• Sonuç bulunamadı

Değişik Bir Na’t Örneği Feyzî-i Kefevî’nin Müstezâd Kasidesi Muvaffak Eflatun

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Değişik Bir Na’t Örneği Feyzî-i Kefevî’nin Müstezâd Kasidesi Muvaffak Eflatun"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Millî Folklor

129

Bu yaz›da XVII. yüzy›l flâirlerinden

Fey-zî-i Kefevî’nin hayat› ve eserleri üzerinde durularak, flâirin de¤iflik bir na’t örne¤i olan müstezâd kasidesinin metni verile-cektir.

Bilindi¤i gibi Türk Edebiyat›nda en fazla ilgi görmüfl türlerden biri olan na’t-lar; peygamberler, Hz. Muhammed’in yak›nlar›, dört halife ve ‹slâm büyükleri hakk›nda da yaz›lm›fl olmakla birlikte, en fazla Hz. Peygambere duyulan mu-habbeti dile getirmek ve onu övmek için kaleme al›nm›flt›r1.

Edebiyat teorisiyle ilgili kitaplarda-ki yayg›n kanaatin aksine bütün naz›m flekillerinde yaz›lan müstezâd, muhteva olarak da çeflitlilik arz eder. fiiirlerin uzun m›sralar›na k›sa m›sralar

eklene-rek oluflturulan müstezâd, divan flâiri-nin serbestlik arama arzusunun bir te-zahürüdür. Müstezâd›n bütün naz›m fle-killerini kapsayan özelli¤i flâirlerin genifl sahalarda kalem oynatmas›na yol açm›fl-t›r2.

Çal›flmam›za konu olan müstezâd kasidenin flâiri Feyzî-i Kefevî, K›r›m’›n Kefe flehrinde do¤mufltur3. As›l ismi

Mehmed Feyzullah’t›r. Haydar isimli bi-rinin o¤ludur. fiiirlerinde “Feyzî” mahla-s›n› kullanm›flt›r. Ailesiyle ilgili pek faz-la bilgimiz yoktur4.

Feyzî tahsilini Kefe ve ‹stanbul’da tamamlam›fl, ömrünün büyük k›sm›n› Kefe’de müderrislik, vaizlik yaparak ge-çirmifltir5. Bu arada tasavvufa

meylet-mifl, Halvetî tarîkat›na girerek tarîkatta

DE⁄‹fi‹K B‹R NA’T ÖRNE⁄‹: FEYZÎ-‹ KEFEVÎ’N‹N

MÜSTEZÂD KAS‹DES‹

A Different Example of “Na’t” Genre: The “Müztezad Kaside”

of Feyzi- Kefevi

Un éloge particulier du prophète (na’t): La Qasida de Feyzî-i Kefevî

Muvaffak EFLATUN*

*Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Araflt›rma Görevlisi

ÖZET

Na’tlar divan fliirinin lirik ve çok ilgi görmüfl türlerindendir. Onlar› müstezat kaside gibi farkl› özellik-lere sahip bir naz›m flekliyle birlefltiren flâirler ise oldukça nadirdir. Feyzî-i Kefevî bunu baflaran bir flâirdir. Bu makalede, XVII.yüzy›l K›r›m flâirlerinden Feyzî-i Kefevî’nin hayat› ve eserlerinden bahsedilmifl, de¤iflik bir na’t örne¤i olan müstezad kasidesi de¤erlendirilerek, metin hâlinde verilmifltir.

Anahtar Kelimeler

Na’t, Müstezâd Kaside, Feyzî-i Kefevî

ABSTRACT

Na’ts are lyric and most interested kinds of divan poetry. Poets who combines those in the poetry form porsesed different feature like müstezad kaside, are rather rare. Feyzî-i Kefevî is a poet who succed this.This article is about life and works of Feyzî-i Kefevî who is less known poet from K›r›m. As an original example of Na’t Müstezâd Kaside is examined and given its text.

Key Words

(2)

fleyhli¤e kadar yükselmifltir6. Hayat›n›n

son demlerinde yeniden ‹stanbul’a gele-rek 1023/1614 tarihinde burada vefat et-mifltir7.

Feyzî’nin flu anki bilgilerimize göre dinî, tasavvufî ve edebî içerikli yedi ese-ri mevcuttur. Bu eserlerden en önemlisi divan›d›r. Divan›nda 536 fliir bulunmak-tad›r. Bunlardan 15’i kaside, 7’si tahmis, 13’ü müseddes, 6’s› terkîb-bend, 3’ü ter-cî-bend, 409’u gazel, 8’i nazm, 36’s› k›t’a, 38’i matla’d›r. Nasîhat bafll›kl› fliiri ise divan edebiyat› naz›m flekillerinin d›fl›n-dad›r. Feyzî, divan›nda yaflad›¤› bölge olan K›r›m ve Kefe ile ilgili unsurlara yer verir. Özellikle Osmanl›n›n K›r›m bölgesinde yap›lan çeflme, cami ve evle-re; buradaki tayinlere, do¤umlara ve sünnet merasimlerine tarihler düflürdü-¤ü görülmektedir. K›r›m han› Gazi Bora Giray (ö.1608) hakk›nda yazd›¤› fliirler dikkat çekicidir. Feyzî, Gazi Giray’a medhiye muhteval› 6 kaside, 1 müsed-des, 1 tercî-bend, 1 gazel yazm›fl ve onun vefat›na bir tarih düflürmüfltür8.

Feyzî’nin divan› d›fl›ndaki eserleri k›saca flu flekilde tan›tabiliriz:

Nusretü’d-Dâir: Mensur bir eserdir, devrin tasavvuf tart›flmalar›na Feyzî’nin yaklafl›m› eserin ana eksenini çizer9.

K›rk Hadis Tercümesi: Eser on befl de¤iflik kal›pta, k›rk k›t’a hâlinde; din, sosyal hayat ve ahlâk muhteval› hadisle-rin tercümelehadisle-rinden meydana gelmifl-tir10.

Ravzatü’l-‹bâd:Feyzî’nin yazd›¤› di-¤er k›rk hadis tercümesidir. Bir önceki hadis tercümesine göre daha kapsaml›-d›r. Mesnevi naz›m flekliyle Fe’ilâtün Mefâ’ilün Fe’ilün vezninde yaz›lm›flt›r11.

Risâle fî Hakk›’l-Hamr: Eser içkinin zararlar›ndan bahseder. 1608 senesinde

kaleme al›nm›flt›r12.

Rûhu’n-Nüfûs: Eser 1610 y›l›nda yaz›lm›flt›r. ‹mâmiye, peygamberlik, peygamberlerin özellikleriyle ilgili de¤i-flik konularda Feyzî’nin görüfllerinden oluflmaktad›r13.

Hadây›ku’l-Ahyâr fî Hakây›k›’l-Ah-bâr:Mensur ve mev’iza nitekilkli bir eserdir. Hadîka ad› verilen 128 bölüm-den meydana gelmektedir14.

Hüseyin Ayvansarâyî’nin Efl’arnâ-me-i Müstezâd15adl› eserinde yanl›fll›kla

fieyh Hasan Feyzî (ö.1102/1689)’ye atfe-dilen müstezâd kaside, Feyzî-i Kefe-vî’nin Ravzatü’l-‹bâd adl› eserinin 7b-9a varaklar›nda bulunmakta olup, eski Türk edebiyat› naz›m flekilleri aç›s›ndan de¤iflik bir yap› arz etmektedir. Bu fark-l›l›k müstezâd›n flekil ve muhteva özelli-¤inden kaynaklanmaktad›r. Bilhassa müstezâd kaside örne¤ine edebiyat›m›z-da pek fazla rastlanmaz. Feyzî’nin man-zumesi bu yönüyle dikkat çekicidir. Ayr›-ca Feyzî müstezâd kaside gibi zor bir na-z›m fleklini na’t gibi lirik bir türle birlefl-tirerek iflleyen ender flâirlerdendir. Fey-zî-i Kefevî’nin müstezâd kasidesi aruzun Mef’ûlü Mefâ’ilü Mefâ’ilü Fe’ûlün kal›-b›yla yaz›lm›fl olup toplam 25 beyitten meydana gelmifltir. Kafiye örgüsü Ab Ab Cx Ab Dx Ab fleklindedir. Uzun m›sralar tam, k›sa m›sralar ise zengin kafiyelidir.

Müstezâd kasidenin muhtevas›nda ise di¤er na’tlarda görüldü¤ü gibi Hz. Peygamber övülmekte onun; zehirli ku-zunun konuflmas›, ay› parma¤›yla ikiye bölmesi, s›k›nt› gününde parmaklar›n-dan çeflme gibi su ak›tmas›, Mi’râca yük-selmesi gibi mucizelerinden bahsedil-mektedir.

Feyzî fliirini, Hz. Peygamberden fle-fâat talep ederek bitirmektedir.

Tan›t›l-Y›l: 15 Say›: 58

(3)

maya çal›fl›lan ad› geçen müstezâd kasi-de afla¤›dad›r:

Müstez6d

Mef8]lü Mef68@lü Mef68@lü Fe8]lün Mef8]lü Fe8]lün

7b

1 Ey p6d-fleh-i mihter-i i#l@m-i ris6let V9ey s6ye-i [üb\6n

Ser-cümle sipehdür sa?a a[\6b-› nübüvvet Sen anlara sul*6n

2 +urfl@d-i cem6lü? ki *ul]8 itdi zem@ne Çün burc-› hüd6dan

Ref8 old› felekden øulem-i øulm u %al6let Ey flems-i d›ra&fl6n

3 Bir [6f [adefdür me$el6 []ret-i 86lem Sen dürr-i yet@mi

Bir gevher-i p6k@ze durur s›rr-› \a#@#at <6tu?dur a?a k6n

8a

4 +a## virmifliken #adrü?e r›f8at flev#dur kim Yitmez a?a idr6k

Lu*fidi tev6)u8d› yine ®6tu?a 86det Her la\øa vü her 6n

5 Söyledi sa?a nu*#a gelüp bere-i mesm]m Yime didi benden

Pes old› o dem tel& dem-i ehl-i fle#6vet Hem dilleri büry6n

6 fiemfl@r-i elem s@nelerin eyledi [ad ç6k A[\6b-› fli#6#u?

fia# eyledügü? dem #ameri idüp ifl6ret Barma0›yla ey c6n

7 Ser-çeflme idüp eyleyeli 86leme icr6 Engüflt-i \uceste?

Yetifldi güzellendi çemenz6r-› hid6yet Hem dev\a-i @m6n

8 Bu #ubbe-i m@n6 keremü? *6#› yan›nda M6nend-i \ab6ba

+urfl@d-i felek neyyir-i i\s6nu?a nisbet Bir ®erre-i gerd6n

9 1urdu#ça cih6n mülketi ma\f]z u ma[]ndur A$6r-› &alelden

Büny6n-› ser6y-› fera\-efz6-y› fler@8at Sensin çü nigehb6n

10 (a## itdi seni ef)al-› mecm]8-› nebiyy@n B@-flübhe vü b@-reyb

Oldu# biz o ta#r@bile hem ekrem-i ümmet Hem eflref-i ins6n

11 Sensin o fleh-i ma\rem-i esr6r-› +ud6 kim Bir fleb sa?a Cibr@l

Geldi didi (a## itdi seni va[l›na da8vet Ol 8azme flit6b6n

12 Pes devlet ile bindü? o dem çünki Bur6#a B6l açd› vü uçd›

2›ldu? #amu e*r6f-› semev6t› tem6met Bir la\øada seyr6n

8b

13 Ümerâ vü &üddd6m ile gü®er old› müyesser Mecm]8-› Mucibden

Gösterdi o dem sa?a bil6-\ayyizu vechet D@d6r›n› c6n6n

14 Çün gördi &ab6b›nda (a##u? p6ye-i #adrü? Bi? c6n u dilile

‹dindi gub6r-› #ademü? efser-i 8izzet Bafl›na gerezm6n

15 Li-va#ti me8all6h sa?a bir r6yet-i erfa8 Sen fl6h-› mufa&&am

Levl6ke lem6 k6netü9l-efl6kü vif6det Menfl]ru?a 8ünv6n

16 D@v6ne olur 8a#l› gider kim ki dilerse ‹dr6k-i kem6lü?

Abd6l-[›fat herkes olur eylese fikret Esr6ru?a \ayr6n

17 Çün gördi senü? fl@ve-i reft6r-› la*@fü? 1]b6 ile Sidre

2ald› dikilüp her biri müsta0ra#-› \ayret Ey serv-i &›r6m6n

18 Ru&s6re-i reng@?ü?e ger olmasa maøhar Berg-i gül-i gülflen

Bulmazd› mu#arrer bu #adar \üsn ü le*6fet Ey 0onca-i &and6n

19 Misk-i +utenü? revna#›n› #›ld› flikeste Ol zülf-i semen-b]

Hergiz #omad› ®erre #adar gevhere #›ymet Ol la8l-i d›ra&fl6n

20 Ey gerd-i rehü? efser-i erb6b-› ba[@ret +ak-i #ademü?dür

Ya 8anber ü ya misk-i +uten 06liye nükhet Y6 ku\l-› 3›f6h6n

Y›l: 15 Say›: 58

(4)

Y›l: 15 Say›: 58

132

Millî Folklor

9a

21 C6n-ba&fl oluban mürdeleri eyledi i\y6 Güft6r-› la*@fü?

Ya r]\-› rev6ndur o ya &]r-› Kev$er-i cennet Ya çeflme-i \ayv6n

22 Her kime ki old›ysa müyesser ser-i k]yu? ‹rifldi [af6ya

Ya b60-› ‹remdür o ya&ud gülflen-i [afvet Ya rav)a-i r›)v6n

23 Sensin o flehenfl6h-› mükerrem ki *apu?da Mü8minlere melce9

Sensin hem o server ki #amu 86leme ra\met ‹tdi seni Ra\m6n

24 Geldi #apu?a 8aczile Fey)@-i dil-efk6r 2›l a?a tera\\um

Yo#dur kerem ü lu*fu?a çün \add u nih6yet ‹\s6nu?a p6y6n

25 2oma aya# alt›nda o misk@ni elin al T6 çekmeye ®illet

Ma\fler güni lu*file a?a eyle flef68at T6 görmeye &›®l6n

NOTLAR

1 Emine Yeniterzi: Divan fiiirinde Na’t,

Anka-ra, 1993, s.1

2 Genifl bilgi için bkz. Muvaffak Eflatun: Türk

Edebiyat›nda Müstezad, Yüksek Lisans Tezi, KÜS-BE, K›r›kkale, 1997

3 Kafzâde Fâizî: Zübdetü’l-Efl’âr, Ankara Millî

Kütüphane, Yz.A.679, vr.87b; Katip Çelebi: Keflfü’z-Zünûn an Esâmii’l-Kütûb ve’l-fünûn, Beyrut 1982, C.1, s.806; Nev’îzâde Atâî: Hadâikü’l-Hakâik fi Tek-mileti’fl-fiakâik, Haz.Abdulkadir Özcan, ‹stanbul, 1989,s. 607; Müstakîmzâde Süleyman Sadeddin: Mecelletü’n-Nisâb (Arapça) Süleymaniye Ktb., Halet

Efendi 628, vr. 343b; Ba¤datl› ‹smail Pafla: Hediyye-tü’l-Ârifîn Esmâü’l-Müellifîn ve Âsâru’l-Musanni-fîn,Beyrut, 1982, C.VI, s.281; Bursal› Mehmed Ta-hir: Osmanl› Müellifleri, ‹stanbul, 1333, C.I, s.60; Nail Tuman: Tuhfe-i Nâilî, Ankara Millî Ktb., Yz.B.611, s.1145

4 Müstakimzâde Süleyman Saadeddin: a.g.e.,

vr.343b; Ba¤datl› ‹smail Pafla: ‹zâhü’l-Meknûn fi’z-Zeyli alâ Keflfi’z-Zünûn, Beyrut, 1982, C.3, s.523; Bursal› Mehmed Tahir: a.g.e., C.1., s.60; Mehmed Süreyya: Sicill-i Osmânî, ‹stanbul, 1311, s.41; C.Kurnaz-H.Çeltik: Osmanl› Dönemi K›r›m Edebi-yat›, Ankara, 1997, s.11; Necdet Y›lmaz: Osmanl› Toplumunda Tasavvuf, ‹stanbul, 2001, s.240

5 R›za Fâz›l-Fâz›l Nagayev: K›r›m-Tatar

Ede-biyat›n›n Tarihi, Akmescid, 2001, s.154

6 Bursal› Mehmed Tahir: a.g.e., s.60

7 Kafzâde Fâizî: a.g.e., vr.87b; Kâtip Çelebi:

a.g.e., s.806; Nâil Tuman: a.g.e., s.1145; C.Kurnaz-H.Çeltik: a.g.e., s.11; Feyzî: Nusretü’d-Dâir, Süley-maniye Ktp., H.Hüsnü Pafla, nr.653, vr.66a

8 Feyzî: Divan, Milli Ktp., Yz.FB.274

9 Feyzî-i Kefevî: Nusretü’d-Dâir, TDK Ktp.,

Yz.nr.342

10 Feyzî: Süleymaniye Ktp., Fatih, nr.5427,

vr.171b-185b

11 Feyzî: Ravzatü’l-‹bâd, Reflid Efendi,

nr.137/1,vr.1-94

12 Feyzî: Risâle fî Hakk›’l-Hamr: Süleymaniye

Ktp., Reflid Efendi, 137/4, vr.151-161

13 Feyzî: Rûhu’n-Nüfûs, Süleymaniye Ktp.,

H.Mahmud Efendi, nr.1781, vr.7a-25b

14 Feyzî: Hadây›ku’l-Ahbâr fî

Hakây›k›’l-Ah-bâr, Süleymaniye Ktp., Reflid Efendi, nr.533

15 Hüseyin Ayvansarâyî: Efl’arnâme-i

Müste-zâd, ‹stanbul Üniversitesi Ktp., TY., 5466, vr. 148b-150a

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu çalışma ile İsmail Hakkı Bursevî’nin İnebey Yazma Eser Kütüphanesi’nde bulunan ve müellif hattı olan Şerhu ‘alâ Tefsîri cüz’i’l-ahîr li’l-Kâdî

Bağımsızlığını ilan etti- ğinden beri Avrupa Birli- ği (AB) ve NATO’ya üye olmayı stratejik bir hedef olarak belirleyen Kuzey Makedonya, 2005 yılı Kasım ayında

Medium sterilisation level Üst düzey medikal - Üst düzey strerilizasyon High medical - High sterilisation

Topkapı Fukaraperver Cemiyeti, Asker Ailelerine Yardımcı Hanımlar Cemiyeti, Himaye-i Etfal Cemiyeti gibi yardım amaçlı cemiyetler; Osmanlı Türk Hanımları Esirgeme

o Eritromisin (bakteriyel enfeksiyon tedavisi için), fluoksetin (depresyon tedavisi için) Veya gemfibrozil (kolesterol düşürücü) ile birlikte kullanıldığında,

Dedesi ve babası vesilesiyle Kâdiriyye ve Zeyniyye tarikatlarını yakından tanıyan Tosyevî, Nakşibendiyye tarikatının önemli isimlerinden biri olan Molla Câmî

bu eksikliği gidermek ve Farsça öğrenen öğrencilerin sadece dil bilgisi kuralları ile yetinmeyip alıştırma yaparak konuları daha iyi idrak etmesine olanak

Muhtāra» şeklinde sıfat tamlaması olarak şiirdeki yerini almıştır.. Su: İsim soylu bir kelime olup hal eklerinden herhangi birini almayarak yalın halde şiirdeki