• Sonuç bulunamadı

Şeref Bigalı eleştirmen yokluğundan yakınıyor:Türkiye'de resme ölçü koyucu yok

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Şeref Bigalı eleştirmen yokluğundan yakınıyor:Türkiye'de resme ölçü koyucu yok"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

ŞEREF BİGALI, ELEŞTİRMEN YOKLUĞUNDAN YAKINIYOR

“Türkiye’de resme ölçü koyucu yok’’

~77cf l

L-ı

l BigalI, eleştirmen yokluğuna devletin el at­

ması gerektiğini ve yurt dışındaki atölyelerde

eleman yetiştirilmesinin zorunlu olduğunu

belirtiyor

Ş e re f B ig a lı b ir y a p ıtıyla.

Tanju İZBEK

İ

Z M İ R L İ ressam Şeref Bigalı 40 yılı aşkın bir süredir re­ sim yapıyor, çeşitli liselerde resim öğretmenliği yaptıktan sonra uzun yıllar İzm ir’de Buca Eğitim Fakültesinde resim öğretmenliğini sürdürerek günümüzün birçok res­ samlarım yetiştirdi Bigalı.

Bigalı, 30’u aşkm suluboyası ve

Bilinmeyen şöhret

N u ri Ç0LAK0ĞLU

İngiltere’de, London Standard gazetesi tarafından konulan sinema ödüllerinin sahipleri bulunurken, bu­ güne kadar adı pek duyulmamış olan İrlandalI oyun­ cusu Ray M cA nally, “ M ission - Misyoner” Filminde başrolleri paylaştığı ünlü Robert De Niro ve Jeremy

İron s’ı geride bırakarak, en iyi erkek oyuncu ödü­ lüne layık bulundu. 17 milyar liraya mal olan film

17’nci yüzyılda Güney A m erika’da, kilisenin yerlileri ezmek için kullanılmasını konu alıyor ve M cA nally, filmde P a p a’nın özel temsilcisi Kardinal Altam irano’ yu canlandırıyor. M c A n a lly ’nin bu başarısı ile Oscar için de iddialı bir durum a geldiği belirtiliyor.

“Misyoner” filmi Robert Bolt’a da en iyi senaryo ödü­

lünü getirdi. E n iyi film ödülü ise “ A Room With

A W iew - Manzaralı Bir O d a ” filmine verildi.

(MÜZİK

Dorukta iki sanatçı:

Güneyman ve Erduran

Faruk YENER

IĞ R EN İM İN E İstanbul’da başlayıp geliştiren, daha sonra New York’un * ünlü Julüard Okulu’nda bütOnleyen

Meral Güneyman’ı Destek Oditoryum’un ör­

nek kültür etkinlikleri dizisinden bir “piya

no akşamı” boyunca Amerikalı bestecile

rin eserlerinden oluşan programla dinledik Bu arada Amerika’ya özgü yaşam dolu mü zik diliyle bilinen S. Barber’in (1910-1981) dört bölümlük “Kısa Geziler”i, piyano mü ziğine doğaçtan çalış anlayışını ve “oluster-

salkım, küme” tekniğini getiren H. Cowell’ in (1897-1965) küçük klavye resimlemeleri

yurdumuzda ilk kez seslendirilmiş oldu, hem de esin ve anlamlarına en yakın sezgi ve bilgiyle. Sanatçı ikinci bölümü, 1987 bo­ yunca 50’nci ölüm yılı nedeniyle müzik ev­ reninde anılmakta olan G. Gershwin’e (1898-1937) adamıştı. Az görülen yeteneği iie caz elemanlarını senfonik biçimlerle bağdaştıran, kendine özgü lirik ve drama­ tik anlayışla yansıtan sanatçının üç “Pre- lüd’’ünü ve yıllardır dillerde dolaşan, bel­ leklere geçen 12 şarkısının piyano düzen­ lemelerini dinledik. Değerli piyanistimiz,

“Sam Amca”mn ülkesinden derlenmiş de­

ğişik renk ve kokulu seslerle İstanbul mü­ zikseverlerine başka bir hava getirmiş, us­ talık ve deneyimlerinin kanıtını sunmuştu.

1. D. S. O., mevsimin 16’ncı konserinde

1. İ. Galati yönetimindeydi ve program R.

Strauss’un 81’inci yaş ürünü“Metamorpho- sen - Değişim ve Başkalaşımlar” adlı ese­

riyle başladı. İlk sayfasında “23 Solo Yaylı

Çalgı İçin Etüd” sözcükleriyle tanımlanan

ve bir topluluğun yaylı grupları konusunda sağlam yargılar edinilmesine yardımcı ni­ telik taşıyan bu ilginç işçilik, İkinci Dünya

Savaşı’nın son yıllarında Almanya’ da baş-

gösteren korkunç yıkılışa ağıttır. Büyük bestecinin eserlerine yuva olan görkemli operaevleri yanıp kül olmuş, dostlarının ço­ ğu ölmüş, doğduğu kent Münih harebeye dönmüştü. Acılarla dolu günler geleceği belirsiz bir değişim ve başkalaşımlar döne­ midir. Her topluluğun büyük dikkat ve gö­ zetimini zorunlu kılan eser iyi hazırlanmış mıydı? Bu soruya değerli “baş kemancı”

Gülden Turalı’nın gayretlerine karşın olum­

lu yanıt vermek güçtü. Beraberlik ve bağ­ daşımdaki tutarsızlıklar, yeğinlik dengesin­ deki uyumsuzluklar, üzerinde çok çalışılma­ sı gereken bu eser için yeterli zaman bulu­ namadığını göstermişti. İkinci yarı gerçek bir şölen oldu konuklara. Ayla Erduran (ke­ man) ve Françols Guy (viyolonsel) katılma­ sıyla J. Brahms’ın o iyimser ve sevimli “Op. 102 La minör İkili Konçertosu”...

Konser P. Dukas’dan “Sihirbazın

Çırağı” adlı senfonik “scherzo” ile sona er­

di. Şakalı seslerle tatil gününe neşe kata­ rak. Topluluğun üç “üfleme çalgı” grubu­ na, özellikle fagot, trompet ve kornolara selam!

3 deseni ile 30. kişisel sergisini ger­ çekleştirdi. Sanatçının yurt içi ve yurt dışında çeşitli müze ve kolek­ siyonlarda resimlerinden Şeref Biga­ lI en çok da P a ris’te uzun süre öğ­ rencisi olduğu Henri Goetz’in ko­ leksiyonunda yer almasından hoş­ nut olduğunu amlannı anlatırken ele veriyor.

Bigalı, 29 E k im ’de açılan 47.

Devlet Resim Heykel Sergisi’nde,

“ Kahveler” adlı ödüllü yapıtın da

sahibi. Devlet Resim Heykel Sergi­ si ödülüne gelince söz, hocanın kır­ gınlığı gözler önüne seriliyor ve

“Geç gelmiş bir ödül, bunca yıl re­ sim yap, yurt dışında beğeni kazan. D aha önce verilmeliydi ki işe yarasın” diyor. Ve ekliyor “ Tür­ kiye’de resme ölçü koyncu, resmin kıstasını belirleyici yok” Soruyoruz “ Türkiye’de resim eleştirmeni yok mu demek istiyorsunuz?” “ Ne ya­ zık ki Türkiye'de sanatı ölçülendi- recek, kıstaslayacak eleştirmen yok, bunun zahmetini çekiyoruz. Yalan­ da müzelerdeki resimler denize dö­ külecek. Oysa Avrupa'da bu işi yıl­ larca atölyelerde eğitim yapan eh­ liyetli kişiler yapıyor, yani resmin iyisini belirliyorlar, oysa bizde kim kimin arkadaşıysa onu kayırma yo­ lundan kurtulamadık, böyle olun­ ca ödül mekanizmaları da çarpık işliyor. Benim beklediğim bir şey yok, 6 0 yaşındayım, tek başıma di­ renerek üretmeye devam ediyorum. A m a gençleri yüreklendirecek re­ simde yönlendirecek eleştirmenler yetişmeli artık. Devlet bu işe el al­ malı, güzel sanatlardan mezun ye­ tenekli, resimde zahmet çekebilecek kişileri yurt dışına atölyelerde eleş­ tirmen olarak yetiştirmek üzere gönderebîlmeli.”

RESİM DÖRT

KÖŞELİ BİR MENDİL

Şeref Bigalı, “ Sanal bilgi değil inançtır” diyor ve resmi “ Dört kö­ şeli bir mendile benzetiyor. Neden dört köşeli bir mendil” sorusunu ise

şöyle yanıtlıyor:

" D ö r t köşeli mendilin her kö­ şesi resmin bir elemanıdır. Desen, kompozisyon, renk ve valör pen- tür’ün vazgeçilmez elemanlandir da ondan, ancak bu uçlan birbirine bağlamak yetmez, sanatçı mendili düğümlerken kişiliğini tanımlama­ lı.”

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

成)。 十六、利用紫外線照射進行青春痘粉刺的護理有何功效?

Even though the detection of a piezoelectrical signal, caused by cell attachment on an implant with an AlN coating, may be limited, the AlN film performs effectively in biosensing

Sonra impalsif sınır değer problemi, integral denkleme indirgenerek en az bir pozitif çözümün varlığı Krasnosel’skii Sabit Nokta Teoremi yardımıyla, bir veya iki

美白保濕導入 發佈日期: 2009/11/2 下午 05:17:12 更新日期: 2011-04-25 4:54 PM 一、何謂美白保濕導入?

White 教授,為本校師生進行 分術分享。 ■中村祐輔教授 臺北醫學大學藥學院臨床藥物基金體暨蛋 白質體學碩士學位學程,3 月 3

With the aim of widening the circle of problems to be solved, on the basis of the device 111 for determining the elemental content of substance, possibilities

annulata aşısında lenfosit sayılarında ışınlama öncesi ve sonrası canlılık oranlarının benzer olduğu, bu dozlarda ışınlamanın canlı hücre sayısı

Bir sprint boyunca, proje üyeleri ürün parçaları içinden görev seçer ve seçilen görevleri yerine ge- tirmek için alt işler tanımlar.. Bu alt işler “task” olarak