• Sonuç bulunamadı

EVLİLİKTE FEDAKÂRLIK DOYUMUNUN İLİŞKİSEL ÖZGÜNLÜK VE EVLİLİK DOYUMU BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "EVLİLİKTE FEDAKÂRLIK DOYUMUNUN İLİŞKİSEL ÖZGÜNLÜK VE EVLİLİK DOYUMU BAĞLAMINDA DEĞERLENDİRİLMESİ"

Copied!
15
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

AYDOĞAN, D. ve ÖZBAY, Y. (2018). Evlilikte Fedakârlık Doyumunun ĠliĢkisel Özgünlük ve Evlilik Doyumu Bağlamında Değerlendirilmesi. Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 7(2), 1276-1290.

Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi Sayı: 7/2 2018 s. 1276-1290, TÜRKĠYE

EVLĠLĠKTE FEDAKÂRLIK DOYUMUNUN ĠLĠġKĠSEL ÖZGÜNLÜK ve EVLĠLĠK DOYUMU BAĞLAMINDA DEĞERLENDĠRĠLMESĠ

Didem AYDOĞAN YaĢar ÖZBAY  Geliş Tarihi: Aralık, 2017 Kabul Tarihi: Nisan, 2018

Öz

Bu çalıĢmanın amacı evlilik iliĢkisinde fedakârlık doyumunun, iliĢkisel özgünlük ve evlilik doyumu bağlamında değerlendirilmesidir. AraĢtırmaya 216 (%68.6) kadın ve 99 (%31.4) erkek olmak üzere toplam 315 evli birey katılmıĢtır. Veri toplama aracı olarak Fedakârlık Doyum Ölçeği, Evlilik YaĢam Ölçeği, Özgünlük Ölçeği’nin ĠliĢkisel Özgünlük alt ölçeği ve KiĢisel Bilgi Formu kullanılmıĢtır. Verilerin analizinde betimleyici analiz tekniği kullanılmıĢ olup, fedakarlık doyumu, iliĢkisel özgünlük ve evlilik doyumu arasındaki iliĢkiler ise yapısal eĢitlik modeli (YEM) ile test edilmiĢtir. Veri analizi için SPSS 21 ve Lisrel 8.51 istatistik paket programlarından yararlanılmıĢtır. AraĢtırmada fedakârlık doyumu ile iliĢkisel özgünlük ve evlilik doyumu arasında pozitif yönde anlamlı iliĢkiler bulunmuĢtur. Bununla birlikte, iliĢkisel özgünlüğün fedakârlık doyumunu pozitif ve anlamlı bir Ģekilde ve fedakarlık doyumunun ise evlilik doyumunu yüksek düzeyde pozitif ve anlamlı bir Ģekilde açıkladığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Elde edilen bu sonuçlar evlilik iliĢkisi ve kültürel özellikler bağlamında ilgili literatür kapsamında ele alınmıĢ ve araĢtırmacılara önerilerde sunulmuĢtur.

Anahtar Sözcükler: Fedakârlık doyumu, iliĢkisel özgünlük, evlilik doyumu.

EXAMINATION OF SATISFACTION WITH SACRIFICE IN MARRIAGE IN THE CONTEXT OF RELATIONAL AUTHENTICITY AND MARITAL SATISFACTION

Abstract

The purpose of this study is to investigate the relationship between sacrifice with satisfaction and relational authenticity and marital satisfaction in married individuals. The participants of the study were 216 (% 68.6) female and 99 (%31.4) male. Satisfaction with Sacrifice Scale, Relational Authenticity (Authenticity Sub-Scale), Marital Satisfaction Scale and Personel Information Form were used to collect data for this study. For the data analyzing, descriptive statistic and structural equaliton modeling (SEM) with path analysis were conducted with SPSS 21 and Lisrel 8.51. It is revealed that ther are significant positive relationship between satisfaction

AraĢtırmada veri toplama sürecinde, araĢtırmacılara yardımcı olan Hasan Kalyoncu Üniversitesi, Psikolojik DanıĢma ve Rehberlik Anabilimdalı’nda AraĢtırma Görevlisi Mehmet GöktaĢ’a teĢekkür ederiz.



Dr. Öğr. Üyesi; Adnan Menderes Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Psikolojik DanıĢma ve Rehberlik ABD, didemaydogan42@gmail.com.



(2)

1277 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY with sacrifice, relational authenticity and marital satisfaction. According to

SEM results, perceived satisfaction with sacrifice is predicted by relational authenticity and also marital satisfaction is predicted by satisfaction with sacrifice. These findings were discussed under the light of marital relationship and cultural characteristics in context. Implications and suggestions were also discussed for future research.

Keywords: Satisfaction with sacrifice, relational authenticity, marrital satisfaction.

GiriĢ

En uyumlu evlilik iliĢkisinde bile zaman zaman çatıĢma yaĢanabilir ya da eĢlerin ilgileri ve tercihleri birbiri ile uyumlu olmayabilir. Buna dayalı olarak eĢlerin kendi rol ya da görevleri dıĢında yaptığı ya da yapmak zorunda olduğu fedakârlığın evlilik dinamiğine olan yansımaları iliĢki sağlığı açısından önemlidir. Fedakarlık bir partnerin ya da iliĢkinin iyi oluĢunu sağlamak için kiĢinin kendi ilgilerinden vazgeçmesi olarak tanımlanmaktadır (Van Lange ve ark., 1997). Bireyin kendi evlilik iliĢkisinde gereksinimlerini karĢılama derecesi olarak değerlendirilen evlilik doyumunda (Tezer, 1996) gerçek bir evlilik birliği için fedakârlığın önemli ve anahtar rol oynadığı söylenebilir.

Yakın ĠliĢkilerde Fedakârlık

AraĢtırmacılar fedakârlık yapısını anlamaya çalıĢırken, fedakârlığın evlilikte aktif (olumlu) ve pasif (olumsuz) türlerini tanımlamıĢlardır (Van Lange vd., 1997). Aktif fedakârlık, kiĢinin kendisi ile ilgili özellikle yapmak istediği bir Ģey olmadığında, partneriyle ilgili bir Ģeyler yapmasını içerir. Bu fedakârlık türünde, bireyin bu davranıĢı sergilemede istekliliği ve yapılan fedakârlık davranıĢından doyumu söz konusudur. Böylelikle iliĢkide bulunan partnerlerin yaptığı fedakârlık davranıĢları hem kendilerine hem de evlilik iliĢkilerine bir kazanç sağlayabilecektir. Pozitif bir bakıĢ açısından bu tür fedakârlık, daha iyi bir iliĢki içinde olmayı ve daha fazla doyumu sağlamaktadır (Impet, Gable ve Peplau, 2005; Totenhagen, Curran, Serido ve Butler, 2013). AraĢtırma sonuçları yüksek düzeyde fedakârlık yapmaya karĢı istekli olan bireylerin iliĢkiye daha fazla bağlılık gösterdiklerini ve daha fazla doyum sağladıklarını, partnerleriyle ilgili daha fazla aktiviteyle meĢgul olduklarını göstermektedir (Van Lange vd., 1997; Wieselquist, Rusbult, Foster ve Agnew, 1999). Bu bağlamda aktif fedakârlık davranıĢının, evlilik iliĢkisinde doyum sağlamada ve evlilik mutluluğunu arttırmada önemli bir strateji olduğu söylenebilir.

Pasif fedakârlık ise kiĢinin partneri ya da evlilik iliĢkisi için, yapmak istediği bir durumdan vazgeçmesini içerir. Burada yapılan fedakârlıkta hem istenilen bir davranıĢtan vazgeçme, hem de istenilmeyen bir davranıĢla meĢgul olma durumu söz konusudur (Van Lange vd., 1997). Bu tür fedakârlığın aĢırı derecede duygusallık, iliĢki doyumsuzluğu ve depresyona

(3)

1278 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY neden olabileceğini ortaya koyan çalıĢmalar mevcuttur (Jordan, 1991; Whitton, Stanley ve Markman, 2007). Impett vd. (2012) yaptıkları araĢtırmada bireylerin yapılan fedakârlıkta kendi duygularını gizledikleri zaman, bu fedakârlığın partnerinin iyi oluĢunu geliĢtirmediğini hatta bu durumun daha az doyum sağlamaya ve negatif duygular yaĢanmasına neden olduğu sonucu elde edilmiĢtir.

Fedakârlık davranıĢının sergilenmesinde bu davranıĢın altında yatan motivasyon kaynağını bilmek özellikle de iliĢki dinamiğini anlama açısından gereklidir. Yakın iliĢkilerde sergilenen fedakârlık davranıĢının yaklaĢma ve kaçınma olmak üzere iki güdü tarafından gerçekleĢtirildiği ileri sürülmektedir (Gable ve Reis, 2001; Impett vd., 2005). YaklaĢma motivasyonuyla yapılan fedakârlıkta kiĢinin mutluluk ya da daha fazla yakınlığı içeren pozitif sonuçlar elde etmesi söz konusudur. Burada partneri mutlu etme ya da bir iliĢkide daha fazla yakınlığı sağlama vardır. Kaçınma motivasyonuyla yapılan fedakârlık davranıĢı ise iliĢkideki çatıĢmadan kaçınma, partnerinden onaylanmama ya da diğerinin ilgisini kaybetme gibi olumsuz sonuçlardan kurtulmayı içerir. Impett vd, (2005) yaptıkları araĢtırmada bireylerin yaklaĢma güdüsüyle fedakârlıkta bulundukları zaman, kendi ilgi ve isteklerinden vazgeçmeleri iliĢki için yararlı olabileceği sonucuna ulaĢmıĢlardır. ÇalıĢmaların pek çoğunda yaklaĢma amacıyla sergilenen fedakârlığın pozitif duygularla iliĢkili olduğu ve iliĢki doyumunu güçlendirdiği bulunmuĢtur. Kaçınma amacıyla sergilenen fedakârlık davranıĢı ise tipik olarak olumsuz duygularla ilgilidir ve çatıĢmayı arttırmaktadır (Impett vd., 2005; Neff ve Harter, 2002). Yapılan bu açıklamalar dikkate alındığında evlilik iliĢkisinde, partnerlerden birinin fedakârlık davranıĢının aktif ya da olumlu bir boyutta olmasının, evlilik iliĢkisinde mutluluk ve doyumu arttırıcı özelliklerden biri olduğu görülmektedir.

ĠliĢkisel Özgünlük ve Fedakârlık Doyumu

Fedakârlık, iliĢkide olumsuz bir Ģeyden kaçınmak amacıyla yapıldığında kiĢinin özgün olmayacak bir Ģekilde davranmasını içerir (Impett, Le, Asyabi-Eshghi, Day, ve Kogan, 2013). Özellikle evlilikte eĢlerin sergilediği fedakârlık davranıĢına karĢı kendilerini iliĢkide olduğu gibi yansıtmaları iliĢkinin sağlıklı Ģekilde devam etmesinde önemli bir belirleyici olabilmektedir. Bireyler kendilerini kendi içsel dinamikleri ile değerlendirdiklerinde, kendi istek ve ihtiyaçlarını ön planda tuttuklarında, kendilerini içlerinden geldiği gibi ifade ettiklerinde ve davrandıklarında özgün olabilmektedirler (Jack ve Dill, 1992). Kernis ve Goldman (2006) özgünlüğü açıklamada önerdikleri çok bileĢenli yapıda, iliĢkisel özgünlüğü bireyin yakın iliĢkilerinde içten, samimi ve açık olabilmeyi baĢarması olarak ele almaktadırlar. ĠliĢkisel özgünlüğe sahip olan bireylerin, diğer insanlarla iliĢkilerinde sahte değil özgün olabilme özelliklerine sahiptirler (Wood, Linley, Maltby, Baliousis & Joseph, 2008). Lopez ve Rice (2006) iliĢkisel özgünlüğü, yakın iliĢki

(4)

1279 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY kurulan bireylere kiĢinin gerçek benliğini (olumlu ve olumsuz yönlerini) olduğu gibi ifade etmesi olarak kavramsallaĢtırmıĢlardır. Bireylerin gerçek benliklerini ortaya koymamaları ve olası risklerden kaçınmak adına kendi ve eĢinde hoĢa gitmeyecek özelliklerin göz ardı edilmesine yönelik istekliliği özgün olmama olarak tanımlanmaktadır (Lopez ve Rice, 2006).

KiĢinin eĢine olan güveni arttıkça ve duygusal olarak daha fazla kendini açtıkça iliĢkisel uyumu ve özgünlüğü artar (Kernis ve Goldman, 2006). Brunell vd., (2010) eĢlerine karĢı açık olan ve paylaĢımcı olan bireylerin iliĢkide daha fazla doyum yaĢadıkları sonucuna ulaĢmıĢlardır. Bununla birlikte kiĢiler baskı altında bir davranıĢı yapmayla meĢgul olduğunda ise düĢük düzeyde özgünlük yaĢamaktadırlar (Lopez ve Rice, 2006). Özellikle de romantik iliĢkilerde bireyler, iliĢkide olumsuz sonuçlardan kaçınmak için kendi ilgi ve isteklerinden fedakârlık yaptıklarında, onlar kendi ihtiyaçlarını kötüye kullanılmıĢ gibi hissetmektedirler (Neff ve Harter, 2002).

YetiĢkin iliĢkilerinde özgünlüğü anlamak için özerklikten iliĢkisel bağlılığa ve otonomi arasındaki karĢılıklılığı açıklamak önemlidir. Bu anlamda, ĠliĢkisel Kültürel Teori (RCT) temelli açıklamalarda özgünlük, iliĢkide tam ve bütün olarak kiĢinin kendini sunma yeteneği olarak değerlendirilmektedir (Jordan, 2004). Özgün olunmadığında ya da kiĢisel özelliklerin ya da niteliklerin yakın iliĢkide saklandığında kiĢi temel özelliklerinden uzaklaĢır. Ġnsanlar iliĢkide özgün olduklarında diğerleri de buna karĢılık özgün olabildiklerinde karĢılıklı empati, bağlılık ve geliĢtirici olan bir döngü içerisine girmiĢ olurlar (Tucker, Smith-Adcock, ve Trepal, 2011). Batı toplumlarında bireyselcilik, otonomi, kiĢisel özgürlük yaygındır ancak doğu toplumlarında bu değerler çatıĢma yaratabilir (Markus, Kitayama ve Heiman, 1996). ÇatıĢma yaĢandığı zaman partnerlerden birinin ya da her ikisinin iliĢkiyi korumak için fedakârlıkta bulunduğu söylenebilir (Hall, 2011). Toplulukçu kültürlerde ise sosyal sorumlulukları yerine getirmek için fedakârlık önemlidir (Miller, Chaknavarthy ve Das, 2008). Burada karĢılıklı bağımlılık söz konusudur. Yüksek düzeyde karĢılıklı bağımlılıkta olan bireyler, gerçek benlikleri olarak iliĢkisel benliklerini görme eğilimindedirler ve bu yüzden olumsuz sonuçlardan kaçınmak için fedakârlık yaptıklarında hissettikleri özgünlüğün düĢmesinden rahatsız olmazlar. Buna ek olarak iliĢkide olumsuzluktan/çatıĢmadan kaçınmak için fedakârlık yapıldığında da kiĢinin kendini özgün hissetmemesi söz konusu olmaktadır (Impett vd., 2013). Impett vd. (2012) yaptıkları bir baĢka çalıĢmada partnerler fedakârlık yaptıkları zaman duygularından Ģüphelendiklerinde, fedakârlığın kiĢinin kendi gerçekliğini/özgünlüğünü yansıtmadığını ve bu durumunda düĢük bireysel iyi oluĢa ve daha düĢük iliĢki doyumu yaĢamalarına neden olduğu sonuncuna ulaĢmıĢlardır.

Bu araĢtırmada fedakârlık doyumu, fedakârlığın bir türü olan aktif fedakârlık davranıĢı bağlamında ele alınmıĢtır. Bu durumda sergilenen fedakârlık davranıĢının altında iliĢkide

(5)

1280 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY partnerine yakınlaĢma ve iliĢkide olumlu bir kazanç sağlayacağı düĢüncesi vardır. AraĢtırmacılar fedakârlık yapan kiĢinin gerçekte hissettiği duyguları açıkça ifade ettiğine inanması durumunda maksimum derecede yarar elde ettiğini belirtmiĢlerdir (Impett vd, 2012). ĠliĢkide bireylerin kendi ilgi, istek ve ihtiyaçlarından vazgeçerek fedakârlığın pasif türü (olumsuz) sergilendiğinde iliĢkinin olumsuz bir Ģekilde etkilendiğine dair sonuçlar da mevcuttur (Stanley ve Markman, 1992; Impett vd, 2013). Bu açıklamalardan yola çıkılarak özgünlük kavramının bir boyutu olan yakın iliĢkilerde özgünlüğün fedakârlık doyumuna yol açabileceği öngörülmüĢtür. Ancak, araĢtırmada fedakârlık doyumu olumlu bağlamda değerlendirilmesi ve bunun iliĢkide bireyin kendisi gibi olarak, açık ve samimi olmasıyla iliĢkilendirilmektedir. Bu bağlamda ilk olarak iliĢkisel özgünlüğün, fedakârlıktan alınan doyumu arttırmakta olduğu hipotezi öne sürülmektedir. Bununla birlikte araĢtırmacılar evlilikte sergilenen fedakârlık davranıĢından alınan doyumun, evlilik niteliği ve doyumu üzerinde olumlu bir etkisinin olduğunu ortaya koymuĢtur (Van Lange vd, 1997; Impett vd, 2005). Bu açıklamalar temel alındığında, ikinci hipotez olarak, evlilik iliĢkisinde fedakârlık doyumunun evlilik doyumunu arttıracağı Ģeklindedir. ĠliĢkisel özgünlük ve fedakârlık yapısının anlaĢılmasında geniĢ bir kavram yelpazesi bulunmakla birlikte, evlilikteki bu derin yapıları değerlendiren araĢtırmalara çok az rastlanılmıĢtır (Impett vd., 2012; Impett vd., 2013). Bu nedenle bu çalıĢmanın, özellikle de iliĢkisel özgünlük yapısıyla beraber fedakârlık yapısının değerlendirmesinin aynı zamanda fedakârlık ve evlilik doyumunun ele alınılmasının, aile ve evlilik danıĢmanlığı alanı ve sosyal psikolojide iliĢkisel yapıları anlamada önemli bir katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.

Yöntem

Katılımcılar: Bu araĢtırmaya 216 (68.6%) kadın ve 99 (31.4%) erkek olmak üzere 315 evli birey katılmıĢtır. AraĢtırma grubunda ölçüt olarak katılımcıların sadece evli olma durumları dikkate alınmıĢtır. Katılımcıların yaĢ aralığı 21-70 arasında değiĢmekte olup yaĢ ortalamaları 37.91’dir (Ss: 10.31). Katılımcıların eğitim durumları değerlendirildiğinde ise 62 (%19.7) ilköğretim, 28 (%8.9) ortaokul, 81 (%25.7) lise, 121 (%38.4) kiĢi üniversite ve 20 (%6.3) katılımcı lisansüstü eğitimlerini tamamlamıĢlardır.

AraĢtırmada katılımcıların 303’ünün (% 96.2) ilk evliliğidir. Ortalama olarak evlilik süreleri 14 yıldır. Katılımcıların 263’ü (% 83.5) çocuk sahibi iken, 48’i (%15.2) çocuk sahibi olmadıklarını belirtmiĢlerdir. Bununla birlikte araĢtırmada evli bireylere, evlilik iliĢkilerinde mutluluklarını nasıl değerlendirdikleri sorulmuĢtur. Katılımcılar “0 (hiç mutlu değilim) ila 10 (çok ama çok mutluyum)” Likert tipi derecelendirme arasında evlilikte mutluluk ortalama puanları 7,38 (Ss:2.28) olarak bulunmuĢtur.

(6)

1281 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY Veri Toplama Araçları

KiĢisel Bilgi Formu: AraĢtırmada katılımcıların yaĢ, cinsiyet, eğitim ve evlilik durumları, çocuk sahibi olup olmadıkları ve evlilik iliĢkilerinde mutluluğu değerlendirmeye yönelik soruların yer aldığı bilgi formu araĢtırmacılar tarafından hazırlanmıĢtır.

Fedakârlık Doyum Ölçeği (FDÖ): KiĢinin iliĢkide yaptığı fedakârlıktan sağladığı doyumu ölçmek amacıyla Whitton ve ark. (2007) tarafından geliĢtirilmiĢ olup Topçu ve Tezer (2013) tarafından uyarlaması yapılmıĢtır. Ölçek 6 maddeden oluĢmaktadır (örnek madde, “Eşim

için bir şeylerden vazgeçmek kişisel doyum sağlayabilir”) ve 7'li Likert tipi (1=Kesinlikle

katılmıyorum ile 7= Kesinlikle katılıyorum” puan aralığında değerlendirilmektedir) bir ölçme aracıdır. Ölçekten alınan yüksek puan fedakârlıktan sağlanan doyumu ortaya koymaktadır. Bu çalıĢma içerisinde ölçeğin güvenirlik katsayısı .73 olarak bulunmuĢtur. Bu araĢtırmada hesaplanan fedakârlık doyum ölçeğine iliĢkin ölçme modeline ait uyum indeksleri X2

/sd= 63.52 / 9 = 7.05, RMSEA= 0.11, CFI=0.91, GFI=0.94, NFI= 0.85 olarak hesaplanmıĢtır.

Evlilik YaĢamı Ölçeği (EYÖ): AraĢtırmada katılımcıların evlilik iliĢkisinden sağlanan genel doyumu değerlendirmek üzere Tezer (1996) tarafından geliĢtirilen "Evlilik YaĢamı Ölçeği" kullanılmıĢtır. Ölçek 10 madden oluĢmakta olup (örnek madde, “Evliliğimizi çok

anlamlı buluyorum”), 5'li Likert tipinde bir ölçektir (1= Kesinlikle katılmıyorum ile 5=

Kesinlikle katılıyorum puan aralığında değerlendirilmektedir). Ölçekten alınan yüksek puan yüksek evlilik doyumunu göstermektedir. Bu çalıĢma kapsamında ölçeğin güvenirlik katsayısı .64 olarak bulunmuĢtur. Bu araĢtırmada hesaplanan evlilik yaĢamı ölçeğine ait uyum indeksleri

X2 /sd= 145.67 / 35 = 4.16, RMSEA= 0.09, CFI=0.97, GFI=0.92, NFI= 0.96 olarak hesaplanmıĢtır.

Özgünlük Ölçeği (ÖÖ): AraĢtırmada katılımcıların iliĢkisel özgünlük yapılarını değerlendirmek üzere Kernis ve Goldman (2006) tarafından geliĢtirilen Aydoğan, Özbay ve Büyüköztürk (2017) tarafından uyarlaması yapılan Özgünlük Ölçeğinin, iliĢkisel özgünlük alt ölçeği kullanılmıĢtır. Özgünlük ölçeğinin diğer boyutları ise farkındalık, davranıĢ ve tarafsızlık (yansızlık) tır. ĠliĢkisel özgünlük yakın iliĢki içerisinde açıklığı ve doğruluğu sağlamak için çaba göstermedir. ĠliĢkisel özgünlük ölçeği 11 maddeden oluĢmakta olup (örnek madde, “Yakın iliĢkilerde açıklığım ve dürüstlüğüm benim için oldukça önemlidir”), 5'li Likert tipinde bir ölçektir (1= Tamamen katılmıyorum ile 5= Tamamen katılıyorum puan aralığında değerlendirilmektedir). Bu çalıĢma kapsamında ölçeğin güvenirlik katsayısı .66 olarak hesaplanmıĢtır. Bu araĢtırmada hesaplanan iliĢkisel özgünlük alt ölçeğine ait uyum indeksleri X2 /sd= 131.44 / 44= 2.98, RMSEA= 0.08, CFI=0.94, GFI=0.93, NFI= 0.92 olarak hesaplanmıĢtır.

(7)

1282 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY ĠĢlem Süreci ve Veri analizi

AraĢtırmada hedeflenen araĢtırma grubunda veriler Gaziantep ilinde toplanmıĢtır. Gaziantep’te yaĢayan evli bireylere ulaĢmada kartopu örnekleme yöntemi kullanılmıĢtır. Bu Ģekilde araĢtırmacılar ve araĢtırmacılara yardımcı olan kiĢiler tarafından, birebir uygulamalar yapılmıĢtır. AraĢtırmaya katılımda gönüllük esas alınmıĢtır. Her bir katılımcının ölçeği cevaplama süresi yaklaĢık olarak 10 dakika sürmüĢtür.

AraĢtırmada analize geçilmeden önce veri seti incelenmiĢ olup, veri kaybının yalnızca iki değiĢkene ait olduğu görülmüĢtür. Ġkinci olarak tek yönlü ve çok yönlü değerler incelenmiĢtir. Tek yönlü aykırı değere rastlanılmamıĢtır ancak incelenen Mahalabonis Uzaklık değerinde, sekiz maddede çok yönlü aykırı değer sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu maddeler analiz dıĢı bırakılmıĢ olup, veri analizi 315 evli bireyin verileri üzerinden gerçekleĢtirilmiĢtir.

AraĢtırmada evlilik iliĢkisinde evli bireylerin fedakârlık doyumu, iliĢkisel özgünlük ve evlilik doyumu ile iliĢkisini değerlendirmek için iki aĢamadan yararlanılmıĢtır. Ġlk olarak fedakârlık doyum ile iliĢkisel özgünlük ve evlilik doyumu arasındaki iliĢkiler Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Tekniği kullanılarak incelenmiĢtir. DeğiĢkenler arasındaki iliĢkiyi ve katılımcılara ait tanımlayıcı bilgileri ortaya koymak amacıyla SPSS 21 programından yararlanılmıĢtır. Ġkinci olarak ise iliĢkisel özgünlük yapısının fedakârlık doyumunu ve bununla birlikte fedakârlık doyumunun ise evlilik doyumunu nasıl açıkladığını ortaya koymak amacıyla yapısal eĢitlik modelinin test edilmesinde gizil değiĢkenlerle yapılan yol analizi kullanılmıĢtır. Gizil değiĢkenlerle yapısal model test edilmeden önce, her bir ölçme aracına ait ölçme modeli doğrulayıcı faktör analizi tekniği ile test edilmiĢtir. AraĢtırmada yapısal modelin kullanılmasının nedeni ise, yapısal modeller keĢfedici bir yaklaĢım yerine kuramsal olarak kurulmuĢ olan iliĢki örüntülerinin test edilmesine olanak sağlamasıdır. Gizil değiĢkenlerle yapılan yol analizi hata varyansını modellemeye olanaklı kılar ve tanımlanmamıĢ modelleri oluĢturmada araĢtırmacıya yol gösterir (ġimĢek, 2007; Çokluk, ġekercioğlu ve Büyüköztürk, 2010). AraĢtırmada test edilen yapısal eĢitlik modelinde Lisrel 8.51 programı kullanılmıĢtır.

Bulgular

AraĢtırmada ilk olarak fedakârlık doyumu ile iliĢkisel özgünlük ve evlilik doyumu arasındaki iliĢkiler, ortalama puanlar ve standart sapmalar incelenmiĢtir. YEM analizinin yapılabilmesi için değiĢkenler arasında iliĢkinin olması gerekir (Çokluk ve diğ., 2010). Tablo 1 incelendiğinde, evlilik iliĢkisinde fedakârlık doyumunun ile iliĢkisel özgünlük ile düĢük, pozitif yönde anlamlı bir iliĢki olduğu (r=.26, p <.01) ve evlilik doyumu ile orta düzeyde pozitif yönde anlamlı bir iliĢki bulunmuĢtur (r=.40, p <.01). Büyüköztürk’e (2012) göre korelasyon

(8)

1283 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY katsayılarının .30’dan küçük katsayılar düĢük, .30 ve .70 arasında kalan katsayılar orta ve .70’ten büyük katsayılar ise yüksek düzeyde korelasyonu tanımlamaktadır. Bu bağlamda yol analizine girecek olan değiĢkenler arasındaki iliĢkilerin Tablo 1’de görüldüğü üzere orta düzeye yakın ve orta düzeyde olduğu görülmektedir.

Tablo 1. Fedakârlık Doyumu ve ĠliĢkisel Özgünlük ve Evlilik Doyumu Arasındaki ĠliĢkiler, Ortalama Puanlar ve Standart Sapma

DeğiĢkenler 1 2 3 Fedakârlık Doyumu (1) 1.00 ĠliĢkisel Özgünlük (2) .26** 1.00 Evlilik Doyumu (3) .40** .16** 1.00

X

5.03 3.94 3.39 Ss 1.27 .48 .57 ** p <.01

Ġlk olarak kurulan yapısal modele iliĢkin t değerleri incelenmiĢ olup, manidar olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. ĠliĢkisel özgünlük ve fedakârlık doyumuna ait t değeri 5.64; fedakârlık doyumu ve evlilik doyumu arasındaki iliĢkiye dair t değeri ise 7.15 olarak hesaplanmıĢtır. Elde edilen t- değerlerinin p<.05 düzeyinde manidar olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

ġekil 1’de görüldüğü üzere, X2

değerine iliĢkin p değerinin manidar olduğu (p <.01) olduğu görülmektedir. Model, X2 ve serbestlik derecesine oranına (X2

/sd= 663.16/322=2.05)

göre değerlendirildiğinde, elde edilen sonuca göre uyumun çok iyi olduğu ifade edilebilir (Tabachnick ve Fidell, 2013). Bununla birlikte bu model için RMSEA=.05, CFI=.95, GFI=.86,

NNFI=.95 olarak tespit edilmiĢtir. Modelin uygunluğunun değerlendirilmesinde uyum

indekslerinin kabul edilip edilemeyeceğine dair sınırlar vardır. Modele iliĢkin elde edilen RMSEA değerinin .05 olması modele iliĢkin uyumun oldukça iyi olduğunun göstergesidir (Jöreskog ve Sörborn, 1993). Bununla birlikte CFI değerinin .95 (Tabachnick ve Fidell, 2001), NFI değerinin .95 (Tabachnick ve Fidell, 2001) kabul edilebilir bir uyum indeksi olduğu görülmektedir. Son olarak ise GFI=.86 olarak hesaplanmıĢtır. GFI değeri örneklem büyüklüğünde çok duyarlı olduğu için büyük N’lerde daha uygun değerler verir. Bu çalıĢma içerisinde elde edilen GFI değerinin kabul edilebilir bir değer olduğu söylenebilir (Tabachnick ve Fidell, 2001). Elde edilen bu değerler modele dair iyi bir uyumu göstermektedir.

(9)

1284 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY

ġekil 1. Fedakârlık Doyumu, ĠliĢkisel Özgünlük ve Evlilik Doyumuna ĠliĢkin Model

ġekil 1’deki yapısal eĢitlik modeli incelendiğinde Fedakârlık Doyum (FedkrlkD), Evlilik Doyumu (EvlilikDo) ve ĠliĢkisel Özgünlük (IliskiOz) olmak üzere üç gizil değiĢken belirlenmiĢtir. Tanımlanan model incelendiğinde yolların tamamının anlamlı ve uygun olduğu görülmektedir. ġekil 1’de görüldüğü üzere iliĢkisel özgünlüğün fedakârlık doyumunu ve fedakârlık doyumu ise evlilik doyumunu açıklamada oldukça iyi yol katsayıları elde edilmiĢtir. Evli bireylerin iliĢkisel özgünlükleri ile evlilikte fedakârlıktan alınan doyum arasındaki iliĢkinin anlamlı (p<.05) ve pozitif olduğu görülmektedir. Buna iliĢkin yol katsayısı .44 olarak hesaplanmıĢtır. Aynı zamanda modelde evli bireylerin fedakârlıktan aldıkları doyum ile evlilik doyumu arasındaki iliĢki anlamlı ve pozitiftir (p<.05). Buna iliĢkin yol katsayısı ise .63 olarak elde edilmiĢtir. Bu sonuçlar modelde kurulan iki temel hipotezi doğrulamaktadır: (1) Evlilikte iliĢkisel özgünlüğe sahip olan bireyler, evlilikte sergiledikleri fedakârlıktan daha fazla doyum sağlamaktadırlar ve (2) Evlilikte fedakârlıktan alınan doyum, evlilik doyumunu arttırmaktadır.

TartıĢma ve Sonuç

Bu araĢtırmanın fedakârlık doyumuna dayalı iki sonucu bulunmaktadır. Birinci olarak, araĢtırmada “iliĢkisel özgünlük evlilik iliĢkisinde fedakârlık doyumunu arttırmaktadır” hipotezi, ikinci olarak ise “fedakârlık doyumu evlilik doyumunu arttırmaktadır” hipotezi doğrulanmıĢtır.

(10)

1285 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY ĠliĢkisel Özgünlük ve Fedakârlık Doyumu

Romantik iliĢkide bireyler, kendilerini partnerlerine karĢı gizleme eğiliminde olabilmektedirler. DeğiĢen ve geliĢen dünya içerisinde evlilik iliĢkisi bağlamında bireylerin kendilerini nasıl konumlandırdıklarının değiĢtiği görülmektedir. ġöyle ki iliĢkilerde kiĢiler daha özerk ve bağımsız bir Ģekilde bireyselliği ön plana almaktadır. Bu bağlamda fedakârlıktan alınan doyumun ya da aktif fedakârlık davranıĢının açıklanmasında iliĢkideki bireyin gerçekten kendisi gibi davranmasıyla ya da iliĢkideki özgün yapısıyla açıklanması açık bir gereksinimdir.

Özgünlük doğası gereği karmaĢık bir yapıdır. Bunun yanında, özellikle bireysel bağlamda incelemelerin daha fazla olduğu ancak iliĢkisel özgünlüğe dair iliĢki temelli çalıĢmaların oldukça sınırlı olduğu görülmektedir. Türk kültürü açısından bireyin özgün yapısının varlığına iliĢkin araĢtırma sonuçları mevcuttur (Aydoğan vd., 2017; Ġmamoğlu, Günaydın ve Selçuk, 2011; Özdemir ve Ġlhan, 2013) ancak iliĢkilerin özgün yapısını değerlendiren kültürel araĢtırmalar yok denecek kadar azdır (Evin Akbay, 2015). Ġlgili literatür özgünlük için iliĢkisel bağlamda kiĢilerarası iliĢkilerde sahte değil gerçekten kendi gibi olmanın önemini vurgular (Jack ve Dill, 1992; Jordan, 2004; Kernis ve Goldman, 2006; Lopez ve Rice, 2006). Bu araĢtırmada bireylerin özgünlük yapıları iliĢkide açıklığı, samimiyeti ve kendisi gibi olmayı değerlendiren iliĢkisel özgünlük yapısıyla sınırlandırılmıĢtır. Ayrıca bu bağlamda evli bireylerin iliĢkisel özgünlük sergilemelerinin, iliĢkideki açıklığı ve dürüstlüklerinin, evlilikte yerine getirilen roller, sorumluluklar, günlük yaĢam ya da kriz zamanlardaki yapılan fedakârlık davranıĢından alınan doyumda önemli olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır.

AraĢtırmanın sonucu kültürel olarak evlilik iliĢkisinin anlaĢılması bağlamında önemlidir. Doğu toplumlarında bir iliĢki içinde olmak hatta bir iliĢkiye sahip olmak kiĢisel geliĢim için oldukça ön plana çıktığı söylenebilir. Özellikle de iliĢkilere dayalı bir benlik yapılandırılması, iliĢki mutluluğu için zorunlu gibi görülmektedir. Ancak, bu özelliğin kiĢinin kendi ilgi, istek ve ihtiyaçlarını geri planda bırakmasını ve partnerinin ilgi, ihtiyaç ve isteklerine öncelik vermesini içerir. Böyle bir durumda sergilenen fedakârlık davranıĢının zaman zaman bireyin iyi oluĢu ve iliĢkinin niteliğini düĢürme olasılığı vardır. AraĢtırmalar kiĢinin özgünlüğünün düĢük olduğunda yapılan fedakârlığın olumsuz bir Ģekilde sergilendiğini göstermektedir (Impett vd., 2013. Bu araĢtırmanın sonucu, kültürel iliĢkisel bir benlik yapısının evlilik iliĢkisindeki fedakârlık davranıĢına yansımalarını değerlendirmek için oldukça ilginç olduğu söylenebilir.

Çiftlerin iliĢkilerinde özellikle kendi ilgi, istek ve ihtiyaçlarından vazgeçerek fedakârlığın pasif türü (olumsuz) sergilendiğinde iliĢkinin olumsuz bir Ģekilde etkilendiğine dair araĢtırmalar vardır (Stanley ve Markman, 1992; Impett vd., 2013). Bu araĢtırmada fedakârlık

(11)

1286 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY doyumu aktif yani olumlu fedakârlık bağlamında ele alınmıĢ olup, kiĢinin yakın iliĢkilerde açık, samimi ve dürüstlük davranıĢı sergilediğinde yapılan fedakârlıkta da doyum ve isteklilik vardır, hipotezi öne sürülmüĢtür. AraĢtırmada bireyin iliĢkisel özgünlük yapısının fedakârlık doyumunu pozitif yönde açıklaması, bireyin baskı ya da zorlama olmadan iliĢkide yapılan fedakârlık davranıĢından memnun olması söz konudur. Yapılan bazı araĢtırmalarda kiĢinin özgün olmasının iliĢkiye pozitif katkısının olduğunu göstermektedir (Brunell vd., 2010; Tucker vd., 2011). Bu sonuçlar özellikle de kültürel olarak evlilikte sergilenen davranıĢı anlamada yeni bir boyutu ön plana çıkardığı söylenebilir. Bu bağlamda, toplumsal cinsiyet rolleri ve iliĢkide kadın ve erkeğin karĢılıklı etki durumunu inceleyen aktör-partner etkilerini, bireyin özgünlük yapısı ve fedakârlığa karĢı isteklilik ve fedakârlık davranıĢının sergilenmesinde altta yatan motivasyonları değerlendiren araĢtırmalara gereksinim olduğu görülmektedir.

Fedakârlık Doyumu ve Evlilik Doyumu

Evlilik, özellikle de bir yetiĢkinin yaĢamını etkileyen en önemli ve dinamik bir yaĢantıdır. Hangi kültürde olursa olsun evlilikler bir ömür boyu sürmek ve mutlu olmak amacıyla gerçekleĢtirilir. Sağlıklı evlilik birliği her iki eĢin de ortak katılımı ve çift kimliğini oluĢturabilmeleriyle sağlanabilmektedir. Bunu sağlayan iliĢkideki önemli dinamiklerden biri, evlilikte sergilenen fedakârlık davranıĢının kiĢi tarafından iliĢkiyi güçlendirme adına yapılabilmesidir. Bu araĢtırmada fedakârlık doyumunun olması ve bunun da evlilik doyumunu arttırması, fedakârlık davranıĢının sergilenmesi iliĢki için yararlı bir strateji olarak değerlendirilmektedir.

Elde edilen bu sonuç iliĢkide fedakârlık yapmaya karĢı isteklilik ve fedakârlık davranıĢını ve iliĢki doyumunu ve fedakârlık davranıĢının iliĢkiye pozitif katkılarını gösteren araĢtırma sonuçlarıyla tutarlılık göstermektedir (Van Lange vd., 1997; Impet vd., 2005; Impett ve Gordon, 2008; Totenhagen vd., 2013; Wieselquist vd., 1999). AraĢtırmacılar yaklaĢma amacıyla sergilenen fedakârlık davranıĢında kiĢinin mutluluk ya da daha fazla yakınlığı içeren pozitif sonuçlar elde etmesi söz konusudur (Gable ve Reis, 2001; Impett vd., 2005). Fedakârlık ile meĢgul olma, partner ile koordinasyon sağlama ya da çatıĢmayı azaltma gibi uzun dönemde iliĢki için yarar sağlayabilir (Impett ve Gordon, 2008). Bu araĢtırmada fedakârlık doyumunun evlilik yaĢamında pozitif sonuçlar elde edilmesi söz konudur. Bu araĢtırmadan elde edilen sonuca göre bireylerin evlilik iliĢkisinde yapılan fedakârlık doyumunun artması iliĢkide olumlu davranıĢlar sergilemelerine yol açmıĢ olabileceği söylenebilir. Böylelikle kiĢiler evlilikte iĢbirliği, güven ve doyum verici iliĢkidedir. Evlilikte bireyler partnerlerine karĢı ve iliĢkiyi güçlendirmeye karĢı yaptıkları fedakârlıktan memnun oldukları ve bu durumun iliĢkide önemli bir kazanç sağladığı görülmektedir. Bu sonuçlar evlilikte olumlu fedakârlık davranıĢının

(12)

1287 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY sürdürülmesinde ve korunmasında önemli bir mekanizma olduğu düĢünülmektedir. Eğer bir iliĢkide fedakârlık yapmaya yönelik sağlıklı nedenler var ise ve fedakârlık evlilik doyumunu artırırsa bu sürecin evlilik iliĢkisinde mutluluk getirebileceğini anlamak önemlidir.

AraĢtırmanın Sınırlılıkları ve Gelecek AraĢtırmacılar için Öneriler

Bu çalıĢmanın bir takım sınırlılıkları bulunmaktadır. Ġlk olarak araĢtırmada iliĢkisel özgünlük yapısını değerlendiren ölçme aracının özelliğiyle ilgili olduğu söylenebilir. Türk kültüründe iliĢkisel özgünlüğü değerlendiren kültüre özgü bir ölçme aracına rastlanılmamıĢtır. Bununla birlikte bu araĢtırmanın sonucu iliĢkisel özgünlük yapısının evlilik iliĢkisinde fedakârlık davranıĢının anlaĢılmasında gerekli bir yapıdır. Bu sonuca dayalı olarak evlilik ve romantik iliĢki bağlamında kültürel yapıyı dikkate alan iliĢkisel özgünlüğü değerlendiren ölçme araçlarına gereksinim vardır. AraĢtırmanın bir diğer sınırlılığı ise fedakârlık doyumunun yapısıyla ilgilidir. AraĢtırmada fedakârlık doyumu, evlilikte aktif fedakârlık türüyle sınırlıdır. Ancak fedakârlığın bir diğer boyutu olan pasif fedakârlık ve fedakârlık davranıĢının sergilenmesinde motivasyonel durumlarla açıklayan çalıĢmalara ihtiyaç vardır. Bununla birlikte, fedakârlık kavramının kültürel olarak değerlendirilmesinin Batı ve Doğu kültüründe farklılaĢabileceği öngörülmektedir. Aynı zamanda fedakârlık olarak nitelendirilen davranıĢların, evli bireylerin ya da iliĢkide bulunan bireyler tarafından yapılması gereken bir rol ya da görev algısı, bu yapının kavramsallaĢtırılmasının zorlaĢtırdığı düĢünülmektedir. AraĢtırmada bu bağlamda fedakârlık doyumu ve iliĢkisel özgünlük yapılarına iliĢkin elde edilen uyum indekslerinin (örneğin, RMSEA değerlerinin) düĢük çıkması, bu yapıların kültürel olarak kavramların anlaĢılabilirliğindeki güçlüklerden kaynaklandığı söylenebilir. Bu araĢtırmanın önemli bir sınırlılığıdır. Kullanılan bu ölçme araçlarının geçerlilik ve güvenirlik çalıĢmalarının baĢka araĢtırma grupları üzerinde sınanması önemlidir. Aynı zamanda bu yapıların derinlemesine değerlendiren nitel ve nicel yöntemlerin kullanıldığı çalıĢmalara gereksinim olduğu açıktır. Bununla birlikte evlilik yaĢam döngülerini içeren, boylamsal olarak planlanacak çalıĢmalarda bu yapının anlaĢılmasına katkı sağlayacağı düĢünülmektedir.

Fedakârlık yapısı gereği kültürel özellikler taĢımaktadır. Aile ve Sosyal AraĢtırmalar Genel Müdürlüğü (2009) tarafından 1200 boĢanmıĢ bireyler üzerinde boĢanmaya iliĢkin nedenleri belirlemeye yönelik araĢtırmada, kadınların evlilikte daha fazla fedakârlık davranıĢı sergiledikleri bulunmuĢtur. Kültürel yapının tanımladığına göre evlilikte sorunlarla karĢılaĢıldığında fedakârlık yapmanın kadınlara düĢmesi önemli bir kültürel bulgudur. Bu araĢtırmada fedakârlık cinsiyet ve toplumsal cinsiyet rolleri bağlamında fedakârlığı değerlendirilmemiĢtir. Sonraki araĢtırmalarda bu değiĢkenlikleri ve fedakârlık yapısının kültürel boyutunu planlanarak ele alınması oldukça önemli gözükmektedir.

(13)

1288 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY Bu araĢtırmadan elde edilen sonuçlar evlilik iliĢkisini pozitif yönde sağlayan dinamiklerin anlaĢılmasında oldukça önemlidir. AraĢtırmadan elde edilen sonuçlar, aile ve evlilik müdahale programları planlama ve uygulamada katkı sağlayacağı düĢünülmektedir. Son olarak, evlilik ve iliĢki bağlamında, partnerlerin karĢılıklı etki bağlamında değerlendirilmesinin gereği de ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla fedakârlıktan alınan doyumun ve iliĢkisel özgünlüğün kiĢinin hem kendisinin evlilik doyumu hem de partnerinin evlilik doyumu üzerinde aktör-partner etkisinin nasıl olduğunu değerlendiren ikili (dyadic) model çalıĢmalara ihtiyaç vardır.

Kaynakça

AYDOĞAN, D., OZBAY, Y., ve BÜYÜKÖZTÜRK, ġ. (2017). Adaptation of the Authenticity Scale tnd the Mediator Role tf Spirituality in the Relationship Between Authenticity and Happiness. The Journal of Happiness & Well-Being. 5(1), 38-59.

BAġBAKANLIK AĠLE ve SOSYAL ARAġTIRMALAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ (2009).

Boşanma Nedenleri Araştırması.

http://aile.gov.tr/files/kutuphane_56_Bosanma_Nedenleri_Arastirmasi.pdf

BRUNELL A. B., KERNĠS M. H., GOLDMAN B. M., HEPPNER W., DAVĠS P., CASCĠO E. V. and WEBSTER G. D. (2010). Dispositional Authenticity and Romantic Relationship Functioning. Personality and Individual Differences, 48, 900-905. BÜYÜKÖZTÜRK, ġ. (2012). Sosyal Bilimler Ġçin Veri Analizi El Kitabı: Ġstatistik, Araştırma

Deseni SPSS Uygulamaları ve Yorum. Ankara: Pegem.

ÇOKLUK, Ö., ġEKERCĠOĞLU, G. ve BÜYÜKÖZTÜRK, ġ. (2010). Sosyal Bilimler Ġçin Çok

Değişkenli Ġstatisik: SPSS ve LISREL Uygulamaları. Ankara: Pegem

DRĠGOTAS, S. M., RUSBULT, C. E., and VERETTE, J. (1999). Level of Commitment, Mutuality of Commitment, and Couple Well-Being. Personal Relationships, 6, 389–409. EVĠN, A. S. (2015). Anne Babaya Bağlanma ile Romantik Yakınlık ve Otantik Benlik

Arasındaki Ġlişkilerde Bağlanma Stillerinin Aracı Rolünün Ġncelenmesi. YayınlanmamıĢ

Doktora Tezi, Mersin: Mersin Üniversitesi.

GABLE, S. L., and REĠS, H. T. (2001). Appetitive and Aversive Social Interaction. In J. Harvey and A. Wenzel (Eds.), Close Romantic Relationships: Maintenance and Enhancement (pp. 169-194). Mahwah, NJ: Erlbaum.

JACK, D. C., and DĠLL, D. (1992). The Silencing the Self Scale: Schemas of Ġntimacy Associated with Depression in Women. Psychology of Women Quarterly, 16, 97-106. JORDAN, J. V. (1991). The Relational Self: A New Perspective for Understanding Women’s

Development. In J. Strauss & G. Goethals (Eds.) The self: Interdisciplinary approaches (pp. 136-149). New York: Springer-Verlag.

JORDAN, J. V. (2004). Relational Resilience. In J. V. Jordan, M. Walker, and L. M. Hartling (Eds.). The complexity of connection: Writings from the Stone Center's Jean Baker Miller

Training Institute (pp. 28-63). New York, NY: Guilford Press.

JÖRESKOG, K. G. and SÖRBOM, D. (1993). Lisrel 8: Structural Equation Modeling with the

Simplis Command Language. Lincolnwood: Scientific Software International, Inc.

HALL, M. (2011). Sacrifice and Marital Satisfaction. Retrieved from http://counselingoutfitters. com/vistas/vistas11/Article_20.pdf

(14)

1289 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY ĠMAMOĞLU, E. O., GÜNAYDIN, G., ve SELÇUK, E.(2011). Özgün Benliğin Yordayıcıları

Olarak KendileĢme ve ĠliĢkililik: Cinsiyet ve Kültürel Yönelimlerin Ötesinde. Türk

Psikoloji Dergisi, 26(67), 27-43.

IMPETT, E. A., GABLE, S. L., and PEPLAU, L. A. (2005). Giving Up and Giving Ġn: The Costs and Benefits of Daily Sacrifice in Ġntimate Relationships. Journal of Personality

and Social Psychology, 89, 327–344.

IMPETT, E. A., and GORDON, A. (2008). Fort He Good of Others: Toward a Positive Psychology of Sacrifice. In S. J. Lopez (Ed.), Positive Psychology: Exploring the Best in

People (pp. 79-100). Westport, CT: Greenwood Publishing.

IMPETT, E. A., KOGAN, A., ENGLĠSH, T., JOHN, O., OVEĠS, C., GORDON, A. M., and KELTNER, D. (2012). Suppression Sours Sacrifice: Emotional and Relational Costs of Suppressing Emotions in Romantic Relationships. Personality and Social Psychology

Bulletin, 38, 707-720.

IMPETT, E. A., Le, B. M., ASYABĠ-ESHGHĠ, B., DAY, L.C. and KOGAN, A. (2013). To Give or Not to Give?: Sacrificing for avoidance goals is not cosly for the highly interdependent. Socai Psychological and Personality Science, 4, 649-657.

KELLEY, H. H. (1979). Personal Relationships: Their Structures and Processes. Hillsdale, NJ: Erlbaum.

KERNĠS, M. H.,and GOLDMAN, B. M. (2006). A Multicomponent Conceptualization of

Authenticity: Research and Theory. In M. P. Zanna (Ed.), Advances in Experimental

Social Psychology (Vol. 38, pp. 284-357). San Diego, CA: Academic Press.

LOPEZ, F.G.,and RĠCE, K. G. (2006). Preleminary Development and Validation of a Measure of Relationship Authenticitiy. Journal of Counseling Psychology, 53(3), 362-371.

MARKUS, H. R., KĠTAYAMA, S. ve HEĠMAN, R. J. (1996). Culture and “Basic”

Psychological Principles. E. T. Higgins ve A. W. Kruglanski, (Ed.), Social Psychology:

Handbook of Basic Principles içinde (s. 857-913). New York: Guilford Press.

MĠLLER, J. G., CHAKRAVARTHY, S., and DAS, R. (2008). The Moral Emotions of Quilt and Satisfaction: A Cross-Cultural Perspective. European Journal of Developmental

Science, 2(3), 236-250.

NEFF, K. D., and HARTER, S. (2002). The Authenticity of Conflict Resolutions Among Adult Couples: Does Women’s Other-Oriented Behavior Reflect Their True Selves? Sex Roles,

47(9-10), 403-417.

ÖZDEMĠR, Y.,and ĠLHAN, T. (2013). Benlik Kurguları ve Öznel Ġyi OluĢ: Otantik Olmanın Aracılık Rolü. International Journal of Social Science, 6(2), 593-611.

STANLEY, S. M., and MARKMAN, H. J. (1992). Assessing commitment in personal relationships Journal of Marriage and the Family, 54(3), 595-608.

ġĠMġEK, Ö. F. (2007). Yapısal Eşitlik Modellemesine Giriş: Temel Ġlkeler ve LISREL

Uygulamaları. Ankara: Ekinoks Yayınevi.

TABACHNĠCK, B.G. and FĠDELL, L.S. (2013) Using Multivariate Statistics. Pearson, Boston. TEZER, E. (1996). Evlilik ĠliĢkisinden Sağlanan Doyum: Evlilik YaĢam Ölçeği. Türk Psikolojik

Danışma ve Rehberlik Dergisi. 2(7), 1-7.

TOPCU, Ç., ve TEZER, E. (2013). Turkish Adaptation of Perceived Sacrifice Harmfulness Scale and Satisfaction with Sacrifice Scale. Turkish Psychological Counseling and

(15)

1290 Didem AYDOĞAN – Yaşar ÖZBAY TOTENHAGEN, C. J., CURRAN, M. A., SERĠDO, J., and BUTLER, E. A. (2013). Good

Days, Bad Days: Do Sacrifices Ġmprove Relationship Quality ? Journal of Socail and

Personal Relationships, 30(7), 881-900.

TUCKER, C., SMĠTH-ADCOCK, S., and TREPAL, H. (2011). Relational-Cultural Theory for Middle School Counselors. Professional School Counseling, 14(5), 310-316.

VAN LANGE, P. A. M., RUSBULT, C. E., DRĠGOTAS, S. M., ARRĠAGA, X. M., WĠTCHER, B. S., and COX, C. L. (1997). Willingness to Sacrifice in Close Relationships. Journal of Personality and Social Psychology, 72, 1373–1395.

WHĠTTON, S. W., STANLEY, S. M., & MARKMAN, H. J. (2007). If I Help My Partner, Will It Hurt Me? Perceptions of Sacrifice in Romantic Relationships. Journal of Social and Clinical Psychology,26 (1), 64-91.

WĠESELQUĠST, J., RUSBULT, C. E., FOSTER, C. A., AGNEW, C. R. (1999). Commitment, Pro-Relationship Behavior, and Trust in Close Relationships. Journal of Personality and

Social Psychology 77(5), 942-966.

WOOD, M. A., LĠNLEY, A. P., MALTBY, J., BALĠOUSĠS, M., & JOSEPH, S. (2008). Authentic personality: A theoretical and empirical conceptualization and the development of the authenticity scale. Journal of Counseling Psychology, 55(3), 385-399.

Referanslar

Benzer Belgeler

Bunu ifade eder ken, bu gün için mevcudiyeti ispat edilmiş ve 2000 yılı için tahmin edilen istihlâk ile ancak 5 yıllık bir süreye dayanabilecek olan 40,000 milyar tonluk

Band hareket halinde olduğu müddetçe, şevi tesis etmek üzere kuyudan gelen cevher band­ la temasa gelir gelmez sürüklenecek ve, şev hiç bir zaman teessüs edemiyeceğinden,

Çinli tüketicilerin düşük düzeyde düşmanlık hissettiği Amerika’ya ve yüksek düzeyde düşmanlık beslediği Japonya’ya yönelik düşmanlık hislerinin,

Badiou, klasik felsefenin aşkın hakikat anlayışını reddetmiş ancak en büyük Olay olarak dinsel hakikat- lerden birini örnek vermiştir.. Badiou için yeryüzündeki

Olympian female deities Diana, Minerva and Venus; groups of divine ladies such as the Muses, Graces and Bacchantes; goddesses performing various roles in the Olympian

Ancak kıyamet sonrası dünya tasvirlerinde ise yaratılan dünya her ne kadar yeni bile olsa gerçek dünya ile büyük oranda ilişkilidir (Ketterer 1974).. Bir başka

Çeliker et al., valproic acid was found to be effective on the vestibular symptoms of patients with mi- graine, whereas in another study comparing ven- lafaxine and flunarizine,

In a study by Yorulmaz and Aygun, most students stated that their own knowledge levels regarding pain were at a medium level, and in our study most students (73.7%) thought