• Sonuç bulunamadı

Bulgaristan'da Türk Mimari Eserleri

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bulgaristan'da Türk Mimari Eserleri"

Copied!
8
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

BULGARISTAN'DA TÜRK

MIMARI ESERLERI

Dr.İ.Aydın Y Ü K S E L

1

4. y ü z y ı l ı n o r t a l a r ı n d a n itibaren ^ Rmeli'ye geçen a t a l a r ı m ı z , a d ı m adım Balkanlar'a d o ğ r u y a y ı l m ı ş l a r ve Anadolu'nun özbeöz M ü s l ü m a n T ü r k h a l k ı n ı bu yeni topraklara y e r l e ş t i r m i ş ­ lerdir. Böylece tamamen T ü r k unsurla­ rın k u r d u ğ u yeni iskân merkezleri te­ şekkül etmiştir. 16.yüzyıl sonuna kadar ahalisi tamamen M ü s l ü m a n T ü r k olan veya nisbeti %50 ilâ %80 e varan şehir ve kasabalar sayıca az değildir. Bu ye­ n i halk t a r a f ı n d a n fetihlerden hemen sonra imar hareketleri başlamış ve şe­ hirler, kasabalar, köyler çeşitli sosyal eserler d o n a t ı l m a y a başlamıştır. Önce câmi, medrese ve mektepler, daha sonra bedesten, han ve kervansaraylar, ha­ mamlar, çeşme ve i m â r e t l e r inşâ edil­ miştir. Böylece ş e h i r l e r i n çehresi, sil­ uetleri kısa bir zamanda T ü r k l e ş m i ş t i r . Bunlara nehirler ü z e r i n d e k i k ö p r ü l e r i , yol ü z e r i n d e k i k e r v a n s a r a y l a r ı , z â v i y e -leri, kaleleri de ilâve edebiliriz. Bu yeni f â t i h l e r m e k â n t u t t u k l a r ı t o p r a ğ a böylece d a m g a l a r ı n ı v u r u r k e n y e r l i halka b ü y ü k bir m ü s a m a h a ile muame­ le etmişlerdir. Onlardan g ü n ü m ü z e ka­ lan çeşitli eserler ve bizzat z a m a n ı m ı ­ za i n t i k a l eden insan u n s u r l a r ı buna şâhittir. Bu yeni f â t i h l e r isteselerdi bugün bir tek H r i s t i y a n ı n bile Balkan­ larda yaşaması m ü m k ü n olmazdı.

Son on yıl i ç i n d e y a p ı l a n çalışma­ lardan ç ı k a r ı l a n neticelere göre Ro­ manya'da 235, Macaristan'da 725, Y u ­ goslavya'da 6615, A r n a v u t l u k ' t a 1015, Yunanistan'da 3370 ve Bulgaristan'da 3340 ecdad y â d i g â r ı T ü r k eseri tesbit edilmiştir. Y e k û n olarak 16000. Bunlara K ı b r ı s , G i r i t , L i m n i , Rodos ve 12 ada

d â h i l değildir.

Bugün ise bu çok medeni komşula­ r ı m ı z ı n eline b ı r a k t ı ğ ı m ı z takribi 16000 eserden ne kalmıştır? Hiçbir zaman ke­ sin olarak bilemiyeceğimiz bu meçhulü biraz olsun a y d ı n l a t m a y a çalışalım. Fakat şu k a d a r ı n ı söyliyebiliriz k i . o da S ı r p l a r ı n , Bulgarların, R u s l a r ı n vc Y u n a n l ı l a r ı n t ı r p a n ı n d a n geçtikten son­ ra elde kalan bir a v u ç t u r .

Macaristan'da 25 kadar çeşitli eser k a l m ı ş t ı r Romanya'da ise 15. Her i k i memlekette de kalanlar t i t i z l i k l e ko­ r u n m a k t a d ı r . Daha d ü n e kadar elimiz­ de olan Yugoslavya'da bu rakam 1025 dir. Üstelik bu memlekette Müslüman­ lar yeni câmiler inşa etmektedirler. A r n a v u t l u k ve Yunanistan'da kalmış bulunan âbidelerin adedini \ermck ise hemen hemen imkânsızdır. Fakat yuka­ r ı d a k i nisbetlerden fazla olmadığı ka­ naatindeyiz.

Bulgaristan'a gelince bir zamanlar nisbeten daha rahat gezilebilen bu memlekette tam tesbitler y a p ı l a m a ­ mıştır. Bundan sonrası da şüphelidir. Fakat 3340 olarak tesbit edilen âbi­ delerin 2356 sı câmi ve mcscid, 420 ka­ d a r ı medrese ve mektep, 42 si imârct.

174 ü tekke, 116 sı han. 113 ü hamam ve ılıca, 27 si türbe, 24 ü köprü, 75 i çeşme, 26 sı k e r v a n s a r a y d ı r . Diğer kale. saat kulesi, bedesten, çarşı. \s. yi say­ m ı y o r u z . Bunlardan en iyimser bir he­ sapla 80 k a d a r ı n ı n zamanımıza intikal ettiğini söyliyebiliriz yâni "02.5 k a d a r ı . Şimdi bazı şehirlerde bulunan eserleri görelim:

(2)

-likte t e s l i t edilen 33 eserin 27 si câmidir. Saruca P a ş a n ı n burada bir câ-mii, i m â r e t i , h a m a m ı , k e r v a n s a r a y ı var­ dı. Bugün ise bânîsi belli olmayan ve yapısı yeni bir "Eski C â m i " ve b i r k a ç mezartaşı b u l u n m a k t a d ı r .

Hezargrad (Razgrad)- Deliorman bölgesinde ve yiğitlerin harman o l d u ğ u bu k a s a b a n ı n 1898 den önce ç o ğ u n l u ğ u Türk i d i . Kasaba İ b r â h i m Paşa v a k f ı d ı r ve onun câmii ve k ü l l i y e s i n e s â h i p t i . Bizim tesbitlerimize göre, 41 eserin 19 u câmi i d i , ve k ö y l e r i y l e beraber 176 eser vardı. İ b r â h i m Paşa C â m ü 1976 da metruk, son cemaat yeri y ı k ı k , k a p ı s ı zincirli i d i . Fakat d o ğ r u l u ğ u tam ola­ rak kesinleşmeyen bir gazete haberine göre bu câmi buldozerlerle hem de gü­ pegündüz y ı k t ı r ı l m ı ş t ı r . Bugün mevcud olan 1017/1608 t a r i h l i Ahmed Bey Câ-miinin kubbesi kiremitle k a p l ı d ı r . De­ mir Baba (Dede) z â v i y e s i n i n de h â l â i t i ­ bar gören bir tesis o l d u ğ u n u ö ğ r e n i y o ­ ruz.

Şehrin yok olan eserleri i ç i n d e K a ­ sım Paşa'nın C â m i i n i ve Yahya Paşa'-nın medresesini sayabiliriz. B i r de He-zargrad'a bağlı SEVAR k a s a b a s ı n d a bir câmi o l d u ğ u n u biliyoruz.

İhtiman - Meşhur Lala Şâhin Paşa t a r a f ı n d a n f e t h e d i l m i ş olan bu ş e h i r d e tesbit edilen 35 eserden 19 u c â m i d i r . 1966 da mevcud olan G â z i M i h a l o ğ l u Mahmud Bey'in c â m i i n i z i k r e d e b i l i r i z . O tarihlerde çok harap olan bina ş i m d i ne haldedir bilemiyoruz. Burada b u g ü n mevcud olmayan K ö p r ü l ü Mehmed Pa­ şa H a m a m ı n ı , A l i Paşa, R ü s t e m Paşa ve Sokullu Mehmed Paşa h a n l a r ı n ı say­ makla y e t i n d i m . İ h t i m a n y a k ı n ı n d a o-lan Karagöl ve K a r i n a b a d da birer câ-miin varlığını biliyoruz.

K a r l ı o v a (Karlova)- Filibe'ye t â b î olan bu kasabada b â n t s i belli olmayan bir câmi mevcuddur. 1969 da depo h â ­ linde olan bu c â m i , daha önce 1876 da Bulgarlar t a r a f ı n d a n y a k ı l m ı ş , sonra kilise ve daha da sonra depo haline ge­ tirilmiştir.

K ı r c a A l i - H a s k ö y ' ü n bu nahiye­ sinde bulunan pek az eserden g ü n ü m ü ­ ze kalan bir c â m i d e n , resmi sayesinde bilgi sahibi oluyoruz. Bir de Pazar

Câ-m i i n i n Câ-mevcud o l d u ğ u n u g ö r ü y o r u z . K ı z a n l ı k - G ü l l e r i y l e m e ş h u r olan bu kasabada bulunan 32 eserden 12 si c â m i d i r . b u g ü n e kalan A l i Bey C â m ü (veya E s k i - U l u ) çatılı bir yapıdır. H a l b u k i 1898 den önce 16 câmi varmış.

K ö s t e n d i l - Bu ş e h i r d e k i 91 y a p ı d a n 31 i c â m i d i r . 1969 da mevcud olan K â -n û -n l veya F â t i h C â m ü , müze olarak k u l l a n ı l a n Ahmed Bey C â m ü ve 874/

1469 t a r i h l i Vezir İshak Paşa'nın köp­ r ü s ü n ü sayabiliyoruz. A y n ı zamanda K a d ı n k ö p r ü s ü de denilen bu köprü, 89.50 m u z u n l u ğ u n d a d ı r . Ş e h i r d e şimdi mevcud olmayan Eski Sultan Murad, İ-m â r e t , S û f t Mehİ-med Paşa, Gâzi Süley­ man Paşa C â m i l e r i ve h a m a m ı bulun­ makta i d i .

K o ş u k a v a k : (Krumograd) - Burada da b i r c â m i o l d u ğ u n u biliyoruz

N i ğ b o l u (Nikopol)- Burada hâlâ Yıl-d ı n m ' ı n h a y k ı r ı ş ı n ı n i z l e r i n i t a ş ı y a n kalesi d u r m a k t a d ı r . Dört köşe olan bu kaledeki 7 mescidden b i r i Y ı l d ı r ı m H â n ' a a i t m i ş . Ş e h i r d e tesbit edilen 74 eserden 38 i c â m i d i r . Bugün nelerin var veya yok o l d u ğ u bilinemiyor.

Plevne (Pleven) - Son asırda müs­ tesna bir savaşa sahne olmuş bu ka­ s a b a n ı n O s m a n l ı idaresinde iken 18 c â m ü v a r m ı ş . 1876 d a k i harpten sonra n ü f u s 14000 e d ü ş m ü ş ve c â m i l e r i n ek­ serisi harap olmuş. Bizim tesbitlerimize göre 57 eserden 24 ü c â m i d i r . 19. yy. s o n l a r ı n d a çekilmiş resimlerden K a d ı Sarı H ü s e y i n ve isimsiz bir c â m ü n o ta­ rihlerde var o l d u ğ u n u a n l ı y o r u z . Hal­ b u k i , M i h a l o ğ l u A l i ve Süleyman Bey­ l e r i n camileri, medrese, i m â r e t ve za­ v i y e l e r i ve d ö r t M i h a l o ğ l u n u n (Gâzî A l i , İsa, H ı z ı r , Mehmed Beyler) t ü r b e ­ l e r i bu m ü b â r e k beldededir. Bunlara S û f t Mehmed P a ş a n ı n C â m ü , medresesi ve i m â r e t i n i de ilâve edebiliriz.

R u s ç u k (Ruse) - Tuna kıyısında o-lan bu m ü h i m l i m a n ı n 1861 deki resim­ lerinden ş e h r i n m i n â r e l e r l e dolu bir T ü r k ş e h r i o l d u ğ u g ö r ü l m e k t e d i r . Tes-bitlere göre burada 93 câmi, 11 medre­ se, 12 mektep, v.s. v a r d ı . 1897 t a r i h l i bir fezlekede 33 c â m i ' i n y o k e d i l d i ğ i , o zaman 2,5 m i l y o n l u k bir nüfusa sahip olan Bulgaristan'da ancak 600 bin T ü r

(3)

-bümlerine göre 19 yy.ın sonlarında 8 câmiden bir tane kaldığı görülüyor.

Aydos(Ajdos)-Bu kazada köyleriyle birlikte 74 eser tesbit edilmiştir.

1898'den önce ahalinin büyük bir kısmı Müslüman imiş. Bugün bir câmiin var olduğunu biliyoruz. Buraya bağlı K i -remidlik köyünde de bir câmi, medrese ve mektebin yakın zamanlara kadar mevcudiyeti söyleniyor.

Balçık-Buradaki 55 eserden 36'sı câ­ mi idi. Balçık Câmii 1928'lere kadar mevcuttu. Buraya yakın bulunan Bato-va-Tekkeköy'de Akyazılı Sultan Tekke­ si kısmen ayaktadır. Evliya Çelebi'nin uzun uzun bahsettiği bu Bektaşi Asitâ-nesinin tarihi bilinmemektedir. 1828'de Rus orduları tarafından ateşe veril­ miştir. Bugün ise türbe, cümle kapısı, muazzam ocağı, şadırvanı durmaktadır.

Brcstovene-Türkçe adını bulamadı­ ğımız bu yerde literatüre dayanarak bir câmi olduğu anlaşılmaktadır.

Cebel-Burada da çatılı bir câmi ol­ duğunu görmekteyiz.

Cisr-i Mustafa Paşa (Svilengrad)-Edirne'ye 30 Km. ve Meriç üzerinde bulunan bu kasaba adını Çoban Musta­ fa Paşa'nın köprüsünden almıştır. Köp­ rü hâlâ durmaktadır. 1528 yılında inşa edilmiştir. Sülüs celisi ile yazılan ki-tâbesi de durmakta olan bu muazzam köprünün boyu 295 m.ve 20 gözlüdür. Eski gravürlerde ve 1964 de çekilmiş bir resmi vardır.Köprünün yayında Mi­ mar Sinan yapısı bir Haseki Sultan Câ­ mii ve imâreti 19.yy. sonlarına kadar mevcuttu.

Eğridere (Ardino)-Burada da bir câ­ miin bugün mevcud olduğunu yayınlar­ dan biliyoruz.

Filibe (Plovdiv)- Evliya Çelebi'nin "Şehir-i azâm" dediği bu beldenin 1570'lere kadar 4000 ilâ 4500 olan nüfusunun %86 sı Türktür. Kamus, 1876 da Rus işgalinde bir gecede 20 camiin yıkıldığını, hisarda büyük bir camiin ve çok sayıda mescidin oldu­ ğunu söylemektedir. Evliya 53 câmi saymaktadır. Bizim tesbitlerimize göre bu sayı 78 e yükselmiştir. Diğer ya­ pılarla birlikte 143 eser tesbit ede­ biliyoruz. Bugün ne kalmıştır? Şehrin

içinde 3 câmi, bir hamam ve bir türbe. Bunlardan birisi Hacı Hasan Bey Mes­ cidi basit bir yapıdır. Diğeri H ü d a -vendigâr Câmiidir. Cuma Câmii veya Câmii Kebir de denilen bu yapı, garip diyarın garip yadigârıdır. İçinde namaz kılınabilmekte fakat ezan okunama-maktadır. Minaresi firûze renkli çi­ nilerle satrançlı olarak tezyin edil­ miştir. 3. câmi Şehâbeddin Paşa'nındir. Edirne'de hamamı ve üç mescidi ve bir köprüsü bulunan Paşanın türbesi de câ­ miin yanındadır. Buradaki h a y r â t ı n d a n medrese ve imâreti yok olmuştur. 1444 de inşa edilen câmi 1969 da tâmir e-dilmiştir.Filibe'de bildiğimiz 9 hamam­ dan tek kalan çifte hamam Hacı Ha-sanzâde'nindir ve bugün depo olarak kullanılmaktadır. 1900 İcrdc mevcud olan Kârhânc Câmiini elimize geçen re­ simlerden anlıyoruz. Filibe Kalcsi'nin Hisar Kapısı durmaktadır.Evlere gelin­ ce, bugün tâmir edilmektedir. Sâhiplerî sürülmüş, bugünkü gâsıplarının a d ı y l a anılır olmuşlardır. Hepsi de 18 vc 19. asır yapılarıdır. Türk adıyla a n ı l a n birtek İsmail Bey Evi vardır. Lamar-tln'in misafir kaldığı Türk K o n a ğ ı , Mavridi Evi adıyla kartpostal olarak satılmaktadır. Bu mühim şehrin şimdi yok olan mühim eserlerinden Z a ğ a n o s Paşa, Çelebi Sultan, Mehmed Paşa Câ-milerini, Ömer Paşa, Karagöz Paşa, Şe­ hâbeddin Paşa Medreselerini, 14 tekke­ yi. Koca Mustafa Paşa ve Ş e h â b e d d i n Paşa İmaretlerini, Şehâbeddin Paşa, Rüstem Paşa, Mehmed Paşa, Zal Mah-mud Paşa Hanlarını ve Şehâbeddin Pa­ şa Köprüsünü sayabiliriz.Filibe'nin köylerinde de bir hayli eser bulunmak­ ta idi. Tesbit edilebilen 187 aded eserin 169 u câmi idi. Bunlardan Markovx. K ö -yü'nde İsfendiyaroğlu İsmail Bey'in ve Şahin Köyü'nde Karlızâde Ali Bey'in Câmii, Konuş'da Minnetoğlu Mehmed Bey'in câmii, imâreti, kervansarayı ve türbesinin akıbetleri bilinmemektedir.

Hacıoğlu Pazarı (Tolbuhin)- Burada bulunan Hacı Osman Câmiini de y a y ı n ­ lardan öğreniyoruz.

Habib Köy (Viladimirovitsi)-Bu-rada "Zobu" câmii mevcuttur.

(4)

bir-m . n r T A V n i N YÜKSEL kün sağ kalabildiği anlatılır. 1966 da

Hacı Mehmed Câmii'nin, Seyyid Paşa Câmii'nin ve isimleri belirlenmeyen 3 aded câmiin mevcud olduğu anlaşılıyor. Daha önce ise, Abdülbâkî Paşa, Ali Pa­ şa, Mesih Paşa, Mustafa Paşa, Rüstem Paşa'nın câmilerinin var olduğunu bilmekteyiz.

Samakov - Burada tesbit edilen 39 eserden 21 i câmidir. Bugün 1983 de Bayraklı Câmi durmakta idi. Bu câmiye yakın olarak bilinen bir çeşmenin de mevcud olduğunu tahmin ederiz. Fakat, Câmii Atik, Hünkâr Câmii, Malkoç Bey Câmii, tekkesi ve türbesinin bugün a-yakta olmadığını biliyoruz.

Silistre - Özi eyaletinin merkezi olan bu şehirde tesbitlere göre 32 mescid ve câmi, 4 medrese ve 40 mek­ tep mevcuddu. Daha 1570 de 18 mescid ve câmiin varlığı bilinmektedir. Bugün bu yekûnden kalan Bayraklı Câmii ve Kurşunlu (Sinan Paşa) Câmii mevcud-dur. İvaz Paşa, Yıldırım, Muhsinzâde Mehmed Paşa, Sinan Paşa câmileri, Si­ nan Paşa medresesi, hamamı ve 6 çeş­ mesinin âkıbetlerini bilmiyoruz.

Sofya - Rumeli eyaletinin merkezi idi. 1520 de 3300 olan nüfus 1546 da 7000 olmuştur. Kamus'a göre de 1887 den önce 45000 e yükselmiştir. Tesbitle-rimize göre, merkezde 82 câmi, 7 med­ rese, 19 mektep, 15 imâret, 13 han 11 hamam mevcuddu. Bugün ise Banya Ba­ şı diye mâruf Seyfullah Efendi Câmii durmaktadır. Kubbeli bir yapıya sahip olan ata yâdigârı çok njcrkezi bir yer­ dedir ve göstermelik de olsa içinde na­ maz kılınmaktadır. Bir diğer yâdigâr da 1969 da mevcud olan Mahmud Paşa Câ-mii'dir. 9 kubbeli olan bu eser ise bugün müze olarak kullanılmaktadır. Sûft Mehmed Paşa Câmii ise kiliseye çevrilerek muhafaza edilmiştir. Siyavuş Paşa Câmii'nin yakın zamanlara kadar var olduğunu biliyoruz.

Şumnu (Sumen)- Bu pehlivanlar şeh­ rinde merkezde 63, köylerinde 130 câmi tesbit edilmiştir. 1976 da Şerif Halil Paşa Câmii müze halinde, medresesi metruk vaziyette idi. Aynı tarihde Hacı Ahmet (Klak) Câmii ve bir han da mevcuddu. Nasuh Paşa Câmii'nin yakın

zamanlarda. Saat Câmii'nin de 1882 de yıkıldığını öğreniyoruz. 63 câmiden ka­ lanlar bildiğimiz kadarıyla bunlardır. Halbuki Sadrazam Cezayirli Gâzt H a ­ san Paşa'nın zâviyesi ve türbesi burada bulunuyordu.

Tatar Pazarcığı (Pazarcık) - 1570 lere kadar nüfusunun tamamının Türk olduğu bilinen bu beldede 1650 de 18 mescid vardı. Bizim tesbitlerimize göre 33 câmiye yükselen bu yekûn daha son­ ra 2 ye düşmüştür. 1983 de Paşa Câmii'­ nin varolduğunu biliyoruz.

Varna - Meşhur savaşların sahası o-lan bu liman şehrinin 16. yy. da n ü f u ­ sunun %70 i Türk idi. Burada 42 si câ­ mi 64 eser tesbit edilmiştir. Bunların mühim olanları şunlardır: Ahmed P a ş a , Osman paşa, Pirt Paşa câmileri ve Pirt Paşanın medresesi, mektebi, hamamı ve çeşmeleri. Pirt Paşa Câmii'nin 1829 da Rus gülleleriyle yıkıldığını tarih bize söylemektedir.

Vidin- Kuzeyde Tuna kıyısında o-lan bu kasabada 51 i câmi 86 eser tes­ bit edilmiştir. Kalesi 2. Mahmud zama­ nında yeniden yapılmıştır. Bugün Câ-mi-i Cedid denilen Pazvant oğlu Osman Paşanın câmii, kütüphanesi ve kabri durmaktadır.

Yanbolu-Edirne'ye çok yakın olan bu kasabadan Evliya Çelebi bahseder­ ken 17 câmi, 3 medrese, 11 mektep v.s. ve Kırım Hanları Sarayından da söz e-der. Bizim tesbitlerimize göre 49 eser­ den 23 ü câmidir. 1969 da bilinen E s k i Câmi 1978 den sonra Konser salonuna çevrilmiştir. Yine 1975 den sonra tamir edilerek çarşı haline sokulmuş olan bir bedesten mevcuddur.

Yenice Zafğra- Eski Zağranın b i r nâhiyesi olan bu yerde tesbit edilen 3 câmiden biri olan Saruca Paşa Câmii harap olarak durmaktadır. Bir de A l i Paşa Hamamı mevcuddıy.

Eski Zağra- 1516 ve 1530 da n ü f u ­ sunun tamamı ve 1570 de %98 inin Türk olduğu tahrir defterlerinden çı­ karılmaktadır. Evliya Çelebi; 17 câmi ve mescid,42 mektep,5 hamam saymak-tadır.Bizim tesbitlerimize göre 24 câmi görülmektedir.1878 den önce ise 20.000

(5)

B U L G A R İ S T A N ' D A T t İ R K M İ M A R İ FSKRI F R İ 471 nüfusa sahip olan bu nahiyede 1 c â m i ,

10 han, 5 hamam mevcuddu. Z a ğ r a M ü f t ü s ü H ü s e y i n R â c i efendi kaleme aldığı h a t ı r a t t a 1876 t a r i h i n d e k i Bul­ gar ve Rus z u l m ü n ü bir görgü ş a h i d i s ı f a t ı y l a e l i m b i r ş e k i l d e anlatmakta-d ı r . l 8 7 6 anlatmakta-d a k i i ş g a l anlatmakta-d e Hamza bey (Eski Câmi) C a m i i s o y u l m u ş , Kazak a t l a r ı n a ahır y a p ı l a r a k , K u r ' â n - ı K e r i m l e r ayaklar a l t ı n d a ç i ğ n e n m i ş , daha sonra câmiin minaresi y ı k t ı r ı l a r a k t a h r i p edilmiştir. A y r ı c a k a b r i s t a n d a k i ka­ birler a ç ı l a r a k k e m i k l e r ç ı k a r ı l ı p ya­ kılmış, 14 c â m i y ı k ı l m ı ş t ı r . Kasaba ve k ö y l e r d e de 3200 T ü r k ' ü idam e t m i ş l e r ­ dir. B a l k a n l a r d a k i b i r ç o k kasaba ve köy y a ş a d ı ğ ı halde Z a ğ r a ' n ı n bu derece tafsilatla tarihe mal e d i l m i ş o l m a s ı n ı H ü s e y i n R â c i E f e n d i ' y c b o r ç l u y u z . Bu­ gün Hamza Bey C â m i i b ü t ü n bu elim vak'lara r a ğ m e n a y a k t a d ı r . Bu garib memleketin nice d e v l e t l i l e r i n i n h a y r â -t ı n d a n A l i P a ş a , S a r ı c a Paşa C a m i l e r i n ­ den,Ali Paşa Medrcscsi'ndcn ise ş i m d i eser y o k t u r . Z i ş t o v i (Svistov) - T u n a s a h i l i n d e k i bu kasabadaki 26 eserden 24 ü c â m i d i r . Bunlardan A t P a z a r ı C â m i i 1966 da mevcuddu. 1877 de y a p ı l a n bir g r a v ü r ­ de U l u C â m i i n y a k ı l m a s ı n ı n resmi bu­ l u n m a k t a d ı r . F a y d a l a n ı l a n K a y n a k l a r : E.H. A y v e r d i , A . Y ü k s e l , İ . N u m a n , G . Ö z t ü r k , Avrupa'da Osmanlı M i m â r t Eserleri, Romanya-Macaristan, I.e., 1.2. K i t a p , 1980, Yugoslavya, I I . c.,3. K i t a p ,

19,81, Yugoslavya, III.c.,3. K i t a p , 1981, Bulgaristan, Yunanistan. A r n a v u t l u k , I V . c, 4,5,6. K i t a p , 1982

S e m â v t Eyice, Varna ile Balçık Ara­ sında Akyazılı Sultan Tekkesi, T.T.K.

Belleteni 1967, XXXI.c..s.55 1-592 S e m â v t Eyice, Svilcngrad'da Mus­ tafa Paşa K ö p r ü s ü , Cisri Mustafa Paşa, T.T.K. Belleteni 1967, X X V I . c, 112. sayı,s.729-752

S e m â v t Eyice, Sofya Y a k ı n ı n d a İh-timanda G â z t M i h a l Oğlu Mahmud bey İ m â r e t i C â m i i , K u b b e a l t ı Akademi Mcc. Nis. 1975

H â l i d Bey Fezlekesi, Eşref Eşref-oğlu, Bulgaristan T ü r k l e r i ' n e Dâir Bir Rapor, G ü n e y - d o ğ u Avrupa A r a ş t ı r m a ­ l a r ı Der., 1. sayı,1972, s. 19-36

H ü s e y i n Râci Efendi, Târihçc-i Vak'a-i Zağra, Haz. E r t u ğ r u l D ü z d a ğ .

1001 Temel Eser. İst. Tarihsiz.

Şeyhülislâm A r i f Hikmet Efendi. R u m e l i Hayrat Eserleri, Yazma Ü.K.İ.M. Kemal K ü t ü p h a n e s i , 2466 ve 2475 nr.

Mosques and Muslims in Bulgaria. 1981

(6)

•'mm'

i*t , , , i '

. . - ' V "' . ••

(7)

REStM 1 : Aydos Camii mahfeli.

. F i l - " •

.?^£M 3: Ardino'daki Çaışt Camn'nm yerli Turk muze:-:,ı d-süslemesi.

(8)

474 nr i. AYDIN YÜKSEL

' I f - •

RESIM 4 : Yanbol, Bedesten.

RESIM 5 : Pazaıcık Pasa Cırr'i't d e n bir görünüş

Referanslar

Benzer Belgeler

İslamiyet iyi bir seçim değil” “Kültür erozyonu en az toprak kayması kadar tehlikeli ” ► ABC : Yaşar Kemal: “Kürt olduğum için değil, insan haklarını

Ancak bir zamanlar, Karamanoğulları gibi büyük bir beyliğin merkezi olan bu cazip şehir yakın senelere kadar tarih, sa- nat, folklor, hülâsa bütün maddî ve manevî

Genişletilmiş olarak; 1 inci bölüm, çatı yapma usulleri, ağaç çatılar, büyük açıklıklı modern ağaç çatılar, çelik çatı makasları, çatı örtüsü, tenekecilik düz

Sonuç: Çal›flmam›zda sezaryenle do¤um yapanlarda peripartum hemoglobin düflüflü epizyotomili normal do¤um yapanlardan, epizyotomili gruptaki hemoglo- bin düflüflü

In addition, gel permeation chromatography analysis showed that the more potent fractions were residing in those fractions with lower molecular masses, such as fractions AB-1

Bu araştırma ile yaşlı bireylerin sağlık sorunları içerisinde yer alan üriner inkontinas, yine bireylerin idrar yapma korkusu, suya ulaşımın uzak olması,

Zaman içinde genişleyen iki boyutlu küreye dı- şarıdan bakan bir gözlemci, bu durumu kürenin za- manla yarıçapının artarak giderek daha büyük ha- cimleri kapsaması