g m a ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ ■ 1 1- ^0 0^1 ^ 1
Dirilerle ölülerin sınırında
yasayan neşeli millet...
Sulukule sakinlerine evlerinin yıkılacağı birer birer tebliğ
edilerek imza toplanıyor ama, kâğıda el uzatıp da bu bu im
zayı atan bulunamıyor
— «Beylerin, paşaların, vekil vükelâ
nın eğlendikleri y er»... ~~ Barlardaki Sulukule
geceleri
—Validen bahseden
«Kuştepe
»şarkısını söyleyip göbek atanlar
S
uiukıılc yakında tarihe karışıyor.Evet, şehir içinin son kapı larından olan Edirııekapı iie Topkapı arasında surların iç kısmına sere serpe uzamver- rnış olan Sulukule yakında yıkılarak ebediyete göç ede cek.
Dirilerle ölüler arasında bir hudut» teşkil eden bu yerin asırlık nöbetçileri, ya kendi arzu ettikleri yere, yahut da Belediyenin kendilerine gös terdiği, Mecidiyeköy ilerisin deki «Kuştepe» mevkiine gi dip konaklıyacaklar- Bugün kü hüzün diyarının şen adam ları biraz da gittikleri yeri şenlendirecekler.
★
| şte başta mahalle muh tarı olduğu halde diğer alâkalılardan mürekkep kü çük bir heyet Sulukulenin irili ufaklı evciklerinin kapı ları önünde ayrı ayrı durarak ev sahiplerini arıyorlar ve el lerindeki bir tebligatı» imza latmağa çalışıyorlar.
Hoş, belli başlı, kayıtlı kü rekli ev sahibi olanlar da he men hemen yok gibi...
Öteden beri sürüp giden «İdarei maslahat» ve «Müsa maha» yollariyle barındıkları
evlerin ne çapı var, ne de ta pusu....
Amma, gene de tebligatı yapmak istiyeıı heyete dire tiyorlar:
— Biz evimizi barkımızı bı rakırız da nerelere gideriz, lize birer evceğiz versinler, ba şımızı sokalım da öyle çıka lım. .
Diye tutturuyorlar.
Memurlar vaziyeti anlatı yorlar.
— Belediye size yer göste recek. Eşyanızı da oraya ka dar taşıyacak... Üst tarafı si ze ait...
İşte kapılardan birinin
ö-_______ YAZAN:ö-_______
Remzi Tozanogiu
nünde bir muhavere;
— Haydi imzala bakalım... — Ben imza falan atmam. Herkes imzalasın bitirsin, ben sonra atayım.
Q sıada ev halkından <*:- ta yaşlı bir kadın, iki eh belinde ortaya çıkıyor:
— Bizim sülâlemiz şimdiye kadar buralarda oturmuş da kış! diyen olmamış. Şimdi bi zim ne günahımız var ki... Hem o «Kuştepesi» midir? Çaylak yuvası mıdır nedir? Bizim orada ne işimiz var?
Muhtar lâfa karışıyor: — A kızım, canınıza acımı yor musunuz. Surlar artık tehliklei hal almış. Ha yıkıl dı, ha yıkılacak. Altında pas tırma gibi ezilip gideceksiniz.. Bu sözler, bitişik komşu kadını da harekete getirmiş ti:
— Mal canın yongasıdır efendi bilâder malımızın ba şında olalım da canımız el bet Allaha emanet..
M
uhtar, bundan bir iki sene evvel olan ve sur dan büyük bir tâşın bura daki bir evin üzerine düşüp damı delmesiyle içeride uyu yan bir çocuğun ölümüne sebep olmasiyle neticelenen bir vakayı hatırlattı ve:— Geçenki zelzele bütün surları yerinden oynatmış di yorlar. İnsan göz göre göre ölümü ister mi?
Diye bir ağız yoklaması yaptı.
Kadın:
— Biz şuradan şuraya ken diliğimizden bir adım bile atmayız. Amma hükümetin kolu uzundur. Bizi zorla tu tar, götürürse ne diyelim?
Mahalleye tebliğatçı» ların geldiğini duyan konu komşu, heyetin her durduğu evin ka pısında toplanıyor, böylelikle
kalabalık arttıkça artıyordu. Başındaki renkli yemenisi nin bir kenarına taze açmış bir gül yerleştirmiş, eski yel dirmeli yaşlı bir kadın daha •öze atıldı:
— Hey gidi günler hey, a- yol burası beylerin, paşaların, Vekil Vükelânın gönül eğlen dirdiği yerdi... Ne oldu da çimdi, leyleğin yuvadan attı ğı yavru gibi bizleri darma dağın ediyorlar.
★
B
u sırada mahalle sakin lerinden on sekiz, yirmi yaşlarında iki kız da şöyle az geride durmuş konuşu yorlardı:— Ayol, şimdi Beyoğlunun bütün barları «Sulukule ge celeri» yapıyorlar. Allah bere ket versin oralardan da se bepleniyoruz. Belki «Kuştepe si» Beyoğluna daha yakındır. Bize de kolaylık olur.»
Arkadaşı tasdik ediverdi: — Sahi doğru söylüyorsun kardeş; oralarda çalışan yir mi, otuz kız varız. Hiç olmaz sa gecenin saat ikisinden, ii- çünden sonra bu pis mahal lenin yollarını tepmeyiz.
★
ebligata memur ekip, ancak bir iki evden im za alabilmiş, üst tarafı imza etmemişti; ayrılıp gidiyor lardı.
Bu sırada irili ufaklı Kule sakinleri hemen bir araya gelmiş, bird e darbuka ile tef ellerine almışlar, güftesi, bes tesi kimlerin olduğu belli ol mayan bir şarkı tutturmuş lardı:
KUŞTEPE
Ey Kuştepe, Kuştepe sana mı geleceğiz? Burdan kaldırıp postu
sana mı sereceğiz? Vali Baba bize de birer
evcik verirse... Yaşasın Gökaymıız, yaşasnı!
diyeceğiz.
Yakında Kuştepe» ve nakledecek olan Sulukule ve sakinlerine son bir bakış..
-- Saat 14.30 da Çocuk tiyatrosu
K Ü Ç Ü K ' A l • Ï
S E V Q 1 L * O Ö L C E
Komedi S perde Yaza, Jacques Oeval Çeviren: Mebrure Alevok
saat tanı 21 de Cuma (talebe) »• :ar matin#
T elefon : 440276
A ‘
ISTA* BUL BÖLÜMÜ
(Aksaray '¿ürk oca ğ ı blnasu.da)
HANIMLAR TERZİHANESİ Yazan: Georges Feydeau TUkrçesi: Mahmud Yesart Temsil günleri: Perşembe, cuma cumartesi, pazar, Cuma akçamı
talebe gecesidir.
Kişisel Arşivlerde İstanbul Belleği Taha Toros Arşivi