l ' b
A h m e t K a y a ;
9 E
Haddimi
çok iyi
bilirim
R Ö P O R T A J: ESİN ÖVET0
"Ahm et
aslında
çok iyi bir baba.
Kızlarımla
arkadaş
gibiyim."
-Aşkınızda da çok sertsiniz galiba. ‘Sıkar gide rim ’ diyorsunuz?
“Bir şeye teslim olup kendini dağlara vur mak yerine, bir insanın kafasına sıkıp gitmesi daha mümkündür. Niye olmasın ki? Bunun ör nekleri de yaşanmıştır. ‘Kafama sıkar, giderim.’ diyor şarkıda. Hatta bundan beterini yapanlar var. İnsanın kendini yakması, yavaş yavaş öl mesi ne demektir?.. Aşk böyle bir şey. Sevda ile kavga insanın hayatında birebirdir. Kavgasız sevda, sevdasız kavga düşünemiyorum. Eğer bir insan yoğun bir aşk yaşamıyorsa, onun için de tartışma yoksa eğer, o aşk, aşk değildir.”
-Bunların ötesinde nasıl bir babasınız? Sert görünüşünüzün altında nasıl bir Ahmet Kaya var?
“Ahmet Kaya aslında çok iyi baba. Aslında ben sert bir insan değilim. Her şeye ciddiyetle bakan, her şeye kızan gözüksem bile mizahi anlamda çok gelişmiş bir adamım. Hayata çok matrak bakarım. En büyük zevkim hayattan zevk almayı bilmektir. Sokaktaki yaşamı çok fazla ciddiye aldığım söylenemez. Aslında insa nı kahreden çok şeyler yaşanıyor bu ülkede ama bir o kadar da komik şeyler yaşanıyor. Ali kıran baş kesen değilim. İki kızım var. Çiğdem ve Melis ile çok normal insan gibi konuşuyo rum. Onlarla muhabbet ediyorum. Onlarla ar kadaş gibiyim. Ben dayağın ve sert davranışın
her türlüsüne karşıyım. Ço cuklarıma sevgi veriyo rum, onlara saygı öğ
retiyorum.” k -‘Kendimi
anla-Kaya aslında
W %
mu? “Yok olm a- IfjH dı. Çok üzüldüm ■ H am a kendim i w ifade edem edi- ğimden değil as lında. Kendimi ifa de etseydim bu şar k ıları yapam azdım . Z aten sanatçı, şarkıcı, besteci kendi hayatını, kendi problemlerini yaptığı şarkılarda anlatır.”-Pişmanlık var mı?
“40 yaşındayım, geçmişten bugüne yaptı ğım hiç bir şeyden pişman olmadım. Bazı ko nularda önyargılı değilim ama ön görüşlü oldu ğum söylenebilir. Çarşamba’dan sonra Perşem be’nin geldiği konusunda beynimi geliştirdim. İyiliği ve kötülüğü düşünüyorum. Hayata karşı çok hazırlıklıyım,”
-Bir sanatçı değil de bir vatandaş olarak ne düşünüyorsunuz? Başa gelseniz ilk olarak ne ya parsınız?
“Bu çok zor bir soru. Benim için hiç olma yacak bir şey olduğu için böyle bir şeyi hiç dü şünmedim. Benim gibi bir adamın ‘bakan’ ol ması bile söz konusu değil. Ben bu ülkede yarı protez müzik yapan bir sanatçı olmak ister dim.”
-Ama siz böyle konuştuğumuz zaman, bu ka dar şikayet ettiğiniz zaman “Neden bu ül kede yaşıyor?” diyor lar.
“B en ülkem i çok seviyorum. Ben Türkiye’ye karşı de ğilim , b en T ü rk i y e ’nin düzelm esi için b ir v a ta n d a ş o la ra k k o n u şu y o rum . A lm anya’nın düzelm esinden ba na ne? Yani şikaye tin varsa git başka bir ülkeye. Ne k a dar basit? Böyle bir şey olmaz. Ya sev, ya terk e t diyorlar. Neyi seveyim? Ben bu ülkeyi zaten sevi yorum. Şu anda bir çok halk da böyle düşünüyor ve konu şuyor. Ama ben sa natçı oluduğum için bu göze b atıy o r. Ben bir sanatçı ola rak bu ülkenin eko nom ik d u ru m u n u sevmiyorum. Ama terketmeyeceğim de.”
-Herkes sizin için “Bunları savunurken Mer- sedes arabaya biniyor, viski içiyor, mükemmel ya şıyor ama bunları konuşuyor. ” diyor.
“Ben Mercedes’e binmiyorum bu bir, viski yi hayatta sevmem bu iki... Ara sıra gittiğim yerlerde rakı olmasa şarap içerim, şarap olma sa viski içerim. Ondan sonra viski içmekle ül kenin kaderini tartışmanın ne ilgisi var. Ben normal bir vatandaş olarak viski de içerim, pu ro da içerim, ülkenin durumunu da tartışırım. Bunu düşünm em ek, anlatm am ak ayıp. Ben bunları konuşmazsam, adam parayı bulmuş, parayı kazanmış, geriye çekilmiş, suya sabuna dokunmuyor derler. Para kazanan dertli insan lar var bu ülkede. Hepsi ‘Bana dokunmayan yı lan bin yıl yaşasın.’ diyorlar. Bir çok insan ‘Ha talarım çıkar.’ diye susuyor. Ama benim böyle bir derdim yok. Bu ülkenin en yoksul sanatçıla rından birisiyim. Bundan da hiç utanmıyorum. Yani yerlerde sürünmüyorum ama sadece ka setten para kazanan sanatçı da yok,”
-Peki 13 yıl önceki Ahmet Kaya ile şimdiki Ahmet Kaya arasında ne gibi bir fark var. ”
“Çok fark var. Zaman zaman ağzıma gelen her şeyi söylerim ama haddimi de çok iyi bili rim. 13 yıl önceki ben ile şimdiki ben arasında çok fark var. Uzun zaman geçti, büyüyorsun, gelişiyorsun. Kocaman adam oluyorsun, artık atıp tutamıyorsun. ”
-13 y d öncesine rağmen biraz daha duygusal bir Ahmet Kaya var galiba.
“Farkedilmiyor mu bu? Çok sert bir insan dım ama şimdi daha duygusal ve daha anlayış lı oldum.”
B İ T T İ
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi