-
t tInternet: http://www.planet.com.tr/Xn E mail: Haşan. Pulur @ Planet.com.TR
Peyami Safa
D
ÜŞÜNEN İnsana Hazine, ad lı 1347 sayfalık kitabı karıştı rırken, Peyami Safa'nın 1946 yılında, Yedigün dergisinde yayın lanmış bir yazısına rastladık... Lâkin yazıdan önce Nejat Muallim oğ- lu'nun "Hazine" adını verdiği kita bından söz etmek gerek... Mualli- moğlu; kitabı için "Düşünen insa nın düşündüğü konularda eşsiz bir kaynak" diyor.Adaletten Adaletsizliğe, Ahmet Vefik Paşa'dan Çaylak Tevfik'e, Ay dınlardan Aydın Geçinenlere, Bizim Dünyamızdan Bizim İnsanlarımıza, Atatürk'ten İrticaya, Diyojen'den Karakuş'a, Namık Kemal'den Mithat Paşa'ya, Osmanlı'nın Çöküşünden M illi Mücadele'ye, 57 konu var... Kimler, bu konularda neler demiş, hangi görüşler ileri sürülmüş... Mu- allimoğlu elbette bu seçimi kendi ölçülerine uygun yapmış, gerekçesi ni de, Churchill'in bir sözüne bağla mış: "Yangın ile yangın söndürücü ler arasında tarafsız kalamazdım". O da "Ülkenin geleceğini etkileye cek konularda itfaiyecııer"in yanın da yer almış.(x)
★ ★ ★
GELELİM Peyami Safa'nın yazısı na, başlığı "İnkıraz Tipleri" inkıra zın sözlük anlamı: "Bir kalabalık tan, bir bütünden tek biri kalmaya cak şekilde tükenme, bitme."
Peyami Safa "Ben iki büyük inkı raz tipi tanıdım" diye yazıya başla mış, birincisi bir Osmanlı centilme nidir, dış görünüş olarak düzgün bir adamdır, iyi konuşur, iyi giyinir, gü zel fıkralar anlatır, güler, güldürür, yerken şiir okur, içerken musiki din ler, yüze gülücü, arkadan söyleyici, dalkavuk ve kalleştir. Türkten güzel bir şey çıkacağına inanmaz, Avru pa'nın erişilmez sandığı üstünlüğü nü kayıtsız, şartsız kabul ettiği için, Türklerin ilkel bir Asya ırkı olarak er geç başkaları tarafından temsil edi leceğine emindir.
★ ★ ★
EĞER "İnkıraz" kelimesi tükenme ve bitme ise Peyami Safa'nın bu ta rifine bir ölçüde hak verebilirsiniz, artık Osmanlı centilmenleri bitmiş, tükenmiştir ama, yüze gülen, arka dan konuşan, Türk'e inanmayan dalkavuk ve kalleşlerin nesli tükenir mi?
yaşasaydı...
★ ★ ★PEYAMİ Safa'nın "ikinci inkıraz tipi" kendi anlatımıyla birincisinin öz kardeşidir, fakat görünüm farkı vardır...
Nedir bu fark?
Peyami Safa onu da anlatır: "Kılıksızdır, parlayıp sönen, insi camsız (tutarsız, ahenksiz) ve gayri tabii bir heyacanla konuşur, serseri yaşar. Hayatı ve itiyatları teessüs etmemiştir. İmansızlığını ve ahlak sızlığını gizleyecek zahiri bir utanç maskesinden de mahrum olduğu i- çin iffetsizliğine ait sergüzeştleri bir muvaffakiyet gibi anlatır. Birinci sı nıf yalancıdır, söz verir, gelmez, para alır, vermez, iyiliği çabucak u- nutur ve fenalıkla mukabele eder. Fakat yalan söylemekteki hüneri, bütün rezilliklerini gizledikten ma ada kendisine izafe ettiği mertlikle re ve faziletlere de etrafını inandır dığı için, sempatisi, tesiri ve muvaf fakiyeti vardır. Hayatının tezatla rından ve anarşisinden doğan heye canları daha kesif, daha canlı oldu ğu için ötekinden daha canlı ve ar tistik konuşur, yazısı daha renkli, hayalli, çapraşık ve oyuncaklıdır. Fikirsizliğini ve bilgisizliğini gizle yen dolambaçlı ibareleri sever."
★ ★ ★
RAHMETLİ Peyami Safa, eğer, bu günleri görseydi, acaba bu iki tip i- çin "İnkıraz tipleri" der miydi, bun ları, sadece O sm anlıya mal eder miydi, ya da onları bitmiş, tükenmiş diye değerlendirir miydi?
Hele hele İkinciler için...
Hele onlardan birinin, bir döne ğin, bir dönmenin, Cumhuriyet Bay- ramı'nda, Cumhuriyet'i kuranlara, Cumhuriyet'e sahip çıkanlara mü- levves ağzından, irinli salyalar akı tarak saldırdığını okusaydı...
(x) Kitabın 32 sayfalık ücretsiz ta nıtım broşürü "PK 16 34272 - Şeh remini / İstanbul" adresinden iste nebilir.
★ ★ ★
__ DİP N O TU : Okurlarımızdan ge len uyarı ve eleştirileri Savaş Ay'a i- letiyoruz. Okurlar diyorlar ki "Sa vaş Ay, özür dilemeyi alışkanlık ha line getirdi, yaramaz çocuklar gibi, valla, billa bi daha yapmam! deyip, yine yapıyor!" Duyururuz.