• Sonuç bulunamadı

Atatürk evleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk evleri"

Copied!
14
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

« j

I I

1

f

I

*ÏÏÏ

1

, À

(2)

A T A T Ü R K Y I L I

tttrkivemiz

1981 yılı, Atatürk’ün 100. doğum yıldönümüdür. Bu yıldönümü vesilesiyle onu anma faaliyetleri yoğun bir şekil almıştır. AKBANK da, bu konu­ da kendine düşeni elbette yapacaktır.

ATATÜRK'Ü anma programımız, şimdilik şöyle tesbit edilmiştir:

Bu sayımızda Atatürk'ün müze olan evleri hak­ kında bir inceleme yazısı bulacaksınız. Türkiye- miz dergisinin 34. sayısı ise tamamiyle Ata'ya tahsis edilmiştir.

Bu yıl yapacağımız bütün yayınlar Atatürk’ün anısına armağan edilmiştir.

Bir bilim heyetinin hazırladığı «Cumhuriyet Dev­ rinde Türkiye Ekonomisi» adlı büyük eser bunla­ rın başında geliyor. Atatürk’ün 13/6/1925 tarihli nutkunun bastırılıp yurt çapında dağııtlması bu aradadır. Rûşen Eşrefe anlattığı ve Hayri Çi­ zerin Çanakkale’de yedeksubayken yaptığı oriji­ nal ve hiç yayınlanmamış resimlerle süslü «Ça­ nakkale Hatıraları» bu yıl yayınlanacaktır, ilk­ okullar için Başarı dergisinde Atatürk konusu iş­ lenecektir.

Bunlardan başka 50 büyütülmüş fotoğrafla yurt dışı, 100 fotoğrafla yurt içi sergileri açılacaktır. Bu ATATÜRK sergileri Akbank'ın İsatnbul, An­ kara, Bursa, Diyarbakır, Elâzığ ve Konya'daki on galerisinde dolaştırılarak halka gösterilecektir. AKBANK Çocuk Korosu, konserlerinde Atatürk’le ilgili şarkılar söyleyecektir.

4 AYLIK SANAT DERGİSİ

YIL : 12 - SAYI 33 - ŞUBAT 1981

SAHİBİ AK YAYINLARI LTD. ŞTİ ADINA SAFAİ AÇIKGÖZ GENEL YAYIN MÜDÜRÜ ŞEVKET RADO YAZI İŞLER MÜDÜRÜ VE TEKNİK SEKRETER ZAHİR GÜVEMLİ İDARE YERİ Akbank Genel Müdürlüğü Kültür Uzmanlığı FINDIKLI-İSTANBUL BASILDIĞI YER

APA OFSET BASIMEVİ İSTANBUL İ Ç İ N D E K İ L E R Atatürk evleri Sema Koşan 1-10 türk motifleriyle emay Dr. Daniel Yahya 11-15

dival nakış işleri

Reyhan Kaya 17-23

Fausto Zonaro

Taha Toros 24-28

İzmit’te türk eserleri

Erdem Yücel 29-35

bir grup anadolu yaygıları üzerinde bir araşıtrma

Belkıs Acar 36-41

AKBANK’IN BİR KÜLTÜR HİZMETİ

Fiyatı : 100 lira Yıllık abone, üç sayı : 300 lira

Yurt dışı ülkeler 10$ veya karşılığı TL

ÖN KAPAK

Halaskârgazi Caddesinde (İstanbul) Atatürk’ün Evi (Restore edildikten sonra)

ARKA KAPAK

Fausto Zonaro: Eski Haliç (suluboya) ve Anadoluhisarı’nda sandal safası

(Her iki eser Taha Toros'un koleksiyonundadır).

İngilizce özetler

english translation Adair Mill

(3)

Wilhelm Victor Krausz «Mustafa Ke­ mal» 1916). Bu resim Anafartalar Grup

kumandanıyken yapılmıştır. - Wilhelm

Victor Mrausz «Mustafa Kemal» (1916). This picture was painted while Atatürk was commander of the Anafartalar Group.

ATATÜRK EVMsRİ

SEMA KOŞAN

Anıtlar Yüksek Kurulu asistanı

FOTOĞRAFLAR :

SAMİ GÜNER

TANCAN BALTALI

(*) Mehmet Önder, Atatürk Evleri - Atatürk Müzeleri, Ankara 1970, Atatürk'ün Yurt Gezileri, Ankara 1975,

Selânik'te Atatürk Evi, Ankara 1973.

B

üyük Önderin yaşamında yer olan ev,

konak, köşk veya karargâhların sınır­

larımız içinde kalanlarından büyük

bir bölümü bugün birer «ATATÜRK

MÜZESİ» olarak düzenlenmiştir. Ya­

şamının başlangıcından sonuna kadar içinde

yaşadığı Kurtuluş savaşının emsalsiz müca­

delesini verirken arkadaşları ile birlikte çalış­

tığı, toplantılar yaptığı, bir ulusun geleceği

konusundaki tarihi kararların alındığı, Yeni

Türk Devletinin kuruluşundan sonra yurdumu­

zun hemen her köşesine yaptığı gezilerinde

konuk olarak kaldığı yapılar, kuşkusuz Atatürk’

ün tarihî anılariyle anıtlaşan eserlerdir.

Pek çok Atatürk evinden birkaç tanesini kro-

nolojk bir sıralama yapmaksızın tanıtmayı

amaçlayan yazımıza, o zamanki sınırlarımız

(4)

Atatürk'ün Selanik'te doğduğu ev (Bahçeden

görünüş). - The house

in Salonica in which Atatürk was bom (view from the garden).

içinde bulunan ve Makedonya’nın merkezi sayılan Selânikte, Ata­

türk’ün 1881 yılında doğduğu ev ile başlıyoruz. Bu ev, arşiv kayıtları­

na göre Koca Sinan Paşa Mahallesi, İslahhane Caddesi üzerindedir.

Mehmet Önder’den edinilen bilgiye göre: 1970 yılından önce Ro-

doslu Müderris Hacı Mehmet Vakfından yapılmış olup önce İbrahim

Zühtü adlı zata, daha sonra da Selânikli Abdullah Ağaya satılmıştır.

Atatürk’ün babası Ali Rıza Efendi tarafından ise kiralanmıştır. Atatürk’­

ün 1881 yılında, ikinci kattaki sol tarafta bulunan ocaklı odada dünya­

ya geldiği ev tapu kayıtlarında şöyle tanımlanmaktadır: «Bir bap fevkani

oda ve bir divanhane ve bir tahtessemâ ve iki bap tahtanı bir çeşme

bir miktar avlu...» Dış cephesi sıva üzerine pembe boyalı olan ahşap

ev orta sofalı plânda ve çıkmalıdır. İki köşe odanın dışarı taşması ile

sofalı kısmın geride kalması cepheye hareket sağlamış, karakteristik

Türk Evi mimari özelliklerine sahip bir yapı. Atatürk babasının sağlı­

ğında Şemsi Efendi mahalle mektebine bu evde başlamış, 1888 yılında

Ali Rıza Efendi ölünce Zübeyde Hanım oğlu Mustafa (Atatürk) kızları

Naciye ve Makbule ile yakındaki daha küçük bir eve taşınmışlardır.

Atatürk öğrencilik yıllarında tatillerde evine gelebilmiş, 1902 de Harp

Okulunu, 1905 de ise Harp Akademisini bitirerek Kurmay Subay ol­

muştur. Şam’da görev yaparken 1906’da kurucusu olduğu «Vatan ve

Hürriyet» adlı gizli siyasi örgütün şubesini Selânik’te açmış, 1907 de

Selânik’te görev yaparken satın aldığı evde ailesiyle birlikte oturmuş,

pek çok siyasi toplantı bu evde düzenlenmiştir. Trablusgarp ve Balkan

savaşlarının başlaması ile Atatürk Selânik’ten ayrılmıştır. Zübeyde

Hanım ve kızı Makbule (Atadan) Balkan Harbinden sonra İstanbul’a

göç etmişlerdir. Böylece Atatürk’ün doğduğu ve sonra ailesiyle bir­

likte oturduğu evler Yunanlı ailelere geçmiştir. Yunan Hükümetince

(5)

Ruhi Bey. «Gazi Mus­ tafa Kemal’i karşıla­ ma» «İstanbul Resim ve Heykel Müzesi).

-Ruhi Bey - «Welcoming Gazi Mustafa Kemal» (İstanbul Museum of Painting and Sculp­ ture).

Bursa'daki Atatürk Evi.

- Atatürk’s house in Bursa.

(6)

Cumhuriyetin 10 uncu Yıldönümü nedeni ile

Atatürk’ün doğduğu evin kapısına törenle 4 Ka­

sım 1933 tarihinde bir plâka konmuştur. Üze­

rinde «Türk Milletinin Büyük Müceddidi ve

Balkan İttihadının müzahiri GAZİ MUSTAFA

KEMAL burada dünyaya gelmiştir. İş bu lev­

ha Türkiye Cumhuriyetinin 10 uncu Yıldönümü

münasebetiyle konulmuştur. Selanik 29 Birin-

citeşrin 1933» yazılıdır. Ev 19 Şubat 1937 de

kamulaştırılarak Atatürk’e Selanik Belediye­

since armağan edilmiştir. Böylece Atatürk’ün

doğduğu ev, aslına uygun olarak restore edil­

miş; zemin katta sonradan açılan dükkânlar

kapatılarak ilk şekline dönüştürülmüş, eski

rengine boyanmıştır. Daha sonra Dışişleri ve

M illî Eğitim Bakanlıklarının ortaklaşa

çalışma-L

Atatürk’ün istiklâl Mücadelesi sırasında kaldığı evlerin bü­ yük çoğunluğu bugün Atatürk Müzeleri haline getirilmiş­ tir. Bazılarının eşyası asıl haline uygun olarak yenilenmiş, bazıları bir veya birkaç oda halinde muhafaza edilmiştir. Kültür Bakanlığı’nın bir açıklamasından öğrenildiğine gö­ re, Mustafa Kemal’in Selanik’te doğduğu ev aynen muha­ faza edilecek, fakat rölövesi çıkarılarak aynen Türkiye’de de inşa edilecektir.

ları sonucu Dolmabahçe ve Topkapı Sarayın­

dan getirilen eşyalarla döşenmiş, 10 Kasım

1953 günü törenle ziyarete açılmıştır. Bugün­

kü Selânik Başkonsolosluğumuz ile birlikte, et­

rafı duvarlarla çevrili «Atatürk Evi» bir müze-

ev olarak ziyarete açıktır.

Atatürk’ün Kurtuluş Savaşına başlamak üzere

16 Mayıs 1919 da Samsun’a hareketinden ön­

ce İstanbul’daki toplam kalış süresi 7 yıl ka­

dardır. Bu sürenin altı yılını, 13 mart 1899 ile

11 ocak 1905 yılları arasını, önce Harp Okulu

Piyade Sınıfı öğrenciliği, sonra Harp Akade­

misi öğrenciliği kapsar.

Atatürk 1918 yılında İstanbul’a gelişinde önce

Pera Palas Otelinde, sonra arkadaşı Salih

(7)

sa'nın Beyoğlu’ndaki evinde, kısa sürelerde

konuk olarak kalmıştır. Şimdi müze olarak ge-

zilebilen Şişli Halaskârgazi Cad. üzerindeki üç

katlı evi daha sonra kiralamıştır. 1908 yılında

yaptırılmış olan, alt katı kârgir, üst katları ah­

şap yapının sahibi Madam Kasapyan’dı. Ata­

türk o günlerde İstanbul’da, Beşiktaş-Akaret-

lerde bir evde oturmakta olan annesi Zübeyde

Hanım ile kız kardeşi Makbule'ye evinin üçün­

cü katını ayırmıştır. Kendisi ikinci katta oturu­

yor, arka bahçeye bakan odayı yatak odası,

salonu ise çalışma ve toplantı salonu olarak

kullanıyordu. Evin alt katında ise yaveri kalı­

yordu. O günlerin düşman işgali altında bulu­

nan İstanbul’unda, Atatürk bu evde arkadaş­

ları ile birlikte gizli çalışmalar yapıyordu.

Ş işli’deki Atatürk evi 1942 yılında, o zamanki

sahiplerinden İstanbul Belediyesince satın

alınmış ve İnkılâp Müzesi olarak düzenlenmiş

ve bir yıl içinde ziyarete açılmıştır. Şişli İnkı­

lâp Müzesi, günümüzde de önemli bir onanım­

dan geçmiştir.

Atatürk’ün Cumhuriyet döneminde İstanbul'a

yaptığı ilk ziyaret - Temmuz 1927 tarihindedir.

O gün Ertuğrul Yatı Atatürk’e karada ve de­

nizde yapılan coşkun gösterilerle Dolmabahçe

Sarayı önüne demirliyordu. Daha sonraki ta­

rihlerde kara ve deniz yoluyla düzenlenen yurt

gezilerinde İstanbul önemli bir uğrak yeri ol­

muştur. Dolmabahçe Sarayında yanına devlet

adamlarını kabul etmiş, devrimler konusunda

çalışmalar yapmıştır.

Florya Deniz Köşkü İstanbul Belediyesi tara­

fından yaptırılmıştır. Sahilden 70 metre ileri­

de, kazıklar üzerinde bir iskele ile kıyıya bağ­

lanan yazlık köşkte Atatürk, ilk kez 1936 yılı

haziran ve temmuz aylarında dinlenmiştir. 1937

ve 1938 yılları yaz ve bahar aylarında da Ata­

türk, Florya Deniz Köşkü’nde kalmıştır.

Atatürk'ün Dolmabahçe Sarayında hayata göz­

lerini yumduğu oda, Abdülmecit ve daha son­

raki Osmanlı Padişahlarının kışlık yatak oda­

sı olarak kullandıkları odadır. Odada Atatürk’

(8)

ün yattığı brönz işlemeli ceviz karyola ve di­

ğer eşyalar aynen korunmaktadır.

Atatürk, İstanbul’dan Yalova’ya defalarca git­

miştir. Yalova Kaplıcaları ile yakından ilgilen­

miş, kaplıcaların modern hamamlar haline ge­

tirilm esini emretmiştir. 1927 ile 1938 yılları

arasında Yalova’ya yaptığı gezilerde çeşitli

köşklerde kalmıştır.

Yalova M illet Çiftliğindeki Atatürk Köşkü 1929

yılında Atatürk’ün emriyle yaptırılmıştır. Bu­

gün Köşk Atatürk’ün kullandığı eşyalarla bir

müze olarak düzenlenmiş ve ziyarete açılmış­

tır. Köşk, dörtgen plânlı, iki katlı yarı ahşap

yarı kârgir, küçük bir yapıdır.

XIX. yy .da yapılmış olan Baltacı Çiftliğindeki

iki katlı ahşap çatılı köşk bugün Devlet Üretme

Ç iftliği idare binasıdır. Bir odası «Atatürk Oda­

sı» olarak düzenlenmiştir.

Yalova Cumhurbaşkanlığı köşkü, kaplıcaların

bulunduğu yerde iki katlı olarak yaptırılmıştır.

Atatürk çok defa burada kalmış ve şifalı su­

lardan yararlanmıştır.

1938’de inşası tamamlanan Termal Otelinde

aynı yıl Atatürk, kısa bir süre kalmıştır. Otelde

Atatürk’ün kaldığı özel daire aynen korunmak­

tadır.

Bursa Atatürk Köşkü Çekirge’de XIX. yy. son­

larında yaptırılmış bahçe içinde, çatı katı ile

birlikte üç katlı güzel bir yapıdır. 1923 yılın­

da Bursa Belediyesince sahibi Miralay Meh­

met Bey'den satın alarak Atatürk’e 20 ocak

1923 tarihine rastlayan ikinci Bursa gezisinde

armağan edilmiştir.

Bursa gezilerinde Çekirge’deki köşkte veya

Temenyeri’ndeki Hünkâr Köşkünde misafir ol­

muştur. 2 Şubat 1938 tarihli Bursa gezisinde

ise köşkünü Bursa Belediyesine devretmiştir.

Çekirgedeki tarihi köşk, bugün «Atatürk Mü­

zesi» olarak ziyarete açıktır.

Atatürk İzmir’in kurtuluş gününden sonraki

gün, yani 10 Eylül 1923 günü İzmir'e gitmiş

ve çok görkemli bir törenle karşılanmıştır.

İkameti için Kordon Boyunda hazırlanan konak,

güvenlik açısından sakıncalı görülmüş ve Göz­

tepe’deki Muammer (Uşaklıgi!) Köşkü’ne ko-

(9)

İzmir’de Uşşakizade Konağı (Yukarıda). Bu ev şimdi Atatürk Müzesidir. (Aşağıda) Trabzon’daki Atatürk evi. -

The Uşşakizade Konak in Izmir (above). This house is now the Atatürk Museum. Atatürk's house in Trabzon (below).

(10)

I

Samsun’da Atatürk Müzesi. - The Atatürk Museum in Samsun.

İzmit'te Atatürk'ün kaldığı Abdülâziz köşkünün saat kulesi. - Tower clock of Abdülâziz which in the kiosk Ata­ türk setted.

(11)

nuk olmuştur. 29 Ocak 1923 günü ise Göztepe’­

deki köşkte, Muammer Uşaklıgil’in kızı Lâtife

Hanım ile evlenmiştir. Bugün İzmir’deki Ata­

türk Müzesi olan iki katlı taş yapıda ise daha

sonraki İzmir gezilerinde de kalmıştır. 1860-

1862 yıllarında halı tüccarı Takfor tarafından

yaptırılan evde pencere üzerleri birer alınlık

ile taçlandın Im işti r. İzmir Atatürk evinin üst

katı 1941 yılında Müze, alt katı Atatürk genel

kitaplığı olarak hizmete açılmıştır.

16 Mayıs 1919 günü İstanbul'dan kalkan İsmail

Hakkı (Durmuş) idaresindeki Bandırma vaptıru,

9. Ordu Kıt’aları Müfettişliğine atanan Musta­

fa Kemal ve beraberindekileri Samsun'a götü­

rüyordu. Atatürk Anadoluya Kurtuluş Savaşı’nı

başlatmak amacıyla ayak bastığı 19 Mayıs

1919 günü Samsun'da coşkuyla karşılandı.

Samsun’a geleceği bir telgrafla mutasarrıfa

duyurulunca kapalı olan Mıntaka Palas Oteli

açtırılmış, odalar bir iki gün içinde döşenmiş­

ti. Mıntaka Palas Otelinin sahibi Aşağı Çinik

Köyünden Yankof Abacıoğlu adında bir şahıs

idi İki katlı kârgir bir yapı olan Mıntaka Palas,

1902 yılında yaptırılmıştır. Samsuna ikinci ge­

lişi 20 Eylül 1924 günüdür. Yanında eşi Lâtife

Hanım da bulunuyordu. Atatürk bu gezisinde

Bandırma vapurunun maketi (Samsun - Atatürk Müzesi) . - Model of the Bandırma (Samsun - Atatürk Museum).

Samsun'daki Atatürk Müzesî’nde Ata'nın çalışma odası. - Atatürk's study in the Atatürk Museum in Samsun.

Samsun’daki Atatürk müzesinde oturma odası. - Sitting- room in- the Atatürk Museum in Samsun.

(12)

Atatürk’ün cibinlikli ya­ tağı (Samsun Müzesi).

- Atatürk's bed with mosquito-net (Samsun Museum).

Şahinzade Remzi Bey’in konağında konuk ol­

du. 5 yıl önce kaldığı Mıntaka Palasa gitti.

Otelin sahipleri yapıyı Atatürk’e armağan et­

mişlerdi. 16 Eylül 1928 tarihine rastlayan üçün­

cü Samsun gezisinde Atatürk Mıntaka Palas’ta

kaldı. Sonraları alt kat Atatürk’ün emriyle «Ga­

zi Kütüphanesi» olarak düzenlendi ve hizmete

açıldı. Üst katta ise Atatürk’ün yatak odası,

çalışma odası, Atatürk’ün kullandığı eşyalar

mümkün olduğunca bir araya getirilerek «19

Mayıs Müzesi» olarak teşhire açıldı. Duvarlar­

da Atatürk’e ait fotoğraflar ve belgeler sergi­

lenmekte, Kongre Salonu adı verilen büyük

salonda ise Bandırma vapurunun bir maketi

yer almaktadır.

Trabzon’daki Atatürk Köşkü, Boztepe Soğuksu

semtinde, bahçe içersinde, 1913 yılında dört

katlı olarak inşa edilmiş bir yapıdır. Atatürk

11 Haziran 1937 tarihinde Trabzon’u üçüncü

kez ziyaret ettiği zaman bu köşkte kalmıştır.

Aynı tarihte yine bu köşkte bütün mal ve mülk

varlığını hâzineye bağışladığını bildirmiş ve

bu kararını bir telgrafla devrin Başbakanı İs­

met İnönü’ye duyurmuştur.

Yurdumuzun dört köşesindeki «Atatürk Evle­

ri», o yörelerin karakteristik mimari özellikleri­

ne sahip, tarihi, sosyal ve kültürel birer değer

olarak da kuşaktan kuşağa yaşatılacaktır.

(13)

ATATÜRK’S HOUSES

Sema Koşan

Most of the houses in which Atatürk lived or set up his headquarters are now open to the public as mu­ seum. The most important of all of these is, of course, the house in Salonica where he was born, a typical old Turkish house with central sofa and overhangs. In 1933 a plaque was placed there on the occasion of the 10th anniversary of the foundation of the Turkish Republic, and in 1937 it was presented to Atatürk by the Salonica City Council. Shops that had been opened in the ground floor were closed, and the whole building restored and painted its original colour. Furniture was later brought from Topkapı Saray and Dolmabahçe Palace and the building opened to the public as a mu­ seum on 10 November 1953.

When Atatürk returned to Istanbul in 1918 he stayed for a time first in the Pera Palas Hotel and then as a guest in his friend Salih Fansa’s house in Beyoğlu before moving into the three-storeyed house in Şişli which is now open to the public as the İnkılap Müzesi (Museum of the Revolution). His mother and sister moved into the third floor, Atatürk himself occupied the second floor, while the first floor was occupied by his adjutant. It was here that Aattürk held many secret meetings with his colleagues during the allied occupation.

In the 30's the Istanbul City Council had a villa built out over the sea at Florya, a summer resort and suburb of Istanbul. It was here that Atatürk spent the summer of 1936, and he was to pay many visits to Florya during the spring and summer months of 1937 and 1938 Atatürk died in Dolmabahçe Palace, in the winter bed­ room which had formerly been occupied by the Otto­ man sultans. This room, with its bronze and walnut bedstead and other furnishings, is still preserved ex­ actly as it was on 10 November 1938.

Atatürk often visited Yalova and otok a very keen in­ terest in its development as a spa. In 1929 he ordered a kiosk to be built there, and this is now open to the public as a museum, complete with the furnishings used in Atatürk’s time. Atatürk also stayed in the Ter- mel Hotel at Yalova, which was completed in 1938 The suite he occupied has been preserved unchanged. The Atatürk Kiosk at Çekirge in Bursa is a very fine, three-storeyed 19th century building presented to Ata­ türk by the Bursa City Council in 1923 and now open to the public as the «Atatürk Museum».

When Atatürk entered Izmir the day after its liberation he stayed in the Muammer Kiosk at Göztepe, and it was in this kiosk on 29 January 1923 that he married Latife Hamm, the daughter of its owner. He often stayed in the kiosk during subsequent visits to izmir. In 1941 the upper floor was opened as the Atatürk Library.

When Atatürk landed at Samsun on 19 May 1919 he stayed in the Mıntaka Palas Hotel, and on his return to Samsun with his wife five years later the owner of the hotel presented the building to him. Atatürk later gave orders that the lower floor should be opened as a library, and, more recently, various objects that had been used by Atatürk were collected to form the nu­ cleus of a «19 May Museum» in the rooms he had occupied on the upped fllor.

The Atatürk Kiosk in Trabzon is a four-storeyed build­ ing dating from 1913. Atatürk stayed here during his third visit to Trabzon on 11 June 1937. On the same date he sent a telegram to the Prime Minister İsmet İnönü announcing that the building and all its con­ tents had been donated to the Treasury.

These various houses, in various parts of Turkey, will serve ot pass on the historical, social and cultural values of the Aattürk era to future generations.

Türk işi motifle emay. - Enamel with Turkish motif.

TURKISH MOTIFS IN ENAMEL

Dr. Daniel YAHYA

My wife studied Turkish decorative art in the Institute of Turkish Decorative Arts under the directorship of Prof. Dr. Süheyl Ünver, and it was with the help and encouragement of Süheyl Ünver and his assistant Ms Azade Akar that she took up the traditonal Turksh art of gldg aid participated in exhibitions in both An­ kara and Istanbul. Our joint work on enamel illustration began after studying the art of enam elil gnin the Umanit Art Workshop in Tel Aviv. It was in 1973 that we first thought of employing Turkish motifs in enamel and, after a dozen or so experiments, we came to the conclusion that cloisonne was the most suitable enamel technique for the employments of Turkish motifs.

This is, of course, a very ancient art, but when we compared our own methods with those employed ten,

(14)

Dival nakış işli bir bindallı. - Purple velvet with dival embroidery in silver thread.

fifteen or even twenty centuries ago we found practi­ cally no change whatever, apart from the substltion of electric ovens for those heated by wood or charcoal. The wires are still twisted by hand and the cells filled with colour dyes pust as they were centuries ago. Few artistic processes have changed so little over the centuries.

After developing our technique in the series of experi­ mental work carried out between 1973 and 1975 we opened in Tel Aviv our first exhibiton of enamel pic­ tures using purely Turkish motifs. Our aim was to introduce to the Israeli art public the designs of Turkish decorative art, which are so often confused with Iranian and Arabic motifs, and this, our first undertaking in the field, met with a very warm response. Israel can boast of a very high proportion of art lovers and con­ noisseurs among its raletively small population and the very lively interest aroused by our first exhibition en­ couraged us to open a similar exhibiiton in each of the following years. In 1978 we held exhibitions in Was­ hington D.C., Dallas and Paris, while in 1979 we held exhibitons various cities throughout Germany. This year examples of our work will be exhibited at the 5eme Biennale Internationale de I'Art de I'Email at Li­ moges in France.

The preparation of the designs employed in our work are the fruit of a long period of intensive work. Our designs are based on the hundreds of Turkish designs preserved in our files or published in the books we have collected in our library. Our own designs clearly reveal the influence and inspiration of Turkish decorative arts, and the combination of stylised flower and animal mo­ tifs, curved, spiral and wavy lines with the vivid colours of enamel work lends the whole a completely new dimension.

V

The aim of this article is to introduce this new «school» to Turkish artists and lovers of art. Turkish decorative art is a treasure house of infinite wealth, and we feel it is the duty of Turkish lovers of art to remove these riches from within the four walls of museums and pre­ sent them to the artistic public all over the world.

Türk işi motifle yapılmış bir başka emay örneği. - Ano­ ther enamel-with Turkish motif.

SOME THOUGHTS ON THE

«DIVAL»

Reyhan KAYA

The 23rd competition in traditional folk handicrafts or­ ganised by Akbank in 1980 was devoted to «Mara?» embroidery, a type of dival embroidery which was par­ ticularly popular in the province of Mara?.

Dival embroidery is generally applied to velvet or silk materials. Velvet forms the most suitable ground for this type of work and is normally preferred for more ostentatious types of garment, though leather, too, is sometimes employed and an example of Mara? embroi­ dery applied to leather can be seen in the Embroidery Section of the Topkapi Saray Museum.

In Mara? technique the embroidery is lent an embossed appearance by a piece of cardboard padding placed over the fabric. The motif to be sewn is firs tof all drawn on a thin piece of paper and the paper glued to a piece of cardboard. The paper and cardboard are then placed under a weight and left to dry. The card­ board is then cut out according ot the design on the

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a To ro s Arşivi

Hill

ıf c M fo ■ j t , \

Referanslar

Benzer Belgeler

En genel anlamıyla cumhuriyet, “egemenliğin bir kişi veya bir zümreye ait olmayıp, toplumun tümüne ait olduğu devlet şekli” olarak tanımlanmaktadır..

Tablo 1’de koroner arter hastalığı için düzeltilebilir ve düzeltilemeyen risk faktörleriniz verilmiştir.. Koroner arter hastalığı için

Bu çalýþmada Dicle Üniversitesi Hastanesi'nde ver- ilen psikiyatri konsültasyon hizmetlerinin hasta- larýn sosyodemografik özelliklerine, isteyen kliniklere, hastalarýn

Sarı Yelekliler hareketi ve eylemlere dair 40 haberi bulunan BirGün gaze- tesinin 95 genel, 117 de özel çerçeve kullandığı; özel çerçeveyi en çok kulla- nan gazete olduğu

a) Okulun ilk yıllarının çocukların kendi zihinsel kapasitelerini geliştirmeleri açısından önemlidir ve öğrencilerin kendi yetenekleri ile ilgili

3 Hard and light brown clay, inclusion white mica flakes and lime particles; surface pink, rough.. 3 Hard and pink clay, inclusion white mica flakes; surface

tatürk’le çabucak kaynaşan ve an­ laşan Mae Arthur, c zaman hazır­ lamış olduğu bazı askerî plânlar hakkında dünyanın en büyük as­ kerî ve siyasî