• Sonuç bulunamadı

Hydatid Cyst of the Spine: A Case Report

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Hydatid Cyst of the Spine: A Case Report"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

146

Spinal Kist Hidatik: Bir Olgu Sunumu

Hydatid Cyst of the Spine: A Case Report

Ö Özzeett

Spinal kist hidatik (SKH) seyrek görülmektedir ve tüm kist hidatik vaka-lar› içinde s›kl›¤› yaklafl›k %1 olarak bildirilmifltir. Etkiledi¤i bölgeye göre spinal korda ve/veya sinir köklerine bas› sonucu farkl› nörolojik bulgular-la seyredebilmektedir. Sol kalçadan topu¤a yay›bulgular-lan a¤r›, uyuflma, idrar kaç›rma ve defekasyonda güçlük yak›nmas› ile baflvuran 30 yafl›ndaki ba-yan olguda sakral yerleflimli multiple hidatik kist tespit edildi. SKH’li ol-gularda kistin yüksek rüptür riski nedeniyle cerrahi baflar› oranlar› düflük ve rekürrens s›kt›r. Bu nedenle de son dönemde medikal tedaviler tercih edilmektedir. Albendazol tedavisiyle rekürrensleri azalt›p hastal›¤› kont-rol alt›na almak mümkündür. Fiziyatri prati¤inde nadir karfl›lafl›lmas›na ra¤men endemik ülkelerde spinal kord bas› sendromunun ay›r›c› tan›s›n-da, spinal kist hidatik hastal›¤› mutlaka düflünülmelidir. Türk Fiz T›p Rehab Derg 2005;51(4):146-149

A

Annaahhttaarr KKeelliimmeelleerr:: Ekinokok, poliradikülopati, nörojenik mesane,

alben-dazol

S

Suummmmaarryy

Spinal hydatid cyst (SHC) is rare and its frequency in all hydatid cysts has been reported to be approximately 1%. It may present with various neurological findings as a consequence of spinal cord and/or radicular nerve root compression depending on the area it occupies. Multiple hydatid cysts were found located in the sacral region in a woman at the age of 30 who presented with the complaints of pain radiating from the left hip to the heel, numbness, urinary incontinence and difficulty in de-fecation. Success rate of surgery in the patients with SHC is low due to the high risk of rupture of the cyst. Therefore, medical treatment is pre-ferred currently. It is possible to decrease the recurrences and control the disease activity with albendazole treatment. Although it is rarely en-countered in physiatry practice, spinal hydatid disease should be consi-dered in the differential diagnosis of spinal cord compression syndrome in endemic countries. Turk J Phys Med Rehab 2005;51(4):146-149 K

Keeyy WWoorrddss:: Echinococcosis, polyradiculopathy, neurogenic bladder,

al-bendazole

Olgu Sunumu / Case Report

Y

Yaazz››flflmmaa aaddrreessii:: Dr. F. Hikmet Koçyi¤it-1408 sokak No: 2/4, 35220 Alsancak-‹zmir Tel: 0232-4214888 Faks: 0232-4635273 e-posta: drhikmet@hotmail.com KKaabbuull TTaarriihhii:: Kas›m 2005

G

Giir

riifl

fl

Spinal kist hidatik (SKH), Ekinokokkus granülosus larvas›n›n primer bulaflmas› sonucu geliflir. Portovertebral venöz flant sonu-cu s›kl›kla vertabran›n korpus cismi primer olarak tutulurken, la-mina ve pedikül gibi di¤er kansellöz kemikler de etkilenir. Bunun-la birlikte disk aral›¤› korunur. Hastal›k Kuzey Amerika ve Bat› Av-rupa’da seyrek olarak izlenmekle birlikte Akdeniz, Do¤u Avrupa, Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinde yayg›nd›r (1,2). Ülke-mizde 1980-1987 y›llar› aras›ndaki insidans› 100.000’de 14 olarak bildirilmifltir (3). SKH seyrek görülmektedir ve tüm kist hidatik ol-gular› içinde s›kl›¤› yaklafl›k %1 olarak bildirilmifltir (4,5). Spinal tu-tulumun da¤›l›m›na bakt›¤›m›zda s›ras›yla en s›k torakal bölge (%50) ve sonra lomber (%20), sakral (%20) ve servikal (%10) bölge tutulumu izlenmektedir (4). Hastal›¤›n bafllang›c›nda

görü-lebilen belirti ve bulgular, a¤r› ve bazen de deformitedir. Etkiledi¤i bölgeye göre spinal korda ve/veya sinir köklerine bas› sonucu farkl› nörolojik bulgularla seyredebilmektedir (4,6). Kistin yüksek rüptür riski nedeniyle SKH’li olgularda cerrahi baflar› düflüktür ve rekürrens s›kt›r. Bu nedenle son dönemde medikal tedavilerle kombine edilmesinin prognozu olumlu yönde etkiledi¤i düflünül-mektedir (1,6,7). Bu makalede rekürrens gösteren sakral yerleflim-li bir spinal kist hidatik olgusu sunulmufl ve konuyla ilgiyerleflim-li yerleflim-literatür gözden geçirilmifltir.

O

Ollg

gu

u S

Su

un

nu

um

mu

u

30 yafl›nda bayan olgu, sol kalçadan topu¤a yay›lan a¤r›, uyufl-ma, idrar kaç›rma ve defekasyonda güçlük yak›nmalar› ile Nisan 2004’de poliklini¤imize baflvurdu. Öyküsünde, 1986 y›l›nda Korhan Bar›fl BAYRAM*, Sevtap AVCI*, Hikmet KOÇY‹⁄‹T*, Faz›l GELAL**, Alev GÜRGAN*

‹zmir Atatürk E¤itim ve Araflt›rma Hastanesi *2. Fiziksel T›p ve Rehabilitasyon Klini¤i,**Radyoloji Klini¤i

(2)

akci¤erde kist hidatik tan›s›yla iki kez opere edilmiflti. Bu operas-yonlara ait bilgilere ulafl›lamad›¤› gibi yine o dönemde önerilen medikal tedaviler konusunda yeterli bilgi al›namad›. Operasyon sonras› 2001 y›l›nda sa¤ gluteal bölgeden kalçaya yay›lan a¤r›, id-rar yapamama ve defekasyonda güçlük yak›nmalar› nedeniyle baflvurdu¤u Nöroflirürji Klini¤i taraf›ndan bu kez sakral spinal kist hidatik tan›s›yla opere edilmifl. Operasyon öncesi de¤erlendirme-de, süvari yamas› tarz›nda anestezi bulgusu d›fl›nda ek bir nörolo-jik kay›p tespit edilmemifl ve mevcut bu bulgusu da operasyon sonras› düzelmemifl. Postoperatif önerilen albendazol preparat›n› hasta k›sa süreli kullanm›fl, ancak devam etmeyerek kendisi kes-mifl. Operasyon sonras› olgunun a¤r› yak›nmas› geçmifl, fakat idrar kaç›rma ve defekasyonda güçlük yak›nmalar› devam etmifl. Bu ya-k›nmalar›na, bir ay öncesinde de sol kalçadan topu¤a yay›lan a¤r› ve uyuflma eklenmifl. A¤r›s›n›n i¤nelenme ve batma tarz›nda oldu-¤unu tan›ml›yordu. Mevcut yak›nmalar›n›n gün içinde uzun süre sabit pozisyonda kalmakla artt›¤›n› ve zaman zaman da a¤r›lar› nedeniyle geceleri uyand›¤›n› belirtiyordu. Sabah tutuklu¤u ta-n›mlam›yordu.

Klinik de¤erlendirmede; olgunun T.A. 100/50 mm Hg, nab›z 78/dk ve atefl 36,5ºC idi. Hareket sistemi d›fl›ndaki sistemlerin fizik muayenesi normal s›n›rlarda de¤erlendirildi. Hareket sistemi mu-ayenesinde, yürüyüfl paterni antaljik olarak de¤erlendirilen olgu-nun sol alt ekstremitede a¤r›lar› nedeniyle basma faz› k›salm›fl olan olarak saptand›. Sakral bölgede palpasyonla yayg›n hassasiyeti mevcuttu. Bel hareketlerinde öne fleksiyon a¤r›l› ve k›s›tl›yd›. El-yer mesafesi 35 cm olarak ölçüldü. Sinir germe testleri olumsuz olan hastan›n yap›lan nörolojik muayenesinde, aflil refleksi solda al›na-mazken, sa¤da azalm›fl olarak de¤erlendirildi. S3 ve S4 dermatom-lar›n› içine alacak flekilde süvari yamas› tarz›nda anestezisi olan ol-gunun yüzeyel ve derin anal duyu, anal refleks ve anal tonusu olumsuzdu. Laboratuvar incelemelerinde, Hb: 11,6 gr/dl, Htc: %34,7, Fe: 29,9 µg/dl, Total Fe ba¤lama kapasitesi: 480 µg/dl ve Ferritin: 5 ng/ml de¤erleri ile demir eksikli¤i anemisi tespit edildi. Kist hidatik aç›s›ndan yap›lan serolojik testlerde, ELISA: 1/640, indirekt hemag-lütinasyon testi (IHA): 1/5000 ve indirekt fluresan aghemag-lütinasyon tes-ti (IFAT): 1/320 ile pozites-tiftes-ti ve bu sonuçlar klinik tan›y› desteklemek-teydi. Akci¤er ve karaci¤er tutulumu aç›s›ndan radyolojik inceleme-ler yap›ld›. PA akci¤er grafisi ve toraks bilgisayarl› tomografisi (BT)’nde, sol akci¤er alt lobda geçirilmifl operasyona ba¤l› sekel de¤ifliklikler izlendi. Bat›n içi organlara ait ultrasonografik incele-melerde bir patoloji saptanmad›. Operasyon öncesine ait lomber manyetik rezonans görüntüleme (MRG) (Resim 1) ve BT (Resim 2) kesitlerinde; S1-S2 düzeyinde sakral spinal kanal› dolduran, spinal reses ve foramenleri geniflleten ve korpus içine ilerleyen multilokü-le kistik kitmultilokü-le ve hemen arkas›nda yer alan spinöz ç›k›nt› yermultilokü-leflimli, paravertebral cilt alt› dokuya ilerleyen daha yo¤un içerikli kistik lez-yon mevcuttu. Operaslez-yon sonras› çekilen lomber MRG (Resim 3)

kesitlerinde, sakral spinal kanal ve foramenler düzeyinde rezidü ve/veya rekürren kistik lezyonlarla birlikte S1-S2 ve S2-S3 pelvik bofllu¤a protrüzyon izlendi. Mevcut radyolojik, laboratuar ve nöro-lojik bulgular› bir arada de¤erlendirildi¤inde, olgu sakral yerleflimli spinal kist hidatik tan›s› ald› ve 2001 y›l›ndaki cerrahi giriflim önce-si geliflen tablonun nüksü olarak de¤erlendirildi.

Nöroflirürji Klini¤i taraf›ndan yeni bir cerrahi giriflim düflünül-meyen olguya albendazol 800 mg/gün dozunda baflland›. Pelvik tutulumun kontrolü amac›yla istenilen genel cerrahi konsültasyo-nunda radyolojik ve klinik izlem önerildi. ‹drar inkontinans› nede-niyle yap›lan sistometrik incelemede; ilk idrar hissi 194 ml’de du-yulurken, bu esnadaki detrüsör bas›nc› 56,7 cm H2O, abdominal

bas›nç 4,8 cm H2O olarak tespit edildi. ‹lk ifleme iste¤i ise 227

R

Reessiimm 11:: OOppeerraassyyoonn öönncceessii ssaaggiittttaall ppllaannddaa lloommbbeerr MMRRGG kkeessiittlleerrii ((SSEE TT11 vvee GGRREE TT22))..

R

Reessiimm 33:: OOppeerraassyyoonn ssoonnrraass›› ssaaggiittttaall ppllaannddaa lloommbbeerr MMRRGG kkeessiittlleerrii ((SSEE TT22WW))..

R

Reessiimm 22:: OOppeerraassyyoonn öönncceessii lloommbbeerr BBTT kkeessiittii..

Türk Fiz T›p Rehab Derg 2005;51(4):146-149 Turk J Phys Med Rehab 2005;51(4):146-149

Bayram ve ark.

Spinal Kist Hidatik

147

(3)

ml’de oluflurken, detrüsör bas›nc› 65,4 cm H2O ve abdominal

ba-s›nç 6,8 cm H2O’ya yükseldi. Maksimum sistometrik kapasitesi

230 ml olan olgunun kompliyans› 3,4 ml/cm H2O olarak

hesaplan-d›. Bu sonuçlar düflük kompliyansl› ve yüksek bas›nçl› mesane ile uyumluydu. Bunun üzerine hastaya temiz aral›kl› kateterizasyonla birlikte oksibutinin hidroklorid 15 mg/gün dozunda baflland›. Bar-sak rehabilitasyonu aç›s›ndan tuvalet e¤itimi ve diyet düzenleme-si yap›ld›. Demir ekdüzenleme-sikli¤i anemidüzenleme-si için oral olarak ferro-glidüzenleme-sin sülfat 568 mg/gün dozunda verildi. A¤r› yak›nmalar› için de amitriptilin 10 mg/gün dozunda baflland› ve 15 seans TENS uyguland›. Uygula-nan tedavilerle olgunun idrar inkontiUygula-nans› ve a¤r› yak›nmalar›nda iyileflmeler sa¤lanmas›na karfl›n defekasyon güçlü¤ünde de¤iflik-lik olmad›.

T

Ta

ar

rtt››fl

flm

ma

a

Ekinokoklar, parazitlerin helmint s›n›f› içinde yer alan sestodla-r›n bir alt grubudur. ‹nsanlar› etkileyen türler E. granulozus ve E. multilokülaris’tir (8). Kist hidati¤in kemik tutulumu %0,5-2 aras›n-dad›r ve bu oran içinde vertebral tutulum %44 olarak bildirilmifl-tir (9). SKH s›kl›kla erkeklerde ve 21-40 yafl aras› grupta görülmek-tedir (10). 1981 y›l›nda Braithwaite ve Lees (11) taraf›ndan yap›lan s›n›flamayla befl grupta ele al›nm›flt›r; (a) primer intramedüller, (b) primer intradural ekstramedüller, (c) primer ekstradural intraspi-nal, (d) vertebral, (e) spinal omurgaya yay›lan paravertebral (kos-tal, mediastinal, retroperitoneal bölge ve erektör spina kaslar›) tu-tulum. Kist hidati¤e ba¤l› spinal lezyonlar genellikle vertebra kor-pusunun portovenöz flant yoluyla primer tutulumuna ba¤l›d›r. Eki-nokokkal embriyo vertebra korpuslar›n›n intratrabeküler aral›¤› boyunca multiloküler büyüyerek tümör benzeri infiltrasyon ve ha-sara yol açar. Bunu pedikül ve lamina invazyonu izler. Zamanla ke-mik korteksi de aflarak çevre yumuflak dokulara ve komflu iskelet yap›lar›na yay›l›r (5,12). SKH vakalar› ço¤unlukla multiple seyirlidir. Bizim olgumuzda da sakral bölgede ekstradural intraspinal yerle-flimli, vertebral ve paravertebral alanlara yay›lan multiple tutulum izlenmekteydi. SKH’nin sakral lokalizasyonu aç›s›ndan yap›lan lite-ratür incelemesinde bu bölgede tutulumun nadir oldu¤unu belir-ten ve kordoma yanl›fl tan›s› alan sakrokoksigeal yerleflimli kist hi-datik olgusuna rastlad›k. Burada sakrokoksigeal bölgeyi tutan olu-flumlar içinde en s›k görülen tümörün kordoma oldu¤u ve s›kl›kla lobüle, jelatinöz yap›s› nedeniyle BT veya MRG görüntüsünün SKH ile kar›flabildi¤i belirtilmifltir (13). Ay›r›c› tan›da, ayr›ca tüberküloz, piyojen enfeksiyonlar, fibröz displazi, enkondroma, metastatik ma-ligniteler, multipl miyelom ve dev hücreli tümör de akla getirilme-lidir (14).

SKH’de a¤r›ya efllik eden klinik bulgular olarak, etkilenen böl-geye göre spinal korda ve/veya sinir köklerine bas› sonucu farkl› derecelerde duyu kusuru ve kas gücü kayb› ile nörojenik mesane ve ba¤›rsak disfonksiyonlar› s›kl›kla gözlenmektedir (4,15). Bizim olgumuzda da sakral bölge tutulumuna ba¤l› nörojenik mesane ve ba¤›rsak disfonksiyonu klini¤i ön plandayd›. Bununla birlikte, yap›-lan sistometrik incelemede arefleks mesaneyle uyumlu bulgular beklenirken, düflük kompliyansl› ve yüksek bas›nçl› mesane bulgu-lar›yla karfl›lafl›ld›. Konuyla ilgili literatürlerde, sakral spinal kord lezyonlar›nda bafllang›çta yüksek veya normal kompliyansl› detrü-sör arefleksisi s›k görülen bir durum iken zamanla azalm›fl komp-liyans geliflebilece¤i belirtilmifltir. Nedeni tam ayd›nlat›lamamakla birlikte bu konuyla ilgili birkaç farkl› görüfl sunulmufltur. Sakral spi-nal kord seviyesi veya daha distalindeki lezyonlarda oluflan para-sempatik desantralizasyonun kompleks yan›t› üzerinde durulmufl-tur. Buna göre detrüsör adrenerjik reseptör yan›t›nda de¤ifliklik ol-du¤u ve düz kaslarda gevflemeyi sa¤layan β adrenerjik yan›t›n ye-rini düz kaslarda kontraksiyona neden olan α adrenerjik yan›t›n

al-d›¤› bildirilmifltir (16,17). Farkl› bir görüfl olarak da, Neal ve arka-dafllar› (18) uzun dönemde detrüsör desantralizasyonunun mesa-nede çok say›da kolinerjik sinir oluflumu ile sonuçland›¤›n› belirt-mifllerdir. Hackler ve arkadafllar› (19) yapm›fl olduklar› bir çal›flma-da, 44’ü alt motor nöron lezyonlu (AMNL) ve 210’u üst motor nö-ron lezyonlu (ÜMNL) olmak üzere toplam 254 spinal kord yaralan-mal› hastada mesane kompliyans›n› incelemifller; AMNL 44 hasta-n›n tümünde (%100) bulbokavernöz refleks negatif ve eksternal anal sfinkter denerve iken, 22 hastada (%50) düflük kompliyansl› mesane tespit etmifller ve ÜMNL 210 hastan›n ise sadece %10’un-da düflük kompliyansl› mesane rapor etmifllerdir. Ayr›ca azalm›fl kompliyans›n hidronefroz ve/veya reflü ile iliflkisine de¤inerek bu hasta grubu için s›k› takip önermifllerdir. Bu çal›flmada ortaya ko-nuldu¤u üzere, AMNL hastalarda yüksek oranda düflük kompli-yansl› mesane ve buna ba¤l› komplikasyonlar geliflebilmektedir. Bu nedenle nörojenik mesane aç›s›ndan tedaviyi planlamadan ön-ce lezyon seviyesinden ba¤›ms›z olarak sistometrik inön-celeme ya-p›lmas› uygun olacakt›r.

SKH’li olgularda cerrahi sonras› nükslerin s›kl›¤› nedeniyle cer-rahi tedavide baflar› düflüktür. Bu nedenle son dönemde medikal tedavilerle kombine edilmesinin prognozu olumlu etkiledi¤i düflü-nülmektedir. Kemik tutulumunda, s›kl›kla emilimi ve etkinli¤i me-bendazola oranla daha iyi olan albendazol tercih edilmektedir. Al-bendazol (bölünmüfl iki doz halinde günlük 800 mg) tedavisine 1 ila 6 ay aras›nda (genellikle 3 ay) devam edilir. Ancak albendazol ve mebendazolün her ikisinin de teratojen ve embriyotoksik ol-duklar›, ayr›ca hematolojik yan etkilere ve karaci¤er enzimlerinde de¤iflikliklere neden olabilecekleri ak›lda tutulmal›d›r (6,20). Yine kemik tutulumunda, albendazolle birlikte veya tek bafl›na praziku-antel tedavisinin de etkili oldu¤u bildirilmifltir (10). Albendazol te-davisinin etkinli¤inin de¤erlendirilmesinde; olgular›n 1 y›l sonra BT veya MRG ile kontrolü önerilir. Kistin kaybolmas›, küçülmesi veya kist duvar›n›n kalsifiye olmas› medikal tedavinin etkinli¤ini göste-rir (20). Bunlara ek olarak tan›sal amaçl› kullan›lmakta olan sero-lojik testler, tedavinin izleminde de kullan›l›r. Tedavi baflar›l› ise bu testler 6-18 ayda negatifleflir (21). Bununla birlikte SKH tedavisin-de flu an gelinen nokta tatmin edici tedavisin-de¤ildir. 1853’tedavisin-den beri çok iyi bilinen parazitin yaflam siklusunu k›rma konusunda al›nabilecek önlemler üzerinde durulmal› ve uygulamaya geçirilmelidir.

Sonuç olarak hastal›¤a ba¤l› komplikasyonlar› en aza indirmek için preoperatif erken tan› önemli oldu¤undan, halen ülkemiz için ciddi bir sa¤l›k problemi olmaya devam etti¤ini düflündü¤ümüz bu hastal›¤›n fiziyatri prati¤inde nadir de olsa karfl›m›za ç›kabilece¤i-nin ak›lda tutulmas› gerekti¤i kan›s›nday›z.

K

Ka

ay

yn

na

ak

klla

ar

r

1. Islekel S, Ersahin Y, Zileli M, Oktar N, Oner K, Ovul I, et al. Spinal

hyda-tid disease. Spinal Cord 1998;36:166-70.

2. Tuzun M, Hekimoglu B. Hydatid disease of the CNS: Imaging features.

AJR 1998;171:1497-500.

3. Uçan ES. Virüs, mantar parazit infeksiyonlar›. Temel ‹ç Hastal›klar›.

‹li-çin G, editör. Günefl Kitabevi; Ankara 1996: s. 403-622.

4. Charles RW, Govender S, Naidoo KS. Echinococcal infection of the

spine with neural involvement. Spine 1988;13:47-9.

5. Iplikcioglu AC, Kökes F, Bayar A, Doganay S, Buharali Z. Spinal

invasi-on of pulminvasi-onary hydatidosis: Computed tomographic deminvasi-onstratiinvasi-on. Neurosurgery 1991;29:467-8.

6. Hamdan TA, Al-Kaisy MA. Dumbbell hydatid cyst of the spine. Spine

2000;25 (10):1296-9.

7. Göçer AI, Tuna M, Ildan F, Ba¤dato¤lu H, Hac›yakupo¤lu S. Cervical

intradural extramedullary hydatid cyst. Turk J Neurosurg 1994;4:169-71.

8. Savas R, Calli C, Alper H, Yunten N, Ustun EE, Ertugrul G, et al. Spinal

cord compression due to costal Echinococcus multilocularis. Comput Med Imaging Graph 1999;23:85-8.

Türk Fiz T›p Rehab Derg 2005;51(4):146-149 Turk J Phys Med Rehab 2005;51(4):146-149 Bayram ve ark.

Spinal Kist Hidatik

148

(4)

9. Merkle EM, Schulte M, Vogel J, Tomczak R, Rieber A, Kern P, et al. Musculoskeletal involvement in cystic echinococcosis: Report of eight cases and review of the literature. AJR 1997;168:1531-4. 10. Lam KS, Faraj A, Mulholland RC, Finch RG. Medical decompression of

vertebral hydatidosis. Spine 1997;22(17):2050-5.

11. Braithwaite PA, Lees RF. Vertebral hydatid disease: Radiological

as-sessment. Radiology 1981;140:763-6.

12. Turtas S, Viale S, Pau A. Long-term results of surgery for hydatid

dis-ease of the spine. Surg Neurol 1980;13:468-70.

13. Yegen C, Ozer AF, Aktan AO, Yalin R. Sacrococcygeal hydatid cyst: Another entity in the differential diagnosis of sacrococcygeal chor-doma. Case report. Paraplegia 1993;31:479-81.

14. Sapkas GS, Stathakopulos DP, Babis GC, Tsarouchas JK. Hydatid dis-ease of bones and joints. Acta Orthop Scand 1998;69:89-94. 15. Karray S, Zlitni M, Fowles JV, Zouari O, Slimane N, Kassab MT, et al.

Vertebral hydatidosis and paraplegia. J Bone Joint Surg (Br) 1990;72:74-87.

16. Webster GD, Kreder KJ. The neurourologic evaluation. In: Walsh PC,

editör. Campbell’s Urology. 7th edition. Philadelphia: WB Saunders Company; 1998. p. 927-52.

17. Sundin T, Dahlström A, Norlen L, Svedmyr N. The sympathetic

inner-vation and adrenoreceptor function of the human lower urinary tract in the normal state and after parasympathetic denervation. Invest Urol 1977;14:322-8.

18. Neal DE, Bogue PR, Williams RE. Histological appearances of the ner-ves of the bladder in patients with denervation of the bladder after excision of the rectum. Brit J Urol 1982;54:658-66.

19. Hackler RH, Hall KH, Zampieri TA. Bladder hypocompliance in the spinal cord injury population. J Urol 1989;141(6):1390-3.

20. Baykaner MK, Dogulu F, Oztürk G, Edali N, Tali T. A viable residuel spinal hydatid cyst cured with albendazole: Case report. J Neurosurg (Spine 1) 2000;93:142-4.

21. Zileli M, Sucu K. Omurga ve omurilik enfeksiyonlar›. In: Zileli M, Özer

F, editör. Omurilik ve Omurga Cerrahisi. ‹zmir: Saray Medikal Yay›n-c›l›k; 1997. s. 701-22.

Türk Fiz T›p Rehab Derg 2005;51(4):146-149 Turk J Phys Med Rehab 2005;51(4):146-149

Bayram ve ark.

Spinal Kist Hidatik

149

Referanslar

Benzer Belgeler

Computed tomography also revealed a lytic lesion at medullary location in proximal radial diaphyseal area that caused a bow-like appearance in inner tabula and cortical

Batın bilgisayarlı tomografi tetkikinde ise sol lomber bölgede cilt altı yumuşak dokusu içerisinde, kas komşuluğunda 2 cm çapında kistik dansitede lezyon saptandı (Resim 1)..

However, parameters have been defined in different series in the literature: primary hydatid cyst involvement except the liver and lung, liver cyst hydatid,

Clinical investigation and radiological tests including oncological consultation excluded any signs of malignancy.Giant paraovarian cysts always require resection because of

ECG - electrocardiogram, MRI - magnetic resonance imaging, RCMP - restrictive cardiomyopathy.. ing video/movie images at www.anakarder.com), biatrial dilatation (Fig. See

A case of cardiac hydatid cyst located in the interventricular septum İnterventriküler septum yerleşimli kardiyak kist hidatik olgusu.. Yasin Ay, İbrahim Kara, Cemalettin Aydın,

The patient who underwent cystotomy and capitonnage surgery of right lung due to a hydatid cyst four years ago in another centre was admitted to our clinic

First, the cerebral hydatid cyst was removed, and, 15 days later, cardiac surgery with a left atriotomy was performed to remove the cyst and its contents.. The patient recovered