• Sonuç bulunamadı

DERİN VEN TROMBOZU

N/A
N/A
Protected

Academic year: 2021

Share "DERİN VEN TROMBOZU"

Copied!
4
0
0

Yükleniyor.... (view fulltext now)

Tam metin

(1)

Eðitim / Education FTR Bil Der – J PMR Sci 2006;9(suppl):S60-S63

DERÝN VEN TROMBOZU

DEEP VENOUS THROMBOSIS

Bilge Yýlmaz*

* TSK Rehabilitasyon Merkezi /Ankara Yazýþma Adresi / Correspondence Address:

Doç. Dr. Bilge Yýlmaz; TSK Rehabilitasyon Merkezi /Ankara e-mail: bilgeyilmaztr@hotmail.com

Derin ven trombozu (DVT), spinal kord yaralanmasý (SKY) sonrasýnda sýk görülen bir komplikasyondur. Mortalite ve morbiditenin önemli nedenlerinden bi-ridir. Akut bakým ünitelerinde SKY hastalarýn çoðu-na DVT proflaksisi uygulanmaz; bunun muhtemel nedeni kanama riskini artýrabilecek olmasýdýr. Klinik olarak akut SKY hastalarda DVT %15 oranýnda görü-lürken, yaklaþýk olarak %5 hastada pulmoner emboli (PE) geliþir. PE, SKY sonrasý ilk bir yýl içinde 3. en sýk görülen ölüm nedenidir. DVT ilk 72 saatte nadiren görülür; ancak, en sýk ilk 2 haftada geliþir.

ABD'de SKY model sisteminden elde edilen veri-lere göre akut rehabilitasyon döneminde DVT insi-dansý %9,8 ve PE insiinsi-dansý %2,6 olarak bildirilmiþtir.

FÝZYOPATOLOJÝ

SKY sonrasý DVT geliþiminden sorumlu fizyopatolo-jik nedenler Virchow triadý ile tanýmlanýr. Virchow triadýný; venöz staz, hiperkoagulasyon ve endotelial hasar oluþturur. Venöz staz, alt ekstremite kaslarýnýn pompa fonksiyonunun kaybý sonucu oluþur. Hiper-koagulabilite ise yaralanma sonrasý salýnan tromboje-nik faktörlerin stimulasyonu sonucu ortaya çýkar. So-nuçta, platelet agregasyonu ve adhezyonu oluþur. Ýn-timal hasarýn, travma ve cerrahi sonrasý salýnan vazo-aktif aminlerin salýnmasý sonrasý direk olarak oluþa-bileceði gibi, paralize bacaklara uygulanan direk ba-sýnç sonucu dolaylý yoldan da oluþabileceði düþünül-mektedir.

DVT'li hastalarda von Willebrand faktörü ve Fak-tor VIII ile iliþkili antijen yüksek oranlarda bulunur ve kollojene karþý hiperaktif platelet agregasyonu ce-vaplarý gözlenir. Sirkulasyonda trombozu olmayan hastalara göre daha fazla platelet agregatlarý vardýr.

DVT'nin motor komple yaralanmalarda, paraple-jide ve erkek hastalarda daha sýk olduðuna dair veri-ler olmasýna raðmen son yapýlan çalýþmalarda hasta gruplarý arasýnda fark olmadýðý gözlenmiþtir. Dolayý-sý ile tüm SKY hastalarý DVT riskine eþit derecede maruzdur.

SKY hastalarda DVT insidansý, kullanýlan tanýsal araç, SKY sonrasý geçen süre ve ilave risk faktörlerine baðlý olarak %47-100 arasýnda deðiþmektedir. Bir me-ta analize göre proflaksi yapýlmayan akut SKY hasme-ta- hasta-larda insidans %40 olarak tahmin edilmektedir.

KLÝNÝK

DVT kliniði, SKY olmayan hastalara göre farklýlýklar gösterir ve tanýnmasý oldukça zor olabilir. Hastalarda immobilizasyona baðlý olarak ödem geliþmesi ve du-yu kaybý klinik olarak taný konmasýný güçleþtirir. DVT'da gözlenen semprom ve bulgular þunlardýr: Œ Bacak þiþliði; tipik olarak ilk bulgudur.

Genellik-le tek taraflýdýr ancak bilateral de olabilir. 2 bacak arasýndaki fark en az 2 cm olmalýdýr. Ancak aktif olarak kullanýlan bacak mutlaka dikkate alýnma-lýdýr.

(2)

FTR Bil Der – J PMR Sci 2006;9(suppl):S60-S63 61

Œ Baldýr kaslarý veya derin venlerin trasesi üzerinde hassasiyet ve aðrý; inkomple hastalarda gözlenebi-lir.

Œ Bacakta ýsý artýþý

Œ Ayaðýn zorlu dorsifleksiyonunda ortaya çýkan að-rý (Homan bulgusu); inkomple hastalarda tespit edilebilir.

Œ Subfebril ateþ

Œ SKY hastalarda PE kliniði ve bulgularý ilk mani-festasyonlar olabilir. Bu bulgular arasýnda; o Taþikardi

o Taþipne, hava açlýðý o Hipoksi

o Mental durum deðiþiklikleri o Plevral sürtünme sesi o Ateþ

o Siyanoz o Raller

o Plevral efüzyon sayýlabilir.

Predispozan faktörler: Klinik olarak tanýnýn zor olmasý nedeniyle bazý tanýmlanmýþ predispozan risk faktörleri mevcuttur. Bunlar klinikte Wells skoru ile tanýmlanýr (Tablo-1)

Bu skorlama ile DVT olma olasýlýðý ortaya konur.

AYIRICI TANI

Sellülit Kýrýklar

Yumuþak doku yaralanmalarý Yüzeyel tromboflebit

Ödem veya lenfödem Bursit, Baker kisti rüptürü Hematom

TANI

DVT'nin tanýsýnda çeþitli görüntüleme yöntemleri kullanýlýr;

Œ D-dimer; trombüs içinde yer alan fibrinin plaz-min tarafýndan yýkýmý sonucu oluþan bir fibrin yýkým ürünüdür. Sensitivitesi ve negatif prediktif deðeri oldukça yüksektir.

Œ Venografi; DVT tanýsýnda altýn standarttýr. Ýnva-zif olmasý, alerjik reaksiyonlara yol açabilecek kontrast madde kullanýmý, pahalý olmasý ve kon-trast maddeye baðlý trombüs oluþumu gibi riskle-ri nedeniyle taný konusunda sýkýntý çekilen hasta-larda doðrulatýcý yöntem olarak kullanýlýr. Œ Doppler Ultrasonografi; Proksimal DVT

tanýsýn-da sensitif (%98-100) bir yöntemdir. Major venle-rin içinin görüntülenmesini ve damar içi akýmýn DERÝN VEN TROMBOZU, Yýlmaz

Tablo-I

DVT olasýlýðýný tanýmlamada kullanýlan Wells skorlamasý

DVT olasýlýðýný deðerlendirmek için klinik model (Wells skoru)

Klinik karakteristik Skor

Son 6 ay içinde aktif kanser 1

Paralizi, parezi ve immobilizasyon 1

Son zamanlarda 3 gün veya daha fazla süre yataða baðlý olmak,

12 haftadan daha kýsa sure içinde gerçekleþmiþ major cerrahi

1

Derin venlerin trasesi üzerinde lokalize hassasiyet 1

Tüm bacakta þiþme 1

Baldýr þiþmesi ≥3 cm (tüberostaz tibianýn 10cm altýnda) 1

Semptomatik bacakta gode býrakan ödem 1

Belirgin kollateral superfisyal venler (variköz olmayan) 1

Daha once geçirilmiþ DVT hikayesi 1

DVT kadar yüksek olasýlýkla olabilecek bir baþka alternatif tanýnýn olma olasýlýðý -2

Yüksek olasýlýk ≥3 Orta dereceli olasýlýk 1-2

(3)

FTR Bil Der – J PMR Sci 2006;9(suppl):S60-S63 62

hýzýnýn deðerlendirilmesi imkanýný saðlar. Tanýsal doðruluðunun venografiye yakýn olmasý nedeniy-le sýk kullanýlmasýna raðmen, tanýnýn deðernedeniy-lendi- deðerlendi-riciye baðlý olmasý gerçeði unutulmamalýdýr. Bir diðer önemli faktör ise femoral ven proksimalin-deki venlerin ve baldýr venlerinin bu tetkikle gö-rüntülenmesi zordur.

Œ I-125 fibrinojen sintigrafisi; Baldýr venlerinin de-ðerlendirilmesinde en yüksek sensitiviteye sahip deðerlendirme yöntemidir. Yüksek maliyeti, inva-zif olmasý, deðerlendirme için 24 saat geçme zo-runluluðu ve oturmuþ trombüsü deðerlendireme-me riskinin bulunmasý gibi negatif yönleri deðerlendireme- mev-cuttur.

Œ Impedans Pletismografisi; sensitivite ve spesifisi-tesi düþüktür.

DVT þüpheli hastaya yaklaþýmda son zamanlarda sýk kullanýlan bir algoritma Figür-1'de sunulmuþtur. Bu algoritmada DVT olasýlýðýný belirleyen faktörler, yukarýda anlatýlan Wells skorlamasý ile elde edilir.

PROFLAKSÝ

SKY sonrasý DVT'ye baðlý mortalite ve morbiditeyi azaltmak için proflaksi uygulanmasý þarttýr. Bu

amaç-la oluþturuamaç-lan "SKY'de Tromboembolizmden Korun-ma Konsorsiyumu" tarafindan 1997 yýlýnda yayýnla-nan kýlavuzda; mekanik proflaksi ile birlikte antiko-agülan proflaksinin kullanýmý tüm SKY hastalarda önerilmektedir:

Œ Mekanik proflaksi amacýyla kullanýlan kompresif cihazlarýn kullanýmý yaralanma sonrasý ilk 2 haf-tada önerilmektedir. Eðer mekanik proflaksiye ilk 72 saat içinde baþlanmamýþsa, uygulama öncesin-de DVT'yi ekarte etmek için mutlaka Dopler US yapýlmalýdýr.

Œ Konsorsiyum kýlavuzu; eðer hastada aktif kana-ma, koagülopati veya beyin hasarý yoksa antiko-agülan ilaç proflaksisine ilk 72 saat içinde baþlan-masýný önermektedir. Bu amaçla kullanýlan ilaç-lar; fraksiyone olmayan heparin (UH), düþük mo-lekül aðýrlýklý heparin (LMWH) ve ayarlanmýþ dozda fraksiyone olmayan heparindir (AUH). Bu kýlavuzda; motor inkomple hastalar için UH veya LMWH, motor komple hastalar için ise AUH ve-ya LMWH önerilmesine karþýn bu uygulama de-ðiþmiþtir. Günümüzde tüm hastalara mekanik proflaksinin yanýsýra LMWH proflaksisi öneril-mektedir.

Antikoagülan proflaksinin kullaným süresi motor inkomple hastalarda (ASÝA C, D) hastanede yattýkla-DERÝN VEN TROMBOZU, Yýlmaz

(4)

rý süre zarfýnda, motor komple hastalarda (ASÝA A, B) ise 8-12 hafta olarak önerilmektedir. Bununla bir-likte, TSK Rehabilitasyon Merkezi DVT Proflaksi Protokolünde bu süre 1. motor nöron yaralanmalarý için 12 hafta, Cauda Ekuina Sendromu gibi 2. motor nöron yaralanmalarý için ise 16 haftadýr.

TEDAVÝ

DVT tanýsý konulduktan sonra yapýlacak ilk iþ; hasta-nýn immobilize edilmesidir. Bu sayede, labil olan

FTR Bil Der – J PMR Sci 2006;9(suppl):S60-S63 63

trombüsün organize olup damar çeperine yerleþmesi-ne yani stabil hal almasýna fýrsat tanýnmýþ olur. 7-10 günlük bir süre zarfýnda trombüs organize ve rekana-lize olur. Ýlaç tedavisinde AUH ve LMWH tedavileri eþit etkinliktedir. Bu tedavilere ilave olarak erken dö-nemde oral antikoagülan tedavisine baþlanýr. Hasta-larda INR aralýðý tedavi aralýðýna (2-3) gelinceye ka-dar iki tedavi beraber sürdürülür. Oral antikoagüla-nýn tedavi aralýðýna gelmesini müteakip LMWH kesi-lir. DVT'yi takiben antikoagülan tedavi 3 ay devam ettirilir. Eðer PE geliþmiþse tedavi süresi 6 aydýr. DERÝN VEN TROMBOZU, Yýlmaz

Referanslar

Benzer Belgeler

11.)4483 sayılı memurlar ve diğer kamu görevlilerinin yargılanması hakkında kanuna göre memurlar ve diğer kamu görevlileri hakkında soruşturma izni vermeye yetkili

Additionally, to a secure hash- based history, any blockchain contains such an algorithmic rule for evaluation of completely different versions of the history so

maddesinde ise, ilgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılmasının üst makamdan,

Özellikle akut dönemde tedavi uygulanan hastaları- mızda tam açıklık sağlanması, subakut dönemde tedavi uygulanan hastalarımızda kontrol ultrasonografilerinde lümende

Ülke genelinde köylü sendikalarının kurduğu koordinasyon komitesi ile dün bir araya gelen Tarım Bakanı Sotiris Hac ıgakis üreticilere toplam 500 milyon avro civarında yardım

MMO İstanbul Büyükkent Şube Başkanı Eyüp Muhçu, eylemde yaptığı konuşmada, toplandıkları yerin Kalam ış Antik Kenti’nin bir parçası olduğunu belirterek, Kadıköy’de

Halk sa ğlığını hiçe sayan ve uluslararası GDO’lu ürün ve tohum patenti tekellerinin güdümünde olduğu aşikâr olan AKP hükümeti, tar ım alanında yürürlüğe soktuğu

Yapılan araştır- malar deniz memelilerinde miyoglobin oranının fazla ol- masının nedenlerinden birinin, deniz memelilerindeki mi- yoglobin proteinin yapısının insanlardakinden