• Sonuç bulunamadı

Bu dünyadan Pertev Boratav geçti

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Bu dünyadan Pertev Boratav geçti"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA

15

GORUŞ

Doç. Dr. YILDIZ SERTEL

Bu Dünyadan Pertev

Boratav Geçti

Geldiler gittiler... Hepsi bu ülkenin evlatlarıydı. Aslında gitm ediler de. Yazıları, şiirleri, araştırma­ larıyla anıtlar diktiler. Kendilerini gönlümüze, zi­ hinlerimize yazdılar, toplumun bilimsel, kültürel ya­ şamına geçirdiler. Önce Nâzım Hikmet, sonra Sa- biha ve Zekeriya Sertel ve şimdi Pertev Naili Boratav.

Pertev Bey, Türk Folkloru araştırmalarına öm ­ rünü verdi. Nasreddin Hoca araştırması 50 yıl gi­ bi uzun bir süreyi kapsayan bir dev araştırma. Pa­ ris’te Nanter Ü niversitesine verm ek zorunda kal­ dıkları belgeler (arşiv) de öyle. Bu işler için Ana­ dolu’nun bütün yöreleri dolaşıldı. Paris’te karı ko­ ca geceyi gündüze kattılar; bütün bunları hazır­ lamak için. Bundan 15 yıl kadar önce, Hayrinnü-

sa Boratav bana, “Türkiye’de Pertev'in değeri bi­

linmedi. Fransa'da ise el üstünde tutuyorlar” di­ yordu. Belgeliğin (arşivin), Nanter Ü niversitesine verilmesinin arkasında yatan neden de buydu. Ne yazık ki, Boratav bütün değerli çalışmalarına ba- kılm ayarak, yurtdışında yaşam aya zorlanm ış, özellikle ilk yıllarda ailece çektikleri sıkıntılardan, Türk kamuoyunun haberi dahi olmamıştı. Ancak, ölümünden birkaç yıl önce, çok sevdiği yurdun­ da, ona hak ettiği değer verildi, çalışmaları arma- ğanlandırıldı. Son isteği, belgeliğinin Türkiye’ye getirilmesi sorunu henüz çözülmüş değil.

Nâzım Hikmet, uzun yıllar hapiste yattıktan son­ ra, yurtdışına çıkar çıkmaz şiirleri ve ünü bütün dünyaya yayıldı. Viyana’da, M oskova’da karşılaş­ tığımız vakit, “Şiirlerim bütün dünyada okunuyor, bütün dünya beni tanıyor, yalnız kendi halkım ta­ nımıyor” diyor, ağlamaklı oluyordu. Ne yazık ki, kitaplarının Türkiye’de yayımlanması, piyeslerinin sahneye konması, ününün yayılması ölümünden sonra oldu. Am a hâlâ okul kitaplarına girmedi.

Yurduna özlemli ve kırgın gitti Nâzım.

Sabiha Sertel B a k 0 u ’de ölüm döşeğinde so­ ruyordu: “Benim kitabım' Türkiye’de basılacak m ı?’’ Türkiye’de biryayınevine verilmiş olan “Ro­ man G ibi" adlı anılarından söz ediyordu. Ölü­ münden bir iki saat önce, kendini İstanbul’da, bir gazete yazıhanesinde sanıyor ve sayıklıyordu:

“Ben yazı yazacak halde değilim. Sayfaları baş­ kası bağlasın. ” Tan gazetesinin yıktırılmasından sonra uzun yıllar yurtdışında kalmak zorunda ka­ lan Zekeriya Sertel, 80 yaşında yurda dönm ek is­ tediği vakit, Yeşilköy Havaalam'ndan Paris’e ge­ ri gönderildi. Yurt özlemini doyasıya gideremeden öldü.

Bu bir çiledir. Onu ancak çeken bilir. Bu satır­ ları, Pertev Boratav’ın ölümü beni çok duygulan­ dırdığı için yazıyorum. Boratavlar çok sevdiğimiz yakın dostlar. Ancak sorun sadece bu değil. Bir de yazgı (kader) ve gurbet beraberliği var. Düşü­ nen insanın yurtdışına itilmesi olayı, aydın insan­ larımızın yurtdışında çektikleri çileler var. Türk halkının, büyük değerlerinin yapıtlarından yok­ sun edilmesi sorunu var.

Soruyorum, özgür düşünceyi boğan o karan­ lık eller; yaratıcılığın, bilimin, şiirin, aydınlığın düş­ manları ne vakit cezalandırılacak? Türkiye ne va­ kit aydınlığa çıkacak? Halkımız ne vakit büyük değerlerini benimseyecek?

Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

期數:第 2009-05 期 發行日期:2009-05-02 精神病房的春天:多一點關懷,多一份溫 暖 ◎台北醫學大學附設醫院精神科病房廖心 瑜護理師◎

Selim İnan (Mersin Üniversitesi) ve arkadaşları tarafından bulunan tarih öncesinin deniz ineği Metaxytherium medium fosili, ülkemizdeki deniz inekleri ailesine (Sirenia) ait

Yaşamı, yaşamaya değer kılanın üretmek olduğunu belirten çift, “Bizi biz eden ise sevgi ile bilinçle usanmadan.. üretmektir”

Birlikte konser verdiği uluslararası sanatçılar ve topluluklar arasında Pierre Fournier, Frederick Riddle, Istvan Kertesz ve Londra Senfoni Okestrası, Zubin Mehta

Dolmabahçe Sarayı’ nda Sul­ tan Aziz ve Sultan Abdülha- m it’in de dostluklarını kazanan Kavuklu Hamdi de, birçok sa­ natçı gibi son günlerini büyük

1930 da yurda dö­ nen Erkin, Ankaradaki Musiki Muallim Mektebine öğretmen olarak atanmıştır.. Geçen yıl emekliye ayrılan Erkin,«Dev­ let sanatçısı»

Vapur kap­ tanları hakkında gerekli takibatın Türk mahkemelerinde yapılıp yapı- lamıyacağı selâhiyetini incelemek üze­ re Lâhi Adalet Divanına baş

Özel idarelerin özerk bir yerel yönetim idaresi haline gelebilmeleri yasal yönden ilk defa “1876 Kanuni Esasi” ile mümkün olmuştur. Meşrutiyet Anayasası ile