Tra bzondaki Haznedarzade
A bdullah Paşa Çeşmesi
Prof. Naci YÜNGÜL
S
u yazının konusu Trabzon'da 1844/5 y ı lında yaptırılmış Haznedarzade Abdullah Paşa Çeşmesidir. Çeşme, zamanında bugünkü Tak sim Meydam'nm ortasında inşa edilmiş "su mak-semi'nin" önünde yer alıyordu. Sonraları caddeler genişletllirken bu maksem yıkılmış, çeşme ve önündeki kitabeti sütun sökülüp Gülbahar Hatun Camii'nin yakınındaki sahaya atılmıştır.!ı> Daha 'Sonra Hüsnü Göktuğ adlı Garnizon K o m u t a n ı ,
çeş-meran cephe taşlarını atıldıkları mezbelelikten alıp bugün bulunduğu yere, Zağnos Paşa kulesinin irişinde köprüye bakan doğu cephesine yerleştir miş, çeşmenin y o k olup gitmesini önlemiştir.
Bu satırlar. Prof. Naci Yüngül'ün vefatı ile ya ren kaJan son makalesine aittir.
Yazar, bugün bile mimarisi ile ampir çeşmele rin en güzd örneklerinden birisini teşkil eden yapı nın kitabesi üzerinde durmaktadır.i2) Çeşmenin banisi Abdullah Paşa, Haznedarzade Süleyman Pa-şa'mn oğludur. Kapıcıbaşı ve Canik muhassılı d d u . Ağabeyisi Trabzon Valisi Osman Paşa'nın ölümü üzerine 1842 Haziranında vezirlik rütbesi ile Trabzon Valiliğine getirildi. 1846 Şubatında azle-dikli, aynı yılın Haziranında İstanbul'da öldü. Bos tan İskelesinde gömüldü.
Haznedarzade Osman Paşa valiliği sırasında (1827-1842) Ortahisar Camii'ni onartmış, içerisin de bir Fetvahane ve bir Kütüphane kurdurmuş aynca Büyük Çarşı Camii'ni inşa ettirmiştir (1839/ 40)t3).
Abdullah Paşa ise kısa valiliği sırasında (1842-1846) eski Trabzon sularını onartmış ve bu çeşme ile su maksemini kurdurmuştur.
Çeşmenin cephesi, mermer taş levhalardan meydana gelmekte ve dıştan dışa 2.10 m. genişlik te saçağa kadar 3.02 m. yükseklikte bulunmakta dır. Görünüş itibariyle bir taç kapıyı andırmakta-dır.t*l Kare bir alt kısım üzerine 0.79 x 1.56 m.
ebatlarındaki kitabe, bir kaç kademeli saçak ve süs-lemeli taç kısmı, çeşmenin cephe kompozisyonu nu oluşturur.
Kapı düzeninde ele alınmış çeşmenin kitabe hizasına kadar olan kısmı yanlarda yarım sütunce-lerle sınırlandırılmıştır. Aynalığın ortasında tek bir lüle yeri vardır. B'J lülenin üzerinde hayat ağa cını h a t ı r l a u n stilize bir ağaç bulunmaktadır. A y nalığı, yan silme lerden 48 cm içerde yine dış çerçeve gibi dışa taşkın akantus yapraklan ve ro zetlerle süslü uçları volütlü bir silme çevrelemiştiı. Dört sütun üzerine 9 satır halinde 18 beyitten meydana gelen kitabe yanyana dizilmiş şapraklar dan oluşan bitkisel bir çerçeve ile süslenmiştir. Saçağın üzerindeki frizin i k i yanında birer rozet bulunur. Bu frizin üzerine taç kısmı oturur. Taç kısmı, ortada elipsoid Abdülmccid Tuğrası, yanlar da birer rozetten çıkan kıvrık dallar, üstte yelpaze şeklinde bir sorguç-tcpelik ile köşelerde rozetlerle nihayetlenmektcdir.
Çeşmenin önünde çok sade görünüşlü bir mer mer yalak bulunmaktadır.
r a s ı d a h a o n c c - G j ' ö a ' ' ö t H o t u r C a - n ı'n.-ı f ı a r ^ r e s ' - v m e y d a n a o c î r c n D ^ y u k r - r ; t j a ' ' K j a j a f - ' i c J ı . S ü Î L j n Dır a r a A t a P a f k ' t r o f î a i i f ^ a O ı k ı i ' ^ n ^ . 1 9 3 1 ^ i i m c a k ı d ü z c n i e n i c ^ i f a s ı n a a t ^ j f a ^ a n a i t n a r a k s a r n i o t k ı B e l e d i y e • ^ ^ a i r e - ' n . -t i u j r , l a ' J a - a s m a a : n--'^^î ı ' . 2 . 1 9 8 i y ü ı 5 1 r ^ ' a y ı s ı n a a k ay t x v . ı," •••.^••^•.r:-, N a c i Y u n ç j i H o c a ı ^ ı ı . ; , ty,aa! - w ' o^j > a ^ ı s ı n ı n a f " n ( a y a r ı a " i t$î I I , V-u y a - ' ı ^ ı ^ t v a \ ı n a r-.a.-if'a''" ak D!2e kıs-^'.-.'.CT 1^ . B L ; y a . ' ı n ı n î o'; > a'î > u ^ ; : ı. a'.t s n a v t ' i O a k ı y a ı ö ın-ılar m d a n C P M v ı D(<C I-" N ı ! " ı a . ' C.nix M i . D r . M ı k a ı i B a y r a ' - ı ' a t c ; . c - k k , / r . a c t , " : , K ı ı a i a ' ' ' i ! a c ı k l a n i a , ç e t^^'-n i'"' l a r ı r ' . ı . . . ı . - ı " . v( f . ; t ı u ı a ' .)f î a ı a ' ı ' - ' . o a n y a D ı i ' ' > ' î ' v*.- c t ' k p I - T I ' i ! 11 ( - ' ' a i t : ' ' ' ' f . D I , M a s . - ı K a ı p ^ - . - ) 3. M . C o ı o - . l u . l r a l ) / o n l a r i l ı i . A n k a ' a . I ^ ' J . •- 1*^8 1 Û 9 . 4 . C O i — ı e ı i ' n c c t h e o u z c n . v e l a c k . v r - n 1<». y u , - ' , ' U i , ^ n ı o d a n a i ı n e g e l e n k a p ı v( r c ı . o u r e ı c ' ' < ( • • • u ı -R T i m r . a ı . ı l a ' . m a H a d ı ! . ( ı i a k o y ( V . c . J ı y ) C a ' m ı k a p ı s ı lie y a k ı n D e n r e ı i ı k l e m d e d ı i . B ı - n - e ı tl.ı.'* tı-i ç m e l e r tı-i Q tı-i n D k r . D - K , u D a n , I urk I l a n ı l . M tı-i m a n ı ı H a U ı n d a B i r D c n r m r . İ s t a n b u l . l ^ t - V
262 NACİ YÜNGÜL
1. &j>mf- AobJe^^'ituti. 0İ4^4^9^a ^9neti^
(*) M e r h u m N. Yüngtil bu mısrayı "Köprü Meydanına karşu itdl Icra-yi fırat" şeklinde okumuşsa da bunun " G e b r Meydanına karşu Itdi Icra-yi fırat" olması
gerekiyor. Bu takdirde mısranın a n l a m ı n ı da " K L (Kâfir) meydanına karsı fırat nehri gibi su a k ı ; seklinde düzeltmek gerekir.
T R A B Z O N ' D A K İ H A Z N E D A R Z A D E A B D U L L A H P A Ş A ÇEŞMESİ
263 2. K İ T A B E N İ N T R A N S K R İ P S İ Y O N U t s )
1. Asr^ şevket-hasrnHan Abdülmecid'deba-sebat
Buldu ab û tabn umranî ser-a-ser kâinat 2. Oldu cuy-î cud ü nehr-î intizamî sû-be-sû
GüDstan-t âlemS revnak-feza hem-çün Herat 3. Mukteza-yt sııT^ "En-nâsü alâ dîn-ü(-mülûk"
OWu pir-ö mcşreb-t âltsine ehl-î necat
4. Otıradâ her dem müşiran-T kibar-i devleti
Sayesinde mazhar-î hayr ü hisal-i münciyat
5. Trabzon'un ya'ni ez-cümle müşir-î efhamı
Âsafn aynn inayet vali-î valâ-sılât
6. Ya'ni Abdullah Pâşâ-yı himem-perver kânın
Menba'-Î zatîsidîr bir çeşmesar-î mekremat
7. TrabzSn'ın halkı cümle "el-ataş"-gOyâ iken
Nehr-i cudî cuş edip manende4 ayn-ül-hayat
8. SülsH maW dader-î cennet-mekânından kavidir
Nâm-dâşH camT-ül-Kur'an-ı Kerrubl-simat
9. Kaayakıldi (?) maksemin inşa edip b u
çeşmenin Cebr meydanîne karşı etti icra-yı Fırat(*) 10. Çok değil bû çeşmenin bir katreSî olsa eğer
L e z z e t - e ^ - y ı mezak-T şaribin ü şaribat
11. Feyz-i sârisi değil maksur bu d i l < û çeşmeden
Müştefiz olmakta zi-rûh île enva'-ı nebat İ Z COst-ü-cu^ abn hayvan-ı dua kıl ba'd-ez4n
Hızriyâ ba-reşha-î enbur-i ferhunde-nikâat
13. Nazil oklukça semadan abn sâf olsun baid
ZatH AbduUaah Pâşâ'dan umunvi hâdisat
14. Reh-ber olsun zatınâ ma'-UI-vüsul-i matlebe
HızTH tevfik-i ilâhî ba-füyuzn bahirat
15. Vire merhum Hazret-Î Osmân Pâşâ'ya dahi
Adn-i a'lâ'da keremle Hak kusur-i âliyat
16. Ettiğinden çün revan-i eşref4 Sibtayn'ı şad
Ba-füyuz-î âb-ru-yî ehl-i beyt-i tahirat
17. SebefoiU havzH Kevserden ilâ yevm-ül-ebed
Nuş edâ selsal-i azbn hoş-güvar-î safiyat
18. Hızriyâ tarîhi oklû abn gevher-veş bedid
A k t ı Abdullaah Pâşâ çeşmesi hem- çün Fırat 1260
3. K İ T A B E M E T N İ N İ N D Ü Z Y A Z I Y A
ÇEVİRİSİ
1. Abdülmedd Han'ın çok parlak saltanat döne
minde bütün kâinat bayındırlaşmanın m u t l u luğuna kavuştu.
Z O padişahın cömertlik deresi ve dirlik-düzenlik
ırmağı dünya gülistanına Herat şehrini andıran bir parlaklık getirdi.
3. " H a l k ı n refahı hükümdarların boyunlarının b o r c u d u r " ilkesi doğrultusunda, memleket kurtarıcı kişiler, o padişahın üstün nitelikli davranışına katıldılar.
4. Zamanın yüksek mevki sahipleri, onun saye sinde, kurtarıcılık ve eyilik-yaparlık erdemle riyle şereflendiler.
5 Bu arada Trabzon'un en büyük idare amiri, eyilik kaynağı bir vezir ve yüksek nitelikli bir vali olan
6. Himmet sahibi Abdullah Paşa, ki bir eyilikler çeşmesinin pınarını oluşturmaktadır,
7. Trabzon halkının hepsi susuzlukun yakınır ken, onun cömertlik ırmağı dirilik suyu gibi çağlayıp,
8. Allah'a en yakın meleklerin mertebesindeki Kur'an derleyici yüce kişinin adaşı olan cen netlik kardeşinin vasiyeti üzerine, onun bırak tığı malın üçte bir bölüğü ile,
9 Kayakıl mevkiinde bu çeşmenin •maksem"ini yaptırıp Köprü Meydanıt^' karşısında Fırat Nehri gibi şu bol suyu akıttı.
10. Bu çeşme suyunun bir damlasının bile, kadın - erkek bütün Trabzon halkının ağzına tad ver mesini imkansız saymamak gerekir.
1 1 . Onun eyiükleri dar bir çerçeve içinde kalma-mamakta, bütün canlılar ile her çeşit bitkiler b u gönül çekici çeşmeden yararlanmaktadır lar.
12. Ey HızrT, şimdi, mutlu nüktelerden oluşan bir duanın dirilik suyunu, dere halindeki damlalar arasifKİan bulmağa çalış!
13. Temuz sular gök yüzünden yere indikçe, Ab dullah Paşa'nm şahsı bütün tehlikelerden uzak kalsın.
14. Tanrının Hızır aracılığıylc sağladığı imkanlar, onun emellerinin su gibi gerçekleşmesine, açık - seçik nimetler seklinde, kılavuzluk etsin.
(5) T r a n s k r i p s i y o n d a , kelimelerin T . D . K . ' n c a o n j n k y a z ı m b i ç i m i n e u y u l m u ş t u r . B u n d a n ûturu, u2atma ibaretleri yalnız iltieastan k u r t u l m a k Icin kullanılmış o l u p geri kalan "harf-i med"ler iızerlne u7»tm» i j a . retlerl k o n u l m a m ı ş , fakat imalell okunması gereken kısa hecelerin vokalleri üzerine uzatma s l s a r t l l e r l ko n u l m u ş t u r ( N . Y . ) .
264 NACİYONGOL 15. Tann, rahnıetli Osman Paşa'ya da Adin Cen
netinde yüksek saraylar armağan ktlsm. 16. Hasan ve Hüseyin Efendilerimizin ruhunu hoş
nut etmiş bulunduğu için, Peygamberimiz Efendimizin hanesi Kalkımn yüzü suyu hürme tine,
17. O da kevser havuzunun beslediği seisebil ç e ş . meşinden ter-temiz ve bal gibi tatlı sular içsin. 18. Ey Hızıî, şu tarih parlak bir cevher gibi belir
miş bulunuyor: Abdullah Paşa'nın çeşmesi Fırat nehri gibi akmaktadır.
1260 (Hicri) KARA DENİZ liKU Ç!" «"* T A K S M t»h»nO#r Pay; PARKI Su HohMmi V * Cktc^vrün Ol] inal / •aksitn
r
7
«00 300 m. T R A B Z O NH S ! ! ™ * , A M u l l a h P « . çekmesinin orl,lnal yeri ve .«igünkü yerin. ,öster,r KroK..
" S l a l f p a , . çeşmesinin esK. «.urumu. S u Makseml ve önündeki sütun y.k.l.p yoK edilmiştir. F o t o ğ r a f V . l d . z S a r a y , Albamlerl arasmdaki Trabzon Albümünden ahnmıştır.
T R A B Z O N ' D A K İ H A Z N E D A R Z A H F A B D U L L A H P A 5 A ÇEŞMESİ 265
f.
if 4J » ^ 4 R E S İ M : 3AtKJulHh Pa»« Çeşmesinin bugünkü d u r u m u ( F o t o : C o ş k u n K u l a k s a o S l u )
266 NACİYONGOL
R E S İ M : 4 Ç«»m«nin K I t a b M l