• Sonuç bulunamadı

Sahi, şimdi neredeler???:Safiye Ayla

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Sahi, şimdi neredeler???:Safiye Ayla"

Copied!
2
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

^■4

■/

9

İ'),

• ^ ı ■ X X X MX X X ) O f l f y f y x x ) 0

;S ahi,şim d i n ered eler

V ♦ • • • * * > ı • • • •

Safiye Ayla

g e y o ğ lu caddesinden geçen ince ya­ pılı, esmer tenli, saçları platin rengine boyanmış şık hanımı herkes birbirine gösteriyor ve "Aaaa, Safi­ ye A ylaya bakın, hiç ihtiyarlamamış” diyordu. Gazinolarda şarkı söyleme­ yi terkettiği 1950 yılından beri ismi sadece radyoda ve plâklarda kalan Safiye Ayla, bir zamanlar tiirk mü­ ziğinin en ünlü kadın sesiydi. İlk plâk doldurduğundan bu yana, tatlı sesi, milyonlarca hayranının hâlâ kulağındadır. Onun sesine hayran o- lanların başında muhakkak ki A ta ­ türk gelmektedir.

Safiye Ayla, henüz çok genç bir sanatkârken Atanın huzurunda şarkı söylemek şerefine nail oldu. Ataya, onun en çok sevdiği şarkıları i öyie- di ve Atanm takdirlerine rnazhar ol" du. Atatürk, bir defasında, çok sev­ diği “ Câna, rakibi handan edersin” şarkısını Safiye Ayladan dinledikten sonra takdirlerini şu kelimelerle be­ lirtti:

“ Bu kız yakm bir gelecekte se­ riyle dünya çapında bir sanatkâr o- lacaktır.” Sonra, Safiye Aylanın e- vini ziyaret arzusunu da izhar etti. Ancak, genç sakatkânn, çok fakir olan evini göstermekten çekindiğini öğrenince, kendisine gayet güzel mo­ bilyalar hediye etti. Şimdi eskimiş olan bu mobilyalar, hatıra kıym etle­ rinin büyüklüğü sebebiyle, Safiye A y ­ lanın en kıymetli eşyaları arasında muhafaza edilmektedir.

"Türkiyenin en yıllanmış sesi .ve ses yıldızlarının tek prensesi” diye anılan Safiye Ayla, 1917 yılmda Fa­ tihlin meşhur Sarıgüzel mahallesin­ de dünyaya geldi. Safiye, anne ve ba­ basını hiç görmedi. Annesi, Safiye henüz beşikteyken öldü. Babası H afız Abdullah ise, kızı daha üç-dört ay­ lıkken Kuıdüse kaçtı. Safiyeye dört yaşına kadar dadısı Eradil K alfa bak­ tı. Dört yaşına gelince de onu ök- s ö . çocukların yurdu olan Çağlayan Dârüleytamma bıraktı. Safiye ilko­ kulu bu yetimhanede, anne ve baba şefkatinden uzak olarak bitirdi. Da­ ha o zamanlar sesinin güzelliğiyle temayüz etmişti. İlkokulu bitirince

omu Adana K ız Muallim Mektebine

gönderdiler. Muallim Mektebinde

Safiye en çok müzik dersiyle ilgile­ niyor ve sesiyle herkesi kendine hayran bırakıyordu. Ayrıca, olağan­ üstü müzik kaatoiliyeti sayesinde her müzik âletini kolayca öğrenebiliyor­ du. O sıralarda en büyük arzusu, bir piyanoya ,sahip olabilmekti. Bu yüz­ den Sandal Bedestenine sık sık g i­ der ve piyano artırmalarını seyre­ derdi.

g a fiy e Muallim Mektebini bitirince, M aarif Vekâleti kendisini Halıcı- oğlu Birinci İlkokuluna tayin etti. Okula muallim olarak g ittiği zaman cebinde, o da bir akdaşından borç olarak aldığı, 25 kuruş vardı. S a fi­ ye Halıcıoğlu Birinci İlkokulunda çalışmaya başlayınca, o civarda bir

de oda tuttu. Öğrencilerine daha çok şarkı öğretiyordu. Bu da, diğer mu­ allimlerin gözüne batıyordu.

Safiye A y la ilk aylığı olan 38 Ura

25 kuruşu aldığı zaman dünyanın

en mesut insanı idi. Celbi ilk defa bu

kadar çok para görüyordu. Hemen

Sandal Bedestenine koştu ve kendi­ sine 'bir keman aldı. O sıralarda, se­ sini çok beğenen muallim arkadaşla­ rından biri®, kendisine, “Benim, bir tanıdığım var, gel seni Dârültalime götüreyim ” dedi. Safiye Dâı-ültalim- de imtihana girdi ve m uvaffak oldu. Kendisine, “ Muallimlikten istifa et, biz sana ayda 40 lira veririz” dedi­ ler. Safiye de hemen istifa ederek Dârültalime girdi ve çok sevdiği mü­ zik ile meşgul olmağa .başladı. O sı­ ralarda verilen bir konserde sesini

Kubbede hatan lıo§ sadâ

(2)

SAHİ ŞİMDİ NEREDELER

beğenen bir plâkçı, Safiyeye 10 plâk doldurttu. Plâkçının bu 10 plâ­ ğa verdiği ücret 25 lira idi.' Safiye- nin plâğa ilk okuduğu şarkının ismi “ Sevda yaratan gözlerin” dir. Bu plâk lardan sonra, yurdun her taraf nda S afiye Aylanın ismi duyulmağa baş­ ladı. “ Sevda yaratan gözlerin” plâğı o günler için muazzam bir rekor ya­ yılan 50 bin âdet sattı. Her mecliste, her gazinoda ve kahvehanede zama- n.n meşhur boriılu gramofonlarından S afiye Aylanın içli sesi duyuluyor, söylediği her şarkı hemen tutuluyor­ du. Kısa zamanda bütün yurda yayı­ lan şöhreti sonucu, Safiye A y la içki­ li gazinolarda da okumağa başladı. İlk okuduğu gazino, Mulenrujdur. A l­ dığı ücret ise, ayda 30 liradır.

Safiye A yla ayrıca, o zamanlar Postahanenin üstünde faaliyet göste­ ren İstanbul Radyosunda da seanslar yapıyor, sık sıtk Ankaraya giderek konserler veriyordu. 1949 yılına ka­ dar muhtelif fasılalarla içkili gazino­ larda çalıştı. 1949 yılında içkili gazi­ noları kat’i surette bıraktı. Buna se­ bep, 8 Nisan 1950 yılında evlendiği eşi Ş erif Muhittin Targan old ı. Peygam ­ ber H azreti Muıhammeddn soyundan gelen ve hem alaturka, hem de alaf­ ranga müziğe vâkıf olan Şerif Muhit­

tin Targan son derece âlim, fâzıl, kıym etli bir insandı. Safiye Aylanın başından çok aşk mâceraları geçmiş­ ti, fakat hiç birisinde arad’ğm ı bu­

lamamıştı. Şerif Muhittin Targan

ile evlenmesi, Safiye Aylanın ha­ yatında bir dönüm noktası teşkil etti. Safiye, eşinde aşkı ve aradığı her şeyi bulmuştu. Kendi ifadesiyle, “ Sangüzelin yetim kızı Safiye A y ­ la, ilk defa saadete kavuşmuştu” .

CJafiye A y la 1950 ’den sonra sadece

.Radyoda ve konserlerde okuma­

ya baş'adı. Arada sır ada da plâk doldurdu. Safiye A y la bütün sana.1 hayatı boyunca hiç bir zaman ne- zahet çerçevesi dışına çıkmamış, hanımefendiliği ile şöhret yapmıştır. Bu yüzden Istanbulun iyi aileleri nezrimde geniş bir ahbap, dost çev­

resi kurmuştur. Şerif Muhittin

Targan ile evlendikten sonra musi­ ki faaliyeti dışında dost meclisleri­ ne ve spora önem verdi. En çok sev­ diği spor, ata binmek ve yüzmekti. Bir yandan da türle müziğindeki ge­ lişmeleri, yeni olayları izliyordu. 1- çinde, büyük bir gazino açmak, ye­ ni sesler yetiştirmek arzusu vardı.

Nihayet, içindeki kurdu yenemedi

ve eşinden habersiz olarak, 1962 ya­

sında Küçük Ç iftlik Parkı sahiple­ riyle anlaştı ve gazinoyu açtı. An­ cak gazino işletmek ayrı, şarkı söy­ lemek ise apayrı bir şeydi. Gazino işletmeciliğinin kurtlan, A ylayı ga­ yet kolaylıkla aldattılar ve 300 hin lira zarar etmesine sebep oldular. Safiyendn gazinosu ancak beş gün çalışabildi. Safiye Aylanın, yıllar­ ca güren gazino çalışmalarından ka­ şandığı zaten 300 bin lira idi. Y ıllar­ ca alnının teriyle kazandığını beş gün içinde verip çıkmıştı. Bu olay Sa- fiyeyi çok üzmesine nağmen yıldır­ madı. Bu yaz da Tepebaşında revü kurmak istiyordu. Tepebaşı gazino­

sunu tutmuşken, son anda bundan

vazgeçti.

Safiye A yla hâlen, eşi ile birlik­ te, Btilerdeki köşklerinde, son de­

rece mesut bir hayat yaşamakta­

dır. Y a z aylarında Ataköydeki nıo- te’ ierde kalmakta, deniz sporundan faydalanmaktadır. K ı ş n ise ahıbap, dost muhitinde vakit geçirmekte, arada sırada da konserler verm ek­ tedir. Bu kış Radyoda çalışmayı dü­ şünmektedir. Fakat her ş;ye rağ­ men, büyük bir revü kurmayı hâlâ

arzulamaktadır.

Bu APARTMAN'ın Bir dairesi SİZİN olabilir.

Tasarruflarınızı AKBANK'ta toplayınız

BKBUNK

İKRAMİYE APARTMANI

Nişantaşı -Topağacında

Kalorifer, sıcaksu tertibatlı

Asansörlü, Parkeli, Gömme banyohj.

Lüks olarak inşa edilmiştir.

■■■■■■ «■■■ ■ ı ı ı n ı —

mıf

(A K İS - 384)

A K tS /2 8

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Ancak oda s›cakl›¤›nda süperiletken hale gelen malzemelerin daha az masrafl› ve kolay elde edilebilir hale gelmesinin önündeki kimi engeller.. bilim

E¤er atom, ›fl›na do¤ru hareket edi- yorsa, ve ›fl›n›n atom taraf›ndan alg›lan- mas› isteniyorsa, ›fl›n›n dura¤an bir atom için gerekli olan frekanstan

Bu nedenle büyük araflt›rma laboratu- varlar› bile, halk›n ilgisinin (dolay›s›yla da devlet yard›m›n›n) sürmesi için za- man zaman "dünyan›n en küçük

Bu çalışmada, böyle bölgesel magnetik alanlı bir demet-plazma sis­ teminde de toplam plazma, elektron siklotron ve iyon siklotron gibi karakteristik frekanslara

Ferahda misli yok, âbı havada bî nazir elhak Nedeğlu iltifat olsa seza ender seza oldu Boğaz içre nice nüzhetgehi şahane var. amma Bu nev tarhı mücessem

Şehrin büyük ve sayılı meydan­ larından biri olan Beyazıd meydanı, bügün Beyazıd camii, medresesi ve bunlara yakın olarak da hamamla Şimkeşhane ve Haşan

Şimdi bu genç mücadelecinin hayatı­ nın, konumuzla ilgili safhasına geliyo­ ruz. Mütarekeden sonra memleketin ileri gelen vatansever kişileriyle bir müdafai hukuk

Hayat’a göre 13 yaşında iken saraya gi­ ren bu afet-i cihan orada musiki dersleri ve­ ren Hacı Arif Bey’e gerekli dersi, ilk “tenef­ füs” sırasında vermiş