• Sonuç bulunamadı

Ermeni terorizminin kökleriyle ilgili dev bir araştırma:150 yıllık kin:Onlara bileğimizi büktürmeyip, elimizi öptürene kadar düşmanlıkları sürecek

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Ermeni terorizminin kökleriyle ilgili dev bir araştırma:150 yıllık kin:Onlara bileğimizi büktürmeyip, elimizi öptürene kadar düşmanlıkları sürecek"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

27 EKİM 1984

Yeryüzünde başka

hiçbir ulus, Türk ulusu

kadar köklü ve sürekli

bir düşmanlığa hedef

\

olmamıştır

8

fi

I

A

A

Erm eni terörizm inin kökleriyle

ilg ili dev b ir araştırm a:

IS O

Onlara,

bileğimizi

büktünneyip,

elimizi

»: # •

opturene kadar

düşmanlıklan sürecek

» t 909 Adana olayla-I rı, Amerika’da Ermeni propagandasını yeni- 1 den alevlendirdi. Öteden be-• ri silahlanan ve ayaklanmaya • hazırlanan Adana ve çevresi ı Ermenllerl, İstanbul’da, 31 ' Mart olayı dediğimiz gerici 1 ayaklanmasının patlak verme- ı si üzerine hemen silaha sarıl- I dılar. Dörtyol'dan Cebelibe-

, reket sancağı merkezi Erzin’e

yürüdüler. Bunun üzerine yer- I li Türk halkıyla Ermeniler ara- ! sında kanlı çarpışmalar başla- , dı. On bir gün sonra Adana içinde Tûrkler vfe Ermeniler birbirlerine girdiler. Üç gün üç ' gece karşılıklı sokak çarpış- ı maları yaptılar. Pek çok Erme­ ni ve iki bine yakın (1850) Müslüman öldü. Yerel ma- , kamlar zamanında önlem alıp iki halk kitlesinin kanlı bıçaklı birbirlerine girmelerini önle- ı yememişlerdi.

1 Ortada tek yanlı bir katli- , am olayı yoktu. Halk birbirine ( girmişti. Yerel makamlar da bunu önleyemedikleri için ku- I surlu sayılabilirlerdi. Ama ka- ) sıtlı, planlı bir Ermeni katliamı . söz konusu değildi.

ı Buna rağmen Adana olay- ! ları Avrupa'ya ve Amerika'ya büyük bir Ermeni katliamı ola- I rak gösterildi. Avrupa ve | Amerika basını Türklere kar- l şı yoğun bir düşmanlık kam­ panyasına giriştiler. Basının 1 bu düşmanca ve tek yanlı ya- I yınlarından başka, Washing- , ton’daki Amerikan makamla­

rı da Ermeni propagandacıla­ rının telgraf ve mektup yağ­ muruna tutuldular. ABD yöne­ timini Türkiye'ye silahlı mü­ dahaleye İtmek amacıyla Washington'a yağdırılan bu propaganda belgelerinden ör­ nekler verelim.

27 Nisan 1909 günü, Bos- , ton’un üç Protestan Ermeni Kilisesi adına, M. Bagdarari-

an ve S. S. Yenovkian adlı iki

papaz, ABD Cumhurbaşkanı

William Taft’a bir telgraf çe-

c kiyorlar. “ Türkiye’deki çaresiz

Ermenilerin kılıçtan geçiril­ melerine son vermesi için, in­ sanlık, H ıris tiy a n lık ve , Amerikan uygarlığı adına”

çağrıda bulunuyorlar.

• BAŞKANA

MEKTUP

K‘ W T ENDİLERİNE, Başkan 1 ^ adına Dışişleri Bakan-

* • vekili Huntington Wil-

v son, 29 Nisan günü cevap ve­ riyor. ABD elçiliğinden aldığı telgraflara dayanarak başkent s İstanbul'da asayişin sağlandı­ ğını, karışıklık çıkan bölgeye V, asker yollandığını, yeniden kurulan anayasal (Meşrutiyet) hükümetin yakında Adana ve İskenderun olaylarına da son vereceğine inandığını bildiri- 0 yor. Başkana 24 Nisan günü mektup göndermiş olan Şika- go Üniversitesi’nden Aran S.

ı Yaretzian ile Fresno Ermeni

Komitesi’ne de aynı yolda ce­

vap veriliyor.

■ O

30 Nisan 1909 günü Art­

hur E. Smith adındaki bir

Amerikan çiftçisi, Başkan

Taft’a bir mektup gönderiyor.

Günlük gazetelerde amansız -t Türk katliamını nefretle oku­ muş. Türkiye'de Amerikalıla­ rın da öldürüldüklerini, bin­ lerce dolarlık mal ve mülkün

1909-1913 yılları arasında ABD Devlet Başkanı olan William H. Tait, Amerika’daki Ermeni derneklerinin ve Ermeni yanlısı politikacıların, Türki­ ye aleyhine yaptıkları başvurular karşısında zor durumda kalmıştı.

O 1909 da bazı Am erikalılar Türkiye'nin

Hıristiyan devletler arasında

paylaşılmasını istiyordu

# 1909 Adana olayları üzerine Amerika

savaş gem ilerini b ir kez daha

Türkiye’ye gönderdi

0 Ermeni İşi, gerçekte büyük Türk

düşmanlığının* ufak b ir versiyonudur

# Ermeni işi, A tla n tik ötesindeki Türk düş­

manlığının, büyük oyunun ufak ve kanlı

b ir piyonudur

A Amerikan yönetim i üzerinde oluşturulan

baskılar, etkisini gösteriyor, Amerikan

savaş gem ileri Mersin Umanı na yollanı­

yordu

H Ermeni düşmanlığına, Amerikan gazete­

leri ve kiliseler öncülük ediyordu

yok edildiğini öğrenmiş. “ Al-

lahaşkına Sayın Taft, gerçek Amerikanizmin ne olduğunu gösteriniz” diyor. Amerika,

Türkiye’ye gücünü gösterme- .ye girişirse, çiftliğini ve bütün malını mülkünü hatta canını vereceğini söylüyor. Türk su­ larına Amerikan savaş gemi­ leri gönderilmesini, Beyrut ve civarının kömür ikmal üssü olarak kullanılmak üzere işgal edilmesini öneriyor. Ve daha da coşuyor. “ Türkiye’nin Hı­

ristiyan devletler arasında paylaşılmasını” istiyor ve ıs­

rar ediyor: “ Böyle bir hareke­

tin zamanı artık gelmiştir”

diyor.

1 Mayıs’ta, B. M. Goomrl- gian (Gümrükçiyan) adlı bir

Ermeni, Boston’dan Başkan

Taft’a üç sayfalık bir protes­

to mektubu gönderiyor. Türk- lerin Ermeni ırkını toptan yok etmek için 1896’da başlattık­ ları işi bitirmeye kararlı olduk­ larını ileri sürüyor ve Hıris­ tiyan devletlerin buna seyirci

kalmalarını “ nefretle protes­

to” ediyor. Bu devletlerin

Türkiye ile suç ortaklığı yapa­ rak Türkiye’nin kurtuluşu için Ermeni soyunu kurban ettik­ lerini ileri sürüyor.

5 Mayıs’ta Fred R. Borton adlı bir Amerikalı yine Bos­ ton'dan Beyaz Saray’a bir mektup yazıyor. Mektubuna Ermeni sorunuyla ilgili bir Amerikan gazetesinin haber kesitini ekliyor.

“ Anası, karısı, çocukları olan bir adam, bu korkunç ci­ nayetleri okurken ürperme­ den edemez” diye yazıyor.

Sonra “ Bu cinayetleri durdur­

mak ve sorumluları cezalan­ dırmak için bu ülkenin gücü kullanılsın. Tanrı ve insanlık aşkına rica ederim” diyor.

4 ve 5 Mayıs günleri Pen- sylvania Piskoposluğu, Pro­ testan Kilisesi’nde ve Pisko­ posluk binasında iki gün Türkiye olaylarını görüşüp oy­ birliğiyle bir karar almış. Ka­ rarda Cumhurbaşkam’ndan

ve Dışişleri Bakanı’ndan Tür­ kiye’de Hıristiyanların kesilip doğranmalarını durdurmak ve zarar görenlere yardım için gerekeni yapmaları isteniyor.

On iki milyon Hıristiyanı temsil ettiği söylenen Metho­

dist Episcopal Kilisesi pisko­

posları Batı Vlrglnia’da bir toplantı yapmışlar. Uzunca bir karar alıp bunu 6 Mayıs günü ABD Başkam’na gönderi­ yorlar:

“ Asya’da yeni fanatik pat­ lamayı ve binlerce Hıristiyan’ ın utanmazca katledilmeleri­ ni dehşetle ve pek derin bir üzüntüyle öğrendik” diyorlar.

Ermeni Kilisesi’ne ve Ameri­ kan misyoner örgütüne sem­ patilerini ve başsağlığı dilek­ lerini sunuyorlar. ABD Başka- m’na çağrıda bulunuyorlar.

“ Günahsız insanların ıstırabı­ nın durdurulmasını, ölenler için tazminat istenmesini, Amerikan m isyonerlerini korumasını” Başkan dan bek­

liyorlar. Ayrıca insanlık ve Hı­ ristiyan uygarlığı adına Avrupa ve Asya ülkelerine de çağrıda bulunuyorlar. Ermeni- leri “ Katil zalimlerden koru­

ması için Türk İmparatorlu­ ğuma baskı yapılmasını" isti­

yorlar.

• HER YERDE DE

MİTİNGLER

YAPIYORLAR

7

Mayıs günü Kaliforni­ ya eyaletinin Fresno kentinde bir protesto mitingi yapılmış ve bir karar alınmıştır. Karar metni Bele­

diye Başkanı Chester Howell

imzasıyla Beyaz Saray'a gön­ deriliyor. “ Yirminci yüzyıl uy­

garlığının yüzkarası bu vahşet ve barbarlık" protesto edildik­

ten sonra, ABD Başkam’na çağrıda bulunuluyor. Avru­ pa devletleriyle birlikte kat­ liamlara son verilmesi ve kargaşa bölgesinin, yani Ada­ na ve Çukurova yöresinin

“ uluslararası kontrol altına alınması” isteniyor.

11 Mayıs’ta Los Angeles kentinde de benzer bir protes­ to toplantısı düzenlenmiş, iki kişi kürsüye çıkıp konuşma yapmış ve bir karar metni ka­ leme alınmıştır. Beyaz Sa­ ray’a iletilen bu kararda “ Asya

Türkiye’sinde Ermenilere kar­ şı girişilen vahşet” protesto

ediliyor, zulüm gören Ermeni­ lerin korunması ve zarara uğ­ rayanlara yardım edilmesi isteniyor.

Illinois eyaletinde 1905 yı­ lında kurulmuş “ Ermenistan’

ın Amerikan Dostlan” (Ame­

rican Friends of Armenia) adlı bir dernek vardı. Bu dernek veya komite, Adana olayları üzerine eylemlerini artırdı. 10 Mayıs 1909 günü bir miting düzenledi, kararlar aldı. Ame­ rika Cumhurbaşkam’na veDış- işleri Bakanı’na mektuplar gönderdi. Türk sularına Ame rikan savaş gemileri gönderil­ m esini alkışlarken, öte yandan, Berlin Antlaşması'nı imzalayan Avrupa devletleri­ ne Ermeniler konusunda so­ rumluluklarının hatırlatılma- sını istedi.

New York ve çevresinde yaşayan Ermeniler 8 Mayıs 1909 günü bir miting düzen­ lemişler ve bir karar almışlar­ dı. Karar m etni, M iting Başkanı A. Agrazian imzasıy­ la 15 Mayıs’ta ABD Başkanı

William Taft’a da sunulmuş.

Kararda, Adana ve Halep vilâ­ yetlerinde binlerce Ermeni’ nin vahşice katledilmeleri en sert biçimde kınanıyor. Suç­ luların cezalandırılması, sağ

kalan Ermenilere yardım edil­ mesi isteniyor. Ermeni dava­ sını kitlelere mal eden Ame­ rikan basınına teşekkür ediliyor.

• " B A Ş SORUMLU

AVRUPA" DENİYOR

N

EW Jersey eyaletinde, Am erikan K ilisele r Topluğu Ulusal Kon- seyi’ne (National Council of Congregational Churches)

bağlı çeşitli dinî kuruluşlar, 14 Mayıs günü toplanarak, Er­ meni sorunuyla ilgili düşünce ve dileklerini ABD Başkanı’na iletmek üzere dört kişilik bir komite seçmişler, insanlık dı­ şı katliamların bundan böyle tekrarlanmaması İçin her tür­ lü önlemlerin alınmasını Baş­ kan Taft’tan rica ediyorlar.

Kaliforniya eyaletinin Sac­

ramento kenti halkı, “ Türk zu­ lümlerini protesto” için bir

karar almışlar. 27 kişinin im­ zasını taşıyan bu karar, 17 Ma- yıs’ta Beyaz Saray’a sunul­ muş. Bu zulümlerin durdurul­ ması ve bir daha tekrarlanma­ ması için ABD yönetimince kesin kararlar alınması is­ teniyor.

Virginia eyaletinin Rich­ mond kenti halkı da, orada

oturan Ermenilerle birlikte, benzer bir karar almışlar. El­ liye yakın kimsenin imzaladı­ ğı bu karar, Belediye Başkanı tarafından ABD Başkanı’na iletilmiştir. Türkiye'de yaşa­ yan Ermenilerin hak ve özgür­ lüklerinin güvence altına alınması isteniyor.

18 Haziran 1909 günü,

Amerika Protestan Ermeniler Birliği (The Armenian Evange­ lical Alliance of America) adı­

na M. G. Papazian, H. G.

Benneyan ve H. M. Dadouri- an imzalarıyla ABD Başkanı'

na dört sayfalık bir mektup gönderiliyor. Örneklerinin ABD Kongresi ve Temsilciler Meclisi üyelerine de posta­ landığı anlaşılan mektupta özetle şunlar söyleniyor. “ Dış

güçlerce önlenmezse Adana ve Halep felâketleri ilerde da­ ha korkunç biçimde tekrarla­ nabilir. Olayların baş sorum­ lusu Avrupa devletleridir.”

• KAMPANYA

ETKİLİ OLUYOR

A

MERİKA Birleşik Dev­ letleri yönetimi üzerin­ de yoğunlaştırılan bu kampanya büsbütün etkisiz kalmamıştır. Amerikan savaş gemileri Türk sularına, Mersin limanına yollanmıştır. Türki­ ye'ye karşı Amerika gövde gösterisinde bulunmuştur. İs­ tanbul'da Amerikan diploma­ tik baskıları artmıştır. Bu baskıların da sonucu olarak,

Cemal Paşa, Adana’da 47

Türk’ü alelacele ipe çektir­ miştir. Ermenilerin başlattık­ ları olaylar sonunda iki bine yakın Türk’ün öldürülmesinin üstüne, 47 Türk ailesi daha söndürülmüştür.

Öte yandan, Atlantik öte­ sinde, Kuzey Amerika yarım kıtası baştanbaşa Türk düş­ manlığı İle çalkalanmıştır. Protestan K ilise si’nin ve Amerikan gazetelerinin öncü­ lük ettikleri bu tek yanlı düş­ manlık kampanyasıyla b ir Amerikan kuşağının daha be­ yinleri yıkanmıştır. Amerikan halkının kafasına barbar ve katil Türk imajı bir kez daha çivilenmiştir. Kötü Türk ima­ jı, Amerikan toplum bilincin­ de ve belleğinde bir kez daha yer etmiş ve kalın bir tortu bı­ rakmıştır. Amerikan gazete ko le ksiyon la rı, Amerikan Kongre Kitaplığı rafları, Ame­ rikan Ulusal Arşiv dosyaları, bir kez daha Türk düşmanlığı belgeleriyle kabarmıştır.

• SONUÇ

Atlantik ötesinde Türk düşmanlığının kökleri derin­ dir. Nedenleri çoktur. Müslü­ man oluşumuz, Türk oluşu­ muz nedenlerden biri. Ameri­ kan misyonerlerinin sık sık başvurdukları ünlü Gladsto­

ne, Müslümanlığımızdan do­

layı değil, Türklüğümüzden dolayı bize düşman olduğunu açıklar. “ Çünkü Türkler, j İspanya’daki Mağribî Müslü- j

manlar gibi “ uygar” ve Hind < Müslümanları gibi “ uysal” de- ‘ ğildir ve üstelik Avrupa’da beş yüz yıl oturmuşlardır”

der. Demek ki, uygar Endülüs Müslümanları gibi yok ede­ medikleri için bize düşman­ dırlar. “ Uysal” Hind Müslü­ manları gibi üç yüz yıl İngiliz boyunduruğuna girmediğimiz için düşmandırlar. Avrupa’nın bir bölümünü Türk yurdu yap­ tığım ız için düşmandırlar. Öteki Müslümanlardan daha çok Türk’e düşmandırlar. Yer küresinin güzel ve zengin bir toprağında oturduğumuz ve bu toprağı parçalatmadığımız için bize hınçları vardır. Ne­ denler saymakla bitmez.

Atlantik berisinde bu düş­ manlık daha da köklüdür. Bu­ rada yalnız Amerikan “ def­

teri” biraz kurcalandı. Avru­

pa’nın kara defterleri birkarış- tırılsa neler çıkar, neler! Yeryüzünde başka hiçbir ulus, Türk ulusu kadar köklü ve sürekli bir düşmanlığa he­ def olmamıştır.

Bu köklü düşmanlık sü­ rekli yaşatılır, beslenir ve sık sık hortlatılır. Ermeni işi, bu büyük Türk düşmanlığının ufak bir görüntüsüdür. Erme­ ni, büyük oyunun ufak ve kan­ lı bir piyonudur. Türkiye'de Ermeni zulüm görmüş olsun olmasın, Türkiye'de Ermeni bulunsun bulunmasın, bu düşmanlık propagandası yine yaşatılır ve sürdürülür. Bugün Ermeni, yarın bir başka figü­ ran bulunur. Türk düşmanlığı yine hortlatılır. Bunu dün ya­ şadık, bugün yaşıyoruz ve belki yarın da yaşayacağız. Ne zamana kadar? Tâ ki onla­ ra bileğimizi büktürmeyip eli­ mizi öptürene kadar!

Şimdilik, bu kadarını not edelim, yeter.

Bini

-Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Kahve gibi kaynama, yüreğim i dağlama, İşte ben gidiyorum. Saf mı, hileli

İnsan etkinlikleri sonucunda salınan karbonu takip eden bilim insanlarından oluşan Global Carbon Project (GCP) adlı grubun hazırladığı rapora göre 2017 sonunda fosil

Xbox One X 4K çö- zünürlüğü ve HDR görüntü kalitesini desteklese de henüz piyasada yeteri sayıda 4Ks çözünürlükte oyun olmadığı için çoğu oyunu yine HD

Ayrıca sekresyon fazı ve kompleks hiperplazi arasında da GLUT-1 boyanma şiddeti açısından istatistiksel olarak anlamlı fark vardı (p&lt;0,05).. Kompleks hiperplazi

Bu araştırmanın amacı, yönetici ve öğretmen görüşleri temelinde, okullarda görülen yay- gın şiddet olayları, nedenleri ve şiddet olaylarını önlemeye

Unesco dünya yüzünde mektebin halledemediği eğitim ve öğretim işini temel eği­ tim vasıtasiyle halletme meselesi­ ne haklı olarak büyükf bir ehern- hüyet

Burada, Koya-Goshu modeli ile Brody, Von Bertalanffy, Richards, Weibull, Monomoleküler, Mitscherlich, Gompertz, Klasik Lojistik, Genelleştirilmiş Lojistik ve Genelleştirilmiş

Türk basın âlemi bugün acı bir kaybın teessürü içindedir Cum­ huriyet refikimizin ve Türk ba sininin değerli ve kıdemli un­ surlarından biri olan Abidin