• Sonuç bulunamadı

Üç Fransızca ders kitabının MEB 2006 Fransızca öğretim programı çerçevesinde incelenmesi

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Üç Fransızca ders kitabının MEB 2006 Fransızca öğretim programı çerçevesinde incelenmesi"

Copied!
77
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

T. C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

FRANSIZCA ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

ÜÇ FRANSIZCA DERS KİTABININ MEB 2006 FRANSIZCA

ÖĞRETİM PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Gönül AKPOLAT

Ankara Mart, 2012

(2)

T. C.

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

EĞİTİM BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ

FRANSIZCA ÖĞRETMENLİĞİ BİLİM DALI

ÜÇ FRANSIZCA DERS KİTABININ MEB 2006 FRANSIZCA

ÖĞRETİM PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

YÜKSEK LİSANS TEZİ

Hazırlayan

Gönül AKPOLAT

Danışman: Prof. Dr. Esma İNCE

Ankara Mart, 2012

(3)

JÜRİ ONAY SAYFASI ÖRNEĞİ

... ‘ın

... başlıklı tezi

... tarihinde, jürimiz tarafından

... Ana Bilim Dalında Yüksek Lisans Tezi olarak kabul edilmiştir.

Adı Soyadı İmza Başkan: ... ... Üye (Tez Danışmanı): ... ... Üye : ... ... Üye : ... ... Üye : ... ...

(4)

i

İlköğretimden üniversiteye kadar her kademede ders kitaplarının önemli bir işlevi vardır. Öğrencilerin hatta öğretmenlerin temel başvuru araçlarından birisi de ders kitaplarıdır. Ders kitapları gerek ders içinde gerekse ders dışında öğrencilerin kullandığı eğitim öğretim etkinliklerinin temel kaynaklarından birisidir.

Eğitim-öğretim etkinliklerinde bu derece önemli yer tutan ders kitaplarına yönelik çalışmaların zenginleştirilmesinin eğitim sistemimize katkıları olacaktır.

Bu düşünce ve amaçlar doğrultusunda hazırladığım çalışmam altı bölümden oluşmaktadır:

1. Giriş,

2. Eğitim-öğretim,

3. Öğretim programı ve iletişimsel yöntem, 4. Yöntem,

5. Bulgular ve yorum, 6. Sonuç ve öneriler.

Öğrenme ve öğretme sürecinde istenilen hedeflere ulaşmanın en iyi yollarından biri, seçilen materyallerin iyi hazırlanmış olmasından geçer. Bu kapsamda öğrencinin, ders kitaplarından bütün yönleriyle yararlanabilmesi için, bunların hazırlanmasında titizlik gösterilmelidir.

Dil bir iletişim aracıdır, bunun göstergesi de bir toplumu oluşturan bireylerin aynı dili konuşarak birbirleriyle iletişim kurmalarıdır. Günümüzde artık sadece kendi ulusumuzu oluşturan bireylerle değil, diğer ulusların insanlarıyla da iletişim kurmak zorundayız. “Bu gerekli midir?” gibi bir soru akla gelebilir. Bir yabancı dil bilmek, öncelikle diğer ülkelere kendimizi tanıtmak ve ifade etmek için gereklidir. Toplumsal alanda, eğitim-öğrenim alanında, bilim ve teknolojide onların bildiklerini almak, kendi bildiklerimizi onlara iletmek, alışveriş yapmak bu anlamda ekonomik ilişkilerimizi sıcak tutabilmek için ana dilimizden başka bir yabancı dili bilmek gereklidir.

(5)

ii

vazgeçilmez kaynak olan ders kitabına ihtiyaç vardır. Çünkü ders kitabı hem öğrenciye hem de öğretmene hizmet eder; öğrencilerin derse hazırlanmalarını, bulmak istedikleri bilgiye ulaşmalarını sağlar; öğretmenlerin ders içeriği hakkında bilgilenmelerine, hangi konuyu öncelikli işlemeleri gerektiğine, belli bir sıra izlemelerine yardım eder.

Varolan ders kitaplarının gerekli niteliklere sahip olup olmadıkları incelenerek, ders kitabı seçecek veya yenisini hazırlama yoluna gidecek olan ilgili kişi ve kurumlara yardımcı olunabilir. Bu amaçla, bu tezde Fransızların kaleme aldığı bazı Fransızca ders kitapları incelendi ve değerlendirildi.

Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde eğitim materyalleri önemlerini korumakla beraber sürekli değişim de göstermektedir. Bu değişimlere karşın ders kitaplarının yerini hiçbir eğitim materyali alamamaktadır. Bundan dolayı ders kitaplarının bazı nitelikler taşımaları ve çağımızın gereksinimlerine cevap vermeleri gerektiği unutulmamalıdır.

Eğitim-öğretimde araç-gereçlerin önemi büyüktür; özellikleri ve kullanılma yöntemleri öğrenmeyi etkiler. Bu nedenle eğitimde kullanılacak araç-gereçler hazırlanırken veya seçilirken çeşitli ölçütlere uygun olmalarına dikkat edilmelidir. Eğitim-öğretimde birincil kaynak olarak kullanılan ders kitapları sürekli olarak incelenmeli, eksikleri tamamlanmalı, yanlışları düzeltilmeli ve günün koşullarına uygun olarak geliştirilmelidir.

Bu çalışmanın gerçekleşmesinde yardımlarını esirgemeyen danışman hocam Sayın Prof. Dr. Esma İnce’ye, eğitimime katkı sağlayan değerli bölüm öğretim üyelerine teşekkürlerimi arz ederim. Ayrıca çalışmam esnasında beni destekleyen aileme teşekkür ederim.

Araştırmamızın bu alanda çalışma yapacaklara katkı sağlaması dileğiyle…

(6)

iii

ÖZET

ÜÇ FRANSIZCA DERS KİTABININ MEB 2006 ÖĞRETİM PROGRAMI ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ

AKPOLAT, Gönül

Yüksek Lisans, Fransızca Öğretmenliği Bilim Dalı Tez Danışmanı: Prof. Dr. Esma İnce

Mart– 2012, 67 sayfa

Bu araştırma, Fransızların kaleme aldığı üç Fransızca ders kitabının MEB Fransızca öğretim programına uygunluğu konusunda genel bir değerlendirme yaparak daha etkin, işlevsel ve verimli bir ders kitabının seçilmesine veya hazırlanmasına katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Araştırmada tarama yöntemi kullanılarak araştırma konusu ile ilgili kaynak taraması yapılmıştır.

Araştırmanın çalışma evreni, Fransızca ders kitapları ile MEB 2006 Fransızca öğretim programından oluşmaktadır.

Araştırmanın sonucunda, incelenen ders kitaplarının MEB 2006 öğretim programına uygun olduğu sonucuna varılmıştır.

Öneriler kısmında, etkili bir ders kitabı seçmeyi veya hazırlamayı düşünenlere kişisel görüşlerimizi sunduk.

(7)

iv

RESUME

TROIS METHODES DE FRANÇAIS ETUDIEES D’APRES LE PROGRAMME DE L’ENSEIGNEMENT 2006 DU MINISTERE TURC DE L’EDUCATION

AKPOLAT, Gönül

Thèse de Maîtrise, Département du Français Langue Etrangère Directeur de recherche: Prof. Dr. Esma İnce

Mars-2012, 67 pages

Cette étude, en faisant une évaluation générale sur la conformité de trois manuels de français (publications françaises) au programme de l’enseignement du français du Ministère de l’Education, vise à contribuer au choix ou à la préparation d’un manuel plus efficace, plus fonctionnel, plus productif.

La littérature sur le thème du travail est menée en utilisant la méthode de balayage.

L’univers de l’étude se constitue de trois manuels de français et du programme 2006 de l’enseignement du français par le Ministère de l’Education.

Nous concluons que les manuels examinés correspondent au programme 2006 de l’enseignement du français du Ministère de l’Education.

Dans la partie propositions, nous présentons nos opinions personnelles à ceux / celles qui penseraient choisir ou préparer un manuel.

(8)

v ÖNSÖZ... i ÖZET... iii RESUME...iv BÖLÜM I GİRİŞ 1. Giriş ……….……….1

1.1. Ders Kitapları Nedir, Nasıl Olmalıdır?...1

1.1.1. Ders Kitabı Hazırlanmasında MEB’in Rolü………4

1.1.2. Öğretim Araç ve Gereçleri ……….5

1.2. Problem Durumu...6

1.2.1. Problem Cümlesi ………6

1.2.2. Alt Problemler ………6

1.2.3. Eğitim, Öğretim, Öğretim Programı ………...6

1.3. Araştırmanın Amacı ...7 1.4. Araştırmanın Önemi...8 1.5. Kapsam…. ...9 1.6. Tanımlar ...9 BÖLÜM II EĞİTİM- ÖĞRETİM 2.1. Eğitim-öğretim………..…11

2.2. Yabancı Dil ve Ders Kitapları………..…………12

2.3. Öğrenme ve Öğretme Sürecinde Öğretmenin Rolü………...…...15

(9)

vi

MEB YABANCI DİL ÖĞRETİM PROGRAMI VE

İLETİŞİMSEL YAKLAŞIM

3.1. MEB Fransızca Öğretim Programı ………..………18

3.1.1. Öğretim Programının Temel Öğeleri ………..………..18

3.2. Programın Vizyonu ………..19

3.3. Programın Yapısı ……….19

3.4. Programın Temel Özellikleri ………...20

3.5. Öğrenme Alanları ………24

3.6. Genel Kazanımlar ………27

3.7. Öğrenme-öğretme Süreci ……….28

3.8. Ölçme ve Değerlendirme ……… 29

3.9. İletişimsel Yaklaşım – Eylem Odaklı Yaklaşım………...………...……….30

BÖLÜM IV YÖNTEM 4.1. Araştırmanın Modeli ...32

4.2. Evren ve Örneklem...32

4.3. Veri Toplama Teknikleri...33

4.4.Verilerin Analizi...33

BÖLÜM V BULGULAR VE YORUM 5.1. Café Crème 2 Adlı Ders Kitabına İlişkin Bulgular ve Yorum...34

5.2. Francofolie Adlı Ders Kitabına İlişkin Bulgular ve Yorum...46

(10)

vii

SONUÇ VE ÖNERİLER

6.1. Café Crème 2, Francofolie 1, Studio Adlı Ders Kitaplarına İlişkin Tespit Ettiğimiz Ortak Sonuçlar...61 6.2. Öneriler………...………..63

(11)

BÖLÜM I

GİRİŞ

1. Giriş

Bu bölümde araştırmanın problem durumuna, amacına, önemine ve tanımlara yer verilmiştir.

Eğitimin niteliği büyük ölçüde uygulanan programa bağlıdır. Yabancı dil öğretiminde etkin olan unsurlar aile, çevre, öğretmen ve ders kitabı olarak nitelendirilir. Öğrencilerin, müfredat programı ile hedeflenen niteliklere ulaşmasını sağlamada en önemli araç olan ders kitapları, eğitim-öğretim sürecinde yer alan görsel araçlar içinde en sık kullanılanıdır. Fransızca öğretimi de hazırlanan müfredat programlarıyla örtüşen ders kitapları ile desteklenmektedir.

1.1. Ders Kitapları Nedir, Nasıl Olmalıdır?

Milli Eğitim Bakanlığı, Ders Kitapları Yönetmeliği’nde ders kitabının “her tür ve derecedeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında kullanılacak olan, konuları öğretim programları doğrultusunda hazırlanmış, öğretim amacı ile kullanılan basılı eser” olarak tanımlamaktadır (MEB, 1995).

Ders kitabı, “bir eğitim programında yer alan hedef, içerik, öğretme-öğrenme süreci ile ölçme değerlendirme boyutlarına uygun olarak hazırlanmış ve öğrenme amaçlı kullanılan öğretim materyali” olarak tanımlanabilir (Demirel, Kıroğlu, 2005: 2).

(12)

“Belli bir konu alanıyla ilgili dersin öğretimi için hazırlanan ders kitapları, benimsenen öğretim yaklaşımına göre eğitim ve öğretim etkinliklerinin temel ya da destekleyici öğesi konumundadır. Gerek öğrenci çalışma gereçleri arasında, gerekse öğretme-öğrenme süreçlerinde kullanılan öğretim gereçleri arasında yer alan ders kitabı, temel bir araç olarak özel bir önem taşımaktadır” (Alkan, 1979: 244).

Eğitimde başarı; öğretmen, öğrenci ve eğitim teknolojilerinin bir arada ve uyumlu eşgüdümünün yanında ders kitaplarının içeriğine, eğitimsel tasarımına ve fiziksel özelliklerine de bağlıdır. Kitap sayesinde öğrenci öğretmenin anlattıklarını istediği zaman, istediği yerde ve istediği tempoda tekrar etme olanağı bulur. Ders kitabı öğretmene ders, ünite, konu planı yaparken kullanacağı bir taslak sağlar; büyük miktardaki ilgili bilgileri özet halinde sunar, öğretmenlere bilgi ve etkinliklere ilişkin düzenlenmiş bilgiler sunar. Ders kitapları öğretmenler için konu seçimi, derslerin düzenlenmesi, etkinliklerin belirlenmesi ve testlerin oluşturulmasında rehber durumundadır.

Ders kitaplarını diğer kitaplardan ayıran belirgin özellikler; branşa yönelik olmaları, bilgilerin sistemli bir şekilde sunulması, öğrenci düzeyine uygunluk ve içerikte yer alan konuların müfredat programı ile sınırlandırılmış olmalarıdır.

“Kitapların öğretme-öğrenme süreçlerine ilişkin işlevlerini gereği gibi yerine getirebilmeleri için eğitsel bir ortam olarak bazı özellikleri taşımaları gerekir. Bu özellikler kitabın içeriği, içeriğin işlenme biçimi, düzeni ve mekanik yapısı ile ilgilidir” (Alkan, 1979: 245). Türkiye’de genelde kitap geliştirmede içerik, öncelikle dikkate alınan unsur olmaktadır. Ders kitapları sadece bilgilerin bir araya getirildiği bir araç olmaktan çok, bilgilerin öğrenilmesini kolaylaştıran etkileşimli bir araç olmalıdır.

Son yıllarda eğitim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmelere karşın, yapılan araştırmalar okullarımızda ders kitaplarının hâlâ temel başvuru kaynağı olduğunu ve en yaygın araç olarak kullanıldığını göstermektedir. Eğitim-öğretim faaliyetlerinde kapladıkları bu önemli yere rağmen ders kitaplarına ihtiyaçlara cevap veremedikleri konusunda, eğitim içi çevreler tarafından da devamlı olarak eleştiriler yapılmaktadır. Ders kitaplarının okunmasında öğretmenin tavrı önemlidir. Bunun için öğretmenin

(13)

kitabı beğenmesi ve benimsemesi gerekir. Çünkü öğretmen öğrencisini teşvik etmiyorsa, kitabın okunma olasılığı azalacaktır.

Bir öğretmen ders kitabı seçiminde en doğru kararı verebilecek donanımda olmalıdır. Çünkü öğretmen öğretim etkinliklerinin birinci derecede sorumlusu, planlayıcısı ve uygulayıcısıdır.

“Çoğu öğretmen, öğretim programlarına hiç bakmadan öğrenme-öğretme etkinliklerine ilişkin düzenlemeleri ders kitaplarına göre yapmaktadır. Bundan dolayı ders kitaplarının önemi daha da artmaktadır” (Kızılçaoğlu, 2003: 95).

Ders kitaplarının, diğer araçlara kıyasla edinilmesi ve kullanılması daha kolaydır. “Bir kitabın ders kitabı olarak nitelendirilmesi, ilgili dersin programıyla örtüştüğü anlamına gelmektedir. Dolayısıyla programın hedef ve davranışlarının gerektirdiği strateji, yöntem ve teknikleri uygulamaya elverişli bir araç demektir” (Kılıç, Seven, 2005: 17–43).

Ülkemizde de okul eğitiminde ders kitabı her zaman önemli bir yere sahip olmuştur. “Çağdaş anlamda eğitim programları ve bu kapsamda öğretim ve ders programlarının yürürlükte olmadığı durumlarda, bir derse ait program yerine bile kullanıldıkları görülmüştür. Öyle ki ders kitaplarının, okul programlarının üstlenmiş olduğu toplumsal, siyasal, ekonomik ve bireyi geliştirme işlevlerini yerine getirmek bakımından büyük önem taşıdığı söylenebilir” (Tertemiz, Ercan, Kayabaşı, 2003: 36).

Ders kitapları, öğrenci ve öğretmene kendisini değerlendirme olanağı verir. Değerlendirme çalışmaları, öğretimin başarılı bir şekilde yürütülmesine yardımcı olur. Başka bir deyişle öğrencilerin belirlenen hedeflere ulaşma düzeylerini, ulaşılamamışsa nedenlerini, problemin hangi noktada olduğunu tespit etmek değerlendirme ile mümkün olmaktadır. “ O halde ders kitabının içinde öğretilecek konu ve onun yanında soruların da olması gerekir” (Küçükahmet, 2003: 13).

“M.Ö. 4000 yılına kadar uzanan bir geçmişe sahip olan, eğitimde kuşaklar boyu kullanılan kitabın yerini, özellikle içerik ve işlev yönünden hiçbir eğitim ortamı tutmamaktadır” (Alkan, 1979: 244–245). “Ayrıca elde edilmesi ve kullanımı kolay olan

(14)

kitaplar, iyi bir dil ve görsel tasarımı taşımanın yanı sıra, bugünün yaklaşımını ve düşünme şeklini öğrenciye verebilmelidir. İyi tasarlanmış öğretim araç-gereçleri öğretim sürecini zenginleştirir, öğrenmeyi arttırır” (Yalın, 2001: 82).

Bütün bunlar dikkate alınıp ders kitaplarının nitelikleri üzerinde bir kez daha duracak olursak, ders kitapları ansiklopedik bilgi taşımaktan çok öğrencinin ilgisini çekebilecek, daha farklı bir ifadeyle, öğrenciye öğrenmede rehberlik edecek bir rol almalıdır. Ders kitaplarının nitelikleri araştırılacaksa bunun için tek bir ölçüt değil birden fazla ölçüt olduğu görülecektir:

Ders kitapları içerik açısından ilgili dersin müfredatını kapsamalıdır. Biçim açısından değerlendirildiğinde öğrencinin ilgisini çekebilen uygun

öğretici unsurlar içermelidir.

Aslında bir ders kitabının taşıması gereken niteliklerden en başta gelenlerinden biri de hazırlanmış olduğu programa uygun bir kitap olması özelliğidir.

Ders kitabı içerdiği konuları bir bütünlük içinde, diğer derslerle işbirliği yapabilerek sunabilen ve belirli bir yöntem ve strateji izleyerek konularını anlatan bir araç olarak öğretime hazır hale getirilmelidir.

1.1.1. Ders Kitabı Hazırlanmasında MEB’in Rolü

Ülkemizde ders kitaplarının hazırlanmasında yıllar boyunca çeşitli süreçlerden geçilmiştir. 1949 yılına kadar ders kitaplarının hazırlanmasını üstlenen MEB, 1946– 1973 yılları arasında özel sektöre, ders kitabı hazırlama yetkisini vermiş ve bu tarihler arasında özel sektör MEB’in belirlediği nitelikler doğrultusunda çalışmalarını sürdürmüştür. 1962–1968 yılları arasında ise sınıflarda birden fazla ders kitabı kullanma uygulaması, deneme okullarında denenmiş ve sonra bu uygulamadan vazgeçilmiştir. 1973–1991 yılları arasında MEB ders kitabı hazırlama işlemini tek başına yürütmüş, 1991’de “Milli Eğitim Bakanlığı Ders Kitapları Yönetmeliği” ile özel sektöre tekrar izin verilmiştir. 1995’de Talim ve Terbiye Kurulunun, “Kitapların Hazırlanması ve İncelenmesi ile İlgili Esas ve Usuller” kararı ile ders kitaplarının;

(15)

2) Dil özellikleri ve imla kuralları 3) Görsel düzen

4) Hazırlık ve değerlendirme çalışmaları olmak üzere dört ana başlık altında incelenmesine karar verilmiştir (Resmi Gazete, sayı 22297).

Derslerde büyük ölçüde faydalanılan kitapların incelenmesi, ders kitabı özelliklerine uygunluklarının değerlendirilmesi ile aksaklıkların ortaya çıkarılması ve aksaklıkların giderilmesi için çalışmaların yapılması önemli bir ihtiyaçtır.

1.1.2. Öğretim Araç ve Gereçleri

Eğitimde davranış değişikliği esastır. Bu değişikliğin gerçekleşmesi için uygun strateji, yöntem ve tekniklerin doğru belirlenmesi gerekir. “Strateji, yöntem ve teknikler hedef ve davranışlara göre belirlenmelidir. Öğretim araçları, kullanılması gereken strateji, yöntem ve tekniklerin başarılı bir şekilde uygulanması sırasında ihtiyaç duyulan materyallerdir” (Kılıç ve Seven, 2005: 17).

Genel anlamda, öğretim sürecinde kullanılan araç ve gereçlerin önemini Yalın’a göre şu maddelerle ortaya koyabiliriz:

“Çoklu öğrenme ortamı sağlarlar.

Öğrencilerin bireysel gereksinimlerinin karşılanmasına yardımcı olurlar. Dikkat çekerler.

Hatırlamayı kolaylaştırırlar. Soyut kavramları somutlaştırırlar. Zamandan tasarruf sağlarlar.

Güvenli gözlem yapma olanağı sağlarlar.

Farklı zamanlarda birbirleriyle tutarlı içeriğin sunulmasını sağlarlar. Tekrar tekrar kullanılabilirler.

İçeriği basitleştirerek anlaşılmalarını kolaylaştırırlar” (Yalın, 2003: 82– 90).

(16)

1.2. Problem Durumu

Ortaya atılan yeni kuramlar ve bilimsel çalışmalar ders kitaplarının eğitim öğretim faaliyetlerinde daha iyi nasıl oluşturulabileceği, nasıl oluşturulması gerektiği, öğrenci için nasıl daha anlamlı öğrenim sağlayacak biçimde tasarlanması gerektiği bir çalışma problemi olarak önümüze gelmektedir. Bu nokta ders kitaplarının değerlendirilmesi ve bu değerlendirmeler ışığında yeniden oluşturulması gereğidir.

1.2.1. Problem Cümlesi:

İncelenen Fransız yayınevleri tarafından hazırlanan Fransızca dil öğretim kitapları MEB’in Fransızca Öğretim Programına ne derece uygundur?

1.2.2. Alt Problemler:

1. Hachette Yayınevinin hazırladığı “Café Crème 2”, 1. Dünya Aktüel Yayınevinin hazırladığı “Francofolie 1”,

2. Didier Yayınevinin hazırladığı “Studio” adlı Fransızca ders kitapları,

MEB 2006 Fransızca Öğretim Programına ne derece uygundur?

1. 2. 3. Eğitim, Öğretim, Öğretim Programı

Şimdi de eğitim, öğretim ve öğretim programı kavramlarına ana hatlarıyla değinelim.

Bugün eğitimden söz edilince akla okul, öğretmen, öğretim programı gibi sözcükler gelmektedir. Okul, eğitim işinin, bu konuda özel olarak yetiştirilmiş uzman kişilerin (öğretmenler) gözetiminde, rehberliğinde planlı olarak yapıldığı yerdir.

(17)

Eğitimin planlı, amaçlı, kasıtlı ve başkalarının kontrolü altında yapılanına öğretim denir.

Öğretimin yapılması için programa ihtiyaç vardır. Bireye kazandırılması düşünülen davranışlar; bu davranışların nasıl kazandırılacağını, kazandırılıp kazandırılmadığının nasıl anlaşılacağını gösteren belgeye öğretim programı denir.

Eğitimin niteliği büyük ölçüde uygulanan programa bağlıdır. Uygulanan programın eksiklikleri giderildikçe eğitimin de niteliği artacaktır.

Eğitim ve öğretim, yetişkin kuşağın bir plan çerçevesinde ve belli bir amaç hedeflenerek, yetişmekte olan kuşakların gelişmesini sağlamak için yaptığı bir çalışmadır.

“Toplumun sosyal, kültürel, politik ve ekonomik yönden kalkınmasında ve bireylerin kendilerini gerçekleştirmelerinde önemli bir role sahip olan eğitim sisteminin, üç temel öğesi vardır. Bunlar; öğrenci, öğretmen ve programdır” (Gözütok, 2003: 44).

1. 3. Araştırmanın Amacı

Bu araştırmanın amacı, seçtiğimiz üç Fransızca ders kitabının MEB Fransızca öğretim programına uygunluğunu araştırmaktır.

Bu amaçla bu kitaplarının nitelikleri, MEB Fransızca Öğretim Programında belirlenen ve bireyde oluşturulması istenen kazanımların edindirilmesindeki yeterlilik düzeyleri saptanmaya çalışılmıştır. Bu doğrultuda MEB Fransızca Öğretiminin genel amaçlarına uygun ders kitaplarının hazırlanmasına olanak sağlayacak koşulları belirlemek de tezin amacını oluşturmaktadır.

Yabancı dil eğitiminde ders kitabının büyük bir ağırlığı vardır. Bunun sonucu olarak ders kitabının seçimi de önemlidir. Eğitim ortamları ve öğrencilerin ihtiyaçları çeşitlilik arz ettiğinden, kurumun amaçlarının ve öğrencilerin ihtiyaçlarının belirlenmesi koşuluyla farklı öğretim ortamları için farklı ders kitapları uygun görülebilir.

(18)

Araştırmanın amacı, incelenen ders kitaplarının pedagojik açıdan, ders kitabı özelliklerine uygun olup olmadığını saptamak, elde edilen değerlendirmeler ışığında gelecekte yapılacak çalışmalara yönelik öneriler geliştirmektir.

1. 4. Araştırmanın Önemi

Öğrenmenin istenilen zamanda ve istenilen düzeyde gerçekleşmesi için kullanılan araçların önemi büyüktür. Öğretimde en sık başvurulan araçların başında gelen ders kitapları öğrenenlerin neleri öğrendiklerini, öğretenlerin ise neleri öğreteceklerine çerçeve oluşturan bir öğretim aracıdır. Elde edilmesinin kolay olması önemini arttırmaktadır.

Öğrencilerin toplumda her yönde söz sahibi olabilecek özelliklerle donatılmaları onlara sunulacak nitelikli eğitim ve nitelikli ders kitapları sayesinde gerçekleşecektir.

Nitelikli kitapların yayınlanmasının eğitime ciddi katkısı olacaktır.

İstenilen kazanımları sağlayacak araçlar olan bu Fransızca ders kitaplarının incelenip, değerlendirilmeleri mevcut durumu betimler niteliktedir. Bundan sonra Fransızca ders kitabı yazacak yazarlara, programcılara, yayınevlerine, öğretmen ve öğretmen adaylarına Fransızca öğretiminde tercih edilecek kitap seçimi konusunda yardımcı ve yapılacak araştırmalara da kaynak olması açısından yine bu çalışma, önem taşımaktadır.

Ders kitapları öğretim programlarına göre yazılmak zorundadır. Programlar yaklaşım, yöntem, teknikler, ölçme değerlendirme gibi konularda belirleyicidir. Kitapların bu konularda programda öngörülenlerle ne kadar uyuştuğu hayati önem taşır.

(19)

1. 5. Kapsam

Araştırmada belgesel tarama usulü esas alınmış, içerik çözümlemesi ve literatür çalışmalarına yer verilmiştir.

Çalışmanın başlangıcında, öncelikle konuyla ilgili literatür taranmış, yapılan çalışmalar gözden geçirilmiştir. Sonraki aşamada, Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni ve Fransızca öğretim programı edinilmiş ve incelenmiştir. İlgili Fransızca ders kitapları Avrupa Dilleri Öğretimi Ortak Çerçeve Metni ve Fransızca öğretim programı çerçevesinde incelenmiştir.

1. 6. Tanımlar

Beceri: Öğrencilerin öğrenme alanlarındaki gelişimleriyle bağlantılı hayat boyu

kullanacakları davranışlardır. Bu temel beceriler öğretim programlarının içerdiği kazanımlarla geliştirilecektir.

Öğrenme Alanı: Fransızca dersinde yer alan temaların işlenişi esnasında öğrencilerin

kazanımlarının hangi alan doğrultusunda olduğunu tanımlayan ve bu amaçla öğretmene yardımcı olarak programda belirtilen bir terimdir.

Kazanım: Öğretim sürecinde öğrencilerin edinecekleri bilgi, beceri ve tutumları ifade

eder. (bkz. sayfa 20)

Dil Yeterliliği: Bir dili, işlerini yürütebilmek için yazılı ve sözlü iletişimde

kullanabilme.

Öğretim Programı: “Bireye kazandırılması düşünülen davranışlar; bu davranışların

nasıl kazandırılacağını, kazandırılıp kazandırılmadığının nasıl anlaşılacağını gösteren belgeye, öğretim programı” denir. (Kılıç, Seven, 2005: 17)

(20)

Demirel’in görüşüne göre ise; “Okulda ya da okul dışında bireye kazandırılması planlanan bir dersin öğretimiyle ilgili tüm etkinlikleri kapsayan yaşantılar düzeneğidir” (Demirel, 2006: 6).

Yabancı dil programı: Yabancı dil öğrenme yaşantıları düzeneği. Eğitim araç gereçleri: Eğitimde kullanılan aletlerin bütünü.

Dil: “Bir toplumu oluşturan bireylerin düşünce ve duygularının o toplumda ses ve

anlam bakımından geçerli ortak öğeler ve kurallardan yararlanılarak başkalarına aktarılmasını sağlayan çok yönlü ve gelişmiş bir sistemdir” (Korkmaz, 2001, Akt. Sağır, 2002: 1).

Yabancı Dil: Ana dili dışında öğrenilen başka ulusların kullandığı dil.

(21)

BÖLÜM II

EĞİTİM-ÖĞRETİM

2. 1. Eğitim-öğretim

Eğitim bireyin davranışlarında kendi yaşantısı yoluyla ve kasıtlı olarak istendik değişim oluşturma sürecidir. Eğitim, yaşam şartlarına uyum gösteren planlı bir süreçtir. Bu sürecin sonunda bireyin davranışlarında toplumun istediği yönde bir gelişme veya değişme meydana gelmesi beklenir. Birey bu değişim ve gelişimler sonucu elde ettiği kazanımlarını kullanarak yaşamına yön verir.

Aşağıda buna ek olarak önemli bulduğumuz iki tanımı daha vereceğiz:

“Eğitim, bireyin kişilik gelişimine yardımcı olmak, ona bilgi ve beceri kazandırmak, bireyi ilgi ve yeteneklerine uygun bir meslek sahibi yapabilmek, bireyin topluma, çevreye ve yeniliklere duyarlı ve uyumlu olmasını sağlayabilmek için yapılır” (Tekin, 1980: 1). Kısacası eğitim bireyi bedensel, ruhsal ve sosyal açılardan geliştirerek topluma kazandırmayı amaçlar.

“Bireyin yaşam boyu süren eğitiminin, okulda planlı ve programlı olarak yürütülen kısmını öğretim oluşturmaktadır. Eğitim ve öğretim çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılmakta, anlamları birbirine karıştırılmaktadır. Oysa öğretim, öğrenmenin gerçekleşmesi ve bireyde istenen davranışların gelişmesi için uygulanan süreçlerin tümünü kapsarken, eğitimde bilgi yanında her türlü yaşantı üzerinde durulmaktadır. Bu yaşantılar eğitsel olabildiği gibi olmayabilir de. Öğretimde yaşantıların eğitsel olması gerekmektedir” (Varış, 1997: 10).

(22)

Toplumsal, ekonomik, kültürel kalkınmamızda eğitimin önemini yıllar önce vurgulayan büyük önderimiz Atatürk; bilinçli, sorumluluk duygusu yüksek, ülke ve ulus sorunlarıyla yakından ilgili gençlerin yetiştirilmesiyle ulusal ve bağımsız bir devlete kavuşulabileceğini belirtmiştir.

Eğitim sisteminde yapılan düzenlemeler, öğretim programlarında yer aldığı ölçüde anlam kazanır. Her ülke istediği nitelikteki bireyleri yetiştirmek için eğitimden ve dolayısıyla öğretim programlarından yararlanır.

Öğretim programlarının bireylerde geliştirmeyi hedeflediği ortak beceriler; eleştirel düşünme, yaratıcı düşünme, iletişim, araştırma-sorgulama, problem çözme, bilgi teknolojilerini kullanma, girişimcilik olarak sıralanmaktadır.

Eğitimciler, daha çok öğrenciye, daha az zamanda, daha fazla bilgiye ulaşma ortamı sağlamak zorunda kalmaktadırlar. Bu nedenle, öğretimde verimliliği ve etkililiği sağlayacak yeni öğretim yöntemi ve tekniklerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Ayrıca konuların daha kolay öğrenilmesini sağlamak için yeni araç ve gereçlerin, yöntemlerin sürekli olarak araştırılıp geliştirilmeleri gerekmektedir. Buna koşut olarak öğrenci ve öğretmenlerin, gereksinim duydukları bilgiye ulaşma ve bu bilgileri kullanma yeteneklerini geliştirmeleri sağlanmalıdır.

Bir toplumun gelişmesi ve varlığını sürdürebilmesi, o toplumu oluşturan bireylerin eğitilmesi ile mümkün olmaktadır. Atatürk; “Eğitimdir ki, bir ulusu özgür, bağımsız, şanlı, yüksek bir toplum olarak yaşatır ya da bir ulusu köleliğe ve yoksulluğa düşürür.” diyerek eğitimin önemini vurgulamıştır.

2. 2. Yabancı Dil ve Ders Kitapları

Dil insanların birbirleriyle iletişim kurmaları, birlikte yaşamaları, anlaşabilmeleri için kullandıkları sesler sistemidir.

Bir toplumu ulus yapan bağların en güçlüsü, dildir. Dil, nesneleri, eylemleri ya da duyguları simgeler; bireyleri ulusuna, yurduna, geçmişine sıkı sıkıya bağlar.

(23)

Yabancı dil ise evrensel kültüre açılan en önemli kapıdır. Yerel kültürün sınırlarını aşıp ulusal kültürün çerçevesi içine giren birey, düşünme etkinliğini sürdürdüğü ölçüde evrensel kültürü tanıma gereksinimi duyacaktır.

Artık dünyamızda, ülkeler arası yakın etkileşimin doğal sonucu olarak yabancı dil öğretimi daha çok önem kazanmıştır; bu önem her geçen gün artmaktadır. Her dilin farklı bir kültüre açılan kapı olduğu doğrudur; özellikle medeniyetler arası yoğun etkileşim öteki kültürleri de tanımayı bir tür zorunluluk haline getirmiştir. Bu yüzden, bugün insanların büyük bir kısmı bir yabancı dil öğrenme çabası taşımaktadır.

Dil öğretimini farklılaştıran en önemli unsurlar; sınıf ortamı, derste kullanılan materyaller ve bu materyallerin içerdiği öğretim etkinlikleridir. Dil öğreniminde kazanılması ya da edinilmesi gereken temel beceriler ise dilbilgisi, okuma, dinleme, yazma ve konuşma becerileridir.

Bir öğretim programı şu öğelerden oluşur:

Hedef: Bireye kazandırılması tasarlanan niteliklerdir.

Davranışlar: Belirlenmiş hedeflere ulaşılması için oluşturulan basamaklardır.

İçerik: Programın içerik boyutunda belirlenen amaçlara ulaşmak için “ne öğretelim?”

sorusuna yanıt aranmaktadır. Bireye davranışların hangi bilgilerle ve nasıl düzenlenilerek kazandırılacağını gösterir.

Öğrenme-öğretme durumları: Hedeflerin ve belirlenmiş niteliklerin bireye

kazandırılma sürecini ifade eder.

Değerlendirme: Bir programın başarılı bir şekilde yürütülmesi, programın aşamalarının

ve gelişiminin ana hatlarıyla ortaya konulmasıyla olur.

Ders kitabı ilgili dersin programıyla örtüşür, hedef ve davranışların gerektirdiği yöntem ve teknikleri uygulamaya koyan bir araç haline gelir. Öğretmen ve öğrencinin eğitim noktasında en büyük ortaklığıdır.

Öğrenme ve öğretme sürecinin vazgeçilmez görsel araçlarından biri olan kitaplardan istenilen verimi elde etmek için ders kitaplarının içerik ve tasarımına önem verilmesi ve bir takım niteliklere sahip olması gerekir. İyi bir ders kitabında bulunması

(24)

gereken özelliklerin başında öğretim programlarıyla ve belirlenen araçlarla tutarlılık göstermesi, içeriğinin buna göre belirlenmesi, görsel tasarım ilkelerine uygun hazırlanması, görsel unsurlarla desteklenmesi gerekmektedir.

Bir yabancı dil ders kitabında, diğer ders kitaplarında da, bulunması gereken temel özelliklerden bazıları şöyle sıralanabilir:

Düzeye uygun: Öğrencinin dil, eğitim, yaş, sosyal durum, zekâ düzeyi,

duygusal olgunluk düzeyine ve dil öğrenim amaçlarına uygundur.

Güdüleyici ve ilgi çekici: Öğrencide öğrenme isteğini artırır. Öğrencinin düşünme kapasitesini genişletir, dile ve dil öğrenmeye ilişkin merak uyandırır.

Bol miktarda ve çeşitlilik gösteren renkli resimler içerir. Bir sayfadaki metin miktarı öğrencinin kolayca öğrenebileceğinden ya da özümleyebileceğinden fazla olmamalıdır. Uzun metinler, teknik açıklamalar, listeler öğrenciyi korkutur. Üniteler bir ya da en çok iki ders saati içinde tamamlanabilecek biçimde düzenlenmelidir.

Esnek: Hem açık seçik ve sistematik bir yapısı vardır, hem de öğrencinin sıkılmasına olanak tanımayacak bir çeşitlilik gösterir ve yaratıcılığı artırır.

Gerçeğe uygun: Dilin gerçek ortamlarda doğal ve yaygın kullanımlarını

öğretir.

Gerçekçi ve ulaşılabilir hedeflere göre yazılmış: Mevcut programdaki

ders saati öğretmenlerin durumu, öğrenci sayısı gibi fiziki etkenler göz önünde bulundurularak ulaşılabilir hedefler saptanmalıdır.

Özgün: Gerek dinleme gerekse okuma metinleri özgün olmalıdır. Örneğin zaman çizelgeleri, menüler, kısa duyurular, reklamlar, afişler, biletler hem kolay hem de çabuk çalışılabilirler. Böylelikle öğrenci yapay hazırlanmış metinleri çalışmaktan kurtulmuş olur. Ayrıca metindeki her ayrıntının anlaşılma zorunluluğu yoktur. Öğrenci en başından metni taramayı, gereksiz bilgiyi atlamayı öğrenerek ileriki aşamalarda çok işine yarayacak olan seçici dinleme ve okuma becerisini kazanabilir.

Eğlenceli: Şarkı, şiir, bilmece, bulmaca, oyunlar ve benzeri etkinlikler ders kitabını ve doğal olarak dil öğrenimini eğlenceli hale getirir.

(25)

Görüldüğü gibi ders kitapları, öğretim araçları olarak ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, ders kitaplarının incelenmesi ve değerlendirilmesi daha nitelikli kitaplara doğru bir yönelim sağlar.

2. 3. Öğrenme ve Öğretme Sürecinde Öğretmenin Rolü

Eğitim ve öğretimin etkili bir şekilde uygulanabilmesi tabii ki programın uygulayıcısı olan öğretmene bağlıdır ve onun bazı niteliklere sahip olmasını gerektirir.

İletişimsel yaklaşımda öğretmen rehber konumundadır. Öğretmen geri planda, öğrenci aktiftir.

Öğretmen çağdaş, açık fikirli, kendini yenileyebilen, bireysel farklılıkları dikkate alan ve alanında çok iyi olmanın yanında bilgiyi aktaran değil uygun öğrenme yaşantılarını sağlayıp öğrenenlerle birlikte öğrenen olmalıdır. Ayrıca öğrenilecek bilgileri öğrenenler bakımından anlamlı, ilginç kılacak fırsat ve ortamlar yaratmalıdır.

Öğretmen; öğrencilerin hem birbirleri ile hem de kendisi ile iletişim kurmasını cesaretlendirme, işbirliğine teşvik etme, düşüncelerini açıkça ifade edecekleri ortamları oluşturma gibi rolleri yerine getirmek durumundadır.

Öğretmen, öğrenenlerin bireysel farklılıklarına uygun seçenekler sunarak her öğrencinin kendi kararını kendisinin oluşturmasına yardımcı olur. Bu noktada öğretmen yol gösterici ve rehberdir. Öğretmenler, problemi öğrenciler adına çözmek yerine öğrencinin çözmesi için ona ortam hazırlar.

Öğretenler, derslerinde birincil bilgi kaynaklarını kullanırlar. Birincil bilgi kaynakları gerçek hayatın içinden gelen ve öğrenene gerçek hayat deneyimleri oluşturabilecek materyallerdir. Öğreten, öğrenenleri belli hedeflere yönlendirirken, anahtar kelimeleri, elbette ki içleri doldurulmak koşuluyla “sınıflandırmak”, “çözümlemek”, “yorumda veya tahminde bulunmak”, “yaratmak” olmalıdır. Öğreten,

(26)

öğrenenlerin, dersin sürdürülmesinde, çalışma yönteminin değiştirilmesinde ve içeriğin farklılaştırılmasında sorumluluk almalarına izin verir.

Ders boyunca öğrenciyi edilgen hale getiren, ezber dürtüsünü hareketlendiren girişimlerden sakınır. Karşılıklı fikir tartışması ortamı yaratır ve bu ortamın kesilmeksizin öğrenciler tarafından sürdürülmesine katkı sunar. Öğrenci fikirlerini “iyi” veya “kötü”, “doğru” ya da “yanlış” diye nitelendirmekten sakınır, bunun yerine ortaya koydukları fikirleri savunma, kanıtlama ihtiyacı duymalarını sağlar. Öğretmen, kısa cevaplı, ezberlenmiş bilginin tekrarını sağlayan sorular sormaktan uzak durur. Öncelikle tüm öğrencilerin kendi sorularını oluşturmalarını ve bu soruların peşinden giderek araştırma yapmalarını amaçlar. Kendi soracağı soruların ise açık uçlu, düşünmeyi teşvik edici sorular olması gerektiğini bilir. Bu tarz sorular, öğrencileri görünenin ötesini sorgulamaya, derinlemesine araştırmaya ve sonuçta kendi bilgilerini oluşturmaya iter.

Öğretmen, kullandığı öğrenme döngüsü modeli ile öğrencinin ilgisini ve merakını sürekli besler. Öğrenme döngüsü modeli ise üç adımdan meydana gelir. Bunlardan ilki “keşfetmedir”. Bu adımda, öğrencinin ilgili materyalleri kullanarak açık uçlu sorular ve varsayımlar oluşturması sağlanır. İkinci adım, “kavram tanıtma” olarak adlandırılır. Bu adımda öğrenci soruları belli bir çerçeve içinde ele alınır, ilgili yeni kelimeler tanıtılır. Son adım ise, “kavram uygulama” adımıdır. Bu aşamada, öğrenciler önceden kendilerine tanıtılan kavramlar aracılığı ile yeni problemler üzerinde çalışır ve öğrendikleri kavramları uygulamaya koyarak bunları çözmeye çabalar.

2. 4. Öğrenme ve Öğretme Sürecinde Öğrencinin Rolü

İletişimsel yaklaşımda öğrenci; aktif, kendi öğrenmesinden sorumlu, öğrenmesine öğretmenleriyle birlikte yön veren, diğer öğrencilerle ve öğretmenle iletişim halinde olan, öğrendikleri ile günlük yaşam arasında bir ilişki kuran, düşünen, araştıran, sorgulayan, keşfeden ve yapılandıran bireydir. Öğrenci merkezcilik esas alınmıştır. Öğrenci merkezli eğitimin temel amacı öğrenciyi etken bir katılımcı ve sorunları araştırıcı bir birey olarak yetiştirmektir.

(27)

Sınıfta etkili bir öğrenci-öğretmen etkileşiminin yanı sıra, dostluk ve içtenliğin egemen olduğu bir öğrenci-öğrenci etkileşiminin kurulmasına yönelik çaba gösterirler.

Öğrendiklerini yeni ortamlarda kullanmak ve uygulamak için her türlü fırsatı değerlendirirler.

Öğrenenler mücadeleci, meraklı, sabırlı, eleştirel ve sorgulayıcı olmalıdır. Olanı aynen kabul etmek öğrenenden beklenebilecek bir davranış olmayacaktır. Öğrenen olguları araştıran, nedenlerini merak eden ve bu merakını gidermek için mücadele eden bir yapıya sahip olmalıdır. Merakını giderme sürecinde karşısına çıkan ilk sonuçla yetinmeyen, bunu eleştirel bir gözle ele alan ve arkasındaki farklı nedenleri keşfeden, bunların üzerine giden, ancak en önemlisi de bu süreci sonuna kadar sabırla götürendir.

(28)

BÖLÜM III

MEB YABANCI DİL ÖĞRETİM PROGRAMI

VE

İLETİŞİMSEL YAKLAŞIM

3. 1. MEB Fransızca Öğretim Programı

Küçükahmet öğretimi, “bireyin yaşamı boyunca süren eğitiminin, okulda ya da sınıf ortamında planlı ve programlı bir biçimde yürütülen kesiti” olarak tanımlamaktadır (1997:1).

Öğretimin yapılması için programa ihtiyaç vardır. “Bireye kazandırılması düşünülen davranışlar; bu davranışların nasıl kazandırılacağını, kazandırılıp kazandırılmadığının nasıl anlaşılacağını gösteren dokümana öğretim programı denir”. (Kılıç, Seven, 2005: 17)

Fransızca yabancı dil dersi için oluşturulan bu program iletişimsel yöntemi esas almaktadır.

3. 1. 1. Öğretim Programının Temel Öğeleri

Eğitim öğretim programlarının dört temel öğesi vardır. Bunlar:

Yetiştirilecek kişilerde bulunması istenilen özellikler yani hedefler, Hedeflere uygun kapsam, içerik,

Hedeflere ulaştıracak içeriğin etkili bir şekilde kazandırılacağı öğretme öğrenme süreci, yani eğitim ortamları,

(29)

Eğitim programını oluşturan temel öğeler arasında sıkı bir ilişki vardır. Herhangi birinde eksiklik veya yetersizlik olduğunda diğeri de bundan olumsuz etkilenir. Eğitim programının başarıya ulaşması, tüm etkinliklerinin bir plan çerçevesinde yürütülmesine, hızla gelişen bilim-teknoloji karşısında geliştirilmesine bağlıdır.

3. 2. Programın Vizyonu

Öğretim programının vizyonu ile öğrencilerin bir problemle karşılaştıklarında doğru kararlar almaları, yaratıcı düşünmeleri, ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri, öğrenmeyi öğrenmeleri, işbirliğine yatkın olmaları, kendi kendilerini yönetebilmeleri sağlanır. Böylece öğrenciler:

“Öğrenmekten zevk alan,

Kendi değerlerini fark edebilen, farklı olana hoşgörü gösterebilen, Değişikliklere uyum sağlayabilen,

Doğal ve toplumsal gerçekliğin çeşitliliğini algılayabilen,

Sorumluluğunu taşıdığı bir eylem için uygun yöntemler bulabilen,

Başkaları ile iş birliği yapabilen ve bu sırada kişisel gelişimine katkı sağlayabilen,

Öğrenmenin sorumluluğunu alabilen ve bunu taşıyabilen, Öğrenmeyi yaşamın bir parçası olarak kabul eden,

Toplumsal ve mesleki yaşamında çok dilli ve çok kültürlü, evrensel değerleri tanıyan bireyler olarak” yetişirler (MEB, 2006).

3. 3. Programın Yapısı

Yabancı dil öğretim programı çerçeve program niteliğindedir. Program, aşağıdaki bölümlerden oluşmaktadır:

Öğrenme alanları Kazanımlar Açıklamalar

(30)

Dilbilgisi Temalar

Öğretim yöntem ve teknikleri

1. Öğrenme alanları bölümünde, dil becerileri ve ilgili kazanımlar yer almaktadır. 2. Kazanımlar; dört dil becerisine yönelik (dinleme, konuşma, okuma ve yazma)

öğrencilerin dili kullanabilme düzeyini ifade eder.

3. Açıklamalar bölümünde, verilen kazanımların ne kadar, hangi kapsamda verileceği

belirtilmiştir.

4. Dilbilgisi bölümünde dil yapıları her sınıf düzeyinde kazanımların gerçekleştirilmesi

amacıyla kullanılması önerilen dil yapılarıdır.

5. Temalar bölümü, her sınıf için çeşitli konulardan oluşmaktadır.

6. Öğretim yöntem ve teknikleri bölümünde yabancı dil öğretiminde, dilbilgisi ve

becerileri kazandıracak yöntem ve teknik önerileri yer alır (MEB, 2006).

3. 4. Programın Temel Özellikleri

1. Programda iletişimsel yaklaşım temel alınmıştır.

İletişimsel yaklaşım nedir diyecek olursak; bu yaklaşıma göre dil öğrenmenin amacı, yazılı ve sözlü iletişimin sağlanmasıdır. Dilin bir iletişim aracı olarak kullanılması önemlidir. Dilin iletişim sürecinde bazı işlevleri vardır. Bunlar, belli kavramların iletilmesi amacıyla kullanılır.

İletişimsel yaklaşıma göre öğrenciler, dil kalıplarını ezberlemek yerine öğrendiklerini anlamaya ve kavramaya, kavradıklarını da bulundukları ortamlarda kullanmaya yönlendirilir. Öğrenciler için iletişim, bireysel ihtiyaçların karşılanması, yeteneklerin geliştirilmesi ve toplumsal hayatın sürdürülmesi için gerekli bir süreçtir. Kuralların öğrenciye doğrudan verilmesi değil, dilin kullanımı sırasında öğrenci tarafından araştırılıp bulunması ve anlaşılması esastır.

(31)

2. Programda kazanımlar dört dil becerisi ve öğrenci merkezli yaklaşıma göre düzenlenmiştir.

Programda yer alan kazanımlar ve içerik, dilin dört dil becerisi ve dilin alt becerileri de göz önüne alınarak hazırlanmıştır.

Öğrenci merkezli eğitimin temel amacı öğrenciyi etken bir katılımcı ve sorunları araştırıcı bir birey olarak yetiştirmektir.

Öğrenci merkezli eğitim, her öğrencinin farklı zaman, tarz ve hızda öğrenebileceği ilkesine dayalı, düşünme becerilerini ve yaratıcı düşünceyi geliştirdiğini kabul eden bir yaklaşımdır. Bu yaklaşıma göre; öğrencilerin bir problemle karşı karşıya kaldıklarında kararlar alması, yaratıcı düşünmesi, problem çözme yeterliğine sahip olması, öğrenmeyi öğrenmesi, işbirliğine yatkın olması, kendi kendini yönetebilmesi beklenmektedir. Bu yaklaşımda öğretmen öğrenci farklılıklarını ortaya koyan, ilgi ve ihtiyaçlarını belirleyen, çalışmaları planlayan, gerekli ortamı hazırlayan, rolleri belirleyen, çalışmaları yürüten, sonuçlandırıp değerlendiren bir rehber rolündedir. Öğrenci merkezli yaklaşımla oluşturulan kazanımlarda; Avrupa Konseyi Eğitim Komitesi Dil Gelişim Dosyası’nda belirlenen ve Avrupa Konseyi dil öğretiminde kullanılan ölçütler dikkate alınmıştır (MEB, 2006).

3. Programda dört dil becerisinin yanı sıra tanıma, anlama, sorgulama, sıralama, sınıflama, özetleme, ilişkilendirme ve eşleştirme vb. zihinsel süreçlerin kazandırılması esas alınmıştır.

Program ile öğrencilerin dört dil becerisinin (dinleme, okuma, konuşma ve yazma) yanı sıra anlama, sorgulama, sıralama, sınıflama, özetleme, ilişkilendirme ve eşleştirme gibi alt becerileri de kazanmaları amaçlanmıştır. Bu becerileri kullanarak öğrencilerden kendilerini bilişsel, sosyal ve duygusal yönden geliştirmeleri; iletişim kurmaları, yabancı dil öğrenimine karşı istek duymaları ve okuma-yazma alışkanlığı edinmeleri beklenmektedir. Dil öğretiminin temel becerileri olan dinleme, konuşma, okuma ve yazma çalışmalarında doğru ve yeterli düzeyde anlamanın gerçekleştirilmesine dikkat edilmelidir. Amaçlar gerçekleştirilirken öğrencilerin dikkatleri günlük hayatta ilgili veya ihtiyaç duyabilecekleri bazı konulara çekilmelidir. İkinci aşamada öğrencilerin

(32)

konularla ilgili hangi dil yapılarını ne amaçla ve hangi etkinlikler çerçevesinde kullanarak kazanabilecekleri belirlenmelidir. Süreç içerisinde öğrencilerin telaffuz hataları ve yanlış kullanımları düzeltilmeli ve kazanılan bütün bilgi ve beceriler proje / performans çalışmaları ile pekiştirilmelidir.

4. Diller için Avrupa Ortak Başvuru Metni ile dili kullanma ilkeleri temel alınmıştır.

Program, Avrupa Ortak Başvuru Metninden yararlanılarak hazırlanmıştır. Bu çalışma, bütün Avrupa ülkeleri tarafından tanınan bir araç niteliğindedir. Bu sebeple Avrupa Konseyi Ortak Kriterleri (Cadre Européen Commun de Référence Pour les Langues: Apprendre, Enseigner, Evaluer) yabancı dil dersi öğretim programlarının hazırlanmasında kullanılır.

Bu öğretim programı ile öğrencilerin yabancı dil öğreniminde 12.sınıf sonunda, temel düzeyde (A1+) iletişim kurmaları amaçlanmıştır.

Aşağıda açıklanan ve ortaöğretimin sonunda ulaşılması amaçlanan A1 başarı düzeyi, Avrupa Ortak Referans Çerçevesinin A-C yeterlik düzeylerine ilişkin genel tablodan alınmıştır (MEB, 2006).

TEMEL DİL KULLANIMI

A 1

Somut ihtiyaçları dile getiren günlük hayattaki bildik ifadeleri ve basit cümleleri anlayabilir ve bunlarla kendini ifade edebilir.

Kendini ve başkasını tanıtabilir, başka insanların kişisel bilgilerine yönelik sorular sorabilir ve bu türden sorulara cevap verebilir (nerede oturdukları, kimleri tanıdıkları vb.).

Eğer konuştuğu kişi/kişiler yavaş ve anlaşılır konuşuyorlarsa ve ona yardıma hazırlarsa kolaylıkla iletişim sağlayabilir.

(33)

SÖZLÜ İLETİŞİM DEĞERLENDİRME ÇİZELGESİ

A 1 Dil Kullanım

Yelpazesi Doğruluk Akıcılık Etkileşim Bağlantılılık

Kişiler ve somut durumlarla ilgili bilgileri anlaya- bilecek kadar sınırlı sözcük dağarcığı ve cümle kalıpları bilgisine sahiptir. Basit dilbilgisi yapıları ve cümle kalıplarına ancak sınırlı olarak hâkimdir. Kısa, sınırlı konuşma kalıplarını kullanabilir; uygun ifadeyi bulmak, bildik sözcükleri telaffuz etmek ya da iletişim sorununu ortadan kaldırmak için sık sık duraksama ihtiyacı duyar. Kişilere yönelik sorular yöneltebilir ve bu sorulara uygun cevaplar verebilir. Basit şekilde iletişim sağlayabilir, ancak iletişim süreci konuşma hızına, tekrarlara, farklı ifade biçimlerine veya düzeltmelere dayalıdır. Kelime ve kelime gruplarını “et” ya da “ensuite” gibi basit bağlaçlarla bağlayabilir.

Genel Sözel İfade Üretimi

A1 Basit kalıplar ve cümleler kullanarak tanıdığı kişileri ve oturduğu yeri anlatabilir. Selamlaşabilir, vedalaşabilir. Rica ve teşekkür edebilir.

Genel Yazılı İfade Üretimi

A1 Kısa ve sade kartpostal yazabilir. Kişisel bilgilerini yazılı olarak ifade edebilir. Basit mesajlar, e-postalar yazabilir.

Genel Dinleme – Anlama

A1 Kendisi, ailesi veya çevresindeki somut konularla ilgili bildik kelimeleri ve basit cümleleri, yavaş ve belirgin bir biçimde konuşulduğunda anlayabilir.

Genel Okuma – Anlama

A1 Bildik isimleri, kelimeleri ve basit yapılı cümleleri anlayabilir (duyuru, afiş veya kataloglardaki gibi).

(34)

Genel Sözel Etkileşim

A1 Konuştuğu kişiyi anlamadığında kişi söylediklerini yavaşça tekrarlarsa veya başka bir yolla tekrar anlatırsa ve bunun yanı sıra o anlatırken ona yardımcı olursa onunla basit bir biçimde anlaşabilir.

Çok bildik konularda basit sorular sorabilir ve sorulan soruları yanıtlayabilir. Basit tümceler ve kalıplar kullanarak tanıdığı kişileri ve oturduğu yeri anlatabilir.

Genel Yazılı Etkileşim

A1 Kısa ve sade bir kutlama kartı yazabilir. Formlarda yer alan kişisel bilgileri yazabilir.

Genel Dil Araçları Yelpazesi

A1 Kendisi, yakın çevresi ve temel ihtiyaçlarını ifade edebilecek sınırlı bir ifade yelpazesine sahiptir.

3. 5. Öğrenme Alanları

Program; dinleme, konuşma; sözlü iletişim, karşılıklı konuşma, okuma, yazma olarak dört bölümden oluşmuştur. Her bölüm kendi içinde ve diğer bölümlerle de ilişki içindedir.

1.Dinleme

Toplumun birbirleriyle ilişkilerinin sağlıklı olması, insanların birbirlerini dinlemesine bağlıdır.

Dinleme, ana dili ediniminde ilk kazanılan beceri olmasına rağmen yabancı dil öğreniminde en zor kazanılan beceri olmaktadır. Dinleme / izleme, iletişim kurmanın ve öğrenmenin temel yollarından biri olup verilen iletiyi doğru bir şekilde anlama, yorumlama ve değerlendirme becerisidir (MEB, 2005).

Görsel ve işitsel araçların yaşamın her alanında giderek yaygınlaşması ve bu araçların eğitimde kullanılması etkili bir dinleme eğitimini gerekli kılmaktadır. Bu becerinin geliştirilmesiyle, öğrencilerden dinlediklerini sıralama, sınıflama, sorgulama,

(35)

ilişkilendirme, eleştirme ve bunlarla ilgili çıkarımlarda bulunma gibi üst becerileri gerçekleştirmesi beklenmektedir.

Programda dinleme becerisi; öğrencilerin iyi birer dinleyici / izleyici olabilmelerine yönelik olarak hazırlanmış, düzeye uygun kazanımlar ile bu kazanımları hayata geçirmeye yönelik etkinliklerden oluşmaktadır. Dinleme sürecinin amacına ulaşabilmesi için yapılan tüm dinleme etkinliklerinin değerlendirilmesi gereklidir. Bu amaçla programda, öğrencilerin kullanacağı değerlendirme ölçütleri ile yapılan etkinlikleri değerlendirmeye yönelik formlar yer almaktadır. Bu formların kullanılması dinleme sürecini verimli kılacak ve öğretmene nesnel bir değerlendirme olanağı sağlayacaktır.

2. Konuşma

Toplumda iletişimi sağlamak için önce dinlemek, sonra da görüşlerini dile getirmek için konuşmaya ihtiyaç vardır.

Konuşma zihinde başlayan, duygu ve düşüncelerimizi işlemlerden geçirip, sözle ifade etmeye denir.

Program; yaşamda gerekli olan konuşmaları yapmalarına, duygu, düşünce ve bilgilerini kullanarak sunumlarını kendilerine güvenle yapıp, değerlendirmelerle dönütler alabilen bireyler yetiştirmeyi hedeflemektedir. Bunun için önce zihinsel hazırlık yaptırılıp, konuşmanın amacı belirtilip, yöntem seçtirilip kendilerini sözlü olarak ifade etmeleri sağlanır.

Doğru ve akıcı bir konuşma için önce etkili bir dinleme, tonlama ve vurgulara önem verilerek konuşma öğretiminin yapılması istenir. Öğrencilere mutlaka konuşmanın amacı, yöntemi, konusu ve sınırları belirtilmelidir. Konuşmacılar güdülenmeli ki konuşmaya istekli olsunlar. Öğrencileri konuşmaya teşvik etmek için önce yaşadıkları alandan, sonra da ilgi alanlarından konuşturulup, konuşmaya heveslendirilir. Konuşmayı geliştirme stratejileri; hikâye anlatımı, sınıf içi konuşmalar, pantomim, drama ve sözel raporlar olarak ifade edilir.

Konuşma öğrenme alanı, öğrencilerin çevreleriyle iletişim kurmaları, işbirliği yapmaları, ortak karar vermeleri ve karşılaştıkları sorunları çözmeleri açısından da

(36)

önemlidir. Bu nedenle öğretmenin konuşma etkinliklerinde öğrencilerin her birinin ayrı ayrı söz almalarını sağlayarak onları bu çalışmalara katması gerekmektedir. Hayatın her alanında doğru, güzel, etkili konuşan ve konuşulanları doğru anlayıp yorumlayan bireylerin yetiştirilmesi, onların diğer dil becerilerinde de başarılı olmalarına bağlıdır. Bu nedenle konuşma öğrenme alanının okuma, yazma ve dinleme öğrenme alanlarıyla desteklenmesi gerekmektedir (MEB, 2006).

Karşılıklı Konuşma

Dilin kullanım bağlamları, bulunulan çevreye, dil bilme düzeyine, sosyal etkenlere ve ihtiyaçlara göre farklılık gösterebilir.

Her dilde, konuşma dili ve yazılı dil birbirinden farklı özellikler gösterir. Bu nedenle, yeni bir dil öğreniminde bireyin konuşma dilinden de haberdar olması gerekmektedir.

Sözlü Anlatım

Sözlü anlatım, bireyin yeterliliklerini planlı bir şekilde sunabileceği bir saha özelliği taşımakta, bu özelliğiyle de karşılıklı konuşmadan ayrılmaktadır. Sözlü anlatım etkinliklerinde önemli olan, her dil becerisinde olduğu gibi kelime bilgisidir. Yeterli kelime bilgisi olmaksızın sözlü anlatımın başarılı olması düşünülemez.

3. Okuma

Okuma; görme, algılama, seslendirme, anlama, beyinde yapılandırma gibi göz, ses ve beynin çeşitli işlevlerinden oluşan karmaşık bir süreçtir. Bu süreç, çizgiler, harfler ve sembollerin algılanması ile başlar. Algılamanın ardından dikkat yoğunlaştırılarak, kelime ve cümleler anlaşılmakta ilgi duyulan ve gerekli bilgiler seçilmektedir. Seçilen bilgiler zihinsel işlemlerden geçirilip, ön bilgilerle de anlamlandırılır. Anlamlandırmada öğrencinin ilgisi, güdülenmesi, okuma amacı, dil bilgisi ve okuma deneyimleri de etkili olmaktadır (Türkçe Dersi Öğretim Programı ve Kılavuzu, 2005).

Dört temel dil becerisi içerisinde en önemli konuma sahip olan beceri, okuma becerisidir. Okuma, dil kurallarına göre yazılmış sözcükleri, duyu organları yoluyla kavramak, anlamlandırmak, yorumlamaktır. Okulda öğrenme büyük ölçüde okuduğunu

(37)

anlamaya bağlıdır. Yılmaz “yapılan araştırmalar neticesinde göze ve kulağa hitap eden okumanın öğrenmede yüzde doksan dört gibi önemli bir paya sahip” olduğunu söylemektedir (Yılmaz, 2007: 12). Bu yönüyle öğretmenler öğrencilere; okuma çalışmalarıyla hızlı, doğru ve anlayarak okuma becerisi kazandırmaya, okuma zevki aşılamaya ve onların sözcük dağarcığını zenginleştirmeye çalışmaktadırlar.

4. Yazma

Yazma, duygu, düşünce, hayal ve isteklerin beynimizde belli işlemlerden geçirildikten sonra yazılı işaretlerle sunulması olarak tanımlanabilir. Yazma okuma ile doğru orantılıdır. Yazmanın gelişmesi okumaya, yazdıklarını kontrol etmeye bağlıdır.

Yazılı anlatım, bireyin kendini doğru ve amacına uygun olarak ifade etmesinde ve iletişim kurmasında en etkili araçlardan biridir. Öğretim Programında yazma becerisinin geliştirilmesiyle; öğrencilerin duygu, düşünce, hayal, tasarı ve izlenimlerini dilin olanaklarından yararlanarak ve yazılı anlatım kurallarına uygun şekilde anlatmaları, yazmayı kendini ifade etmede bir alışkanlığa dönüştürmeleri ve yazma yeteneği olanların bu becerilerini geliştirmeleri amaçlanmaktadır. Uzun bir süreç isteyen yazma becerisinin kazanılması ve istenen amaçlara ulaşılması, ancak çeşitli ve özendirici yazma uygulamalarıyla mümkün olur.

Öğretmenlerin, farklı yöntemler ve uygun etkinliklerle yazmayı öğrenciler açısından zevkli hâle getirerek yazma alışkanlığı kazanmalarına yardımcı olmaları gerektiği, öğrencilerin hangi türlerde yazmaya yetenekli olduğunu belirleyerek onları başarılı olduğu türlerde yazmaya yönlendirmeleri gerekir.

3. 6. Genel Kazanımlar

Kazanımlar, bir öğretim yılı sonunda öğrencilerin edinmeleri beklenen bilgi ve becerileri kapsamaktadır. Kazanım; öğrenme süreci içerisinde planlanmış ve düzenlenmiş yaşantılar sayesinde öğrencilerde görülmesi beklenen bilgi, beceri, tutum ve değerlerdir.

(38)

Kazanımlar öğrenciye dönük olarak “…yapar, …eder, …dinler vb” şeklinde yazılmıştır. MEB Öğretim Programı’na (2006) göre kazanımlar; öğretim sürecinde öğrencilerin edinecekleri bilgi, beceri ve alışkanlıkları kapsamaktadır. Öğrencilerin öğrenme alanlarında gelişme sağlamaları, bu kazanımların edinilmesine bağlıdır.

3.7. Öğrenme-öğretme Süreci

MEB Öğretim Programı, öğrencinin birikim, beceri ve gelişimini göz önünde bulunduran ve öğrenciyi merkeze alan bir yaklaşımla hazırlanmış, bütün kazanım ve etkinlikler bu açıdan ele alınmıştır. Bu nedenle programda, öğrenme etkinlikleri bir bütünlük içinde değerlendirilmiş, öğrencinin katılımını gerektiren uygulamalara yer verilmiştir. Bu uygulamalar; bireysel farklılıklara duyarlı, bağımsız veya grup içinde öğrenmeyi özendiren, öğretim etkinliklerini okul dışına da taşıyan bir nitelik göstermektedir.

Öğrencilerin bütün öğretim etkinliklerine katılmaları sağlanmalıdır. Öğretmenlerin ise bu süreç içinde öğrenciyi yönlendiren, ona yardımcı olan ve kendini geliştirmesinde yol gösteren bir rehber görevini üstlenmesi gerekir. Bu çerçevede;

Öğrenciler, karşılaştıkları sorunlara bireysel veya grup olarak yaratıcı çözümler üretir, bu bilgi ve deneyimlerini geliştirerek sosyal çevreleriyle paylaşır.

Öğrenciler, bağımsız olarak öğrenmeyi, çeşitli araştırma teknikleriyle bilgiye ulaşmayı, değerlendirmeyi, sorgulamayı ve yorumlamayı hayatlarının bütün evrelerinde bir alışkanlık hâline getirir.

Öğretmen, öğrenme sürecinde öğrencilerin karşılaştığı zorluklarda onlara yardımcı olur ve yapıcı eleştirilerle onları yönlendirir.

Öğretmen, öğrenme sürecinin her evresinde öğrencilerin ürünlerini dikkate alır ve onları destekler.

Öğretmen, öğrencilerin öğrenme etkinlikleri içindeki gelişimlerini izler, değerlendirir, onları kendilerini değerlendirmeye özendirir.

(39)

Dil becerileri bir bütünlük ve devamlılık gösterdiğinden, öğretmen öğrencilerin aileleriyle işbirliği içinde olmalı, okul dışında da bu becerilerin geliştirilmesini sağlayıcı etkinlikler düzenlemelidir.

Öğrenme-öğretme sürecinde, öğrencilerin etkinliklere istekle katılmaları, ilgi ve dikkatlerini canlı tutmaları, kendilerini tarafsız gözle değerlendirebilmeleri ancak öğrendiklerini hayata aktarabilmeleriyle mümkün olacağından bütün öğretim süreçlerinin hayata dönük olması amaçlanmış, değerlendirmede tutum ve davranışlardaki gelişmeler de dikkate alınmıştır.

3. 8. Ölçme ve Değerlendirme

Ölçmeyi, bir niteliğin gözlenip gözlem sonucunun sayı ve sembollerle ifade edilmesi olarak tanımlayabiliriz. Ölçme ve değerlendirme sayesinde öğrencilerin hangi kazanımları öğrendikleri ortaya çıkmaktadır. Bu sayede öğretmen ve öğrenciler kendilerini değerlendirmiş olurlar. Sonuçlara göre derslerin işleyişi öğrencilerin ilgi ve ihtiyaçlarına göre yeniden düzenlenir. Kısacası ölçme ve değerlendirme öğrenme alanlarının ayrılmaz parçalarını oluşturur.

Değerlendirme, eğitim sisteminin belirlenen hedeflere ulaşmasında önemli bir rol oynamaktadır. Değerlendirmenin temel amacı sistemin doğru işleyip işlemediğini ortaya koymak ve buna dayanarak sistemdeki eksikliklerin tamamlanmasını ve yanlışlıkların düzeltilmesini; kısaca sistemin onarılmasını sağlamaktır.

Öğretim sürecinin başında öğrencilerin hazır bulunuşluk düzeylerinin veya durumlarının belirlenmesi, öğretim açısından yararlı olacaktır. Bu amaçla eğitim ve öğretim süreci başında öğrencilerin derse karşı tutumları, dinleme, konuşma, okuma, yazma dil becerileri belirlenebilir. Bunlara ilişkin performansları çeşitli ölçme araçları kullanılarak ölçülebilir. Bu belirlemeler için tutum ölçekleri, başarı testleri, gözlem formları, dereceli puanlama anahtarları gibi araçlar kullanılır.

(40)

3. 9. İletişimsel Yaklaşım – Eylem Odaklı Yaklaşım

İletişimci yaklaşımda öğretim öğrenci merkezli yürütülür. Bu nedenle, öğretmen tek otorite olarak kendisini ileri sürmez ve mümkün olduğunca öğrencilerle aynı düzlemde yer almaya çalışır. Öğretmenin en temel rolü öğrencilerin amaçları doğrultusunda iletişim kurmalarına yardımcı olmaktır. Bunun yanı sıra öğretmenin hem ana dilinde, hem hedef dilde yeterli olması gerekir.

İletişimci yaklaşımda hedef dilde yazılmış veya görsel olarak kullanılan her şey, bir başka deyişle özgün metinler derslerde birinci dereceden kullanılır. Kullanılacak materyallerin birincil bilgi kaynakları ismi verilen gazete, dergi, kitap, istatistikler, raporlar, kasetler vs olması tercih edilir.

“Bu yaklaşımda, dilde doğruluktan ziyade, işi yapabilme tercih edilir. Anlaşılabilir bir telaffuz yeterli kabul edilir. Yine, derslerde ana dil kullanımı ve çeviri bir tabu olarak görülmez. Gerektiğinde ve yarar sağlayacağı düşünüldüğünde kullanılabilir” (Demirel, 2004: 43–51). İletişimci yaklaşım iletişimin hızlı ve kolay bir şekilde gerçekleşmesine önem verir.

“Öğrencilerin kendilerini ifade etmelerine, bir adım daha ileri atarak dil öğrenim sürecinde kişiliklerini ortaya koymalarına iletişimci yaklaşımda izin verilmektedir ve bu durum, özel olarak teşvik edilmektedir” (Demirel, 2004: 43–51). Büyük sınıf ortamı, gruplara ayrılarak tüm öğrencilerin grup çalışmaları sırasında kendilerini ifade edebilmeleri, diğerleri ile iletişim kurabilmeleri hedeflenir.

“Dinleme becerisi ile öğrencilerin öğrenilen dildeki sesleri tanımaları, bu bağlam içerisinde yer alan vurgulama ve tonlamaların yol açtığı anlam değişikliklerini fark etmeleri ve en önemlisi de konuşmacıdan gelen mesajı tam ve doğru olarak anlamaları amaçlanır” (Demirel, 1990: 108).

Burada radyo, CD, DVD gibi işitsel araçlardan yararlanılır. Çünkü bu araçlar mükemmel yabancı öğretmenler tarafından seslendirilir. Böylece amaç dildeki vurgulamanın, tonlamaların yol açtığı anlam değişiklikleri, öğrencilere sadece

(41)

dinleterek değil, alıştırmalar bölümlerinde sorulan sorulara cevap verdirerek konuşma yapmaları sağlanır.

Okuma becerisi ile öğrencilerin okudukları metinden anlam çıkarmaları beklenir. Aynı zamanda öğrencilerin hiç karşılaşmadıkları varsayılan sözcüklerin anlamlarını sözün gelişinden ve okuma parçasının bütünlüğünden çıkarmaları istenir.

“Konuşma becerisi, öğrencilerin, dilin kuralları ve söyleyişinin yanı sıra sözel olmayan kimi davranışların da öğrenilmesini gerektirir” (Yaşar, 1993: 93). Dolayısıyla yetişmekte olan yabancı dil öğretmenlerinin dilin kullanıldığı ülkenin insanlarını her yönüyle tanımaları gerekir. Ne yazık ki ülkemizde bu konuyla ilgili kapsamlı ve sistemli bir çalışma yapılmamaktadır.

Yazma becerisi ile de, öğrencilerin duygu ve düşüncelerini yazılı olarak anlatmaları istenir. Bunun gerçekleşebilmesi için öğrencilere, yabancı dil derslerinde öğretmenleri tarafından dikte çalışmaları yaptırılmalıdır.

Dildeki bu dört temel beceri, dilin işlevsel bütünlüğünü oluşturur. Dili bir iletişim aracı olarak kullanmayı öğretirken bu becerilerin birlikte öğretilmesi ve geliştirilmesi gerekir.

Eylem Odaklı Yaklaşım (Approche Actionnelle) Nedir?

Eylem odaklı yaklaşım (approche actionnelle); öğrencilerin etkin bir biçimde dersin planlanmasında yer almalarını, dayanışma içerisinde (ikili veya grup çalışmaları) çalışmalarını öngörür. Eylem odaklılık, işbirlikçi öğrenme, yaratıcılık, projeler yoluyla öğrenme gibi sınıf içi etkinliklerle sağlanabilir. Bu tür etkinlikler aynı zamanda öğrenenin de özerkliğini destekleyerek öğrenimin bireyselleşmesini destekler.

(42)

BÖLÜM IV

YÖNTEM

4. 1. Araştırmanın Modeli

Çalışmamız, tarama modeliyle yapılmış bir araştırmadır. Bu nedenle ilk olarak araştırma konusu ile ilgili kaynak taraması yapılmıştır.

“Tarama modelleri, geçmişte ya da hâlen var olan bir durumu var olduğu şekliyle betimlemeyi amaçlayan araştırma yaklaşımıdır. Araştırmaya konu olan olay, birey ya da nesne, kendi koşulları içinde ve olduğu gibi tanımlanmaya çalışılır. Onları herhangi bir şekilde değiştirme, etkileme çabası gösterilmez. Bilinmek istenen şey vardır ve oradadır. Önemli olan, onu uygun bir biçimde gözleyip belirleyebilmektir” (Karasar, 2006: 77).

Biz de çalışmamızda Karasar’ın belirttiği tarama modelini kullandık.

4. 2. Evren ve Örneklem

Araştırmanın evrenini üç Fransızca ders kitabı ile MEB yabancı dil öğretim programı oluşturmuştur. Örneklem olarak “ Café Crème 2”, “Francofolie 1” ve “Studio” adlı Fransızca ders kitapları ile MEB Fransızca öğretim programı alınmıştır.

(43)

4. 3. Veri Toplama Teknikleri

Araştırmada konuyla ilgili olarak kaynak taraması yapılmıştır. Kaynak taraması yapıldıktan sonra Fransızca ders kitapları ve öğretim programları incelenmiştir.

4. 4. Verilerin Analizi

MEB 2006 öğretim programına göre kitapların incelenmesi sırasında etkinliklerin özellikleri, kazanımlarla uygunlukları, kültürel unsurların metinler kapsamında verilmesi ve görsel materyallerin özellikleri gibi işlevler göz önüne alınmıştır.

Referanslar

Benzer Belgeler

Metin türleri genel olarak yazınsal ve yazınsal olmayan Ģeklinde ikiye ayrılır. Bu iki grubu kendi içinde kategorilere ayırmak gerekirse, yazınsal metinlere,

 Bu dersin amacı öğrencinin bilimsel bir konuyu Fransızca olarak işleyebilmesini, tez, makale, deneme gibi çeşitli türlerde Fransızca metinler üretebilmesini

Önerilen Kaynaklar COURS D'ANALYSE GRAMMATICALE-GREVISSE Sözlük- LE PETIT ROBERT. Dersin Kredisi

Dersin Amacı  Öğrencilere Fransızca dilbilgisi kuralları üzerine bilgi kazandırmak. Dersin Süresi 2

MADDE 15- Kiracının fesih talebinde bulunması, kira dönemi sona ermeden faaliyetini durdurması, kiralananı amacı dışında kullanması, taahhüdünün sözleşme

Bu bağlamda sözlü çeviride kullanılan teknolojik araçlar; farklı sözlü çeviri türlerinde kullanım alanlarına göre, sözlü çevirinin hangi sürecinde kullanıldıklarına

Ancak bu konuda yapılan mevcut çalışmalar incelendiğinde, elektrikli ve hibrit elektrikli araçlar farklı firmalar tarafından geliştirilmesine rağmen, bu araçların

A) İpek ve Baharat Yollarının Osmanlı Devleti ve İslam Devletlerinin elinde olması. B) İpek ve Baharat Yollarının gelirleriyle Osmanlı ve İslam ülkelerinin