• Sonuç bulunamadı

Her olay yeni bir tangodur...

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "Her olay yeni bir tangodur..."

Copied!
1
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

SAYFA CUMHURİYET

• • • •

KULTUR

► Tango Pasion, her yaştan ve her ulustan insana seslenebilecek

nitelikte. İzlediğimiz gösteride dans ve koreografı ön planda idi.

Böyle olunca da, dinlemekten daha çok, görmeye alışkın seyirciyi

avucunun içine aldı. Şarkıların en az alkışlanan bölümler olmasını dil

sorununa bağlıyoruz. Halbuki, Broadway’de aym parçaların bir

bölümü İngilizce sözlerle veriliyordu.

F E H M İ AK G Ü N küsyon gerekli değildi. Piyano ve kontrbas Tango, çalınır, söylenir, dans edilir. Ama

en önemlisi “tango yaşanır.” Ünlü şair Ho-

racio Ferrer’e göre: “Tangoyu çalan, söyle­ yen ve dans edenler, tangonun başka bir ha­ yatı değil, kendi yaşamlarını dile getirdiğini anlatırlar. Tango, yaşanır da. Her olay yeni bir tangodur...” İstanbul inşam da 6 gece sü­

resince “Tango Pasion” adlı gösteriyle bir­ likte “tangoyu yaşadı.” Gerçekten, İstan­ bul’daki gösteriye duyulan ilgi, günler önce­ sinden tükenen büetleriyle, karaborsada satılan davetiyeler, stadyumu andıran giriş kapılarıyla, ila saat öncesinden gelip yer ka­ panlar ve sponsor bankamn kilitlenen tele- fonlanyla alışılmadık boyutlara ulaştı.

Bu tangonun geleneksel ve tarihsel yazgı­ sıdır. Tango, itilir, kakılır, ayıplanır, yasak­ lanır, hayran kalınır, m oda akün olur, şam­ panya markası olur.

Hollywood’un oyuncağı olur, unutulur, yenilenir, çeki-düzen verilir, opera, konser müziği olur, önemsenmez. Ta ki, çağdaş normlara uyacak ve terimsel amaçlara hiz­ met edecek hale gelene kadar.

Tango Pasion,

Tango, itilir, kakılır, ayıplanır,

yasaklanır, hayran kalınır, moda

akım olur, şampanya markası

olur. Hollywood’un oyuncağı

olur, unutulur, yenilenir,

çeki-düzen verilir, opera, konser

müziği olur, önemsenmez. Ta ki,

çağdaş normlara uyacak ve

terimsel amaçlara hizmet edecek

hale gelene kadar.

şu anda Zürih’te yeni bir 'sahnede, yeni izleyicileriyle birlikte. Orada da aym ilgiyi görece­ ğine hiç kuşku­ muz yok. Zira Tango Pasion, her yaştan ve her ulus­ tan insana seslene­ bilecek nitelikte.

İzlediğimiz gös­ teride dans ve ko­

reografı ön plan- —— — — — — da idi. Böyle olunca da, dinlemekten daha çok, görmeye alışkın seyirciyi avucunun içi­ ne aldı. Şarkıların en az alkışlanan bölümler olmasını dil sorununa bağlıyoruz. Halbuki, Broadway’de aym parçaların bir bölümü İngilizce sözlerle veriliyordu.

Gösterinin orkestrası Sexteto Mayor’un enstrümantal olarak sunduğu öm eğn, “Ca-

naro En Paris”, “Adiós Nonino” gibi parça­

ların danslarla aym düzeyde hatta daha faz­ la alkışlanmasını ise sempatik maestro Li-

bertella ve Luis Stazo’nun belirginleşen vir-

tüözitesiyle -ha bir de monitörler hariç, 24 hoparlörün performansıyla- değerlendiri­ yoruz.

Orkestradaki iki virtüöz kem ana Mario

Abramowich ve Eduardo Walczac’in eşsiz

güzellikteki tınılan zaman zaman ne yazık ki, klavye/synthesizenn kurbam oldu. Şef Jose Libertella’ya uçaktan iner inmez neden altılıya, bir klavye ve bir bateri eklemek ge­ reğini duyduğunu sormuştum. O da biraz sıkılarak “Çok haklısın ama, büyük mekan­

larda orkestraya yardımcı oluyor, müziğe de­ rinlik veriyor” diye cevap vermişti. Bence,

bazı “Piazzoüa” parçalannın dışında

per-yeterli olacaktı. Kimbilir, belki de işin içine giren Amerikalılar (Kuzey) böyle istemiş olabilir.

Şarkıcı Alberto Del Solar ve “Yeni Pati­

no”, sahne hakimiyeti olan iki tango şarkı-

ası. Alberto, “Botica Del Tango” adlı TV pfogramımn yıldızlanndan. Yeni Patino ise, çok iyi bir diksiyona sahip ender tango şarkıalanndan biri. G rubun tek yabana sanatçısı İsveçli aktris Gunilla, “lady” kimli­ ğiyle “Oçci Çomie” adlı ünlü Rus melodi­ siyle bütünleşen rolünde ve Donato’nun “A

Medi Luz” adlı tangosundaki Avrupai dan­

sıyla göz dolduruyordu. Orkestranın çaldı- ğ ikinci Avrupa melodisi olan “Celos (Jau-

lousie)” şef Libertella’mn kurnazlıkların­

dan biri. Tabii izleyici çok iyi bildiği bu me­ lodiye bayılıyor. Gunilla’nm A Media Luz yerine bu tango ile dans etmesi kanımca daha iyi olurdu.

Bir şov olarak sunulduğunda, doğal ola­ rak dansçılar, tangonun yıldızlan olarak parlamakta. Osvaldo-Graciella, Roberto-

Vanina, Juan-Viviana, Gustavo-Alejandra, Joge-Daniella, Omar-Monica çiftleri halkın

... ve basımn gözdesi

oldu. Şunu belirt­ mekte fayda var ki,dansçılann“aji- lite” ve hızı tan­ gonun ritmini aşı­ nca, bu kez, tan­ godan daha hızlı bir tempoya sahip olan ve tangodan daha eski bir mü­ zik türü olan “mi-

longa”ya başvu­

rulmuştu. Repertuvarda- ki, “Payadora, Milonga De Mis Amores,

Milonga Del 900, Selección De Milongas”

adlı parçalar bu türdendi. Tangolann so­ nundaki çok hızlı “Variación” bölümleri de dansçılar tarafından gereğince değerlendi­ rildi. Abartı yok muydu? Kuşkusuz ki vardı.

Bir gece yanımda oturan bir bey bana sordu: “Arjantin’de tango, gerçekten böyle

mi yapdıyor?” Evet, Buenos Aires’te tango

böyle yapılıyor, ama gece kulüplerinde ve dans salonlarındaki arüstler tarafından. Yoksa böyle dans edebilmek için balet, ba­ lerin ve biraz da akrobat olmak gerekmek­ te.

Bununla birlikte, “corte”, “paso” gibi ba­ sit fıgürleriherkesuygulamakta.Her“Porte-

no”nun (Buenos Aireslinin) bu dansı bile­

rek doğduğu söylenir. Santiago Rusinyol’un

“Un Viaje Al Plata” adlı gezi kitabında şöy­

le yazdığnı okumuştum: “Arjantin’de yapı­

lan tango dünyanın hiçbir yerindekine benze­ mez. Tangoyu dans edebilmek için burada doğmuş olmak lazım...”

Aslında tango, küçük, kapalı, loş mekan­ ların müziğdir. Gün ışığnı ve parlaklığı

Bir şov olarak

sunulduğunda,

doğal olarak

dansçılar, tangonun

yıldızlan olarak

parlamakta.

O svaldo-G raciella,

R oberto-V anina,

Juan-Viviana,

G ustavo-

Alejandra,

Joge-D aniella,

O m ar-M onica

çiftleri halkın ve

basımn gözdesi

oldu.M üziği ile

dansçılan ve

şarkıcılanyla;

koreografısi ve

orkestrasıyla şimdiye

kadar Türkiye’ye

gelen tango

topluluklanm n en

iyisi olan T ango

Pasion’u veya bir

benzerini tekrar ne

zam an izleyeceğimiz

bütünüyle şansa

kalmış bir olasılık.

T ango Pasion, şu

anda Zürih’te yeni

bir sahnede, yeni

izleyicileriyle

birlikte.

(Fotoğraf:D E V R ÎM BA RA N )

sevmez. Ama 1950 sonrası unutulan ve güncel müzikler tarafından ezilen tango, yaşamak için getirdiğ yenilikleri; klasik müzik form­ larıyla yapılan düzenlemeler, opera-tangolar, senfonik-tangolar, Londra Kraliyet Filarmo­ ni Orkestrası’yla Buenos Aires Altılısı’nm yaptığ plaklar, Gardel Oratoryosu vb. gibi dünya halkına ulaştırabildi mi? Hayır. Astor

Piazzolla’nın tango kökenli m üziğni benim­

seyip izleyenler de üst düzeyde bir müzik beğe­ nisine sahip olmalarına karşın tangoya ya­ bancı idiler.

Tango, hiçbir zaman azla yetinmemiştir. O hep daha fazlasını ister. Fırsattan değerlendi­ rir. “Tango Argentino” adlı şov programı, 1983’te Paris’te, bir nabız yoklaması yaptı­ ktan sonra bir hafta için Broadway’e gitti ve

bütün bir sezon kapalı gişe oynadı. New Y ork’ta yeniden tango dans okullan açıldı ve gösteri bütün dünyada 400’den fazla kentte sahneye kondu. Seyrettiğimiz Tango Pasion, bu gösterinin biraz daha değştirilmiş ve geliş­ miş hali.

Bu kez, Hector Zaraspe gibi ünlü bir kore­ ografın (Arjantinli) bale ağırlıklı Piazzolla dü­ zenlemeleriyle, bol ışık ve yüksek volümle, erotizme kaçan klasik tango danslarıyla kesin zafer kazanıldı.

Koreograf Hector Zaraspe’nin katkılarını değerlendirebilmek için hem baleyi, hem de tangoyu çok iyi bilmek gerekiyor. Sonuçta mükemmellik çizgisinin ne kadar aşıldığ or­ taya çıkacaktır.

Hem tangonun belirli bir süre içindeki

don-muş haliyle benimsenmesinden yakınıyoruz, hem de “otantizm”ini yitirmesinden şikayet ediyoruz. G ünün kurallarına uyulmazsa, tan­ go, anıların m üziğ olmaktan öteye gidemeye­ cektir. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi.

Tango Pasion’da çok güzel bir koreografı ile sunulan 6 Piazzolla parçası vardı. Bu ye­ nilikçi m üziğ on binlerce insana severek din­ letmek az şey mi?

Müziği ile dansçılan ve şarkıcılanyla; ko- reografisi ve orkestrasıyla şimdiye kadar Tür- kiye’ye gelen tango topluluklanmn en iyisi olan Tango Pasion’u veya bir benzerini tekrar ne zaman izleyeceğiniz bütünüyle şansa kalmış bir olasılık. Ama gelin biz elveda de­ meyelim de, görüşmek üzere diyelim? Belki tangonun şansı bizimkinden iyidir.

İstanbul Şehir Üniversitesi Kütüphanesi Ta h a T o ro s Arşivi

Referanslar

Benzer Belgeler

In conclusion, it was seen that starter culture obtained from koumiss can be used in production of yoghurt and also received results can be used as a base for investigations on

Altı yaș çocuklar için geliștirilen ve 36 maddeden olușan Marmara Sosyal Duygusal Uyum Ölçeği’nin (MASDU), 5 yaș çocukları için geçerlik ve güvenirliğini

Onca yaş yaşamış, neler görme­ miş ki; Atinalı kumandan Alkibi- ades tarafından Karadeniz’den ge­ len gemileri kontrol altına almak için yapılmış.. Daha

Yazılar mı ya­ zılmazdı, röportajlar mı ya­ pılmazdı, telgraflar mı çekil­ mezdi, yoksa adına geceler düzenlenip Nobel’e aday mı gösterilmezdi?. Yer

F akat kış aylarında alınan gaze- j te sayısı ikiden bire iner ve müş- ' terileri hemen hemen yaz ayla­ rında bile ağaçlar altında esen rüzgârlardan

Ayrı ayrı bir çok şeyleri Galip Ataç’tan çok daha eyi bilen bir çok insanlar varsa da bildiklerini Galip Ataç kadar vV kalabalığa öğretebilen pek az

Bununla beraber, Çin ve Hindistan gibi gelişmekte olan ülke ekonomilerindeki hızlı yükseliş, AB üyeliği ve Ortak Pazar olgusunun İngiltere açısından

Kanatlılarda cecum’un büyüklüğü ile pozisyonu arasındaki ilişkinin türlere göre değiştiği; herbivora ya da omnivora’da cecum’un büyük, piscivora ve- ya carnivora