• Sonuç bulunamadı

Atatürk Halk Kitaplığı açılmayı beklerken...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Atatürk Halk Kitaplığı açılmayı beklerken..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

í

DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCELERİ

Eğer bir ülkede, canlı bir okul kitaplıkları hareketi

varsa, her yurttaş ayağı ile ulaşabilecek yakınlık­

ta, meslek, kuitür ve bilim yayınlarını kendisine

rahat ve huzurlu bir ortamda sunabilecek bir halk

kitaplığı bulablllyorsa, o ülkede ulus bütününün

erişebildiği gerçek bir kültür ve eğitim düzeyi var

demektir. Eğitim sorunu çözülmeden, okur-yazar

oranı yükselmeden kitaplıklar da gelişemezler

türündeki bir sava sığınmanın yararı yoktur. Tam

tersi, kitaplıklar olmadan, insanlar yeterince

okuma olanağı bulmadan, kültür sorunu çözümle­

nemeyecektir, özellikle kitap fiyatlarının alabildiği­

ne arttığı şu ortamda... Cumhuriyet’in 50. yılı

dolayısıyla Koç Holding’ln yapımına girişerek

1973 yılında tamamladığı Atatürk Kitaplığı’nın

örnek bir halk kitaplığı olacakken çürümeye bıra­

kılmış olması, gerçekten üzücüdür. Halk kitaplığı­

nın ne olduğu, nasıl örgütlendiği, hangi hizmetler­

de bulunduğu, hangi yayınları topladığını uluslar­

arası standartlar çerçevesinde belirleyip Atatürk

kitaplığını boşluktan kurtarmak gerekir. İstanbul

kentindeki tüm aydınlar, kitap okumak isteyenler,

yazarlar, kütüphanecilere yardımcı olmalı ve

soruna sahip çıkmalıdır.

9

ATATÜRK HALK KİTAPLIĞI ACIMAYI

B!

-YAZAN:-I

IR ülkenin kültür varlığını, kültür birikimi­

ni, eğitim ve bilim düzeyini saptamak için

en sağlam ölçüt, o ülkenin kitaplıklarıdır.

Belli bir dönemde çok değerli bir yazar ortaya

çıkabilir, bir Yunus Emre müziği yazılabilir, bir

Fikret Muallâ yetişir, bunların hepsi de teker teker

önemli olaylardır, ama, ulus bütünü için ne anlam

taşıdıkları bazen tartış­

ma götürür.

Bu tür başarıların ve ça­ lışmaların, küçük ve kapak kümelerin içinde, ayrıcalıklı bir takım kesimlerin pay­ la ş a b ild ik le r i şölen lerd e paylaşılması olasıdır. Üste­ lik, bir tiyatro oyunundan, bir resim sergisinden, bir konserden, üstün değerde bir filmden, hatta konusu ne olursa olsun bir açık oturumdan, okuyan adamın alabildiği başkadır, okuma­ yanın elde edebildiği yine başkadır. B ir şey elde edilip edilmediği bile, bazen söz götürür. Am a, eğer bir ülkede canlı bir okul kitap­ lıkları hareketi varsa, dün­ ya bilimini çok yakından izleyebilen, yeterince geniş bir bilim kitaplıkları ağı gelişmişse, bir yurttaş, her­ hangi bir araca binmeden kendi ayağı ile ulaşabileceği yakınlıkta, meslek, kültür ve bilim yayınlarını kendi­ sine rahat ve huzurlu bir ortamda sunabilecek bir halk kitaplığı bulabiliyor- sa, o ülkede ulus bütünü­ nün erişebildiği gerçek bir kültür, bilim ve eğitim dü­ zeyi de var demektir.

BEKLERKEN

Prof. Dr. Jale BAYSAL

[İstanbul Üniversitesi Kütüphanecilik

Bölümü Öğretim Üyesi]

K İT A P LA R

P A H A S I

ATEŞ

E ğitim sorunu çözülme­ den, okur yazar oranı ve bilim potansiyeli yükselme­ den, genel kültür düzeyi belirli bir yere varmadan, kitaplıklar da gehşemezler gibi bir sava sığınmanın yaran yoktur. Doğru olan bunun tam tersidir. Kitap­ lıklar olmadan, insanlar ye­ terince, okuma olanağı bul­ madan, eğitim , bilim, ve kültür sorunu çözümlene­ meyecektir. Kitap fiyatları ortadadır. Y u rt dışından yayın getirmek, üniversite kitaplıklan için bile bir so­

rundur. Orta boy türkçe bir roman 100 liradır. Kültür dergilerinin tek sayısı 50 lirayı, 100 lirayı bulmuştur. B öyle bir durumda, ki­ taplıklar da olmazsa, kim­ den hangi okumayı bek­ leyebilirsiniz?

Şimdi somut bir soruna, İstanbul'un örnek halk ki­ taplığı — (herkese açık ki­ t a p l ı ğ ı ) — ola b ilecek k en , 1973’den bu yana çürümeye bırakılmış, “ Atatürk K i­ taplığı” sorununa değin­ mekte yarar var.

O K U Y U C U S U H A Z IR

BİR K İTA P LIK

Koç Holding, "Cum hu­ riyetin 50’inci yılında, Türk ulusuna ve İstanbul kenti­ ne, bütün tesisleriyle, bir halk kitaphğı armağan et­ m eyi” istemiş, İstanbul B e­ lediyesi de bu iş için, dünyanın hiçbir yanında, hiçbir kütüphanecinin elde etm eyi uım.tmyacağı kadar değerli bir arsa ayırmıştır. Kentin Beyoğlu yakasmda, sınırlı bir çevreye hizmet etmekle görevli üniversite kitaplıkları dışında, hiçbir halk kitaplığı ( — herkese a- çık kitaplık — ) bulunma­ maktadır. Buna karşılık kitaplığın yakınında, A t a ­ türk Kültür M erkezi’nde T R T ’de, tiyatrolarda, ki­ taptan çok yararlanma du­ rumunda bulunan, geniş bir genç araştırıcılar kadrosu vardır. Okur-yazar oranı en yüksek bölge, bu yöredir. Belediye Meclisi üyeleri a- rasında, “ İnsanlarımız ki­

taplığa gitm ez, belediye ki­ taplık için harcamalar yap­ mamalıdır” diye düşünenler için de, bu kitaplık tam bir sürpriz olacaktır. Okuyucu­ su, hazır bekleyen bir kitap­ lıktır bu...

Cumhuriyet’ten bu yana, Osmanlı döneminden kalma bütün vak ıf kitaplıkları, çağdaş bir anlayışla y e ­ niden gözden geçirildi, dü­ zenlendi. A m a, bunlar hem yakın zamanlara kadar sü­ ren yanhş yayın toplama politikaları, yanlış hizmet verme görüşleri yüzünden, hem yapılarının günün in sanı için çekici olmama­ sından, halk kitaplığı ola­ rak fazla bir şey yapama­ dılar... Kültür bakanları hem “ kültürü bütün halk katlarına yaym ak” tan söz ettiler, hem de her türlü kültür çalışmasının somut temelini oluşturacak olan kitabın ve halk kitaplığının önemini göremediler. Bu durumda, İstanbul gibi bir k ü ltü r k en tin de, gerçek halk kitaplığı olabilme ola­ nakları ile Atatürk K itap lı­ ğı, kitap okuyanlarla ki­ taplıklar arasındaki kopuk­ luğu b ile k a p a ta b ilecek , bölgesel de olsa, çok canlı bir kitaplık hareketinin baş­ lamasına yolaçacak değerde bir projedir.

Y A P I B i n i A M A ...

Yapı, 1973'de tamamlan­ dı. Belediyenin bir bölüm üniversitelerle, Kültür B a­ kanlığı ile ve son olarak da Yazarlar Sendikası ile ki­ taplığı işletebilmek için g i­ riştiği ilişkiler olumlu sonuç vermedi. Başvurulan üni­ versitelerde, danışmanlığı ve proje yöneticiliğini üst­ lenebilecek kütüphanecilik bölümleri yoktu. K itaplık­ lar vardı ama, üniversiteler buralardaki elemanları ya da araç ve gereçlerini bir belediyeye ayıramazlardı. Kültür Bakanlığı 50 yıllık bir kullanım hakkı istiyor­ du, o da belediyenin işine gelmedi.

Konuya en doğru yakla­ şımı, siyasal tavrına karşın yine de Yazarlar Sendikası yapmıştır. Sendika, doğru­ ca uzman kütüphanecilere ve kütüphanecilik bölümle­ rine başvurdu. Bir kitaplık yönetm eliği düzenlendi ve o zaman asıl sorun su yüzüne çıktı: Belediye'niıı, Atatürk K itaplıgı'n ı işletebilmek için ayırabilecek parası yoktu... Belediye yetkilile­ rinin buna rağmen ve bağış sözleşmesinde “ belediye teslim tarihinden itibaren 90 gün içinde kitaplığı açmakla yükümlüdür" maddesi varken, anahtarla­ rı teslim alması, hataların en büyüğü olmuştur.

1976'da K oç H olding ve Belediye, kitaplığı işletebil­ mek için ortak bir vakıf kurma işine giriştiler. V ak ıf senedi, bazı vergi indirimi sorunlarının çözümlenmesi için Ankara'ya gönderildi. V akıf Genel Müdürü olarak Aytekin K otil’ in yetkileri, geçici bir süre için, elde- giştirdi. Bunlar sonunda. "A ta tü rk K itaplığını Açış Kom itesi" adıyla bir komite kuruldu. Başlangıçtaki Ba­ ğış Sözleşmesi nde belirti­ len "H a lk K ita p lığ ı" y e ­ rine. şöyle bir tasarı ortaya çıktı:

1 milyon kitap kapasiteli ve üç kat üzerine okuma salonları bulunan bu kitap­ lığın girişindeki 2-3.000 kitap alabilecek açık raflı bölüm Halk K itaplığı ola­ cak. onun dışındaki yerler, "kendine özel bir araştırma merkezi durumuna g etiri­ lecektir.

Sorunu zamanında farke- dip Belediye Başkanına du­ yuran ben oldum. Konuya

en doğru yaklaşımı yapa­ bilme ve açılışı durdurma onuru da, doğruca, Başkan K otil’ e aittir.

Yanhş bir açılış durduruldu. Am a kütüpha­ necinin amacı şunu bunu durdurmak değil, kitaplık­ lar açmaktır.

6 haziran 1979’ da, Bele- diye'de, Türkiye'nin iş ba­ şında denenmiş dört kütüp­ hanecisinin de katıldığı, geniş bir toplantı yapıldı. Bu dört kütüphaneciden biri M illî Kütüphane’nin kuruluşunda çalışmış, biri T Ü B İT A K 'ın önemli kitap­ lıklarından birini kurmuş­ tu. Biri, İstanbul'daki 80 halk kitaplığının başı bulu­ nuyordu, biri de bendim. Başkan K otil'in görevlen­ dirdiği bu dört kişilik teknik komite, kitaplıktaki son durum ve V ak ıf Senedi konusunda bir rapor ve kitaplık için yeni bir yönet­ melik düzenledi. K itap ­ lık müdürlüğüne ve önemli kitaplık bölümlerinin başı­ na getirilecek beş kütüpha­ neciyi seçme konusunda, belediyeye yardımcı olur umuduyla. 16 adı içeren birde liste bunlara eklendi ve hepsi de imzalı olarak 1979 temmuzu başında Başkan K otil'e sunuldu.

Son uç? Bilmem!

Siz ne kadar biliyor­ sunuz. ben o kadar biliyo­ rum.

S AH İP Ç IKALIM

Bütün dünyadaki kütüp­ haneler için standartlar

ko-yan I F L A adlı bir kuruluş vardır. Her konuda standartlar düzenleyen uluslararası bir kuruluş olan ISO ile ortak çalışır. A y n ca, U N E SC O , halk kitaplıklarıyla yakından il­ gilenir. Bu konuda yardım yapar, yatırım yapar, so­ runları çözümlemeye katkı­ da bulunur. Yani. Halk kitaplığı ne demektir bili­ nir. Nasıl örgütlenir bilinir. Hangi hizmetlerde bulunur, hangi yayını toplar, hangi­ sini toplayamaz bilinir. Kitaplık müdüründe ve bö­ lüm şeflerinde hangi standartlar aranır, bilinir.

"Tü rkiye'de her işe poli­ tika karışıyor, buna da karışırsa" diye korkuluyor. Sağdan soldan, derme çat­ ma. kütüphaneci olmayan kişiler toplanır, onlarla işe girişilirse karışır. Politika da karışır, başka hesaplar da... Am a kitaplık kavra­ mının ne olduğunu yeterin­ ce anlamış, meslekten kişi­ lerle karışamaz. Böyleleri. "sömürgenler, ahtapotlar, halkın malını elinden alan­ lar" yollu bildiriler de y a ­ yınlamazlar. Ana işlerinin politika yapmak değil, kitaplık kavramını saptır­ mayacak gerçek kitaplıklar kurmak olduğunu bilirler.

Kitap okumak isteyenler, aydınlar, yazarlar, gazete­ ciler. belediyeciler, hemşe- riler... Kütüphanecilere yardımcı olun, kitaplığınıza sahip çıkın. Y a da bütün bu unvanlardan vazgeçelim, (i yılda, içinde bir yığın da kitabıyla, bir kitaplığı işie- temiyorsak. kusura bakıl­ masın. kitap kim. biz kim?

Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

的功力更是十分高深,對於故 事的研究在國內更是首屈一 指。本校特邀請他以「追尋意

Yani kitap okuma, müzik dinleme, film seyretme, elektronik posta gönderme-alma gibi ifllemleri tek bir ayg›tla yapmak mümkün olacak.. Bu kadar genifl bir hizmet

While conservative follow-up was sufficient for 75 (92.59%) of 81 patients with laryngomalacia, supraglottoplasty was performed in three patients (3.7%) be- cause of

Bu çalışmada 25 adet Vimba vimba örneği üzerinde yapılan incelemeler sonucunda, dorsal ve pektoral yüzgeçteki sert ve yumuşak ışın sayısı, ventral ve

Cumhurbaşkanı seçiminin ardından düzenlenen anketlere göre, genel seçimlerde de merkez sağ parti yarışı ilk sırada bitirecek.. Son ankete göre, merkez sağ 10

ren, öğreten, yazınsal başarıla­ ra ve üne doygun kişiliğiyle genç yazar adayına güven duygusu veren, örnek olan, yazarlık onu­ runu duyuran; yazarlığımın

Non-müzikal verbal uyaran öncesi ve sonrası alınan EEG kayıtları gama dalgası yüzde değişimi değerlendirildiğinde Fp1 bölgesinde uyaran sonrasında istatistiksel

Araştırma bulguları incelendiğinde, kendine yönelik mükemmeliyetçilik değişkeninin lise öğrencilerinin akademik güdülenmelerinin yordayıcısı olarak ortaya çıktığı