• Sonuç bulunamadı

Eski kumlar bardak oluyor

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Eski kumlar bardak oluyor"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

E

SKİDEN kocayan çamları keser, biçimli yerlerini oyarak kupalar yaparlarmış. Bugün bile söylenen, «eski çamlar bardak oldu» sözü, buradan geliyor. Çamlardan bar­ dak yapıldığı devirlerden kalan sözün artık değeri kalmadı. Bu deyimi şimdi gerçek an­ lamında kullanamıyoruz. Çünkü bardak ne çamdan, ne da başka bir ağaçtan yapılıyor. Yirminci asrın insanları bardağı, kumdan ya­ pıyorlar!

Bir kapıdan vagon vagon kumların girdiği, diğer kapıdan çeşitli cam mamullerin çıktığı Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nda, bir avuç kumun bardak, şişe veya başka bir şekle girişini izleyebilmek için, insanın bir gününü vermesi gerekiyor.

Buyrun, kumu bardak haline getiren fab­ rikayı birlikte gezelim...

ERİYEN KUMLAR. .

Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nın iş­ lediği kum, Karadeniz sahillerindeki dağla­ rın eteklerinden toplanıyor. Kilometrelerce uzaktan gelen incecik kumlar, dikkatle temiz­ lendikten ve içine soda ile kalker tozu ilâve edildikten sonra, 1 550 derece sıcaklıktaki dev fırınlarda sıvı haline geliyor.

Sekiz dev fırından erimiş halde potalara akan karışımın kalıplara doluşu, gerçekten seyredilmeye değer.

Hele o kıpkırmızı ateş parçasının kısa za­ manda bir bardak, bir şişe veya lamba ola­ rak makineden çıkışı, akıllara durgunluk ve­ riyor. Daha doğrusu, bir süre önce

avuçla-Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası’nda taşlama atel- yesinde çeşitli mamuller taşlanarak kristal özelliği kazanıyorlar. Üstte bir bardağın taşlanışı görülüyor. Sağda ise, fabrikanın zengin müzesinden bir görünüş. Müzede, yurdumuzda şimdiye kadar İmal edilmiş, çe­ şitli ve kıymetli mamuller yer alıyor. Değerleri İse bugün için bir hayli astronomik rakamlara ulaşıyor.

Hayatin

Camın İptidaî maddesi kum, fırınlara naklediliyor. Günde 35 000 bardak imal eden otomatik makine. Fabrikanın müzesindeki kıymetli bir çeşmt bülbül.

Potaların birkaç metre İlerisinde dahi dur­ mak, alışmayanlara tarifsiz sıkıntılar veri­ yor. Oysa camlara şekil veren eller, bir ma­ kine çabukluğu ile, çubuklarının ucundaki ateş parçalarını bilerek üfleyip, şişeler, bar­ daklar, sürahiler yapıyorlar. Beş dakika için­ de bir de bakıyorsunuz ki, küçük ateş par­ çaları en güzelinden bir bardak, kadeh, şişe olup çıkıvermiş!

Günde büyük parça olarak 800, küçük par­ ça olarak da 2 000 mamul çıkaran tezgâhlar­ dan başka, otomatik şişe ve bardak maki­ neleri 35 000’e yakın parça imal ediyorlar.

ŞEKİLLENEN MAMULLER

Tezgâh ve makinelerden çıkan mamuller, otomatik bir fırında iki buçuk saat içinde so­ ğuyup, işleme atelyelerine geliyor. Burada özellikle kadeh ve bardakların üzerine, tor­ nalarda çeşitli motifler işleniyor. Bir kris­ tal görünüşündeki bardak ve kadehlerin renk veya altın yaldızları ise, yine özel ma­ kinelerde, elleri çabuk genç kızlar tarafın­ dan yapılıyor.

ESKİ TÜRK TEZYİNATI

Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası'nın Türk tezyinatı bölümü ise, bir akademi düzeni içinde çalışıyor.

Çoğunluğunu Güzel Sanatlar Akademisi mezunu genç kızların teşkil ettiği atelyede tabak ve vazoların üzerine eski Türk motif­ leri işleniyor.

DÜNYADAKİ YERİMİZ

Son 10 yıl içindeki imalâtı 50 bin ton bir­ den artan Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikası, dünya klasmanında da başlarda geliyor. Git­ tikçe artan imalâtın yanı sıra, ihracatımı­ za da kendi bünyesinde bir şeyler katan fab­ rikanın ilgilileri, bu konuda şöyle diyorlar:

— Geçen yıl 250 000 dolarlık ihracat yap­ tık. Bu yıl da rakamın daha da artacağını tahmin ediyoruz.

PAT O ’BRİEN’İN BARI

Bir zamanların ünlü sinema oyuncusu, bu­ günün başarılı iş adamı Pat O ’Brien’in, Chi­ cago'daki barının bardakları da, Paşabahçe fabrikası mamulü.

.Özel bir modeli olan kokteyl kadehlerinin içlndekini birkaç dikişte bitirenler, dibinde Ş/C markasını okuyorlar. Temiz bir işçilik ve özel bir form ile kokteyl bardaklarını ha-dığınız kum tanelerinin cam oluşuna insan

inanamıyor.

BİR CEHENNEM GİBİ

Bizler otuz derece sıcaklıkta yakamızı, bağrımızı açarken, 1 200 derecelik fırınların önünde çalışanların kılları dahi kıpırdamı­ yor. 800 işçi bu cehennemi sıcaklığa öyle­ sine alışmışlar ki, büyük bir rahatlık içinde, ellerindeki boruları potalara daldırıp çıkarı­ yorlar.

zırlayıp, üzerine de Pat O'Brien damgasını vuran Paşabahçe Fabrikası’nın müdürü, bu konuda şu bilgiyi verdi: •

— Bay Pat O ’Brien için hazırladığımız bar­ dakların bir eşini, dünyanın herhangi bir ye­ rinde bulmak mümkün değil. O'Brien’in ba­ rının müdavimleri kadehlerinden içkilerini iç­ mekte, sonra alıp götürmekteymişler. Tabiî bu da bizim, Bay O ’Brien’in siparişlerini karşılamamızı güçleştiriyor.

KORAY GÜNEY ■

Türk tezyinatı bölümünde tabakları İşleyen genç kızlar (üstte). Paşabahçe Şişe ve Cam Fabrikasın­ daki yüksek dereceli eritme fırınlarından biri (altta).

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Anahtar kelimeler: Sanatın sonu, bilinçdışı, postsanat, yüksek kültür, yüce, estetik, çağdaş

Turizm maksadiyle Anadoluda veya Türkiye haricin- de seyahat etmek istiyen 36 kişilik bir grup, katarların dai- ma en sonuna takılan bir vagonda yemek yemek, oturmak, yıkanmak,

Küresel ısınmanın hiç bir zaman hesaplanmadığını anlatan Gökçek, bu sene barajlarda 150 milyon metre küp su biriktiğini, günde ortalama buharlaşma dahil 1 milyon metre küp

Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı, eski milletvekili Behice Boran Zincirlikuyu Mezarlığı’ndaki mezan başında partili arkadaşları, dostları ve

Çalışma sonucunda; birliğe üye olan işletmelerdeki üreticilerin daha genç olduğu, tarım dışı işlerle daha az uğraştıkları, aynı işletmelerde hayvan başına

Pensilvanya Devlet Üniversitesi’nde beslenme bilimi uzmanı Barbara Rolls araştırmalarında şimdiye kadar insanların kronik olarak susuz kaldığına ilişkin hiçbir

Bir mesele kendisini alâka­ dar etti mi, artık bu meselenin en küçük teferrüatı dahi gözün­ den kaçmaz.. Tahlilci gözü bi­ nanın çürük taşını

Epey geçen sefer olduğu gibi bu ay da bir zaman operette (koro ) olarak sürüncemede kalmaması için Bele- j çalıştım.. Gösterdiğim maharet İtal- diye icabeden