• Sonuç bulunamadı

Değerli ses san'atkalarımızı ziyaretten intibalar:Bn.Safiye Ayla ile enteresan bir görüşme

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Değerli ses san'atkalarımızı ziyaretten intibalar:Bn.Safiye Ayla ile enteresan bir görüşme"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

İKDAM — GECE POSTASI 7 * '

|

Değerli ses san atkârımızı^ziyaretten intibalar:

|

Bit. S a fiye A yla ile

enteresan

bir

görüşme

S&vjıii saa’atkâr Konseıvatuvardan neden ayrıldı? İstanbul

Radyosunda neden konser vermiyor? istirahat ve seyahat hazırlığı

(Memleketimizin tanınmış, se- vlimiş ses san’atkân Bayan Safi­ ye Aylâ Konservatuvardan ayrıl­ mış bulunmaktadır. Teessürle kar­ şılanan bu istif anın sebebi hakkın­ da dün bir arkadaşımız Bayan Sa­ fiye Aylâ ile görüşmüştür. İntiha­ larım şöyle anlatmaktadır:)

Taksimdeki Aylâ apartımanının en güzel dairesinde oturan sevim­ li san’atkâr Safiye Aylayı ruha huzur ve sükûn veren, zevkle dö ­ şenmiş salonunda piyanosunun ba­ şında çalışırken buldum. Her za­ man olduğu gibi zevkle giyinmiş ve yine her zaman olduğu gibi pürneş’e idi. Ağır ve güzel bir şarkının son provalarını bitirdik­ ten sonra konuşmağa başladık. Konservatuvardan niçin ayrıldığı­ nı sordum. «Peki anlatayım» di­ yerek konuşmağa başladı:

«— Altı yıldanberi Koııservatu- varda muntazaman çalışmaktayım. Şunu söylemek isterim ki; bu g ü ­ zel ve temiz muhitten herhangi bir sebeple ayrılmış değilim. Bütün gönlüm her zaman orada kalacak­ tır ve belki de yine bir gün oraya dönerim, istifamın sebebi bundan sonra bu müessesede muntazam

çalışamayacağım içindir. Çünkü; kendime göre bazı tasavvurlarım var. Bunlardan birisi istirahat,

dl-=

Röpoıtajı yapan:

---Kaşım Evci

ğeri de bazı seyahatlerdir. İleride yine çalışmak düşüncesiyle istifa etmek istediğimi sayın Vali ve Be­ lediye Başkanı Dr. Lûtfi Kırdar’a ve Konservatuvar idarecilerine söylediğim zaman şahsıma karşı büyük nezaket göstererek bunu kabul etmek istemediler. Fakat makul mazeretlerim karşısında bu is „eğim kabul edikti. Böylece Kon­ servatuvardan ayrılmış bulunuyo­ rum.»

Değerli san’atkâra altı yıl bilâ fasıla emek verdiği Konservatu­ vardan bir takdirname verildiğini bildiğim için mevzuu bu istikame­ te intikal ettirmek istedim. Bu mevzuda sorduğum sualleri Ba­ yan Aylâ hakikî sanatkârlara mahsus bir tevazu ile şöyle cevap­ landırdı:

«— Evet şahsıma karşı pek de

lâyık olmadığım bir iltifat göste­ rerek beni takdirname ile mükâ­ fatlandırdılar. Bu benim san’at ha­ yatımda manevî bir haz olarak ya­ şatacağım en büyük ve aziz hâtı­ ram olacaktır.»

Müteakiben Bayan Safiyeye İs­ tanbul radyosu için ne düşündü­ ğünü ve neden İstanbul radyosun­ da konserler vermediğini sordum. Dedi ki:

«— İstanbul radyosu henüz tec­ rübe yayınları yapmaktadır. Pek yeni olan bu radyomuz Mısır rad­ yosundan bugün için pek iyidir. Plâk neşriyatı fazladır. Fakat kon­ serlere yer verilmesi sizin de bil­ diğiniz gibi bir tahsisat meselesi olup şimdilik daha fazlasına im­ kân yoktur. Kendisiyle görüştü­ ğüm radyo müdürü yeni ve esas­ lı bir program hazırlandığını söy­ ledi. Böylece her bakımdan dinle­ yicilerin tatmin edileceğini ümit ederim. Benim İstanbul Radyosun­ da şarkı söylememem için herhan­ gi bir sebep mevcut değildir. Is- tirahatim ve seyahatlerim netice­ sinde Radyoda da konserler vere­ ceğim.»

Bu esnada kapının zili çalındı. Müvezzi gazete getirmişti. Hizmet­ çi kız gazeteyi Bayan Safiyeye u- zattığı zaman bunun bizim Gece Postası olduğunu gördüm. Meğer ses san’atkârımız «Gece Postası»- nın ilk nüshasındanberi devamlı, sadık bir okuyucusu imiş!.

Bayan Safiyeden bir fotoğraf ri­ ca ettim. Sesi kadar nezaketile de meşhur değerli okuyucumuz en yeni resimlerinden birini gazete­ mize ithaf ederek imzalayıp verdi. Teşekkürle ayrıldım. Ağır ağır apartımanın merdivenlerini iner­ ken yukarıda yine piyano başladı ve beyaz tuşlardan yayılan nağme­ lere berrak, biliûr bir ses katıldı: «Güzel bir göz beni attı bu derin

sevdaya ..» O ânda apartımanda bütün gü­ rültüler susmuş, herkes onu din­ liyordu: Tertemiz şelâleferden d ö ­ külen iüsunkâr damlalar gibi ruh­ ları yıkayan bu ses «O» nun sesi idil.

HAŞİM EVCİ

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

E¤er atom, ›fl›na do¤ru hareket edi- yorsa, ve ›fl›n›n atom taraf›ndan alg›lan- mas› isteniyorsa, ›fl›n›n dura¤an bir atom için gerekli olan frekanstan

Bu nedenle büyük araflt›rma laboratu- varlar› bile, halk›n ilgisinin (dolay›s›yla da devlet yard›m›n›n) sürmesi için za- man zaman "dünyan›n en küçük

Bu çalışmada, böyle bölgesel magnetik alanlı bir demet-plazma sis­ teminde de toplam plazma, elektron siklotron ve iyon siklotron gibi karakteristik frekanslara

Ferahda misli yok, âbı havada bî nazir elhak Nedeğlu iltifat olsa seza ender seza oldu Boğaz içre nice nüzhetgehi şahane var. amma Bu nev tarhı mücessem

Şehrin büyük ve sayılı meydan­ larından biri olan Beyazıd meydanı, bügün Beyazıd camii, medresesi ve bunlara yakın olarak da hamamla Şimkeşhane ve Haşan

Şimdi bu genç mücadelecinin hayatı­ nın, konumuzla ilgili safhasına geliyo­ ruz. Mütarekeden sonra memleketin ileri gelen vatansever kişileriyle bir müdafai hukuk

Hayat’a göre 13 yaşında iken saraya gi­ ren bu afet-i cihan orada musiki dersleri ve­ ren Hacı Arif Bey’e gerekli dersi, ilk “tenef­ füs” sırasında vermiş

Erksan bu fil­ miyle sinemamızda ilk gerçekçi köy film i de­ nemesine girdi ama sansürün de hışmına uğ­ radı ve film o kadar çok makas yedi kİ, film olmaktan