Tarık Buğramı yitirdik
‘Bitmemiş Senfoni’ yarım kaldı
D
EVLET Sanatçısı, Türk edebiyatının ve gazeteci liğinin değerli ismi Tarık Buğra, tedavi görmekte
olduğu Çapa Tıp F a k ü lte sinde, dün sabaha karşı öldü.
Bir süre önce kanser teşhi
siyle Çapa Tıp Fakültesi Has tanesinde ameliyat olan Buğ
ra, dün saat 04.50 sıralarında
yaşamını yitirdi.
76 yaşında ölen Tank Buğ ra, 1918 y ılın da Konya’nın
Akşehir ilçesinde doğdu. Orta öğrenim ini İstanbul ve Kon ya’da yaptı. İki yü tıp ve bir kaç yıl hukuk fakültelerinde okuduktan sonra İstanbul Ü- niversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölü müne devam etti.
Gazeteciliğe Akşehir’de çı
k ard ığ ı N a srettin Hoca’yla başladı. Bunu Zeytin Dalı adlı edeb iyat d erg isi izledi. 1950’den sonra Milliyet ve Ye ni İstanbul gazetelerinde fık ra, hikaye yazarlığı ve Yazı İş leri M üdürlüğü yaptı. Uzun sü re T ercü m an ’da fık ra la r, Hisar dergisinde hikayeler ya zan Tank Buğra, ilk olarak, 1948 yılında Cumhuriyet gaze tesinin açtığı bir öykü yarış masında “Oğlumuz” adlı öy küsüyle ikincilik kazandı. Hi kayelerini, “Oğlumuz” (1949), “Yarın Diye Birşey Yoktur” (1952), “İki Uyku A rasında” (1954), “Hikayeler” (1964), “Hi kayeler” (1969) adlı kitapların da toplayan Buğra, romancılı ğını, (“Yalnızların Romanı”, “Ofsayt”, “Tetik Çekildikten Sonra” vb.) gazetelerde tefrika halinde sürdürdü. 1948 -1955 yılları arasındaki verimli ve güçlü hikayecilik döneminden sonra “Siyah Kehribar” (1955) adlı yapıtıyla ilk önemli ro m anını veren Tarık Buğra, 1959 yüında başlayan çalışma ları ile “Küçük Ağa” adlı üç ciltlik büyük roman dizisini ortaya çıkardı. Öykülerinde
dış olayların, dış görünüşlerin ötesinde, kişilerin iç dünyası na yönelen, çözümleyici bir tutumu benimsedi. Türk hika yeciliğinde Sait Faik ile açılan “enstantane” hikaye çığırma bağlanan Buğra, her çevre in sanının günlük yaşayışlarını ve bir olay içinde aldıkları ta vırları, yorumlamadan ve ön yargısız bakışm rahatlığıyla a n la ttığ ı h ik ay e lerin d e ise Mahmut Şevket Esendal’ı ha tırlatır.
Toplum daki çatışm aları,
zıtlıkları, haksızlıkları sosyo lojik açıdan ele almaktan çok, psikolojik boyutuyla irdeleme yi tercih eden Tank Buğra’ m n y ap ıtların d a zam an za man da Tanpınar’m hikayele rini andıracak tarzda, konulu eserlerine bir “felsefi bakışla” girdiğini görürüz. Bu bakış, çoğu zaman kırgın, ümitsiz, karamsar olmakla birlikte, in sandaki ve insanlıktaki ölüm süz değerleri de arayıp bulma ya çalışan bir bütünlüktedir.
Tank Buğra, amaç edindi
ği ve kimileri tarafından bo zulduğuna inandığı büyülü sa nat dünyasını “Bitmemiş Sen foni” adüı hikayesinde kaleme aldı.
Tank Buğra’ nm romanla
rı arasmda kitap halinde çık mış olanlar: “Siyah Kehribar” (1955), “Küçük Ağa” (1964), “K üçük Ağa A n k a ra ’d a ” (1966), “İbiş’in Rüyası” (1970), “Firavun îm anı” (1976), “Dö nem eçte” (1978), “Gençliğim Eyvah” (1979), “Yağmur Bek le rk e n ” (1981), “Y a ln ız lar” (1981), “O sm ancık” (1983), “D ünyanın En Pis Sokağı” (1989).
F ık r a la r ın ın b ir kısm ı
“G ençlik T ü rk ü s ü ” (1964), “Düşman Kazanmak Sanatı” (1979), “Bir Çağm Adı” (1990) adlarıyla basıldı.
Fıkra ve gezi notlarından
bir kısmmı “Gagaringrad” ad
>, insanları, şehri, uğultulardan
bir senfoni dinler gibi dinliyor ve
bu senfoniyi yeni baştan daha
güzel, daha kutlu bir tempoda
yaratmak için dinliyordu. Bu sen
foni yeni baştan yazılmalıydı..
Bitmemiş Senfoni adlı hikayesinden.
NE DEDİLER
/CUMHURBAŞKANI Süleyman Demirel v i l e Başbakan Çiller, Buğra’ nm eşi ve
kızına gönderdiği mesajda, üzüntülerini belir terek, başsağlığı dileğinde bulundu.
Kültür Bakam Fikri Sağlar’ da yayınladığı
mesajda, “Buğra’ nm vefatı nedeniyle kültür - sanat dünyamıza, ailesine ve sevenlerine başsağlığı düerim” dedi.
Buğra’nm vefatı dolayısıyla başsağlığı me
sajı gönderenler arasmda: TBMM Başkanı
Hüsamettin Cindoruk ve başkan vekili Ve fa Tanır, ANAP Genel Başkam Mesut Yıl
maz, MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş ve Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü Yıldı
rım Aktuna’ da bulunuyor.
Sanat çevreleri de şunları söylediler:
• Nezihe Araz: Buğra benim hocamdı di- yebüirim. Ondan, insan ilişkilerinde nasü ha reket etmem gerektiğini öğrendim. Çok nazik bir insandı. Türkçeye çok önem verirdi. O üs lupta, o stildeki insanları birer birer kaybedi yoruz. En acısı da, bu insanların adayları yok.
• Oktay Akbal: Tarık Buğra’nm ölümü e-
debiyatımız için büyük bir kayıptır. Çağdaş öykücülüğümüzün önde gelen ustalarmdandı. 1940’tan bu yana gündemde kalmasını bildi. Yalnızca öyküyle değü, oyunları, romanları, gazete yazılarıyla güncelliğini sürdürdü.
• Demirtaş Ceyhun: Türkçe güzel bir ço
cuğunu yitirdi. Türkçenin başı şağolsun. iyi bir yazardı, iyi bir dostumdu. Üzüntüm çok büyük.
• Melisa Gürpııiar: Türk edebiyatının on
dan da yararlanacağı, besleneceği pek çok bi rikim ve sanatsal kaynak vardı kuşkusuz. Ben bunu erken ve üzücü bir ölüm ve kayıp olarak niteliyorum.
lı kitabında toplayan Tarık
Buğra, tiyatro alanında da ça
lışm a la r y ap arak , “Ayakta Durmak İstiyorum” (1966) ve “Bu Toprak İçin” adlı oyunla rı yazdı.
1991 yılında “Devlet Sanat çısı” ünvanı verilen Buğra, Basın Şeref Kartı sahibiydi.
Evli ve bir çocuk babası ci
lan Buğra, Kültür Bakanlı^1 ve Milli Kültür Vakfı’nın dört
kez düz yazı ve roman ödülü nü, Hür Macarlar Federasyo n u n u n başarı ve TRT üe Tür kiye îş Bankası’nm roman ö- düllerini kazanmıştı.
T iy a tr o ve TV Y azarları Derneği üyesi de olan Tarık Buğra’ nın cenazesi yarm Fa tih Camii’nde kılınacak öğle namazından sonra Karacaah- met Mezarlığı’nda toprağa ve rilecek.
■Ece Demirci’nin piyano resitali saat 20.00’de Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda başlıyor. Demirci;
Schu-b ert, B eetho ven , R avel ve ________________ £
Chopin’in eserlerini seslendire- ® ~ cek.
■ T a rık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde Claude Sautet’nin “Sen, Ben ve Diğerleri” adlı fil
mini saat 15.30 ya da 19.00’da izleyebilirsiniz. Başrol lerde Yves Montand ve Michel Piccoli var.
■Ankara Film Feştivali’nin bugünkü filmlerinden bazı ları; Lüks Otel, Ölümcül Tango, Shuru, Sorumluluk Sorunu, Çıplak, Pazar Günü Çocukları, Kırda Bir Parti
Taha Toros Arşivi