Edirne’nin Simavne bucağı kadıların dan Irrail’in oğlu olan Şeyh Bedrcddin 1359’dadoğdu. İlk eğitimini babası Irra- il’den edindi. Daha sonra medreseye gi rer ve orada ilerletir bilgisini. Buradaki öğretim, tümden şeriata uygun Sünni bir niteliktedir. Bu eğitimi Şeyh Bedred- din’in bu anlayış ve inanca bir süre -bel ki de uzun bir süre- bağlı kalmış olması, kadılık etmesinden belli. Şeyh Bedreddin bu alandaki güçlü bilgisini kitaplarıyla göstermiş bulunmaktadır. Bununla bir likte, bilgilerini yeterli bulmamış olmalı ki Konya’ya giderek oradaki medrese lerde öğrenimini geliştirmeye çalıştı. Anadolu kentlerinde bir süre dolaşır, da ha sonra Kahire’ye gider. Amacı herhal de ülkesinde edindiği dinsel bilgileri Mı sırlı din bilginlerinin derslerine giderek pekiştirmektir.
İlk yol ayrımı
Oysa, düşünce dünyasını ve inancını büsbütün tersi bir yola yönlendiren bir rastlantı olur: Büyük bir mutasavvıf olan Şeyh Hüseyin AhlatEnin öğrenciliğine başlar. Bedreddin’in üzerinde etkisi çok güçlü olur bu şeyhin. Öyle ki, iki kez kır kar gün içe kapanmaya geçer. Bu, tasav vuf anlayışına göre içe kapanarak, kendi özünde doğruya ulaşma çabasıdır. Hüse yin Ahlatı hasta olduğu sırada onun ye rine geçen Bedreddin böyiece şeyh olur. Daha sonra şeyhinin önerisi üzerine Tebriz’e giderek, orada Iraniı tasavvuf çevreleriyle ilişki kurarak, tartışarak bu alandaki düşünce ve inançlarını derinleş tirir. Kahire’de bulunduğu evrede, bir olay Şeyh Bedreddin’in yaşamında önemli bir değişikliğe yol açar.
İkinci dönemeç
O dönemdeki Mısır hükümdarı, Şeyh Hüseyin Ahlatî’yi Marie adlı bir Hıristi yan cariyesiyle evlendirir; Şeyh Bedred din de bunun kızkardeşiyle evlenir. Şeyh Bedreddin’in bütün yaşamı boyunca din ler karşısındaki hoşgörülü tutumunda bu evliliğin rolü olmalıdır. “Şurası bir ger çektir ki Şeyh Bedreddin Mısır’dan dön dükten sonra Edirne’ye gelirken, Anado lu’nun kimi illerini dolaşmış, söz gelişi Konya’da kalmış, oralarda çağın ünlü ta savvuf erleriyle, dervişlerle görüşmüş, kendisinin bilimsel gücünü, yeteneğini or taya kovmuş, çevresini etkilemiştir. Bu et ki kısa bir süre iç inde Batı Anadolu ile Ru meli yönlerine yayılmış, onun kişiliği çev resinde büyük bir ilginin toplanmasını sağlamıştır.” (1) Tarihçilerin o döneme
TARİHTE DÜŞÜNCE
“SUÇLULARI”
ADNAN
CEMGİL
► Tarihçilerin o döneme ilişkin olarak
anlattıklarına göre, Şeyh Bedreddin
paylaşımcı, ortaklaşa bir yaşam düzenini
savunmuştur. Buna göre kişiler,
kadınlar dışında, sahip oldukları şeyleri
eşit olarak paylaşacaklardır.
► On yıllık Fetret Dönemi’nde şehzadeler
arasındaki post kavgası sürerken
Anadolu'da bir halk hareketi oluştu.
Bu da Şeyh Bedreddin'in etkisiyle,
sonra da öncülüğüyle gelişen gizemci,
toplumsal-siyasal ayaklanmaydı.
‘ Yağmur çiseliyor Korkarak
Yavaş sesle
bir ihanet konuşması gibi Yağmur çiseliyor
beyaz ve çıplak mürteci ayaklarının ıslak ve karanlık toprağın üstünde koşması gibi
Yağmur çiseliyor, Serez ’in esnaf çarşısında, bir bakırcı dükkânının karşısında Bedreddin ’im bir ağaca asılı.
Yağmur çiseliyor
gecenin geç ve yıldızsız bir saatidir.
Ve yağmurda ıslanan yapraksız birdalda sallanan
Şeyhimin çırılçıplak elidir. Yağmur çiseliyor,
Serez çarşısı dilsiz, Serez çarşısı kör,
Havada; konuşmamanın, görmemenin kahrolası hüznü
Ve Serez çarşısı elleriyle kapatmış yüzünü.
Yağmur çiseliyor.' (4)
ilişkin olarak anlattıklarına göre, Şeyh Bedreddin paylaşımcı, ortaklaşa bir ya şam düzenini savunmuştur. Buna göre kişiler, kadınlar dışında, sahip oldukları şeyleri eşit olarak paylaşacaklardır. Şeyh Bedreddin’in bunu yaşama geçirdiği ko nusunda hiçbir bilgi yoklur.
Onun bu görüşüyle, ütopyadaki sosyal adalet özlemini benimsediği düşünüle bilir. Şeyh Bedreddin’in “Varidat” (İçe Doğuşlar) adlı kitabında sergilediği, ta savvufa ilişkin düşüncelerine bir örnek:
“Varidat”, yazarının çağını aşan, şeri ata aykırı gelen, biraz da yeni sayılan dü şüncelerini içerir. Bu kitapta yaratılış, in san, Tanrı, evren, katkını günü, yargı gü nü, cennet, cehennem, ölüm, tin (ruh),
ölümsüzlük, melekler, düş, gibi daha so yut denebilecek konular işlenmiş, karşı lıklar aranmış. Onlarla ilgili düşünceler, yorumlar ortaya konmuştur. Bu sorunla ra bulunan karşılıklar genellikle tasav vuf açısındandır. Yazar bu sorunlar üze rinde dururken geleneğe uymamış, İslam dininin uygun görmediği bir bakış açısı nı benimsemiştir. İşte onun çağına göre yeni sayılan, bu bakış açısıdır. Kişiliğini oluşturan da budur. Bu bakış açısını bi çimlendiren öğeler, inançlardır. Bu yüz den Bedreddin bir inanç insanıdır.” (2)
İşte, Şeyh Bedreddin’in öldürülmesi ne neden olan, bu inancını dile getirdiği düşünceleriydi.
Edirne’de padişahlığını ilan eden Mu
sa Çelebi’yi giriştiği çatışmada yenip boğdurtan Mehmet Çelebi, adı geçenin kadısı olan Şeyh Bedreddin’i İznik kale sine sürdürüp gözaltına aldırttı. Ayrıca bin akçalık bir maaş bağladı.
Yıldırım Beyazıd’ın yenilmesinden sonra Timurordulanmn giriştiği aşırı yağmalar, çapulculuklar sonucunda halk yığınları büyük bir yoksulluk içine düş müştü. On yıllık Fetret Dönemi’nde şeh zadeler arasındaki post kavgası sürerken bir halk hareketi oluştu. Buda Şeyh Bed reddin’in etkisiyle, sonra da öncülüğüy le gelişen gizemci, toplumsal-siyasal ayaklanmaydı.
Bu hareketin Orta Anadolu’da yaygın olan, Batınilikle ilgisi yoktu. Daha çok
Ege yöresinde, Aydın, Karaburun, Mani sa, İzmir bölgesinde gelişmişti.
Buralarda, Şeyh Bedreddin’in yakın adamı Börklüce Mustafa, Türkmenler- den oluşan ordusuyla Çelebi Mehmet’e karşı ayaklanmış, çatışmıştı.
Şeyh Bedreddin, Edirne’de kadı iken, kethüdası olan Börklüce Mustafa, adı ge çen bölgelerde büyük bir özveriyle şey hin düşüncelerini yaymaya çalışıyordu halk arasında. Torlak Kemal de Mani sa’da bu yolda herekete geçmişti.
Bu sırada Mehmet Çelebi, Teselya ve Selanik’te hükümdarlığa soyunan karde şi Mustafa Çelebi ’yle savaşarak onun işi ni bitirmişti.
Serez'de sönen ışık
Bundan sonra Anadolu’ya dönen Çe lebi Mehmet, Börklüce’nin üstüne iki kez kuvvet göndermişti; ikisi de yenildi bunların.
Üçüncü kez, Şehzade Murat (Hüda- vendigâr) komutasındaki ordu, Börklüce Mustafa’yı yenerek tutsak etti, işkence ye uğratıldıktan sonra astırttı. (1418)
Torlak Kemal de bu yolda can verdi. Şeyh Bedreddin’in eylemini bir tarih çi şöyle değerlendiriyor: “Çelebi Meh met’in son yıllarında çıktığı görülen bu planlı dini-sivasi büyük ayaklanmayı, P.Wittek derin bir içtimai buhranın ne ticesi savmış olmakla beraber, hadise bu yazarca fazlası ile şümullendirilmiş gibi görünmektedir.” (3)
Şeyh Bedrettin bir süre Edirne’de kal dı. Ardından, Bulgaristan’a geçti. Orada düşüncelerini, inancını yaymak üzere ça lışmalara başladı. Düşüncelerini yaşama geçirebilmek için Çelebi Sultan Meh met’e karşı çıktı. Tımarlı sipahilerden, akıncılardan, medrese öğrencilerinden, kadılığı sırasında tanıdığı kimi devlet adamlarından ‘sufPlerden oluşan bir or du kurdu. Önce başarı gösterdiyse de sonra yenildi. Tutsak edildikten sonra yargılandı ve Meviana Haydar Acemi adında birinin fetvasıyla ölüm cezasına çarptırıldı. Serez’de asılarak yaşamına son verildi. 61 yaşındaydı. (1420)
1) ismet Zeki Eyüboğlu, Şeyh Bedreddin ve Varidat, Der Yayınları, İstanbul 1980, s. 159. 2) l.Z. Eyüboğlu, agy- s. 190 5) (Prof. Dr.) Mus tafa Akdağ, Türkiye'nin iktisadi ve İçtimai Ta rihi, Cem Yayınları İstanbul 1974, s. 343 4) Nâ zım Hikmet, Simavne Kadısı Oğlu Şeyh Bedred din Destanı. (Yazılışı 1936) Hazırlayan: Asım Bezirci, Cem Yayınevi, İstanbul 1975, s. 197- 198
Yarın: Sokrates
f .