MEHMET AKİF
Topkapı Sarayı’nın çevresine kurulmuş evlerin gecekondular topluluğu mu, yoksa gerçek İs tanbul evleri mi olduğu tartışıla- dururken, Soğukçeşme Sokağı nın restorasyonu tamamlandı, pansiyonları turistlere hizmet ve rebilecek duruma geldi. Aynı so kakta dünyaya gelen eski Cum hurbaşkanı Fahri Korutürk tara fından açılacak sokağın bir özel liği de dünyadaki “ilk”lerden-bi rini barındırması. 1787 yapımı bir binada yer alan İstanbul Ki taplığı, bir kent için düzenlenen ilk kitaplık niteliğini de taşıya cak.
Sarayın bahçesine girmeden, solunuzda uzanan, pembeli, ma vili, yeşilli, sarılı “pasta sevimli liğinde” evleriyle dikkati çeken sokakta en eski yapı kitaplık için ayrıldı. Sarı boyalı cephesi, be yaz konturlu pencereleriyle ilgi yi üzerine toplayan binanın ar sası Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu tarafından verilirken, inşaat harcamaları Çelik Güler- soy Vakfı tarafından karşılandı.
Çalışmaları izlemek üzere git tiğimiz İstanbul Kitaplığı’nda Çelik Gülersoy’u masa başında bulduk. Kitapları tek tek elden geçiriyor, kapaklarındaki Os m anlIca yazıları okuyup, katalo gu hazırlayacak görevliye bildi riyordu.
—İstanbul adına bir kitaplık kurma düşüncesinin nasıl oluş tuğunu öğrenebilir miyiz?
GÜLERSOY — İstanbul’da ve dünyada pek çok kitaplık var. Ama bir şehri özel olarak ele alan yok. Biz, İstanbul için bu nu yapmış bulunuyoruz. Tarih boyunca üç imparatorluğa baş kentlik eden bu şehir, her zaman dünya çapında bir ilginin de mer kezi olmuş. Bu yüzden, hakkın da sayısız eser yazılmış. Acıdır ki, bu sayısız eserlerden Türkçeye çevrilenlerin sayısı 15-20’yi geç memiş. Birinci aşama olarak,
ben, bunları önce toplamaya ça lıştım. Buraya yerleştirmiş oldu ğum koleksiyon otuz yıllık çaba mın ürünü. Dünyada epeyce na dir bir koleksiyon. Kitaplık, bu aşamada, eserleri araştırıcıların hizmetine sunma amacıyla ku ruldu. İkinci aşama olarak, bun ları Türk diline kazandırmak ge rekir. Böyle bir girişimin tabii ki hiçbir ticari şansı yok. Fakat bir kültür görevi olarak bunu yap mak gerekir. Kurduğum vakıf ile bunu da ileride yapabileceğimi zi sanıyorum.
—Kitaplığın hizmet verişi han gi yönlerde ve nasıl olacak?
GÜLERSOY — Kitaplık şu bölümlerden oluşuyor: Roma- Bizans Dönemi, Osmanlı Tarih leri, Seyahatnameler, Hatıralar, Biyografiler, Etütler, Güzel Sa natlar, Belediye Konuları, İstan bul Rehberleri, Türkiye Rehber leri ve Edebiyatta İstanbul. Ki taplık birinci planda araştırma cılara açık olacak. Mikrofilm ve fotokopi donanımı hazırlanmak- ta. Okumak için ücret ödemek gerekmeyecek, ancak mikrofilm ve fotokopi hizmetlerinden ücret alınacak.
—Araştırmacılar dışındaki ki şiler yararlanamayacak mı?
GÜLERSOY — Hayır. Çün kü kışın ders çalışacak yer ara yan öğrencilere açarsak, gerçek araştırmacılar oturacak yer bu lamayacaklardır. Burasını Maa rif Kitaplığından ayırmak gerek.
Ancak İstanbul hakkında merak ettiği konuyu okumak isteyenler, başvurdukları takdirde başvuru ları incelenerek kabul edilecek.
—Kitaplığın kapasitesini ve şu andaki kitap sayısını öğrenebilir miyiz?
GÜLERSOY — Kitaplığımı zın kapasitesi 50 bin kitabı ala bilecek ölçüde olacak. Ancak şu anda 4 bin kitabımız mevcut. İs tanbul konusunda kitapların sa yısı o kadar az ki, bugün alıcıla rı arasında müzayedeler düzen lenmekte. Bu sayıya karşın şu an da yer alan eserlerin değeri bir milyar lirayı aşmakta. Bunların tamamınr benim verdiğim düşü nülürse, kitaplığa en büyük ba ğışı da ben yapmış oluyorum.
Diğer Turing Kurumu yapıla rı gibi İstanbul Kitaplığı’mn içi de ayrı bir zevki, dekorasyon an layışını yansıtıyor. Çelik Bey’in deyişi ile “Anadolu evinin içi İs tanbul sarayı üslubuyla döşen miş.” Bu arada “Eski İstanbul havası alsın diye” camların ke narlarına sedirler yerleştirilmiş. Kitaplık döşenirken uyulan de korasyon anlayışını Çelik Güler- soy iki sözcükle açıklıyor: “Ha yalime göre.”
Kitaplıkta her şey İstanbul üzerine. Öyle ki, Osmanlı tarihi bile İstanbul’un fethinden başlı yor. Kitaplıktaki en eski kitabın üzerinde “ 1509-Amsterdam” damgası okunuyor. Rafları dol duran, baskıları tükenmeye yüz tutmuş kitapların yanı sıra, oku ma salonunda önemli bir yeri de piyanonun tutacağını açıklıyor Çelik Gülersoy.
Çelik Gülersoy’un hayallerinin uzantısı kuyruklu piyano, İstan bul akşamlarında İstanbullulara klasik Batı müziği sunacak. Ve hayal şu sözcüklerle açıklanıyor: “Bu ölümsüz ve evrensel müzi ği, kitabın ayrılmaz parçası sayı yorum. Sanıyorum ki, milletçe ihtiyacımız olan büyük senteze bu gibi karışımlarla varabilece ğiz.”
Geçenlerde Uluslararası Bibli- ofil Derneği üyeleri tarafından da gezilen kitaplık, şimdi iç de korasyonundaki eksikliklerin ta mamlanmasını ve kasım ayında yapılacak açılışını bekliyor.
RFSTORASYOKL TA M A M L A N D I - < elik Gülersoy I akj) n /ı eski görünümünden (üstte) ödün vermeden restore ettiği (altta) \ o ğukçeşme bir kent için düzenlenen ilk kitaplığı da barındırıyor.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi