• Sonuç bulunamadı

Pertev Mehmed Paşa'nın Eserleri Hakkında Mimari İzahat

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Pertev Mehmed Paşa'nın Eserleri Hakkında Mimari İzahat"

Copied!
21
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

F»ertevr Alehmet F»a^anım e s o ı leı-İ

Y. Mimar A. SAİM ÜLGEN

1> e r t o V M e \\ m c d P a ş a"mıı İzmil-teki cami, imaret, hamam, kervansaray, mok-tep ve çeşmeden müteşekkil mimarî külliyesi ile Eyiipteki türbesi mimarî tarihimiz bakı­ mından ehemmiyetli eserlerdendir. Hu âbide­ lerin mimarinin K o c a S i n a n olusu da ayrıca tetkike vesile teşkil eder.

İzmitteki eserler, Yeni Cuma mahalleli namı verilen mahalde kâindir. Bu mimarî be yet İzmit şehrinin şark cihetinde sahil ile de­ miryolu ve evler arasında geniş hir sabayı iş­ gal eder. Bugün cami, imaret ve çeşmeden gayri binalar yani hamam ve kervansaray la-mamile yıkılmış ve yalnız bir kaç harap te­ mel bakiyesi kalmıştır. Mektebi Sıbyan ise-tarihî şeklini tamamen kaybetmiştir.

İlk defa olarak, Türk Tarih Kurumu na­ mına, bu eserlerin tarafımdan rölövc ve res-titüsyon resimleri yapılmıştır. Daha evvel yalnız hamam K. K 1 i n g b a r d t'ın Tür-kische Bader (Türk hamamları I nam eserinde takribi plânı ve maktaları konula­ rak bahis mevzuu edilmiştir. Bu âbidelerin bugüne kadar tanınmamış oluşu mimarî tari­ himiz bakımından bir noksan idi.

Tarihî Bağdat yolunun üstünde tesis .>• lunan bu külliye Yenicuma camii sokağıma iki cihetine dizilmiş 'nılunmaktadır. Cami heyeti umumiyenin şark tarafında ve yüksek duvarlı bir avlu ortasmdadır. Mekti Sibyaıı da sokağın ayni yakasında ve heyetin şimal köşesindedir. Hamam şimali garbi, imaret garb ve kervansaray ise cenubu garbî istik ı-metindedir. Kervansarayın cenubu şarkî cep­ hesinde bugün dahi eskiden mevcut dükkân­ ların emareleri görülüyor. Kervansarayla cümle kapısı şimali şarkiye yani cam', tara­ fındaki geniş meydana nazırdır. Bu mey damn bir kenarında ve mihrap avlusunun tam cenup köşesinde üstü kubbeli bir çc^nıı-vardır. Bu halile vaziyet plânı muntazam . " mütenazır bir şekil arzetmez.

I'ei'tcv

Paşa Camii:

Gayri munla zam ve fazla itina görmemiş duvarlarla çev lilnıiş olan bu avlunun ortasmdadır. Avlu iki kısımdan ibaret olup biri son cemaat ma­ hallinin önündedir ve merkezinde bir şadır­ van vardır. Diğeri ise camiin mihrap cihetin-dedir ve şadırvan avlusundan bir duvarla ay­ rılmıştır. .Mihrap tarafındaki bahçe mutat hi­ lâfına mezarlık ittihaz edilmemiştir. Her iki avlu da çeşitli ağaçlar ve servilerle bezen­ miştir.

Şadırvan avlusunun üç kapısı vardır. Hu kapılar bahçe duvarından daha fazla itina ile kesme taştan inşa edilmişlerdir. Yalnız ker­ vansarayın önündeki meydanlığa nazır cenu­ bu garbî kapısı üzerinde 987 tarihli ve

y İbaresi hâkkolunmıış bir kitabe vardır.

Şadırvan avlusunun orta kapısı camii' e>as mihveri üzerinden sağa doğru kaçmıştır V>\\ kapının sağ ve solunda dörder pencere vardır. Avlunun hamam ve kervansaray cep­ hesindeki duvarında altı ve mukabilindekinde ise beş pencere açılmıştır. Şadırvan müstalilc yakın şibih münbarif avlunun ortasına kon­ muştur. 12 dılılı haznenin üstünü örten kub­ beyi nıainî başlıklı sütûnçeler ve klâsik ke-merrikler tutmakladır. Kubbenin üstündeki e'uami ahşap çatının saçağı fazla gcnişdir. Bundan dolayı ahşaj) dikmelerle ikinci bir direk sırası meydana getirilmiş ve saçak bu direklere bindirildiğinden üstü kapalı bir gv leri vücut bulmuştur. Bu tarzdaki şadırvanla­ ra 2 inci .sınıf eserlerimizde tesadüf ederiz. Şadırvan avlusunun şimali şarkî köşesind" dört gözlü bir halâ ile merkezî bir su hazne-^i inşa edilmiştir.

Camiin cümle ka})isının önünde istalâk-tilli başlıklarla tezyin edilmiş dört nıcrmeı direk ve iki nüistalilî ayaklı son cemaat ın:ı-halli vardır ki üç kubbe ve iki beşik tonozl.ı örtülmüştür. Son cemaat mahallini

(2)

çerç.-\eli-242 A. SAlM OLGEN

yen ve main! baflikli sütunlara oturtulmuş kemerler üzerine inşa edilmiş ahşap çatılı bir galeri vardır. Bu t a n galerileri Rüstem Paşa. Kılıç A l i Paşa. Piyale Paşa, Mesih Mehmed Paşa. Mihrimah camileri gibi mebanide de görmekteyiz.

Pertev Mehmed Paşa camii Sinanm şah­ eserlerinden biri değilse de nev'i şahsa mün­ hasır noktaları mevcuttur. Plânı murabbaa yakın bir müstatildir. Cümle kapısının bulun­ duğu duvar diğer üç cephe duvarından dah^ ince inşa edilmiş olduğundan cami hariroine doğru taşan i k i istinat ayağı ile tahkim edil­ miş ve bunların araları ve cenah duvarları kemerlerle bağlanarak 3 küçük eyvan vücude getirilmiştir. Bu suretle kapının üstünde ikin­ ci bir kat yani müezzin mahfili ve maksureler teşekkül etmiştir. Binanın köşelerine inşa c-dilmiş olan tromp şeklindeki dört yarım kub-beciği dört kemere rapteden sekiz tâli alika-nın üstüne büyük bir kubbe oturtmak suretilc harimi örten Mimar Sinan'ın burada da ayrı bir hususiyet yarattığı hissolunur. Kubbenin etrafını demir parmaklıklı bir gezinti yeri çevreler ve bu seviyede 24 pencere açılmış­ tır. Tromp vazifesini gören yarım kubbeler sağır ise de aralarındaki kemerlerde alçı cam­

lı üç pencere görülür. Maksure ve müezzin mahfili hizasında cenah duvarlarında dörder ve kıble cephesinde biri mihrap üstüne gel­ indi üzere beş pencere vardır ki bunlara renkli camlı ve alçı işçiliği nefis, güzel içlik­ ler geçirilmiştir. Yanlarda ve mihrap duva­ rında dörderden 12 ve 2 si son cemaat ma­ halline bakan mecmuu 14 pencereden giren ışık zemin katını bolca aydınlatmaktadır. Cümle kapısından girdiğimizde sağımıza te­ sadüf eden basık kemerli küçük kapıdan, mü­ ezzin mahfili ve maksurelere dönerek çıkan merdivenlere geçilir. Minare binanın şimali garbi köşesindedir vc son cemaat mahallinden çıklır. Camiin mukabil köşesinde minare kai­ desine mütenazır bir çıkıntı daha vardır bu­ rası müstatilî taş bir odacıklır.

Cami dahilinde dikkate şayan nefis eser­ lerden başlıcası mihrap ve minberdir. Bunlar kâmilen mermerden imal edilmişlerdir. Isla-lî^ktitler ve hendesî tezyinat fevkalâde nefis işlenmiştir. Bilhassa minberin şebekeleri çok ince ve az tesadüf edilen bir güzelliktedir. Mihrap vc minberin nefaseti Pertev Paşa

camii için bir mazhariyettir. Bu mâbede Dasit mermer bir kürsü de vardır. Zemin katı ve müezzin mahfili hizasındaki i k i pençere sırası arasında tıraz şeklinde tersim edUmij olan yazıların cetvellerindeki tezyinat, pence­ relerin etrafını süsliyen motifler ve sular son cemaat mahallindeki merkezî kubbenin göbek nakışlan hataî ve rumi üslûpta pek nefis renk ve şekillerdedir. Bu tezyinatın bir kısmı yeni kalem işlerile tahrip edilmiş ise de X uncu Hicrî X V I nci Milâdî asrın o r i j i . nal eserlerinden olan bu güzel örneklerin ehil eller tarafından tetkik olunması ve tamir es­ nasında bir kazaya kurban gitmemesi için tedbirli bulunulması temenni olunur.

Camiin haricî görünüşü gayet mevzun­ dur. Merkezî büyük kubbe ve köşelerindeki yarım kubbe 43* ye yakın bir ehramiyet ar-zeder k i Sinanın olgun eserlerinde bu zaviye 43' - 44° arasındadır. Kubbenin kasnağına yaptığı mail itmeleri karşılamak üzere 2 şer-den 8 dayatma kemeri inşa olunmuştur. Kıb­ leye nazır duvarın haricinde mihrap ufak bir çıkıntı tcfkiî eder.

Camiin içinde ve dışında çini k a p l a m ı yoktur. Fakat mermer işçilikleri, kapı ve pen­ cere süvelerinin mulür ve kemerleri, sütun başlıkları çok dikkat ve itina ile işlenmiştir.

Cami avlusunun cenup köşesinde kital>eli bir çeşme olduğu, yukarıda hahi.* mevzu» edilmişti. Bu çeşme iki kısım olup biri yol­ culara diğer tarafı hayvanlara mahsustur. Çeşmenin suyu kubbeli bir haznede toplan­ maktadır. Yolcuların ve halkın su içmesine mahsus çeşmenin kitabesi vardır. Gerek ke­ meri, gerek diğer aksamı kesme taştandır. Kervan hayvanlarının sulanmasına mahsus iki yalaağın bulunduğu binişler âli taştan in-ya edilmişiri.

M c k t « b i S ı b y a n : Tarihî şeklini tama­ men kaybetmiştir. Basit bir salonda ve cümle kapısı üstünde fevkanî bir muallim odasilc üstü kapalı bir verandadan ibaret imiş. Ufak bahçesindeki iki gözlü hâlâ halile duruyor Mektebin cephesinin ve çatısının yeniden in­ şa edilmiş olduğu yek nazarda anlaşılıyor. Fevkanî muallim odasının yalnız ayak temel­ lerine rastlanmıştır. Binanın eski ctphesiııdo iki kal pencerelerin yani tepe camlarının bu­ lunduğu mevcut nisbetlerden ve eb'addan his­ solunur. Mektep Ampir üslûptaki tamiri

(3)

gör-l'ERTEV PAŞANIN ESERLERİ

243

düğü ândanberi bodurlaşmış ve

mevzuniyeti-ni kaybetmiştir.

Hamam:

1922 tarihinde harap olmuş­ tur. Çiîte hamam olarak mütenazır plânda in­ şa edilmiştir. Hali hazırda bazı temeller ile sıcaklık kısmmm kemerleri görülüyor. Kül­ han ocağınm ,son bakiyesi binanm enkazma gömülmüştür. Müstatll plânlı camekân kısım­ ları tamamen mahvolmuştur. Buna da sebep duvarlarmın nisbcten ince ve çalısınm ahşap oluşudur. Bugün izleri görülen ılıklık kısmı müstatilî bir geçit vaziyetinde imiş. Buradan altı nif ve birer havaleli sıcaklıklara serilir. Hamamın şimal cephesindeki külhan ve <u haznesinin bakiyesinden gerek kadınlar, gerek erkekler tarafımn merkezî bir noktadan ida­ re edildiği anlaşılır. Kubbe ve duvarlardaki künkler ile hicapların dikkatle inşa edildik­

leri müşahede olunmaktadır. Su tevzi ve tes­ hin usulü pek mükemmeldir.

İmaret:

Moloz taşından inşa edilmiş bir binacıktır. Üstü ahşap çatı ile örtülmüş­ tür. Yalnu aş kazanlarının konduğu mahallin üstünde k&gir duman baca»ı ve aydınlık fe­ neri inşa edilmiştir. Binanın şimal duvarında büyük bir ocak vardır. Bu ocağın kemer, davlumbaz ve baca kısımları tamamen kagir­ dir. Duvarlarda ufak, mazgal pencereler ve hücrecikler bulunmaktadır. Binanın mimari kıymeti yoksa da rasyonel şekli dikkate şa­ yandır.

Kervansaray:

Hâlen bir kaç duvar bakiyesinden ibarettir. Camie nâzir .ahşap ı%-vaklı bir girişi' vardır. Cümle kapısı çifttir. Bina cenubu garbi • şimali şarkî istikametin­ de uzuluğuna tesis edilmiştir. Kervansarayın cenuba nçzır uzun cephesinde bugün dahi gö­ rülen izlerden anlaşıldığı gibi üstü tonozlu 10 kâgir dükkândan müteşekkil bir çarşı var­ mış. Kervansaray 25 ocaklı ve üstü ahşap ça­ tılı imiş. Çatı 3 sıra üzerine 6 şardan 18 ah­

şap direğe istinat etmekte olduğunu bazıları hâlâ mevcut olan taş pabuçıardan anlıyoruz. Pertev Mehmed Paşa, vakfiyesinde, parası kâ­ fi gelmediği için binayı anşap çatın yaptırttı­ ğını istikbalde vakfı vüs'at kesbederse evlâdı tarafından kâgire tahavvülünü vasiyet tarzın­ da sarahaten ifade etmiştir.

Utanbulda Eyüptc

k'ertev

P a ş a

Tür­

besi:

Eyüp camiinin şimal cephesi haricin­ deki mezarlığın içinden geçen sokağa nâzır Ayaspaşanın dört direk üstüne müesses tek kubbeli ve etrafı açık merkadi karşısında gördüğümüz harap, çatısı çökmüş, müstatilî plânlı biçare bina. Pertev Paşanın Sinan ta-rafmdan inşa edilen türbfesidir. D,ar bir soka­ ğa yüzü olan türbenin cephesi basit ve müte-vazı'dır. Çatısı 15 yıl mukaddem yıkılmıştır. Gerek bina, gerek dahilinde mevcut mezarlar klâsik san'at eserlerimizdendir. Kabirlerin hepsi fevkalâde işlemeli mermer lâhitler ve taşlarla örtülmüştür. Sokağa nâzır olan ve mukabilinde bulunan uzun cephelerdeki pen­ cere üstü şebekelerinin nefaseti türbenin için­ deki mezar taşlarından aşağı değildir. Çatı yıkılmadan evvel türbe tavanının ahşap kub­ beli olduğu nakledilmektedir. Tavan tezyina­ tı ve renkleri'de çok ince ve kıymettar imiş. Türbenin sokağa bakan yüzünde 6, arka cep­ hesinde 7 pencere vardır. 6 pencerenin" bulun­ duğu sokak cephesinde kapı binanın bir kö-şesindedir ve üstünde üç sülün üzerine dörder satırdan altı beyitlik bir kitabe vardır.

Pertev Mehmed Paşa ve oğullarının mer­ mer mezarları fevkalâde nefis rozaslar, çeşit­ li çiçek ve servi şekillerile zinetlendirilmiştir. Bilhassa kavuklar tülbendin kuruluğunu ve şeffaflığını hissettirecek derecede muvaffak olmuş, heykeltraşî parçalarındandır. Bazı sandukaların ayakları oymalı ve kadın ka­ birlerinin baş ve ayak taşları ise sade kita-l)eli fakat nisbet itibarile emsalsiz san'at ha­ rikalarıdır.

(4)

Pertev M e h m « t P a ı a C a m i i : U m u m i g ö r ü n - j v

(5)

I I I

•3

: — P e r t e v P a ş a C a m i i n i n c t n u p e « p h t i i n d « n BÖriinüşü.

(6)

I

Pertev P a ş a C a m i i kendine u y a n m u h i t i ç i n d e . .

(7)

P e r t f v Pafa C a m i i n d e «on ctmtai y e n v« r c v a k ı a r .

(8)

P t r t e v P « f « C a m i i : Ravak k i t m i n i n a v l u d a n s^rtlnUiU.

(9)

o İH

t — P t r t « v M t h m t t Pata Camii kap4(i.

(10)

7 - P . r t c v Pata C a m i i : M i n b a r .

(11)

1^ 9f • t

•S

f

\

4tt

1 : 1 f i l

8 — P*rt»v Pata Camii; Minberin çok ine* ve nefii t « | ifçilikleri.'

(12)

'- ^^^^

â — P«rt»v P « f « C a m i i : M i h r a p .

(13)

10 — PtrXtv Mchmvt P»»a C»mii ş a d ı r v a n ı .

(14)

İh.

i

V

11 — Irmitte Pertev Pafa m i m a r ı heyetinden: S ı b y a n Mektebi.

(15)

12 ~- EyupU P c r U v P a ı * türbMİ: Oltandan g ö r t i n ü ı .

Vakıflar U. M. Fotoiraf Arşivi: Foto İhsan Gürkcm)

e*.

13 — Parttv Pata t ü r b a ı i n i n kapısı Uz«rind«ki kitab*.

(16)

^ ^ ^ ^

t. V I '

'i A

r

e

14 — Pertev P a j a t ü r b e s i n i n i ç e r d e n gi>rünü}U. ( V a k ı f l a r U . M . F o t o ğ r a f A r ş i v i . Foto İhsan G ü r k e m ) 15 •-• f c r t c v M e h m e t P a t a n ı n m e r m e r s a n d u k a s ı .

(17)

P e r t a v P a ş a n ı n t a n d u k a ı ı ü z « r i n d « k i k a v u

(Vakıflar U. M. Fotoğraf

(18)

V P a t a n ı n k ı s ı SAfiya'nin mazar t a f i .

(Vakıflar U. M. Fotoca/

Ar|ivi: Foto Jhsan Cürkem)

(19)

18 — P c r t t v P a t a n ı n k i x i S i f i y t ' n i n m c z a r ı n d a k i t a r i h k ı t ' a t ı .

rvakıflar U. M. Fotojraf Ar^vi: Foto t GUrlcem)

8 i f i y « n i n mezar t s f i n d a k i 20 — SAfiysnin m t z a r t a | i n r l a k i b M İ ı k v « k o l y a . b » | l ı ğ ı n a r k a d a n g ö r ü n ü » ü .

(Vakıflar U. M. Fotojraf (Vakıflar U. M. Fotojraf Arjivi: Foto t. Gürktm» Arjivl: Foto 1. Gürken»

(20)

— P c H a v P a n n i n r-Hu Mahm*t Dayin kızı k ü ç ü k Safiyanin mazar tafi.

( V a k ı f l a r U . M . F o t o j r a f A r j i v i : F o t o t . G ü r k e m )

(21)

P « r t « v P « t « ail« nr>«kt>«mtind* d ı t « r bir m « z * r ta^ı.

( V a k ı f l a r U . M . rotoirtf

Referanslar

Benzer Belgeler

Elde edilen bu verilerle, ladin ve göknar gençliklerinin karşılıklı büyüme ilişkileri ve alandaki gençliğin yaş bakımından dağılışlarından hareket ederek, siper

保守療法 方   法 說   明 絕對臥床休息2~3週, 直到疼痛消失。 讓背部肌肉充分放鬆, 減少背部所承受的壓力。

Bu araştırma ile yaşlı bireylerin sağlık sorunları içerisinde yer alan üriner inkontinas, yine bireylerin idrar yapma korkusu, suya ulaşımın uzak olması,

Ahmet izzet Paşa'nın hatıratı çok şık bir kitap olmuş.. Ebru baskılı kapağında lake

Öyleyken, Tazminat şairleri milletin uykusunu ölüm diye yazdılar, ve, milleti uyandır­ mak için, ona, «öldün» diye haykırdılar.. Vâkıa uyuyan milletleri ses

Esma Sultanin ölümünün ardından Tımakçızade Ailesi’ne geçen yalı, 1856’da, büyük bir yangın geçirerek tümüyle yok olmuş, sonra İstanbul’un seçkin yapılarına

Kabak çekirdeği ve fıstık kabuk- arile dolan tiyatro binasında Na - ;it, tek başına otuz beş sene bu mü­ badele ile didişmiş bir kahraman - dır. Sabahlara

Daha sonra 6328 sayılı Kamu Denetçiliği Kurumu Kanunu temel alınarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Disiplin Kurulları ve Disiplin