• Sonuç bulunamadı

Liderlik Etme Motivasyonu ve Liderlikle İlişkili Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Karanlık Üçlü, Otoriteryen Kişilik ve Değerler / Anıl Kablanoğlu – M. Ersin Kuşdil

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Liderlik Etme Motivasyonu ve Liderlikle İlişkili Kişilik Özellikleri Arasındaki İlişkilerin İncelenmesi: Karanlık Üçlü, Otoriteryen Kişilik ve Değerler / Anıl Kablanoğlu – M. Ersin Kuşdil"

Copied!
26
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Hakemli Makale

84 Öz

Liderlik etme motivasyonu (LM) liderliğin bireysel açıdan önemli bir belirleyeni olarak görül-mektedir. Diğer taraftan literatürde, özellikle, Karanlık Üçlü, özgenişletim değerleri ve sosyal baskınlık yönelimi (SBY) gibi özelliklerin de liderlikle ilişkili olabileceği tartışılmaktadır. Sağ-kanat yetkeciliğinin (SKY) ise SBY ile birlikte “otoriteryen kişilik” geleneğinin parçaları olduğu vurgulanmakta ve çoğunlukla birlikte incelenmektedir. Ancak, bilindiği kadarıyla, LM ile Karan-lık Üçlü, SBY ve SKY arasındaki ilişkiler üzerine bir çalışma bulunmamaktadır. LM’nin ve özel-likle duyuşsal kimlik LM’nin, Karanlık Üçlü, özgenişletim değerleri ve SBY ile beraber kişisel çıkar odaklı, manipülatif ve karanlık bir yapının öğeleri olabileceği düşünülmektedir. Bu temel varsayım 262 üniversite öğrencisinden oluşan bir örneklemde sınanmıştır. SBY’nin ölçümü için dört boyutlu SBY-7 Ölçeği’nin kısa formu ilk kez Türkçeye uyarlanarak kullanılmıştır. Çalışma hipotezlerinin çoğunlukla desteklendiği görülmüştür. Bulgular duyuşsal kimlik LM’nin Karanlık Üçlü alt boyutları ve özgenişletim değerleriyle; SKY’nin ise sosyal-normatif LM ile pozitif yönde ilişkili olduğunu göstermektedir. Ancak beklenilenin aksine, SBY ve duyuşsal kimlik LM arasın-da anlamlı bir ilişki bulunamamıştır. SBY-7 Ölçeği Kısa Formu’nun Türkiye bağlamında kullanı-mının uygun olduğu da görülmüştür. Bulgular, liderlik literatürü açısından taşıdıkları önemle bağlantılı şekilde tartışılmıştır.

LİDERLİK ETME MOTİVASYONU, KARANLIK ÜÇLÜ,

DEĞERLER, SOSYAL BASKINLIK YÖNELİMİ VE SAĞ-KANAT

YETKECİLİĞİ ARASINDAKİ İLİŞKİLERE YÖNELİK BİR

İNCELEME

1

An Investigation into the Relationships between Leadership Motivation, Dark Triad, Values, Social Dominance Orientation, and Right-Wing Authoritarianism

Anıl Kablanoğlu* M. Ersin Kuşdil** * Araş. Gör., Süleyman Demirel Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Isparta, Türkiye, anilkablanoglu@sdu.edu.tr, Orcid Numarası: 0000-0002-5945-0116 Res. Asst., Süleyman Demirel University, Department of Psychology, Isparta, Turkey, anilkablanoglu@sdu.edu.tr, Orcid Number: 0000-0002-5945-0116 ** Prof. Dr., Bursa Uludağ Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Bursa, Türkiye, mekusdil@uludag.edu.tr, Orcid Numarası: 0000-0002-3005-9009 Prof. Dr., Bursa Uludag University, Department of Psychology, Bursa, Turkey, mekusdil@uludag.edu.tr, Orcid Number: 0000-0002-3005-9009

(2)

85

Anahtar Sözcükler: Liderlik, liderlik etme motivasyonu, bireylerarası farklılıklar, karanlık

üçlü, özgenişletim değerleri, sosyal baskınlık yönelimi, sağ-kanat yetkeciliği

Abstract

Recently, the concept of motivation to lead (MTL) has been proposed as an important determi-nant of leadership. Particular intra-individual constructs like Dark Triad, Right-Wing Authoritari-anism (RWA), Social Dominance Orientation (SDO) and self-enhancement values have also been mentioned in the literature as relating to leadership phenomenon. However, as far as is known, relationships between MTL and these concepts have not yet been examined. In the present study, it was expected that different types of MTL (affective-identity, social-normative, and non-calculative), particularly the affective-identity MTL share a behavioral pattern with Dark Triad, self-enhancement, and SDO, which is characterized by a tendency to seek for personal gain, in-terpersonal manipulation and a desire for dominating others. The hypotheses of the study were tested in a data set collected from 262 university students. For measuring SDO, the Short Form of SDO-7 Scale was translated to Turkish and implemented for the first time. Results supported the hypotheses in general by showing that affective-identity MTL was correlated positively with Dark Triad and its sub-dimensions. Also, RWA was positively correlated with social-normative MTL. However, contrary to the expectations, SDO was not correlated with affective-identity MTL. Findings of the present study also revealed that Short Form of SDO-7 Scale was suitable for the use in the Turkish context. Findings were discussed with reference to the relevant findings of the leadership literature.

Keywords: Leadership, motivation to lead, individual differences, dark triad,

self-enhancement, social dominance orientation, right-wing authoritarianism Giriş

Liderlik sürecini açıklayabilmek hedefiyle sosyal psikoloji içerisinde iki rakip yaklaşım ortaya çıkmıştır: Kişilik ve durumsal faktörler. Kişilik yaklaşımı bir bire-yin lider olmasında zekâ ve erkeksilik gibi birtakım ayırıcı özelliklerin etkili oldu-ğunu savunmaktadır (Zaccaro, 2007: 6). Ancak 20. yüzyılın ortalarındaki derleme çalışmaları kişilik özellikleri ile liderlik arasında iddia edildiği gibi güçlü bağlantı-ların bulunmadığı yönünde bulgular sunmuştur (Örn. Mann, 1959: 264). Ek olarak, sosyal davranışın indirgemeci ve aşırı pozitivist yöntemlerle açıklanamayacağı yö-nünde eleştirilerin 1970’lerde iyice çoğalması “sosyal psikolojinin krizi” olarak isimlendirilen sürecin başlamasına neden olmuştur. Krizden çıkış yolunun ise statü gibi durumsal faktörleri de analizin odağına yerleştiren yeni yaklaşımlar geliştirmek olduğu savunulmuştur (Hogg ve Vaughan, 2014/2017: 41-42). Bu gelişmeler liderli-ği açıklamaya yönelik yaklaşımları da etkilemiştir. Fakat güncel çalışmalar, bireyle-rin ayırıcı kişilik özelliklerinin sosyal davranışları üzerinde öngörülenden daha güç-lü etkileri olabileceğini göstermiş (Örn. Carnahan ve MacFarland, 2007: 609-610) ve kişilik özellikleri ile durumsal faktörler arasındaki etkileşimin önemi vurgulanmıştır (Haslam ve Reicher, 2007:

(3)

619-86

621). Dolayısıyla kişilik özellikleri, liderlik çalışma-larında yeniden önem kazanmaya başlamıştır.

Yakın dönemlere ait literatürde Karanlık Üçlü’nün, özgenişletim değerlerinin, liderlik etme motivasyonunun (LM) ve sosyal baskınlık yöneliminin (SBY) liderlik ile ilişkili kişilik özellikleri olduğu savunulmaktadır (Babiak, Neumann ve Hare, 2010: 188-189; Christie ve Geis, 1970: 159; Rosenthal ve Pittinsky, 2006: 630, Son Hing, Bobocel, Zanna ve McBride, 2007: 77-78; Sosik, 2005: 237-238). Bu özellik-lerin kişilerarası ilişkilerde manipülasyona ve bireysel güç yoluyla baskınlık kurma-ya eğilimli bir kişilik örüntüsünü yansıttığı vurgulanmaktadır. Öte yandan, bilindiği kadarıyla, literatürde LM ile Karanlık Üçlü, SBY ve SKY arasındaki ilişkileri ele alan bir çalışma bulunmamaktadır.

Mevcut çalışmanın amacı LM ve alt boyutları ile Karanlık Üçlü, değerler, SBY ve SKY arasındaki ilişkileri incelemektir. Chan ve Drasgow’un (2001: 482) modeli-ne göre kişilik özellikleri ve değerler liderin öz-yeterliğinin ve liderlik motivasyon-larının üzerinde doğrudan etkiye sahiptir. Bu yapılar ise kişinin nasıl bir liderlik rolünü benimseyeceğini belirleyecektir. Başka bir ifadeyle, liderlikle ilişkili olduğu bilinen kişilik özellikleri ve kişisel değerler ile liderlik motivasyonları arasındaki ilişkileri anlamak, belirli türden liderlik motivasyonlarına daha yüksek düzeyde sahip olan kişilerin tercih edecekleri liderlik rollerini yordamayı daha mümkün hale getirebilir. Bu bağlamda özellikle, önyargı gibi olumsuz sosyal davranışlarla (Hod-son, Hogg ve MacInnis, 2009: 689) ve güce ve başarıya aşırı önem vermekle (Alte-meyer, 1998: 91; Kajonius, Persson ve Jonason, 2015: 175-176) kendini belli eden Karanlık Üçlü’nün, özgenişletim değerlerinin ve SBY’nin liderlik motivasyonlarıyla ilişkisini incelemek, liderliğin karanlık yönlerinin anlaşılması bakımından da litera-türe değerli katkılar sunabilir.

Liderlik Etme Motivasyonu

Konu üzerindeki ilk çalışmalardan birini gerçekleştiren Chan ve Drasgow (2001: 482) LM’nin bireylerin liderlik etmeye yönelik arzusunu ve tercih ettiği liderlik sti-lini yansıtan, görece sabit bir birey-içi eğilim olduğunu ileri sürmüştür. Bu araştır-macılar liderlik motivasyonlarının üç ayrı tipini tanımlamıştır. Güç ve başarıya de-ğer verdiği için liderlik etmeyi seven ve arzulayan bireylerin duyuşsal kimlik LM’ye; sosyal hiyerarşilere meyilli olan ve liderliği toplumsal bir görev veya ödev olarak gören bireylerin sosyal-normatif LM’ye; uzlaşmaya verdiği önem dolayısıyla, sonucunda bir ödül veya çıkar beklemeksizin liderliği kabul etmeye yatkın bireylerin ise çıkarsız

(4)

87

LM düzeylerinin yüksek olduğu ileri sürülmüştür (Chan, Rounds ve Drasgow, 2000: 228). Ayrıca LM, üç alt boyutun toplamı olan genel LM şeklinde de incelenebilmektedir.

Stiehl, Felfe, Elprana ve Gatzka (2015: 93) liderlik becerilerini geliştirmek için düzenlenen bir mesleki liderlik eğitiminde, liderlik motivasyonu düzeyi yüksek kişi-lerin daha başarılı olduklarını göstermiştir. Benzer şekilde, İsrail Savunma Kuvvet-lerinden bir grup askerle yapılan bir çalışmada, akranları tarafından liderlik rolü için daha uygun bulunan kişilerin üç liderlik motivasyonu düzeyinin de görece yüksek olduğu tespit edilmiştir (Amit, Lisak, Popper ve Gal, 2007: 153). Turhan (2014: 162-164) ise bireylerin farklı grup tiplerinde liderlik etmeyi istemelerinde LM’nin (özellikle duyuşsal kimlik LM ve sosyal-normatif LM’nin) önemli bir belirleyici olduğunu göstermiştir.

Karanlık Üçlü

Chan ve Drasgow (2001: 482) kişilik özelliklerinin liderlik motivasyonları açı-sından önemli bir belirleyici olduğunu iddia etse de liderlik motivasyonları ve lider-lik açısından önemli bir kişilik yapısı olan Karanlık Üçlü arasındaki ilişkiler, bilin-diği kadarıyla, henüz incelenmemiştir. Paulhus ve Williams (2002: 557) narsisizm, Makyavelizm veya psikopati düzeyi yüksek olan kişilerin manipülatif olmak, duygu ifadelerinde aşırı ketumluk ve saldırganlık gibi benzer davranışları sergileme eğili-minde olduklarını tespit etmiş ve bu ortak yapıyı Karanlık Üçlü olarak isimlendir-miştir. Karanlık Üçlü’nün, şahsi menfaat kazanmak ve hiyerarşide üst konumlara tırmanmak için manipülatif ikna teknikleri kullanmaya eğilimli; maddi olanak, güç ve statü sahibi olmak gibi liderlik ile ilgili çıktılar ile ilişkili bir kişilik yapısı oldu-ğu savunulmaktadır (Jonason, Koehn, Okan ve O’Connor, 2018: 171; Jonason ve Webster, 2012: 524-525; Lee ve ark., 2012: 177-179; Spurk, Keller ve Hirschi, 2016: 117-118).

Değerler

Değerler, bireylerin kendi eylemleri ve diğerlerinin eylemlerine ilişkin yorum-larını etkileyen hedef ve inançların bilişsel temsilleri olarak tanımlanmaktadır (Schwartz, 2012: 3-4). Bu anlamda, kişinin belirli bir türde liderlik yapmaya motive olmasında önemsediği değerlerin rolünün olacağı da söylenebilir. Elli dört farklı ülkeden katılımcıların verileri üzerinde yapılan bireysel düzeydeki analizler, evren-sel olarak tanımlanabilecek en az 56 değerin olduğunu, değerlerin asgari 10 değer tipi oluşturduğunu, bu değer tiplerinin ise birbirleriyle istatistiksel ilişkileri bakı-mından iki eksen üzerine yerleşen dört ana değer boyutu altında kümelendiğini göstermektedir. Özgenişletim/

(5)

88

özaşkınlık ekseninde bireyin kişisel başarı ve güç isteğine karşılık evrensel ahenk ve iyi oluşa yönelik bir tercihi söz konusudur. Yeniliğe açık-lık/ muhafazacılık ekseninde ise değişim ve bağımsızlık isteği ile itaate ve gelenek-sel normlara bağlılık arasında bir tercih ortaya çıkmaktadır (Schwartz, 1992: 5-15).

Sosik (2005: 236) karizmatik liderlik için yeniliğe açıklık değerlerinin değil öz-genişletim değerlerinin anlamlı bir yordayıcı olduğunu tespit etmiştir. Illies ve Rei-ter-Palmon (2008: 263-264) ise özgenişletim değerleri yüksek olan liderlerin birey-sel çıkar odaklı kararlar verme eğiliminde olduklarını göstermiştir. Sarid (2016: 14) ise dönüşümsel liderlerin yeniliğe açıklık ve özgenişletim değerlerine önem verdik-lerini tartışmıştır. Çünkü bu liderler bireysel ve kurumsal düzeyde başarıya ulaşmak için yönettikleri organizasyonu dönüştürmeyi hedeflemektedirler.

Sosyal Baskınlık Yönelimi ve Sağ-Kanat Yetkeciliği

Altemeyer’e (1998: 47-48) göre SBY ve SKY otoriteryen kişiliğin parçalarıdır. SBY, gruplararası hiyerarşiyi ve eşitsizliği desteklemeyi yansıtır (Pratto, Sidanius, Stallworth ve Malle, 1994: 742). SBY düzeyi yüksek bireyler benmerkezci, Makya-velist, anti-sosyal yaşam tarzına yatkın ve bireysel güç ile başarıya değer veren kim-seler olma eğilimindedirler (Altemeyer, 1998: 91; Ho ve ark., 2015: 1019; Hodson ve ark., 2009: 688-689; Kuşdil ve Çağlar-Akoğlu, 2014: 1401). Bu kişiler karanlık kişilik yapılarının sonucu olarak “büyük balığın küçük balığı yuttuğu” rekabetçi bir dünya görüşüne sahip olmaya meyillidirler (Duckitt, Wagner, du Plessis ve Birum, 2002: 79-80). Dolayısıyla, yalnızca gruplararası ilişkilerde değil, bireyler arasındaki ilişkilerde de baskınlık kurmayı ister, kazanmak için her şeyi uygun görürler (Coz-zolino ve Snyder, 2008: 1431-1432). Baskınlık isteklerinin bir getirisi olarak üyesi oldukları gruplarda lider olmaya da hevesli olurlar (Son Hing ve ark., 2007: 79). Ek olarak, imtiyazlı konumlarını korumak hedefiyle çevre, cinsiyet eşitliği ve azınlık hakları gibi toplumsal ikilemlerde önyargılı kararlar verme eğilimindedirler (Son Hing ve ark., 2007: 74; Thomsen, Green ve Sidanius, 2008: 1461).

Literatürde, SBY’yi ölçmek için kullanılan ölçüm aracının yapısıyla ilgili önemli tartışmaların olduğu görülmektedir. SBY ölçümü için sıkça kullanılan SBY-6 Ölçeği’ni geliştiren Pratto ve meslektaşları (1994: 745) SBY’nin tek boyutlu bir yapı olduğunu belirtmiştir. Ancak başka çalışmalarda (Örn. Jost ve Thompson, 2000: 216-222) ölçeğin baskınlık (iç grubu kayırma eğilimi) ve eşitliğe karşıtlık (eşitsiz-likler sistemini meşrulaştırma eğilimi) olmak üzere

(6)

89

en az iki boyuttan oluşması ge-rektiği tespit edilmiştir. Bunun üzerine Ho ve meslektaşları (2015: 1004-1005) ölçe-ğin faktör yapısı üzerinde yeniden çalışarak SBY-baskınlık (SBY-B) ve SBY-eşitliğe karşıtlık (SBY-E) olmak üzere iki temel faktörden (ve iki destek faktöründen) olu-şan SBY-7 Ölçeği’ni geliştirmiştir. Bu ölçekte, SBY-B iç grubun aleyhine de olsa ast-konumlu gruplara yönelik açıktan baskı ve şiddete desteği (Örn. eski tip ırkçı-lık), SBY-E ise iç grubun aleyhine de olsa sosyal eşitsizliği arttıran ideoloji ve poli-tikaların desteklenmesiyle kendini belli eden yeni tip kurnaz ayrımcılığı (Örn. modern ırkçılık) yansıtmaktadır.

SKY’nin ise sosyalizasyon süreçleri vasıtasıyla edinildiği ve meşru otoritelere itaati, otoriteye karşı gelenlere yönelik saldırganlığı ve aşırı gelenekçiliği içerdiği savunulmaktadır (Altemeyer, 1998: 85-88). Sağ-kanat yetkeciliği de sosyal baskınlık yönelimi gibi, gruplar arasındaki ilişkilere yönelik muhafazakâr ve otoriter tutumu yansıtmaktadır (Jost, Glaser, Kruglanski ve Sulloway, 2003: 366). Ancak SKY, bire-yin belirsiz ve tehlikeli olarak algıladığı sosyal dünyaya karşı kendini ve grubunu korumaya yönelik savunmacı bir tutum olarak gelişmektedir. Bu yönüyle SKY, rekabetçi dünya görüşünü yansıtan SBY’den ayrışmaktadır (Duckitt ve ark., 2002: 79-80). SKY’nin SBY ile pozitif yönde ilişkili olduğu görülmektedir (Örn. Altemeyer, 1998: 91). Ancak SBY’nin aksine, SKY kişisel kazanç veya baskınlık isteğiyle değil, uyma ve geleneksellikle ilişkilidir (Örn. Altemeyer, 1998: 91; Hodson ve ark., 2009: 688-689). Buna rağmen, SKY düzeyi yüksek bireylerin kuralları ve sınırları iyi ta-nımlanmış liderlik rollerini tercih edecekleri ileri sürülmektedir (Örn. Nicol, 2009: 660).

Mevcut Çalışma

Mevcut çalışma başta liderlik olmak üzere sosyal olgulara yönelik çıkar teme-linde yaklaşımı yansıttığı savunulan duyuşsal kimlik LM’nin, sosyal-normatif LM’nin, Karanlık Üçlü’nün, özgenişletim değerlerinin ve SBY’nin birbirleriyle iliş-kilerini incelemek hedefiyle gerçekleştirilmiştir. SKY’nin de bu tablodaki yeri incelenecektir.

Duyuşsal kimlik LM düzeyi yüksek kişilerin yönetmeyi sevmek, kişisel çıkar gözetmek (Chan ve ark., 2000: 228), sosyal yaşantılarında rekabetçi (Cho, Harrist, Steele ve Murn, 2015: 36) ve uyumsuz olmak (Chan ve Drasgow, 2001: 491) gibi özelliklere sahip olma eğilimleri tespit edilmiştir. Ayrıca bu liderlik motivasyonu-nun özgenişletim değerleriyle pozitif yönlü ilişkili olduğunu gösteren çalışmalar bulunmaktadır (Örn. Turhan, 2014: 119). Literatürdeki bulgular duyuşsal kimlik LM’nin yeniliğe açıklık değerleriyle de ilişkili olduğunu göstermektedir (Örn. Tur-han, 2014: 119).

(7)

90

H1: Duyuşsal kimlik LM ve özgenişletim değerleri pozitif yönlü ilişkilidir. H2: Duyuşsal kimlik LM ve yeniliğe açıklık değeri pozitif yönlü ilişkilidir.

Liderlik motivasyonlarıyla Karanlık Üçlü’nün tüm bileşenleri arasındaki ilişki-leri inceleyen bir araştırma bulunmamaktadır. Buna rağmen bazı çalışmalarda du-yuşsal kimlik LM ve narsisizm arasında pozitif yönlü bir ilişkinin tespit edildiği raporlanmıştır (Örn. Chen, 2016: 1920). Karanlık Üçlü bileşenlerinin birbirleriyle yakından ilişkili yapılar olduğu (Paulhus ve Williams, 2002: 560-561) ve Karanlık Üçlü’nün de özgenişletim değerleriyle pozitif yönlü ilişkili olduğu bilinmektedir (Örn. Kajonius ve ark., 2015: 175-176). Dolayısıyla duyuşsal kimlik LM ve Karanlık Üçlü arasında pozitif yönlü ilişkilerin olması beklenebilir.

H3: Duyuşsal kimlik LM ile Karanlık Üçlü bileşenleri pozitif yönlü

ilişkilidir.

Literatürde, liderlik motivasyonları ile SBY’nin ilişkisini inceleyen bir çalış-maya rastlanılmamıştır. Fakat duyuşsal kimlik LM ve SBY arasında kavramsal ben-zerliklerin bulunduğu söylenebilir. SBY düzeyi yüksek kimselerin de gruplarında liderlik etmeye hevesli (Son Hing ve ark., 2007: 79), uyumsuz (Hodson ve ark., 2009: 688-689), her ne pahasına olursa olsun kişisel çıkarlarını korumaya meyilli (Cozzolino ve Snyder, 2008: 1431-1432) ve aşırı rekabetçi (Duckitt ve ark., 2002: 79-80) oldukları görülmektedir. Ayrıca SBY de duyuşsal kimlik LM gibi narsisizmle (Örn. Ho ve ark., 2015: 1019) ve özgenişletim değerleriyle (Kuşdil ve Çağlar-Akoğlu, 2014: 1401) pozitif yönlü ilişkilidir. Dolayısıyla duyuşsal kimlik LM’nin SBY ile pozitif yönlü ilişkili olacağı söylenebilir. Bahsedildiği gibi SKY ise rekabet algısını değil korumacı dünya görüşünü yansıtır (Duckitt ve ark., 2002: 79-80). Bu bağlamda, duyuşsal kimlik LM ile SKY arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir iliş-ki beklentisi oluşmamaktadır.

H4: Duyuşsal kimlik LM ve SBY pozitif yönlü ilişkilidir. H5: Duyuşsal kimlik LM ve SKY arasında ilişki yoktur.

Sosyal-normatif LM düzeyi yüksek kimseler toplumsal bir ödev olarak gördük-leri için liderlik rolünü kabul etme eğilimindedirler. Ayrıca bu kişiler sosyal eşitlik-tense sosyal hiyerarşilere yönelik bir tercihte bulunmaya meyillidirler (Chan ve ark., 2000: 228). Turhan (2014: 119), sosyal-normatif LM uyma

(8)

91

ve gelenekçilik gibi muhafazacılık değerleri arasında pozitif yönlü ilişkiler tespit etmiş fakat sosyal-normatif LM ile muhafazacılık boyutu arasında ilişki bulamamıştır. Her ne kadar Kark ve van Dijk (2007: 507-508) sosyal-normatif LM ile muhafazacılık değerleri-nin pozitif yönlü ilişkili olabileceğini iddia etmiş olsa da Turhan’ın (2014: 119) ça-lışmasından yola çıkarak, en azından Türkiye bağlamında, bu iki özellik arasında bir ilişki beklenmemesi daha uygun görünmektedir. Ek olarak, Turhan’ın (2014: 119) çalışmasında sosyal-normatif LM’nin özgenişletim değerleriyle pozitif yönlü ilişkili olduğu görülmüştür.

H6: Sosyal-normatif LM ve özgenişletim değerleri pozitif yönlü ilişkilidir.

Chen’in (2016: 1920) çalışmasında, duyuşsal kimlik LM gibi sosyal-normatif LM’nin de narsisizmle pozitif yönlü ilişkili olduğu tespit edilmiştir. Hipotez 3 için aktarılan gerekçeler doğrultusunda sosyal-normatif LM’nin de Karanlık Üçlü bile-şenleri ile pozitif yönlü ilişkili olacağı söylenebilir.

H7: Sosyal-normatif LM ve Karanlık Üçlü bileşenleri pozitif yönlü

ilişkilidir.

Sosyal-normatif LM ile SKY arasında kavramsal yakınlık bulunmaktadır. Örne-ğin SKY düzeyi yüksek kişilerin de sosyal-normatif LM’ye benzer şekilde aşırı tutu-cu ve meşru otoritelere karşı aşırı itaatkâr oldukları vurgulanmaktadır (Altemeyer, 1998: 87). Dolayısıyla bu kişiler sosyal hiyerarşileri olumlu görme eğilimindedirler (Thomsen ve ark., 2008: 1461). Hem SKY hem de sosyal-normatif LM uyumluluk ve sorumluluk özellikleriyle pozitif yönlü ilişkilidir (Chan ve Drasgow, 2001: 491; Hodson ve ark., 2009: 688). Son Hing ve meslektaşları (2008: 79) ise SKY düzeyi yüksek kimselerin liderlik etme fırsatıyla karşılaştıklarında bundan kaçınmadıkları-nı göstermiş, hatta grup içinde sosyal etki üretme çabalarının SKY düzeyi düşük kişilerle benzer olduğunu tespit etmiştir. Nicol (2009: 660) de bu kişilerin kuralları ve sınırları iyi tanımlanmış liderlik rollerini tercih edebileceklerini tartışmıştır. Bu bulgulardan yola çıkarak SKY ile sosyal-normatif LM arasında pozitif yönlü bir ilişki beklenebilir.

H8: Sosyal-normatif LM ve SKY pozitif yönlü ilişkilidir.

Çıkarsız LM ise çıkar gözetmeksizin liderlik motivasyonunu yansıtmakta ve böylece diğer iki liderlik motivasyonundan ayrışmaktadır (Chan ve ark., 2000: 228). Bu bağlamda, Krishnakumar, Houghton, Neck ve Ellison (2015: 25-26)

(9)

92

çıkarsız LM’nin etik liderlik için önemli bir bileşen olabileceğini tartışmıştır. Paralel şekilde, Turhan’ın (2014: 119) çalışmasında çıkarsız LM ile özaşkınlık değerleri arasında pozitif yönlü ilişkiler tespit edilmiştir.

H9: Çıkarsız LM ve özaşkınlık değerleri pozitif yönlü ilişkilidir.

Bilindiği kadarıyla, çıkarsız LM ile Karanlık Üçlü, SBY ve SKY arasındaki iliş-kileri inceleyen bir çalışma bulunmamaktadır. Yine de söz konusu üç özelliğin ast konumlu gruplara yönelik önyargıyı pozitif yönde yordadığı (Hodson ve ark., 2009: 688-689) ve Karanlık Üçlü ile SBY’nin özaşkınlık değerleriyle negatif yönlü ilişkili olduğu görülmektedir (Kajonius ve ark., 2015: 175-176; Kuşdil ve Çağlar-Akoğlu, 2014: 1401). Dolayısıyla, çıkarsız LM’nin yalnızca Karanlık Üçlü ve SBY ile (nega-tif yönlü) ilişkili olacağı söylenebilir.

H10: Çıkarsız LM ve Karanlık Üçlü alt bileşenleri negatif yönlü ilişkilidir. H11: Çıkarsız LM ve SBY negatif yönlü ilişkilidir.

Son olarak, mevcut çalışmada SBY-7 Ölçeği’nin kısa formu Türkiye bağlamın-da, bilindiği kadarıyla, ilk kez kullanılacaktır. Böylece SBY’nin SBY-7 Ölçeği ile ölçülen alt boyutlarının tanıtılan özelliklerle ilişkilerini incelemek bakımından lite-ratüre belirli katkılarda bulunulacağı söylenebilir. Öncelikle, ölçüm aracının geçerliğini sınamak hedefiyle cinsiyet farkları incelenecektir. SBK’ye göre “geri kalan her şey eşitken” kadınlara kıyasla erkeklerin baskınlık yönelimleri daha yüksek ola-caktır (değişmezlik (invariance)

hipotezi; Pratto, Sidanius ve Levin, 2006: 294). 6 Ölçeği’nin veya

SBY-7 Ölçeği’nin kullanıldığı çalışmalarda değişmezlik hipotezini destekleyecek şekilde tutarlı cinsiyet farklılıkları tespit edilmiş ve bu bulguların iki ölçüm aracının da yordama geçerliğine kanıt oluşturduğu iddia edilmiştir (Ho ve ark., 2015: 1020; Pratto ve ark., 1994: 748). Diğer taraftan, bu ölçeğin kullanıldığı çalışmalarda hem SBY-B hem de SBY-E SKY ile pozitif yönlü ilişkili bulunmuş fakat yalnızca SBY-B’nin Karanlık Üçlü ile (pozitif yönlü) ilişkili olduğu anlaşılmıştır (Womick, Rothmund, Azevedo, King ve Jost, 2018: S16; Ho ve ark., 2015: 1019). SBY temel alt boyutlarının değerlerle olan ilişkisi bu ölçek kullanıla-rak henüz incelenmemiş olsa da ölçeğin geliştiricileri olan Ho ve meslektaşları (2015: 1019) SBY-B boyutunun rekabet algısını daha iyi temsil ettiğini ifade etmiş-tir. Dolayısıyla SBY-B ile başta duyuşsal kimlik LM ve sosyal-normatif LM olmak üzere, sözü edilen bireysel çıkar odaklı lider özellikleri arasında pozitif yönlü ve güçlü ilişkilerin olacağı düşünülebilir.

(10)

93 Yöntem

Örneklem

Çalışmaya sekiz farklı üniversitedeki öğrenci topluluklarına üye 315 öğrenci ka-tılmış, 14 katılımcının verisi ölçeklerin yetersiz doldurulması nedeniyle analizden çıkartılmıştır. Dolayısıyla çalışma 301 (101 erkek, 200 kadın) katılımcının verisi üzerinden yürütülmüştür. Örneklemin yaş aralığı ise 18-37’dir (Ort. = 21,15, SS. = 1.98).

İşlem

Veri toplamaya Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Araştırma ve Etik Yayın Kurulundan 2018-04 sayılı etik izin alındıktan sonra başlanmıştır. Katılımcılara ulaşmak için öncelikle sekiz üniversitenin (Adnan Menderes, Amasya, Ankara, Gazi, Kastamonu, Pamukkale, Selçuk ve Süleyman Demirel üniversiteleri) bünyesinde bulunan öğrenci topluluk birimleri ile irtibat kurulmuştur. Ardından ilgi-li üniversitelerde faaliyet gösteren öğrenci topluluklarına başkan veya yönetim kurulu üyeleri aracılığıyla ulaşılmış ve çalışma hakkında bilgilendirilmiştir. Daha sonra ölçüm araçlarına ulaşabilecekleri linkler verilmiş ve bu linkleri topluluk üyeleriyle paylaşmaları istenmiştir. Böylece, katılımcılara kartopu örnekleme yöntemi kullanı-larak ulaşılmıştır. Katılımı özendirmek amacıyla, davet yazısında araştırmaya katı-lanlar arasından kura yöntemiyle belirlenecek 50 katılımcıya onar TL ödeneceği de belirtilmiştir. Katılımcılar ölçüm araçlarına Survey Monkey (www.surveymonkey.com) isimli internet sayfası üzerinden ulaşmıştır. Veri toplama aşamasının bitiminden sonra katılımcılar, belirtmiş oldukları iletişim bilgileri aracılığıyla, çalışma hakkında ayrıntılı olarak bilgilendirilmiştir. Üç yüz bir katılımcının verisi üzerinden çalışmada kullanılan tüm ölçüm araçlarının geçerlik ve güvenirlik analizleri yapılarak analiz sürecine başlanmıştır. Korelasyon analizlerinden önce Schwartz’ın (2009) önerisi doğrultusunda Portre Değerler Anketi’nde 25 veya daha fazla maddede aynı seçeneği işaretlemiş katılımcıların verisi analizden çıkartılmış ve 262 katılımcının (84 erkek, 178 kadın) verisi kullanılmıştır.

Veri Toplama Araçları

Kısaltılmış Karanlık Üçlü Ölçeği

Karanlık Üçlü ölçümü için Jones ve Paulhus (2014: 31-32) tarafından geliştiri-len 27 maddelik Kısaltılmış Karanlık Üçlü Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek Özsoy, Ra-uthmann, Jonason ve Ardıç (2017: 11) tarafından Türkçeye uyarlanmıştır. Ölçüm aracı Makyavelizm (Örn. “Birçok insan manipüle edilebilir.”), psikopati (Örn. “İnsanlar sıklıkla kontrolden çıktığımı söyler.”) ve narsisizm (Örn.

(11)

94

“Özel biri olduğumu biliyorum, çünkü herkes böyle söylüyor.”) olmak üzere

3 alt boyuttan oluşmaktadır. Bu çalışmada katılımcılar ölçeği 1 = kesinlikle

katılmıyorum ve 5 = kesinlikle katılıyorum olacak şekilde 1 ile 5 arasında

puanlamıştır. Ölçeğin kararsız faktör yapısına sahip olduğuna yönelik bulgular nedeniyle faktör yapısını incelemek için AMOS 24 programı kullanılarak doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır (Örn., Rogoza ve Ci-eciuch, 2017: 4-5). Jones ve Paulhus’un (2014: 32) önerdiği 3 faktörlü model veriye kötü uyum göstermiş (X2/sd = 2.19, RMSEA = .06, CFI = .72, AIC = 818.02); uyumu arttırmak için faktörlerine yüklenemeyen (<.30) 5 madde (Madde 1,

7, 15, 20 ve 25) çıkartılarak analiz tekrarlanmıştır. Bu kez modelin veriye

yeterli uyumu gösterdiği anlaşılmıştır (X2/sd = 1.62, RMSEA = .05, CFI = .90, AIC = 435.16). Türetilmemiş (unnested) iki model arasında kıyaslama yapabilmek için, uyum indekslerine ek ola-rak, AIC değerleri de verilmiştir (Bkz. Ullman, 2013/2015: 724). Mevcut çalışmada gerçekleştirilen güvenirlik analizi sonucunda ölçek ve alt boyutları için bulunan iç tutarlılık katsayıları Tablo 1’de sunulmuştur. Kabul edilebilir düzeydeki bu bulgular, 5 maddenin çıkartılmasının ölçüm aracının güvenirliğini büyük ölçüde etkilemediğine işaret etmektedir.

Liderlik Motivasyonu Ölçeği

Liderlik motivasyonlarını ölçmek için Chan ve Drasgow (2001: 484) tarafından geliştirilen ve Turhan, Çavuşoğlu ve Kuşdil (2014, Nisan) tarafından Türkçeye uyar-lanan 27 maddelik ölçüm aracı kullanılmıştır. Ölçüm aracı duyuşsal kimlik LM (Örn. “Başkalarını yönetmekten hoşlanan

biriyimdir.”), sosyal-normatif LM (Örn. “Benden istendiğinde liderlik rolünü üstlenmenin bir görev olduğuna inanıyorum.”) ve çıkarsız LM (Örn. “Bir gruba liderlik etmeyi kabul ettiğimde, bunun karşılığı olarak hiçbir avantaj ya da fayda beklemem.”) olmak üzere 3 alt boyuttan oluşmaktadır. Bu çalışmada

katılımcılar ölçeği 1 = kesinlikle katılmıyorum ve 5 = kesinlikle katılıyorum olacak şekilde 1 ile 5 arasında puanlamıştır.

LM Ölçeği’nin mevcut çalışmadaki yapı geçerliğini sınamak için direct ob-limin yönteminin kullanıldığı eğik döndürmeli temel bileşenler analizi gerçekleşti-rilmiştir (Bkz. Kasemaa, 2016: 75). Beş maddenin ilişkili olması beklenen faktörlere yüklenemediği (<.40) görülmüş ve bu maddeler analizden çıkartılmıştır (Madde 3, 18, 23, 24 ve 26). Ölçek ve alt boyutlarının bu çalışmada hesaplanan iç tutarlılık kat-sayıları Tablo 1’de verilmiştir. Alt boyutlar için .74 ile .90 arasında değişen iç tutar-lılık katsayıları, ölçüm aracının 22 madde olarak kullanılmasının güvenirliğini an-lamlı düzeyde etkilemediğini göstermektedir.

(12)

95

Tablo 1. Ölçek ve alt boyutlarına dair betimleyici istatistikler ve cinsiyet

farklılıkları (N = 262). Ort.To-plam SS. Toplam ą Ort. Erkek SS. Erkek Ort. Kadın SS. Kadın t Testi Karanlık Üçlü 2.66 .49 .81 [22] 2.81 .46 2.59 .49 3.49** Makyavelizm 2.75 .76 .74 [7] 2.98 .68 2.64 .77 3.65*** (#) Narsisizm 3.08 .51 .65 [8] 3.11 .50 3.06 .52 .86 Psikopati 2.09 .62 .72 [7] 2.29 .64 2.00 .59 3.58*** Muhafazacılık -.24 .48 .77 [13] -.29 .49 -.21 .48 -1.26 Yeniliğe Açıklık .25 .45 .72 [10] .21 .44 .26 .45 -.80 Özgenişletim -.80 .85 .83 [7] -.62 .71 -.90 .90 2.48* Özaşkınlık .50 .38 .66 [10] .50 .38 .51 .39 -.28 Genel LM 3.39 .52 .86 [22] 3.43 .50 3.37 .53 .85 DKLM 3.18 .85 .90 [9] 3.21 .82 3.17 .86 .38 SNLM 3.30 .64 .74 [6] 3.46 .64 3.22 .63 2.85** ÇLM 3.73 .70 .82 [7] 3.68 .71 3.75 .70 -.82 SBY 2.63 .97 .76 [8] 2.84 1.07 2.53 .90 2.30*(#) SBY-B 2.80 1.10 .55 [4] 2.99 1.21 2.71 1.03 1.96+ SBY-E 2.47 1.16 .78 [4] 2.70 1.19 2.36 1.14 2.21* SKY 4.33 1.38 .89 [18] 4.43 1.53 4.28 1.30 .85

Not 1 : (#) = Levene Testi sonuçlarına göre varyansların homojenliği varsayımı sağlanamamıştır.

Not 2 : ***p < .001, **p <.01, *p <.05, +p <.10

Not 3 : Köşeli parantez içindeki değerler ölçüm aracının bu çalışmada kullanılan madde sayısını gös-termektedir.

Not 4 : İç tutarlılık katsayıları 301 kişinin verisi üzerinden hesaplanmıştır (detaylı bilgi için “İşlem” başlığına bakınız).

Not 5 : ÇLM= Çıkarsız liderlik motivasyonu, DKLM= Duyuşsal kimlik liderlik motivasyonu, Genel LM= Genel liderlik motivasyonu, SBY = Sosyal baskınlık yönelimi, SBY-B= Sosyal baskınlık yöne-limi baskınlık boyutu, SBY-E= Sosyal

baskınlık yönelimi eşitliğe karşıtlık boyutu, SKY= Sağ-kanat yetkeciliği, SNLM= Sosyal-normatif liderlik motivasyonu

Portre Değerler Anketi

Değerlerin ölçümü için 40 maddelik Portre Değerler Anketi (PDA; Schwartz ve ark., 2001: 520) kullanılmıştır. PDA, Demirutku ve Sümer (2010: 20) tarafından dilimize uyarlanmıştır. Mevcut çalışmada katılımcılar ölçek maddelerini 6’lı Likert skalası (1 = bana hiç benzemiyor ve 6 = bana çok

(13)

96

PDA’nın yapı geçerliğini sınamak için gerçekleştirilen analizler sonucunda (Bkz. Hinz, Brahler, Scmidt ve Albani, 2005: 188) ölçüm aracının sorunsuz şekilde çalıştığı görülmüş, özgenişletim-özaşkınlık veya yeniliğe açıklık-muhafazacılık de-ğerleri arasında beklenildiği gibi negatif yönlü ve güçlü ilişkiler tespit edilmiştir. Değer tipleri için hesaplanan iç tutarlılık katsayılarının .45-.78 arasında değiştiği görülmektedir. Taber (2017: 6) düşük iç tutarlılık katsayısının her zaman için kötü hazırlanmış ölçüm aracına işaret etmeyebileceğini belirtmiş ve eğitim alanındaki önemli dergilerde yayınlanmış bazı çalışmalarda 45 ve üstündeki iç tutarlılık katsayılarının kabul edilebilir olarak tanımlanabildiğini bildirmiştir. Ölçüm aracında değer tiplerini yansıtan az sayıda madde bulunmasının da iç tutarlılık katsayısını etkilediği göz önünde bulundurulmalıdır (Schwartz ve ark., 2001: 532). Değer boyutları, her madde için katılımcıların bireysel skorlarından o maddenin örneklem ortalamasının çıkartılmasıyla (ipsatization) ve bu skorlar üzerinden ortalamaların alınmasıyla hesaplanmıştır (Bkz. Schwartz, 2009: 5). Değer boyutları için hesaplanan ve Tablo 1’de paylaşılan iç tutarlılık katsayıları ise .66 ile .87 arasında değişmektedir.

Sağ-Kanat Yetkeciliği Ölçeği

Sağ-kanat yetkeciliğinin ölçümü için Altemeyer (1998: 86-87) tarafından geliş-tirilen SKY Ölçeği kullanılmıştır. Güldü (2010: 91) tarafından Türkçeye uyarlanan ölçeğin 20 (2 hazırlayıcı ve 18 asıl) madde olarak kullanılması önerilmektedir. Öl-çüm aracı tek boyuttan oluşmaktadır (Örn. “Eski moda

adetler ve değerler hala en iyi yaşama biçimini gösteriyor.”). Bu çalışmada

katılımcılar ölçeği -4 = kesinlikle katılmıyorum ve 4 = kesinlikle katılıyorum olacak şekilde 9’lu bir skalada doldurmuştur. Ölçüm aracının faktör yapısını incelemek için temel bileşenler analizi kul-lanılmış; analiz sonucunda maddelerin tek bir faktöre sorunsuzca yüklenebildiği görülmüştür. Mevcut çalışmada hesaplanan iç tutarlılık katsayısı Tablo 1’de payla-şılmıştır. Bu bulgu, ölçüm aracının yüksek iç tutarlılık katsayısına sahip olduğuna işaret etmektedir.

Sosyal Baskınlık Yönelimi-7 Ölçeği Kısa Formu

Sosyal baskınlık yöneliminin ölçümü için Ho ve meslektaşları (2015: 1015-1016) tarafından geliştirilen 8 maddelik SBY-7 Ölçeği Kısa Formu kullanılmıştır. Bu ölçek, yine aynı araştırmacılar tarafından geliştirilen 16 maddelik formdan türe-tilmiştir. Ölçüm aracı, SBY-B (Örn. “Bazı insan

grupları diğerlerinden, kuşkusuz, daha aşağıdadır.”) ve SBY-E (Örn. “Grupları birbirine eşit kılmaya çalışmak hiç de adil bir şey değildir.”) olmak

(14)

97

lehine (olumlu) ve aleyhine (olumsuz) ifadeler içeren iki des-tek boyutu daha bulunmaktadır. Destek boyutuyla karıştırıcı etkilerin dengelenmesi hedeflenmektedir. Ölçek bu çalışma için çeviri-geri çeviri (back translation) yöntemiyle Türkçeleştirilmiştir. Katılımcılar ölçeği 7’li Likert skala kullanarak (1= kesinlikle katılmıyorum ve 7= kesinlikle katılıyorum) değerlendirmiştir. Ölçüm aracı Türkçeye ilk kez mevcut çalışmada çevrildiğinden dolayı faktör yapısını incelemek için doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilmiştir (Bkz. Kabla-noğlu ve Kuşdil, 2018). Ho ve meslektaşları (2015: 1015) tarafından önerilen dört faktörlü model (SBY-B olumlu, SBY-B olumsuz, SBY-E olumlu ve SBY-E olum-suz) ilk olarak her faktör için bir regresyon katsayısı sabitlenerek sınanmıştır. Ancak modelin negatif hata varyansı nedeniyle sorunlu olduğu anlaşılmıştır. Bunun üzerine Ullman’ın (2013/2015: 715) önerisi doğrultusunda regresyon katsayıları yerine fak-tör varyansları sabitlenerek model tekrar sınanmıştır. Uyum indeksleri, dört faktörlü modelin veriye iyi uyum sağladığına işaret etmiştir (X2/sd = .85, p = .58, RMSEA = .00, CFI = 1.00, AIC = 60.54). Ancak Madde 4 ile SBY-B arasındaki (p = .23) ve Madde 8 ile SBY-E arasındaki (p = .96) regresyon ağırlıkları anlamlı değildir. Ho ve meslektaşları (2015: 1015) dört faktörlü modelin iki temel faktörden oluşan (SBY-B ve SBY-E) modele kıyasla verilerine daha iyi uyduğunu belirtse de ölçüm aracı yal-nızca temel iki faktör hesaplanarak (SBY-B ve SBY-E) kullanıldığı için mevcut ça-lışmada iki faktörlü model de incelenmiş ve modelin veriye uyumunun oldukça yük-sek olduğu görülmüştür (X2/df = 2.27, p < .01, RMSEA = .06, CFI = .96, AIC = 114.89). Bu modelde tüm maddeler için regresyon ağırlıkları anlamlıdır. Bu işlemle-rin ardından, katılımcıların olumsuz ifadeler içeren maddelere verdikleri yanıtlar ters çevrilerek tekrar kodlanmış ve olumlu ifadeler içeren maddelere verdikleri ya-nıtlarla toplanarak SBY-B ve SBY-E temel boyutları için ortalama skorlar hesap-lanmıştır. Ölçek ve alt boyutlarının bu çalışmada hesaplanan iç tutarlılık katsayıları Tablo 1’de sunulmuştur. Ho ve meslektaşları 6 farklı örneklemde (2015: 1020) ölçe-ğin iç tutarlılık katsayılarını tüm ölçek için .78 ve .90, SBY-B için .59 ve 80, SBY-E için .68 ve .86 arasında bulmuştur. Dolayısıyla mevcut çalışmada hesaplanan iç tutarlılık katsayılarının Ho ve meslektaşlarının (2015: 1020) bulgularına benzediği söylenebilir.

Bulgular

Ölçek ve alt boyutların ortalama ve standart sapmaları ile cinsiyet farklılıklarına dair bulgular Tablo 1’de paylaşılmıştır. Erkeklerin sosyal baskınlık yönelimi orta-lamalarının (Ort. = 2.84, SS. = 1.07) kadınların ortalamalarından (Ort. =

(15)

98

2.53, SS. = .90) anlamlı düzeyde yüksek olduğu görülmüştür, t(260) = 2.44, p < .05. Dolayısıyla değişmezlik hipotezi desteklenmiştir.

Değişkenler arasındaki korelasyonlara dair bulgular Tablo 2’de sunulmuştur. Bulgulara göre; duyuşsal kimlik LM ile Makyavelizm, narsisizm, psikopati, özgenişletim değerleri ve sağ-kanat yetkeciliği (marjinal düzeyde) pozitif yönlü ilişkili bulunmuştur. Duyuşsal kimlik LM ile özaşkınlık değerleri arasında negatif yönlü ilişki saptanmıştır. Duyuşsal kimlik LM ile SBY ve yeniliğe açıklık ilişkisiz bulunmuştur. Sonuç olarak Hipotez 1 ve 3 desteklenmiş;

Hipotez 2 ve 4 ise desteklenmemiştir.

Sosyal-normatif LM ile Makyavelizm, narsisizm, psikopati, özgenişletim değerleri ve SKY pozitif yönlü ilişkili bulunmuştur. Sosyal-normatif LM ile özaşkınlık arasında negatif yönde ilişki saptanmıştır. Sosyal-normatif LM ile SBY ve muhafazacılık değerleri ilişkisiz bulunmuştur. Böylece Hipotez 6, 7 ve 8 desteklenmiştir. Duyuşsal kimlik LM ile sosyal-normatif LM arasında pozitif yönlü ve güçlü bir ilişki olduğu ve sosyal-normatif LM’nin SKY ile ilişkili olduğu göz önüne alındığında, duyuşsal kimlik LM ile SKY arasında marjinal bir ilişkinin bulunması anlaşılabilir olmaktadır. Sosyal-normatif LM’nin etkisinin kontrol edildiği durumda duyuşsal kimlik LM ile SKY arasındaki ilişki anlamsızlaşmıştır (r = .04, p = .49). Dolayısıyla, Hipotez 5 de desteklenmiştir.

Çıkarsız LM ile özaşkınlık değerleri pozitif yönlü ilişkili bulunmuştur. Çıkarsız LM ile SKY ve narsisizm arasında anlamlı bir ilişki yoktur. Çıkarsız LM ile Makya-velizm, psikopati, özgenişletim değerleri ve SBY ise negatif yönlü ilişkilidir. Böylece Hipotez 9 ve 11 desteklenmiştir. Hipotez 10 ise, narsisizm haricinde, desteklen-miştir.

Son olarak, bulgular SBY-B’nin, SBY-E’yle kıyaslandığında, çalışmadaki özelliklerin önemli bir kısmıyla bağımsız şekilde ilişkili olduğunu ya da istatistiksel açıdan daha güçlü ilişkilere sahip olduğunu göstermektedir. Örneğin sosyal-normatif LM, narsisizm ve özgenişletim değerleri SBY-E ile ilişkisizken SBY-B ile pozitif yönlü ilişkilidir. Yeniliğe açıklık değerleri ise SBY-E ile ilişkisizken SBY-B ile ne-gatif yönlü ilişkilidir.

(16)

99 Tablo 2. Çalışmadaki değişkenler arasındaki kor elasyonlar (N = 262).

Not: 1) *** p < .001; ** p <.01; * p <.05; + p <.10, marjinal anlamlılık 2) ÇLM

= Çıkarsız liderlik motiv asyonu, DKLM = Duyuşsal kimlik liderlik motivasyonu, Genel LM = Genel liderlik motivasyon u, SBY = Sosyal baskınlık yönelim i, SBY -B= Sosyal baskınlık yönelimi baskınlık boyutu, SBY -E = Sosyal baskınlık yönelimi eşitl iğe

karşıtlık boyutu, SKY

= Sağ-kanat yetkeciliği, SNLM = Sosyal-normatif liderlik motivasyonu

Değişkenler 1 1a 1b 1c 2 2a 2b 2c 3 4 5 6 7 7a 7b 8 1) Genel LM -1a) DKLM .82*** -1b) SNLM .70*** .45*** -1c) ÇLM .49*** .01 .15* -2) Karanlık Üçlü .24*** .43*** .26*** -.30*** -2a) Makyavel -izm .07 .24*** .15* -.35*** .85*** -2b) Narsisizm .49*** .58*** .34*** -.03 .68*** .34*** -2c) Psikopati .07 .21** .14* -.28*** .81*** .58*** .32*** -3) Muhafazacılık -.18** -.32*** .00 .08 -.41*** -.25*** -.38*** -.36*** -4) Yeniliğe Açıklık -.06 -.02 -.06 -.06 .18** .08 .11+ .24*** -.64*** -5) Özgenişletim .34*** .58*** .20** -.28*** .57*** .42*** .49*** .42*** -.51*** -.10+ -6) Özaşkınlık -.12* -.33*** -.20** .37*** -.43*** -.36*** -.27*** -.36*** -.02 .00 -.61*** -7) SBY -.02 .08 .06 -.20** .29*** .28*** .13* .25*** .13* -.12+ .18** -.31*** -7a) SBY-B .04 .10 .14* -.17** .29*** .30*** .13* .24*** .12+ -.11+ .22*** -.36*** .85*** -7b) SBY-E -.06 .03 -.04 -.17** .20** .19** .09 .19** .11+ -.10 .09 -.17** .87*** .47*** -8) SKY .10 .11+ .16** -.07 -.03 .00 -.02 -.06 .54*** -.35** -.05 -.30*** .31*** .28*** .25***

(17)

-100

Tartışma

Bu çalışma Chan ve Drasgow (2001: 484) tarafından önerilmiş olan liderlik motivasyonları ile Karanlık Üçlü, özgenişletim değerleri, sosyal baskınlık yönelimi ve sağ-kanat yetkeciliği gibi liderlik literatüründe de yer edinen bireylerarası farklılık-ların birbirleriyle ilişkilerini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bulgular, üç ayrı liderlik motivasyonun da liderlik literatüründe yer edinmiş özelliklerle çoğun-lukla beklentilere uygun yönde ilişkiler sergilediğini ortaya koymaktadır.

Ayrı ayrı bakıldığında, duyuşsal kimlik LM ile Karanlık Üçlü ve alt boyutları ve özgenişletim değerleri arasında ilişki olduğu görülmektedir. Başka bir ifadeyle, öz-genişletim değerlerinin güç ve başarı isteğiyle (Schwartz, 1992: 5-15) ve Karanlık Üçlü’nün manipülatif ve saldırgan davranışlarla ilişkisi (Paulhus ve Williams, 2002: 557) göz önünde bulundurulursa, duyuşsal kimlik LM düzeyleri yüksek bireylerin güç ve başarı elde etmek amacıyla liderlik pozisyonuna ulaşmak istedikleri ve yine bu amaçla liderliği sürdürebilmek için manipülatif ve saldırgan davranışlar sergilemeye eğilimli oldukları söylenebilir. Başka bir ifadeyle, duyuşsal kimlik LM düzeyleri yüksek bireylerin karanlık liderler olma eğiliminde olduklarını söylemek müm-kündür.

Bu tutarlı tabloyu bozan bir bulgu ise duyuşsal kimlik LM ile yeniliğe açıklık değerleri arasında beklenen ilişkilere rastlanılmamasıdır. Öte yandan, duyuşsal kim-lik LM muhafazacılık değerleriyle negatif yönlü ilişkili bulunmuştur. Yeniliğe açık-lık değerleri ile muhafazacılık değerleri arasında negatif yönlü ve güçlü bir ilişki olduğundan hareketle, örneklemin muhafazacılık değerlerine de özel bir önem vermediği söylenebilir. Araştırma örnekleminin yeniliğe açıklık değerlerine yüksek düzeyde önem veren bir yaş grubundan oluşması (genç yetişkinler; Örn. Roccas, Sa-giv, Schwartz ve Knafo, 2002: 799) bu ilişkisizlik durumunun bir başka açıklaması olabilir. Daha detaylı bir incelemede mevcut çalışmanın yeniliğe açıklık değerleri için ham veri ortalamasının 5.00 olduğu görülmektedir (1 ile 6 arasında yanıtlanan ölçekte 5, teorik olarak, katılımcının aktarılan değeri kendi değerlerine benzer bul-duğunu göstermektedir). Dahası, eşleştirilmiş örneklemler t testi (paired-samples t test) sonuçlarına göre örneklemin yeniliğe açıklık değerleri ortalaması (Ort. = .25, SS. = .45), muhafazacılık değerleri (Ort. = -.24, SS = .48) ortalamasından anlamlı düzeyde yüksektir, t(260) = 9.36, p < .001). Bu bulgular mevcut çalışmanın örnek-leminin de genelde yeniliğe açıklık değerlerine önem verdiğine işaret etmektedir. Dolayısıyla, duyuşsal kimlik

(18)

101

LM ile yeniliğe açıklık değerleri arasındaki ilişkinin netleştirilmesi için başka yaş gruplarıyla yürütülecek çalışmalara gereksinim bulun-duğu söylenebilir. Duyuşsal kimlik LM konusunda beklentilerle uyuşmayan bir diğer bulgu ise bu motivasyon türüyle SBY arasında anlamlı bir ilişki bulunmamasıdır. Bunun nedeni olarak, mevcut çalışmada SBY-7 Ölçeği’nin kısa formunun kullanılmış olması akla gelmektedir. Kısa formların kolaylık ve zamandan tasarruf sağladıkları, fakat uzun formların ölçtüğü kavramsal yapıyı temsil etme gücünden nispeten mahrum oldukları tartışılmaktadır (Bkz. Smith, McCarthy ve Anderson, 2000: 102). Dolayısıyla, kısa formun bireysel üstünlük ve liderliği kapsayacak kimi maddeleri içermemesi SBY ve duyuşsal kimlik LM arasında bir ilişkiye rastlanmamasına yol açmış olabilir. İle-rideki araştırmalarda SBY ve duyuşsal kimlik LM arasındaki ilişkilerin SBY’yi öl-çen diğer araçlar kullanılarak incelenmesi (Örn. 16 maddelik SBY-7 Ölçeği) bir çözüm olarak önerilebilir.

Sosyal-normatif LM her ne kadar sosyal bağlam özelliklerine duyarlı bir liderlik motivasyonu olsa da (Chan ve ark., 2000: 228) olumsuz kişilik özelliklerinden tü-müyle bağımsız olmadığı anlaşılmaktadır. Bu motivasyon, Karanlık Üçlü’nün her bir özelliği ile düşük düzeyde de olsa pozitif yönde ilişkiler sergilemektedir. Bir diğer önemli bulgu ise sosyal-normatif LM ile SKY arasında pozitif yönlü bir ilişkinin bulunmasıdır. Bu bulgu, SKY düzeyi yüksek bireylerin liderliği bir sosyal ödev olarak görmeye ve kuralları ve sınırları iyi yapılandırılmış durumlarda lider olmaya meyilli olabileceklerine işaret etmektedir. Benzer bir tartışmayı Nicol (2009: 660) de yürütmüştür. Diğer iki motivasyonla kıyaslandığında, olumsuz kişilik özelliklerine en uzak olması beklenen çıkarsız LM ile Karanlık Üçlü ve iki alt boyutunun (Makyavelizm ve psikopati) negatif ilişki içerisinde olduğu görülmektedir. Öte yandan, beklenenin aksine, narsisizm ile çıkarsız LM arasında negatif yönlü bir ilişkiye rastlanmamıştır. İlk yetişkinlik döneminde bireylerin narsistik eğilimlerinin görece yüksek olduğu yönündeki bulgulardan hareketle (Örn. Roberts, Edmonds ve Grijalva, 2010: 100), üniversite çağındaki gençlerden oluşan bir örneklem ile yürütülen bu çalışmada söz konusu bulgu anlaşılır olmaktadır. Örneklemin narsisizm düzeyini incelemek için yapılan analizlerde narsisizm ortalamasının (Ort. = 3.08, SS. = .51) 1 ile 5 arasında ölçülen ölçeğin teorik orta noktasından kısmen yüksek olduğu görülmüş, yapılan eşleştirilmiş örneklemler t testi analizlerinde ise örneklemin narsisizm ortalaması-nın diğer Karanlık Üçlü bileşenlerinden olan Makyavelizm ortalamasından (Ort. = 2.75, SS. = .76) ve psikopati ortalamasından (Ort. = 2.09, SS. = .62) anlamlı

(19)

102

düzeyde yüksek olduğu (sırasıyla t(261) = 6.97, p < .001 ve t(261) = 23.94, p < .001) tespit edilmiştir. Dolayısıyla söz konusu çalışma örnekleminin narsistik eğilimlerinin de literatürde aktarılan bulgularla paralel biçimde yüksek olduğu söylenebilir. Ayrıca, her ne kadar Türkiye’den bir bulgu yoksa da, özellikle Batılı toplumlarda narsistik bireylerin atılganlık gibi özellikleri sayesinde, Makyavelist ve psikopatlara kıyasla, daha olumlu ve istenilir olarak algılanabileceğine dair kanıtlar bulunmaktadır (Rauthmann ve Kolar, 2013: 584). Rosenthal ve Pittinsky (2006: 622) ise toplumlarında takdirle karşılanan işler yaptıkları kabul edilen liderlerde de narsistik özelliklerin görülebildiğini belirtmiştir. Bu tartışmalar ışığında narsisizm ile çıkarsız LM arasında negatif ilişki bulunamaması daha anlaşılabilir olmaktadır.

Bunlara ek olarak, çıkarsız LM’nin özaşkınlık değerleriyle pozitif, özgenişletim değerleriyle ise negatif yönlü ilişkiler sergilemesi, bu liderlik motivasyonuna sahip bireylerin baskınlık istenci içerisinde olmayan, eşitlikçi kimseler olmaya eğilimli olduklarını göstermektedir. Ayrıca, çıkarsız LM’nin SBY ve temel alt boyutlarıyla negatif ilişkiler sergilemesi bu tabloyu destekler niteliktedir. Öte yandan, bu liderlik motivasyonun SKY ile ilişkisiz olması, SKY düzeyi yüksek bireylerin çıkar gözeterek lider olma motivasyonuyla davranabileceklerine işaret etmektedir.

Mevcut çalışmada, SBY-7 Ölçeği için Ho ve meslektaşlarının (2015: 1016) çalışmasında olduğu gibi hem dört faktörlü hem de iki temel faktörlü modeller sınanmış, ölçek geliştirme çalışmasıyla paralel şekilde dört faktörlü model için uyum indekslerinin daha iyi olduğu fakat iki temel faktör modelinde maddelerin temsil ettikleri faktörlere daha iyi yüklendikleri tespit edilmiştir. Bunun nedeni, dört faktörlü modelde az sayıdaki maddenin her birinin iki faktörle ilişkilendirilmesi olabilir (Örn. SBY-B ve olumlu ifade gibi). Çalışmanın dolaylı katkılarından biri de bu ölçeği kullanmanın önemli avantajları bulunduğunun gösterilmesidir. Öncelikle, yeni ölçüm aracı vasıtasıyla, kaba kuvvete dayalı ayrımcılığa destek (SBY-B) ve sistemi meşrulaştırıcı inançların benimsenmesiyle yoluyla ayrımcılığa destek (SBY-E) arasında bir ayrım yapılabilmektedir. SBY-B’nin, SBY-E’ye kıyasla, rekabet algısıyla daha ilişkili olduğu belirtilmektedir (Ho ve ark., 2015: 1021-1022). Mevcut çalışma-nın bulguları da SBY’nin iki temel faktörlü bir yapı üzerinden incelenmesinin yara-rına işaret etmektedir. Örneğin, B ve E diğer kişilik özellikleriyle farklı şekilde ilişkilidir. SBY-B’nin Karanlık Üçlü, özgenişletim ve sosyal-normatif LM ile pozitif yönlü ilişkileri bu alt boyutun bireysel baskınlık isteğiyle yakından ilişkili olduğuna işaret etmektedir. Dolayısıyla bu yeni SBY ölçüm aracının iki temel fak-törlü yapısı desteklenmiş, SBY-B’nin rekabet algısı ve kişilerarası baskınlık

(20)

103

arzusu ile daha ilişkili olduğu görülmüştür. Bilindiği kadarıyla, SBY-7 Ölçeği kullanılarak LM, Karanlık Üçlü, değerler, SBY ve SKY arasındaki ilişkiler ilk kez bu çalışmada incelenmiştir. Bulguların liderlik literatürü açısından katkıları olacağı düşünülmektedir.

Kısıtlılıklar

Kolay ulaşılabilir oldukları için mevcut çalışmanın örneklemi genç yetişkinlik dönemindeki öğrencilerden oluşsa da bu durum bir kısıtlılık olarak tanımlanabilir. Yukarıda da tartışıldığı gibi, genç yetişkinlerin yeniliğe açıklık değerlerinin (Roccas ve ark., 2002: 799) ve narsistik eğilimlerinin (Roberts ve ark., 2010: 100) görece yüksek olması, belirli çalışma hipotezlerinin desteklenmemesine yol açmış olabilir. İlerideki çalışmalarda bu ilişkilerin farklı yaş grupları üzerinden test edilmesi önerilmektedir.

Sonuç

Sonuç olarak, Chan ve Drasgow’un (2001: 482) kişilik özelliklerinin ve de-ğerlerin liderlik motivasyonlarıyla bağlantılı olduğu iddiası, mevcut çalışmada farklı kişilik özellikleri ve Schwartz’ın (1992: 60) kişisel değerleri kullanılarak desteklenmiştir. Bu bulgunun liderliğe yönelik kişilik yaklaşımlarına da bir destek sunduğu söylenebilir. Chan ve Drasgow’un (2001: 482) çıkar gözeterek (duyuşsal kimlik ve sosyal normatif LM) ya da gözetmeksizin (çıkarsız LM) liderlik etme motivasyonuna yönelik ayrımı da mevcut çalışma bulgularıyla desteklenmiş ve hatta geliştiril-miştir. Mevcut çalışmada güç ve başarı değerlerinin (özgenişletim değerleri) ve bu değerlerle ilişkili olan Karanlık Üçlü’nün ve SBY’nin çıkarsız LM ile negatif yönlü, duyuşsal kimlik LM veya sosyal-normatif LM ile pozitif yönlü ilişkili olduğu gö-rülmüştür. Bu bulgu, liderliğe bireysel çıkarlar temelinde yaklaşan kişilerin bireysel çıkarlarını korumak hedefiyle manipülatif söylem ve davranışlarda bulunma eğili-minde olabileceklerine işaret etmektedir. Böylesi liderlerin dış gruplara yönelik ön-yargı ve ayrımcılığı kasten kışkırtmaya kadar çeşitlenen olumsuz davranışlar sergi-leyebilmeleri (Thomsen ve ark., 2008: 1461), konunun toplumsal açıdan ne denli önemli olduğunun bir başka göstergesidir.

DİPNOT

1 Bu makale, Prof. Dr. M. Ersin Kuşdil’in danışmanlığında Anıl Kablanoğlutarafından ta-mamlanan “Liderlik Etme İsteğinde Sosyal Kimliğe Karşı Bireysel Kimlik: Liderlik Motivasyon-larını Yordamada Karanlık Üçlü, Özgenişletim Değerleri ve Sosyal Baskınlık Yönelimi’nin Grup Prototipiyle Kıyaslanması” isimli yüksek lisans tezinin “ön çalışma” bulgularını içermektedir.

(21)

104

KAYNAKÇA

Altemeyer, B. (1998). The other “authoritarian personality”. M. Zanna (Ed.).

Advances in experimental social psychology içinde (Cilt: 40, ss. 47-92).

New York, NY: Academic Press.

Amit, K., Lisak, A., Popper, M. ve Gal, R. (2008). Motivation to lead: research on the motives for undertaking leadership roles in Israel Defence Forces (IDF). Military Psychology, 19(3), 137-160.

Babiak, P., Neumann, C. S. ve Hare, R. D. (2010). Corporate psychopathy: Talking the walk. Behavioral Science and the Law, 28, 174-193.

Carnahan, T. ve McFarland, S. (2007). Revisiting the Stanford prison experiment: Could participant self-selection have led to the cruelty?

Personality and Social Psychology Bulletin, 33(5), 603-614.

Chan, K. ve Drasgow, F. (2001). Toward a theory of individual differences and leadership: understanding the Motivation to Lead. Journal of Applied

Psychology, 86(3), 481-498.

Chan, K., Rounds, J. ve Drasgow, F. (2000). The relation between vocational interests and the motivation to lead. Journal of Vocational Behavior, 57, 226-245.

Chen, L. (2016). Linking leader personality traits to motivation to lead: A self-concept approach. Social Behavior and Personality, 44(11), 1913-1926. Christie, R. ve Geis, F. L. (1970). Studies in Machiavellianism. New York,

NY: Academic Press.

Cho, Y., Harrist, S., Steele, M. ve Murn, L. T. (2015). College student motivation to lead in relation to basic psychological need satisfaction and leadership self-efficacy. Journal of Collage Student Development, 56(1), 32-44.

Cozzolino, P. J. ve Snyder, M. (2008). Good times, bad times: How personal disadvantage moderates the relationship between social dominance and efforts to win. Personality and Social Psychology Bulletin, 34(10), 1420-1433.

Demirutku, K. ve Sümer, N. (2010). Temel değerlerin ölçümü: Portre Değerler Anketinin Türkçe uyarlaması. Türk Psikoloji Yazıları, 13(25), 17-25.

(22)

105

Duckitt, J., Wagner, C., du Plessis, I. ve Birum, I. (2002). The psychological bases of ideology and prejudice: Testing a dual process model. Journal of

Personality and Social Psychology, 83(1), 75-93.

Güldü, Ö. (2011). Sağ-Kanat Yetkeciliği Ölçeği: Uyarlama çalışması. Ankyra:

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2(2), 27-51.

Haslam, S. A. ve Reicher, S. (2007). Beyond the banality of evil: Three dynamics of an interactionist social psychology of tyranny. Personality and

Social Psychology Bulletin, 33(5), 615-622.

Hinz, A., Brahler, E., Schmidt, P. ve Albani, C. (2005). Investigating the circumplex stracture of the Portrait Values Questionnaire (PVQ).

Journal of Individual Differences, 26(4), 185-193.

Ho, A. K., Sidanius, J. Kteily, N., Sheehy-Skeffington, J., Pratto, F., Henkel, K. E., Foels, R. ve Stewart, A. L. (2015). The nature of social dominance orientation: Theorizing and measuring preferences for intergroup inequality using the new SDO7 scale. Journal of Personality and Social Psychology, 109(6), 1003-1028.

Hodson, G., Hogg, S. M. ve MacInnis, C. C. (2009). The role of “dark personalities” (narcissism, Machiavellianism, psychopathy), Big Five personality factors, and ideology in explaining prejudice. Journal of

Research in Personality, 43, 686-690.

Hogg, M. A. ve Vaughan, G. M. (2017). Sosyal psikoloji (İ. Yıldız ve A. Gelmez, Çev.). Ankara: Ütopya. (Orijinal çalışma basım tarihi: 2014). Illies, J. J. ve Reiter-Palmon, R. (2007). Responding destructively in leadership

situations: The role of personal values and problem constructions. Journal

of Business Ethics, 82, 251-272.

Jonason, P. K., Koehn, M. A., Okan, C. ve O’Connor, P. J. (2018). The role of personality in individual differences in yearly earnings. Personality and

Individual Differences, 121, 170-172.

Jonason, P. K. ve Webster, G. D. (2012). A protean approach to social influence: Dark Triad personalities and social influence tactics. Personality

(23)

106

Jones, D. N. ve Paulhus, D. L. (2014). Introducing the Short Dark Triad (SD3): A brief measure of dark personality traits. Assessment, 21(1), 28-41. Jost, J. T., Glaser, J., Kruglanski, A. W. ve Sulloway, F. J. (2003). Political

conservatism as motivated social cognition. Psychological Bulletin,

129(3), 339-375.

Jost, J. T. ve Thompson, E. P. (2000). Group-based dominance and opposition to equality as independent predictors of self-esteem, ethnocentrism, and social policy attitudes among african americans and european americans.

Journal of Experimental Social Psychology, 36(3), 209–232.

Kablanoğlu, A. ve Kuşdil, M. E. (2018). Liderlik etme motivasyonunu

belirleyen bireysel özellikler: Karanlık Üçlü, değerler, sosyal baskınlık yönelimi ve sağ-kanat yetkeciliği. 20. Ulusal Psikoloji Kongresi’nde

sunulan poster bildiri, Ankara, Türkiye.

Kajonius, P. J., Persson, B. N. ve Jonason, P. K. (2015). Hedonism, achievement, and power: Universal values that characterize the Dark Triad. Personality

and Individual Differences, 77, 173-178.

Kark, R. ve van Dijk, D. (2007). Motivation to lead, motivation to follow: the role of the self-regulatory focus in leadership process. Academy of

Management Review, 32(2), 500-528.

Kasemaa, A. (2016). The adaptation of the Motivation to Lead Instrument to the Estonian military context. Journal of Management and Business

Administration. Central Europe. 24(1), 64-88.

Krishnakumar, S., Houghton, J. D., Neck, C. P. ve Ellison, C. N. (2015). The “good” and the “bad” of spiritual leadership. Journal of Management,

Spirituality and Religion, 12(1), 17–37.

Kuşdil, M. E. ve Çağlar Akoğlu, S. (2014). Relationships among social dominance orientation, social axoms, and values. Social Behavior and

Personality, 42(8), 1395-1408.

Lee, K., Ashton, M. C., Wiltshire, J., Bourdage, J. S., Visser, B. A., Gallucci, A. (2012). Sex, power, and money: prediction from the dark triad and honesty-humility. European Journal of Personality, 27(2), 169-184.

(24)

107

Mann, R. D. (1959). A review of the relationships between personality and performance in small groups. Psychological Bulletin, 54(4), 241-270. Nicol, A. A. M. (2009). Social dominance orientation, right-wing

authoritarianism, and their relation with leadership styles. Personality and

Individual Differences, 47, 657-661.

Özsoy, E., Rauthmann, J. F., Jonason, P. K. ve Ardıç, K. (2017). Reliability and validity of the Turkish versions of Dark Triad Dirty Dozen (DTDD-T), Short Dark Triad (SDT), and Single Item Narcissism Scale (SINS-T).

Personality and Individual Differences, 117, 11-14.

Paulhus, D. L. ve Williams, K. M. (2002). The Dark Triad of personality: narcissism, Machiavellianism, and psychopathy. Journal of Research in

Personality, 36, 556-563.

Pratto, F., Sidanius, J., Levin, S. (2006). Social dominance theory and the Dynamics of intergroup relations: Taking stock and looking forward.

European Review of Social Psychology, 17, 271-320

Pratto, F., Sidanius, J., Stallworth ve Malle, B. F. (1994). Social dominance orientation: A personality variable predicting social and political attitudes.

Journal of Personality and Social Psychology, 67(4), 741-763.

Rauthmann, J. F. ve Kolar, G. P. (2013). The perceived attractiveness and traits of the Dark Triad: Narcissists are perceived as hot, Machiavellians and psychopaths not. Personality and Individual Differences, 54(5), 582-586.

Roberts, B. W., Edmonds, G. ve Grijalva, E. (2010). It is developmental me, not generation me: Developmental changes are more important than generational changes in narcissism - Commentary on Trzesniewski & Donnellan (2010). Perspectives on Psychological Science, 5(1), 97-102. Roccas, S., Sagiv, L., Schwartz, S. H. ve Knafo, A. (2002). The Big Five

personality factors and personal values. Personality and Social Psychology

Bulletin, 28(6), 789-801.

Rogoza, R. ve Cieciuch, J. (2017). Structural Investigation of the Short Dark Triad Questionnaire in Polish Population. Current Psychology, 1-8. Erken çevrim içi yayın. https://doi.org/10.1007/s12144-017-9653-1

(25)

108

Rosenthal, S. A. ve Pittinsky, T. L. (2006). Narcissistic leadership. The

Leadership Quarterly, 17, 617-633.

Sarid, A. (2016). Integrating leadership constructs into the Schwartz Value Scale: Methodological implications for research. Journal of Leadership

Studies, 10(1), 8-17.

Schwartz, S. H. (1992). Universals in the content and structure of values: Theoretical advances and empirical tests in 20 countries. Advances in

Experimental Social Psychology, 25, 1-65.

Schwartz, S. H. (2009). Draft users manual: Proper use of Schwartz Value

Survey (Versiyon 14). R. F. Littrell tarafından hazırlanmıştır. Auckland,

Yeni Zelanda: Centre for Cross Cultural Comparisons. http://www. crossculturalcentre.homestead.com adresinden alınmıştır.

Schwartz, S. H. (2012). An overview of the Schwartz Theory of basic values.

Online Readings in Psychology and Culture, 2(1). 1-20.

Schwartz, S. H., Melech, G., Lehmann, A., Burgess, S. Harris, M. ve Owens, V. (2001). Extending the cross-cultural validity of the Theory of Basic Human Values with a different method of measurement.

Journal of Cross-Cultural Psychology, 32(5), 519-542.

Smith, G. T., McCarthy, D. M. ve Anderson, K. G. (2000). On the sins of short-form development. Psychological Assessment, 12(1), 102-111. Son Hing, L. S, Bobocel, D. R., Zanna, M. P. ve McBride, M. V. (2007).

Authoritarian dynamics and unethical decision making: High social dominance orientation leaders and high right-wing authoritarianism followers. Journal of Personality and Social Psychology, 92(1), 67-81. Sosik, J. J. (2005). The role of personal values in the charismatic leadership of

corporate managers: A model and preliminary field study. The Leadership

Quarterly, 16, 221-244.

Spurk, D., Keller, A. C. ve Hirschi, A. (2016). Do bad guys get ahead or fall behind? Relationships of the Dark Triad of personality with objective and subjective career success. Social Psychological and Personality Science,

(26)

109

Stiehl, S. K., Felfe, J., Elprana, G. ve Gatzka, M. B. (2015). The role of motivation to lead for leadership training effectiveness. International

Journal of Training and Development, 19(2), 81-97.

Taber, K. S. (2017). The use of Cronbach’s alpha when developing and reporting research instruments in science education. Research in Science

Education, 1-24. Erken çevrim içi yayın.

https://doi.org/10.1007/s11165-016-9602-2

Thomsen, L., Green, E. G. T. ve Sidanius, J. (2008). We will hunt them down: .How social dominance orientation and right-wing authoritarianism fuel ethnic persecution of immigrants in fundamentally different ways. Journal

of Experimental Social Psychology, 44, 1455-1464.

Turhan, F. (2014). Liderliğe alternatif bir yaklaşım olarak liderlik etme

motivasyonuları ve farklı sosyal gruplardaki rolü (Yüksek lisans tezi).

Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden alınmıştır (Tez No: 363752). Bursa Uludağ Üniversitesi, Bursa.

Turhan, F., Çavuşoğlu, M. ve Kuşdil, M. E. (2014, Nisan). Liderlik

motivasyonları ve farklı sosyal gruplarda yer alma isteği ile ilişkisi. 18.

Ulusal Psikoloji Kongresi’nde sunulan sözel bildiri, Bursa, Türkiye. Ullman, J. B. (2015). Yapısal eşitlik modellemesi (G. Şekercioğlu, Çev.). (B.

G. Tabachnick ve L. S. Fidell, Ed.), Çok değişkenli istatistiklerin kullanımı (M. Baloğlu, Çev. Ed.) içinde (681-785). Ankara: Nobel Akademik Yayıncılık. (Orijinal çalışma basım tarihi 2013).

Womick, J., Rothmund, T., Azevedo, F., King, L. A. ve Jost, J. T. (2018). Group-based dominance and authoritarian aggression predict support for Donald Trump in the 2016 U.S. presidential election [Ek materyal]. Social

Psychology and Personality Science. Erken çevrim içi yayın. https://doi.

org/10.1177/1948550618778290

Zaccaro, S. J. (2007). Trait-based perspectives of leadership. American

Referanslar

Benzer Belgeler

• Meslek değerleri, bir mesleği birey için değerli kılan özelliklerin, bir başka ifade ile bir.. meslekten beklenen doyum türlerinin sıralaması

Aydoğan ve Serbest (2016), yapmış oldukları çalışmada, “karanlık üçlü” olarak ifade edilen ve kişiliğin karanlık yönüne ait olduğu belirtilen kişilik

In a study investigating the sub-dimensions of emotional development, Machiavellianism and psychopathy were found to be negatively associated with global empathy (Ali and

Italya’daki Gran Sasso Ulusal Labo- ratuvarı’nda Karanlık Madde Dene- yi’nde (DAMA) görevli fizikçiler, 25 Şu- bat’ta uluslararası bir toplantıda yaptık- ları

Coğrafi ve Fiziki Faktörler — İklim — Tabiat — Fiziki şartlar Dolaylı etkileri mevcuttur. Soğuk iklim şartlarında yaşayan insanların

Öz Bu çalışmanın amacı çalışanların karanlık kişilik özelliklerinin (narsisizm, Makyavelizm ve psikopati) tükenmişliğe etkisinde genel

Paulhus ve Williams (2002) subkli- nik narsisizm, Makyevelizm ve psikopati yapılarını sorumsuzluk ve uyumsuzluk boyutla- rında benzer özellikler gösteren ve kişiliğin

Çalışmanın bulguları, yardım davranışlarının, benlik saygısı, durumsal zararına sevinme ve sempati, Makyavelizm, psikopati, empati ve bakış açısı alma