• Sonuç bulunamadı

Behçet Hastalığında İmmünolojik Aktivasyon Belirteçleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Behçet Hastalığında İmmünolojik Aktivasyon Belirteçleri"

Copied!
5
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Behçet Hastal›¤›nda ‹mmünolojik Aktivasyon Belirteçleri

Immunologic Activation Parameters in Behçet’s Disease

Neval Bayaz›t, Mediha Y›lmaz*, Barbaros Oral**, Necdet Tokgöz*, Ali Yücel***,

Hayriye Sar›cao¤lu**, fiükran Tunal›**

Rent›p Cerrahi T›p Merkezi, Bursa

Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, *Dermatoloji, **Mikrobiyoloji ve

***Göz Hastal›klar› Anabilim Dal›, Bursa, Türkiye

Özet

Amaç: Behçet hastal›¤› (BH), etyopatogenezi tam olarak bilinmeyen, kronik multisistemik bir vaskülittir. Remisyon ve alevlenmelerle

seyreden BH’de, hastal›k aktivitesinin de¤erlendirilebilmesine yönelik özgün kriterler bulunmamaktad›r; hastal›k takibi esas olarak klinik bulgulara dayanmaktad›r. Bundan dolay› hastal›¤›n klinik aktivitesiyle uyumlu laboratuvar belirteçlerine ihtiyaç vard›r. Bu çal›flmada BH’de immünolojik aktivasyon belirteci olabilecek parametreleri araflt›rmay› amaçlad›k.

Yöntem: Aktif ve inaktif dönemdeki Behçet hastalar›n›n serumlar›nda lenfositler üzerinde CD3, CD4, CD8, CD19, HLA-DR, TCR γδ, TCR γδ/CD40L ekspresyonlar›, CD3/CD25, CD19/CD25, CD19/HLA-DR, CD3/TCR γδ, TCR γδ/CD25, TCR Áγδ/CD40L, TCR γδ/CD 69, CD3/ TCR αβ, TCR αβ/CD25, TCR αβ/CD40L, TCR αβ/CD69 koekspresyonlar› incelendi. CD4/CD8 oran› hesaplanarak karfl›laflt›r›ld›.

Bulgular: TCR γδ aktif grupta ortalama 5.064± 2.079, inaktif grupta ortalama 8.347±3.771 olarak saptand› ve aralar›nda inaktif grup

lehine istatistiksel aç›dan anlaml› bir fark gözlendi (p<0.01). TCR γδ/CD40L aktif grupta ortalama % 0.337±0.298, inaktif grupta orta-lama % 2.165±1.896 olarak saptand› ve aralar›nda inaktif grup lehine istatistiksel aç›dan anlaml› bir fark gözlendi (p<0.01). Di¤er para-metrelerin hiçbirinde çal›flma grubu ve kontrol grubu aras›nda anlaml› farkl›l›k gözlenmedi.

Sonuç: Bulgular›m›z γδT hücrelerinin BH’de önemli bir rolü oldu¤u düflüncesini desteklemifl olmakla birlikte daha ayr›nt›l› yeni çal›flmalara gereksinim vard›r. (Türk Dermatoloji Dergisi 2008; 2: 34-8)

Anahtar kelimeler: Behçet hastal›¤›, aktivasyon belirteçleri, γδT hücreleri, CD40L ekspresyonu

Summary

Objective: Behçet’s disease (BD) is a chronic, multisystemic vasculitis of unknown etiology. Specific criteria to assess the activity of the

disease, which has a course with remissions and relapses, have not been found; thus the evaluation of the activity of the disease is main-ly based on the clinical findings. Therefore, there is a need for laboratory markers that can be correlated with clinical activity. In this report, we aimed to research parameters that may be used as activation marker in BD.

Methods: Expressions of CD3, CD4, CD8, CD19, HLA-DR, TCR γδ, TCR αβ, coexpressions of CD3/CD25, CD19/CD25,

CD19/HLA-DR, CD3/TCR γδ, TCR γδ/CD25, TCR γδ/CD40L, TCR γδ/CD 69, CD3/ TCR αβ, TCR αβ/ CD25, TCR αβ/ CD40L, and TCR αβ/CD69 were evaluated in active and inactive Behçet’s patients. CD4/CD8 ratio was calculated and compared between the two groups.

Results: TCR γδ was found to be 5.064±2.079% in the active group, whereas it was 8.347±3.771% in the inactive group; there was a

statistically significant difference between these data (p<0.01). TCR γδ/CD40L expression was found to be 0.337±0.298% in the active group, and 2.165±1.896% in the inactive group; which showed a statistically significant difference between these data (p<0.01). No significant differences were obtained for the other parameters between the two groups.

Conclusion: The findings of this study support that although the γδ T cells play a very important role in BD, more detailed studies need-ed. (Turkish Journal of Dermatology 2008; 2: 34-8)

Key words: Behçet’s disease, activation markers, γδ T cell, CD40L expression

Yaz›flma Adresi / Corresponding Author: Dr. Mediha Y›lmaz, Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi, Dermatoloji Anabilim Dal›, Görükle, Bursa Türkiye

(2)

Girifl

Behçet hastal›¤› (BH), ilk olarak 1937 y›l›nda Prof. Dr. Hulusi Behçet taraf›ndan tekrarlayan oral aftlar, genital ül-serasyonlar ve hipopiyonlu iridosiklit triad› fleklinde tan›m-lanm›flt›r. Günümüzde etyopatogenezi tam olarak bilinme-yen, remisyon ve alevlenmelerle seyreden, kronik multisis-temik bir vaskülit olarak kabul edilmektedir (1,2). Genetik yatk›nl›¤› olan bireylerde, baflta mikroorganizmalar olmak üzere, çeflitli çevresel faktörlerin etkisiyle humoral ve hücre-sel immünitede meydana gelen bozukluklar ve bunun sonu-cunda oluflan immünolojik inflamasyon BH’nin patogene-zinden sorumlu tutulmaktad›r (2,3-5). Bu konudaki immüno-lojik çal›flmalar ilk olarak 1963 y›l›nda Oshima ve arkadaflla-r›n›n (6), hastalar›n dolafl›m sisteminde oral mukozaya karfl› otoantikor varl›¤›n› göstermeleri ve serum gamaglobülin dü-zeylerinde art›fl saptamalar›yla bafllam›fl ve büyük bir h›z kazanarak bugüne kadar artarak devam etmifltir. Günümüz-de BH’nin immünopatogenezi ile ilgili çal›flmalar hücresel immünite üzerinde yo¤unlaflm›flt›r ve patogenezde T lenfo-sitlerin merkezi bir rol oynad›¤›n› düflündürmektedir (7).

Behçet hastal›¤›nda T lenfositlerle ilgili çal›flmalar›n ço-¤unda, aktif dönemde dolafl›mda total T hücre say›s›nda azal-ma ve immün cevab›n optiazal-mal düzeyde sürdürülebilmesi için 1.7-2 civar›nda olmas› gereken CD4/CD8 oran›n›n düfltü¤ü tespit edilmifltir (7-11).

Son y›llarda Behçet hastalar›nda T hücreleri ile yap›lan ça-l›flmalarda elde edilen di¤er önemli bir bulgu da dolafl›mdaki CD4 ve CD8 hücrelerinin büyük k›sm›n›n TCR γδ reseptörü ta-fl›d›¤›n›n gösterilmesidir (13,14). Behçet hastalar›nda γδ T hüc-relerinin rolü tam olarak anlafl›lmamakla birlikte, mukozal bul-gularla iliflkili oldu¤u düflünülmektedir. Bu hücreler dolafl›mda, oral aftlarda mononükleer hücre infiltrasyonunda, bronkoal-veolar lavajda ve serebrospinal s›v›da artm›fl düzeyde saptan-m›flt›r (14,15). Ancak bu hücrelerdeki art›fl›n Sjögren sendro-mu ve sistemik lupus eritematozus gibi otoimmün hastal›klar-da görülebilmesi (16), BH’ye özgün bir bulgu olmaktan çok immün regülasyondaki bozuklu¤un bir parças› oldu¤unu dü-flündürtmektedir.

Behçet hastal›¤›n›n immünopatogenezini ayd›nlatmak, hastal›¤›n kontrolünde faydal› olacakt›r. Böylece spontan re-misyon ve aktivasyonlarla kronik bir seyir gösteren BH’de ak-tif dönemi gösterebilecek belirteçler de saptanabilir. Bu çal›fl-mada bir grup aktif Behçet hastas›nda, serumda lenfositlerin yüzeyinde CD3, CD4, CD8, CD19, HLA-DR, TCR γδ, TCR αβ ekspresyonlar›, CD3/CD25, CD19/CD25, CD19/HLA-DR, CD3/TCR γδ, TCR γδ/CD25, TCR γδ/CD40L, TCR γδ/CD 69, CD3/ TCR αβ, TCR αβ/ CD25, TCR αβ/CD40L, TCR αβ/CD69 koekspresyonlar› ve CD4/CD8 oranlar› araflt›r›ld›. Sonuçlar inaktif Behçet hastalar›n›n bulgular›yla karfl›laflt›r›larak, bu be-lirteçlerin aktivite göstergesi olup olmayaca¤› belirlenmeye çal›fl›ld›.

Yöntemler

Çal›flma grubumuzu Uluda¤ Üniversitesi T›p Fakültesi Behçet Merkezi’ne Mart 2001- Eylül 2003 tarihleri aras›nda baflvuran aktif Behçet bulgular› olan 20 olgu oluflturmaktad›r. Ayn› dönemde merkezimizce izlenen hastalardan, inaktif

dö-nemde 20 olgu da kontrol grubu olarak al›nm›flt›r. Baflvuru an›ndaki fizik muayenesinde son bir hafta içinde ortaya ç›km›fl olan, bir veya birden fazla oral aft; yine son bir hafta içinde ge-liflmifl olan genital ülser; son iki hafta içinde ortaya ç›km›fl olan eritema nodozum gibi mukokütanöz lezyonlar ve yine son bir hafta içinde saptanan BH’ye özgün göz bulgular› gibi bulgu-lardan en az birisi olan; bir k›sm›nda eritrosit sedimentasyon h›z› (ESR) ve C-reaktif protein (CRP) yüksekli¤i gibi özgün ol-mayan aktivasyon göstergeleri de yüksek bulunan 20 Behçet hastas› aktif hasta grubumuzu oluflturdu. Remisyonda olan 20 Behçet hastas› ise kontrol grubu olarak kabul edildi.

Hastalar›n çal›flmaya al›nmadan önceki iki ay içinde ve kan al›nd›¤› s›rada, kolflisin d›fl›nda baflka bir sistemik tedavi kullanmamas›na dikkat edildi. Ancak, sistemik kortikosteroid alan üç, mikofenolat mofetil kullanan bir, siklosporin+azatiop-rin kullanan bir hasta da, tedaviye ra¤men aktif bulgular› oldu-¤u için çal›flmaya dahil edildi; ayr›ca ESR ve CRP yüksekli¤i saptanmay›p, sadece klinik bulgular› bulunan hastalar da ak-tif gruba dahil edildi.

Tüm hastalardan r›zalar› do¤rultusunda EDTA’l› tüplere 5cc. periferik venöz kan al›nd›. Kan örnekleri Uluda¤ Üniversi-tesi T›p FakülÜniversi-tesi Enfeksiyon Hastal›klar› ve Mikrobiyoloji Ana-bilim Dal›’na ba¤l› ‹mmünoloji Laboratuvar›’nda lenfosit grup-lar› ve alt grupgrup-lar› çal›fl›lmak üzere bekletilmeden iflleme al›nd›.

Hastalar›n serumunda lenfositlerin yüzeyinde CD3, CD4, CD8, CD19, HLA-DR, TCR γδ, TCR αβ ekspresyonlar›, CD3/CD25, CD19/CD25, CD19/HLA-DR, CD3/TCR γδ, TCR γδ/CD25, TCR γδ/CD40L, TCR γδ/CD 69, CD3/ TCR αβ, TCR αβ/ CD25, TCR αβ/CD40L, TCR αβ/CD69 koekspresyonlar› ve CD4/CD8 oranlar› araflt›r›ld›.

Antikoagülan içeren periferik kan örnekleri, herhangi bir ön ifllem yap›lmadan do¤rudan 100’er μl tüplere kondu. Bu tüp-lere insan mononükleer hücre yüzey belirteçlerine karfl› fare-lerden elde edilmifl fluorescein isothicyanat (FITC) veya phycoerythrin (PE) ile konjuge antikorlar›n her birinden (anti-IgG1- FITC/anti-(anti-IgG1-PE (izotip kontrol), anti-CD4-FITC/anti-CD3-PE, anti-CD8-FITC/anti-anti-CD4-FITC/anti-CD3-PE, anti-CD3-FITC/anti-CD25-PE, FITC/anti-anti-CD3-FITC/anti-CD25-PE, CD19-FITC/HLA-DR-PE, TCR γδ-FITC/CD3-PE, anti-TCR γδ-FITC/anti-CD25-PE, anti-TCR γδ-FITC/anti-CD40L-PE, anti-TCR γδ-FITC/antiCD69-PE, anti-TCR αβ -FITC/anti-CD3-PE, anti-TCR αβ FITC/antiCD25PE, antiTCR αβ -FITC/anti-CD40L-PE, anti-TCR αβ -FITC/antiCD69-PE) (Im-munotech) 10’ar μl eklendi. Tüpler karanl›kta ve oda s›cakl›-¤›nda 15 dakika inkübe edildikten sonra, eritrositleri lize edilip, lökositleri stabilize eden membran fiksatifi içeren reaktifler ile Multi-Q immünoprepten (Coulter, UK) geçirilerek flow sito-metre (Coulter, Epics XL-MCL, UK) ile de¤erlendirildi. De¤er-lendirme için incelenecek hücre grubu olan lenfositler uygun bir flekilde kap› içine al›nd›. Daha sonra iflaretli izotop antikor-lar (IgG1- FITC/IgG1-PE) negatif kontroller oantikor-larak kullan›lmak suretiyle sitometre pozitif floresans için ayarland›. Bu amaçla sitometrenin izotip kontrollerinin %2 ve alt›nda floresan sinyal vermesi sa¤land›. Bu ayarlamalar› takiben hastan›n di¤er tüp-leri, flow sitometreden geçirilerek de¤erlendirildi.

Sonuçlar›n de¤erlendirilmesi, Uluda¤ Üniversitesi T›p Fa-kültesi Biyoistatistik Anabilim Dal›’nca, istatistiksel yöntem olarak Mann-Whitney U testi kullan›larak yap›ld›.

(3)

Bulgular

Çal›flmaya al›nan aktif bulgular› olan 20 Behçet hastas›n›n yedisi kad›n, 13’ü erkek olup yafllar› 20-62 (ort: 34.47±10.60) idi. Kontrol grubundaki 20 hastan›n 14’ü kad›n alt›s› erkekti; yafllar› 32-59 (ort: 42.15±7.49) idi. ‹ki gruptaki hastalar›n yafl-lar› ve cinsiyetleri aras›ndaki fark›n istatistiksel aç›dan anlaml› oldu¤u gözlendi (her ikisi için de p<0.05).

Aktif Behçet hastalar›nda klinik aktivasyon bulgusu ola-rak, hastalar›n sekizinde sadece oral aft, birinde sadece ge-nital ülser, ikisinde sadece eritema nodozum, beflinde oral aft ve genital ülser, ikisinde oral aft ve eritema nodozum, bir hastada yaln›zca üveit, bir hastada oral aft ve üveit mevcut-tu. Behçet hastal›¤›na yönelik tedavi olarak, hastalar›n seki-zi yaln›zca kolflisin kullanmaktayd›, üçü sistemik kortikos-teroid (bunlardan birisi ek olarak kolflisin), biri mikofenolat mofetil + kolflisin ve biri siklosporin + azatioprin kullanmak-tayd›. Yedi hasta ise çal›flmaya al›nd›¤› s›rada herhangi bir özgün tedavi almamaktayd›.

‹naktif Behçet hastalar›n›n 15’i özgün tedavi olarak kolfli-sin kullanmaktayd›, di¤er befl hasta ise özgün bir tedavi alma-maktayd›. Bu hastalar›n çal›flmaya al›nd›¤› s›rada herhangi bir aktif bulgusu mevcut de¤ildi.

TCR γδ, aktif grupta maksimum 15.14, minimum 1.63, or-talama %5.064±2.079, inaktif grupta maksimum 16.15, mini-mum 2.7, ortalama %8.347±3.771 olarak saptand› ve arala-r›nda inaktif grup lehine istatistiksel aç›dan anlaml› bir fark gözlendi (p<0.01). TCR γδ/CD40L, aktif grupta maksimum 0.9, minimum 0.0, ortalama %0.337±0.298, inaktif grupta maksimum 3.01, minimum 1.1, ortalama %2.165±1.896 ola-rak saptand› ve aralar›nda yine inaktif grup lehine istatisitksel aç›dan anlaml› bir fark gözlendi (p<0.01) (Tablo 1). Di¤er para-metrelerin hiçbirinde çal›flma grubu ile kontrol grubu aras›nda anlaml› farkl›l›k gözlenmedi (fiekil 1-4). Aktif ve inaktif grup aras›nda çal›fl›lan belirteçlerde istatistiksel olarak Mann-Whit-ney U testi ile cinsiyete ba¤l› de¤iflim saptanmad›.

Tart›flma

Behçet hastal›¤›, hakk›nda bugüne de¤in yap›lan binlerce çal›flmaya ra¤men hala gizemini korumaktad›r. Hastal›¤›n kli-nik aktivitesiyle uyumlu laboratuvar belirteçlerine ihtiyaç vard›r ki; bu belirteçlerin gündeme gelmesi, birçok otoimmün has-tal›kta oldu¤u gibi BH’de de, hastal›¤›n seyri ve tedavi etkinli-¤inin izlenmesinde yararl› olacakt›r.

Aktif grup ‹naktif grup

TCR γγδδ Maksimum 15.14 16.15 Minimum 1.63 2.70 Ortalama ve 5.064±2.079 8.347±3.771 standart sapma TCR γγδδ/CD40L Maksimum 0.90 3.01 Minimum 0.00 1.10 Ortalama ve 0.337±0.298 2.165±1.896 standart sapma

Tablo 1. TCR γδ ekspresyonu ve TCR γδ/CD40L

koekspres-yonlar›nda maksimum, minimum, ortalama ve sapma de¤erler

fiekil 1. Aktif ve inaktif Behçet hasta grubunda lenfosit yüzey belirteçlerinden CD3, CD4, CD8, CD19, HLA-DR eskpresyon-lar›n›n % de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas›

Lenfosit yüzey belirteçleri

10 60 40 % 20 0 CD3 CD4 CD8 CD19 HLA-DR Aktif ‹naktif

fiekil 2. Aktif ve inaktif Behçet hastal›¤› grubunda CD3-CD25, CD19-CD25, CD19-HLA-DR koekspresyonlar›n›n % de¤erinin karfl›laflt›r›lmas›

Lenfosit yüzey belirteçleri

10 8 6 % 4 2 0 CD3-CD25 CD19 CD25 CD19-HLA-DR Aktif ‹naktif 9 8 7 6 5 4 3 2 1 0 % gd* CD3-gd gd-CD25 gd-CD40L gd-CD69** Aktif ‹naktif

fiekil 4. Aktif ve inaktif Behçet hastal›¤› grubunda alfa-beta T hücre oranlar› ve alfa-beta T hücre yüzeyinde CD25, CD40L, CD69 ekspresyonlar›n›n % de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas›

Alfa-beta T hücrelerindeki ekspresyon 70

60

20 10 0

ab CD3-ab ab-CD25 ab-CD40L ab-CD69

‹naktif Aktif fiekil 3. Aktif ve inaktif Behçet hastal›¤› grubunda gamma-delta T hücre oranlar› ve gamma-delta T hücre yüzeyinde CD25, Cd40L, CD69 ekspresyonlar›n›n % de¤erlerinin karfl›laflt›r›lmas› (*p<0.01, **p<0.05)

gamma-delta T ücrelerindeki eskpresyon

40 30 50

(4)

Çal›flmam›z›n sonuçlar›nda, CD4+ T lenfositler (Th), CD8+ T lenfositler (CTL) ve B lenfosit yüzdeleri bak›m›ndan aktif ve inaktif grup aras›nda anlaml› bir fark saptanmad›. Bu bulgula-r›m›z, aktif hasta grubunda Th hücreleri ve B lenfosit yüzdesi-nin düfltü¤ü, NK hücre yüzdesiyüzdesi-nin ise yükseldi¤iyüzdesi-nin gösterildi-¤i Bahad›r ve ark.’n›n (9) çal›flmas›n›n sonuçlar›yla uyumlu bu-lunmam›flt›r. Buna karfl›n çal›flmam›zda her iki grupta da CD3, CD4, CD8, CD19 ekspresyonlar›n› ise kabul edilen normal de-¤erlerle karfl›laflt›r›ld›¤›nda, her iki grupta da normal s›n›rlarda bulunmufltur. CD4/CD8 oran›, istatistiksel aç›dan anlaml› ol-mamakla beraber, di¤er baz› literatür verileriyle uyumlu bir fle-kilde aktif dönemdeki hastalarda, inaktif dönemdekilere göre daha düflük bulunmufltur (7,10,11).

Behçet hastalar›nda CD25 ve HLA-DR eksprese eden, ya-ni aktive durumdaki T hücrelerinde art›fl saptanmas›ndan (13) yola ç›karak, bu belirteçleri de araflt›rmak istedik, ancak CD25 ve HLA-DR ekspresyonlar› bak›m›ndan gruplar aras›nda ista-tistiksel olarak anlaml› bir fark gözlemedik.

γδT hücreleri özellikle son y›llarda gündeme gelmifl olup, bafllang›çta yaln›zca mukoza immünitesinde rol oynad›klar› düflünülürken, daha sonra çok de¤iflik fonksiyonlar›n›n oldu-¤u belirlenmifltir (13). Behçet hastal›¤›nda ise γδT hücrelerinin rolüne iliflkin ilk çal›flma, 1990’da Fortune ve ark. (17) taraf›n-dan yap›lm›fl olup, bugüne de¤in hakk›nda nispeten az say›da araflt›rman›n oldu¤u bir konudur (13,14). Behçet hastalar›nda γδT hücreleri dolafl›mda yüksek düzeyde bulunmas› yan›nda, oral aftlarda, bronkoalveoler lavaj s›v›s› ve serebrospinal s›v›-da s›v›-da artm›fl düzeyde saptanm›flt›r. Özellikle aktif hastalars›v›-da sa¤l›kl› kontrollere göre TCR γδ+ T hücrelerinin BB3+ alt gru-bunda art›fl bulunmufltur ve TCR γδ hücrelerinin potansiyel et-yolojik bir ajana karfl› oluflturulan savunma mekanizmas›nda çok önemli bir rolü olabilece¤ine dikkat çekilmifltir (14,15). Ha-san ve ark.’n›n (18) çal›flmas›nda, γδT hücrelerinin mikobak-teriyel 65-kDa ›s› flok proteinlerinden dört peptid (BH-özgün) taraf›ndan stimüle edilebildi¤i gösterilmifl, hatta bu testin BH için tan› koydurucu bir laboratuvar testi olarak kullan›labilece-¤i ileri sürülmüfltür. Yine Bank ve ark.’n›n (19) çal›flmas›nda, γδT hücrelerindeki art›fl›n aktif hastalarda inaktif olgulara oran-la daha fazoran-la hastal›k aktivitesinin bir sonucu oldu¤u yorumu yap›lm›flt›r. γδT hücrelerini etkileyebilen antijenler tam olarak aç›klanamad›¤› için, BH ile iliflkili γδT hücre ekspansiyonunun daha ayr›nt›l› bir flekilde incelenmesi gerekti¤i bildirilmifltir.

γδT hücrelerinin BH ile olan kuvvetli iliflkisi, bizi çal›flmam›z-da bu konuyu çal›flmam›z-da ele almaya yöneltti. Aktif Behçet hastalar›nçal›flmam›z-da periferik kanda γδT hücreleri Freysdottir ve ark.’n›n (20) çal›fl-mas› ve di¤er bir çok çal›flmada yüksek bulundu¤u halde (2,15,18), ilginç olarak bizim çal›flmam›zda di¤er araflt›rmac›la-r›n tersine γδT hücre oran› inaktif hasta grubunda, aktif hasta grubuna k›yasla anlaml› derecede yüksekti (p<0.01). Merkezi-mizde daha önce yap›lan bir çal›flmada 30 sa¤l›kl› kan donör-lerindeki (18 erkek, 12 kad›n) γδ T hücre oran› %5.0 ± 0.4 bu-lunmufltur (21). Verilerimiz ›fl›¤›nda γδ T hücrelerin inaktif BH’de, sa¤l›kl›lara ve aktif BH olanlara göre artm›fl oldu¤u sa¤l›kl›larla aktif hastalar aras›nda bir fark bulunamad›¤› söylenebilir. Bu çal›flmalarda istatistiksel yöntemler, hasta seçimi, laboratuvar yöntemleri gibi faktörlerin bizim çal›flmam›zdakinden farkl› ol-mad›¤›n› gördük. Bundan dolay› BH’de γδT hücre say›s›ndaki

art›fl konusunda flöyle bir yorum getirmenin uygun olaca¤›n› düflünüyoruz: Bu sonucu yorumlarken ; γδT hücrelerinin süpre-sör fonksiyonu oldu¤unu bildiren çal›flmalardan yola ç›karak (22), inaktif hastalarda γδT hücrelerinin artm›fl olmas›n›n bir so-nuç de¤il, asl›nda bir sebep olabilece¤i düflüncesi geliflmifltir. Gerçekten de, γδT hücrelerinin mukozal yüzeylerden ve deri-den vücuda girmeye çal›flan patojenlere karfl› baflta IFN-γ sal-g›lamak üzere kulland›¤› çeflitli mekanizmalarla etkili bir imnolojik bariyer olabilece¤i, tümör hücrelerine bile etkin bir mü-cadele verebildi¤i (23-28) göz önünde tutuldu¤u zaman zaman bu hücrelerin periferik kanda artm›fl olmas›n›n hastal›¤› inaktif dönemde tutmay› sa¤lad›¤› sonucuna var›labilir. Bunun yan›s›-ra intestinal mukozadaki intyan›s›-raepitelyal γδT hücrelerinin, zede-lenmifl epitel yüzeylerin bütünlü¤ünün sa¤lanmas›na yard›mc› oldu¤u da düflünülürse, asl›nda γδT hücrelerindeki art›fl›n has-tal›¤›n özellikle mukozal belirtilerini bask›lamada etkili olabilece-¤i yorumuna var›labilir. Çal›flmam›zda di¤er çal›flmalardan fark-l› olarak periferik kan γδT hücre oranlar›n›n daha yüksek olarak bulunmas› toplumlar aras›ndaki çevresel ve genetik farkl›l›klara ba¤lanabilir. Di¤er yandan çal›flmaya dahil edilen hastalar›n ilaç kullan›yor olmas› da sonuçlar› etkilemifl olabilir.

CD40L primer olarak γδT hücrelerini de içeren aktive T len-fositlerde eksprese edilen bir moleküldür (29). B lenfositler, endotel hücreleri ve baz› dendritik hücrelerde eksprese edilen CD40 ile etkileflir (30-32). Bizim çal›flmam›zda inaktif hastalar-da periferik kan γδT hücreleri yüzeyinde CD40L ekspresyonu-nun artm›fl olarak bulunmufltur. Freysdottir ve ark.’n›n yapt›k-lar› çal›flmada (20) ise sa¤l›kl› kontollerle yap›lan karfl›laflt›rma-larda aktif BH olankarfl›laflt›rma-larda periferik kan lenfositlerindeki CD40L ekspresyonunun azald›¤› rapor edilmifltir. Bu sonuçlar birlikte de¤erlendirildi¤inde γδT hücrelerindeki CD40 L ile oral muko-zadaki CD40’›n aras›ndaki etkileflim sa¤l›kl› mukozan›n idame ettirilmesinde rol oynuyor olabilir. Ancak, bu öngörüflü do¤ru-lamak için CD40L eksprese eden γδT hücrelerin hastal›kl› do-ku kesitlerinde gösterilmesini amaçlayan yeni araflt›rmalara ihtiyaç duyuldu¤unu söyleyebiliriz.

Bulgular›m›z γδT hücrelerinin BH’de önemli bir rolü oldu-¤unu tekrar gündeme getirmekle birlikte genetik ve çevresel faktörlerinde göz önüne al›nd›¤›, periferik kan›n yan›s›ra oral mukoza gibi doku örneklerinin de incelendi¤i daha detayl› ça-l›flmalar›n yap›lmas›na gereksinim vard›r.

Kaynaklar

1. Behçet H. Über rezidivierende, aphtöse, durch ein Virus ve-rursachte geschwüre am Mund, am Auge und an den Geni-talien. Dermatologische Wochenschrift 1937;105:1152-1157. 2. Hegab S, Al-Mutawa S. Immunopathogenesis of Behçet’s

di-sease. Clin Immunol 2000;96: 174-86.

3. Yurdakul S, Tüzün Y, Mat MC, Özyazgan Y, Yaz›c› H. Behçet sendromu. Dermatoloji Ed. Tüzün Y, Koto¤yan A, Aydemir EH, Baransü O. ‹stanbul 1994;393-8.

4. Gül A. Behçet hastal›¤›n›n immünolojisi. Aktüel T›p Dergisi 1997;2: 76-8.

5. Akpolat T, Koc Y, Yeniay I, et al. Familial Behçet’s disease. Eur J Med 1992;1: 391-5.

6. Oshima Y, Shimizu T, Yokohori R, et al. Clinical studies on Behçet’s disease. Ann Rheum Dis 1963;22: 36.

7. K›l›çturgay K. In: K›l›çturgay K ed. ‹mmünoloji 2000, 2. bask›, Bursa, 200.

(5)

8. Lim SD, Haw CR, Kim NI, Fusaro RM. Abnormalities of T cell sub-sets in Behçet’s syndrome. Arch Dermatol 1983;119: 307-10. 9. Bahad›r S, Apayd›n R, Çimflit G, et al. The evaluation of T

lymphocytes and subsets, B lymphocytes, and natural killer (NK) cells in Behçet’s disease. T Klin Dermatol 2000;10: 7-12. 10. Valesini G, Pivetti-Pezzi P, Mastrandrea F, et al. Evaluation of T cell subsets in Behçet’s syndrome using anti-T cell monoc-lonal antibodies. Clin Exp Immunol 1985; 60: 55-60. 11. Kikkawa T, Shirotsuki H. Imbalance of T lymphocyte subsets

in panuveitis type of Behçet’s disease. J Eye 1984;1: 1001-7. 12. Kahan A, Hamzaoui K, Ayed K. Abnormalities of T lymphocy-te subsets in Behçet’s disease demonstralymphocy-ted with anti-CD45RA and anti-CD29 monoclonal antibodies. J Rheuma-tol 1992;19: 742-6.

13. Gürler A, Boyvat A. Behçet hastal›¤›n›n immünopatogenezi. II. Ege Dermatoimmünoloji sempozyumu, 6-7 Kas›m 1997 ‹zmir. Özet Kitab›.

14. Suzuki Y, Hoshi K, Matsuda T, Mizushima Y. Increased pe-ripheral blood γδ+ T cells and natural killer cells in Behçet’s disease. J Rheumatol 1992;19: 588-92.

15. Hamzaoui K, Hamzaoui A, Hentati F, et al. Phenotype and functional profile of T cells expressing gamma delta receptor from patients with active Behçet’s disease. J Rheumatol 1994;21: 2301-6.

16. Gerli R, Agea E, Bertotto A, et al. Analysis of T cells bearing dif-ferent isotypic forms of the γδT cell receptor in patients with systemic autoimmune diseases. J Rheumatol 1991;18: 1504-10. 17. Fortune F, Walker J, Lehner T. The expression of γδ T cell recep-tor and prevelance of primed, activated and IgA-bound T cells in Behçet’s syndrome. Clin Exp Immunol 1990;82: 326-32. 18. Hasan A, Fortune F, Wilson A, et al. Role of γδ T cells in

pat-hogenesis and diagnosis of Behçet’s disease. Lancet 1996;347: 789-94.

19. Bank I, Duvdevani M, Livneh A. Expansion of γδ T cells in Behçet’s disease: Role of disease activity and microbial flora in oral ulcers. J Lab Clin Med 2003;141: 33-40.

20. Freysdottir J, Lau S.-h, Fortune F. γδT cells in Behçet’s di-sease and recurrent aphtous stomatitis. Clin Exp Immunol 1999;118: 451-7.

21. Oral HB, Budak F, Uzaslan E, ve ark. Tüberküloz plörezide mononükleer hücre alt gruplar› ve proinflamatuvar sitokin dü-zeyleri. XV. Ulusal ‹mmünoloji Kongresi, Özet Kitab›, P24, An-talya,1999.

22. Hayday A, Tigelaar T. Immunoregulation in the tissues by γδT cells. Nat Rev Immunol 2003;3: 233-42.

23. Wang X, He W, Zhang L, Zhang S, He H, Jiang H. The ex vi-vo expansion of γδT cells from the peripheral blood of pati-ents with nasopharyngeal carcinoma and their cytotoxicity to nasopharyngeal carcinoma lines in vitro. Lin Chuang Er Bi Yan Hou Ke Za Zhi 2003;17: 155-8.

24. Wilhelm M, Kunzmann V, Eckstein S, et al. Gamma-delta T cells for immune therapy of patients with lymphoid malignan-cies. Blood 2003; 102: 200-6.

25. Oral HB. Tüberküloz plörezide spesifik koruyucu immün yan›-t›n farkl› immünolojik parametrelerle de¤erlendirilmesi (Uz-manl›k tezi). Bursa: Uluda¤ Üniversitesi; 1998.

26. Kamath AB, Wang L, Das H, et al. Antigens in tea-beverage prime human Vgamma 2Vdelta 2 Tcells in vitro and in vivo for memory and nonmemory antibacterial cytokine responses. Proc Natl Acad Sci USA 2003;100: 6009-14.

27. Aljurf M, Ezzat A, O Musa M. Emerging role of γδT cells in health and disease. Blood Rev 2002;16: 203-6.

28. Villarrubia N, Leon F, Bootello A. Tγδlymphocytes and their role in hypersensitivity process in the digestive and respira-tory mucosa. Allergol Immunopathol 2002; 30: 273-82. 29. Horner AA, Jabara H, Ramesh N et al. γδ T lymphocytes

express CD40 ligand and induce isotype switching in B lymphocytes. J Exp Med. 1995;181: 1239-44.

30. Banchereau J, Bazan F, Blanchard D et al. The CD40 antigen and its ligand. Ann Rev Immunol 1994;12: 881-922. 31. Pammer J, Weninger W, Mazal PR et al. Expression of the

CD40 antigen on normal endothelial cells and in benign and malignant tumors of vascular origin. Histopathol 1996; 29: 517-24.

32. Peguet-Navarro J, Dalbiez-Gauthier C, Moulon C et al. CD40 ligation of human keratinocytes inhibits their proliferation and induces their differantiation. J Immunol 1997;158: 144-52.

Referanslar

Benzer Belgeler

Behçet Hastalar›nda Serum Resistin Düzeyleri ve Hastal›k Aktivitesi ile ‹liflkisi Serum Resistin Levels in Behcet’s Disease Patients andY. Correlation with Disease

Hekimler, flikayetlerinin fliddetini çok veya çok fazla olarak tan›mlayan hastalar›n daha fazla acil oldu¤unu düflünmek- teydiler ki bu da hastal›k fliddeti ile acile

Grubumuzun yapt›¤› çal›flmada da kontrol grubu ve rekürren aftöz stomatitli hastalar ile karfl›lafl- t›r›ld›¤›nda Behçet hastalar›nda periodontal skorlar›n

Behçet Hastal›¤›nda Oral Sa¤l›k ve Hastal›¤›n Geliflimindeki Yeri Oral Health and its Etiological Role in Behcet’s

Her ne kadar BH hastal›¤› gebelik döneminde remisyona girme e¤ili- minde ise de gebeli¤in hastal›¤›n klinik seyrine olan etkisi has- tadan hastaya hatta ayn› hastan›n

ise 1998 y›l›nda Behçet hastal›¤› fliddet sko- runu daha basit bir puanlama ile belirtmifller ve 1 puan› oral aft, deri lezyonlar›, epididimoorflit, plörezi, perikardit,

Jiroskobik etki elbette dengeye yard›mc› oluyor; ama üzerinde bisiklet sürücüsüyle bir bisikleti dengede tuta- cak kadar büyük de¤il.. Ayr›ca jiroskobik etkinin

Dünya- n›n tan›nm›fl dizüstü bilgisayar üreticilerinden Asus, “eco book” ad›n› verdi¤i çevre dostu yeni bir dizüstü bilgisayar›n tan›t›m›n› yapt›.. Özel