok-sulluk ve hayatla mücadelesi Ölüm, kimi hayal
öykü için arzulanan bir durum olurken askerdeki bir genç ve onu bekleyenler için trajik bir son, Ker-bela' da bir facia, yorgun bir esnaf için belirsiz bir son, bazen de
ge-lenek ölülerin icra edilenleri sergilemek için
bir sebep
Evden birinin üzerine okumak, ölüm
biri-sinin üzerine geçerken
ve-ya ölüm birisinin üzerine Kur'an okumak,. ramazanlar-da iftar öncesi öykülerdeki ritüellerdendir. Bir
ter-zi elindeki süreklilik ifade edecek
dik-meye devam etmesi, dalgalanan bir tül, bir sevgilinin
bir trenin hareketleri de öykülerindeki leitmotivlerdendir.
Hayal unsuru genellikle erkek olan içe dönük
gelece-TÜRK
dönük hayaller kurulur. öykü
öy-külerde de bir leitmotiv olarak da
Mektup, Hüseyin Su öykülerinde olmaktan çok
ay-dirilme Gül bazen geleneksel
daki gibi Hz. Peygamber yerine "Kitap" terimi kimi öykülerde Kur' an kelimesi yerine geçmektedir. Bazen
motifiyle geriye kimi öykülerde "evlerinin
na cam ibaret pencere" ve
me-kan ötesinde sembolik bir anlam da
1 "Cumhuriyet Dönemi Türk Hikll.yesi", Yeni Türk El 3. bs., Grafiker Ankara, 2005, s. 351.
2 Mahfuz Zariç, "Hüseyin Su ve Eserleri", Yüksek Lisans
Te-zi), Erciyes Üniversitesi, Kayseri, 2008.
3 Naldemir, Hüseyin Su'nun öyküsü, (Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi, Dil ve
Tarih-Fakültesi, Türk Dili ve Bölümü, 2002.
Seyit; Hüseyin Su'nun (Lisans Tezi), Gazi Osman Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Bölümü, 2002.
4 Nurullah Çetin; "Hüseyin Su'nun Hikayeleri", Dergdh, c. XI, S. 131, 2001, s. 9, 30.
5 Berna Moran, Edebiyat ve 2. bs., 2000, s. 10. 6 Gürsel Aytaç, Genel Edebiyat Bilimi, Say 2000, s. 252-253.
7 Moran, age., s. 159.
B Age., s. 20S--209.
9 Seyit Kemal Edebiyat Terimleri Sözlügü, 2. bs., ve Aka Kitabevleri,
bul, 1978, s. 473.
10 Metin Ekici," Yöntemleri", Türk Halk El 3. bs., Grafiker
2005, s. 94.
11 Aytaç, age., s. 356.
12 Nurullah Çetin, Roman Çllzümleme Yöntemi, 4. bs., öncü Kitap, Ankara, 2009, s. 123.
13 Age., s. 91. 14 Aytaç, age., s. 367.
15 Mehmet Kaplan, Hikaye Tahlilleri, 2. bs., Dergah 1997, s. 9.
16 Age., s. 8.
17 Terry Aeglaton, Edebiyat 2. bs., 2003, s. 165.
18 Hüseyin Su, "Öykü Hece, (Türk özel S. 46-47,
Ekim-2005, s. 374-375.
19 Moran, age., s. 223.
20 agt., s. 8.
21 Hüseyin Su, Ana Hece Ankara, 1999, s. 83.
22 Hüseyin Su, Yemeni, 2. bs., Hece Ankara, 2006, s. 116.
23 bulunmayan Tüneller'deki ve öyküleri dosya Milinde
Hüse-yin Su' dan temin ettik.
24 Rene Wellek-Austin Warren, Edebiyat Teorisi, (çev. Ömer Faruk Huyugüzel), Akademi
Kita-bevi, 2001, s. 16.
25 Su, Ana s. 48.
27 Age., s. 43.
28 Berna Moran, Edebiyat Üzerine, 2004, s. 99. 29 Age., s. 91.
30 Su, Ana s. 47.
31 Ray Livingston, Geleneksel Edebiyat Teorisi, (çev. Necat
bul, 1998, s. 111.
32 Su, Ana s. 26-27.
33 Gaston Bachelard, Kesit 1996, s. 106.
34 Necip Tosun, Hayat ve Öykü, Hece Ankara, 1999, s. 41. 35 Su, Yemeni, s. 112.
36 Hüseyin Su, Halleri, 2. bs., Hece Ankara, 2006, s. 90 .
. 37 Su, Yemeni, s. 100. · 38 Su, Ana s. 49. 39 Age., s. 14. 40 Age., s. 25. 41 Age., s. 39. 42 Age., s. 70. KAYNAKÇA
Aeglaton, Terry, Edebiyat 2. bs., 2003. Aytaç, Gürsel, Genel Edebiyat Bilimi, Say 2000. Bachelard, Gaston, Kesit 1996. Çetin, Nurullah, Roman Çözümleme Yöntemi, 4. bs., öncü Kitap, Ankara, 2009 . ... ... ... .. ... , Çözümleme Yöntemi, 4. bs., öncü Kitap, Ankara, 2009. Çetin, Nurullah, "Hüseyin Su'nun Hikayeleri", Dergah, c. 11, S. 131, 2001, s. 9-30. Ekici, Metin, Yöntemleri", Türk Halk El 3. bs., Grafiker
2005.
Hece, (Türk Özel S. 46-47, 2005.
Hüseyin Su 2. bs., (hzl. Kemal Lekesiz), Nehir 2005. "Cumhuriyet Dönemi Türk Hikayesi" Yeni Türk El Kita-3. bs., Grafiker Ankara, 2005. ..
Kaplan, Mehmet, Hikaye Tahlilleri, 2. bs., Dergah 1997.
Seyit Kemal, Edebiyat Terimleri 2. bs., ve Aka Kitabevleri, 1978.
Livingston, Ray, Geleneksel Edebiyat Teorisi, (çev. Necat 1998.
Moran, Berna, Edebiyat Kuram/an ve 2. bs., 2000 . . ... ... ... , Edebiyat Ü:Zerine, 2004.
Naldemir, Hüseyin Su'nun Öyküsü, (Lisans Tezi), Ankara Üniversitesi, Dil Tarih ve rafya Fakültesi, Türk Dili ve Bölümü, 2002
Su, Hüseyin, Ana Hece Ankara, 1999. Su, Hüseyin, Halleri, 2. bs., Hece Ankara, 2006. Su, Hüseyin, Yemeni, 2. bs., Hece 2006, Ankara, 2006. Tosun, Necip, Hayat ve Öykü, Hece Ankara, 1999.
Wellek, Rene-Warren, Austin, Edebiyat Teorisi, (çev. ömer Faruk Huyugüzel), Akademi Kitabe-vi, 2001.
Zariç, Mahfuz, "Hüseyin Su ve Eserleri", Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi, Kayseri, 2008.