T.C.
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
YEREL YÖNETİMLERDE SOSYAL MEDYA KULLANIMI:
ESENLER BELEDİYESİ ÖRNEĞİ
YENİ MEDYA İLETİŞİM VE HABERCİLİK ANABİLİM DALI YENİ MEDYA İLETİŞİM VE HABERCİLİK BİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Hüseyin CERRAHOĞLU
Tez Danışmanı
Dr. Öğr. Üyesi Özden TOPRAK
TEZ TANITIM FORMU
Hüseyin CERRAHOĞLU
YAZAR ADI SOYADI : Hüseyin CERRAHOĞLU
TEZİN DİLİ : Türkçe
TEZİN ADI : Yerel Yönetimlerde Sosyal Medya Kullanımı: Esenler Belediyesi
Örneği
ENSTİTÜ : İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü
ANABİLİM DALI : Yeni Medya İletişim ve Habercilik
TEZİN TÜRÜ : Yüksek Lisans
TEZİN TARİHİ : 12/07/2018
SAYFA SAYISI : 139
TEZ DANIŞMANLARI : Dr.Öğr. Üyesi Özden TOPRAK
DİZİN TERİMLERİ : Esenler Belediyesi, yeni medya, yerel yönetim, sosyal medya.
TÜRKÇE ÖZET : Tez çalışması; Yerel yönetimlerin iletişim metodu olarak sosyal
medya kullanımını anlatmaya yönelik bir alan araştırmasıdır.
DAĞITIM LİSTESİ : 1. İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsüne
T.C.
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
YEREL YÖNETİMLERDE SOSYAL MEDYA KULLANIMI:
ESENLER BELEDİYESİ ÖRNEĞİ
YENİ MEDYA İLETİŞİM VE HABERCİLİK ANABİLİM DALI YENİ MEDYA İLETİŞİM VE HABERCİLİK BİLİM DALI
YÜKSEK LİSANS TEZİ
Hazırlayan
Hüseyin CERRAHOĞLU
Tez Danışmanı
Dr. Öğr. Üyesi Özden TOPRAK
BEYAN
Bu tezin hazırlanmasında bilimsel ahlak kurallarına uyulduğu, başkalarının ederlerinden yararlanılması durumunda bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunulduğu, kullanılan verilerde herhangi tahrifat yapılmadığını, tezin/projenin herhangi bir kısmının bu üniversite veya başka bir üniversitedeki başka bir tez olarak sunulmadığını beyan ederim.
Hüseyin CERRAHOĞLU 12/07/2018
İSTANBUL GELİŞİM ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE
Hüseyin Cerrahoğlu’nun “Yerel Yönetimlerde Sosyal Medya Kullanımı:
Esenler Belediyesi Örneği” adlı tez çalışması, jürimiz tarafından Yeni Medya
İletişim ve Habercilik Anabilim Dalı, Yeni Medya İletişim ve Habercilik Bilim Dalında Yüksek Lisans tezi olarak kabul edilmiştir.
Başkan Dr. Öğr. Üyesi Özden TOPRAK
(Danışman)
Üye Dr. Öğr. Üyesi Ali Murat KIRIK
Üye
Dr. Öğr. Üyesi İpek OKKAY
ONAY
Yukarıdaki imzaların, adı geçen öğretim üyelerine ait olduğunu onaylarım.
... / ... / 2018
Prof. Dr. Nezir KÖSE Enstitü Müdürü
I I
ÖZET
Bilmek ve bilinmek ihtiyacı, insanın doğasında var olan hatta ölünceye kadar kişiyi bırakmayan bir olgudur. Bu olguyu günümüzde kolay ve ulaşılabilir kılan ise yaşadığımız çağın en önemli devrimi olan Web 2.0 gerçeğidir. İbn’ül Arabi Yaratıcı ile ilgili sorulara cevap ararken Allah’ın alemi yaratma sebebini “bilinme isteği” olarak ifade etmektedir. Web 2.0 gerçeği, insana tam da bunu sağlayan yeni medya ya da diğer bir tabirle sosyal medya ortamıdır.
Günümüz teknolojik gelişmeleri, “akıllı” dediğimiz dijital araçlar, insanın daha fazla insanla irtibat kurma, kişinin tanınma ve bilinme isteğinin önünü açmıştır. Web 2.0, insanın bu isteğine karşılık bulduğu, klasik bilme ve öğrenme düzeyinden bilgi verme ve düşüncelerini paylaşma imkânına kavuşturmuştur.
We are Social ve Hootsuite adlı araştırma şirketinin 2018 yılı sosyal medya istatistiklerine göre, sosyal medya kullanıcı sayısı 3.2 milyardır. Yani dünya genelinin %42’si sosyal medya kullanmaktadır. Mobil sosyal medya kullanıcı sayısı ise 2.9 milyara ulaşmış durumdadır. Türkiye’de ise nüfusun % 63’üne tekabül eden 51 milyon aktif sosyal medya kullanıcısı bulunmaktadır.
Her geçen gün kullanım oranı kişi/süre olarak artan ve hayatımızın vazgeçilmez parçası haline gelen yeni medya gerçeğini, siyasetin ve onun ürettiği kurumların, dolayısıyla yerel yönetimlerin göz ardı edeceğini düşünmek, bu gerçeklikle bağdaşmaz. Sosyal medyayı aynı zamanda bir bilinme, tanınma, bilgilendirme alanı olarak düşündüğümüzde, bu alanı en etkin kullanması gerekenlerin siyasetçiler, belediye başkanları ve yerel yönetimler olduğunu söylemek mümkündür. Sosyal medya ortamı, yerel yönetimler için vatandaşlarla tam bir "yönetişim alanı"dır.
Günümüzde (yerel) yönetimlerin başarılı olabilmesi için ilk koşul, etkin bir iletişim yöntemini hayata geçirmektir. Sosyal medyanın çok yoğun olarak kullanılmaya başlanması, yerel yönetimlerin iletişim yöntemini sosyal medyadan yana değiştirmiştir. Bu çalışmada, avantaj ve dezavantajlarıyla değişen, farklılaşan, çeşitlenen yeni iletişim alanı olan sosyal medyanın kullanımı, Esenler Belediyesi örneğinden hareketle incelenmeye çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Esenler Belediyesi, yeni medya, yerel yönetim, sosyal
II
SUMMARY
The need of knowing and to be known is a phenomenon that exists in the nature of man and does not leave the person until death. The reality of Web 2.0 that is the most important revolution of the era we live in renders this phenomenon easy and accessible today. Ibn al-Arabi expresses the cause of Allah to create the universe as a "desire to be known" when seeking answers to questions about the Creator. The reality of Web 2.0 that is the new media or in other words, the social media environment which provides people exactly with the same.
Today's technological developments, digital tools that we call "intelligent" have opened the way for people to contact with more people to be recognized and to be known. Web 2.0, which responds to this need made it possible for human being to give information and share their thoughts at the level of their classical knowing and learning.
According to social network statistics of We are Social and Hootsuite in 2018, the number of social media users is 3.2 billion. Namely, 42% of the world is using social media. Mobile social media users have reached 2.9 billion. As to Turkey, corresponding to 63% of the population, there are 51 million active users of social media.
It is incompatible with the reality that thinking that politics and its institutions, therefore the local governments will ignore the reality of the new media which the rate of use has been increasing as person / time every passing day and has become an indispensable part of our lives. When we think of social media as a field of publicity, recognition and information at the same time, it is possible to say that politicians, mayors and local administrations are the ones to use this area most efficiently. The social media environment is a complete "governance space" for the local government with its citizens.
Today, the first condition for successful (local) governments is to realize an effective communication method. The intensive use of social media has changed the communication method of local governments for social media. In this study, the use of social media as a new communication field that is changing, differentiating and diversified with its advantages and disadvantages, has been examined with the example of Esenler Municipality.
III
İÇİNDEKİLER
ÖZET I
SUMMARY II
KISALTMALAR LİSTESİ VI
TABLOLAR LİSTESİ VII
GRAFİKLER LİSTESİ IX
ŞEKİLLER LİSTESİ X
EKLER LİSTESİ XIII
ÖN SÖZ XIV GİRİŞ 1 BİRİNCİ BÖLÜM 2 1.1. ARAŞTIRMANIN KONUSU 2 1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI 3 1.3. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI 4 İKİNCİ BÖLÜM 6
YEREL YÖNETİMLER VE SOSYAL MEDYA 6
2.1. YEREL YÖNETİM 8
2.1.1. Yerel Yönetimlerin Kavramsal Çerçevesi 9
2.1.2. Yerel Yönetimlerin Tarihi Gelişimi 10
2.1.2.1. Osmanlı Devleti’nden Tanzimat Dönemine Kadar Belediyecililik 11
2.1.2.2. Tanzimat Döneminde Belediyecilik 11
2.1.2.3. Cumhuriyet Döneminde Belediyecilik 15
2.1.3. Belediye Kavramı 17
2.1.3.1. Belediye Yönetimi 17
2.1.3.1.1. Belediye Yönetiminin Kuruluşu ve Görevleri 18
2.1.3.1.2. Belediye Yönetiminin Organları 19
2.1.3.1.2.1. Belediye Meclisi 19
2.1.3.1.2.2. Belediye Encümeni 19
2.1.3.1.2.3. Belediye Başkanı 20
2.2. SOSYAL MEDYA 21
2.2.1. Sosyal Medyanın Tarihçesi 21
2.2.2. Sosyal Medya Paylaşım Ağları 24
2.2.2.1. Bloglar 25
2.2.2.2. Mikrobloglar 26
2.2.2.3. Wikiler 28
IV
2.2.2.5. Fotoğraf Paylaşım Ağları 32
2.2.2.6. Ses ve Müzik Paylaşım Ağları 34
2.2.2.7. Lokasyon Tabanlı Araçlar 36
2.3. YEREL YÖNETİMLERİN SOSYAL MEDYA KULLANIMI 38
2.3.1. Yerel Yönetimlerde Kullanılan Sosyal Medya Ağları 39 2.3.2. Yerel Yönetimlerde Sosyal Medya Kullanımının Avantajları 43 2.3.3. Yerel Yönetimlerde Sosyal Medya Kullanımının Dezavantajları 49
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM 55
SOSYAL MEDYA KULLANIMI; ESENLER BELEDİYESİ ÖRNEĞİ 55
3.1. ESENLER’İN TARİHİ, İDARİ VE DEMOGRAFİK YAPISI 55
3.1.1. Esenler’in Tarihi 55
3.1.2. Esenler’in İdari Yapısı 57
3.1.3. Esenler’in Nüfus ve Demografik Yapısı 59
3.1.4. Esenler İlçesinde Yer Alan Kültür Varlıkları 63
3.1.5. Ulaşım 68
3.2. ESENLER BELEDİYESİ İLETİŞİM UYGULAMALARI 69
3.2.1. ESTİM 71
3.2.1.1. Danışma ve Karşılama 74
3.2.1.2. Estim İkram Noktası 74
3.2.1.3. Çözüm Masası 75 3.2.1.4. Vatandaş Temsilciliği 75 3.2.1.5. İnteraktif Estim 75 3.2.1.6. Mobil Estim 76 3.2.1.7. Çağrı Merkezi 76 3.2.1.8. Çözüm Kapınızda 77 3.2.1.9. Mülteciler Masası 77 3.2.1.10. VIP Hizmetler 78
3.2.1.11. Bütün Kamu Hizmetleri Tek Noktada 78
3.2.1.12. İyilik Kapısı 78 3.2.1.13. Halk Meclisleri 79 3.2.1.14. Plebisit 79 3.2.1.15. Proje Merkezi 79 3.2.1.16. Aklı Esenler 80 3.2.1.17. Vatandaş Temsilciliği 81
3.2.2. Esenler Belediyesi Sosyal Medya Uygulamaları 83
3.2.2.1. Esenler Belediyesi Facebook Kullanımı 83
V
3.2.2.3. Esenler Belediyesi Instagram Kullanımı 95
3.2.2.4. Esenler Belediyesi Youtube Kullanımı 99
3.2.2.5. Esenler Belediyesi Whatsapp Kullanımı 103
3.3. ARAŞTIRMA SÜREÇ VE TEKNİKLERİ 104
3.3.1. Araştırmanın Varsayımları 104
3.3.2. Araştırmanın Sınırlılıkları 104
3.3.3. Araştırmanın Modeli 105
3.3.4. Evren ve Örneklem 105
3.3.5. Verilerin Toplanması 105
3.3.6. Verilerin İşlenmesi, Çözümü ve Yorumlanması 105
3.4. ARAŞTIRMANIN BULGULARI 106
SONUÇ 127
KAYNAKÇA 131
VI
KISALTMALAR LİSTESİ
AB : Avrupa Birliği A.G.E. : Adı Geçen Eser BM : Birleşmiş Milletler
CEO : Chief Executive Officer - Üst Yönetici CBS : Coğrafi Bilgi Sistemi
ÇEV : Çeviren
GPS : Global Positioning System - Küresel Konumlama Sistemi CRM : Customer Relationship Management - Müşteri İlişkileri Yönetimi ESTİM : Esenler Belediyesi Toplumsal İletişim Merkezi
f : Frekans
Km2 : Kilometrekare
m2 : Metrekare
MBB : Marmara Belediyeler Birliği
s. : Sayfa
STK : Sivil Toplum Kuruluşu T.C. : Türkiye Cumhuriyeti TDK : Türk Dil Kurumu
TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu VB. : ve benzeri
VD. : ve diğerleri
WWW : World Wide Web - Geniş Dünya Ağı
VII
TABLOLAR LİSTESİ
Tablo Sayfa
Tablo-1 Yıllara Göre Nüfus Sayılarının Karşılaştırılması 60
Tablo-2 Esenler İlçesi İl Nüfusları 62
Tablo-3 Esenler İlçesi 2017 Yılı Nüfusu 63
Tablo-4 Esenler İlçesi Eğitim Durumu 63
Tablo-5 Esenler Belediye Birimleri Facebook Hesapları 87
Tablo-6 Esenler Belediye Birimleri Twitter Hesapları 94
Tablo-7 Esenler Belediye Birimleri Instagram Hesapları 99
Tablo-8 Esenler Belediyesi Whatsapp ve Sosyal Medya Talepleri 103 Tablo-9 Araştırmaya Katılanların Cinsiyet Durumlarına İlişkin Dağılım 106 Tablo-10 Araştırmaya Katılanların Yaş Durumlarına İlişkin Dağılım 107 Tablo-11 Araştırmaya Katılanların Eğitim Durumlarına İlişkin Dağılımı 108 Tablo-12 Araştırmaya Katılanların Çalışma Durumlarına İlişkin Dağılımı 108 Tablo-13 Araştırmaya Katılanların Akıllı Telefon Kullanımlarına İlişkin
Dağılımı 109
Tablo-14 Araştırmaya Katılanların Tablet Kullanım Durumlarına İlişkin
Dağılımı 109
Tablo-15 Araştırmaya Katılanların Kişisel Bilgisayar Durumlarına İlişkin
Dağılımı 109
Tablo-16 Araştırmaya Katılanların İnternete Erişim Durumlarına İlişkin
Dağılımı 110
Tablo-17 Sosyal Medya Kullanım Durumlarına İlişkin Dağılımı 111 Tablo-18 Erkeklerin Sosyal Medya Kullanım Durumlarına İlişkin Dağılımı 111 Tablo-19 Bayanların Sosyal Medya Kullanım Durumlarına İlişkin Dağılımı 111 Tablo-20 Ön Lisans ve Üzeri Eğitim Seviyesinin Sosyal Medya Kullanım
Durumlarına İlişkin Dağılımı 111
Tablo-21 İlköğretim Eğitim Seviyesinin Sosyal Medya Kullanım Durumlarına
İlişkin Dağılımı 112
Tablo-22 İnternet Üzerinden Oy Kullanım Durumlarına İlişkin Dağılımı 112 Tablo-23 Erkeklerin İnternet Üzerinden Oy Kullanım Durumlarına İlişkin
Dağılımı 113
Tablo-24 Bayanların İnternet Üzerinden Oy Kullanım Durumlarına İlişkin
Dağılımı 113
Tablo-25 Ön Lisans ve Üzeri Eğitim Seviyesinin İnternet Üzerinden Oy
VIII
Tablo-26 İlköğretim Eğitim Seviyesinin İnternet Üzerinden Oy Kullanım
Durumlarına İlişkin Dağılımı 113
Tablo-27 Sosyal Medya Ağları Kullanım Durumu 114
Tablo-28 Erkeklerin Sosyal Medya Ağları Kullanım Durumu 115
Tablo-29 Bayanların Sosyal Medya Ağları Kullanım Durumu 115
Tablo-30 Ön Lisans ve Üzeri Eğitim Seviyesinin Sosyal Medya Ağları
Kullanım Durumu 115
Tablo-31 İlköğretim Eğitim Seviyesinin Sosyal Medya Ağları Kullanım
Durumu 115
Tablo-32 Sosyal Medya Zaman Ayırma Durumu 116
Tablo-33 Erkeklerin Sosyal Medyaya Zaman Ayırma Durumu 117
Tablo-34 Bayanların Sosyal Medyaya Zaman Ayırma Durumu 117
Tablo-35 Ön Lisans ve Üzeri Eğitim Seviyesinin Sosyal Medyaya Zaman
Ayırma Durumu 117
Tablo-36 İlköğretim Eğitim Seviyesinin Sosyal Medyaya Zaman Ayırma
Durumu 118
Tablo-37 Yaşlara Göre Sosyal Medyaya Zaman Ayırma Durumu 118
Tablo-38 Sosyal Medya Paylaşımları İçerik Türlerinin Dağılımı 118 Tablo-39 Belediye Hizmetleri Takip İçin Kullanılan Medya Araçları 119
Tablo-40 Sosyal Medya Belediye Kullanımı 121
Tablo-41 Sosyal Medya’nın Belediye İletişimi Amacıyla Kullanımı 124 Tablo-42 Erkeklerin Sosyal Medya’nın Belediye İletişimi Amacıyla Kullanımı 125 Tablo-43 Bayanların Sosyal Medya’nın Belediye İletişimi Amacıyla Kullanımı 125 Tablo-44 Ön Lisans ve Üzeri Eğitim Seviyesinin Sosyal Medya’nın Belediye
İletişimi Amacıyla Kullanımı 125
Tablo-45 İlköğretim Eğitim Seviyesinin Sosyal Medya’nın Belediye İletişimi
IX
GRAFİKLER LİSTESİ
Grafik Sayfa
Grafik-1 Esenler Belediyesi Facebook Hesabı Yıllara Göre Beğeni Sayısı 84
Grafik-2 Cinsiyet ve Yaşa Göre Takipçi Sayıları 85
Grafik-3 Yaş ve Cinsiyete Göre Sayfa Erişimi 85
Grafik-4 Esenler Belediyesi Twitter Hesabı Yıllara Göre Takipçi Sayısı 91
Grafik-5 Cinsiyete Göre Takipçi Sayıları 91
Grafik-6 Yaş ve Cinsiyete Göre Sayfa Erişimi 92
Grafik-7 Esenler Belediyesi Instagram Hesabı Yıllara Göre Takipçi Sayısı 96
Grafik-8 Cinsiyete Göre Takipçi Sayıları 97
Grafik-9 Yaşa Göre Sayfa Erişimi 97
Grafik-10 Esenler Belediyesi Youtube Hesabı Yıllara Göre Takipçi Sayısı 100
Grafik-11 Cinsiyete Göre Takipçi Sayıları 101
X
ŞEKİLLER LİSTESİ
Şekil Sayfa
Şekil-1 Blogger Kurumsal Logosu 26
Şekil-2 Twitter Kurumsal Logosu 27
Şekil-3 Wikipedia Kurumsal Logosu 29
Şekil-4 Youtube Kurumsal Logosu 32
Şekil-5 Instagram Kurumsal Logosu 33
Şekil-6 Spotify Kurumsal Logosu 35
Şekil-7 Foursquare Kurumsal Logosu 37
Şekil-8 Engellilere Yönelik Faaliyetlerin Sosyal Medya Duyuruları 44 Şekil-9 Üsküdar Belediye Başkanı’nın Katıldığı Faaliyetlerin Sosyal Medya
Duyurusu 45
Şekil-10 Sokak Hayvanlarının Korunması Çalışmasının Sosyal Medya
Duyurusu 45
Şekil-11 Suriyeli Ailelere Yardım Tırı Sosyal Medya Duyurusu 46
Şekil-12 Pazar Yeri Referandum Sosyal Medya Duyurusu 46
Şekil-13 Gündüz Çocuk Bakımevi Sosyal Medya Duyurusu 47
Şekil-14 Dernek Açılışı Sosyal Medya Duyurusu 47
Şekil-15 Esenler Acil Durumlar İçin Toplanma Alanları Sosyal Medya
Duyurusu 48
Şekil-16 Beykoz Belediyesi Park Oyun Ünitelerinin Yenilenmesi Sosyal
Medya Duyurusu 49
Şekil-17 Beşiktaş Belediyesi Kaçak Yayın Haberi 50
Şekil-18 İBB Başkanı Mevlüt Uysal Adına Açılmış Sahte Twitter Hesabı 51 Şekil-19 Ümraniye Belediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü Twitter Hesabı 52 Şekil-20 Esenler Belediyesi Facebook Sayfası Etkinlik Duyurusuna Yapılan
Yorumlar ve Cevapları 53
Şekil-21 İzmir Büyükşehir Belediyesi Twitter Hesabına Yapılan Yorumlar ve
Cevapları 54
Şekil-22 1970’li Yıllar ve Günümüzde Giyimkent Ve Tekstilkent’in Bulunduğu
Alan 56
Şekil-23 Davutpaşa Kışlası 57
Şekil-24 Avasköy Kemeri 64
Şekil-25 İnönü Caddesi’nde Binalar Arasında Sıkışmış Su Terazisi 65
XI
Şekil-27 Esenler Belediyesi Adnan Büyükdeniz Dijital Kütüphanesi 66
Şekil-28 Yıldız Teknik Üniversitesi- Davutpaşa Kışla Binası 66
Şekil-29 İSMEK Fırıncılık ve Pastacılık Okulu 67
Şekil-30 Otağ-ı Hümâyun 67
Şekil-31 İstanbul Toplu Ulaşım Ağ Haritası Şematik Gösterimi 68
Şekil-32 Maslow İhtiyaçlar Hiyerarşisi 70
Şekil-33 Estim İletişim Piramidi 72
Şekil-34 Estim İletişim Uygulamaları 73
Şekil-35 Estim İkram Noktası 74
Şekil-36 ESTİM Çözüm Masası 75
Şekil-37 Aklı Esenler Youtube Hesabı 80
Şekil-38 ESTİM Vatandaş Temsilciliği 81
Şekil-39 ESTİM İletişim Süreçleri 82
Şekil-40 Esenler Belediyesi Resmi Facebook Hesabı 83
Şekil-41 Boomsocial Facebook Hayran Sayfası Belediyeler Sıralaması 84 Şekil-42 Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun Facebook
Sayfası 86
Şekil-43 Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun Katıldığı
Faaliyetin Facebook Üzerinden Duyurusu 86
Şekil-44 Şikayetim Var Esenler Sayfasında Duyurusu Yapılan Şikayet 88 Şekil-45 Şikayetim Var Esenler Sayfasında Çözüme Kavuştulan Bir Olay 88
Şekil-46 Esenler Belediyesi Resmi Twitter Hesabı 89
Şekil-47 Boomsocial Twitter Takipçi Sayfası Belediyeler Sıralaması 90 Şekil-48 Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun Twitter Hesabı 92 Şekil-49
AK Parti Tarafından Hazırlanmış Olan Seçim Kampanyasının Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun Hesabından Duyurusu
93
Şekil-50 Kültür İşleri Müdürlüğü Faaliyet Duyurusu 93
Şekil-51 Esenler Belediyesi Instagram Hesabı 95
Şekil-52 Boomsocial Instagram Hayran Sayfası Belediyeler Sıralaması 96 Şekil-53 Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun Instagram
Hesabı 98
Şekil-54 Esenler Belediye Başkanı Mehmet Tevfik Göksu’nun Katılmış
Olduğu Etkinliğin Duyurusu 98
XII
Şekil-56 Boomsocial Youtube Abone Sayısı Belediyeler Sıralaması 100
Şekil-57 Esenler Kültür Youtube Hesabı 102
Şekil-58 Esenler Kültür Youtube Hesabı BoomSocial Sıralaması 102 Şekil-59 Esenler Belediyesi Whatsapp Grubuna Gelen Talep ve Çözümü 104
Şekil-60 Yaş Gruplarına Göre Sosyal Medya Kullanımı 107
Şekil-61 Türkiye’de Aktif Kullanılan Sosyal Medya Araçları 114
XIII
EKLER LİSTESİ
XIV
ÖN SÖZ
Yerel yönetimlere katkısı olacağını düşündüğüm “Yerel Yönetimlerde Sosyal Medya Kullanımı: Esenler Belediyesi Örneği” konulu tez çalışmamın, öncelikle Yüksek lisansa başlamamda ve devamında her daim desteğini esirgemeyen eşime, tez yazımı aşamasında bana sabır gösteren oğlum Hasan Taha’m ve kızım Halegül’üme,
Tez konumun belirlenmesi ve sonraki süreçlerde yönlendirmelerinden son derece istifade ettiğim; ilgi ve alakasını esirgemeyen, zaman ayıran danışman hocam Dr. Öğr. Üyesi Özden Toprak’a
Tez savunmam esnasında özellikle Sosyal Medya alanındaki bilgi ve birikimiyle çalışmamın daha da zenginleşmesine katkı sağlayan Dr. Öğr. Üyesi Ali Murat Kırık hocama,
Yine en zor gününde savunma jürimde bulunan ve katkılarını esirgemeyen Dr. Öğr. Üyesi İpek Okkay hocama,
Esenler Belediyesi bünyesinde beraber çalışma yapmış olduğumuz, Halkla İlişkiler Müdürümüz Ercan Zengin ve ekibine, Kültür İşleri Müdürlüğü ve ekip arkadaşlarım Eyüp Ezber, M. Emre Yapraklı, Fikret Bayraktar, Mine Çakar, Yusuf Güler, Meltem Zengin, Yusuf Kaya ve Şeref Yumurtacı’ya,
Tezin çerçeve ve akışının belirlenmesinde, bilgi sınırlaması yaşadığım zorlukları atlatmamda, yönlendirmeleriyle hep yanımda olan sevgili mesai arkadaşım, Yunus Kurt’a
1
GİRİŞ
Köklü bir geleneğe sahip olan süreli yayıncılığımız devamlı olarak bir gelişme kaydetmektedir. Süreli yayınların, Türk düşünce tarihinin son yüzyılında yeni bir hayat ve cemiyet anlayışının yerleşmesine önemli katkıları olmuştur. Gazetenin daha ilk dönemlerinden itibaren oynadığı değiştirici rol, onu sosyal ve kültürel hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru haline getirmiştir.
Enformasyon kavramıyla tanımlanan bilgi dolaşımı süreli yayınlarla birlikte toplumumuzda varolmuştur. Bugün teknoloji alanında ortaya çıkan yenilikler genelde olumlu bir değişimi ifade etmekle birlikte, toplumsal alanda bazı radikal dönüşümlere de yol açmakta; enformasyon toplumu gibi iyimserlik kokan kavramlar, iktidarların ve egemen kesimlerin toplum üzerindeki denetimi ele geçirme amaçlı uygulamalarıyla birlikte gözetim toplumunun habercileri haline gelmektedir. Enformasyon toplumunun oluşumunu sağlayan en etkili alan geleneksel medyanın yanında sosyal medya dediğimiz yeni medya araçlarının tümü olmaktadır.
Yeni medya araçlarıyla birlikte enformasyonun hızında doğrudan bir artış gözlemlenmektedir. Daha çok geleneksel habercilikte gördüğümüz eşik bekçiliğini sosyal medya kullanımında görülmemektedir. Eşik bekçiliği kitle iletişim araçlarında, görece biçimsel iletişim sistemlerinde (örneğin, gazeteler, televizyon istasyonları gibi) iş gören ve eşik bekçiliği etkinliklerinin önemli toplumsal uzantıları olan bireyler ya da gruplar için kullanılan bir terimdir. Eşik bekçisinin ana işlevi bir bireyin aldığı mesajları süzgeçlemektir. Eşik bekçileri belli mesajların geçmesine izin verirken, diğerlerinin geçmesini engeller1. Eşik bekçiliği sisteminin sosyal medyada bulunmaması bilgi
akışındaki dezenformasyona yani bilgi kirliliğine yol açmaktadır. Doğru bilgiye ulaşmak gün geçtikçe hayli zor bir hal almaktadır. Yanlış bilgilerin artışı bu mecraların terk edilmesiyle değil doğru bilgiyi kitlelere ulaştırma noktasında en işlevsel hale gelmektir.
Devlet kurumları ve belediyeler de yeni medyada oluşan bilgi kirliliğine ulaştığı için en doğru bilgiyi üretme ve dolaşıma geçirme anlamında işlevsel olmalıdır. Bu işlevsellik sosyal medyadaki bilgi üretimindeki doğru yöntemleri kullanarak gerçekleşecektir.
2
BİRİNCİ BÖLÜM
1.1. ARAŞTIRMANIN KONUSU
Yaşadığımız çağın en önemli iletişim alanı yeni medya, dünyayı adeta bir köye dönüştürmüştür. Her geçen gün çeşitlenen araçlarıyla yeni medya, gündelik hayatın merkezine oturmaktadır.
Küresel köy kavramını kullanan McLuhan, televizyondan yola çıkarak insanın görsel işitsel algılarının ve sinir sisteminin genel olarak medya ve özellikle televizyon aracılığıyla genişletildiğini düşünmektedir. McLuhan'a göre; televizyonda tecrübe edilen “şimdi”nin zaman ve mekân farklarını kaldıracak biçimde genişlemesi anlamına gelmektedir2. Yeni medyada bu durum genişlemeden öte zaman ve mekân sınırlarının
kalktığı bir evreni temsil etmektedir.
Sosyal medyanın ya da diğer adıyla yeni medyanın, internet alanında yaşanan gelişmelerin yeni yüzü̈ olarak da karşımıza çıktığını söylememiz mümkündür. En basit tabiriyle bireylerin yaşam tarzını değiştirdiği gibi, kapitalist dünyanın pazarlama teknik – taktiklerini, sunum şekillerini, sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerini, hatta yasadışı terör örgütlerinin bile hem propaganda hem de insan devşirme yöntemlerini etkilemektedir. 8 Kasım 2016 Amerika Birleşik Devletleri başkanlık seçimleri öncesinde yaşanan ve daha sonra Facebook kurucusu ve Üst Yöneticisi (CEO) Mark Zuckerberg tarafından da kabul edilen kişisel verilerin paylaşılması ve seçimlerde bu verilerin kullanılması, sosyal medyanın etki gücünü daha net bir şekilde ortaya koymaktadır. Seçimlere etki etme amaçlı kullanıldığı düşünülen bu verilerin siyasetin dizaynında da kullanılabileceği gerçeğini göstermektedir. Bu denli etkin bir gücü olan yeni medyanın kamu kurumlarının işleyişini ve paydaşları ile ilişkilerini değiştirmediğini ya da değiştirmeyeceğini söylemek mümkün değildir. Esasında yeni medya teknolojisinin gelişmesi ve çeşitlenmesi kamu kurumlarının temel görev ve hizmetlerini yerine getirirken geleneksel yöntem ve araçlara da daha yeni ve hızlı kanallar ve imkânlar eklemektedir.
Yerel yönetimler, mahalli ve yerinde hizmetlerin etkin ve verimli bir şekilde sunulması, vatandaşların süreçleri şeffaf bir şekilde öğrenmesi, demokrasinin daha da güçlendirilmesi için önem arz eden en önemli kurumlardır. Yani, yerel yönetimlerin
2 Marshall McLuhan, Understanding Media: The Extensions of Man, McGraw-Hill Paperback,
3
rolü̈ ve fonksiyonu ile sosyal medya kullanımından oluşacak fayda ve kazanımlar arasında çok yakın bir bağ vardır. Yönetişimin bu kadar çeşitli ve ileri düzeyde geliştiği günümüzde hizmet odaklı ve vatandaş memnuniyetini merkezine alan kamu kurumları ve özelinde belediyeler için bulunmaz bir fırsata dönüşmektedir. Yeni medya kamu sektöründe şeffaflık ve hesap verilebilirliği sağladığı gibi, kamu hizmetlerini daha da geliştirmek, katılımcılığı teşvik etmek ve kurumlar arası irtibatı güçlendirmek gücüne de sahiptir. Yaşadığımız çağda bu yenilikçi teknolojilerin sunduğu fırsatlardan yararlanma gayreti içerisinde olan kurumların başında, geç kalınmış olsa da yerel yönetimler gelmektedir.
Tüm bu açıklama ve örneklemlerin ışığında Esenler Belediyesinin yeni medya araçlarını kullanış biçimi, bu araçları kullanırken hangi anlamları yükleyerek kitlelere ulaşmaya çalıştığı, kitlelerin belediye hizmet ve çalışmalarına hangi araç ve şartlarla katılım sağladığı, Esenler Belediyesi’nin yeni medya serüveni ve sosyal medya araçlarını kullanmasının önemi, araştırmanın konusunu teşkil etmektedir.
1.2. ARAŞTIRMANIN AMACI
Çalışmada, yerel yönetimlerin dünyamızı “küresel bir köy” haline getiren teknolojik gelişmeler ve bu gelişmelerin getirdiği yeni medya araçlarının kullanımında gösterdiği çalışmalar, Esenler Belediyesi örneğinden yola çıkılarak, yerel yönetimlerin sosyal medyadan ne düzeyde ve hangi amaçla yararlanıldığını analiz edilmektedir.
Web 2.0 ile internet alanındaki hızlı gelişmeler, sosyal medya araçlarının her geçen gün çeşitlenmesi ile kamu hizmetlerinin geliştirilmesi, şeffaf ve katılımcı bir yerel yönetimin ortaya çıkarılması bakımından önem arz etmektedir. Dünyanın birçok ülkesinde yerel yönetimler kurumsal olarak yeni gelişen iletişim kanalları ile ilgili eğitimler düzenlemekte, yerel yönetimler özelinde yeni sosyal medya politikaları geliştirmektedir. Hatta bu bağlamda sosyal medya rehberleri hazırlanmakta, vatandaşların katılımını arttırmak için yeni stratejiler geliştirilmektedir.
Bu araştırma çerçevesinde ülkemizde, Esenler Belediyesi örneğinden hareketle; Yerel yönetimler, sosyal medya araçlarının kullanımı hususunda kurumsal bir sosyal medya politikası geliştirmiş̧ midir? Hangi sosyal medya araçlarından ne şekilde yararlanmaktadır? Sosyal medya yerel yönetimlere hangi alanlarda ve ne tür faydalar sağlamaktadır? Yerel yönetimlerde sosyal medya kullanımına yönelik
4
engeller ve riskler nelerdir? Ayrıca yerel yönetimler sosyal medya kullanımının etkinliğini ölçmekte midir? Etkinliği hangi yol ve yöntemlerle ölçmektedir? sorularına cevap aranmaktadır.
Yukarıda dile getirilen temel sorular etrafında hayatımızın her alanına girmiş sosyal medyanın yerel yönetimler üzerindeki etkisi de ölçülmüştür. Esenler Belediyesi’nin sosyal medyayı yönetişim üzerindeki uygulamalarını da bu araştırmayla göreceğiz. Esenler Belediyesinin yeni medya kullanımında elde ettiği verim ve yönetişim araştırmanın bulgularını ve analizini içermektedir. Bu bağlamda, bir yandan Türkiye’de yerel yönetimler nezdinde yeni gelişen sosyal medya literatürüne önemli bir katkı sağlarken, diğer yandan Türkiye’de belediyelerin kurumsal sosyal medya kullanımına ilişkin mevcut durumu analiz edilerek, belediye başkanları, meclis üyeleri ve belediye yöneticileri gibi karar vericilere, bu alandaki gelecek politikalarını geliştirmede yol gösterici olma potansiyeli arz etmektedir.
1.3. ARAŞTIRMANIN KAPSAMI
Tüm dünyada gündelik hayatımızın bu kadar içinde yer alan sosyal medya milyonlarca insanın günlük yaşamının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Hatta elimizden düşüremediğimiz, ondan ayrılamadığımız akıllı telefonlarımızın bu anları da birçok capslerle yine sosyal medyada karşımıza çıkmaktadır. Etkinliği ve etki alanı bu kadar büyük ve güçlü olan bir yönetişim biçiminin daha çok insana daha ekonomik ve daha hızlı ulaşacağı yeni bir yönetişim biçimi icat olana kadar tüm iştiraklerin, kurumların, şirketlerin, bireysel kullanıcıların ve farklı mecraların kullanacağı bir yöntem haline gelmesi en doğal durumdur. Bunu en erken öngören kurumlar ciddi mesafeler almaktadır. Buna kayıtsız kalan kurumlarda yeni medya teknolojisi ile birlikte geliştikçe bu kayıtsızlık da hızla düşmektedir. Bu konuda oldukça geç kalan kurumların başında yerel yönetimler gelmektedir ki, yerel yönetimlerin sosyal medyayı algılayış ve kullanış biçimi de henüz istenilen ya da öngörülen seviyelere gelinememiştir. Tüm bunları tez konumuz olan, “Yerel Yönetimlerde Sosyal Medya Kullanımı, Esenler Belediyesi Örneği” isimli dört bölümden oluşan çalışmamızda görmüş olacağız.
Çalışmanın birinci bölümünde araştırmanın konusu, amacı ve kapsamı anlatılırken, ikinci bölümde yerel yönetimler kavramı, yerel yönetimlerin tarihten günümüze geçirdiği evre ve günümüze geldiğimizde belediye kavramı, seçimi,
5
yönetim organları ve görevlerine değinilmektedir. Aynı bölüm içerisinde sosyal medya kavramı da ele alınarak tarihi süreci ve bugün itibariyle kullanılan sosyal medya araçlarına yer verilmektedir. Bu bölümün son kısmında yer alan “Sosyal Medya ve Yerel Yönetimler” başlığı altında bu iki kavramın nasıl bir çerçevede değerlendirildiği ve birbirleriyle ilişkileri incelenmiştir. Yine aynı bölüm içerisinde sosyal medya kullanımında yerel yönetimlerin avantajlı ve dezavantajlı durumlarına yer verilmektedir.
Üçüncü bölümde araştırmanın konusunu da teşkil eden “Yerel Yönetimlerde Sosyal Medya Kullanımı; Esenler Belediyesi Örneği” dikkate alınarak Esenler’in demografik yapısı, nüfusu, eğitim durumu, göç dengesi, m2’ye düşen nüfus oranı, yaş
aralığı, kullanılan sosyal medya araçları, etkinlik ölçütleri ve yapılan anket çalışmasının sonuçları da yer almaktadır.
Ayrıca sosyal medya araçlarının kullanım yöntemi ve metodunu açıklamaya yardımcı olacak uygulama örneklerine de yer verilmeye çalışılmaktadır. Dördüncü bölümde ise; sonuç kısmına yer verilmek suretiyle çalışmanın kapsamı tamamlanmaktadır.
6
İKİNCİ BÖLÜM
YEREL YÖNETİMLER VE SOSYAL MEDYA
BM Sürdürülebilir Kalkınma Raporlarına göre dünya nüfusunun yarıdan fazlası artık kentlerde yaşamaktadır. 2050 yılına kadar bu rakam 6,5 milyar, yani dünya nüfusunun üçte ikisi olacaktır. Kentsel alanları inşa etme ve yönetme biçimini önemli ölçüde değiştirmezsek, sürdürülebilir kalkınma başarılamayacaktır. Yönetme biçimini değiştirirken iletişim yöntemlerimizi de yeni medya üzerinde kurgulamamız gerekmektedir.
Gelişmekte olan ülkelerde kentlerin hızlı büyümesi ve kırsaldan kente göçün artışı, mega-kentlerin sayısının da artmasına yol açmıştır. 1990 yılında nüfusu 10 milyon veya fazla olan mega-kent sayısı 10 iken, 2014’te ise toplamda 453 milyon insanı barındıran 28 mega-kent bulunmaktadır.
Aşırı yoksulluk genellikle kentsel alanlarda yoğunlaşmakta, ulusal ve yerel yönetimler bu alanlarda artan nüfusu barındırmak için çaba vermektedir. Kentlerin güvenli ve sürdürülebilir kılınması, güvenli ve erişilebilir konut sağlamak ve gecekonduları dönüştürmek anlamına gelmektedir. Ayrıca, toplu taşımacılığa yatırım yapmak, kamusal yeşil alanlar oluşturmak, kentsel planlama ve yönetimi hem katılımcı hem de kapsayıcı olacak şekilde iyileştirmek anlamına da gelmektedir3.
BM Sürdürülebilir Kalkınma Zirvesi’nde “2030 Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri” 193 ülkenin imzası ile kabul edilmiştir4.
Bildirinin 11. maddesi “kentleri ve insan yerleşim yerlerini herkesi kucaklayan, güvenli, güçlü̈ ve sürdürülebilir kılmak” şeklinde düzenlenmiş̧ olup alt hedefleri ise şu şekildedir.
Hedef 11.1.: 2030 yılından itibaren, yeterli, güvenli ve uygun fiyatlı konut ve temel hizmetlere herkesin erişimini sağlamak ve gecekondu bölgelerini iyileştirmek.
3 BM Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri,
http://www.tr.undp.org/content/turkey/tr/home/sustainable-development-goals/goal-11-sustainable-cities-and-communities.html, (Erişim tarihi: 28.05.2018).
4 T.C. Kalkınma Bakanlığı,
7
Hedef 11.2.: 2030 yılından itibaren, başta engelliler, yaşlılar ve savunmasız durumdaki kadın ve çocukların ihtiyaçlarına özel dikkat edilerek herkes için güvenli, ekonomik, erişilebilir ve sürdürülebilir ulaşım sistemlerinin geliştirilmesi, yol güvenliğinin ve toplu taşıma araçlarına erişimin artırılmasını sağlamak.
Hedef 11.3.: 2030 yılından itibaren, tüm ülkelerde, katılımcı entegre ve sürdürülebilir bir insan yerleşim planlaması ve yönetimi için kapsayıcı ve sürdürülebilir kentleşme kapasitesini artırmak.
Hedef 11.4.: Dünyanın kültürel ve doğal mirası korumak ve güvenliğini sağlamak için çalışmaları güçlendirmek.
Hedef 11.5.: 2030 yılından itibaren, savunmasız durumdaki yoksul insanları korumaya odaklanarak, sudan kaynaklananlar da dahil olmak üzere afetlerin yol açtığı ölümlerin sayısını ve küresel düzeyde yurt içi gayri safi hasıladaki ekonomik kayıpları önemli ölçüde azaltmak.
Hedef 11.6.: 2030 yılından itibaren, hava kalitesine, atık yönetimine ve belediye yönetimine dikkat ederek çevreden kaynaklanan olumsuzlukların kişileri etkileme oranını azaltmak.
Hedef 11.7.: 2030 yılından itibaren, kadınlar, çocuklar, yaşlılar ve engelliler için güvenli, kapsamlı ve kolay ulaşım sağlanabilecek yeşil alanları ve diğer kamusal alanları evrensel düzeye çıkarmak.
Hedef 11.a.: Ekonomik ve sosyal içerikli ulusal ve bölgesel kalkınma planları geliştirerek şehir ve çevresi arasındaki ekonomik, sosyal ve çevresel bağları güçlendirmek.
Hedef 11.b.: 2020 yılından itibaren, şehirlerin ve yerleşim yerlerinin sayısını arttırmak, kaynak verimliliğini, iklim değişikliğine adaptasyonu, afetlere dayanıklılığı içeren entegre plan ve politikalar uygulayarak, Sendai Afet Riskini Azaltma Taslağı 2015-2030 doğrultusunda afet risk yönetimi uygulamak.
BM nezninde alınan bu kararların yanı sıra Avrupa Konseyi’de kentsel politikalar ve şehirlinin beklentileri başlığıyla çalışmalar yapmaktadır.
8
Avrupa Konseyi’nin kentsel politikalarından yola çıkılarak oluşturulmuş olan “Avrupa Kentsel Şartı” şehirlinin beklentileri noktasında şu dört hususa ağırlık vermektedir5.
• Fiziki kentsel çevrenin iyileştirilmesi; • Mevcut konut stokunun iyileştirilmesi;
• Yerleşmelerde sosyal ve kültürel olanakların yaratılması; • Toplumsal kalkınma ve halk katılımının özendirilmesi;
Görüldüğü gibi insan ihtiyaçlarının karşılanması bütün kurumların temel önceliği konumundadır. Kişiden kişiye, toplumdan topluma farklılıklar göstermekle birlikte ihtiyaçlar ve beklentiler şehir yöneticilerinin hizmet alanlarını belirleyen en önemli girdi niteliğindedir.
Tüm bu kararlar bize göstermektedir ki bizi bekleyen yıllar yerel yönetimlerin daha etkin ve belirleyici bir konumda olacağıdır. Bu belirleyiciliğin, iletişim araçlarının da sosyal medya olduğu gerçeğidir.
2.1. YEREL YÖNETİM
Yerel yönetim, Türk Dil Kurumuna göre: “İl, belediye veya köy halkının oradaki ortak yerel gereksinimlerini karşılayan ve genel karar organları oradaki halk tarafından seçilen kamu tüzel kişisidir”6. Diğer bir tanımla mahalli idareler anayasanın 127.
maddesine göre; il, belediye veya köy halkının mahallî müşterek ihtiyaçlarını karşılamak üzere, kuruluş esasları kanunla belirtilen ve karar organları, gene kanunda gösterilen, seçmenler tarafından seçilerek oluşturulan kamu tüzel kişileridir7. Yerel
yönetim bir başka ifade ile yerinden yönetim olarak da bilinmektedir.
Yerel yönetimler, belirli bir coğrafi alanda yaşayan yerel topluluğun ortak ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan, karar organları yerel halkça seçilen, görev ve yetkileri yasalarla belirlenen, özel gelirleri ve bütçesi olan ve kendine özgü örgüt yapısı ve personeli bulunan kamu tüzel kişileri olarak tanımlanmaktadır. Bu nitelikleriyle
5 Burak Çelebi, Yerel Yönetimlerin Uluslararası Müdahaleleri İçin Yasal Bir Dayanak:
Uluslararası Hukuk Ve Kentli Hakları, Tesam Akademi Dergisi / Turkish Journal of Tesam Academy, Cilt 1, Sayı 1, 2014, s.141.
6 Türk Dil Kurumu Resmî Sayfası, Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.gov.tr/ (Erişim tarihi:
22.05.2018).
9
yerel yönetimler demokratik yönetim yapısının temel unsurlarından birisini oluşturmakta ve sosyolojik etkenlerin yanı sıra, özellikle yerel kamusal hizmetlerin sunumunda etkinliği artırmak amacıyla hemen her toplumda bu yönetimlere yer verilmektedir8.
Bugün yerel yönetim denildiğinde, yerel sınırları içerisinde yaşayan topluluktaki bireylerin hem fert hem de birliktelikten doğan gereksinmelerini karşılayan, kamuya ait tüm mal ve hizmetlerini sağlayan, yerel halkın kendi seçtiği organlarca yönetilen kurumlar anlaşılmaktadır9.
Yerel yönetimler, belli amaçlara ulaşmak ve belli ihtiyaçları karşılamak amacıyla, toplumların tarihsel gelişimlerine paralel olarak ortaya çıkmışlardır10.
2.1.1. Yerel Yönetimlerin Kavramsal Çerçevesi
Yerel yönetim, Yönetim Bilimi’nde “Âdem-i Merkeziyet” (decentralization) olarak bilinmektedir. Âdem-i Merkeziyet’in başlıca iki türü vardır; ilki, yetki genişliği (delegation) adını almaktadır. Yetki genişliğinde, özekteki (merkezdeki) kuruluşlar, özekten uzakta bulunan bir örgüte, belli işlevleri yerine getirmelerine yetecek bir ya da daha çok yetkiyi, kendi adlarına kullanmak üzere devrederler11.
Âdem-i merkeziyetin ikinci türü ise, tam ifadesiyle bir yerinden yönetimdir. Yerinden yönetimde ise mahalli organlar, anayasal düzen içinde merkezden kendilerine transfer edilmiş yetkileri kendilerini seçenlere izafeten ve kendi adlarına kullanırlar12. Bir başka deyişle yerinden yönetim, yasalar uyarınca oluşturulmuş
yönetim organlarının, yine yasaların belirlediği ya da özeğe (merkeze) bırakılmış olanlardan başka işlevleri görebilmeleri için tüzel, siyasal ve akçal birtakım yetkilerle donatılmalarıdır13.
8 Vahide Feyza Urhan, Türkiye’de Yerel Yönetimlerin Yeniden Yapılandırılması, Sayıştay
Dergisi, Sayı 70, 2008, https://www.sayistay.gov.tr/tr/Upload/95906369/files/dergi/pdf/der70m4.pdf
(Erişim tarihi: 22.05.2018).
9 İlhan Tekeli, Yerel Yönetimlerde Demokrasi ve Türkiye’de Belediyelerin Gelişimi, Türkiye ve
Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Amme İdaresi Dergisi, Sayı 16/2, Haziran, 1983, s.3.
10 Ruşen Keleş, Yerinden Yönetim ve Siyaset, Cem Yayınevi,7. Basım, İstanbul,1998, s.19.
11 Keleş, a.g.e. s.21.
12 Halil Nadaroğlu, Mahalli İdareler: Teorisi, Ekonomisi, Uygulaması, Beta Basım, İstanbul,
2001, s. 22.
10
Yerinden yönetimin yönetim bilimi yazınında iki türü vardır, bunlar siyasal yerinden yönetim ve yönetsel yerinden yönetimdir.
Siyasal yerinden yönetim daha çok federal devletlerde anayasalarca ulusal kimliğe sahip olmayan yerel birimlere tanınmış bulunan yarı özerk ya da özerk statüye dayanan bir yönetim şeklidir14. Bu yönetim şeklinde mahalli yönetim ünitelerine
yasama ve yürütme konularında kısmi bağımsızlık verilmektedir. Ancak, bunlar ulusal hükümet karşısında ikinci derecedeki egemen kuruluşlardır15.
Yönetsel yerinden yönetim ise, hizmet yerinden yönetim ve mahalli yerinden yönetim şeklinde iki türdür. Hizmet yerinden yönetim, teknik nitelikteki bazı hizmet ve faaliyetlerin merkezi yönetimden ayrı ve kamu tüzel kişiliğine sahip kuruluşlar tarafından yürütülmesidir16. Hizmet yerinden yönetime üniversiteler, ticaret odaları,
kamu iktisadi teşebbüsleri örnek olarak verilebilir17.
2.1.2. Yerel Yönetimlerin Tarihi Gelişimi
Ruşen Keleş’e göre; “Yerel yönetim geleneğinin ortaya çıkışı ile Ortaçağ'da kentsel yapının gelişimi ve yeni bir sınıf olarak kent soylularının yükselişi arasında yakın bir ilişki bulunmaktadır”. Yerel yönetimlerle ilgili çalışmaların hukuksal ve pratiğe ilişkin konularla sınırlı tutulması, yerel yönetimler ve komün geleneği arasındaki bağın kamuoyunca ve yerel yönetim organları yetkililerince algılanması açısından ciddi zorluklarla karşılaşılmasına neden olmaktadır18.
Antik çağda, en küçük yönetim birimi olarak “site”ler, Roma İmparatorluğunda siyasi ve yerel özerklikten “municipe”ler, Antik Yunan’da ise en gelişmiş örgütlenme biçimi olarak bilinen “polis” denilen kent devletleri yerel yönetimlerin ilk örnekleridir19.
Söz konusu bu birimlerin etkilerini yitirmeleri sonucunda, kentlerin özgürleşmesinde önemli roller üstlenen “komün”lerin oluşması, yerel yönetimlerin önemini oldukça artırmıştır. Günümüzde halk katılımının tam anlamıyla sağlanması
14 Keleş, a.g.e., s.22-23.
15 Eryılmaz, a.g.e., s. 67.
16 Tortop vd., Mahalli İdareler, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, Eylül, 2006, s.49.
17 Odyakmaz vd., Anayasa Hukuku, İdare Hukuku, Arıkan Basım Yayım Dağıtım, İstanbul,
2006, s.281.
18 Birol Ertan, “Yerel Yönetim Kavramı”, Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü
Çağdaş Yerel Yönetimler Dergisi, Cilt 11, Sayı 1, Ocak, 2002, s. 22.
11
ve yönetsel, siyasal ve toplum bilimsel birimler haline gelmesi ile birlikte bu birimlere yerel yönetimlerin tam anlamıyla kurumsallaştığı ilk örnekler olarak bakılmaktadır20.
“Komün”leri ortaya çıkaran başlıca faktörlerin başında 10.yy’dan itibaren Avrupa’da ticaretin gelişmesi belirtilebilir. Ticaretin gelişmesiyle birlikte limanlar başta olmak üzere yol kavşakları, nehir ağızları ve diğer elverişli yerlerde kentler oluşmaya ve var olanlar da büyümeye başlamıştır. Kente gelenler, özellikle de ticaretten zenginleşenler, kentte loncalar kurup feodal beylere karşı haklarını savunmaya başlamışlardır. Dolayısıyla 10. yy’dan itibaren ticaretin canlanması ile birlikte tüccarlar ve kent halkı bazen merkezi devletle birlik olarak, bazen de kiliseye karşı savaşarak “charte”lerini yani beratlarını almışlardır. Bunun yanında komünlerin gelişmesinde, kralların burjuvaziyi feodal beylere karşı desteklemesi de büyük rol oynamıştır21.
2.1.2.1. Osmanlı Devleti’nden Tanzimat Dönemine Kadar Belediyecililik
Osmanlı İmparatorluğu’nda modern anlamda belediye kurulması arzusu Tanzimat’ı izleyen yıllarda yoğunluk kazanmış ve Kırım Savaşı sonrası gelişmelerin de etkisiyle 1855 yılında ilk yasal girişimi de beraberinde getirmiştir 22. Tanzimat döneminde belediye kavramı “ortak menfaatler ve karşılıklı ihtiyaçların zorlaması ile bir beldede oturan halkın, beldelerine ve dolayısıyla kendilerine ait meseleleri, hükümetin kanunla belirttiği sınır ve sorumluluk dairesinde seçmiş oldukları vekilleri vasıtası ile halletmeleri”dir. Şemsettin Sami’nin “Kamûs-ı Türkî” adlı eserinde belediye, “Bir şehrin umumi işleri ve sair ihtiyaçlarına bakan idare” olarak tanımlanmaktadır23.
2.1.2.2. Tanzimat Döneminde Belediyecilik
Osmanlı İmparatorluğu’nda 3 Kasım 1839 yılında “Gülhane Hatt-ı Şerif’”inin (Tanzimat Fermanı) okunmasıyla başlayan ve 1876 yılına kadar uzanan modernleşme dönemi Tanzimat dönemi olarak isimlendirilmektedir. Kelime anlamı olarak Tanzimat, “düzenlemeler, reformlar” anlamlarına gelmektedir. Batı dillerinde bu
20 Tortop vd., a.g.e.. s.2.
21 Kemal Görmez, Yerel Demokrasi ve Türkiye - Yerel Yönetim ve Belediyeler, Vadi
Yayınları, 2. Baskı, Ankara, 1997, s.24-25.
22 Pınar Narcıkara, Büyükşehir Belediye Meclislerinde Temsil ve Katılımda Adalet: Hatay
Örneği, Sosyal Bilimler Enstitüsü, T.C. Mustafa Kemal Üniversitesi, Hatay, 2016, s. 26 (Yayımlanmış
Yüksek Lisans Tezi).
12
dönemden daha çok “The Ottoman Reform” yani Osmanlı Reformu olarak bahsedilmektedir.
19. yüzyıl ortalarına kadar Osmanlı kentlerinde Avrupa’daki gibi bir belediye yönetiminin olmadığı doğrudur. Keza, yine aynı döneme kadar sadece kent sınırları içinde yetkili olan idari kurumlardan da bahsedilemez. Diğer taraftan bu durum Osmanlı kentlerinin yerleşiklerine belediye hizmetleri sunacak herhangi bir kent organizasyonu modeline sahip olmadığı anlamına gelmez. Klasik dönem Osmanlı sisteminde temel belediye işleri, diğer alanlardaki fonksiyonlarıyla beraber bazı yerel hizmetleri de yürüten mahalle teşkilatı, loncalar ve vakıflar gibi kurumlar yoluyla yerine getirilmiş ve kadı tarafından denetlenmiştir. 19. yüzyılda önemli yapısal değişiklikler geçirmekte olan Osmanlı kentlerinde bu geleneksel kurumlar giderek etkinliklerini yitirmeye başladılar. Diğer taraftan, aynı dönemde yeni kent merkezleri ortaya çıkmış, kentlerdeki hızlı büyüme ve nüfus artışı yeni bir altyapıyı ve yeni kurumları gerektirmiştir24.
Kısacası Osmanlı İmparatorluğunda Tanzimat Dönemine kadar bakıldığında Yerel yönetim işlerinin farklı yapılanmalar tarafından yapıldığı görülürken özellikle Tanzimat Fermanından sonra başlayan batılılaşma sürecinde bu durum batı tarzında müesseselerin inşası ile devam etmiştir.
Osmanlı taşrasında belediyeciliğin başlangıç aşamasını kentlerde sayıları ve etkinliği giderek artan Avrupalılarla ilişkilendirerek açıklamak tarihçiler arasında genellikle kabul gören bir görüştür. Daha açık bir anlatımla, bu görüşü savunanlara göre, Osmanlı kentlerinde yaşayan Avrupalıların kendi ülkelerinde alıştıkları düzenli kent hizmetlerine yönelik talepleri sayesinde kent ölçeğinde yeni bir idari yapı ortaya çıkmış, böylece kentliler belediye hizmetlerine kavuşmuşlardır. Bu yargının temeli, genellikle kente has bir idareye izin vermediği düşünülen klasik İslam hukukuna dayandırılır. Bir diğer yaklaşım ise, Osmanlı vilayetlerindeki ilk belediyelerin kuruluşunu, Osmanlı ülkesindeki iç gelişmelerden ziyade 19. yüzyılda Avrupa ile artan ticari ilişkilerin getirdiği dönüşüm ve gelişmelere bağlamak şeklinde ortaya çıkar. Buna göre, Osmanlı kentlerinin yeni ticari ilişkileri, ticari akışı kolaylaştıracak bir kentsel altyapı ihtiyacını beraberinde getirmiş, dolayısıyla modern belediyeler, İstanbul’dan sonra, öncelikli olarak liman kentleri ve ulaşım merkezlerinde kurulmuştur. Ortaylı’nın
24 Yasemin Avcı, Tanzimat Döneminde Osmanlı Belediyeciliği Üzerine Karşılaştırmalı Analizler,
13
ifadesine göre, “Bu öncelikli davranış; bu yerlerdeki bazı grupların, tüccar ve yabancı uyrukluların şehir yönetiminde düzenli ve modern beledi hizmetleri istemelerinden ileri gelmektedir”25.
Bu dönemde, modern anlamda belediye teşkilatlarının kurulmasına yönelik önemli adımlar atılmıştır. Bu açıdan somut anlamda batıda benzerlerine rastlanan belediye teşkilatlarının kurulmasına yönelik ciddi bir gayret olduğu söylenebilir. Ancak dönemin bazı yerel hizmetlerinin belediye teşkilatlarınca görülmesi, birtakım gerekliliklere ve dönemin etki eden koşullarına göre bir seyir izlemiştir. Dolayısıyla, öncelikle böyle bir teşkilatlanmayı gerekli kılan iç ve dış koşulların etki eden gelişmelerine bakmakta yarar vardır.
Osmanlı Devleti’nin bu döneminde yönetimin önemli kademelerinde çoğu Batı’da eğitim görmüş yeni bir bürokratik çehre vardır ve bu bürokratik yapı eski dönemlere göre daha etkin konumdadır. Bu bağlamda, Osmanlı Devleti’nde ki bu bürokratların bu dönemde Batı’da gördükleri belediye teşkilatlanmalarının benzerlerini Osmanlı topraklarında görmek istemeleri, bu yönde bir çabayı da beraberinde getirmiştir.
Ancak burada önemli bir noktanın da altını çizmek gerekir. Dönemin bürokratları, yerel yönetimlerin Batı’daki benzerleri gibi özerk yapılı bir teşkilatlanmaya sahip olması ve bu manada kendi mali kaynaklarına sahip olması arzusundan çok, modern ve düzenli şehirlere kavuşmak amacını taşımaktadırlar26.
Ancak bunun yanında vergilerin düzenli toplanması, hizmetlerin iyi görülmesi, asayişin ve ekonomik gücün gelişip yerleşmesi de istenmektedir27. Bu nedenle idari yönü ağır basan, merkezin yakın denetim ve kontrolünde bir yerel yönetim modelinin amaç olarak benimsendiği söylenebilir28. Gerçekten de ilk belediyecilik alanında
denemelerin olduğu dönemlerde böyle bir arzunun tezahürlerini görmek mümkündür. Zira ilk belediyecilik girişimlerinde merkezi yönetim ağırlıklı bir unsur olarak varlığını korumaktadır.
25 Avcı, a.g.e., s. 167-180
26 Halil Kalabalık, Avrupa Birliği Ülkeleri ile Karşılaştırmalı Yerel Yönetim Hukuku, Seçkin
Yayıncılık, Ankara, 2005, s.53.
27 Cengiz Sunay, Türkiye’de Yerel Siyasetin Tarihi Gelişimi - Yerel Siyaset, Okutan
Yayıncılık, Ocak 2008, s.38.
28 Bilal Eryılmaz, Yerel Yönetim Sendromu, Yeni Türkiye, Yıl 1, Sayı 4, Mayıs-Haziran 1995,
14
Öte yandan batıdaki bu modern şehir görünümlerinin, Osmanlı şehirlerinde de uygulama alanı bulması sadece bürokratların bu yöndeki isteklerine bağlanamaz. Bu dönemde toplumsal gelişmelerinde etkisiyle büyüyen şehirler eskisine göre ciddi sorunlarla da karşı karşıyadır. Şehirlerde ki temizlik, aydınlatma, kaldırım ve kanalizasyon gibi temel ihtiyaçların karşılanması ve bu ihtiyaçları gereği gibi karşılayacak uygun yapılanmaların ortaya çıkarılması sorunu, yerel yönetimlerin ortaya çıkarılmasındaki temel amaçlardan biri olmuştur29.
İç koşullar bu durumda böyle bir yapılanmanın gerekliliğini gösterirken, batılı ülkelerin birtakım talepleri de görmezden gelinememektedir. Zira Osmanlı Devleti bu dönemde Kırım Savaşı’nda Ruslara karşı Batı’nın ciddi desteğini almıştır. 1856 Islahat Fermanı’nın çıkarılış nedenleri arasında herhalde verilen bu desteğin önemi göz ardı edilememektedir. Zira bu ferman birçok yönden batılı devletlerin isteklerine paralel şekilde birtakım haklar getirmiştir. Bu hakların konumuz açısından en dikkate değer olanı azınlıklara önemli güvencelerin sağlanmasıdır. Bu gelişmeye uygun olarak bu döneme rastlayan ilk Batı tarzı belediyenin İstanbul’un Müslüman olmayan halkının çoğunlukta olduğu bir bölgesinde (Beyoğlu-Galata) kurulmuş olması önemlidir.
Tanzimat döneminde belediye teşkilatları, önceki dönemde çeşitli kurum ve merciler tarafından görülmekte olan kent hizmetlerini tek elde toplamak, düzenlemek ve böylece kenti daha iyi kontrol etmek maksadına yöneliktir. Hiç kuşkusuz devletin idari etkinliği artırmak yolundaki niyetinin yanında elbette başka tazyikler de vardır. Belediyelerin kurulması için gerekli ortamın oluşmasında kentlerdeki Avrupalıların ya da Avrupa ile artan ticari ilişkilerin de etkisi tümüyle yadsınamaz. Zaten merkezi otoritenin yeniden sağlanması için yapılan çalışmaların, Batı’nın Osmanlı üzerindeki siyasi ve ekonomik nüfuzundaki artışla eş zamanlı olduğu bilinmektedir. Reformları yöneten Tanzimatçıların hedefi, Avrupa’nın üstünlüğüne karşı onun kazanımlarını kullanarak mücadele etmek ve bu mücadeleyi merkezi hükümet aracılığı ile sürdürmektir. Bu hedefin kent alanına yansıması ise “Batılı anlamda”, yani bakımlı caddeleri ile düzenli bir kent yaratmak olarak tarif edilmiştir30. Dolayısıyla Tanzimat
reformcuları için belediyenin kuruluşu, Avrupalıların bu husustaki talepleri olmasa da aslında iç dinamiklerden dolayı bir gereklilik, merkeziyetçi yönetim ideali
29 Eryılmaz, a.g.e., s.140.
30 Stephanos Yerasimos, Tanzimat’ın Kent Reformları Üzerine, Modernleşme Sürecinde
Osmanlı Kentleri, (Çev. A. Berktay), (Ed: P. Dumont-F. Georgeon), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul, s. 2.
15
doğrultusunda ise doğal bir seyir olarak anlaşılmalıdır. Bunun en önemli kanıtı, ilk belediyelerin yalnızca Avrupa ile yeni ekonomik ilişkiler geliştiren ve Avrupalıları yoğun bir biçimde barındıran liman kentlerinde değil, taşra yönetiminde önemli bir yer tutan daha içerdeki kentlerde ve idari merkezlerde de kurulmuş olmasıdır. Keza 1871 yılında Aydın vilayetinde yeni belediye modeline geçilirken açık bir biçimde ifade edildiği üzere öncelik “liva merkezleri ve bazı cesim kazalar” olmuştur31. Nitekim
vilayet salnamelerine dayalı olarak yapılacak küçük bir araştırma bile, ticari bakımdan elverişli bir konuma veya ekonomik bakımdan yeterli bir potansiyele sahip olsun ya da olmasın, yerleşikleri içinde çok sayıda Avrupalı bulunsun ya da bulunmasın, pek çok kaza merkezinin en azından 1871 yılından itibaren belediye teşkilatına sahip olduğunu göstermektir32.
2.1.2.3. Cumhuriyet Döneminde Belediyecilik
Tanzimat döneminde kullanılan “belediye” kavramı, Osman Nuri Ergin’in deyimiyle “ortak menfaatler ve karşılıklı ihtiyaçların zorlaması ile bir beldede oturan halkın, beldelerine ve dolayısıyla kendilerine ait meseleleri, hükümetin kanunla belirttiği sınır ve sorumluluk dairesinde seçmiş oldukları vekilleri vasıtası ile halletmeleri” dir33.
Kurtuluş Savaşı sonrasında Türkiye, Osmanlı Devleti’nde 389 belediye devralmıştır34. Cumhuriyete intikal eden bu belediyelerin 20 tanesinde düzenli içme
suyu, 4 tanesinde elektrik tesisatı, 17 tanesinde mezbaha, 7 tanesinde spor alanı, 29’unda park ve bahçe, 90 tanesinde de düzenli pazar yeri saptanabilmiştir35.
Dolayısıyla düzenli bir alt yapının varlığından bu dönemin belediyeleri açısından söz etmek mümkün değildir.
24 Nisan 1921 “Teşkilat-ı Esâsiye Kanunu”nda lafzı olarak mahalli idarelerden bahsedilmiştir. Ancak cumhuriyetin kuruluş yılları olan bu dönemde Göymen’e göre, “Savaşın yol açtığı yıkım ve bulaşıcı hastalıkların boyutları; sermaye birikimi ve yerli
31 Yasemin Avcı, Bir Osmanlı Anadolu Kentinde Tanzimat Reformları ve Kentsel Dönüşüm,
Yeditepe Yayınları, İstanbul, s.154
32 Yasemin Avcı, a.g.e., s. 167-180
33 Osman Nuri Ergin, Mecelle-i Umur-i Belediye, c. I, İstanbul, 1338 (1922), s. 1.
34 Behiç Çelik, Türk Belediyeciliğinin Tarihsel Gelişimi, Yeni Türkiye, Yıl 1, Sayı 4,
Mayıs-Haziran, s. 593.
35 Özer Bostanoğlu, Türk Belediyeciliğinde Güncel Tarihsellik, Amme İdaresi Dergisi, Cilt 23,
16
girişimciliğin olmayışı ve siyasi sistemi sağlamlaştırma gereksinimi merkeziyetçilik geleneğini daha da kuvvetlendirmiştir”36.
Ancak yerel demokrasiye katkı anlamında bir “yerelleşme” çabasının bilinçli bir uygulamasından söz edilemese de, dönemin yerel yönetim uygulamalarına örnek teşkil edecek çabaların var olduğu muhakkaktır. Nitekim bu yıllarda kanun ve mevzuatlardaki değişiklikler ve yeni başkent Ankara’nın imarı kapsamındaki çalışmalar bu çabaların bir göstergesidir37.
Ankara’nın başkent olmasıyla, 1924 tarihli ve 417 sayılı kanunla şehrin adı ‘’Ankara Şehremaneti’’ olmuştur. Bu kanunla Ankara kentsel politikaların geliştirildiği belediyecilik uygulamalarının öncüsü olmuştur38.
Ankara Cumhuriyet dönemimde önemli bir yere sahip olmuştur. Ankara deneyimi 1580 sayılı Belediye Kanunu’na öncülük etmiştir39. Ancak geçmişten gelen
birçok sorunun yanında atılan adımların da pek etkili olmaması uygulamanın başarılı olmadığını göstermektedir.
Atatürk’ün 1930’lu yıllarda belediyecilikle ilgili söyledikleri dikkat çekicidir: “Türk ülkesi içinde köylere varıncaya kadar bütün şehirlerimizin güvenlik ve bayındırlık görevi olması, önce tuttuğumuz amaçlardandır. Türk’e ev bark olan her yer, sağlığın, temizliğin, güzelliğin, modern kültürün örneği olacaktır. Devlet kurumları yanında doğrudan doğruya bu işlerle ilgili olan urayların (belediyelerin) bu görüş ve düşünüşle çalışmalarını istiyorum”40.
1580 sayılı yasa, belediyeleri merkezi hükümetin bir uzantısı olarak kabul etmektedir. Bu düşünce tarzı Cumhuriyet’e mahsus değildir. Bizans’tan Anadolu Selçuklulara ve Osmanlılara kadar benzerlikler taşımaktadır. Bu benzerlikler her şeyi merkezi yönetimin denetimi ve kontrolü altında tutma mantığının bir yansımasıdır.
36 Korel Göymen, Türkiye’de Yerel Yönetim, Cumhuriyet Dönemi Türkiye Ansiklopedisi,
İletişim Yayınları, c. 10.
37 Fuat Yörükoğlu, Türk Belediyeciliğinin Gelişim Süreci, Mevzuat Dergisi, Cilt 1, Sayı 135,
Mart, 2009, s.7.
38 Mustafa Dönmez, Türkiye’de Belediyeciliğin Tarihsel Gelişimi, Türk İdare Dergisi, Yıl 67,
Sayı 406, Mart 1995, s.165-173.
39 Çelik, a.g.e., s.593
40 M. Ali Gökaçtı, Dünyada ve Türkiye’de Belediyecilik, Ozan yay., İstanbul, 1996, s.135 –
17
Belediyeler karar alma süreçlerinde, kaynak ve yetki kullanımlarında ve hatta haberleşmelerinde merkezi yönetimin sıkı bir kontrolü altındaydılar41.
Günümüzde genel siyasetin her zamankinden fazla yerel seçimlerde hissedilmesinde TBMM’deki milletvekili kompozisyonunun etkisi olduğu düşünülmektedir. 60. Hükümette, bir Başbakan, bir Başbakan Yardımcısı ve 23. Yasama Dönemi TBMM Başkanları 48 daha önce belediye başkanlığı görevinde bulunan Türkiye’de, parlamento üyeleri arasında, 36 tane Belediye Başkanlığı, 52 tane Belediye Meclisi Üyeliği ve 27 tane de belediyelerde üst düzey bürokratlık yapmış milletvekili bulunmaktadır. Yani, parlamento üyelerinin yaklaşık %30’u yerel yönetim siyaset basamaklarından geçmiş bulunmaktadır42.
2.1.3. Belediye Kavramı
Arapça olan “belediyye” den gelen belediye sözcüğü Türk Dil Kurumu tarafından “İl, ilçe, kasaba, belde vb. yerleşim merkezlerinde temizlik, aydınlatma, su, toplu taşıma ve esnafın denetimi gibi kamu hizmetlerine bakan, başkanı ve üyeleri halk tarafından seçilen, tüzel kişiliği olan örgüt, şehremaneti” şeklinde tanımlanmaktadır43. Diğer bir tanımla belediye, yerel ortak ihtiyaçların karşılanması
amacıyla örgütlenmiş bir yerel kuruluştur. Ülkeden ülkeye farklılıklar göstermekle birlikte, ülkemizde karar organları halk tarafından seçilen, kamu tüzel kişiliğine sahip belde sınırları içerisinde faaliyet gösteren ve bütçesi olan kuruluşlardır44.
Belediyeler vatandaşların ihtiyaçlarına cevap verebilen, vatandaşa en yakın kamu kuruluşlarıdır. Bundan dolayı yerel yönetimler denince ilk olarak belediyeler akla gelmektedir.
2.1.3.1. Belediye Yönetimi
Belediyeler, Türk yerel yönetim sisteminin temel birimleridir. Tanzimat döneminden sonra, yerel kuruluş olarak ilk örgütlenme belediye alanında olmuştur. Buna karşın, belediyeler ancak Cumhuriyet döneminde gelişebilmiştir.
41 İlhan Tekeli, Türkiye’de Belediyeciliğin Evrimi, Ankara, 1978, s. 162 -167
42 Koçak ve Ekşi, a.g.e., s. 304.
43 Türk Dil Kurumu Resmî Sayfası, “Güncel Türkçe Sözlük”, http://www.tdk.gov.tr/ (Erişim tarihi:
22.05.2018).
44 Yeter Çiçek, “Geçmişten Günümüze Türkiye’de Yerel Yönetimler”, KSÜ Sosyal Bilimler
18
Türkiye’de belediyeler 2004 yılına kadar, 03.04.1930 tarih ve 1580 sayılı Belediye Kanunu ile yönetilmekteydi. 24.12.2004 tarihinde kabul edilen 5272 sayılı Belediye Kanunu ile bu kanun yürürlükten kaldırılmıştır. Ancak, 5272 sayılı kanun, şekil yönünden anayasaya aykırı bulunarak Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir. Daha sonra, 03.07.2005 tarih ve 5393 sayılı Belediye Kanunu çıkartırılarak, şu anki belediye yönetimi bu kanun hükümleri uyarınca yönetilmektedir.
2.1.3.1.1. Belediye Yönetiminin Kuruluşu ve Görevleri
5393 sayılı Belediye Kanunu’na göre45:
“Nüfusu 5.000 ve üzerinde olan yerleşim birimlerinde belediye kurulabilir. İl ve ilçe merkezlerinde belediye kurulması zorunludur”.
Belediyelerin asıl işlerinin arasında imar, su, kanalizasyon, ulaşım, kentsel alt yapı ve çevre ile ilgili hizmetler gelmektedir. Bu hizmetlere ilave olarak kültür sanat, turizm, tanıtım, temizlik, zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma, şehir içi trafik düzeninin sağlanması gibi görevleri de mevcuttur46.
Belediye, mahallî müşterek nitelikte olmak şartıyla;
“Sosyal hizmet ve yardım, nikâh, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır. Büyükşehir belediyeleri ile nüfusu 100.000’in üzerindeki belediyeler, kadınlar ve çocuklar için konukevleri açmak zorundadır”47.
Belediyeler okul binaları veya mabetlerin inşaatı ile bakım ve onarımını yapabilir veya yaptırabilir, her türlü araç, gereç ve malzeme ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir48.
45 Resmî Gazete, Sayı 25874, 13 Temmuz 2005.
46 Hakan Kutluay, Belediyelerin Görev ve Sorumlulukları Nelerdir?,
https://www.makaleler.com/belediyelerin-gorev-ve-sorumluluklari, 16.11.2016, (Erişim tarihi: 05.06.2018).
47 5393 Sayılı Belediye Kanunu 14. Madde a bendi,
http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2005/07/20050713-6.htm, (Erişim tarihi: 05.06.2018).
48 Canan Demir Yıldız ve Burhanettin Dönmez, Okullarda Bakım ve Onarım Politikalarına İlişkin