• Sonuç bulunamadı

Peride Celal'den bir açıklama

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Peride Celal'den bir açıklama"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Peride Celal’den bir açıklam a *

<■

H

aftalık birdergide çıkan, ’Nazım’ın 45 bin dizesine ne oldu?’ başlıklı bir yazıya yanıt verip vermemekte ilk önce ' kararsızdım. Çünkü yıllarca önce bu yanıtı Cumhuriyet gazetesinde vermiştim. Aradan uzun zaman geçtiğini

düşünerek ve genç okuyucularımın olayı bilmedikleri için yanlış kuşkulara düşebilecekleri kaygusuyla aşağıdaki açıklamada bulunmayı uygun gördüm.

Dergide, Nazım’ın 45 bin dizesini yok etmek ya da saklamakla suçlanıyorum. Nazım Hikmet çok sevdiğim, saydığım büyük bir şairdir. Zamanında çok iyi dosttuk. Öyle ki, onu askerlik

bahanesiyle doğuya sürmek ve

öldürtmek için karakola götürdüklerinde, kimseler ortalarda görünmezken, gidip kefaletle polislerin elinden kurtaran bendim. Bundan kimse söz etmiyor da kopyalan başkalannda da olan bir kaç dize için olay yaratmaya kalkıyorlar

Vala Nurettin, ‘Bu Dünyadan Bir Nazım Geçü’ kitabında ilk iddia ve karalamalarda bulunduğunda ve daha sonra gazeteci Orhan Karayeli, olmayacak suçlamalarda bulunduğunda onlara yıllar önce gereken yanıtı vermiştim. Cumhuriyet gazetesinde 7 M art 1987 tarihinde çıkan uzun ve aynntılı yazıyı isteyenler

f

azetenin koleksiyonunda ulabilirler.Gerçeği özetleyerek bir kez daha açıklıyorum: Bana ve başkalarına verilen dizeler, ince, pembe kağıtlara daktilo edilmiş on-onbeş

sayfadan ibaretti. Bunlar çoğaltılmış, bir elde kaybolursa öbür elde bulunsun diye şairin çevresindekilere dağıtılmıştı. Kendi çıkarım için, bir gün kendi imzamla çıkaracağım 45 bin dize! Nazım hayatta olsa, benden çok üzülürdü başıma gelenlere. Burada eniştem Ali Naci Karacan’ı da aklamak istiyorum. Şiirlerden hiç bir zaman haberi olmamıştır. Şiirleri, onun karısı olan Hidayet Karacan’a değil, bir başka büyüğüme vermiştim saklatmak için. Çünkü şair ve karısıyla olan dostluğumdan ötürü evim göz altındaydı. Nazım kaçtığında benim evim gibi kendi evinin de

aranacağından ürken bu yakınım, o bir kaç sayfalık dizeleri yaktı. Bir şey de kaybedilmiş olmadı. Çünkü Sayın Mehmet Fuat’ın dediği gibi, kopyalar başkalannda da

vardı ve kullanıldı. Ali Naci Karacan’a çeşitli nedenler ileri sürerek saldınlmasına da aynca üzülüyorum.

Şairin kaçışından sonra beni tutuklamak isteyenlerden kurtarmak için yardımıma koşarak bana büyük iyiliği dokunmuştur.

Sevip saydığım bir insanın hiç ilgisi olmadığı böyle bir polemiğe adının karışması, ne kadar üzücü.

45 bin dize! Herhalde taşımak için bir çuval ve yakmak için de bir fınn gerekirdi. Bir kez daha belirtiyorum:

Gerçekte kaybolan dizeler yok. Yalnızca Babı-Ali’de zaman zaman sansasyon yaratmak isteyen yeni yitme bazı muhabirler var.

Peride Celal

İstanbul

Referanslar

Benzer Belgeler

Hatırlayamayanlar için birkaç kelime ile -ki ne mümkün!- bu büyük İstanbul âşığını bir kere daha analım.. Sermet Muhtar 1887’de

Şekil-1’e bakıldığında, psikolojik sözleşme kavramının işletme alanında yapılan bilimsel yayınların artma eğiliminde olduğu görülmektedir. Yıllara göre bakıldığın-

İki defa Şûrayı Devlet Reisliği yap­ mış ve Meşrutiyet İnkılâbından sonra Ayan âzalığma geti­ rilmiştir. Taha

Bal arılarında hastalık oluşturan mikroorganizmaların çalışılması sağlıklı arı kolonilerinin elde edilmesi, kovan başına düşen bal veriminin arttırılması ve

[r]

NEK, yenidoğan yoğun bakımda yatan bebeklerin en sık gastrointestinal acil hastalığıdır ve prematür veya düşük doğum kilosuna sahip bebekler için başı

Sabık serasker ve Tophanei âmire müşiri Ali Saip paşanın hafidi ve Sa­ di paşanın ikinci oğlu Osman bey, etrafa bambaşkalık, yepyenilik olsun diye

mitiye Franses» ga­ zetesi muharrirlerin­ den Madam Neva Debat ve Margerit D ’Ekolanın tetkikat için gittikleri Anka- rada İktisat Vekili Şakir Beyle t ir