17 OCAK 1974
H ü r r i u e t
perşembe
M M
H M H H H H H H I
TÜNEL 99 YASINDA
1869' da İstanbul' a gelen bir Fransız
mühendisi tünel fikrini gerçekleştirdi.
17 Ocak 1875 de açılan tünel emekli olmak
için metronun yapımını bekliyor...
T ü n e lin d ü n ü b u g ü n ü
Yıllarca İstanbullulara hizm et eden tünelin K araköy tarafındaki ciheti 1927 yıllarında bu görünüşteydi. O yıllarda henüz şehirdeki m otorlu araç sayısı ı da çok az o ld uğundan halk tünele büyük rağbet gösterirdi. (Ü stte) 33 milyon lira sarfedilerek elektrikli hale getirilen tünelin K araköy'deki girişinin çehresi de tekrar deeişti. M odern iş hanı bitirildiğinde daha da değişecek.
Y
ILLA RDAN BERİ yerin altında, sessiz sedasız karanlıktan aydınlığa gidip gelen em ektar tünel, bu gün 99 yaşına gird i Bu süre için d e Türkiye nüfusunun bir kaç katından fazla yolcu taşıyan tünel, İstanbul'un trafik sorununu halledecek olan m etro n u n babası sayılıyor.K araköy ile adını verdiği semt arasında dem irden bir kırkayak gibi yıllar boyu durm adan gidip gelen tünelin ı çalışm aya başladığı yıllarda doğanların ço ğ u bugün artık h ay atta değil. Ama o, arada bir yapılan ve kendisine gençlik aşısı gibi gelen revizyonlarla çalışm asını h â lâ sürdürüyor ve nöbeti devretm ek için m etronun yapım ını bekliyor.
N EFES NEFESE KALINCA Henry Gavan adındaki Fransız mühendisi 1869 yılında İstan b u l'a gelm eseydi ve... Ve Y üksekkaldırım dan çıkarken soluk soluğa kalm asaydı şehir bugün bir asra m erdiven da yayan tünelden yoksun kalacak, m etro gibi yıllar boyu yalnızca hayalini kurm akla yeti n ece k ti
Henry Gavan çıktığı gezi sırasında Şarkın o zam anlar, yazarlara, şairlere ilham kaynağı olan bu "P ito re sk " şehrine de uğram ış, d ö rt bir köşesini d olaşm ıştı.
Genç m ühendis günlerden bir gün Yüksek- kaldınm 'dan çıkarken nefes nefese kaldı. Ne bitmez tükenm ez y o k u ştu bu böyle? Çevre sindekilere b aktığı zam an onların da aynı d u rum da olduğunu gördü. Herkes kendisi gibi soluk soluğa yokuşu çıkm aya çalışıyordu.
Bu durum Henry Gavan'da tünel fikrini yarattı. Burada yapılacak bir tünel, işletm eci sine bir hayli para kazandırabilir, üstelik halkı çektiği bu sıkıntıdan da kurtarırdı. Daha son raki günlerdeki izlenimleri bu fikrini iyice ge liştirdi. Her gün K araköv'den Beyoğlu'na kırkbinden fazla kişi inip çıkıyordu. Bunlar dan onbininin bile tünelden yararlanması ha linde işletm eci büyük k â r sağlayabilirdi.
ÖN CELERİ KİMSE YARDIM ETMEDİ
Ancak Henry Gavan'ın bu projesini ger çekleştirm esi kolay olmadı. Devrin Sultanı Abdülaziz, ülkeyi çağın m odern b u lu şların dan yoksun bırakm am ak görüşünde o lduğu için ona istediği izni verm işti. Şim di iş, proje yi gerçekleştirecek serm aye sahibini bulm aya kalıyordu. Gavan bu am açla ülkesine döndü. Ancak y u rttaşları ona bu konuda ilgi göster mediler. G enç m ühendis dili döndüğünce o n ları iknaya çalışıyor, fakat aldığı cevap hep olumsuz oluyordu. Yılmadı Gavan ve bu kez Ingilizlere başvurdu.
V atandaşlarının aksine daha ilk b aşvurdu ğu İngiliz Şirketi hem en projeyle ilgilendi ve tünel için ilk kazm a 30 T em m uz 1871'de vu ruldu.
"T h e M etropolitan Railvvay O f Cansan- tinople Fram G alata-Pera" şirketi Tünel için 250 bin lira harcadı. Bu paranın 80 bin lirası istim lâkler için sarfedildl Tünel güzergâhın dan çıkarılan topraklar ise bugünkü Tepebaşı B ahçesinin bulunduğu boş sahaya dökülerek burası dolduruldu.
İL K YOLCULAR
17 Ocak 1 875'te İstanbul Tünel'i kurban lar kesilerek çalışm aya başladı. Böylelikle İstanbul taşıt tarihinde yeni bir sayfa daha açılıyor, şehirdeki mevcut nakil araçlarına halkın bilm ediği ve o güne kadar görm ediği bir yenisi daha ekleniyordu.
Fakat tünelin ilk yolcuları beklendiği gibi soluk soluğa Y üksekkaldırım 'ı çık m ak tan yorulan fesleri çapkınca yana eğilm iş, kay tan bıyıklı, redingotlu İstan b u l efendileri olmadı.
Çünkü devrin şeyhülislâm ı bu m odern ara cın çalışm asına fetva verm em iş, üstelik daha da ilginci halk korku nedeniyle tünele- bin mek istem em işti Bu nedenle bir süre tünel-* de sadece hayvanlar taşındı. İstanbullular isr tünelde 10 para ücret alınan o m esafeyi yine Y üksekkaldırım 'dan soluk sohığa çıkarak katettiler.
Bugün eski İstanbul yağız atların çektiği saltanat arabaları kupa ve landolarıyla, fera-.
4celi yaşm aklı hanım larıyla, k ay tan bıyıklı çapkınlarıyla ç o k tan m azi oldu am a tünel h â lâ çalışıyor. Belki eski yıllara oranla göz den düştü am a y ine de büyük bir ihtiyacı kar şılam anın çabası içinde görevini m etroya dev redeceği günleri bekliyor.
M etronun babasına bizim de bir sözümüz var: Nice yıllara.
T ü n e lin
ö z e llik le r i
J
ŞLETMEYE açıldığı tarihten bu
|
yana çeşitli revizyonlar geçiren
tünel 33 milyon lira harcanarak elek-
' trikli hale getirildikten sonra 3 Kasım
1971 günü yapılan bir törenle tekrar
İstanbulluların hizmetine girmiştir. Yol
culuk süresi 1,5 dakika olan tünel, iş
günleri 20, tatil günleri ise 25 bin yolcu
taşımaktadır.
Tünelin diğer özelliklerini şöyle sı
ralamak kabildir:
Tünel günde 174 sefer yapmaktadır.
Sefer sırasındaki hızı saatte 30 kilometre
iken enerji tasarrufu ve yolcuların emni
yeti bakımından bu hız saatte 21 kilo
metreye düşürülmüştür.
İşletmenin hareket kısmında 16 kişi
çalışmakta, makine dairesiyle birlikte
çalışanların toplamı 35 kişiyi bul
maktadır.
Tünelin çalıştığı hattın uzunluğu
550 metredir. Hattın bulunduğu tünelin
yüksekliği 6,20 metre, iç genişliği ise
6,5 metredir.
Teknik özellikler:
VAGON SAYISI: 2
VAGON BOYU: 16 METR
lGENİŞLİK: 2.50 METRE
AĞIRLIK: 24 TON
OTURMA YERİ: 48
AZAM İ YOLCU SAYISI: 150
İş günleri 7.00-21.00, Pazar günleri
ise 7.30-22.00 saatleri arasında çalışan
tünelde yolculuk ücreti olarak 75 kuruş
alın maktadır.
E m e k t a r v a g o n l a r
E m ektar tünelin her seferde zangır zangır titreyen ve insana zelzele oluyorm uş hissini veren yaşlı vagonları 4 Haziran 1969 günü İETT Müzesine kaldırıldı. T eknik arızalar nedeniyle sık sık kapanm asına rağm en tünel özellikle İkinci Dünya Savaşı yıllarında yedek p arça yokluğu yüzünden çalışm ayan diğer araçların yükünü de om uzlam ıştı. Tünel 99 yıllık yaşantısı içinde en fazla yolcuyu bu yıllarda taşım ıştı. Günümüzde bu görüntü yeni vagonlar sayesinde sadece mazide kaldı.
İhtiyar tünel, 33 m ilyon lira harcanarak elektrikli hale getirildikten sonra 3 Kasım 1971 günü yapılan törenle yaşantısının yeni dönem ine başladı. K ayışından vagonuna kadar her şeyi yenilenen ve Sdeta bir gençlik aşısı yapılan tünel böylece b u h ar devrini kapatıyor, biraz geç de olsa elek trik devrine geçiyordu. Şim di m üşterisinin ço ğ u n u dolm uş ve otobüslere kaptıran tünel hizm etine devam ediyor...
TÜNELDE
BÜYÜK
KAZALAR
1943 yılında olan
bir kazada kayışı
kopan vagon,
raydan çıkarak
ahşap binayı
delmiş ve Karaköy
meydanına
kadar inmişti...
K
u r u l u ş u n d a nbugüne kadar geçen
süre içinde her nakil aracı
gibi tünel de bazı kazalar
geçirmiştir.
Ancak öbür
nakil araçlarının yaptığı
kazalar yanında bunlar ge
rek insanca zayiat ve ge
rekse maddi hasar bakı
mından çok küçük kalmış
tır.
Ç oğunluğu
vagonları
çeken kayışların eskiliği
n e d e n i y l e
kopmasından
meydana gelen kazaların
ilki 1876 yılının Ağustos
ayı içinde olmuş, Beyoğ-
lu'na çıkan katarın kayışı
nın kopmasıyla 8 kişi yara
lanmıştı.
Daha sonraları
1901, 1918 ve 1921 yılla
rında yine kayış kopması
yüzünden meydana gelen
kazalar bir kaç kişinin ya
ralanmasıyla ucuz atlatıl
mıştır.
Geçmişte ölümle neti
celenen tek kaza 6 Tem
muz 1943 günü cereyan
e t m i ş ,
Tahir
Kütükçü
yönetiminde saat 14.05'te
Beyoğlu'ndan
Karaköy'e
inen katar yol ortasında
kayışın
birden kopması
üzerine hızla Karaköy tara
fındaki istasyon mahalline
çarpmış ve o hızla da tabir
caizse bir gülle gibi ahşap
binayı delerek yola kadar
çıkmıştı.
Kaza sırasında
katarın altında kalan Meh
met Ali adındaki memur
ölmüş, 20'ye yakın yolcu
da muhtelif yerlerinden
yaralanmışlardı. Kaza sıra
sında katarda bulunan yol
culardan birisi olayı şöyle
anlatmıştı:
"Tünel yarıyı geçmişti.
Birdenbire gayritabii sar
sıntılar başladı. Hızlandığı
nı hissettim. Sürati gittikçe
artıyordu.
Birdenbire şiddetli
bir çarpışma oldu. Vagon
dan dışarıya fırladım. Ve
kendimi kaybettim. Ayıl
dığım zaman kendimi has
tanede buldum."
L
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi