• Sonuç bulunamadı

Saray ve Babıalinin iç yüzü:İttihad ve Terrakki aleyhinde baş gösteren kaynaşma - Sabahaddin Beyle görüşmeler

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Saray ve Babıalinin iç yüzü:İttihad ve Terrakki aleyhinde baş gösteren kaynaşma - Sabahaddin Beyle görüşmeler"

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SARAY «e BABIÂLİ'NİN İÇ YÜZÜ

Yazan: SÜLEYMAN K Â N Î ÎR T E M — Tercüme, iktibas hakkı mahfuzdur

amm^ mmmmmm Tefrika No. 121 ^ mmm^ — ^

İttihad ve Terakki aleyhinde baş gösteren kaynaşm

a-Sabahaddin beyle görüşmeler

Bu müddet zarfında bile inkılâbın parlak tesirleri ancak İstanbulda ve bir kaç büyük şehirde görülmüştü. Arabistanı kale almağa lüzum yokl Arnavudlukta, Kürdistanda, Suriyede cahil halk hürriyet ilânında kanunla­ ra itaat lüzumunu değil, taşkınlığa bir davetten başka şey görmemişti I

M uhtelif cemaatler, milletler, mez- hebler arasında ük günlerde sönmüş görünen, sönecek gibi samlan ihtilâf ve kin yeni baştan uyanmıştı. İnkılâ­ bın beşiği olan Makedonyada bile gene çeteler başgösteriyordu.

Jön Türkler bütün vatandaşları kar

nuri nazarında müsavi bir OsmanlI imparatorluğu kurmak suretile devle­ ti, memleketi kurtarmağı tahayyül eylemişlerdi. Fakat bu program Slâv- ları, Ermenileri, Rumları, Arabları, Arnavudlan tatmin etmiyordu. Onlar müsavatperver bir OsmanlI devleti içinde milliyetlerini unutmağa ve baş­ ka milletlere karışarak bir Osmanlılık halitası vücude getirmeğe çalışmağa hiç razı olmuyorlardı; bilâkis millî hayatlarım meşrutiyetin daha serbest muhiti içinde daha kuvvetle teyid, daha şiddet ve süratle inkişaf ettirme­ ği düşünüyorlardı. Türkün gayri un­ surlar Sabahaddin beyin ademi mer­ keziyet programım takviye eylemeği m illî emellerine uygun buluyorlardı.

îttihadcılar ise bunu Türklük için sonun başlangıcı addediyorlardı! Bu yüzden Türklerle Türkün gayri un­ surlar arasındaki münasebetlerde bir emniyetsizlik, hattâ bir mıinaferet ve husumet hâkim olmamak kabil ola­ mıyordu. Jön Türklerin en iyi ve ha­ yırhah sayılan dostlan bile cemiyet erkâmmn siyaset yollarında dizilmiş sedleri aşabilecek, önlerine çıkan müş­ külâtı iktiham edebilecek kudrette ol­ madıklarım anlamakta ve anlayınca onları kendi hallerine bırakmakta, on­ lardan yüz çevirmekte gecikmediler.

Bulgaristan istiklâli ve Bosna - Her- seğin Avusturyaca ilhakı gibi mühim ve haricî meseleler bertaraf, meşruti­ yetin ilânından bir kaç ay geçer geç­ mez memleket dahilinde, hususile İs- tanbulda fikirlerde cemiyet aleyhine için için bir kaynaşma başlamıştı.

Jön Türkler eski rejimin temin etti­ ği menfaatlere dokunmuşlardı. Men­ faatleri bozulanlar da Jön Türklere karşı kin hisleri beslemekte birleşmiş­ lerdi.

İttihad ve Terakki evvelâ siyasî mu­ halifleri, sonra ortaya çıkmak cüreti­ ni bulan mürteciler ile uğraşmak mec­ buriyetinde kalmıştı. '> <

Avrupada Sabahaddin beyin (teşeb­ büsü şahsî ve ademi merkeziyet) prog­ ramı etrafmda toplanmış olanlardan olup hürriyetin ilâm üzerine İstan- bula gelmiş olan ahrardan doktor Ni- had Reşad, doktor Reşid, Fazlı, Mu- rad - mebusan reisi Halil beyin kar­ deşi - beylerle menfilerden Hüseyin Tosun, Şey Naili efendi gibi bazı zevat Cağaloğlunda Şeref sokağında fırka­ ları için bir merkez açmışlardı. Bu su­ retle teşebbüsü şahsî ve ademi merke­ ziyet fırkası payitahtta resmî merkez açmakta İttihad ve Terakki cemiyeti­ ne takaddüm eylemişti.

Kanunu esasî ilânının verdiği ük şaşkınlıklar geçince Pariste Ahmed Rıza bey ve İttihad ve Terakki cemi­ yeti mensublarile Sabahaddin bey ve onun (ademi merkeziyet) partisi mensübları arasında hâkim olan ihti­ lâfların İstanbulda şiddetlenmesine meydan verilmemek istenilmişti; me­

busan meclisinin küşadma (kadar münferid fırka em elleri takib edüme- mek muvafık olacağı düşünülüyordu.

Sabahaddin bey daha Avrupada iken İttihad ve Terakki erkânı kendi- süe uzlaşmak üzere doktor Nihad Re­ şad beyi tavsit eylemişlerdi. Arada ip­ tidaî bir itilâfname de imzalanmıştı.

İttihad ve Terakki cemiyeti damad Mahmud paşa cenazesi için yapılan muhteşem istikbalden hoşlanmamış, bunu men’e kalkışacak derecede ileri gitmemiş ise de tertibatına da iştirak eylememişti.

(Damad Mahmud paşanın rumî 1316 - 1900 senesinde Mısırda basıl­ mış olan şiirlerini havi risale ahiren elime geçti.

Mahmud paşa bu risalede kendi

ha-Pı*ens Sabahaddin yatım tasvir ederken şöyle diyor:

Pencahe tekarrüb etti sâlim; Yaklaşmada saati zevalim. Yıllar yılı arzı hizmet ettim; Her şeyi beyane cüret ettim; Sandım ki meram olundu ismağ; Hak meşalesi edildi ilmağ; Ancak işiden kulak ağırmış! Hayfa ki felek meğer sağırmış I Savruldu emeklerim havaya! Hep çıktı neticeler hebaya! En sonra çekildim inzivaya Geldim bugün işte Avrupaya!

Mahmud paşanın hicviyelerinde devleti idare edenlere, vükelâya hü­ cum ettiğini evvelce zikretmiştik. Mahmud paşa bu hicviyelerinden bi­ rinde donanma hakkında:

Sığınmış cümlesi (A llah !) diyip mersayı memunel Diyor ve donanmanın muattal ve berbad haline sebeb olan için de:

Durağın rüzgâr olsun! Otağın mevci Okyanus! Duasmda bulunuyor!)

Sabahaddin bey İstanbula geldik­ ten soma kendisile îttihadcılar ara­ sında Kuruçeşmede yalıda yeni mü­ zakereler oldu. Bu müzakerelere ce­ miyet namına Manyasizade Refik, Talât, Hafız Hakkı beyler iştirak etti­ ler. Neticede gûya iki cemiyet birleş­ miş oldu.

Verilen karara göre Sabahaddin beyin takib ettiği prensipler İttihad ve Terakki programına ithal edile­ cekti. Bu suretle (Ademi merkeziyet ve teşebbüsü şahsî cemiyeti) İttihad ve terakkiye kalbolunarak kendi ayrı mevcudiyetinden feragat ediyordu.

Bu anlaşma üzerine gazetelere şöy­ le bir ilân verilmişti:

(Pariste ademi merkeziyet ve teşeb­ büsü şahsî ve meşrutiyet) namı altın­ da çalışan cemiyetle. OsmanlI İttihad ve Terakki cemiyeti arasında tam iti­ lâf ve ittihad hasıl olduğundan bun­ dan böyle her iki cemiyetin OsmanlI İttihad ve Terakki cemiyeti namı ve programı altında çalışacakları Uân olunur.)

İttihad. ve Terakki merkezi umu­ mîsinde (istişare heyeti) namile bir

(heyeti âliye) teşkil olunmuş, Saba­ haddin bey bu heyete alınmıştı. Ade­ mi merkeziyet cemiyetinin diğer âza­ sı da İttihad ve Terakki cemiyetinin şubelerine konulmuşlardı. (1)

Bu itüâf üzerine Sabahaddin beyin yalısmda cemiyet erkânile toplantılar yapılıyor, Sabahaddin bey de İttihad ve Terakkinin İstanbul merkezinde kendisine tahsis olunan odada Mısır­ lı Said Halim, Mustafa Fazıl paşaza­ de Mehmed Ali paşalar ve Ahmed R ı­ za beyle görüşürdü. Bu içtimalara Sa­ bahaddin beyden başka Hüseyin To­ sun, doktor Reşid beylerin de iştirak­ leri kararlaşmıştı. Bu mülâkatlar es­ nasında bir defa Ahmed Rıza bey Sa­ bahaddin beye: (Arkası var)

(1) Mahir Said: 31 m a rt

Kişisel Arşivierde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

Bu ikili sistemlerde karadelik, Günefl benzeri bir y›ld›z olan eflinden gaz çal›- yor ve bu gaz delik etraf›nda oluflturdu¤u disk içinde h›zlan›p milyonlarca dereceye

Özellikle bacak ve boy uzunluğu gibi verileri dikkate alarak kişiler için en uygun egzersiz hareketlerinin belirlenmesine yardımcı oluyor.. Cihazın Temmuz ayında

/Sonra sıra ormanlara geldi,/Yüz binlerce dönüm ateş yaktık/Sivas’a ka­ dar gidip bulduk,/Dikili tek ağaç bırakmadık./Şimdi dam­ larda yanıp söner

Ön sahne elemanlarının bu değişkenliği, sah­ ne mekanik ve elektrik tesisatı ile bir­ likte, büyük opera ve müzikal tiyatro kü­ çük ve büyük tiyatro,

■ Kültür Servisi — Geçen yıl yitirdiğimiz ressam - gazeteci Agop Arad’ın ölümünden önce gerçekleştirdiği son tabloları ile dostlarının özel

vatan şose boylarında gebermekse açlıktan, vatan, mızraklı ilmühalse, vatan polis copuysa, ödeneklerinizse maaşlarınızsa vatan,. vatan, Amerikan üsleri, Amerikan

Biz yaptığımız bu çalışmada metotreksat uygulamasına bağlı olarak hepatositlerdeki glikojen depolarında azalma, sinuzoidlerde dilatasyon, vasküler konjesyon ve

Bu mümbit Ovayı evvelâ süngüsü sonra yarattığı rejimle hayata kavuş turan Atatürk Cumhuriyeti, bugün o hayata inkişaf ve hız vermek için mübarek elini