SAYFA
8
- O - CUMHURİYET
>> O
H
•TLRÖPORTAJ
'Y k i
İstanbul Boğazı ’nın en dar yemdeki Anadoluhisarı terk edildiği kaderiyle zamana karşı direniyor
Göksu Deresi’nin kıyısından bakıldığında bir biblo gibi duruyor Güzelce Hisar.» Fakat yıllardır kapısına kilit vurulmuş “biblo” kırılmak üzere... (Fotoğraflar: DOĞA SOM)
Anadolu’nun garip hisan
f f \(Aİ f a I
W \ ij r Ü t  L D E N İ Z S 0 M oğaziçi’nde baha rın rengi erguvani- dir... Betonlaşma- mış yamaçlarda ha yatın filizlenmesi ni haber veren envai çeşit yeşi lin arasında eflatunla karışmış kırmızının ayrıcalığıdır ve ba har yağmurlarına yenik düşüp dalından düşünceye dek Boğa ziçi’nin süsüdür erguvan... Ana- doluhisan da Boğaziçi’nin sü südür ve fakat taşlar çiçek aç madığı için bakımsızlıktan ge çip giden her anda kendi kendi ni tüketmektedir...Göksu Deresi’nin kıyısında, derenin yüzyıllar boyu taşıdığı alüvyonlarla Boğaz’ın kıyısına yerleşmiş yalıların berisinde, ortasından geçirilmiş Boğaz yo lunun iki yananda, duvarına yas lanmış restoranın arkasında, ço cuk parkının önündedir Anado luhisan...
O kadar güzeldir ki Güzel Hi sardır, Güzelce Hisardır, Akça Hisardır, Yeni Hisardır, Yenice Hisardır...
Bugün ne yazık ki bir anıt müze olarak kaderine terk edil miştir ve kapısındaki Kültür Ba kanlığının tabelasına göre ‘ge
çici olarak kapalı’dır... Tabela
nın yanında durup da ‘Ne za
mandır kapalı?’ diye soruldu
ğunda, ızgarasından çıkan du manlar burçlara doğru savrulur- ken Anadoluhisarlı seyyar köf tecinin vereceği yanıt, elini ha vada birkaç kez çevirmek ola caktır... Epeyce zamanın yıla çevrilmesi kolay değildir:
- Kaç yıldır kapalı, 10 yıl mı? - Hiç açılmadı ki!
Muhteşem ve korkunç
Sanki ezelden beri geçici ola rak kapatılmış Anadoluhisa- n ’nınne zaman açılacağım sor manın gereği yoktur ve bayrak çekilmiş kaledeki çocuklara ba kılırsa hisara girmenin bir yolu olmalıdır... Çocukların bildiği büyüklerden saklanmaz; Ana- doluhisan’na çocuk parkının yan duvanndan giriliyor!
Bir zamanlar müze iken ya pılmış demir korkulukların gü vencesinde, duvarın tepesinde yürüyüp.köşe bucak dolaşıyor sunuz hisan...
Tablo muhteşem; iki burcun
arasına Rumelihisarı’nı yerleş tirip Boğaziçi’ni seyrediyorsu nuz, dönüp eskiden kalma ve yeniden yapılma ahşap evleri erguvanların arasına serpiştiri yorsunuz, iki yakayı ikinci kez birleştiren köprünün gri ayağı nı kale duvarına eşitliyorsunuz, aşağıya inip ortaçağın karanlı ğım yaşıyorsunuz...
Tablo korkunç; her yanı ot bü rümüş, burçlardaki kesme taşla rın arası yabanincirlerimn tarla sı olmuş, hisarın avlusu burçla rında içilip yerçekimine bırakıl mış şarap şişelerinin kırmızı ve yeşil cam kırıklan ile çöplüğe dönmüş, taşlar ve fi tarihindeki son restorasyonun harçlan bile dökülmeye başlamış...
Ortaçağdan öyküler Yıldırım Bayezit duymasın,
Anadoluhisan gözden çıkanl- mış, elden de çıkar olmuş...
Hisann yapımı sırasında taş larla birlikte kesilip duvarın içi ne yerleştirilmiş, ama artık lime lime olmuş kalasın ucundan or taçağa gidiliyor... Osmanlı bü yümekle birlikte henüz bir bey lik, Bizans ise iktidar kavgala- nndan giderek küçülmekte... 1390’da VII. Ioannes, Baye zit’in desteğini alarak Konstan- tinopolis’e girip yaşlı amcası imparator V. Ioannes ’in tahtına oturuyor... Yaşlı imparator, kısa bir süre sonra zoraki imparato ru kovalıyor, ama Bayezit’e kar şı bütün dünyası surlarla sınırlı kalıyor... Üç kiliseyi yıktırıp, çı kan mermer bloklarla surları güçlendiriyor; Altmkapı’da, sonradan Yedikule olacak iki kule yaptırıyor. Osmanlı Beyi Bayezit, “Yık onları, yoksa oğ
lunun gözlerini pyanm” diye ha
ber salıyor... V Ioannes’in oğlu
Manuel, Bursa’da tutsak... Oyar
mı oyar... Yaşlı imparatorun kal bi daha fazla dayanamıyor... Manuel de bir fırsatını bulup Bursa’dan kaçıyor... Bayezit’in tutsağı, Bizans’ın imparatoru oluyor... Yıl 1391... Araştırma cı Nicolas Vakin’e göre Bizans tahtındaki II. Manuel, ‘Basileus
da olsa, askeri hizmet ve vergi ödemekle yükümlü bir va- sal’dır... Vasal bir basileus; hi
maye altında bir büyük kral!.. Bayezit, Konstantinopolis’in
Dış kalenin kemerli kapısından çocuk bahçesine geçiliyor..,
içinde Müslümanlar için bir ma halle kurulmasını, Müslüman ların davalanna bir kadının bak masını ve yıllık vergisini alıp, üstüne bir de yedi yıl sürecek kuşatmayı başlatıyor...
Bayezit, İstanbul’u niye ku şatıyor? Bayezit’in gündemi Doğu Roma değil, Batı Roma...
1591-1596 arası
I396’da Papa’mn Haçlı Or- dusu’na karşı Niğbolu’da ka zandığı zaferden sonra Atina’ya girdiğinde, “Atım, yemini Ro-
ıııa'daki Sen Piyer Kilisesi’nin sunağında yiyecek!” dememiş
miydi?
Osmanoğullannm Bayezit’le ilk kez ‘sultan’ olduğu tarihte tarihin kaydı tutulmadığı için Anadoluhisan ’mn ne zaman ya pıldığı bilinmiyor.. Varsayılan i- ki tarihten biri 1391, öteki 1396... Boğaz’ın 780 metreyle en dar yerindeki hisar için tarih çi Hammer, “Konstantiniyye’yi
daha şiddetli bir baskı dairesi içi ne almak amacı ile meydana ge tirilmiştir” yorumunu yapıyor...
O sıra top yok; olsa da Kan dilli ile Arnavutköy burnu Konstantinopolis’i kapatıyor; kapatmasa bile menzil yetmez. Bayezit’in amacı Boğaz yolunu kapatmak ise Bizans’a yardım getiren gemiler karşı kıyıya yaklaşmadan tam ortadan geç se, pazısı en güçlü kemankeşin fırlatacağı okun menzili 300 metre... Bir yandan Rumeli’de, bir yandan Anadolu’da cenk pe şinde koşan Bayezit’in Anado- luhisan’m yaptırma amacı Bi zans’ı diken üstünde tutmak ol sa gerek...
Bayezit, kazandığı yeni zafer
lerden fırsat buldukça kuşatma yı şiddetlendiriyor... II. Manuel, yardım bulma umuduyla I399’da Fransa’ya giderken üç yıllığına yerine eski düşmam ye yeğeni ve Beyazit’ in adamı VII. Ioannes’i bırakıyor... Ne ki VII. Ioannes, kentin anahtarını çıka rıp vermiyor, 1402 yılma kadar direniyor... imparator naibinin Bayezit’e son teklifi, Timur’u yenip geldiğinde Konstantino- polis’i teslim edeceği oluyor... Bizans’ın ömrünü belki de bu öneri uzatıyor... Bayezit, bir hı şım gittiği Çubuk Ovası’nda, bahar yağmuruna tutul muş erguvanın dalmdan düşme si gibi Timur’un karşısında tutu namıyor... Bizans duru yor, Osmanlı yı kılıyor... Baye zit’in iktidar sa vaşma düşen oğullarından Sü leyman Çelebi de gelip Anadolulıi- sa n ’nda oturu yor... Osmanlı yeniden kuruldu ğunda Bayezit’in
torunu II. Murat, orduyu Var na’ya gönderirken Anadoluhi san ’ndan yararlanıyor... Anado- luhisan’nda asıl telaş Osman lI’nın yıkılışından 50 yıl sonra yaşanıyor... Bayezit’in torunu nun oğlu n . Mehmet, bir yandan Rumelihisan’nı yaptınrken bir yandan da Anadoluhisan’nı el den geçirtip içine de toplan yer leştiriyor...
Anadoluhisan’nm her
köşe-Taşlann dili olsa da anlatsa.
Kapışma kilit vurulsa da Anadoluhisan’na duvardan atlayıp giriliyor... Biraz tehlikeli ama hisan gezmeye değer...
si, her taşı tarih kokuyor... Bir de kuytu köşelerde yapılmış olan lar...
Kemerli dış kale duvarlan, iç kale duvarlan ve kat kat kulele ri ile bir savaş mekânı olmasma karşın biblo gibidir Anadoluhi san... Pek de öyle küçük değil dir hani... Evliya Çelebi saymış, çevresi 20 bin adım tutmuş...
Şimdi adımlansa iki ayn he sap yapmak gerekecek, çünkü hisann ortasından yol geçiyor...
Bakmazsan dağ olur!
Güzel Hisar olmuş Yol Geçen Hisarı! Güzelce Hisar olmuş Çöplük Hisan! Yeni Hisar ol muş Bakımsız Hisar! Yenice Hisar olmuş Geçici Olarak Ka palı Hisar! Akça Hisar olmuş Karanlık Hisar! Karşı kıyıda Rumelihisan... Konserlere monserlere sah ne görevi üstlen diği için el üstün de tutuluyor... Bakımlı... Ana doluhisan ga rip... Geceleri ay dınlatmıyorlar bile... Son bakı mı, 1950’lerde Rumelihisan’yla birlikte yapılmış olmalı; onanlmış burçlardaki kır mızı tuğlalann üzerinde ‘Gius- gurradi&O’ ya
zıyor, tuğlalar Li- vomo’dan getiril miş... Dış duvar la iç duvar ara sındaki bahçede yıkılıp bırakılmış uyduruk hela nın briketlerinde ise marka yok... Boğaziçi’nde bahann rengi erguvanidir... Yağmurlar la dökülen çiçekler yeniden bo yanmak için ertesi bahan bek ler... Doğa kendini yeniler... Anadoluhisan ise her mevsim parça parça dökülüyor ve geçi ci olarak kapatılmış kapısı bu gidişin sonunda bir daha açıla- mayacağa benzer...
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi