DOKTORA TEZ KONUSUNU BELİRLEMEK AMACIYLA YAPILAN
ÖN HAZIRLIK ÇALIŞMASI
Araş. Gör. Ülker ÖKTEM
Doktora tez konumu belirlemek amacıyla, 4-15 Ağustos 1986 tarih
leri arasında yani on gün İstanbul Yazma Kütüphanelerinde araştırma
yaptım. İslâm dünyasının nirengi noktalarını teşkil eden belli başlı fi
lozoflarının İstanbul yazma kütüphanelerinde bulunan bazı eserlerini
gözden geçirdim.
Müelliflerinin yaşadıkları devirlere göre-kronolojik olarak-aşağıdaki
gibi sıralanabilen bu eserlerin başında, birçok bakımlardan Arap ve İran
edebiyatının en önemli şahsiyetlerinden biri olan Abu Amr Abu
Mu-hammed Abu Abdullah al-Mukaffa'nın (Ö. 759) "Risale Ii'l Ahlâk fî
Hik-meti'l-Ameliyye ve's-Siyâse"si gelmektedir. Bu, Onun "Hikem ibn
al-Mukaffa", ve bugün elimizde bulunmayan, Nâsirüddin Tûsî tarafından
yapılmış Farsça tercümesi bilinen "Al-Âdâb al- Vacîz li'l- Valad al-Sagîr,"
""Al-Adâb al Kabir" adlı diğer telif eserleri gibi edeb ve ahlâk konuları-!
na dair yazmış olduğu bir eserdir.
Yunan filozoflarını ve bilhassa Yunan tabiiyatçılarını inceleyen Bas
ra Mutezile kelâmcılarının ileri gelenlerinden Al-Câhiz Abu Osman Amr
b. Bahr'ın (766-869) "Kitâb at-Tag fi Ahlâk al-Mulûk" adlı İranlı hüküm
darlar ile halifelerin saraylarındaki teşrifat hakkında birçok ilginç taf
silatla dolu olan eseri, bu araştırmada yer almış bir diğer eserdir. Bu eseri
Gelibolulu Âlî "Mahâsinü'l-Edeb" adıyla değiştirerek çevirmiş ve
Osman-zade Taib de özetlemiştir.
Kûfe'li bir Arap müellifi olan ve çağdaşı Câhiz gibi malûmatı za
manının bütün ilimlerini kapsayan İbn Kuteybe Abu Abdullah
Mu-hammed b. Müslim'in (828-889) kısmen Gayangos tarafından tercüme
edilmiş olan "Kitâbu's-Siyâse ve'l-lmâme" adlı eseri de araştırdığımız
eserlerden biridir.
Yine önemli İslâm âlimlerinden Şeyh ibn Ali Ahmet b. Muhammed
Yakup b. Miskeveyh'in (Ö. 1030) "Tehzîbü'l-Ahlâk ve Tathirü'l-At
rak''
adlı altı makaleden oluşan ve baş tarafında kitaba ve yazara dair bilgi
bulunan eseri, bu araştırmaya konu teşkil eden eserlerdendir.
64 ÜLKER ÖKTEM
Büyük İslam fıkıhçısı Mâverdî Abu'l-Hasan Ali b. Muhammed'in
(Ö. 1058) beş bölümden oluşan ve Bergamalı Cevdet tarafından
Türk-çeye kazandırılan "Edebü'd-Dünyâ ve'd-Dîn"i araştırdığımız bir diğer
" eserdir.
İslâm âleminin en büyük filozoflarından biri, şüphesiz ki İbn Sînâ
Abu Ali Huseyn b. Abdullah'dır. İbn Sînâ (980-1037), bildiğimiz gibi
genç yaşında eserlerinden en büyüğü ve en sistematiği olan, mantık,
metafizik ve tabiiyattan ibaret Şifa'yı yazmıştır. Bu eser, onun bütün
felsefî sistemini kapsamaktadır. Ondan sonra Nacat'ı vücuda getirmiş,
hayatının sonlarına doğru da "Al-lşârât va'l-Tanbihât"ı yazmıştır.
"Ki-tâb al-Kânûnfi't-Tıb" adlı eseri, tıbba ait kitapların en büyüğü olduğu gi
bi, İslâm tıbbındaki araştırmaların kitap haline getirilmiş olması bakımın
dan da çok önemli bir eserdir. En son eseri "Hikma-i Ala'î" olup Buveyhi
emiri Alaü'd-Devle adına Farsça olarak yazılmıştır. İbn Sînâ'nın
"Al-Hidâya"sı mantık, tabiiyat ve ilahiyyattan ibaret olup fikir tarihinde
en çok şerh edilmiş eserlerden biridir. Onun bu eserlerinden başka, ah
lâkî erdemler, hikmet, adalet, cömertlik, kanaat, sabır, kerem, af, vb.
gibi bunların tanımlanması ve açıklanmasından bahseden "Risale fî
ilmi'l-Ahlâk" adlı eseri ile "Kitâbu's-Siyâse''si de vardır ki bu ikisi, bu
araştırmaya konu teşkil etmiş olan eserlerdir.
İslâm âleminin diğer büyük mütefekkiri, 1050 yılında Tûs şehrinde
doğan Gazzâlî'dir. İslâmiyet için yapmış olduğu büyük çalışmalardan
ötürü "Huccetu'l-lslâm" diye anılan Gazzâlî, kendi hayatını "El-Munkiz
min ed-Dalâl" adı eserinde sergilemiştir. Türkçeye çevrilmiş olan bu
eseri St. Augustinus'un İtiraflar'ına, Pascal'ın Düşünceler'
,ine,
Descar-tes'in "Metod Üzerine Konuşmaları'na benzetilmiştir. Âlimlerin
mev'ıza-dan addettikleri "İhya Ulûm al-Din", Gazzâlînin en meşhur eseridir.
"Tahâfüt al-Falâsifa" (Filozofların Tutarsızlıkları)nda filozofların
mak-sadlarını anlatmıştır. "Makâsid al-Felâsife", "Miyar al-İlm", onun diğer
önemli eserleridir. "Kitâbu Eyyühe'1-Veled" diye anılan, araştırdığımız
eseri, önce bazı eklerle Gelibolulu Âlî, sonra Mehmet Reşit tarafından
Türkçeye çevrilmiştir.
Sa'alebi Abu Mansur Abdül Melik b. Muhammed b. İsmail
Nisâbû-rî'nin "Adâbu
,l-Huluk"u da araştırmada yer almış eserlerden biridir.
Yine, dönemin en büyük Arapça tefsir, lügat ve nahiv bilginlerinden
sayılan Harzemli Zamahşerî'nin(1075-1144), "El-Mufaşşal","El-Keşşâf",
"Esâsü'l-Belâga", "Mukaddimetü'l Edeb", "Etvakü'l-Zeheb" gibi eser
DOKTORA TEZİ ÖN HAZIRLIK ÇALIŞMASI 63
anılan eserini 1901 de Yusuf Sıtkı şerh etmiş, Ali Nazima da Türkçeye
çevirmiştir.
Bu araştırmada Zernuki Burhaneddin'in (Ö. 1274) "
,Talîmu'l-Mü-te'allim"i de yer almıştır. Eseri, 17. yy. da Mustafa b. Ömer b. Mehmet
Türkçeye çevirmiş, İbn İsmail de şerh etmiştir.
İslâm filozof ve kelâm âlimlerinden Adudiddin Abdurrahman b.
Ahmed b. Abd al-Gaffar al-Şâfiî al İcî'nin (1281-1355)" "Al-Mavâkıf
fî llm al-Kalâm" adlı kelâma ilişkin önemli bir eseri bulunmaktadır.
Bundan başka "Risâlat al-Ahlâk" adında hikmet-i ameliyenin üç kısmı
olan ilm-i ahlâk, ilm-i tedbîr-i menzil, ve ilm-i siyâsetin esaslarım ihtiva
eden bir başka eseri daha vardır ki M. Emin b. M. Esad tarafından Türk
çeye çevrilmiş ,1281 de İstanbul'da basılmıştır. Bu eseri daha önce de
Taşköprüzâde şerh etmiştir. "İşrak al-Tavarih''i ise küçük bir eser olup
bir önsöz ile üç kısımdan ibarettir. Ahlâka ilişkin kaleme almış olduğu
''Ahlâk-ı Adudi''si bu araştırmada yer alan eserlerden biridir.
Mustafa b. Mehmet Ankaravî'nin 14. yy. da I. Murat adına yazdığı
"Hulv al-Nâşihîn"i de araştırdığımız bir eserdir.
Araştırdığımız eserler arasında 15. yy. düşünürlerinden Fergânî'nin
1446'da kaleme aldığı "Kitâb al-Siyâsa fî Tedbîr al-Riyâse"$i, yine bu
dönemde ahlâkla ilgili öğütler veren Sinan Paşa Sinanettin Yusuf b.
Hızır Bey'in (Ö. 1486) "Nasihatnâme" (Ahlâknâme)si de bulunmaktadır.
Fatih Sultan Mehmet'in sancak beyi Mahmut adına H. 871 de yazıl
mış, manzum ve mensur karışık bir nasihatnâme de, hayatı hakkında eli
mizde bilgi bulunmayan, ancak 15. yy. da yaşadığı tahmin edilen Bâlî'nin
"Bahr-ı Nasâyıh"adındaki eseridir. Bu eserle birlikte, Bâlî'nin 15. yy.
da Mısır hükümdarı Kayıtbay'a sunduğu, onüç bin beyitten oluşan,
manzum, ansiklopedik bir mahiyet taşıyan '' Hikmetnâme'''si araştırdı
ğımız eserler arasındadır.
Bu araştırmaya konu teşkil eden eserlerden biri de Bedr-i Dilşad
b. Muhammed b. Oruç Gazi Şaban'ın, 15. yy. da I I . Murat adına manzum,
ansiklopedik bir karekterde kaleme aldığı ''Muradnâme''sidir.
Onaltıncı asrın ilk yarısında Osmanlı kültürünün en büyük temsilcisi
ve İslâm âleminin en büyük bilginlerinden olan, iki yüzü aşkın eseri bu
lunan Kemalpaşazâde'nin (1468-1533) en önemli eseri, Tevârîh-i Al-i
Osman'dır. Dİvan'ı 1895'de yayınlanmıştır. Sadi'nin "Gülistan''ına nazire
olarak Farsça yazdığı, sonra Latinceye de çevrilen "Nigaristan" ile " Yu
suf u Züleyha"sı da tanınmış eserleri arasındadır. Hocazâde'nin
"Te-hâfüt" şerhine yazdığı haşiyesi de çok önemli olan Kemalpaşazâde'nin,
66 ÜLKER ÖKTEM