t * ★ **★ *★ *★ ★ **★ ★ +*★ ★ ★ * ★ **★ ★ ****★ ** ★ ★ ★ **★ *★ **★ ■*•
J
1889 Hicrî
Günün
1385 Raııu
* CemaziyeFevvel
kısalması
TEMMUZ
*
0
2 dakika
8
* _________________________________________________
Yıl: 1989,
Ay: 7,
(iün: 202,
Hızır: 77
t
TEMMUZ
Gecenin devamı: 9 S. 08 D.
P A Z A R T E S İ
(Sıcakların artması)
t Bizden sonrakilere faydalı olacak tarzda yaşamadıkça * ve gelecek neslin ihtiyat dağarcığına biraz daha görüş, £ düşünüş, biraz daha fazla cesaret ve manevî metanet kat
li
madakça, hayattan ayrılmayalım. ~ Pasteur'¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥¥**
Büyük Saatli Maarif Takvimi
♦ * ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ * ‘-¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ ¥ 1 ?
Gökte yıldız bin tane, — Sarılmış mor ınintanc, Benim gibi kul lâyık, — Senin gibi sultane.
Yemek üstesi: 202 — Patlıcan silkmesi, börek, meyve. 202 — İN S A N N E Y E M A L IK T IR ?
Bir filozofa, insanın bu dünyada neye malik olduğunu sormuşlardı.
— Üç şeye maliktir, diye cevap verdi: Can, cisim, mal... izah etmesini istedikleri zaman ilâve etti:
— Ama, canı, ruhanîlerin; cismi, doktorların; malı da avukatların elinde olduğundan, hakikatte hiç bir şeye malik değildir!...
K A Z A S K E R M U S T A F A İZZET E F E N D İ
1801’de Tosya’da doğmuştur. Bostanağazade Çiftçi Mus tafa Ağanın oğludur. Davudi sesli idi. Medrese tahsilinden sonra, A li B ejin yardımıyle ney çalmayı öğrenmiştir. Meş hur hattatlardan YeSarîzade Mustafa İzzet Efendiden birkaç, hattatlık dersi alınıştır. A z zamanda İstanbul’da namı yayıl mış, saraya davet edilmiş, 2'nci Mahmut, ney üflemesini ira de buyurunca, hemen aşiran makamından taksim yaparak padişahın huzurunda bulunan diğer üstatları da hayretler içinde bırakmıştır. Sultan Mahmut, onu çavuşluk pâj’esij’le Eııderuna aldırınca, meşhur Şakir Ağanın yanına verilmiş, büyük üstatlarla fasıllara devama başlamıştır. 1876’da öl müştür. Bestelerinden bir eviç şarkısı:
Bir sebeple gücenmişsin sen bana Söyle sultanım ne ettim ben sana İnfialin saklama ey b! - vefa Söyle sultanım ne ettim ben sana
153 — T E R B İY E VE N E Z A K E T K U R A L L A R I Anayasamıza göre, Cumhurbaşkanı, Devletin başıdır. Türkiye Cumhuriyetini ve Milletin birliğini temsil eder, hiç bir parti ile ilişiği yoktur. Bu yüksek sıfatı sebebiyle, Cum hurbaşkanını selâmlamak gerekir, önümüzden geçerken du rup vaziyet alarak selâmlamalıyız. Bulunduğumuz bir yere gelişlerinde (bu yer, ister tiyatro gibi kapalı salon, ister stadyum gibi açık bir mahal olsun) kendilerini ayağa kalkıp selâmlamak iyi olur.
TÜ RK T A R İH İN D E N İLG İN Ç O L A Y L A R (Devanı) Bunların başında padişahın üzerinde nüfuzu bulunan Serasker Damat Sait Paşa vardı. Sait Paşa, bir gün huzu ra çıkarak, Koca Reşit Paşanm saltanat için bir tehlike
teşkil ettiğini ve derhal azlini ısrarla ileri sürmüş:
— Padişahım, bu adam Cumhuriyet ilân edecek, salta nat elden gidij-or, daha ne durursun? demişti. (D. yarın) rmdan ve aynı zamanda bütün milletin güveninden eminim. Bu kederli saatlerde yollar boyunca kaçmakta olan zavallı
V ._ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ _ j
İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Taha Toros Arşivi