• Sonuç bulunamadı

İlkögretim hayat bilgisi ögretiminde yaratıcı drama ve geleneksel ögretim yöntemlerinin ögrenci basarısı ve hatırda tutma düzeyi üzerindeki etkileri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "İlkögretim hayat bilgisi ögretiminde yaratıcı drama ve geleneksel ögretim yöntemlerinin ögrenci basarısı ve hatırda tutma düzeyi üzerindeki etkileri"

Copied!
123
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SINIF ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

İ

LKÖĞRETİM HAYAT BİLGİSİ ÖĞRETİMİNDE

YARATICI DRAMA ve GELENEKSEL ÖĞRETİM

YÖNTEMLERİNİN ÖĞRENCİ BAŞARISI VE HATIRDA

TUTMA DÜZEYİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ

Yüksek Lisans Tezi

Hazırlayan

TUĞBA SELANİK AY

Danışman

Yard. Doç. Dr. Emel SARITAŞ

(2)

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ’NE

Bu çalışma İlköğretim Ana Bilim Dalı, Sınıf Öğretmenliği Bilim Dalında jürimiz tarafından Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.

Jüri Başkanı Prof. Dr. Hüseyin Kıran

Jüri Danışman Jüri Yrd. Doç. Dr. Emel Sarıtaş Yrd. Doç. Dr. Muammer Kunt

Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Yönetim kurulunun …../…../….. tarih ve …../….. sayılı kararı ile onaylanmıştır.

Enstitü Müdürü Prof. Dr. Nazım Kadri Ekinci

(3)

İ

ÇİNDEKİLER

Sayfa No

ÖZET………..… i

ABSTRACT………... ii

İÇİNDEKİLER……….III

TABLOLAR LİSTESİ...VII

ÖNSÖZ...VIII

GİRİŞ………..……….……….1

BİRİNCİ BÖLÜM

PROBLEM DURUMU

1.1.Problem Durumu……….. 2

1.1.1. Hayat bilgisi dersinin ilköğretimdeki yeri ve önemi…………....3

1.1.2. Hayat bilgisi dersinde yöntem seçimi………...4

1.1.2.1.

İlköğretimin amaç ve görevleri………..……...…...5

1.1.2.2.

Hayat bilgisi dersinin genel hedefleri...…………..…….. 6

1.1.2.3.

Hayat bilgisi dersinin özel hedefleri……….…………...7

1.1.3. Dramanın tanımı ve kapsamı……..………10

(4)

1.1.4. Yaratıcı drama nedir?...13

1.1.5. Dramatizasyon nedir? …...15

1.1.6. Eğitimde dramanın çocuğun gelişimine etkileri ………..……...16

1.1.6.1.

Zihinsel gelişime dramanın etkisi…..………...16

1.1.6.2.

Dil gelişimine dramanın etkisi………..……...….17

1.1.6.3.

Sosyal gelişime dramanın etkisi………..…..……....17

1.1.6.4.

Duygusal gelişime dramanın etkisi………..…...…..17

1.1.6.5.

Fiziksel ve motor gelişime dramanın etkisi………....…..17

1.1.7. Yaratıcı dramanın yararları………..………...18

1.1.8. Eğitim sistemimizde yöntem seçimi………..……….26

1.1.9. Yaratıcı drama yöntemi uygulanırken

kullanılan araç-gereç ve materyaller nelerdir?...30

1.1.10.

Yaratıcı drama yönteminin uygulanması.………..30

1.1.11.

Yaratıcı drama oyun ilişkisi…………...…..………..33

1.1.12.

Problem cümlesi...38

1.1.13.

Alt Problemler...38

1.1.14.

Araştırmanın Amacı………...39

1.1.15.

Araştırmanın Önemi………...………..39

1.1.16.

Sayıtlılar………...39

1.1.17.

Sınırlılıklar………...40

1.1.18.

Tanımlar………...41

(5)

İ

KİNCİ BÖLÜM

İ

LGİLİ ARAŞTIRMALAR

2.1. İlgili Araştırmalar………...………43

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

YÖNTEM

3.1.Yöntem………..………..……….….49

3.1.1. Denekler…..………..….………..……….….49

3.1.2. Veri toplama araçları…..……...………..……….…..50

3.1.2.1. Başarı testi………..……….…50

3.1.3. Deney deseni………..………52

3.1.4. İşlem yolu………..……….52

3.1.5. Denel işlemler……….………....53

3.1.6. Verilerin çözümlenmesi……….……….………54

3.1.7. Araştırma öncesinde yapılan hazırlıklar ve uygulama

aşaması……….55

3.1.7.1. Ünite başlamadan önce yapılan hazırlıklar….……….55

(6)

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR VE YORUM

4.1.1. Bulgular ve Yorum……….58

4.1.2. Alt problem 1’in bulguları ve yorumu...58

4.1.3. Alt problem 2’nin bulguları ve yorumu...59

4.1.4. Alt problem 3’ün bulguları ve yorumu...60

4.1.5. Alt problem 4’ün bulguları ve yorumu...60

4.1.6. Alt problem 5’in bulguları ve yorumu...61

4.1.7. Alt problem 6’nın bulguları ve yorumu...61

4.1.8. Alt problem 7’nin bulguları ve yorumu...62

SONUÇ VE ÖNERİLER

Sonuçlar...………...…....63

Öneriler…...…………..……...………...……..65

(7)

EKLER

EK-1 Geleneksel Yöntemle Ders İşlenen Kontrol Grubunun Ders Planları…...….70

EK-2 Yaratıcı Drama Yöntemi İle Ders İşlenen Grubun Ders

Planları………...78

EK-3 Uygulama Etkinliklerinden Resimler………..…..…..91

EK-4 Uygulama Sırasında Kullanılan Yazılı Metinler………...103

EK-5 Başarı Testi………108

(8)

TABLOLAR LİSTESİ

Sayfa No

Tablo 1: Yaratıcı drama programı aşamalar, amaçlar, içerik...32

Tablo 2: Deney ve kontrol grubundaki deneklerin cinsiyete göre

dağılımları………..50

Tablo 3: Deney deseni...52

Tablo 4: Kontrol ve deney gruplarının ön-test puanlarının

karşılaştırılması...58

Tablo 5: Kontrol ve deney gruplarının ön-test puanlarının

karşılaştırılması………..59

Tablo 6: Deney grubunun ön-test ve son-testlerinin

karşılaştırılması...60

Tablo 7: Kontrol grubunun ön-test ve son-testlerinin

karşılaştırılması...60

Tablo 8: Deney grubunun son-test ve hatırda tutma testlerinin

karşılaştırılması………...61

Tablo 9: Kontrol grubunun son-test ve hatırda tutma testlerinin

karşılaştırılması………...62

Tablo 10: Deney ve kontrol gruplarının hatırda tutma testlerinin

(9)

ÖNSÖZ

Bu araştırmada, ilköğretim 3. sınıf hayat bilgisi öğretiminde

geleneksel yöntemlerin ve yaratıcı drama yönteminin öğrenci başarısı ve

hatırda tutma düzeyi üzerindeki etkisi araştırılmıştır.

Araştırma Raşit Özkardeş İlköğretim Okulunun üçüncü

sınıflarında gerçekleştirilmiştir. Araştırma sırasında pek çok kişinin

katkısı olmuştur. Uygulama aşamasında hoşgörü ve yardımlarıyla

yanımda olan Raşit Özkardeş İlköğretim Okulu idari personeli ve 3. sınıf

öğretmenlerine, ayrıca 3. sınıf öğrencilerine çok teşekkür ederim.

Kaynak sıkıntısı çektiğim, her an bitmeyen desteğiyle yanımda olan Arş.

Gör. Hüseyin Cahit KAYHAN’a, Tezimin istatistiksel boyutunu

yürütürken her başvurumda yardımlarını esirgemeyen sayın hocam Yrd.

Doç. Dr. Ramazan BAŞTÜRK’e çok teşekkür ederim. Yardımsever

tutumuyla desteğini esirgemeyen Yrd. Doç. Dr. Sevgi Özgüngör’e

teşekkürlerimi sunuyorum.

Araştırma süresince ve yaşamımın her anında bana destek olan

sevgili aileme özellikle bana güç veren moral kaynağım olan canım

anneme… Sabırlı ve hoşgörülü tavırlarıyla bana destek olan sevgili eşim

Mesut AY’a çok teşekkür ederim.

Rehberliğini zamanını ve bilgisini esirgemeyen, bana eleştirileri

ile yol gösteren, üzerimde sayılamayacak kadar emeği olan, güleryüzü ve

güdüleyici tutumu ile tez çalışmalarımı mükemmel bir ortamda

yürütmemi sağlayan danışmanım ve değerli hocam Yrd Doç. Dr. Emel

SARITAŞ’a, sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

(10)

GİRİŞ

Bu çalışmanın amacı ilköğretim hayat bilgisi öğretiminde geleneksel yöntemler ve yaratıcı drama yönteminin öğrenci başarısı ve hatırda tutma düzeyi üzerindeki etkisini incelemektir. Çalışma beş bölümden oluşmaktadır.

Birinci bölümde problem durumu ele alınmış, hayat bilgisinin yeri ve önemi, hedefleri, hayat bilgisi dersinde yöntem seçimi gibi konulara yer verilmiştir. Dramanın tanımı, kullanımı ve yararları ele alınmış ayrıca araştırmanın amacı, önemi, sayıltılar, sınırlılıklar ve tanımlar açıklanmıştır.

İkinci bölümde ilgili araştırmalara yer verilmiştir. Araştırmaların konusu ve ulaşılan sonuçlar belirtilmektedir.

Üçüncü bölümde, araştırmanın yöntemi ve nasıl uygulandığı hakkında bilgi verilmektedir.

Dördüncü bölüm bulgular ve yorum, beşinci bölüm ise sonuç ve önerilerden oluşmaktadır.

(11)

BİRİNCİ BÖLÜM

PROBLEM DURUMU

1.1.Problem Durumu

Eğitim çağdaş, demokratik, çevresine faydalı, üretken bireyler yetiştirmeyi amaçlar. İnsan hayatında eğitimin bittiği bir nokta yoktur. Yaşamaya devam ettiğimiz sürece öğrenmeye de devam ederiz. Eğitim sayesinde sürekli değişen ve gelişen dünyaya uyum sağlarız. Yanlış davranışlarımızı değiştirmemiz, yeni bilgiler öğrenmemiz, değer yargılarımızı oluşturmamız hep eğitim sayesinde başarabileceğimiz etkinliklerdir. Kısaca eğitim hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır.

Eğitim; bireyleri, toplumları biçimlendirme, yönlendirme, geliştirme ve yetkinleştirmede en etkili süreçtir (Adıgüzel, 1999:214).

Eğitim en sık kullanılan tanımıyla bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla kasıtlı olarak ve istenilen yönde eğitim amaçlarına uygun davranış değişikliği meydana getirme sürecidir (Ertürk, 1972: 79). İstenilen yönde olması Milli Eğitimin belirlediği genel ve özel hedeflere uygun olmasıdır. Eğitim rasgele yapılamaz. Bu nedenle kullanacağımız araç-gereçten uygulayacağımız yönteme kadar her şeyi önceden planlamamız gerekir.

(12)

Eğitim tanımlarında adını sıkça telaffuz ettiğimiz davranış kavramı ise; organizmanın her türlü etkinliğine verilen ad olmakla beraber organizmanın gözlenebilen ya da gözlenemeyen açık ya da örtük etkinliklerinin tümüdür (Senemoğlu, 1998: 97).

Eğitimde hedef, öğrencide gözlenmeye karar verilen istendik davranışlar olarak tanımlanabilir (Sönmez, 1999: 11).

Bireyler davranışlarını değer yargılarına, toplumsal ve kişisel beklentilerine göre değiştirir ve geliştirirler. Bireyler eğitim sayesinde toplumsallaşır. İlköğretimde de bireylerin toplumsallaşmasını, iyi birer vatandaş olarak yetişmesini sağlamaya yönelik olan çalışmalar İlköğretim birinci sınıftan itibaren Hayat Bilgisi dersiyle başlar.

1.1.1. Hayat bilgisi dersinin ilköğretimdeki yeri ve önemi

Hayat bilgisi, doğal ve toplumsal gerçekle kanıtlamaya dayalı bir bağ kurma süreci ve bu sürecin sonunda elde edilen dirik bilgiler olarak tanımlanabilir (Sönmez, 1999:10).

Eğitim kurumlarının en önemli işlevlerinden biri çocuğun toplumsallaşmasını sağlamak ve onu iyi bir vatandaş olarak yetiştirmektir. İlköğretim kurumlarında bu amaca hizmet eden en önemli dersler Hayat Bilgisi ve Sosyal Bilgilerdir. Bu dersler günümüzde iyi ve sorumlu vatandaşlar yetiştirmek amacıyla, sosyal bilimler disiplinlerinden seçilmiş bilgilere dayalı olarak, öğrencilere toplumsal yaşamla ilgili temel bilgi, beceri ve tutum ve değerlerin kazandırıldığı bir çalışma alanı olarak tanımlanır (Erden, 1997:9).

(13)

İlköğretimde hayat bilgisi dersi 1, 2 ve 3. sınıflarda okutulmaktadır. İlköğretimin bu döneminde çocuklar yaşamı bir bütün olarak algılarlar. Onlar için genelde tek tek olgu ve olaylar yoktur. İçinde yaşadıkları ortamdaki olgu ve olayları bir bütün içinde görürler. Bu nedenden dolayı, bu dönemde Türk eğitim sisteminde dersler sosyal ve fen bilgisi olarak ayrılmamış, hem bunların, hem de sanat, çağdaş düşünce ve değerlerin bir bileşkesi olan hayat bilgisi dersi düzenlenip işe koşulmuştur (Sönmez, 1999:11).

Hayat bilgisi dersi doğal, toplumsal, sanatsal, çağdaş düşünce ve değerlerin bileşkesinden oluşmaktadır. Bu nedenden dolayı, hayat bilgisi dersinin kapsamı bu özeliklerin kapsamındadır. Bu alanların her birinin hayat bilgisi dersinin içinde hangi oranda yer alacağı, öğrencinin içinde yaşadığı ortama, onun hazırbulunuşluk düzeyine, kazandırılacak hedef davranışlara, eğitim biliminin özelliklerine bağlı olabilir (Sönmez, 1999: 11).

Hayat Bilgisi dersi öğrencilerin kendilerini ifade edebilecekleri, içinde bulundukları toplumun değerlerini kavrayabilecekleri bir derstir. Toplumsal değerleri aşılarken bunu her zaman aynı yöntemleri kullanarak yapmamız beklenemez. Söz gelişi sadece düz anlatım yöntemi kullanarak ya da sadece soru-cevap yöntemiyle bunu başarmamız neredeyse imkânsızdır. Farklı yöntemler kullanılmalıdır. Fakat bu yapılırken hangi kriterler göz önüne alınmalıdır?

1.1.2. Hayat bilgisi dersinde yöntem seçimi

Öğretmenler kullanacakları yöntemi seçmeden önce bazı kriterleri göz önünde bulundurmak zorundadırlar. Öğretmen sınıfın ya da grubun büyüklüğüne anlatılacak konunun özeliklerine uygun yöntem seçmelidir. Seçtiği yöntemin, konunun kavratılmasında ne denli etkili olabileceğini saptamalıdır. Bunu yaparken

(14)

göz ardı edilemeyecek bir unsur da maliyeti dikkate almaktır. Öğretmen seçtiği yönteme yatkın olmalıdır. Bu yöntemi uygularken bilgi ve becerilerini işin içine katabilmelidir. Seçtiği yöntem kazandırmak istediği hedefleri kazandırmaya elverişli olmalıdır. Öğrencilerin gelişim basamaklarına uygun, onları aktif kılan, kendilerini rahatça ifade etmelerine olanak tanıyan yöntemlere ağırlık vermelidir. Bu yöntemlerden biri de yaratıcı drama yöntemidir.

“Yaratıcı drama yöntemi bizim hangi amaçları gerçekleştirmemizi kolaylaştıracaktır?” Sorusuna cevap bulunmalıdır. Bunun için de Türk Milli Eğitim sistemimizde ilköğretimin amaçlarını, hayat bilgisi dersinin genel ve özel amaçlarını incelemek gerekir.

1.1.2.1. İlköğretimin amaç ve görevleri

İlköğretimin amaç ve görevleri, İlköğretim Kurumları Yönetmeliği’nin, amaçlar ve genel esaslar bölümünde şöyle belirtilmiştir:

Madde 5: İlköğretim kurumlarının amaçları, türk milli eğitimi’nin genel amaç ve ilkeleri doğrultusunda;

1. Öğrencileri ilgi, istidat ve kabiliyetleri doğrultusunda yetiştirerek hayata ve üst öğrenime hazırlamak,

2. Öğrenciye, Atatürk ilkelerine ve inkılâplarına, T.C. Anayasasına ve demokrasinin ilkelerine uygun olarak haklarını kullanabilme, görevlerini yapabilme ve sorumluluklarını yüklenebilme bilincini kazandırmak,

3. Öğrencinin milli kültür ve değerlerini tanımasını, takdir etmesini, çevrede benimsemesini ve kazanmasını sağlamak,

(15)

4. Bulundukları çevrede yapacakları eğitim, kültür ve sosyal etkinliklerle milli kültürün benimsenmesine ve yayılmasına yardımcı olmak,

5. Öğrenciye fert ve toplum meselelerini tanıma, çözüm arama alışkanlığı kazandırmak,

6. Öğrenciye sağlıklı yaşamak, ailesinin ve toplumun sağlığı ile çevreyi korumak için gereken bilgi ve alışkanlıkları kazandırmak,

7. Öğrencinin el becerisi ile zihni çalışmasını birleştirerek çok yönlü gelişmesini sağlamak,

8. Öğrencinin araç-gereç kullanma yoluyla sistemli düşünmesini, çalışma alışkanlığı kazanmasını, estetik duygularının gelişmesini, hayal ve yaratıcılık gücünün artmasını sağlamak,

9. Öğrencinin mesleki ilgi ve yeteneklerinin ortaya çıkmasını sağlamak, gelecekteki mesleğini seçmesini kolaylaştırmak,

10. Öğrenciye üretici olarak geçimini sağlaması ve ekonomik kalkınmaya katkıda bulunması için bir mesleğin ön hazırlığını yapacak, mesleğe girişini kolaylaştıracak ve uyumunu sağlayacak davranışları kazandırmak,

11. Öğrencilerin serbest zamanlarını değerlendirmelerini, öncelikle enerjiden ve artık malzemeden savurganlığa kaçmadan yararlanmalarını sağlamaktır.

1.1.2.2. Hayat bilgisi dersinin genel hedefleri

1. Türk milletinin bir bireyi olmaktan gurur duyuş.

2. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bütünlüğünün bilincinde oluş. 3. Türk milletinin kültürel değerlerini benimseyiş.

4. Atatürk’e sevgi ve saygı duyuş. 5. İnsanlara sevgi ve saygı duyuş. 6. Kendine güven duyuş.

(16)

7. Dayanışma ve işbirliğini alışkanlık haline getiriş.

8. Yaratıcı ve eleştirici düşünmeyi alışkanlık haline getiriş. 9. Aile hayatının öneminin farkında oluş.

10. Okulun kendisine kazandırdıklarının farkında oluş. 11. Planlı çalışmayı alışkanlık haline getiriş.

12. Ülke ve dünya olaylarına karşı duyarlı oluş. 13. Sesin ve ışığın duyma ve görme ile ilgisini seziş.

14. Atatürk ilke ve inkılaplarını temel özellikleriyle tanıyabilme. 15. Çevresindeki maddeleri tanıyabilme.

16. Uzayı tanıyabilme.

17. Turizmin önemini kavrayabilme.

18. Doğa olaylarının etkilerini kavrayabilme. 19. Demokrasinin temel kurallarına uyabilme. 20. Sorumluluğunu yerine getirebilme.

21. Toplu yaşama kurallarına uyabilme. 22. Sağlığını koruyabilme.

23. Canlı ve cansız varlıkları koruyabilme. 24. Bilinçli tüketici olabilme.

25. Çevreyi koruyabilme.

26. Teknolojik yeniliklerden yararlanabilme.

1.1.2.3. Hayat bilgisi dersinin özel hedefleri

1. Bayrağa saygı duyuş

(17)

3. Atatürk’e sevgi ve saygı duyuş 4. Bayram sevincini duyuş 5. İnsanlara sevgi ve saygı duyuş

6. Atatürk ilke ve inkılaplarını tanıyabilme 7. Uzayı tanıyabilme

8. Maddenin özellikleri bilgisi 9. Eğitimin önemini kavrayabilme

10. Hareket-kuvvet-enerji ilişkisini kavrayabilme 11. Bilinçli tüketici olmanın önemini kavrayabilme 12. Canlı varlıkları koruyabilme

13. Cansız varlıkları koruyabilme

14. Sosyal çevreyle iyi ilişkiler kurabilme 15. Toplu yaşama kurallarına uyabilme

16. Hak ve sorumluluklarını yerine getirebilme 17. Sağlıklı yaşayabilme

18. Yeteneklerini geliştirebilme 19. Fiziki çevreyi geliştirebilme

20. Kullandığı araç ve gereçleri koruyabilme

21. Yeniliklerden yararlanabilme (M.E.B, 2000:121-122) .

İlköğretim Okulu Programı’nın (1999) Hayat Bilgisi dersi ile ilgili bölümü incelendiğinde; genel olarak toplumda, insanlarla olan ilişkilerinde insanlara sevgi ve saygı duyabilme; dayanışma, işbirliği ve sorumluluk duygularına sahip olabilme; topluluk halinde yaşamanın önemini kavrayabilme ve toplumun istediği davranışları gösterebilme gibi öğrencilerin sosyal becerilerinin geliştirilmesine yönelik amaçların yer aldığı görülmektedir.

(18)

Bu amaçları hangi yöntemleri kullanarak daha iyi kazandırabiliriz? Sorusunu sorduğumuz zaman daha önce yapılan bazı araştırmaları incelememiz gerekir. “1988 yılında Üstündağ tarafından ülkemizde ilk defa “Dramatizasyon Ağırlıklı Yöntemin Etkililiği” adlı deneysel çalışma yapılmıştır. Bu yüksek lisans tezinde Üstündağ İlkokul 2. sınıf Hayat Bilgisi dersinde “Çevremizde Sonbahar” ünitesinin öğretiminde dramatizasyon ağırlıklı yöntemin takrir ağırlıklı yönteme göre etkili olduğunu bulmuştur” (Üstündağ, 1988:4).

Bugün eğitim sistemimizde eğitim programlarının çok yüklü olması, zaman yetersizliği gibi nedenlerle daha çok geleneksel yöntemler ağırlık kazanmaktadır. Toplumu ileriye götürecek yaratıcı, üretici, çağdaş bireylerin öğretmenin ve ders kitabının merkezde olduğu, öğrencinin pasif algılayıcı olduğu bu yöntemlerle yetiştirilmesi güçleşmektedir (Koç, 1999:43).

Hedefleri incelediğimizde, okulda öğrenciye kazanılması planlanan hedefler sadece bilgi depolamaktan ibaret değildir. Okulun insani ve sosyal bazı amaçları da vardır. Bunlar çocuğun sosyalleşmesini sağlamak, tüm yönleriyle gelişmesine yardımcı olmak, sosyal beceriler kazanmasını sağlamak, hayata atıldığında üstlenmesi gereken sosyal rollere hazırlamak gibi daha pek çok örnek verebileceğimiz bazı hedeflerdir. Örnek verdiğimiz bu amaçları teker teker incelediğimizde bu hedefleri sadece bilişsel düzeydeki etkinliklerle kazandıramayacağımızı fark ederiz. Duyuşsal alana ait bazı özellikler de eğitim yoluyla kazandırılır. Bunlarda biri de bireylerin sosyalleşmesidir.

Sosyalleşme; ilkokula bazı derslerle kazandırılmak istenen hedefler arasındadır. İlkokul birinci devrede okutulan Hayat Bilgisi dersinin hedefleri içerisinde de sosyalleşme önemli bir yer tutmaktadır. İlkokul Programında bu dersin hedeflerinden biri “Öğrenciler toplumda insanların birbirleriyle olan ilişkileri yönünden dayanışma, işbirliği ve sorumluluk duygularına sahip olurlar. ” Biçiminde belirlenmiştir. Hayat Bilgisi dersinin sosyalleşmeye yönelik hedeflerini tam gerçekleştirme yönünde de her zaman uygulamaya konabilecek en etkili öğretim yöntemi dramatizasyon yöntemidir (Üstündağ, 1988:59).

(19)

Hedefleri öğrencilere kazandırmak pek çok farklı yöntemle gerçekleştirilebilir. “Öğrenciler öğrendikleri hakkında konuşabilmeli, yazabilmeli, onları geçmiş yaşantılarıyla ilişkilendirebilmeli ve günlük yaşantılarına uygulayabilmelidir (Şahinel, 2003:6).

Bazı yöntemler uygulama ağırlıklıdır. Öğrenci daha çok işin merkezindedir. Öğrenciye öğrendiği bilgileri hayatında nasıl uygulayacağına dair ipuçları verir. Yaratıcı drama öğrencilere bu konuda katkıda bulunabilecek bir yöntemdir.

1.1.3. Dramanın tanımı ve kapsamı

Drama sözcük olarak ‘ dran , dan türemiştir. Dran: yapmak, etmek, eylemek anlamına gelir. Drama ise, eylem anlamı taşıyan gene yunanca “dramenon” un seyirlik olarak benzetmecesi anlamındaki kullanımıdır. Özellikle tiyatro bilimi çerçevesi içinde drama kavramı, özetlenmiş, soyutlanmış eylem durumları anlamını almıştır. Türkçe’de kullanılan dram kavramı ise Fransızca’daki drame sözcüğünden gelmektedir. O dilde burjuva tiyatrosu anlamına geldiği halde Türkçe’de ve özellikle halk dilinde acıklı oyun anlamında kullanılmaktadır. Oyun süreçlerindeki ve yaşam durumlarındaki dramatik anların uzmanlarca, grup içi etkileşim süreçleri içinde yaratılması, yaratıcı drama çalışmaları olarak nitelendirilmiştir (San, 1989:573-574).

“Drama bir eylemin, bir olayın, bir duygunun, çeşitli rollerin, bir kavramın ya da öykünün, hatta şiirin, canlı ya da cansız varlıkların, sözel ve sözsüz, kendiliğinden davranışlarla, taklit yoluyla temsili olarak ifade edilmesi, canlandırılmasıdır” (Önder, 2000:32).

(20)

Drama bir liderin tasarladığı ve zaman zaman kendisinin de yer aldığı bir etkinliktir. Öğrenciye baskı yapılmaksızın önerilen temalar çerçevesinde doğaçlama temeline dayanır. Öğrenci drama aracılığıyla kişisel duygularını anlatma, bedenini, sesini, heyecanlarını ve hatta sosyal ilişkilerini disipline sokma olanağı kazanır. Bir şiir, öykü, makale, resim, fotoğraf, müzik gibi konular çıkış noktasını oluşturabilir (Tan, Erdoğan, 2004: 82).

Drama bir çok eğitim etkinliğinde bir araç olarak kullanıldığı gibi, yalnızca tek başına özel bir konu olarak da uygulanmakta ve öğretilmektedir. Eğitim tekniği olarak drama özel olarak düzenlenen yaşantıları somut bir şekilde hissetme yoluyla, sosyal, evrensel ve soyut kavramların, tarih, edebiyat gibi konuların canlandırılarak anlamlı hale getirildiği, öğrenildiği bir eğitim tekniğidir (Önder, 2003: 29- 31).

Drama insanın tasarımlarını eyleme dönüştürebildiği bir yoldur. Doğaçlama anında yaratmaktır. Çocuk bir enerji küpü ise onda saklı duran enerjiyi harcaması için uygun yöntemler bulmak gerekir. Drama, saklı enerjiyi serbest bırakır ve insanın kendisini tanımasını, duyularını, duygularını fark etmesini, canının yandığını, haz duyabildiğini öğrenmesini sağlar. Bu yolla çocuğun davranışlarını eğitir (Gönen, Dalkılıç, 2003: 23- 24).

“Drama bir öğretim yöntemi sanat eğitimi alanı ve bir disiplin alanı olarak bireylerin 2000’li yıllarda kendini rahatça ifade edebilen, yaratıcı grup çalışmalarına açık kişiler olmalarını sağlayacak bir yaklaşımdır” (Üstündağ, 1996:19).

Drama, öğrencilerin duygularını ya da olayları yansıtmaları için yapılan bir etkinliktir. Bu sayede öğrenciler kendilerini, kendi kelimeleriyle ifade ederler. Bazı otoriteler, dramayı rol yapma adı altında toplarlar ki rol yapılır. Böylece öğrenciler kendi katılım ve deneyimleriyle, %80 öğrenme ve hatırlama gerçekleşmiş olacaklardır. Çünkü bu etkinlik, öğrencileri tarihi, siyasal ve toplumsal olaylarla iç

(21)

içe getirip, öğrencilerin aktif katılımını sağlamaktadır. Drama sadece öğrencilerin rol yapmasını değil, aynı zamanda da yorum yapmasını sağlar. Böylece tutum ve düşüncelerini geliştirip, bilgi kazanırlar. Bu da, verilen görev üzerinde tamamen yoğunlaşmasını sağlayan mükemmel bir etkinliktir. Normalde drama, sınıfta iki şekilde kullanılır. Birisi doğaçlama diğeri formal dramadır (Demirtaş- Barth, 1997: 78).

Drama’daki öğrenme, bir tür yeniden yapılanmadır. Öğrencilerin, çocuk ya da genç, öğrendiklerini, bilgilerini yeni bir bakış açısından değerlendirmesidir. Kazanılmış kavramların irdelenmesi, bu kavramlara yeni anlamlar yüklenmesi söz konusudur. Deneyim ve yaşantılar yeniden gözden geçirilir. Tüm bu süreçler doğal bir öğrenmeyi getirir. Drama ile edinilen bilgilenme, okul disiplinleri içinde edinilen ezbere dayalı, kuramsal bilgilenme değildir. Dramada gene çeşitli disiplinlerden gelen bilgi kullanılır ama bu kez bilgiler ünik bir biçimde dünya ile kurulan öznel ve nesnel ilişkiler içinde yapılanır. Eğitim kurumları genellikle bu tür öğrenmeyi sağlayamamaktadırlar. Bunun için de drama’nın eğitimde kullanımı bir gereksinmedir. Drama çalışmaları, demokratik, çeşitli ve değişik ilişkileri görebilen, bağımsız düşünebilen, hoşgörülü ve yaratıcı çocuk, ergen ve gençler yetiştirmeye yöneliktir. Ve hep biliyoruz ki günümüzün bilinçli gençliği yukarıdaki nitelikleri kazanmaya gerçekten isteklidir (Adıgüzel, 2002: 69).

Yaşam belli davranışların, belli dramatik durumların art arda dizilmesine dayanmaktadır. Bizler belli bir durumda, o durumun gerektirdiği rolleri oynamaktayız. Önceden yazılmış bir senaryomuz yoktur. Yani sürekli doğaçlama yaparız (Gönen, Dalkılıç, 2003:23).

Yaparak yaşayarak öğrenme durumları ile önceden planladığımız yaratıcı drama etkinlikleri ile kazandırmak istediğimiz hedefleri daha kalıcı biçimde kazandırabiliriz. Çünkü yaratıcı drama yöntemi, çocuklara uygulayarak, bizzat

(22)

etkinliğin içinde olarak öğrenme fırsatı verir. Bu da çocukların kalıcı öğrenmelerinde etkili olur.

Drama denince genelde drama ile birlikte anılan; yaratıcı drama, dramatizasyon gibi kavramlar da akla gelir. Birbirine yakın olan bu kavramlar arasında küçük bir takım farklar vardır. Peki yukarıda sayılan bunca özelliği kazandırabilmemizde bu denli etkili olan yaratıcı drama nedir?

1.1.4. Yaratıcı drama nedir?

Tüm yönleri ile eğitime yaklaştığımıza, bir çok bakımdan dilediğimiz boyutlara ulaşamadığımızı görüyoruz. Günümüzün gereklerinden hatta, Cumhuriyetimizin ilk yıllarında öngörülmüş, büyük bölümü uygulamaya konulmuş kimi konseptlerin de gerisinde kalmış olduğumuzu görebiliyoruz. Ezberci öğretim sistemi herkesin yakındığı bir olgu, yaratıcılık ise dilerden düşmeyen bir kavram. Bu nedenle eğitimde yaratıcı kişi nasıl yetişir sorusu hepimizi ilgilendiriyor. Bu bağlamda eski öğretim yöntemleri yerine daha çağdaş hangi yöntemler konabilir diye sorduğumuzda karşımıza çıkanlar aktif öğretim yöntemi, rol oynama, dramatizasyon ve nihayet eğitimde yaratıcı drama gibi etkin yöntemlerdir. Yaratıcı drama etkin ve etkili bir grup çalışmasıdır. Bir iletişim, bir etkileşim olgusu, yaşayarak, yaparak öğrenme sürecidir. Kendini tanıma, karşısındakini tanıma, birbirini anlama, doğaçlama ve yaratma gibi aşamaları içerir (San, 2003:1-2).

Yaratıcı drama, eğitim sürecinde oyunlarla geliştirilen bir etkinliktir ve bu özelliğiyle eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Öğretimde önemli olan öğrenciyi edilgin bir dinleyici durumundan kurtarabilmek onu bedeni ve duyu organlarıyla harekete geçirebilmek, konuları canlandırarak yaşanır duruma getirmek olduğuna göre yaratıcı drama bu süreçte uygun bir seçenek olarak görülebilir. Böylelikle öğrenci öğrenme sürecinde etkin durumdadır, kendi yaptığıyla öğrenirken bir yandan da duyu organlarını harekete geçirmekte olay ya da durumları yaşamaktadır (Üstündağ, 2003:25).

(23)

Yaratıcı drama bir sözcüğü, bir kavramı, bir davranışı, bir tümceyi, bir fikri, bir yaşantıyı ya da bir olayı tiyatro tekniklerinden yararlanarak oyun veya oyunlar geliştirerek canlandırma olarak tanımlanabilir. Eğitim sürecinde oyunlarla geliştirilen bir etkinlik olan yaratıcı drama eğitimin yaşamsal bir parçasıdır.

Yaratıcı drama kuramsal ve uygulamalı atölye çalışmalarıyla sürdürülen bir grup etkinliği, bireysel ve grupla geçirilegelen yaşantıların oluşturulduğu bir süreçler bütünü, kuralar içindeki sonsuz özgürlüklerle yeni yaşantılar oluşturma, dramatik öğelerin işe koşulmasıyla gerçekleştirilen eylem ve çatışmalar üzerinde kurgulanan rol oynamalardır (Üstündağ, 2002:95).

Yaratıcı drama, etkin ve etkili bir grup çalışmasıdır. Bir iletişim, bir etkileşim olgusu, yaşayarak, yaparak öğrenme sürecidir. Kendini tanıma, birbirini anlama, doğaçlama ve yaratma gibi aşamaları içerir (San, 2003:2).

Yaratıcı drama: tiyatro ve drama tekniklerinden yararlanılarak bir grup çalışması içinde doğaçlamayı merkeze alarak gerçekleşen; müzik, dans, resim, heykel, edebiyat gibi çeşitli sanat dallarına ilişkin etkinlikleri bünyesinde barındırması ve çağdaş insanın sahip olması gereken yaratıcılık özelliğini geliştirerek bireye estetik bir bakış açısı sağlaması ile tümel bir sanat eğitim alanı; farklı yetenek ve zekalara dönük etkinlikleri aynı anda bünyesinde barındırması ve daha çok duyuları hedef almasıyla yaşantı yoluyla kalıcı öğrenmenin etkili bir yöntemi; kendini gerçekleştirme yolundaki çağdaş insana, kendini, çevresini, olayları ve en geniş anlamıyla hayatı çok yönlü ve gerçekçi biçimde algılayarak, ihtiyaçlarını karşılama ve gizil güçlerini gerçekleştirmesi yönünde büyük destek verişiyle etkili bir Kişisel/Sosyal gelişim yöntemidir (Bozdoğan, 2003:27).

Yaratıcı drama bir öğretim yöntemi, bir sanat eğitimi alanı ve bir disiplin olarak bireylerin 2000’li yıllarda kendini rahatça ifade edebilen, yaratıcı, grup çalışmalarına açık kişiler olmalarını sağlayacak bir yaklaşımdır (Üstündağ, 1996:19).

(24)

Çağdaş dünyanın ihtiyacına uygun olarak kendine güvenen, sorun çözme ve karar verme becerileri gelişmiş, yaratıcı düşünme becerisine sahip bireylerin yetiştirilmesi yeni yöntem ve yaklaşımları gerektirir, bu amaçlara uygun olan bu yeni yaklaşımlardan biri de yaratıcı dramadır (Bozdoğan, 2003:25).

Hem bir öğretim yöntemi, hem bir disiplin alanı, hem de sanat eğitimi aracı olan yaratıcı drama, anlatımsal yaratıcılığı, çocuğun toplumsallaşmasını ve bilinçlenmesini geliştiren yardımcı bir alandır. Eğitimdeki yeni yaklaşımlar dramayı öğretmenlerle öğrenciler arasındaki ilişkilerde, problem çözme sürecindeki aşamaları gerçekleştirdiği ve eleştirel düşünmeyi sağladığı için önemli görmektedir. Yaratıcı drama, eğitimde çocukların soyut ders konularını somutlaştırmalarını sağlar. Çocukların derse ve konuya ilgilerini çekerek öğrenmenin kalıcı olmasına yardımcı olur (Aral ve diğerleri, 2000:39-40).

1.1.5. Dramatizasyon nedir?

Dramatizasyon; duygu ve düşüncelerin, bir öykünün, bir olayın, çeşitli yaşam durumlarının tiyatro etkinliklerinden yararlanılarak oyun veya oyunlar geliştirilerek canlandırılmasına denir. Yaratıcı dramatizasyonun kapsamında; öykü oluşturma, bilinen bir masalı veya öyküyü kendi tarzında ve kendi sözcükleriyle canlandırma, şiirlere, şarkılara hareket verme, izlenen bir oyuna katılma gibi çocukların aktif olarak yer alabilecekleri etkinlikler vardır (Karadağ, 2004:1).

Dramatizasyon; duygu veya düşüncelerin, bir öykünün, bir olayın, çeşitli yaşam durumlarının tiyatro tekniklerinden yararlanarak oyun veya oyunlar geliştirerek canlandırılmasına denir (Karadağ, 2004:1).

(25)

Dramatizasyon belirlenmiş roller üzerine kuruludur ve yönlendirmeler vardır. Drama öğrencileri toplumsal ve kişisel yönden geliştiren ve yetiştiren bir etkinliktir. Yaşantı zenginliği ve somutlama dramayla sağlanabilir. Bu yöntemin etkililiği, kalıcılığı ve yaratıcılığının öğretmenin etkinliği, dinamizmi ve donanımı ile yakından ilgili olduğu unutulmamalıdır (Genç, 2003:203).

Dramatizasyon; duygu veya düşüncelerin, bir öykünün, bir olayın, çeşitli yaşam durumlarının tiyatro tekniklerinden yararlanarak oyun veya oyunlar geliştirerek canlandırılmasına denir (Karadağ, 2004:1). Tanımdan da anlaşılacağı üzere zaten oyun ve drama bir bütün gibi ele alınmaktadır.

Yaratıcı drama ve dramatizasyonun tanımlarını da yaptıktan sonra kısaca aralarındaki farkları özetlersek; dramatizasyonda belirlenmiş roller vardır. Bu roller üzerinde yönlendirmeler vardır. Yaratıcı dramada ise konu belirlenir ve doğaçlamalarla canlandırılır.

1.1.6. Eğitimde dramanın çocuğun gelişimine etkileri

Dramanın çocuğun gelişimine olan etkileri şunlardır; Zihinsel gelişime olan etkisi, dil gelişimine olan etkisi, duygusal gelişime olan etkisi, sosyal gelişime olan etkisi, fiziksel ve motor gelişime olan etkisi.

1.1.6.1.Zihinsel gelişime dramanın etkisi

Dramada çocuk hayal gücünü kullanır. Hayal gücünü geliştiren bu yöntem çocuğun zihinsel kapasitesini geliştirir. Hayal kurması için, canlandırmalar yapması için çocuğa verilen yönergeler hatırlama miktarını arttırır. Bir çok kavram daha çabuk ve kalıcı biçimde öğrenilebilir. Yaratıcı düşünme güçlerini arttırır. Böylece

(26)

sürekli gelişim ve değişim içinde olan dünyaya uyum sağlamalarını kolaylaştırır. Problem çözme becerilerini geliştirir. Böylece cevap buldukları bazı problemlere benzer durumlarla karşılaştıklarında genelleme yapabilmelerine olanak sağlar.

1.1.6.2. Dil gelişimine dramanın etkisi

Bu yöntem uygulanırken çocuklar; duygu ve düşüncelerini davranış ve mimiklerinin yanında dil ile de ifade ederler. Dili kullanma sıklıklarını arttıran bu yöntem anlara topluluk içinde de kendilerini ifade etme fırsatını verir. Cesaretlerini arttırır. Akıcı konuşmalarını, kelime hazinelerini geliştirmelerini, insanlarla ilişki kurma becerilerini kazanmalarını, tanımlama, tartışma ve değerlendirme becerilerinin gelişmesini sağlar.

1.1.6.3. Sosyal gelişime dramanın etkisi

Çevresinde olup bitenleri yeniden anlamlandırma, toplum ve toplumdaki insan etkileşimlerini daha iyi anlama, grupla birlikte çalışıldığı için birbirini anlama, başkalarına ve kendine güvenme, olaylara çok boyutlu yaklaşma, işbirliği yapabilme, toplumsal olaylara karşı daha duyarlı hale gelme, kültürel açıdan zenginleşme bu yöntemle kazanılabilecek bazı özelliklerdir.

1.1.6.4. Duygusal gelişime dramanın etkisi

Drama ile kendi sınırlarını keşfederek yaşantısı hakkında yeni düzenlemeler yapar ve ruhsal yapısını dengede tutar. Kendisinin ve duygularının farkına varır, Kendi düşüncelerini içinde bulunduğu grubun fikir birliğine karşın bağımsızlığını koruyabilmeyi öğrenir, duygularını disipline etmeyi, kontrol etmeyi öğrenir.

(27)

Drama ile çocuk duygu ve tepkilerini vücut dilini kullanarak anlatmayı öğrenir, Ritm ve hareket ile ilgili oyunlarla çocuk kendi bedenini tanır ve kullanmayı öğrenir, enerjinin dışa vurularak kullanılması gerilimi azaltır, hareketlerini daha iyi kontrol edebilir.

1.1.7. Yaratıcı dramanın yararları

Yaratıcı dramanın bireye yararlarını şöyle sıralayabiliriz (MEB yayınları, komisyon, İlköğretimde drama 1, 1999) ;

1. Bağımsız düşünebilmeyi sağlar

2. İşbirliği yapabilme özelliğini geliştirir. 3. Hayal gücünü geliştirir.

4. Sosyal ve psikolojik duyarlılık yaratır.

5. Dört temel dil becerisini kazandırır. (Konuşma, dinleme, okuma, yazma) 6. Özellikle doğaçlama çalışmalarında iç tepki ve dürtülerden yararlanmayı öğretir.

7. Eğitimde aşağıdaki öğrenme türlerinden hepsini birden sağlar.

• Yaşantılara dayalı öğrenme • Hareket yoluyla öğrenme • Aktif öğrenme

• Etkileşim yolu ile öğrenme • Sosyal öğrenme

(28)

• Tartışarak öğrenme • Keşfederek öğrenme • Duygusal öğrenme • İşbirliği kurarak öğrenme • Kavram öğrenme

Yaratıcı drama yöntemiyle işlenen davranış bilimleri ile bireyin kazanacaklarını şu şekilde sıralayabiliriz;

• Kendini ve başkalarını tanıma ve anlama becerisi • Kendine güven duyma ve karar verme becerisi • Alternatif düşünme ve yaşama

• Dil ve iletişim becerisini ilerletme • Beden dilini etkili kullanma

• Farklı olay ve durumlarla ilgili deneyim kazanma

• Zaman yönetimi ve zamanın etkili kullanımı ve verimli kullanımı • Hayal gücünü, duygularını ve düşüncelerini geliştirme

• Problem çözme becerisi • Öz bilincin gelişimi

• Düşünme, tartışma, dinleme

• Konuşma ve kendini ifade etme (Eğitim Doktrin Komutanlığı, 2004, s.381).

Öğretmen dersleri öğrencilerin sınıf ortamından sıkılmayacakları, aksine hoşlanıp ilgi duyacakları hale getirebilir. Bunu da derslerin oyunlaştırılmasıyla

(29)

sağlanabilir. Derslerin oyun haline getirilmesiyle; öğrenciler derslere daha iyi güdülenirler. Sınıf ortamı daha az sıkıcı ve korkutucu olur, öğrenciler kendi güçlerinin farkında olur ve ortak güç paylaşımını sağlayabilirler. Taklit oyunlarıyla çocuklar, gerçek yaşamın bazı yönlerini değişik bir biçimde görebilirler (Adams, 1973:10-11).

Bayazıtoğlu’nun (1996) Bilen’den aktardığına göre; Oyun tekniği yardımı ile konular ilgi çekici nitelik kazanır. Yeni kelimelerin öğretilmesi, hatalı çalışma alışkanlıklarının düzeltilmesi, akılda tutma oranının ve süresinin uzatılmasını sağlayabilir. Bu tekniğin uygulanışı diğer tekniklere oranla daha çok dikkat, yaratıcılık, hayal gücü, espri yeteneği ve sentez gücü gerektirir.

Günümüz dünyasında bilgi ve iletişim araçlarının imkanları kısıtlıdır. Çevreyle etkileşim içine girmek dünyayı ve hayatı anlamaya çalışmak, insanlarla iletişim kurmak genellikle bilişsel yoldan gerçekleşmektedir. Halbuki öğrenme süreçlerinde duyuşsallığı ve yaşantımızın deneyimlerini de katmamız lazımdır. Yani duyuşsal, bilişsel alanları kaynaştırmak, fikir ve duygularımızı yoğurmak daha yararlı olmaktadır. Drama böyle bir ortama imkan sağlamaktadır (Barth J,Demirtaş A, 1997:5-12).

Dramanın eğitim ortamında bize sağladığı bir çok yarar vardır. Drama çocuğun zihnini açar. Dünyasını genişletir. Dünyası genişledikçe çocuk daha değişik rolleri canlandırır. Değişik rolleri canlandıran çocuk, duygu ve düşünce yönünden zenginleşir.

Dramada çeşitli konular canlandırılır roller verilir. Çocuk rolünü düşünürken seçiciliğini arttırır. Bu arada iletişim dolayısıyla dili iyi kullanmak lazımdır. Kavramları iyi ifade etmesi gereken çocuğun dili iyi kullanma yeteneği de güçlenecektir.

(30)

Yaratıcı dramanın bize sağladığı yararlardan biri de öğrencilerin anlamlı öğrenmelerine katkıda bulunmasıdır. “Anlamlı öğrenme, yeni bilgilerin öğrencilerin bilişsel yapısında eskileriyle doğru bir şekilde ilişkilendirilerek ortaya çıkarılması demektir. Öğrencilerin bilgileri anlamlı öğrenmesi, kavramları doğru algılayarak kavram yanılgılarına düşmemelerine sebep olmaktadır” (Geban, Uzuntiryaki, 1999:169-172).

Başlanan bir işi bitirmek ve bundan haz almak, başarının anahtarıdır. Drama, etkinlikler sırasında çocuğa bu anahtarı verir. Çocuk bir işe girişmeyi, o yolda çaba sarf etmeyi, fedakârlık yapmayı öğrenir. Bu işin sonuçlanması, çocuktaki gayreti kamçılar. Oyun sırasında yaşadığı olayları benimseyen çocuk, denemeyi, tekrarlamayı, takdir etmeyi öğrenir. Grup oyunlarında mükemmelliğe ulaşmayı hedefler. Zamanı verimli kullanma konusunda daha dikkatli olur.

Başkalarını anlamanın tanımanın bir yolu da kendimizi onların yerine koymaktır. Dramanın bize sağladığı yararlardan biri de, sosyal rollerin canlandırılmasıdır. Kendisini başkalarının yerine koymayı deneyen çocuk, oyunlardaki rolleri toplumsal konulara uygun olarak şekillendirmeye çalışır. Çocuktaki yetenekler böylece gelişir (Çağlaroğlu, 1999:21).

Öğretmenin geleneksel öğretim yönteminde üstlenmiş olduğu bilgi sağlayıcı rolü drama etkinliklerinde öğrencilerin kılavuzu, yönlendiricisi olmaya dönüşür. Öğretmen bilgiyi doğrudan vermek yerine öğrencilerin bu bilgiyi keşfetmesi, kendi kendilerine üretmesi için fırsatlar yaratır. Sınıf içerisinde öğrencileri fikirlerini ifade etme, tartışma, arkadaşlarının fikirlerini eleştirme ve birlikte yeni fikirler üretmeye teşvik eder. Ayrıca öğretmen bazı etkinliklerde öğrencilerle birlikte role girebilir. Bu şekilde öğrenciler ile daha etkili bir iletişim kurabilir, etkinliğin akışını kontrol edebilmesi kolaylaşır (Duatepe, Ubuz, 2003:3).

(31)

Drama, çağdaş insanın yetiştirilmesinde, gereksinimlerinin karşılanmasında eğitim dizgesinin önemli bir eksikliğidir. Çünkü yaratıcı drama yaratıcılığı geliştiren etkili bir yöntem, yaratıcı bireyi yetiştiren başlı başına bir eğitim alanıdır. Yaratıcı drama bugün ülkemizde eğitim dizgesinde kendine yer bulmaya çalışmaktadır. Bu konuda yapılan tüm çalışmalarda elde edilen veriler, yakın bir zamanda Yaratıcı dramanın bir yöntem ve bir disiplin olarak Türk ulusal eğitiminde etkili bir yer bulacağını göstermektedir (Adıgüzel, 1993:226).

Yaratıcı drama sürecinde öğrencilerin birçok özelliği gelişir. Scher ve Verrall'e (1975,3-4) göre “Yaratıcı drama bireylere; kendini ifade etme, hayal gücünün gelişimi ve sanatsal farkındalık, sosyal farkındalık, bilişsel farkındalık, konuşma akıcılığı, kendini tanıma, öz saygı geliştirme, kendine güven ve kendini disipline etme gibi özellikler kazanmasına yardım etmektedir. Ayrıca, yaratıcı drama bireyin, diğer bireylerle işbirliği yaparak öğrenme, planlı düşünmenin gelişimi ve organize edilmesi gibi özelliklerinin gelişimine de yardımcı olmaktadır. Bunlara ek olarak fiziksel koordinasyonun gelişmesini sağlamakta, çocukların, gerçek hayattaki problemlerin farkına varmasına yardım etmekte, ahlak eğitimine katkıda bulunmaktadır. Böylece duygusal olgunlaşmaları için bireyleri daha sonraki yaşamlarına da hazırlamaktadır. Bununla birlikte, insanın bireysel ve toplumsal sorunlar üzerinde düşünmesine yardım etmenin bir yolu da yaratıcı dramadan geçer. Yaratıcı drama aracılığıyla olaylar ve durumlarla bunların arasındaki bağlantılar kolayca öğrenilebilir. Yaratıcı dramada insanlar, bilgi ve yaşantıları üzerine hayal ettikleri bir dünyayı yaratırlar. Diğer taraftan, sosyal bir süreç olan drama, iletişim kurmayı gerektirir.”

Yaratıcı drama sosyal etkileşim ve kendine güveni arttırır (Yassa, 1999:37).

Dramatizasyon ağırlıklı yöntemle öğrenci yaparak, yaşayarak öğrenmekte, toplumsal ilişkilerini geliştirmekte, duyu ve beden organlarını çalıştırarak hareket ihtiyacını karşılamakta ve severek öğrendiği için derslerinde daha başarılı olmaktadır (Aynal, 1989:64).

(32)

Drama uygulamalarında bazen konuyu verir, böyle bir durumda ne yapardınız? Diye sorarız. Böylece öğrencilere farklı yolları seçerek davranış geliştirme fırsatı veririz. Sosyal rolleri denemeyi ve algıladıkları normlara uygun davranma imkanı sağlarız (Metz, Mcnally, 2001:12).

Dinleyip, eğlenen bir genç hayatla bağları güçlenmiş, sağlıklı bir kişilik geliştirmiş, ruhsal yönden dengeli, güvenli, sağlıklı bir kişi olmuştur (Tezcan, 1985:117). Drama eğlendiren bir yöntemdir. Tabi ki temel amacı eğitimde kullanıldığında eğlendirmek değildir. Eğlendirirken öğretmektir.

Eğitimde yaratıcı drama kişinin kendi bedenine, duygularına, düşüncelerine ve çevresinde olup bitenlere karşı bilinçli olmasını amaçlar. Ayrıca oyun pedagojisi içinde yer alan çağrışımların, duyguların, bilgi ve deneylerin özgürleştiği bir ortamın sağlanması da yaratıcı dramanın temel amaçlarından biridir. Dramanın eğitsel amacı, bir kavramın, bir ders konusunun, bir metnin daha iyi anlaşılır kılınması, bireyce ve grupça özümsenip içsel yaşantıya dönüşmesi, gözden geçirilerek, üzerinde düşünülerek dışa vurulmasıdır (Adıgüzel, 1993:222).

Dramada öğrenci düşünmekte bilişsel yeterliliklerini işe koşmaktadır. Doğaçlama türü etkinliklerle duyuşsal boyut işin içine girmekte ve en son bunu bedensel faaliyetlerle göstermekte ve devinişsel alanla ilgili davranışlar gerçekleştirmektedir. Yani Piaget’in Bilişsel gelişim kuramının altı basamağıyla da ilgili hedefleri gerçekleştirmede yaratıcı drama etkinlikleri işe koşulabilir.

Araştırma sonuçlarına göre, zaman sabit tutulmak üzere insanlar; Okuduklarının %10’unu, Duyduklarının %20’sini, Gördüklerinin %30’unu, Hem görüp hem duyduklarının %50’sini, Görüp, duyduklarının ve söylediklerinin %80’ini, Görüp, duyup, yapıp, söylediklerinin %90’ını hatırlamaktadır (Demirel 1999:17).

(33)

Öğrendiklerimizin %1’ini tatma, %1.5’ini dokunma, %3.5’ini koklama, %11’ini işitme ve %83’ünü görme yoluyla öğreniriz (Aksu 1995).

Yaratıcı drama ile görme, duyma, yapma, söyleme gibi etkinliklerin hepsi gerçekleştirildiği için öğrenme ve hatırlama üzerinde olumlu etkileri olacaktır. Bu düşünceye örnek olarak Songül Aynal’ın “Dramanın yabancı dil öğretimi üzerindeki etkisi” başlıklı yüksek lisans tezini örnek olarak verebiliriz. Bu çalışma sonucunda drama yöntemiyle verilen öğretimin takrir ağırlıklı yöntemle verilen öğretime göre daha kalıcı olduğu ve yapma, duyma, söyleme gibi pek çok etkinliği de geliştirdiği saptanmıştır.

Yaratıcı drama sihirli bir değnek değildir. Fakat çocukların duygularına, düş gücüne hitap etme, onların kendi yaşantılarını gözden geçirme ve dersin bir parçası haline getirmelerine olanak tanıma özellikleri ile daha yaşantısal ve çağdaş bir eğitim yöntemidir. Çocuğun düş gücünü ve duygularını öğrenme sürecine katmasını sağlayan yaratıcı drama öğrenmeyi kolaylaştırır (Koç, 1999: 45).

Somut işlemler basamağında yer alan ilköğretim öğrencileri için yaratıcı drama etkinlikleri hem somut yaşantılar yoluyla öğrenmelerini sağlayan hem de bunu yaparken onları eğlendiren bir yöntemdir.

Yaratıcı drama farkında olmadan; bir yandan duyuları eğitme sürecindedir, diğer yandan da öğrenme sürecinde etkin bir katılımcıdır. Öğrenci kendi yaptıklarıyla öğrenirken bir yandan da duyu organlarını harekete geçirir ve unutulmayacak yaşantılar kazanır. Bu yaşantıların kazanılması aynı zamanda, bireyin sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerini de geliştirmesi demektir (Üstündağ, 2003:25).

Yaratıcı dramanın kullanılma amacı bireylerin katılımlarını geliştirmektir. Katılımın gelişmesi için de, grubun diğer üyeleri tarafından yanıtların dinlenmesi,

(34)

anlaşılması gerekmektedir. Bu da ekip çalışmasının yaratıcı drama tekniği içinde uygulanmasıyla gelişebilir (O’Neill & Lambert, 1995:13).

Yaratıcı drama çocuğa ekip çalışması nedeniyle sorumluluk alma ve birlikte çalışma alışkanlığı kazandırır. Öğrencide kendini başkasının yerine koyabilme, dayanışma ve hoşgörü duygularını geliştirir. Öğrencinin bireysel ve sosyal beceriler bakımından daha iyi yetişmesini, başkalarıyla rahat ve sağlıklı ilişkiler kurmasını, toplumsallaşmasını sağlar (Kavcar, 1985:37,32).”

Çağdaş eğitim yaklaşımında bireyi öğrenme sürecinde etkin kılan, yaparak ve yaşayarak öğrenmesine olanak sağlayan, kendini gerçekleştirmesine ve yaratıcı, üretken bir birey olmasına, başkalarıyla olumlu sosyal etkileşim kurmasına, kısaca bireyin tüm yönleriyle gelişmesine katkıda bulunan bir yöntem olarak görülen yaratıcı drama kullanılmaya başlanmıştır (San, 1990:9).

Eğitimin başlıca amaçlarından olan yeni kuşakların toplumda yerlerini almak üzere hazırlanmaları ve bunun için gerekli bilgi, beceri ve davranışları geliştirmeleri ve kazanmaları eğitimde drama çalışmalarında başlıca amaçtır (San, 1985:56).

Ne kadar çok duyu organı öğretimde işi içine girerse, eğitimin o denli başarılı olacağını biliyoruz. Yaratıcı drama etkinliklerinde öğrenci rolleri benimseyerek kendini daha rahat ifade edebilir ve tüm duyu organları işin içine girdiği için öğrenmenin gerçekleşmesi ve kalıcılığının sağlanması daha kolay olur. Sınıf ortamını daha eğlenceli hale getirmek henüz oyun çağında olan öğrencilere okulu ve öğrenmeyi daha cazip hale getirmek için farklı yollar denenmelidir.

Malcolm Swan’de sınıfını daha aktif hale getirmeye çalışan bir öğretmendir. Deneyimlerini ise şu cümlelerle özetliyor ve meslektaşlarıyla paylaşıyor. “Öğretmenliğimin ilk yıllarında öğrencilerim yeterince çalışmıyorlardı ama ben çok

(35)

sıkı çalışıyordum. Sınıf ortamım pasifti. Pasif sınıf ortamında bulunan öğrencilerle yaptığım görüşmelerde öğrenciler anlattıklarımı anlamadan, tahtadakileri defterlerine yazdıklarını belirtmişler böyle bir eğitimin sıkıcılığından bahsettiler. Daha sonra pasif sınıf kültürünü aktif sınıf kültürüne dönüştürmenin güçlü yollarını uygulamak için yollar aramaya başladım. Çeşitli araştırmalar yaptım ve aşağıdaki eğitimbilimcilerin şu yöntemlerini uyguladım;

• Etkili sorular (Graham Beedon)

• Anlamlı egzersizler (Paul Andrews, Nicki Landau)

• Problemin farklı yönlerini tartışma ve farklı problem çözme metotları uygulama (Jennifer Bush)

• Tarihi konuları da rol oynama yoluyla işleme (Judit Kerekes)” (Swan,2003:183)

Swan’in de uyguladığı ve başarıya ulaştığını belirttiği yöntemlerden sonuncusu drama yöntemiyle yakından alakalıdır.Yukarıdaki örneği de dikkate aldığımızda yöntem seçimimizde sınıfta karşılaştığımız bazı problemlerin de etkili olduğunu görüyoruz.

1.1.8. Eğitim sistemimizde yöntem seçimi

Yöntemler eğitimciler tarafından farklı şekillerde sınıflandırılmıştır. Kabaca geleneksel ve çağdaş yöntemler olarak ikili bir sınıflama yapıldığında, geleneksel yöntemler öğretenin aktif, öğrencinin pasif olduğu, ders kitap ve öğretmeni merkeze alan yöntemleri; çağdaş yöntemler ise öğrencinin aktif, öğretmenin sadece bir rehber görevinde olduğu, öğrenciyi merkeze alan yöntemleri tanımlar. Günümüzde eğitim bilimciler öğretmenin bilgi aktarıcı değil, sadece bilgiye ulaşma yollarını gösteren bir

(36)

rehber olarak görev aldığı, öğrencinin aktif katılımını gerektiren çağdaş öğretim yöntemlerinin kullanılması gerektiğini ifade etmektedirler (Koç, 1999:4).

Ülkemiz eğitim sisteminde, öğretmen merkezli yöntemlerin ağırlıklı olarak kullanıldığı, özellikle ilköğretim düzeyinde düz anlatım ve soru-cevap yöntemlerine ağırlık verildiğine ilişkin araştırma bulgularına (Şeker, 1994:13) rastlanmaktadır. Günümüzde eğitim sistemimizde çoğunlukla aktarma yoluyla öğretimin yapıldığı göz önüne alındığında, bir çok beceride olduğu gibi bireylerde sosyal becerilerin de uygulama düzeyinde davranışa dönüşemediği görülmektedir. Oysa çocuklar, yaşamı ve çevresini oyun oynayarak öğrenir ve toplumsallaşır (Cumhuriyet, 1999:18).

Bu bağlamda, yaratıcı drama yöntemi bireylere oyun yoluyla, yaparak yaşayarak öğrenme olanağı sağladığı için sosyal becerilerin de bu yolla bireylere kazandırılmasında uygun öğretme yöntemlerinden biri olarak görülmektedir (Kaf, 1999: 11).

Yaratıcı drama çok etkili bir yöntem olmasına rağmen ülkemizde çok sık kullanılan bir yöntem değildir. Bunun nedenlerinden biri drama etkinlikleri konusunda öğretmenlerin çoğunun fazla bilgiye sahip olmaması, genelde geleneksel yöntemlerle ders işlemeleridir. Drama ders öncesinde öğretmenin yapması gereken hazırlığı arttırdığı için, etkinliklerin en ince ayrıntısına kadar planlanmasını gerektirdiği için öğretmenler tarafından çok fazla tercih edilmemektedir.

Drama etkinlikleriyle ders işleyen öğretmenlerin ders öncesi yapması geren hazırlık tabii ki geleneksel yöntemle ders işleyen bir öğretmene göre daha zahmetli olacaktır. Ama öğrenci merkezli çağdaş yaklaşımların öğrenme üzerindeki olumlu etkilerinin kanıtlandığı günümüz eğitimde böyle yöntemlerle ders işlemeyi seçmek yerinde bir tercih olacaktır.

(37)

Günümüz öğretim yöntemlerinde öğretmene düşen görev; geleneksel yöntemlere göre oldukça değişik biçimdedir. Öğretmen öğrencinin öğrenmesini kolaylaştırma, öğrenciye rehberlik etme, öğrenme sürecine öğrencinin katılımını sağlama ve öğrenciyi sürekli güdülemeyle yükümlüdür (Fidan , 1986:5).

Aysun Gürol’un (2003) Doğan’dan aktardığına göre; bilgi çağında öğrenenlere, kazandıkları bilgi ve becerileri uygulayabilme, karar verebilme, sorumluluk alabilme, iletişim kurabilme, ekip halinde çalışabilme gibi yeterlikler kazandırılması gerekmektedir. Bu yeterliklerin kazandırılması yöntem sorununu gündeme getirmektedir. Çünkü, amaçlar uygun yöntemin bulunup uygulanmasıyla işlerlik kazanabilmektedir.

Kalıplaşmış geleneksel eğitim programlarıyla, yıllardan beri önemli değişikliklere uğramadan kullanılmaya devam edilen eğitim araçlarıyla öğrencileri ilgi ve yetenekleri ölçüsünde yetiştirmek olanaksızdır. Yetiştirilen bireye ezber bilgiler aktarmak yerine öğrenmeyi öğretecek temel kavramları anlama, yorumlama ve uygulayabilme olanağı verecek, problem çözme yetenek ve davranışlarıyla bilimsel düşünme alışkanlığı kazandıracak, araştırma yapmayı, ekiple çalışmayı, konuşma, tartışma ve yazıma yoluyla iletişim kurmayı sağlayacak süreçler dersler aracılığıyla program geliştirme sürecinde derinlemesine çalışmayı gerektirir (Üstündağ, 1997:3).

Eğitsel yaratıcı drama ezberci, yalnızca bilgi yükleyici gibi nitelendirmelerle sık sık eleştirilen eğitim sistemimizde, gerçekten önemli değişiklikler yapabilecek alternatif bir öğretim yöntemidir. Dolayısıyla yaratıcı, üretken, yalnız belli somut ürünler vererek değil, fikirde de üretken olabilen, yaratıcı kararlar verebilen, değişik olmaktan ve değişiklik yapmaktan korkmayan, çekinmeyen, dilini iyi kullanan, eleştirel ve yargılayıcı olabilen, doğmaları, tabuları tartışabilen gençler yetiştirmek için alternatif bir eğitim ve öğretim alanıdır. Öğretmen yetiştirme alanında, hem öğretmenlik formasyonunda hem de genel kültür dersleri içinde yer almalıdır. Bir

(38)

disiplin olarak öğretmen adayını olumlu biçimde geliştirecek yaratıcı drama, zorunlu bir ders olarak kabul görmelidir. Öğretmenin, alan bilgisini aktarmada sık sık başvurabileceği bu öğretim yöntemiyle en kısa zamanda karşılaşmak gerekir. Eğitsel yaratıcı drama, eğitimin temel alanlarından pek çoğu ile iç içe bir disiplindir (Adıgüzel, 2002:87).

Hayat Bilgisi dersi ilköğretim 1. kademede mihver derstir. Hayat ve Sosyal Bilgiler derslerinin hemen hemen her bölümünde öğrencilerin dikkatini çekmek, etkinliği eğlenceli hale getirmek ve içeriği somutlaştırmak amacıyla yaratıcı drama kullanılabilir (Savaş, Ünüvar, 1999:5). Yaratıcı drama ile ders işlemenin pek çok artısı olacaktır. Fakat bu yöntemi en verimli şekilde kullanabilmek için drama yöntemi uygulanırken dikkat edilmesi gereken bazı hususlar vardır.

Üstündağ’ın (1997) San’dan aktardığına göre; “Yaratıcı drama etkinlikleri ister bir derste öğretim yöntemi olarak kullanılsın isterse sanat eğitimi alanında bağımsız bir ders, kurs ya da proje olarak ele alınsın ve isterse bir disiplin sayılabilecek özellikleri ile yol gösterici işlevi yüklensin; kuramsal boyutun oluşturulması yanı sıra oyunlaştırma, canlandırma ve doğaçlama temelde olmak üzere atölye çalışmaları ile yürütülür. Atölye çalışmaları bir grup ile sürdürülür. Dramanın gerçekleştirilebilmesi için, grup içinde daha küçük gruplarla tartışarak fikir alışverişi yapma, değerlendirme, tartışma, yargılama, eleştirme gibi düşünsel boyutta çalışmaların yapılması gereklidir. Bunun içinde bireyin kendini, bu küçük grup ya da büyük grupta rahat ve güvenli hissetmesi gerekli olduğundan, öncelikle kendini tanıma karşısındakini tanımaya ve kendini de karşısındakine tanıtmaya yönelik çalışmalarda bulunmasına gereksinim vardır. Yaratıcı drama etkinliklerine katılanların, en başta grup içi bir çalışmaya istekli kendilerinde yeni ve değişik yönler keşfetmeye de hazırlıklı olması gereklidir. ”

Yaratıcı drama yöntemi sınıfta uygulanırken bazı araç-gereç ve materyaller de kullanılır.

(39)

1.1.9. Yaratıcı drama yöntemi uygulanırken kullanılan araç-gereç ve materyaller nelerdir?

Grup liderinin en önemli sorumluluklarından biri araç gereç ve materyalleri hazırlaması sağlaması ve kullanıma hazır bulundurmasıdır. Yaratıcı drama sürecinde akla gelen hemen her tür araç-gereç ve materyaller kullanılabilir. Çünkü hemen her uygulama yönteminde liderin bazı yardımcılara gereksinimi vardır. Yaratıcı drama sürecinde kullanılan araç-gereç ve materyalin diğer eğitim ortamlarına göre farklı bir özelliği vardır. Bu özellik araç-gereç ya da materyalin aslından faklı amaçlar için kullanılması, biçiminin değiştirilmesi ya da birkaç nesnenin bir arada farklı işlevler üstlenmesi biçiminde olabilir.(Örneğin bir kalem katılımcının elinde bir uzay mekiği gibi kullanılabilir.) Katılımcının tıpkı çevresiyle ve çevresindeki bireylerle olduğu gibi nesne ya da eşya ile de etkileşime girmesi beklenir. Yaratıcı dramada en sık kullanılan araçlar; teyp, ses bantları ya da müzik ileten diğer araçlardır. Teybin yanı sıra resim, fotoğraf, poster, lider tarafından hazırlanmış öğretim yaprakları, yazı ve gösterim tahtası gibi görsel araçlar, karton, resim kağıdı, kukla, renkli kalem, boya, oyuncak gibi gerçek eşyalar, kitap, dergi, gazete, afiş, broşür, gazete ve dergilerden kesilmiş haber, yazı, duyuru ya da fotoğraflar gibi basılı materyaller, slayt ya da tepegöz projektörü gibi aygıtlar önemli araç-gereçlerdir (Üstündağ, 1997:26-27).

Yaratıcı drama özellikle de kukla gibi materyallerle desteklendiğinde öğrencilerin daha kalıcı öğrenmelerini ve eğitimin sınıf sınırlarının da dışına çıkmasını sağlar (Metz, Mcnally, 2001:12).

(40)

Eğitimde yaratıcı dramanın aşama ve yöntemleri dört aşamada gerçekleşir. Bunlar sırasıyla; 1. Isınma çalışmaları 2. Oynama 3. Doğaçlama 4. Oluşumlar

Bu aşamaların her birinin ya da bir kaçının ardından tartışma açılması, çeşitli soru ve sorunların yanıtlanıp paylaşılması da dramanın önemli aşamalarından biridir (Adıgüzel, 1993:222).

Eğitimde drama, içinde çoklu iletişim biçimlerinin bulunduğu oyundan sahnelenmeye kadar uzanan kesintisiz bir dizidir. Öğrenciler bu iletişime yaklaştırılıp cesaretlendirilmelidir. Öğrenciler kendi aralarındaki düşünceleri tartışıp, eyleme dökmeye çalışmalıdır. Çıkardıkları anlam, bağlam bütünü içinde verilmelidir tek başına değeri yoktur (Best, 1990:akt . Somers, 1994).

Dramada rol oynama eylemi kolay ama aynı zamanda da zor bir eylemdir; yaşantı zenginliğini, iç görüyü, empatiyi ve yaratıcılığı gerektirir. Dramatik ortam bu özellikleri hem gerektirir hem sağlar (Okvuran, 2000:9).

Drama, çağdaş insanın yetiştirilmesinde, gereksinimlerinin karşılanmasında eğitim dizgesinin önemli bir eksikliğidir. Çünkü yaratıcı drama yaratıcılığı geliştiren etkili bir yöntem, yaratıcı bireyi yetiştiren başlı başına bir eğitim alanıdır. Yaratıcı drama bugün ülkemizde eğitim dizgesinde kendine yer bulmaya çalışmaktadır. Bu konuda yapılan tüm çalışmalarda elde edilen veriler, yakın bir zamanda Yaratıcı

(41)

dramanın bir yöntem ve disiplin olarak Türk ulusal eğitiminde etkili bir yer bulacağını göstermektedir (Adıgüzel, 1993:226).

Yaratıcı dramanın uygulanması öğretmenlerin öğretme tekniklerini uygularken karşılaştıkları sorunları algılayış biçimlerine göre faklılık gösterir. Fakat yapılan araştırmalar göstermektedir ki yaratıcı drama etkinlikleri ders müfredatlarının öğretilmesine elverişli bir yöntemdir (Kraemer, 1999:5).

Tablo 1: Yaratıcı drama programı aşamalar, amaçlar, içerik

Amaçlar İçerik

I. Isınma Aşaması

· Oyuna katılmaya istekliliğinin arttırılması,

· Grubun birbirine ısınması, · Grubun oyunlara ısınma,

· Grubun dramaya ısınmasının sağlanması, · Grubun rahatlamasının sağlanması.

· Top ile oynanan tanışma oyunları,

· Adını çeşitli biçimlerde söyleyerek tanışma oyunları, · Bedeni gevşetme, rahatlama alıştırmaları,

· Eşini bul, ayağını yerden kes oyunu, · Elma toplama oyunu,

· Isınmayı sağlayıcı diğer oyunlar.

II. Rol Oynama Pandomim Aşaması

· Grubun iletişiminin ve etkileşiminin sağlanması,

· İmgelemi geliştirmesi,

· Görme, işitme, dokunma vb. duyularını geliştirmesi,

· Pandomim yoluyla ifade becerisini geliştirmesi.

· Eşinin elini bul oyunu · Kör tavuk oyunu,

· Çeşitli seslerle ilgili çağrışımlar yaptırma, · İkili heykel olma oyunları,

· Eşine heykel formu verme,

· Gözleri kapalı olarak eşinin heykel formunu tanıma ve aynısını, canlandırabilme oyunları,

· Pandomim yaparak çeşitli eylemleri canlandırma, Atasözlerini canlandırma.

III. Doğaçlama Aşaması

· Dramada doğaçlama yapabilmesi, · Doğaçlama yoluyla yeni durumlar

· Masal, öykü, şiir, yöresel öyküler, bir tablo, bir fotoğraf, bir heykel, bir gazete haberi ya da bir ders

(42)

yaratabilmesi,

· Oyun yoluyla kendini ifade edebilmesi, · Doğaçlamaya katılmada istekliliğinin artması, · Doğaçlama yapmaktan zevk alması,

eğlenmesi,

· Yaratıcı düşünebilmesi,

· Hazır bir yapıttan yola çıkarak doğaçlama yapabilmesi,

· Kendi uydurdukları öykülerden doğaçlama kurma, durumlar yaratma, canlandırma yetilerini geliştirmesi.

konusundan yola çıkarak doğaçlama kurmak, · Durumlar yaratma, canlandırma,

· Doğaçlama öncesinde konu hakkında liderin bilgilendirmesi, · Çocukların uydurduğu öykülerden doğaçlamalar yapma, · Öykünün tamamını ya da bir kesitini oynama.

IV. Değerlendirme Aşaması

· Çocukların dramayı değerlendirme yetisinin geliştirilmesi,

· Etkileşimi sağlaması, · Paylaşımda bulunması,

· Yapıcı, olumlu eleştiriyi yapabilmesi, · Drama çalışmasından, olumlu duygularla ayrılma.

· Yaşantılarını ifade edebilmesi.

· Doğaçlamaları canlandırdıktan sonra tartışma, değerlendirme,

· Gerekirse yeniden oynama,

· Duygu ve düşüncelerin olumlu biçimde ifade edilmesi, paylaşılması,

· Olumlu duygularla, drama çalışmasından ayrılma.

1.1.11. Yaratıcı drama oyun ilişkisi

Eğitimde dramatizasyon, oyun biçiminde eğitim anlamına gelir. Bir başka deyişle eğitimin oyunlaştırılmasıdır (Kavcar, 1986:2).

Oyun, çoğulculuğu, paylaşımcılığı, işbirliğini kısacası bir ekip çalışmasını içerir. Bu, grup dinamiğini yaratan en etkili yollardan biridir. Oyun bir çocuğun en doğal yaşantısıdır ve içinde her yönüyle zengin bir dünya vardır (Adıgüzel, 1993:9).

(43)

Şimdi kısaca drama-oyun ilişkisinden, aralarındaki bu benzerlik ve farklılıklardan bahsedelim.

Dramanın çıkış noktası oyunlar, çocuk oyunlarıdır. Oyun bir çocuk için vazgeçilmez bir yaşama biçimidir. Ancak oyunun çok çeşitli ve yönlü bir etkinlik olması oyuna getirilen tanım ve yaklaşımları da çeşitlendirmektedir. Oyun sözcüğünü Türkçe’de ve tüm dilerde görmek mümkündür (Adıgüzel, 1993:216).

Oyun kendi yararı için yapılır. Oyunda ilgi odağı neye ulaşacağından çok nasıl ulaşacağıdır. Oyun -mış gibi yapma özelliği taşır ve dışarıdan yüklenmiş kurallardan bağımsızdır. Hayal kurma ile karşılaştığında çocuğun aktif katılımı söz konusudur. Her çocuğa göre oyunun teknikleri değişir, bireyseldir. Oyun çocuğun kendini her yönden ifade ettiği doğal bir yoldur. Oyunun bir şey üretmek gibi bir amacı yoktur. Simgesel bir etkinlik olan oyunda belirgin bir özellik öykünme ve haz almadır (Adıgüzel, 1993:218).

Yine Milli Eğitim Bakanlığı Talim Terbiye Kurulunun Eylül 1998 tarihli tebliğler dergisinde drama programının amacı kısaca şöyle özetlenmiştir: “Bu program ile çocuğun yaratıcılığını geliştirmek ve oynayarak kendisini ifade etmesini sağlamak, iletişim becerilerini geliştirerek insanlarla sağlıklı iletişim kurabilen, özgür düşünceli, hoşgörülü, saygılı demokratik kişilik özelliklerine sahip bireyler yetiştirmek amaçlanmıştır” (Bozdoğan, 2003:28).

Drama etkinlikleri oyundan farklı, ancak oyun ile bir takım benzerlikleri olan etkinliklerdir. Bu nedenle çocuklarla yapılan drama etkinliklerine “dramatik oyunlar” da denebilir (Aral,Baran,Bulut,Çimen,2000:33). Drama çalışmaları da oyunlar da öğrenci merkezli yöntemler olmaları, sınıfta öğretmenden çok öğrenciyi aktif kılmaları açısından benzerlikler gösterir. Drama çalışmaları da oyunlar da çocuklar için eğlendirici etkinliklerdir. Eğitimde drama ya da oyun kullanımının temel amacı

Referanslar

Benzer Belgeler

Nev-bahâr faslı irişdükde açılur gülleri Her yañadan zâr idüben ötüşür bülbülleri Cümle etrâfı mesîregâh müferrih yerleri Her ne deñlü medh iderlerse

Bu sebeple derslerinde daima Türk medeniyetini anlatmış ve bu medeniyetin yapı taşları olan İstanbul, Bur- sa ve Edirne şehirlerinin her türlü mimarî abidesini hemen her

How the features of project-based learning environment (work norm, academic pressure, real-world connection and group work) affect components of intrinsic motivation

Araştırma konusuna uygun olarak geliştirilen gözlem formunda, laboratuarların fiziksel özellikleri, bağıl nem ve sıcaklık, gürültü, çalışma masa ve sandalyesi,

Tıpkı masallarda olduğu gibi “bir göz açıp kapayıncaya kadar” ibaresinde şekil bulan zaman algısı, kimi mesnevi- lerde kahramanın çok değişik olayları yaşamasına,

Venema, hemşirelik ve halk sağlığının master programlarında küresel sağlıkla ilgili bir dersin entegre biçimde planlanmasını, içeriğinde uluslararası

Zehra Toska, Türk Edebiyatında Kelile ve Dimne Çevirileri ve Kul Mesud Çevirisi, Basılmamış Doktora Tezi, İstanbul, 1989, İstanbul Üniversitesi... Zira kanaat etmeyenler

Bu alanda çalışan araştırmacılar tarafından test süresince elde edilen en yüksek mekanik gücün alaktik (fosfojen) anaerobik işlemlere dayandığı ve maksimum